25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Hay Laikler Kadar... "... Kendilerine çağdaş yaftası takıp Atatürk- çü ve laikgeçinenlerduysun diye söylüyorvm, bütün bu haksızlıklann müsebbibi sizsiniz. 'Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşacağız' derken bu ülkeyi Kongo'dan daha geriye düşürenler sizlersiniz. IMF'den üç kurvş gelecek diye ge- 'eceğimizi satanlar sizlersiniz... ...BizAmehka 'ya meşruiyet aramaya gitme- dik. Meşruiyet halktadır, Hakk'tadır." Bu sözler Necmettin Erbakan'ın değil, Ho- ca'nın alışılmış söylemine başvuran, AKP'nin beyinlerinden Bülent Arınç'a ait. llk önce, sondan başlayalım: Meşruiyet halk- ta ve Hakk'ta ise Recep Tayyip Bey ABD'ye neden gitti? Musevi lobisinin önde gelenleri karşısında neden görücüye çıktı? Bülent Arınç Bey'e soralım: Içerde, "Meşruiyet halkta ve Hakk'tadır" de- yip dışarda iktidara gelmek için VVashıngton kâ- besine yüz sürmek dürüst bir politika mıdır? Genel Başkanınız Recep Tayyip Bey'in Ke- malizme karşı olduğunu hepimiz biliyoruz. He- men belirteyim ki herkesin Kemalistolması zo- runlu değildir. Kemalizme karşı olmak, bir de- mokraside haktır. Ama bunu açık seçik dile getirmek için taaa Amerikalar'a gitmek mi gerekiyordu? ••* AKP'nin laikliğe karşı olduğunu da hepimiz biliyoruz. Ama Recep Tayyip Bey Amerika'da böyle bir görüntü vermek istemedi. 0 daha çok laiklik kavramının içini boşaltıp kendi ta- nımlarıyla çarprttıktan sonra, ortaya koyduğu sözde laiklik kavramına bağlılığını dile getirdi. Sayın Bülent Annç ise Erbakan söylemiyle ha- reket ediyor ve kurusıkı saJlıyor. Belli ki Bülent Arınç, Cumhuriyet'intarihini de laikliğin anlamını da bilmiyor. Şunu iyi bilmek gerekir ki laikliğin olmadığı yerde demokrasi yoktur. Orada ancak güçlü ola- nın inancını olmayana kabul ettirmesi vardır. Bu açıdan hem laikliğe çatmak hem de de- mokrasiden yana olmak mümkün değildir. Türkiye'nin tarihini bilenler, laikliği bu ülkeye getirenlerin, bizzat tam bağımsızlığı getirenler olduğunun farkındadırlar. Türkiye'de, gidip etin maceracısından fırça yi- yip Türkiye'yi aşağılamalanna zelil bir şekilde boyun eğen, laikliği Türkiye'ye getirenler de- ğil, Sayın Annç'ın birzamanlar üyesi olduğu par- tinin genel başkanı olan ve laiklik karşıtlığını her fırsatta dile getiren zattır. ••• Laikliği Türkiye'ye getirenler, hiçbir zaman IMF kapılarında sürünmediler. "Zaten o zaman IMFyoktu ki" yanıtı ile ge- çiştirilemez bu gerçek. Çünkü laikliği Türkiye'ye getirenler, büyük dünya krizi döneminde 16 yıl süreyle, yüzde 6.5'lik sürekli bir kalkınmayı sağlamak, ülkenin sanayileşme yolundaki en verimli dönemini ya- şatmak başarısını göstermişlerdir. IMF kapılarında para arayanlar, Türkçe eza- nı kaldıranlar, imam hatip okullannı açanlardır. Türkiye ekonomisini fonlarîa delik deşik eden- ler, analannı şeyh tekkelerine gömdüımek için kararnameler çıkaran tarikat mensuplarıdır. Türkiye'yi IMF kapılarına muhtaç edenler, en çok imam hatip okulu açmakla övünenler, Nur- culann Köprü dergisinin her sayısına yazı ya- zıp, Cumhuriyet laikliğini, Marksist ateizm ile kanştıranlardır. Türkiye'de laiklik konusunda duyariı