Catalog

I I NISAN 20O2 FERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ttökümetmilletîri oiurunu k§rit • ANKARA (Cumhumet Birosı)-Siyasi «çajşmalann: "Yurttaş JHareKeti" adı altında sîitdiiren îstenbul Bağtmsız Mılletvedli Saiettın Tantan, k a j ıhnntn herkese aç-ık -oldıgunubildirdi. TantmT' b u lükümet dönerrinde Tüdc devletı ve rnilletinin onırunun zedelendiğıni ıdda ederek, bölgesinde lider üJke oiması gereken TüKjye'nin 21. yüzyıla içhi.. yoksulluk ve işsıılıkle girdiğini söyledi Faksla ihale tartifması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türldye Gübre SanayiiAŞae(rÜGSAŞ) bazı alım ihaleJerince faksla teklifahnması tartışma yarattı. TBMM KİT Komisyonu'ndi TÜGSAŞ'ın200Oy.lı hesaplan görüşülürken faksla tekiif alınmas; eleştirilerini yanıtlavann TÜGSAŞ Genel Müdürü Cengız Ocakçı. amonyak. fosfat kayası gibi gübre maddelerinin fiyatlannın günlük olarak değiştığini, fırmalann 1-2 gün opsiyonlu fiyat verdikleri içın mektupla teklif alamayacaklannı kaydetti. AB treni hareket edîyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yunanistan *ın Ankara Büyükelçisi Yannis Korantis, Atılım Üniversıtesi'nde katıldığı konferansta yapfiğı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bazı yasal değişiklikler yaptığını, ancak önetnli olanın bu değişikJiklerin pratik hayata geçirilmesi olduğunu belırterek "Tren hareket ediyor ve bunun farkına varmak lazım" dedi. Özel okuflara zam görüşülecek • İSTANBUL (AA) - Özel okul sahipleri. sorunlannı tartışmak ve önümüzdeki eğitim-öğretim yılı okul ücretlerini görüşmek üzere 16 Nisan'da İstanbul'da toplanıyor. Özel Okullar Derneği Başkanı Rüstem Eyuboğlu, 5 Mayıs'tan iribaren açıklarunaya başlayacak özel okul ücretleri konusunda belli bir politika güdemeyecekJerini belirterek her okulun, yapağı bılançoya göre fiyat açıklayacağını bildtrdi. BDOK çalışanına ikramiye şoku • ANKARA (ANKA)- Bancacılık Düzenleme ve Derctleme Kurumu'nda çahian personelin yılda altı maa tutanndaki ikraniyeleri iki maaşa indrildi. însan KaynakJan Yöretmeliği'nde yapılan değşiklüde performansa baği olarak 'A' notu alanar. 2 maaş tutannda ikraniyeye hak kazanacak. Not. 'B' olanlar sadece bir ikraaiye ile yetinecek. C alanara ise ikramiye verineyecek. RTK Yasası'na tetfû • l»ber Merkezi- tnteaet Teknolojileri Oereğı Yönetim Kurulu 3aşanı Mustafa Akgün, FBîMAnayasa Consyonu'nda aynen ;abı edilen RTÜK Yasası apsnındakı ınternetle Igiliüzenlemelen, "üriye'de internetin elinesi açısından züjıiyle karşıladıklanru ilddı. Akgün getirilen iizdemelerin zararlı tkirin önlenmesi için ste olmayacağjnı ?1 irrek iyi niyetli Tsıann ve sade ıtalaşlann çabalanna >st olacağmı kaydetti. k p , duzenlemelerin ıic açısından "içınden ka:az karmaşa jra:agı"nı ifade etti. Tekelleşmeyeyasalkılıfhazırlayan RTUK Yasası, cezalanfahiş oranlara çıkanyor Basın özgürlüğüne darbeANK\RA(Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda öncelikli olarak görüşü- lecek RTÜK Yasası. Basın Ya- sası"ndakı para cezaiannı 50 milyon kat arttınyor. Basın yo- luyla işlenen suçlara 10 milyar ile 150 milyar lira arasında pa- ra cezası uygulanmasıru öngö- ren yasa, basın özgürlüğüne büyük darbe vuracak. Cumhurbaskanı AhmetNec- det Sezer, geçen yıl RTÜK Ya- sası 'nı veto gerekçesınde, Ba- sın Yasası 'nda yapılan değişik- liklerin öngöriilen para cezala- n nedeniyle