Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9ŞUBAT 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ifyet mektubu
emeğe saldırı'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ÖDP Genel Başkanı
Uruk Uras, Iş Güvencesi
Yasa Tasansı'nın bir an
önce yasalaşması için
başlattıklan "Herkese tş,
Çalışana îş Güvencesi"'
kampanyasına destek
almak amacıyla dün
sırasıyla KESK, Hak-lş
ve TMMOB'yi ziyaret
etti. Uras'ın ziyareti
sırasmda konuşan KESK
Genel Başkanı Sami
Evren, IMF'ye verilen
son niyet mektubunu,
yoksul halka ve emeğe
karşı bir saldın olarak
değerlendirdi.
Türk-lş'ten
Ecevife mektup
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-tş, Başbakan
Bülent Ecevit'e mektup
göndererek
Başbakanlık'a sevk
edilen yeni kademeli
emeklilik yasa taslağına
ilişkin görüşlerini
bildirdi. Türk-Iş,
mektubunda, çalışanlann
bu konudaki
huzursuzluklannın
giderilmesini isterken
tekrar iptal söz konusu
olmayacak şekilde bir
düzenleme yapmak için
kendi önerileri
doğrultusunda yeni yasa
taslağı hazırlanması
gerektığini vurguladı.
Arslan: Çürükleri
temizliyoruz
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Emniyet Genel Müdür
Yardımcısı ve sözcüsü
Feyzullah Arslan, trafik
polislerinin kanştığı
suçlar nedeniyle son iki
yılda 579 personelin
görevinden ihraç
edildiğini belirterek "Biz
içimizdekı çürükleri
temizliyoruz" dedi.
Arslan, El Kaide
örgütünün Türkiye'de
eylem yapacağma ilişkin
net bir duyumun
olmadığını, ancak her
türlü önlemi aldıklannı
söyledi.
Kmlarslan'a
uyan cezası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara DGM Savcısı
Hakan Kızılarslan'm
Atatürk'ü anma
toplantısındaki
konuşması nedeniyle
ceza vermeme karan
alan Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu,
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk'ün yeniden
inceleme isteği üzerine
savcıya '"uyan" cezası
verdi. Kurul, verdiği
uyan cezasını savcuun
geçmişteki sicil
durumunu dikkate alarak
kaldırdı.
RTUK yine
'kararttı'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon Cst
Kurulu (RTÜK), CÎNE
5'e7, ShowTVve
atv'ye 2'şer, CNBC-e ve
KanalD'ye Tergün
yayın durdurma cezası
verdi. Kurul, Radyo D'yi
2 gün kapatırken bölücü
yayın yaptıklan
gerekçesiyle Diyarbakır
Gûn TV'ye 365 gün,
Hedef Radyo'ya 7 gün,
Hakkâri FM'e 3 gün
kapatma cezası verdi.
RTÜK. Tarkan'ın "Hüp"
acilı şarkısının klibine,
"Tiyanlar dikkate
alaıarak değiştirilmesi"
ncdeniyle ceza vermedi.
Borçlarını ödeyemeyen Türkiye, 2002'de 2.5 milyar dolar daha arayacak
MF'dengelenparayetmiyor
BANUSALMAN
ANKARA - IMF'den bu yıl
içinde gelecek toplam 14 mıl-
yar dolarlık ka>Tiağın yanya
yakınının fona geri ödenme-
sinden sonra kalan para, 80 mil-
yar dolarlık borç ödemesinin
ancak yüzde 7.5'ini karşılaya-
bilecek. Türkiye, 2002'de 2.5
milyar dolar dış borçlanmaya gi-
decek. Bunun dışında iç piya-
sadan da yapılan borç ödeme-
sinin yüzde 85'i oranında ye-
niden borçlanılacak. Kamu ban-
kalan da borçlann sürdürülebi-
lirliği için 2002'de kullanıla-
cak. Faizdışı fazladan 16.3 kat-
rilyon lira, özelleştirmelerden
de 1.3 katrilyon lira borç öde-
mesine yama yapılacak. Hazi-
ne, bu borç fınansman planının
• Borçlanma programı, 2.5 milyar dolarlık dış borçlanma ile IMF'den sağlancak 7 milyar
dolarlık kaynağa dayandınldı. Hazine borçlanabilmesi için, niyet mektubuyla, bankalara
'döviz riski ve faiz riskini güvence altına almaya çalışacağı' güvencesini verdi.
gerçekleşmesi için, niyet mek-
tubuyla, bankalara "döviz ris-
ki ve faiz riskini güvence altına
abnaya çahşacağı" güvencesi-
ni verdi.