olanlar, tam bağımsızlık konusunda da dirençlidirler. Bu gerçeği görmemekte direnip kendi ayıp- lannı laiklik yanlılannın sırtına yükleme kurnaz- lığını göstermeye çalışan mollanın beyefendi kı- lığında tebdil gezeni hacı fışfış takımına verile- cekyanıt ise "Hay laiklerkadar kafanıza taş düş- sünl" Prof. Dr. Erdoğan Teziç: 27 Mayıs ders kitaplanna konmalı • GÜ Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Türkiye'nin 1961 Anayasası ile çok önemli kazanımlar elde ettiğini, ancak 1982 Anayasası'yla bu kazanımlann adeta unuttumlmaya çalışıldığını belirtti. tstanbulHaberŞer- yasası'ylabukazanım- vfei-GalatasarayÜni- İann adeta unutturul- versitesi Rektörü Prof. maya çalışıldığına dik- Dr. ErdoğanTeziç, Tür- kat çekti. kiye'nin 1961 Anaya- Milli Eğitim Bakan- sası ile çok önemli ka- hğı 'nın 27 Mayıs Dev- zanunlar elde ettiğini, rimi'ne ve 1961 Ana- ancak 1982 Anayasa- yasası'naderskitapla- sı'ylabukazanımlann nnda yer vermesi ge- adeta unutturulmaya rektiğini savunan Prof. çalışıldığını belirtti. Teziç, bunun gençlere 1961 Anayasası ve yurttaşlık bilinci ka- Çağdaş Demokrasi zandınlmasında önem- Vakfi'nın her ayın ilk li bir etken olacağını perşembe günü düzen- söyledi. 1961 Anaya- lediği toplantılann bu sası ve Çağdaş De- ayki konusu "1982 mokrasi Vakfı'nınyö- Anayasası" oldu. Pe- netim kurulu başkan ra Palas Oteli'nde ön- yardımcısı Ziya Mû- ceki akşam düzenle- ezzmoğtaı'nun başkan- nen toplantıda konu- hkettiğitoplantıyaBo- şan Galatasaray Üni- ğaziçi Üniversitesi öğ- versitesi Rektörü Prof. retim üyesi Prof. Dr. Dr. Erdoğan Teziç, SunaKüL Prof. Dr. ts- Türiciye'nin 1961 Ana- met Giritö, gazetemi- yasası ile çok önemli zin yönetim kurulu kazanımlar elde etme- başkanı AJev Coşkun sine karşın 1982 Ana- da katıldı. Uyum >asaJarı paketinde hükümet ortaklan arasında oluşan çaflağın yan kılan sürüyor MHP:UyumagölgedüştüANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Hükümet ortaklan DSP ve ANAP'ın uyum yasalan paketin- de MHP'yi dışlaması, MHP'nin hükümet içindeki konumunu güç- lendirdi. Koalisyon uyumuna gölge düştüğünü belirten MHP kurmaylan, ortaklannın tavnnı ilerleyen süreçte koz olarak kul- lanmayı ve hükümet içinde alı- nacak kararJarda partinin ağırlı- ğını koymayı planlıyor. MHP kurmaylan, "Uyuma gölge düş- tû, umanz bu gölge buluta, buhıt yağmura, yağmur da doluya dö- nüşmez" dediler. Uyum yasalan paketinde hü- kümet ortaklan arasında oluşan çatlağın MHP içindeki yankıla- n sürüyor. Bu gelişmeyle parti- lerinin elinin güçlendiğinı düşü- nen MHP kurmaylan, "Bundan sonra ne DSP ne de ANAP biz- den bir şey isteyemez. Bugüne kadar Devlet Bahçeh,parti taba- myla karşı karşıya gelme paha- sına da olsa birçok konuda uyum ve uziaşma küJtürü adma parti- nin savunduğu görüşlerden geri adım atü. Bundan sonra herhan- gi bir konuda uzlaşüması, ortak bir noktada buluşuhnası istenir- se bizim de vereceğhniz yanıt ar- nk hazır" dediler. Koalisyon uyumuna ve adabı- na gölge düştüğünü, uziaşma kül- türiinün yara aldığını vurgula- yan MHP kurmaylan, "Bundan sonra MHP'nin çok daha dik- katli çahşması gerekecek, incele- me vedosyalar kabaracak.Genel başkan, koalisyona