haber. düşünce ve kanaatlerin özgürce yayımlan- masıru ve basın işletmelerinin yaşamını sürdürmesiru engel- • Cumhurbaşkanı Sezer, yasayı veto etme gerekçesinde, cezalarla basın sektörünün krize sürüklenmesi ve sermaye birikimleri sınırlı gazetelerin ~yaym yaşamından çekilmesi nedeniyle basında tekelleşmenin kaçınılmaz olacağına dikkat çekmişti. leyeceğmi bildirmişti. Getiril- mek istenen para cezalannın anayasanın 28. maddesinde sö- zü edilen basın özgürlüğü yö- nünden son derece ağır nitelik taşıdığına işaret eden Sezer, şunlara dikkat çekti: " Yasayla öngöriilen para ce- zalan 1 milyon ila 50 milyon kat arasında yükseltilmiştir. UlusaJ, bölgesel ve yerel çerçe- vede hizmet vcren birçok gör- sel, işitsel ya da yazılı medya kuruluşlannın kapanmasına neden olacak tutaıîardaki pa- ra cezaiannı hakb bir nedene dayandırmak ve demokratik tophını düzeninin gerekleriyle ve hukuk devleti ilkesiyle bağ- dasürmak oianakb değüdir." RTÜK yasasıyla getirilmek istenen düzenlemeler şöyle: ) ^ Basın yoluyla işlenen suç- larda uygulanacak en düşük para cezası 10 milyar lira. en yüksek para cezası 150 milyar lira olarak belirleniyor. Para cezalannın büyük bölümü er- telenemeyeceği gibi. \faliye Bakanlığı 'nın yeniden değer- lendirme oranlanna göre her yıl arttınlacak. Sorumluluk, yazıyı veya haberi yazan so- rumlu müdürün yanı sıra, şir- ketin yönetim kurulu başkanı ile en üst yöneticisine de ait olacak. /> Tekzip koşullanna uyul- mazsa, önce 3 milyar liradan 5 milyar liraya kadar para ceza- sı verilecek. Yargıç karanna karşın tekzip yayunlanmazsa, 10 milyar liradan 20 milyar li- raya kadar; yayımlanan metin biçim ve koşullara uygun ol- mazsa 5 milyar liradan 10 mil- yar liraya kadar ağır para ce-_ zası verilecek. Tekzip yayınm- dan kaçınılması, biçim aykın- Iığında ısraredilmesi durumun- da ceza 50 milyar liradan 150 milyar liraya kadar arttınlacak Yayının geciktiğî her sayı için davahlara günlük 500 milyon lira ile 3 milyar lira arasında ay- nca ceza verilecek. V Yasada, Üst Kurul'un ge- lir fazlasırun, yıl sonunda, Kül- tür Bakanlığı adına bir kamu bankasuıda açılacak hesaba ak- tanlacağı belirfilerek yeni bir fon yaratılıyor. Bu hüküm. hü- kümetin fon yönetiminin sona erdirilmesini öngören ekono- mik programıyla bağdaşmıyor. RTÜK Başkanı Nuri Kayış: Tekelleşmenin önü açılıyor • RTÜK Yasası 'na sert eleştiriler yönelten Kayış, ağır para cezalannın yerel televizyonlar ve küçük sermayeli basın kuruluşlannı batıracağını söyledi. ANKARA (Cumtau- ğini ortadan kaldırmak- riyet Bürosu) - RTUK Başkanı Nuri Kayış, önümüzdeki hafta TBMM Genel Kuru- lu'ndan aynen geçiril- mesi planlanan RTÜK Yasası'nın "tekelleşme vekaıtefleşme oigusuna hız kazandıracağını" söyledi. Nuri Kayış'ınyeni dü- zenlemelerle ilgili gö- rüşleri ana başlıklanyla şöyle: Tekefleşme hız kaza- nacak: Kanun Meclis'ten a>Tien geçerse, medyada zaten var olan tekelleş- me ve kartelleşme olgu- su hız kazanacak, hal- kın haber alma özgürlü- ğü kısıtlanacaktır. RTÜK'ün özerkugi ortadankalkacaJc Cum- hurbaşkanı nı bile seçen Mechs'inRTÜKüyele- rinin bir bölümünü seç- me yetkisini neden elin- den bıraktığını anlamak- tazorlukçeldyorum. Ka- nun, RTÜK'ün özerkJi- tadır. YereJ televizyonlara ağır ceza: Yerel televiz- yonlara getinlen para cezalan 5 milyarla 100 milyar lira arasında de- ğışiyor. Zaman zaman 25 milyon liraük üst ku- rul