IMF'ye sunulan niyet mektu-
bunda, 2002 borç yönetim po-
lirikası ortaya konuldu. Mek-
tupta, "Kamu bankalan, mev-
duadanndald 2002 yıhnda da
sürmesi beklenen istikrarfa ar-
uş ile bir yandan kalan kısa va-
deli yükümhilüklerini kapatabi-
lecek, diğer yandan da bütçe-
nin içpiyasalardan karşrianma-
sı öngörülen fınansman ihtiyaç-
lannın gjderilmesine, eflerinde
buhınan tahvillerin daha uzun
vadeti kâğıtlarla takas edflmesi
yohıyla katkıda bulunabilecek-
tir" "denildi.
Borçlanma programı, 2.5 mil-
yar dolarlık dış borçlanma ile
IMF'den sağlancak 7 milyar do-
larlık kaynağa dayandınldı.
2002'de 98.2 katrilyon liralık
iç borç geri ödemesinin de 63.6
katrilyon lirası yeniden içeri-
den borçlanmayla, 10.8 katril-
yon lirası kamu kurumlanndan
borçlanmayla, 16.3 katrilyon li-
rası faizdışı fazlayla, 1.3 kat-
rilyon lirası özelleştirmeyle kar-
şılanmaya çahşılacak.
Niyet mektubunda, "Yeni iç
borç ihraçlannda, bankalann
döviz riski ve faiz oranı riskle-
rini güvencealtmaahnaibtiyaç-
larmaözelönemverifccektir"de-
nilirken bu kapsamda izlene-
cek polirikalar şöyle sıralanı-
yor:
• Değişken faizli kâğıtlarla
borçlanmaya devam edilecek.
• Piyasa yapıcılığı Eylül
2002'ye kadar yeniden oluştu-
rulacak.
• Türkiye Bankalararası Fi-
yat Teklif Oranı oluşturulacak.
• Döviz cinsi veya dövize en-
deksli borçlanma sürdürülecek.
• Hazine'de iç ve dış borç yö-
netimiyle ilgili olarak yürütü-
len çalışmada ortaya çıkan öne-
riler, 2002 ydı ortasına kadar ha-
yata geçirilecek. Performans
kriten olarak Türkiye, 2002 yı-
lında 1 yıl ve daha az vadeli dış
borç stokunu 1 miryar dolarda
tutacak. Garantileri de kapsaya-
cak biçimde Türkiye'nin 1 yıl-
dan uzun vadeli yeni dış borç-
lanması için performans krite-
ri olarak 28 Şubat 2002 itiba-
nyla 6.5 milyar dolar, 30 Nisan
2002 itibanyla 10 milyar do-
lar, 30 Haziran 2002 itibanyla
11.1 milyar dolar sınırkonuldu.
2002 yılı boyunca ortalama
nominal faiz oranının yüzde
69.6 düzeyinde olması bekleni-
yor. Brüt dış borç stokununun
2002'de 118.7müyardolar,ka-
mu sektörü net dış borcunun
58.1 milyar dolar olması öngö-
rülüyor.
Bütceye 1.9 milyar dolar kaldı
Batık bankalara
3.5 milyar dolar
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hazine
Müsteşarlığı, 7 Şubat
tarihinde Hazine hesap-
lanna aktanlan 9. l mil-
yar dolarlık IMF kredi-
sinin nasıl kullanıldı-
ğını açıkladı. Kredinin
3.5 milyar dolannı ba-
tık bankalar için kulla-
nan Hazine Müsteşar-
lığı. 3.7 milyar dolarla
Merkez Bankası'nda-
ki SDRye endeksli tah-
villerin erken geri öde-
mesini yaptı. Kalan l .9
milyar dolar ise bütçe-
nin fınansmanında kul-
lamlacak.
Hazine Müsteşarlı-
ğfndan yapılan açık-
lamaya göre, IMF'den
gelen 9. l milyar dolar-
lık kaynağın 3.7 mil-
yar dolarlık lasmı Mer-
kez Bankası'na daha
önce SDR karşılığı ih-
raç edilen 2.96 milyar
SDR tutanndaki dövi-
ze endeksli, vade ve fa-
iz koşullan IMF kredi-
si ile aynı olan iç borç-
lanma senetlerinin er-
ken itfası için kullanıl-
dı. IMF kredisinin 3.5
milyar dolarlık bölümü
ise bünyesindeki ban-
kalara aktanlmak üze-
re TMSF'ye verilen l
milyar 58 milyon do-
larlık ve 255.4 milyon
Euroluk dövize endeks-
li iç borçlanma kağıtla-
n ile 2 katrilyon 277.3
trilyon liralık iç borç-
lanma kağıtlannın faiz-
leriyle birlikte erken it-
fası için kullanıldı.