zarar vere- cekbir harekette buhınmaz ama duygulannı da arnk gizlej emez. MHP, her zaman sorumlu sha- setçizgislni iztedL Bu nedenle ko- alisyonda bu çizgiyi bozmayız. Ama şu da bilinsin ki her türhı yasal düzenlemede katkımra art- nrarakdevam ettiririz" diye ko- nuştu. ANAP'ın demokrasi havarili- ğine soyunmasına karşın paket üzerindeki göriişmeler sırasında ancak 15-20 ANAP'lı milletve- kilinin geldiğine dikkat çeken MHP'liler, "Samimiyet bunun neresmde" dediler. Başbakan Bü- lent Ecevit i de eleştıren MHP'li- ler, ''Önce nötr kaklı. ancak son- ra taraf tuttu. Ve ANAP'ın öner- gelerini kendi önergesiymiş gibi vererek ANAP'm dümen suvuna ginir görüşünü dile getirdiler. Ta- sannm tartışmalan sırasında hâ- kimlerin takdir yetkisinin arttı- nlmasına eleştiriler yöneltildı- ğine işaret eden MHP kurmay- lan, şu görüşleri dile getirdiler: "MaafesefMecfiste yargıya ve hâkimiere güvensiztik ifade eden beyanlar oldu,bunlan kabul ede- meyiz. Parlamenter sistemde ya- sama, yargı ve yürütme bağım- sızdır. Bağuıısc yarguun yasama tarafindan deştirflmesi doğnı de- ğOdir. Bizim açunızdan tehüke ve olasıbk arasında bir fark yok, bizimldflkese)birçıkışa,Dahaön- ce bu noktada uziaşma olsaydı zaten itirazımız ofanazdL Biz si- yasi etiğe uvmadıği için bu yön- tentiyanhş bulduk.3 kişi kol kola gideıioen arük buuyum bozuldu." Jatbikat, başta Cumhurbaşka m Sezer olmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğlu, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, kuvvet komutanlan ve diğer yetkilikr tarafindan izlendi. (Fotoğraf: KEREM REZER TSK'nin Kış 2002 Tatbikatı Sankamış'ta başanyla tamamlandı Mehmetçik kışa meydan okudu AVTUNŞtMŞEK SARIKAMIŞ-Cumhurbaşkanı AhmetNec- det Sezer, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin fTSK), gücü ve caydıncılık yetenekleriyle bölgesin- de güvenlik, banş ve istikrann güvencesi ol- duğunu söyledi. Sezer, "LTusuyla özdeşleşmiş olan TSK, toprak bütünlüğümüzün ve ulusal çıkarlanmızuı korunmasmda kendisine düşe- cek her görevi başanyla yerine getirecek güç ve hazniıkta bulunmaktadır T> dedi. TSK'nin en kapsamlı planlı manevTalann- dan KJŞ-2002 Taroikad dün başanyla sonuç- landınldı. Tatbikatın son gününde Sankamış'a gelerek mane\Talan Genelkurmay Başkanı Or- general Hüseyin Krvnkoglu ile yerinde izleyen Cumhurbaşkanı Sezer, Mehmetçiği güç doğa koşullannda üstün bir savaş yeteneği sergile- mesinden dolayı tebrik etti. Sezer "Uhısuyla özdeşleşmiş olan TSK, toprak büfünlüğümü- zün ve ulusal çıkarianmmn korunmasında ken- disine düşecek her görevi başanyla yerine geti- recek güçve hazutkta bulunmaktadır. Kış Tat- bikaü bunun en somut biçimi olmuştur" diye konuştu. Askeri birlıklerin, derin ve şiddetli so- ğuklarda muharebe, imkân ve kabüiyetini güç- lendinneyi amaçlayan Kış-2002 Tatbikaü, Bi- rinci Dünya Savaşı yıllannda 90 binden fazla şehidin verildiği Allahuekber Dağlan ile Ba- lıklıdağ arasındaki bölgede gerçekleştirildı. Zaman zaman eksi 20 dereceye varan soğuk- ta gerçekleştirilen tatbikata 3. Ordu ile 9. Ko- lordu'ya baglı 2 binin üzerinde askeri perso- nel kahldı. Soğuğa karşı dayanıklı özel kıya- fetlerin