payını bile ödeye- meyen ve halen 200'den fazlası kriz yüzünden kapalı olan yerel kuru- luşlar bir para cezası al- malan durumundayayın faaliyetini durdurmak zorundakalacaklar. Bu, hiç kuşkusuz tekellerin işine yarayacaktır. flkekrmuğiak: Yayın ilkeleri bölümünde muğ- lak ifadeler vardır. Örne- ğin "Karamsarlığı ve umutsuzjuk eğUunieri- ni körükieyici yayın ya- pılamaz" denilmekte- dir. Bu durumda enrlas- yonun yüksekJiğinden, Istanbul'da büyük bir deprem ihtimalinden bahsetmek bile yayın ih- lali kabul edilecek. mektenyana CHP tstanbul Ü Başkanı Cemal Özdemir, DİSK GeneJ Başkanı SüJeyman Çelebi'yi Şişli'deki DİSK Genel Merkezi'nde zrvaret etti. ZKarette Özdemir, CHP'nin sosval demokrat anlavışm merkezine emeği koyduğıınu kaydederek "Sermaıye düşmanbğı yapnuyoruz atna emek-serma>e ' çefişkisinde tavnmızı daima emekten \ ana koyuyoruz" dedL Özdemir, erken seçim istediklerini, Türkiye'nin zaman kaybina tabammülü olmadığmı söyledi Özdemir, parü'den ayrdanJara da çağnda bulunarak u Sol güçlerin dağınık oiması Türkiye için önemü bir kayıptir" diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Türk halkının ve çaJışanlann büyük sıkuıöJar yaşadığını belırterek emekten yana tüm güçlerin fantezüerini, küçük ayruıklan bir yana bırakarak buluşmaian gerektiğüü söyledi. Daha sonra gazetecflerin sorulannı da vanıüayan Çetebi, "soldaki güç birfiği ve biitünJesmeden neyi kastettiğinin"' soruhnası üzerine, "Bu birleşme de olabilir, güçlerini birleştirerek biıiikte hareket de olabiür. Ama artık küçük aynbklann ön plana çıkanlmaması gerekir" dedL Çelebi, bir soru üzerine de MilB Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğhı naJdanda sonışturma açılmasmı doğru butmadıklann] ifade etti. (Fotoğraf: GÜL SÜLÜN) ANAP grup toplantısında yapılan konuşmalarda eleştiri oklan iktidar ortaklanna yöneltildi Yılınaz^dan Ecevit^m ^soykırnıı^ sözüne tepld Ermenf soykınmı fddiaları ABD'deld Türklerden Bush'a mektup \VASH1NGTO1V (AA) - Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi Başkanı Orhan Ka>makçalan. .\BD Başkanı George Bush a bir mektup göndererek kendisinden 24 Nisan'da Ermeniler için yayımlayacağı mesajdaki ifadelerinde Türk baİcış açısını da dikkate almasını istedi. ABD başkanlan, her yıl geleneksel olarak 24 Nisan'da, Birinci Dünya Savaşı'nda ölen Ermeniler için bir anma mesajı yayımlıyor. AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP, hükümet ortaklanna karşı eleştiri dozunu yükseltmeye başla- dı. ANAP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı MesutYılmaz, Baş- bakan BütentEcevit'in, "Füistinlile- re soykmm uygulanıvor" — — _ - sözlerini ima ederek, "Ani ve ölçüsüztepkilerden ka- çuımahyız" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcab ise, eko- nomik krizin sorumlusu ^ - ^ — olarak ortaklanru gösterdi. ANAP'ın dünkü grup toplantısı- nın basına kapalı bölümünde konu- şanAkarcalı, hükümetortaklannı kri- zin sorumlusu olarak gösterdi. Eko- nomik bunalımın DSP'li Önal dö- neminde çıktığıru belirten Akarca- lı, "DahasonraKemalDerviş'edev- redip sorunuu değilmis gibi SJ\ nldı- lar" dedi. DSP v e Başbakan Bülent Ece\ife yönelik sert eleştiriler ge- • ANAP Genel Başkan Yarduncısı Bülent Akarcalı, ekonomik krizin sorumlusu olarak DSP'yi gösterdi. Akarcalı, MHP'yi de savurganJıkla suçladı. tiren Akarcalı, "Elektriğe, benzine, doğalgazazammıbiznnpartilibakan- hklaryapıyor. İş