TMSF'ye yapılan bu
ödemeyle, TMSF ban-
kalannm piyasaya olan
toplam l milyar dolar-
lık tasa vadeli döviz yü-
kümlülükleri ödendi.
Kalan kısmıyla ise Fon
bankalannın Merkez
Bankası'na olan borç-
lan kapatıldı.
9.1 milyar dolarlık
IMF kredisinden, Ha-
zine'ye 1.9 milyar do-
lar kaldı. Hazine bu
miktarın konsolide
bütçenin finansmanın-
da kullanılacağmı du-
yurdu.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
r.BEKJ KORKULAR
VOKTO&
K4İ-A1AMAOİM B4M
m.kart@superonline.com.tr
Derviş ve Oral'ın imzaladığı mektup, vergi sistemi ve idari yapı konusunda taahhütleri içeriyor
Para Fonu'na bir mektup dahaANKARA (Cumhuri yet Bürosu) -
Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na
(IMF) niyet mektubu ve liderler mek-
tubu dışmda, üçüncü bir mektubu da
Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Mali-
ye Bakanı Sümer Oral imzasıyla vergi
sistemi ve idari yapı konusunda ver-
dikleri ortaya çıktı.
IMF'nin Gelirler Genel Müdürlü-
ğü'nün Maliye Bakanlığı 'ndan ayn bir
müsteşarhk ya da gelir idaresi haline ge-
tirilmesine yönelik önerisinin sert tep-
kiye yol açması üzerine Bakanlar Ku-
rulu'na imzalattınlan prensip karann-
da, vergi sisteminde yapılacaklar ve
idari yapmm güçlendirilmesine yöne-
lik eylem planıyla yetinilmişti. IMF ve
Dünya Bankası, bu eylem takvimini
beğenmeyerek değişiklik yapılmasını is-
tedi. Ancak, kamuoyunda oluşan has-
sasiyet nedeniyle prensip karanmn bu
şekilde bırakıhp açıklanmayacak bir
mektupla IMF koşulunun yerine geti-
nlmesi kararlaştınldı. Böylece. Derviş
ile Oral' ın imzaladığı 3. bir mektup for-
mülü uygulamaya konuldu. Açıklan-
mayan 3. mektupta. vergi idaresinde
yapılacak değişikliklere ilişkin taah-
hütlere yer verildiği ileri sürülüyor.
Bakanlar Kurulu'nun imzaladığı pren-
sip karannda, Özel Tüketim Vergisi'nin
nisan ayma kadar çıkanlması, devlet
tahvili-bono-mevduat faizi gibi gelirler
üzerindeki vergilerin uyumlulaştınl-
ması, yatınm indirimlerinin toparlan-
ması, vergi teşviklerinin aynı standar-
da getirihnesi gibi düzenlemeler yapı-
lacağı taahhüdü yer alıyordu.
Dünya Bankası ile IMF'ye sunulan
prensip karan kamuoyuna açıklanmaz-
ken Maliye Bakanı Oral'ın bu hafta
yaptığı basm toplantısında vergi refor-
munun "AB'jie uvumhı" olduğunun
açıklanmasıyİa yetinildi. Yapılacaklar
da, "vergi mevzuaünı sadeleştirmek,
vergi ödeme zamanlarmı gözden geçir-
mek, istisna ve muafiyederi günün ko-
şnDanna göre düzenlemek, vergi taba-
m genişlediği ölçüde vergi oranlannda
indiriminj)rograma bağJanması.AB'ye
uyumhı OTV' çıkanhnası" olarak sıra-
landı. İdari yapıya yönelik olarak ise
"Getir idaresinde de yeterti sa\ı ve nite-
tikte personel istihdam edilecekrir. Sü-
rekK eğitim, insan kaynaklan yönetim
stratejimiz olacaknr" denildi
IRMKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Sosyal demokrat harekette
partileşme aşamasına gelenle-
rin programları art arda yayım-
lanıyor. Henüz partileşme kara-
nnı vermeyenler ise çalışmala-
rını yoğunlaştırdılar. Durmuş
oturmuş CHP de kolları sıva-
mış gibi.