giyildiği tatbikatta askerlerin laş koşul- lanna uygun, kardan yapılmış sığınak ve ko- muta mericezlerini başanyla inşa etmeleri ilgiy- le izlendi. F-4 ve F-16 savaş uçaklannın bombardıma- nıyla başlayan tatbikat top atışlannın ardından zırhlı birliklerin Cobra helikopteri destekli ta- amızuyla devam etti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nde başkanlık için avukatlar yanşacak Zorunlu din dersi kalkmalıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Kurul toplantısı, Hacıbektaş Veli Vakfı Kültür Metkezi'nde bugün saat 10.00'da başlayacak. Genel kunüun yann- ki bölümünde 260 delege, yeni genel başkanı belirlemek için sandık başına gidecek. Genel başkanlık için ikisi de avukat olan Kazım Genç ve AIi Tlmur- taş Ozmen yanşacak. Adaylardan Kazım Genç, der- neğin önündeki hedefm, çağdaş demokratik yapılara aykın uygu- lamalara ve emeğe saygı göster- meyenlere karşı birlik, beraber- lik içinde dinamik muhalefet yapmak olduğunu söyledi. Eğitimde demokratikleşme- nin zorunluluğuna işaret eden Genç, anayasadaki zorunlu din dersine ilişkin hükmün ve Di- yanet Işleri Başkanlığı'nm kal- dınlması gerektiğini söyledi. Ale\i çocuklann Sünni olarak eğitilmesine tepki gösteren Genç, "Istanstiki bilgikre göre Türki- ye nüfusunun dörtte biri Alevi- lerden ohışuyor. Dörtte birlik nü- fus da Y'ergisini ödüyor. Buna gö- re Diyanet bütçcsinin dörtte biri deAkvflerin ödediği vergOerden karşdanıyor. Ama bu parayla Alevi çocuklanSünniolarak eği- tifi>or" dedi. Genel başkan adayı Ali Ti- murtaş Özmen de, önceliklerinin örgüt içi eğitim olduğunu belir- terek, cem ve dedelik anlayışuıı kent koşullannda gerçekleştir- mek için bilim kurulu oluşturma- yı düşündüklennı bildirdı. Özmen, kurulun hazırladığı rapor doğrultusunda Pir Sultan Abdal felsefesine uygun cem; demokrasi, insan haİdan ve la- iklik konusunda toplumu bilgi- lendirmenin öncelikleri olaca- ğım kaydetti. Özmen, temel so- runun zorunlu din eğitimi oldu- ğunu anlattı. ANAP'ta muhalefet Merkezsoğ harekedi • Yddınm Akbulut'un partiden aynlmasıyla yeniden gündeme gelen ANAP'talci istifalann önümüzdeki dönem de sürebileceği bildirildi. SEKTAÇ EŞ ANKARA-Merkez sağ partilerde hareket- lilik yeniden başlarken ANAP'ta yönetimi eleştiren milletvekillerinin toplanhlannı sür- dürdüğü öğrenildi. Yıkünm Akbulut'un par- tiden aynlmasıyla yeniden gündeme gelen ANAP'taki istifalann önümüzdeki dönem de sürebileceği bildirildi. Eski muhalif Cihan Paçacı ile sorun yaşa- yan diğer merkez sağ parti DYP'nin ise "Par- tünize katdmak isteyen herkese kapnnız açık" yönündeki politikasuu sürdürdüğü dile geti- rildi. îstifalara tepki gösteren ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı BülentAkarcan, "Akbulut, en aa nkrasmı kendisi yazdı" değerlendirmesi- niyapö. Muhaliflerden Vej'sel Atasoy, parti ve hü- kümetin uygulamalanndan rahatsızlıklanrun sûrdüğünü söyledi. ANAP'ta yönetimi ve hü- kümeti eleştiren millervekilleri arasında da gö- rüş aynhğı olduğu bildirildi. Buna göre, par- ti yönetimine sert eleştiriler yönelten Kars Milletvekili fDıan Aküzümün istifadan ya- na olmadığı, istifa etme eğiliminde olanlan da eleştirdiği