Güvenligi \ asa Ta- sansı'nı Yaşar Okuyan hazırlnor. Sendika Yasası'nı çıkartmakia övü- nen Sa\ın Ece\it en küçük bir des- tek beyanan vermiyor'" diye konuş- tu. Hükümetin her türlü icraatının or- tak paylaşılması gerektiğini belir- ten Akarcalı, KKTC'ye yapılacak 160 milyon dolarlık yardımın, köy- _ _ _ _ kent uygulamasına akta- nlan 300 milyon dolann ve okullarda süt dağıtma kampanyasımn tamamen DSP'nin uygulamalan olarak yansıtıldığını sa- vundu. Akarcalı, "Para- lann topJanması bizde, harcanması onlarda" diye konuştu. Akarcalı, MHP'nin ise tasarruf önlemlerirü hiç dikkate almadan "bovardaca" harcamalar yaptığını söyledi. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 28 Şubatın Rövanşı... Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na 'Yüce Divari yolu göründü mü? Orasını zaman gösterecek!.. Burada Bostancıoğlu hedef gösterilse bile din pazarlamacılarının asıl amacı laik demokratik cumhuriyettir... , AKP, SR DYP, MHR ANAP içindeki 'laik sisteme' karşı çıkanlar önceki gece yatakları- na girdiklerinde şöyle diişünmüş olabilirier: "Eh, 28 Şubat'ın rövanşını almak için ilkgo- lüattık..." Metin Bostancıoğlu'nun suçu nedir? Laik ve demokratik eğitim sistemini savun- mak!.. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, partizan- lık, yolsuzluk, kayırmacılık yapmadı!.. AKP önergesine göre Bostancıoğlu, Türki- ye Cumhuriyeti'nin Milli Eğitim politikalarına aykırı, keyfi ve ideolojik uygulamalar yaptı!.. AKP'nin başında kim var? Recep Tayyip Erdoğan!.. Hani camileri kışla, kubbeleri miğfer, mina- releri süngü olarak gören eski Istanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı... Recep Tayyip Erdoğan, 25 bin öğrenciye tril- yonlarca lira burs vermişti yıllarca!.. Türkiye Cumhuriyeti'nin savcıları Erdoğan'a şu soruyu hiç sormadılar: "Değirmenin suyu nereden geliyor!.." Erdoğan'ın AKP'si laik sisteme ilk golünü TBMM çatısı altında atarken Merve Kavak- çı'nın intikamını da aldı!.. Üstelik Bülent Ecevit'in, Oevlet Bahçe- li'nin, Mesut Yılmaz'/n gözlerinin içine baka baka!.. • • • Milli Eğitim Bakanlığı'nın son kırk yılını irde- lemekte yarar var bugün... Milli Eğitim Bakanlığı kadroları, Türk-lslam sentezini savunan, gerici, ırkçı, laik demok- ratik sistemin düşmanı yönetidlerin elinde kal- mıştır!.. Milli Eğitim Bakanlığı, 55. hükümet döne- minden beri DSP'nin elindedir... Bu yapının kırılması için önce Hikmet Uluğ- bay, sonra Metin Bostancıoğlu büyük çaba har- camışlardır!.. Ancak Türk-lslam sentezini savunan geri- ci-ırkçı yapı bugün için kırılamamıştır!.. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu içindeki laik demokrat müfettişler emekli olmuşlardır!.. Teftiş Kurulu'nda az sayıda laik ve demok- rat müfettiş kalmıştır.'.. Milli Eğitim Bakanlığı'nda Nurcu, Nakşiben- di, Süleymancı örgütlenme dün de vardı, bu- gün de var!.. Bakan Metin Bostancıoğlu, Milli Eğitim'de- ki tarikat yapılanmasını kırmaya çalıştı, ancak KHK'lerle bunu gerçekleştiremedi!.. Siyasi erk, irticayla ve bölücülükle mücade- leyi kanun hükmünde kararnamelerfe yap- maya çalıştı hep... Demokrasiler kendisini KHK'lerle değil, ya- salarla korur!.. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, KHK'yi imzalamayınca Başbakan Bülent Ece- vit çok kızmıştı... O zaman da Sezer şu yanıtı vermişti: "Demokrasi KHK'lerle korunmaz, yasalarla korunur..." Ecevit'in cevabı ilginçti: "Eğer imzalamazsa devlet krizi çıkar..." • • • Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda mü- dürler, müdür yardımcıları kız öğrencilere bas- kı yapıyor: "Okula türbanlı geleceksiniz!" Bazı veliler Milli Eğitim Bakanlığı'na dilekçe veriyorlar: "Kız çocuklarımıza baskı yapıltyor..." Teftiş Kurulu okula müfettiş gönderiyor!.. Gelenler kim? Okul müdürüyle aynı düşünceyi paylaşan- lar... Teftiş yapılıp rapor hazırlanıyor: "Okulda Atatürk büstü ve Türk bayrağt bu- lunuyor, Okul müdürünün odasında ve ders- liklerde de Atatürk fotoğrafı görülmüştür..." Raporun sonuç bölümü: "Okul müdürüne iftira atılmıştır..." Dedim ya, Teftiş Kurulu üyelerinin büyük bölümü tarikat şeyhinin, şıhının adamı!.. Ne oldu laik demokratik eğitim sistemi? Zaten doğru dürüst yoktu!.. hikmetcetinkaya^ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(g doruk.net.tr Bu bir mola yazısı. Bir soluk- lanmaarası... Çünkü geçen pazar bir mo- la fırsatı yakaladım; birkaç sa- atliğine de olsa soluklandım. Okurla bölüşmeye değer bir solukJanma, bir iç ferahlamasıy- dı... Kimileriniz farkında; ayağı yanmış it gibi ordan oraya ko- şuşturmayı gerektiren bir haf- ta yaşadım. Bir yandan gaze- tedeki işinizi yapacaksınız. bir yandan da içinde yer aldığınız Barış Girişimcileri'nin "Filis- tin'de aydınlık için bir dakika karanlık" çağnsını ete kemiğe büründürmek için üstlendiği- niz ödevteri kovalayacaksınız... Üstüste binen, birbiri ardına sıralanan işlerin arasına zor be- la sıkıştırdım. Sessiz sedasız sürüp giden Uluslararası Genç- lik ve Sinema Şenliği'nin ödül törenini izlemeye gittim. Gittim, çünkü şenliğin bütün yükünü neredeyse tek başına omuzlamış götüren Vecdi Sa- yar, ödül törenini izlemeye ça- ğırdı. Kaç yıllık arkadaşım. Su- ratında aylarca süren bir şenlik örgütleme koşuşturmasının yor- gunluğu, medyada doğru dü- Vecdi Sayar ve Çocuklar(ımız) rust yankılanmamasının sıkın- tısı ve her şeye rağmen başa- nya ulaşmış bir şenlik fina/inin sevinci vardı. Itiraf ediyorum: Hatır uğru- na, "HayAllah bunca iş arasın- da bu da nereden çıktı"yı içim- den mınldanarak gittim. İş Ban- kası kulelerinin İş Sanat etkin- liklerine aynlmış görkemli salo- nunda arkalarda bir koltuğa ku- ru/dum. Şenlik İş Bankası, Bilgi Üni- versitesi, Fransız Enstitüsü'nün desteğiylegerçekleşti. Liseöğ- rencileri arasında bir kısa film proje yanşması var. Uluslarara- sı Gençlik Filmleri Yanşması var. Cannes Film Şenliği'nin çocu- ğu olarak anılan Cannes Jr. 2002 etkinlikleri var. Birde Can- nes Jr'daki yarışmaya Türki- ye'den gidecek üç genç jüri üyesinin seçileceği Film Eleş- tirisi Yanşması var... Kazananlara ödülleri verile- cek. önce Kısa Film Proje Yanş- ması'nı kazananlar çagnldı. Aman Allahım. Çocuk bun- lar. 13-17 arasında çocuklar... Bunlann yapacağı kısafilm pro- jesinden ne olur... Demeye kal- madı. Ödüllenni alıp projelerini birkaç cümlede özetlediler. Üç beş cümlede bir film projesi de- ğil. dünyayı nasıl kavradıklan ve kendilerine bu dünyada na- sıl bir yer biçtik/erini anlatıyor- lar. Ödül töreni, izleyenlerin ödül- lendiği bir mutluluğa dönüş- meye başladı. Ardından gençlik filmleri ya- nşmas/nın jüri üyeleri sahneye çağnldılar. Oniki kız çocuğu bi- rer birer geldıler. Ödüllerinı al- dılarve kısa birer konuşma yap- maları istendi. Konuştular. Birinin bıraktığı