Yani Türkiye solunun sosyal
demokrat kanadı, yıllardır ya-
şamadığı, bizim de tanık olma-
dığımız bir hareketlilik yaşamak-
ta. Sosyalıst solda ise ÖDP de
fırtınalı günlergeçirmekte. Çal-
kantıyı kimileri bölünme, parça-
lanrrıa, kimileri annma, ayrışma
olarak niteliyor.
Hem sosyal demokratlar ara-
sındaki partileşen ya da partileş-
meye çabalayan gruplann, hem
sosyalist soldakı ÖDP'nin gele-
cegi üstüne bu günlerden bir
kestirimde bulunmak olanak-
sız. Bir "sosyal vakıa"olup ola-
mayacaklan, ayakları üstünde
durup duramayacaklan, sağın
muhalefetsiz iktidanna bir seçe-
nek oluşturup oluşturamaya-
cakları önümüzdeki gün, ay ve
yıllarda bellı olacak.
Sosyalist sol -en azından bu
yazı için- bir yanda dursun.
Biz gelelim sosyal demokrat-
lara.
Beş Parmak ve Yumruk
Türkiye'de CHP dışında kal-
mış, yani Deniz Baykal ile ay-
nı parti çatısı altında buluşama-
yacaklarım belirterek kendi yol-
lannda gitme kararı alan grup-
lar istesek de istemesek de "ön-
der" konumundakilerte, en azın-
dan sosyal demokrat hareket-
te adı, ünü duyulmuşlaria anılı-
yor.
Bu bir Türkiye gerçegi. Ama
gerçeğin doğru bir ilkeye yas-
landığı söytenemez. Sosyal de-
mokrasi, doğası gereği kişiler
değil, ilkeler, program tercihle-
ri üstünde tanımlanmak zorun-
da.
ömeğin butün sosyal demok-
rat partilerin anası sayılması ge-
reken Alman Sosyal Demokrat
Partisi (SPD) son 30 yılda altı
genel başkan, altı önder değiş-
tirdi: Herbert VVehner, Helmut
Schmidt, Willy Brandt, Oscar
Lafontain, Rudolf Scharping,
Gerhard Schröder...
Ama parti bölünmeden, par-
çalanmadan yoluna devam et-
ti. Seçim kazandı, seçim yitirdi,
ama birliğini korudu. Her biri
sosyal demokraside birbirlerin-
den bazan aynmcıklar (=nüans-
lar), bazan ciddi aynmlar içeren
çizgileri temsil ediyorlardı. Ama
partinin sağlıklı yapısı bu dal-
galanmaları bölünmelerin de-
ğil, güçlenmenin kaldıracı ola-
rak yaşamayı başardı.
SPD bugün iktidarda.
Oysa aynı zaman diliminde
Türkiye sosyal demokratlan ara-
sında CHP'deki bölünmelerle
başlayan çekişmeter, bugün gel-
di, partileşmiş ya da partileşme
aşamasındaki gruplardan oluşan
bir paramparçalıga dönüştü.
Erdal Inönü'nin şemsiyesi al-
tında bütün grupları buluştur-
mak gibi niyeti iyi, anlamı komik
birgirişim -iyi ki- suya düştü ve
gruplar kendileriyle baş başa
kaldı.
Meydan da sağın bütün renk
ve çizgilerine kaldı.
Kimileri iktidar, kimileri mu-
halefet partisi rolüne soyunmuş,
parlamentodaki iskemleleri bö-
lüşmüş, Türkiye'yi "idare" edi-
yoriar.
• • *
Şu ana kadar, son kurultay-
larda önemli bir programatik de-
ğişiklik geçirmediğini bildiğımiz,
ancak Genel Başkan'ın özgün
açılımlanyla ciddi bir yol ayn-
mında olduğunu gözlediğimiz
CHP'nin programını biliyoruz.
Sema Pişkinsüt önderlığin-
de kuruluşunu da tamamlamış
TDP'nin (Toplumcu Demokratik
Parti'nin) programı daelimizde.
Keza Tarhan Erdem - Yiğit
Gülöksüz - llhan Tekeli'nın im-
zalannı taşıyan ve "Yeni Olu-
şumcular" olarak adlandınlan
grup da "bir başlangıç tasanmı
olarak" parantezine aldıkları
programlarını yayımladılar.
Bir de Mümtaz Soysal'ın ön-
derlik ettiği bilinen "Bağımsız
Cumhuriyet Hareketi" (BCH)
taslak olduğunu belirttikleri bir
programla kamuoyunun karşı-
sına çıktı.
Partileşme arayışları içinde
oldukları bilinen, hatta kimileri-
nin eli kulağında olduğu söyle-
nenlerden MuratKarayalçının,
SODEV çatısı altında etkinlik ve
hazıriıklannı sürdüren Ercan Ka-
rakaş, Aydın Çıngı ve arka-
daşlarının, "kapalı kutu" Zeke-
riya Temizel'in, tutumu henüz
netleşmemiş Fikri Sağlar'ın ise
program tercihlerini henüz bil-
miyoruz.
Bir sosyal demokrat çizgiye,
partiye ilişkin değeriendirmenin
ancak ve özellikle programları-
na yansıyan tercihlerden çıka-
nlması gerektiğine inanıyoruz.
O yüzden toplu bir değerlendir-
me için bir süre daha beklemek
gerekeceği belli.
Ama programları ele alma-
dan, "ortadaki tablo"ya baka-
rak da söylenmesi gerekenler
var.
Yapay, temelsiz, ideotojikfark-
ları göz ardı eden, çocuksu bir
"birleşin" çağrısını anlamlı bu-
lamıyoruz. Ama beş, aftı, yedi
parçaya bölünmüş bir sosyal
demokrat hareketin ciddi birçe-
kim merkezi oluşturamayaca-
ğına, sağın renklerinden ibaret
bir "iktidar- muhalefet" sarma-
lının kırılmasını beceremeyece-
ğine ise kesinlikle inanıyoruz.
Beş parmak, beş ayn parmak
kaldıkça, bir "e/"de buluşma-
dıkça bir yumruk oluşturamıyor.
Anlamsız ve temelsiz "birle-
şin " çağnlan yerine içlerinden bi-
rinin ötekileri de özümseyerek
yükselmesini umut etmekten
başka çare yok gibi.
POLflİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yüreğimîz Titrerken...
Sanki havada bahar kokusu var...
Ağaçlar Çiçeğe durmuş Akdeniz'de. Masma-
vi birgökyüzü başımızın üzerinde...
Toprak uyanmış!..
Içimizde çocuksu bir sevinç, içimizde dingin
akan bir su, içimizde yannlann türküsü!..
Zamanın neresindeyiz söyler misiniz? Hangi tut-
kudur bedenlerimizi alev alev saran anlatır mısı-
nız?
Farkında bile değiliz bunların!..
Kayısı dalında açan çiçek, ıhlamur ağacının yal-
nızlığı bir düş penceresinde yüreğimizi titretse
de ağaçlann kapkara örgüsü karşımıza çıkıyor...
Ay ışığıyla yıkanan meyveler aydınlık günlerin
habercisi oluyor!..
Ümraniye'de maviler giymiş bir günün ortasın-
da oyun oynuyor çocuklar!..
Okullar ilkyan tatilıne girmiş!..
Bebek'te el ele tutuşmuş kızlar ve erkekler kış
ortasında ilkbahan yaşıyorlari..
Yüreğımin içınden bulutlar geçiyor kırmızı, san,
beyaz, mavi, yeşil...
Anlamını yrtirmiş sevinçler ve acılar içinde olma-
yın bugün...
BirazgülümseyinL
Isterseniz şarkılar söyleyin!..
Umutları ve aşklan çoğaltın!..
• • •
Cezaevlennde yatan çocuklannızı düşünün, Kars
akşamlannı yaşayın; Erzurum Gan'nda Dogu Eksp-
resi'ni bekleyin; gün ağardığında Munzur Ça-
yı'ndaoyalanın...
Bugünlerde Fırat bir başka akar, Dicle ise kabar-
mıştır...
Malabadi Köprüsü'nde soluklanıp karşıki dağ-
lara bakın, Mardin Çarşısı nda gümüş ışçilenyle
konuşun!..
Söyleyin, var mısınız Şırnak'ta umut toplama-
ya, Idil'de yaşamı coşkuyla kucaklamaya!
Var mısınız özgürfüge, banşa, dostluğa, kardeş-
liğe, insanca yaşamaya!
Haydi konuşun, susmayın!..
Sanki havada bahar kokusu var!..
Mavi gökyüzü altında zaman ağaçlarına bakıyo-
rum...
Bağdat'ın kenar mahallelerinde dolaşıyor, yok-
sulluğun boy verdiği insan manzaralanyla karşı-
laşıyorum!..
Çocuklar ölüyor salgın hastalıklardan!..
Insanlığımdan utanıyorum!..
Bir çığlık yükseliyor Filistin'den, unutulmuş ve
yapayalnız kadınlar, erkekler ve çocuklar için!..
Kıraç topraklarda Mehmet Derviş'ın Arap Ah-
met'iyle tanışıyorum...
Ahmet, süzülen bir yıldız gibi bakıp bakıp
Hayfa'ya, kayboluyor sonra...
Kekikten vetaştan bir Ahmet, kılıçlann kestiği bir
gövdede yeniden doğuyor!..
Yaseminler açıyor, tek katlı, taş yapılı evlerin
bahçelerinde!..
Bir kuş kanadında Söke Ovası'nı geçip Bafa'ya
konuyorum; Gediz Ovası'ndan çiçekler topluyo-
rum...
Elimde soluk fotoğraflar!..
Karadeniz'de coşkuyum, Ege'de imbat, Çuku-
rova'dasansıcak...
Kızılırmak kıyısında sevginin öyküsünü yazıyo-
rum...
Söyleyin, var mısınız demokrasiyi yaşam biçimi
olarak görmeye; var mısınız Uğur Mumcu'nun, Çe-
tin Emeç'in, Ahmet Taner Kışlalı'nın gerçek ka-
tillerini açıklamaya!..
• * •
Sahi siz hiç vişne çürüğü sevdalan yaşadınız mı,
siz kırlangıçlann öpüşmelerine tanık oldunuz mu..
sahi siz hiç sulara, göçmen kuşlara bakarak bir
gülü dalından koparmadan kokladınız mı?
Ağladınız mı hiç, hiç âşık oldunuz mu?
Siz istemeseniz de kıracağız bileklerimizdeki ke-
lepçeyi!..
Bakın, ağaçlarda inleyen rüzgâr. zamansız
açan kayısı çıçeği, yırtılan gökyuzü, havada top-
rak kokusu, yalancı bahan haber veriyor!..
Bir huysuz acıyla değil sevgiyte dokunacağız
mor menekşelere...
Var mısınız yannlara, banşa, dostluğa, sevgrye,
kar deşliğe, özgürlüğe doğru koşmaya!
Var mısınız dürüst ve onurlu olmaya!
Var mısınız sevgiye, umırtlan çoğaltmaya, çete-
lerden annmış, özgür ve demokratik birtoplum
için birlikte olmaya!..
Varmısınız!..
hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Alt kademeye bir şey yok
Görev tazminatı
20 yıllık memura
EBRU TOKTAR
ANKARA - Memur
maaşlannın iyileştiril-
mesini öngören karar-
namede, 200 trilyon li-
ranın dağıtımı sorun ol-
du. Bu paranın memur
maaşlannm iyileştiril-
mesine yetmeyeceğıni
düşünen hükümet, alt
düzeydeki memuru göz-
den çıkardı. Hükümet-
te, 20 yılrnı aşan me-
murlara yüksek görev
tazminatı verilerek üst
düzeydeki yöneticinin
devlette tutulması gö-
rüşü ağırlık kazanıyor.
Kamudaki ücret den-
gesizliğini gidermek
amacıyla makam ve
temsil tazminatı alan
müsteşar. müsteşar yar-
dımcısı, genel müdür,
general ve yüksek yar-
gıçlann dışındaki me-
murlann maaşlannı art-
tırmayı öngören yetki
yasası uyannca hazırla-
nan kanun hükmündekı
kararname çıkmaza gir-
di. Bütçedeki 200 tril-
yon liranın memur ve
emekliler arasuıda pay-
laşunmı öngören karar-
name, tüm meslek grup-
lannın zam talebinde bu-
lunması ve Içişleri Ba-
kanı Rüştü Kâzmı Yü-
cefcn'in polis maaşlan-
nın artanlması yönünde-
ki ısran nedeniyle yü-
rürlüğe konulamadı.
Başbakanlık'ta kurulan
komisyon da çalışmala-
nnı tamamlayamadı.
Kamuda çalışan 2
milyon memura 200 tril-
yon liranın dağıhmın-
da zorlanan hükümet,
kaynağın yetersizliği
nedeniyle memur maaş-
lannda iyileştirmenin
sağlanamayacağı görü-
şünde birleşti. Bunun
üzerine iyileştirmeyi da-
ha yüksek dereceli me-
murlarla sınırlama fik-
ri benimsendi.