öğrenildi. ANAP'tan istifa ede- rek DYP'ye geçen eski Idare Amiri Enis Sü- lön'ün görevine getirilen Erkan KemaJog- hı'nun da artık istifayı düşünmediği bildiril- di.Muhalifgrupta yeralan eski fçişleri Baka- nı, Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğ- lu ile hükümete yönelik deklarasyon ile gün- deme gelen Izmir Milletvekili IşmÇdebi'nin de istifayı düşünmedikleri öğrenildi. BöliikbaşıwO:dağ töfvnkuğuriamh ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Siyasetin duayenlerinden Osman Böhikbaşı ile Milli Bir- lik Komitesi üyesi ve eski milletvekili Muzaf- ferOzdağın cenazeleri dün TBMM'de düzen- lenen törenin arduıdan toprağa verildi. Bölükbaşı ile Özdağ için TBMM'de düzen- lenen tören, birçok siyasiyi bir araya getirdi. Eski Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel'in tö- renin başlamasına kısa süre kala gelmesi, pro- tokolün yeniden düzenlenmesine neden oldu. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Babçeh' ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykiü'ın yanı sua çok sajıda siyasi törene katıldı.Törenin ardından Bölükbaşı ve Öz- dağ'uı cenazeleri Kocatepe Camii 'ne götürül- dü. Buradaki törene, Bölükbaşı ve Özdağ'ın ai- lesi ve yakmlan, Başbakan BülentEcevit, Bah- çeli, Demirel, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanrt ile çok sayıda si- yasetçi de katıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Gün geçmesin ki basın emekçileriy- le ilgili bir karar alınmasın. Bu kararla- nn tamamı basın emekçilerinin yaşa- mını zorlaştırmaya yönelik. San basın kartını, basının kalantorian bir "avan- taalık' olarak değertendirip basın emek- çilerinin bu alandaki bazı haklannın si- linmesine destek oldular. Neydi san basın kartının anlamı: San basın kartı sahibi gazeteciler belediye otobüsle- rinde, şehır hatlan vapuriannda para- stz seyahat ediyorlardı. Bu hak onlara bir kamu hizmeti yaptıklan için sağ- lanmıştı. Yürütülen kampanya ile bu haklar alındı. Bundan kim zarar gördü? Be- lediye otobüslerine binen, şehir hatla- n vapurlanna binen basın emekçileri. Medya dünyasının kalantorlannın oto- büse bindikleri var mı ki! Ya da şehir hatlan vapurlanna... Bunlardan yarar- lananlar ay sonunu zor çıkaran basın çalışanlanydı. Zaten daha öncetelefon ve uçak indirimleri kaldınlmıştı. Bu yi- ne basının dar gelirli çalışanlan için bir anlam ifade ediyordu. Gazeteci neden telefon ve uçak hizmetlerinden yarar- lanıyordu? Çünkü gazeteci sürekli ha- Basın Emekçilerinden Ne îstiyorsunuz? ber peşinde koşan insandır. Onun te- lefon ihtiyacının esası mesleki neden- terieydi. Uçak da sürekli seyahat etmek zorunda olan gazetecilere bir destek amacı taşıyordu. • • • Medyanın ciddi bir krizden geçtiği bir dönem yaşıyoruz. Binlerce basın emek- çisi işsiz kaldı. Binlercesi iseçok az ma- aşlara razı olmak durumunda. Işte bu koşullarda zaten sendikası, örgütü ta- mamen yok edilmiş gazete emekçile- ri hedef tahtası haline getirildiler. Iş gü- venceleri yok edildi. Tazminat haklan gasp edildi. Ülkenin en örgütsüz ve çaresiz insanlan haline getirilen gaze- teciler, özgür haber yapma güçlerini de bu yolda kaybettiler. Şimdi