mikrofonu öteki alıyor ve şen- likle, jüri üyeliği ile ilgili izlenim- lerini, düşüncelerini anlatıyorlar. Salondakilerin içinde sevinç dalgalan kanatfandı. Filistin'den yükselen acı çığlıklan ile kana- yan yüreklerimizde, ülkemizde kol gezen ilkellikten, yalınkatlık- tan, düzeysizlikten yıpranan bi- lincimizde umut çiçekleri to- murcuklandı. Kısacık, sağlam. ukalaca ol- mayan cümleler kulaklarımıza ulaşıyor. Bu çocuklar epeydirta- nık olmadığımız bir iklimin esin- tilerinitaş/yorlarsalona. Bunlar film seyredip "sinema eleştir- menciliği" oynayan çocuklar değil. Bunlar sinema sanatına, yaşama, dünyaya derinleme- sine bakabilen, sorular üretebi- len, ürettikleri sorularla çekin- meden didişebilen çocuklar ve... Ve yaşlan henüz 13 ile 17 arası... Sonra aralanndan, Cannes Jr'dajuri üyelen arasında yera/a- cak "en iyi üç" bir kez daha sahneye çağrıldı: Deniz Gün- ce Demirhisar, Zeynep Ye- şilyurt, Ceylan Attındiş. Onlar da... Yok böyle olmayacak... O salonda olmadığınız için. o çocuklan sesleriyle, düşünce- tenyle, gözlerindeki ısıftıyla, söy- lediklerıyle izlemediğiniz için ne kadar çabalasam içimde ve sa- londakilerin içinde kabaran se- vinçleri sizlerle bölüşemem. Ama bu, boğucu koşuştur- malararasınasıkıştınlıvermiş o birkaç saatlık mutluluğu size anlatmama engel değil. Bir de Vecdi Sayar'a bura- dan alkış tutmama engel değil. Çoğu kez yalnız bırakılan, ama tek tabanca da kalsa uğ- raşıp didinip, sponsorlar bu- lup, katkı sağlayanlara diller dö- küp, çoğu kez "olmazı olur"'kı- lıp bu ülkenin kısır kültüryaşa- mına gözahcı renkler taşıyan Vecdi Sayar, doğunun en yok- sul köşesi Hakkâri'deki şenliği de, İş Sanat'ın zengin olanak- lannın tadını çıkaran Istanbul 1. Gençlik ve Sinema Şenliği'ni de kotaran adamdır. Kuraldır. Gazete yazılanna eş dost taşınmaz. Ama Vecdi Sa- yar bunca yıllık arkadaşım di- ye, hak ettiği övgüleri ondan esirgemek de açık bir haksız- lık. "Olmazı olur" kılan hünerli arkadaşıma alkış, onun bizler- le tanıştırdığı ve kararmış ruh- lanmızı arrtan o küçücük ve "bü- yük " çocuklara bir teşekkür ya- zısıdır bu. Başka bir amacı filan da yok- tur. Cumhurbaşkanı Sezer: Halk Bankası 'nı esnafalsın EL4ZIĞ (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, kapatılması düşü- nülen Halk Bankası'nın esnafve sanatkârlartara- findan ahnmasının doğ- ru olacağını söyledi. Elazığ'daki temaslan kapsamında dün Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başka- nı SuatÖztürk'tenkent- teki esnafve sanayicile- rin sonınlanyla ilgili bir brifing alan Sezer, yap- tığı konuşmada KDV yö- nünden bazı adaletsiz- liklerin yaşandığını ve hükümetin bu konuda yeni birdüzenleme yapa- cağıru sandığını söyle- di. Yaşanan sorunların devlet-yurttaş dayanış- ması içinde çözülebilece- ğini belirten Sezer, şun- lan sö\'ledi: "Ekonomi- deki üretimin gerektiliği- ni yeni yeni kavnyoruz. Bizepeyceuzun süreüret- meden nîkettik. Devlet olarakda bire> olarak da biraz mıisrifda^Tandık" Sezer, Suat Oztürk'ün, Halk Bankası'njn kapa- tılmasının ve faizlerin yükselmesinin, yatınm- cıyı zora soktuğunu be- lirtmesi üzerine, "Gerek ticaret erbabma, gerek esnafve sanatkâriara bir banka la/ını. Ben şıuıu söylüyorum: Halk Ban- kası'nı acaba TOBB ve- ya esnaf ve sanatkâriar birlikte alamaz mı? Yet- kililerede söyledim.Ama 'Bız akrsak doğru olmaz' dediler. Bu firsaü kaçır- mamanız lazun" dedi.