Meclis'in gündeminde bir yasa var. Bu yasa gazetecileri diğer çalışanlardan daha geri bir noktaya aüyor. Kamuoyunda iş güvencesi ola- rak bilinen "Iş Kanunu ve Sendika- lar Kanunu"nun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve geçici bir madde eklenmesi hakkındaki kanun tasan- sı nihayet yasalaşmak üzere. Kanun tasansı, Çalışma Bakanlığı tarafin- dan hazırlandı, Bakanlar Kurulu'na sevk edildi ve böylece Meclis'e su- nulma aşamasına geldi. Söz konusu kanun tasansı, ilginç bir şekilde basın emekçilerini bu değişik- liğin dışında bırakıyor. Çünkü deği- şiklik, yalnızca 1475 sayılı Iş Kanunu kapsamında çalışanlara uygulana- cak. Bu tasan, an azından işverenle- rin sınırsız, keyfi çıkarmalanna, 158 sa- yılı ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmesi çerçevesinde göfeceli gü- vence getiriyor. ILO bu sözleşmeyi çalışanlara uy- gulanması amacıyla istiyor. Ancak ha- zırtanan tasan, Basın Iş Kanunu, De- niz Iş Kanunu, Borçlar Kanunu'na ta- bi işçıler ile tanmda sayılan işlerde çalışanlan kapsam dışında bırakıyor. Yani yeni hazırianan kanun, belli işkol- lannı "güvence" kapsamına almıyor. Bunlar arasında basın çalışanlan da var. 5953 sayılı "Basın Mesleğinde Çalışanlaha Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun" kapsamında çalışan gazete- ciler, bu göreceli güvenceden yok- sun kalmış oluyoriar. Bu ne anlama geliyor Keyfi işten çı- karmalann en yaygın olduğu basın iş- kolunda patronlara destekverilmiş o)u- yor. Gazetecinin güvence altında olma- sı, gazetecinin mesleğini tarafsız ola- rak yapabilmesi açısından çok önem- li. Sürekli patronlann işten atmatehdi- di altında bulunan bir gazeteci, gördük- lerini, duyduklannı doğru olarak nasıl aktarabilir? Anlaşılıyor ki, bazı eller gerçeklerin peşinde koşmaya çalışan gazetecile- ri tam anlamıyla susturmak için bu ka- nun değışikliklerinı parmaklıyor. isteni- yor ki medyada çatlak ses çıkmasın. Bu durum Türkiye'nin ımzaladığı ILO sözleşmesine aykın. Dünyanın her ye- rinde gazetecilere, patronun ve devle- tin etkisinden bağımsız haber yapa- bilmesi için diğer çalışanlardan daha fazla güvence sağlanır. Şimdi tam ter- si bir durum ortaya çıkıyor. Gazeteci- ler, herhangı bir emekçiden daha ko- runaksız bir hale getıriliyor. Herkes gider Mersın'e, biz gidiyoruz tersine. Birçok kanun değişikliğinin, uluslararası standartlara uydurmak ve daha çağdaş bir hale getirmek ama- cıyla yapılması gerekiyor. Gelin görün ki, Türkiye'yi yöneten anlayış bir el ça- bukluğuyla süreci tersine çeviriyor ve yasalan istenenin aksıne olumsuzyön- de değiştirmeyi başanyor(l). Son örneğinı Türk Ceza Kanunu'nun 159ve312. maddelerinin değişikliği sı- rasında yaşadık. Döndük aynı nokta- ya geldik. Gazetecilerin yaşadığı da bu. lleriiyoruz diye yapılan değişiklık- ler, gelip gazetecıyi vuruyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Şükran Soner, haklı olarak öfkeyle, "Ozaman bizde Basın Kanunu 'ndakiuygulama- lardan vazgeçtiğimizi söyleyelim, hiç olmazsa normal emekçilerin güven- celerini kazanmz" diyor. Basın yok oluyor. Sesimizi duyan var mı!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear