23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 8 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sf hiikümetin teklrfini bekliyor • Aı\KARA(Cumhumet Börosu) - Ölüm cezasının kaldırılması konusunda şehıt aileleri başta olmak üztre tabandan geJen basblar muhalefet partilerini de açmaza soktu. SP Genel Başkanı Recai Kutan, MHP'nin bu konuyu seçim malzemesi olaıak kullanacağını, bu nedenle bir karar açıldamadan önce hükümetin teklıfıni bekleyeceklenni söyledi. Emniyet arşnrinde yangın çıktı • MERStV (Cumhuriyet) - Ogluna ceza yazan polislere "Şerefsizler" diye bagu-dığı gerekçesiyle merkeze alınan Içel Emniyet Müdürü Turgay Pamuk'un kentten aynlmasından bir gün sonra Emniyet Güvenlik Şube Arşivi'nde dün saat 12.30 sıralannda yangın çıktı. Elektrik kontağından kaynaklandığı belirtilen yangın, daha sonra Terörle Mücadele Şubesi'nin çatısına sıçradı. Mersin Büyûkşehir Irfaiye ekiplerince bü> r ümeden kontrol alnna alınan yangın, saat 13.30 sıralannda söndürüldü. Emniyet binasında incelemelerde bulunan îçel Valisi Akif Tığ, sabotaj olasılığının söz konusu olmadığını belirtti. Metin Can ve Hasan Kaya amldı • ELAZIĞ (Cumhuriyet) -tHDElazıgŞubesi kuruculanndan avukat Metin Can ve doktor Hasan Kaya, faili meçhul bir cinayete lcurban gidişlerinin 9. yılında mezarlan başında anıldılar 1993 yılında Dinar Köprüsü altında işkence edilerek öldürülmüş halde bulunan Can ve Kaya'yı anma törenine yaklaşık lOOkişikatıldı. Sosyal Demokrasi Okıdu açılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SODEVile TÜSES'inîstanbul'da3 yıldır sürdürdükleri Sosyal Demokrasi Okulu, SODEV tarafindan Ankara'da da açılıyor. Dersler, 13 Mart günü 18.30'da Tunus Caddesi 46/1 adresinde başlıyor. 12 dersten oluşan program, çarşamba günleri saat 18.30 ile 20.30 arasında uygulanacak ve programın sonunda katılımcılara birer sertifika verilecek. 'Beyaz-4' operasyonu • GEMLİK (Cumhuriyet) - Bursa Jandarma Bölge ICımutanhğı'nca başlatılan "Beyaz-4" operasyonunda, Gemlik ilçesindeki Öz Aktaşlar adı bir nakliyat şirketinde, nutor ve şasi numaralan değiştirilmiş 11 TIR ele geçirildi. Seferde olan 2 TR da aranmaya başlandı. Şrketin muhasebe kovitlannda yapılan ön ircelemede mevcut fauralarda usulsüzlük oliuğu, sahte fatura ile vegi kaçakçılığı yapıldığı bdirlendi. Olayla ilgili şiket sahipleri Saniye Artaş. Semra Zeytinoğlu, şiket müdürü Faik Aktaş, s«reter Oylum Kuvalı, ş^rörler Metin Recep Kıradere, Selahattin El, Demir ile şirkette olarak çalışnğı iddia csden Bulgaristan v-ıandaşı Embie Mehmet Vıseyın gözaltına alındı. ANAP Başkanvekili Erkan Mumcu, ittifak iddialannın iftira olduğunu söyledi: HADEP'e selam bile yokANKARA (Cumhurr/etBü- rosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz'ın MGK toplan- tısı nedeniyle katılamadığı ANAP grubunda, Devlet Baka- nı Mehmet Keçeciler'in PKK'yle ilgili sözleri tartışıl- dı. ANAP Başkanvekili Erkan Mumcu, HADEPle ittifak ya- pacaklan iddiasmın iftira ol- duğunu belirterek "Bölöcii te- rör hareketinin uzannsı kuşku- su taşıyan bir siyasi partiyle se- lam bûe ahp vermemiz müm- kun degUdir" dedi. ANAP grubu, dün Başkan- vekili Erkan Mumcu'nun baş- ANAP grubunda PKK ile ilgili sözleri tartışılan Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, "PKK sözcüğünü kullanmamam gerekirdi, ama bana haksızlık yapıldı" dedi. kanlığında toplandı. Toplantı- nnı basına kapalı bölümünde Devlet Bakanı Keçeciler'in söz- leri tartışıldı. Keçeciler, sözlerinin anla- mının çarpıtıldığını belirterek PKK ile yan yana olabilecek bir kişi olmadığını, kendisine çok büyük bir haksızlık yapıldığı- nı söyledi. Parti yöneticilerinin kendisi- ne danışmadan değerlendirme- lerde bulunmasma sitem eden Keçeciler, "Konuşmamda PKK lafinı ağzrnıa almasaydmı daha iyi olurdu. Ama haksıznk yapıkb" dedi. ANAP Başkanvekili Mum- cu, hiçbir siyası partinin baş- ka bir partinin milli duyarlılı- ğını test etme ve sorgulama hakkının bulunmadığını kay- detti ve Keçeciler'e uyanlarda bulunarak sahip çıktı. Keçeci- ler'in sözlerinin çarpıtıldığıru savunan Mumcu, "Sayuı ba- kanın uzunyüiara dayanan tec- rübesinden sözleriniıı çarpıbla- bfleceğüıi öngörmesini bekle- mek gibi bir hakkımız vardır, bunlan öngörnıeti ve dJkkatMoJ- manydT dedi. Bazı muhalefet partilerinin ANAP'a yönelik "hayal ve edepiebağdaşmayacak" biçim- de PKK sempatızanlığı iddi- asında bulunduklannı, bunun düpedüz haddini bilmezlik ol- duğunu kaydeden Mumcu, "PKK bu ülkenin düşmanıdır, biz de PKK'nin düşmamyız. Partimizin HADEP'le ittifak yapacağı iddiaları iffiradır. Bi- zun hiçbirsiyasipartiyle ittifak yapmamızsözkonusu değiJdir. Heie hele bölücii bir hareketin siyasi uzanösı ohnası kuşkusu olan bir siyasi partiyle selam bile ahp vermeyiz" dedi. Mumcu, AB konusunda da Türkiye'nın korkulanna odak- lanıp firsatJan ıskalamaması gerektiğini söyledi. Cemal Nadir'in mezan başmdaki anma törenine Karikatürcüler Derneği çahşanlan ve yakuüarı kaûldı. Devletler hukukul. Karikatür ustası 100. yaşında anıldı İstanbul Haber Senisi - Modern an- lamda Türk karikatürünün kurucusu olan Cemal Nadir, ölümünün 55. yıl- dönümünde Zinciriikuyu'daki mezan başmda anıldı. Kültür Bakanı Istemi- han Talay. Cemal Nadir'in her geçen gün gelişmekte olan Türk karikatür sa- natırun mihenk taşlanndan biri oldu- ğunu belirtti. Karikatürcüler Dernegi Genel Başkanı Metin Peker, anma tö- reninde yaptığı konuşmada, Cemal Na- dir'in ülkemizde karikatürü sevdirme- yi başaran. modern anlamda ilk Türk çizeri olduğunu belirterek "2002'de Nâzım Hikmet'le birlikte. bir dev çizer Cemal Nadir'i lOO.yaşlanndaberaber anahm. Türk karikarüriinün gerçek kunıcusuna hiç olmazsa 100. yaşında sahip çıkahm" dedi. Bakan Talay mesaj gönderdi Peker, Cemal Nadir'in '1950 kuşa- ğı' diye anılan çizerlerin ortaya çıkma- sında çok büyük rolü olduğunu söy- ledi. Külrür Bakanı Istemihan Talay da gönderdiği mesaj da, Cemal Nadir'in her geçen gün daha da gelişmekte olan Türk karikatür sanatının mihenk taş- lanndan olduğunu belirtti. Zincirliku- yu'daki anma törenine Karikatürcüler Derneği çahşanlan ve Nadir'in yakın- lan katıldı. Alevi ve cemevi ifadeleriyle ilgili fikir aynlığı devam ediyor Yargıda çelişki bitmiyor tLHANTAŞCI ANKARA-Alevi-Bektaşi Kuru- luşlan Birlıği Kültür Derneği'nin (ABKB) Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce kapanlmasıyia baş- layan tartışma, yargıdaki "Alevi* ve "cemevT ifadeleriyle ilgili fikir ay- nüğını da ortaya çıkardı. Yerel mah- keme, ABKB"nin ismi ve < tüzüğündeki "Alevi,ceme- vi, cem" sözcükleri nede- niyle "böhıcühık" suçla- masıyla kapatılmasına ka- rar verdi. Ancak, mahke- me, Yargıtay 2. ve 18. hukuk daire- lerinin yahiızca adındaki "ceme- vf" ibaresi nedeniyle dernek kapa- ülmasının olanaksız olduğu yönün- deki emsal niteliği karannı kanıtola- rak kabul etmedi. Kapahlması yoğun tepkilere ne- den oian .ABKB'nin feshi karannı veren yerel mahkemenin açıkladı- ğı gerekçeli kararda, Alevilik mez- hep, Aleviler ise azınlık olarak ka- bul edildi. Kararda, dernek yöne- ticilerinin, Diyanet Işleri Başkan- lığı'nın Alevi ve Bektaşi isimleri- nin kullanılmasının "bötöeülük" olduğu yönündeki değerlendirme- sine tepki gösterildiği kaydedildi. • Yargıtay, 'cemevi' sözcüğünden dolayı dernek kapatılamayacağına hükmederken yerel mahkeme, bu görüşü dikkate almadı Yönetıcilerin, Alevi dernek ve vakıflannın daha önce değişik isim- lerlekurulduğu, yöneticileri hakkın- da iddianamedeki suçlamalarla il- gili takipsizlik karan verildiğine ilişkin değerlendirmeleri de yer al- dı. Davalılann, "Dernek kapatma davas değil. Alevi tophımunun var- hğıdavası olduğu" görüşüyle dava- nın reddini istedikleri belirtildi. Yöneticiler, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Emirdağ Cemevi Kültür Sanat ve Folklor Derneği'nin ka- panlmasıyia ilgili davanın temyiz incelemesine ilişkin karannı kanıt olarak sundular. Yargıtay karann- da. derneğın, Dernekler Yasası'nın 5. maddesinde açıklanan. kurul- ması yasaklanan dernek- lerden olmadığına işaret edılen kararda, "Derneğin amacının toplumsal sınıf yaratmak olduğu beürri- lerek feshine karar\crilmesi usul ve yasaya a\kındır. İsminde bulunan cemevi ibaresinden başka bir aylo- nhk ifade ediuneyen derneğin, sa- dece bu ibareye da>'ah olarak anı- lan maddede belirtilen dernekler- den kabuhı Ue feshine karar verü- miş olması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır" denildi. EKİNCİ: DIŞARDANDESTEKLERİZ DYP'den seçim hükümeti önerisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyon ortaklannın gündeme getirdiği "2003 sonbaharmda erken seçim" tartışmasına, ana muhalefet partisi DYP de bir öneriyle katıldı. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, haziran ayından itibaren bir seçim hükümetini dışardan desteklemeye hazır olduklanru söyledi. Başbakan Yardımcısı Mesut Yıfanaz, "2003 sonbaharmda erken seçime gidilebüu-" derken Başbakan Bülent Ecevit, "seçün hazıriıklan için genel merkez yönethnme taümat verdiğini'' açıklamıştı. Hasan Ekinci, dün düzenlediği basın toplantısında, haziran ayından sonra seçim hükümeti kurulacağını öne sürdü. Ekinci, "DYP olarak seçim hükümetini dışandan da içeriden de desteklemeye hazınz. Bu hükümetin temsikileri ner ne kadar2003-2004'ten önce seçim olmayacağı yoiunda açıklamalarda buhınuyorlarsa da en geç 2003 baharuıda seçim olacakür" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN aenginfa doruk.net.tr Pazartest günu, gecenin epey ilerı bir saatinde TV kanalları arasında zaplaya zıplaya dola- nırken Haber Türk ekranında durdum. Nasıl durmam? Ekranda iki tanıdık, çok tanıdık adam, ad- ları Susurluk'la özdeşleşmiş iki özeJ timd: Ercan Ersoyve Oğuz YoruJmaz. Karşılannda kimile- nni tanıdığım, kimileriyle tanış- tığım. kimileriyle göz aşinası ol- duğum bir gazeteci grubu. Onlar soruyor. Susurluk "yi- ğitleri" yanıtlıyor. Ertesi gün gazeteye gelip ya- zıişlerindekilere heyecanla ak- şam izlediğim programı anlat- maya kalkıştım. Daha ilk cüm- lede lafımı ağzıma tıktılar: -Bayatabıbayat. Oprogram on gün önce yayımlandı. Kırk yılın başı ekran başına geçtim. Heyecanfandım. Me- ğer bir "tekrarprogramı" ımiş. Ama bu daha da ılginç. On gün önce yayımlanan bir prog- ram yinelendiğine göre çok bnemli ve değerli bulunmuş ol- malı. Acaba neden? Yani o programda Susurluk'un bilinmeyen yüzünün küçuk de olsa bir parçası mı ortaya çık- tı? Amatör Sorgucular - Profesyonel Sanık Yoooo... O programda Susurluk bul- macasının eksik parçalan mı ta- mamlandı? Yooooo... Eee? • • • Programın tekrarlanmasına hiçbir itirazım yok. Tersine ben yetkili yönetici olaydım, ben de tekrarlatırdım. Çünkü Susurluk sanığı ve mahkûmu, özel timci Ercan Er- soy'un gösterısi (shovv'u) ger- çekten izlenmeye değerdı. lyi yetişmiş bir polis. İki keli- meyi birarayagetiremeyen "kla- sık" pofislerden çokfarklı. Zen- gın bir kelime dağarcığı ile düz- gün ve uzun cümleler kurarak, derdini iyi anlatarak, geçıştire- ceği zaman ustaca geçiştire- rek, üstüne gitmek ıstediğinde hiç duraksamayarak yöneltilen soruları yanıtladı. Karşısında -galiba- on gaze- teci. Niyetleri iyi olsa gerek. Ama bir profesyoneli sorgulamak için fazla amatörter. Derslerini iyi ça- lıştıklannı da söylemek zor. Su- surluk'u bir "polisiye" olay gibi kavrıyorlar. Birinci sınıf bir pro- fesyonelin cümlelerinden açık yakalama hevesindeler. Kimile- ri sorulannı binbirparanteze alıp. "Ercan Bey lütfen yanlış anla- mayın... Yani sözüm size değil ama.., Anlaşılan sizlere haksız- lıkyapılmış ama... "demekteler. Mesleginin ustası olduğu her halinden belli Ercan Ersoy, kar- şısında amatör sorguculan bul- manın tadını sonuna kadar çı- kardı. Hiçbir Susurlukçuyu harca- madan, kendilerine kol kanat geren, örnegin duruşmalara çok çok pahalı Mercedesterte gelme- lerini sağlayan, avukatlar tutan "dostları "ndan "Adam gibi adamlardır" diye söz ederek uzun bir programda art arda yö- neltilen sorulan "kendilehni ak- lama" aracına dönüştürerek gösterisinı tamamladı. Onlan demir parmaklıklarar- dına yollayan devletin. elebaşı konumundaki kişilerin kılına bi- le dokunmamış oluşunu da pek ustaca yanıtladı. Bir yandan sözü siyasal so- rumlulara getirmek isteyen ama- tör sorguculara bıyık altından güldü: - Bizden biryere gıdemezsı- niz. Onun cevabı siyasidir. Biz- de değil devlettedir. Ardından kendilerinin hapse atılmasını izlemekleyetinen ele- başılara haber saldı: - Onlan koruyan dokunul- mazlık zırhı var. Söylenen açık: O dokunul- mazlık zırhı olmasa, elebaşılar daşimdi mapushane maltasın- da vofta atar olacaklardı. Sorguculardan biri bu ince imayı yakalayıp "Bu mesajınızı onlar da anlamışlar mıdır" diye sorunca bir kez daha bıyık al- tından güldü: -Anlamışlardır... Anlamışlar- dır... Sorgucular bu noktayı "zayıf halka" sanıp oradan yüklenme- yı denediler: - Peki sizce onlara niçin bir şey yapılamıyor? Cevap, susturucu takılmış bir tabancadan daha susturucuy- du: - Çünkü millet onlan benim- sıyor. Benimsemese yeniden milletvekili seçılıriermiydi? özel- lıkle Mehmet Ağar üç mılletve- killik oy toplayıp tek başına na- sıl girdi Meclıs'e?.. Benim ancak tekrannı ızledi- ğım, sızlenn belki ilk gösterimi- ni ızlediğinız bir TV programı üs- tünde niye bu kadar aynntılı du- ruldu? Amacım meslektaşlanmı kına- mak değil. Hiç değil. Niyetleri besbelli ki pek lyıydı. Ama kar- şılanndaki profesyonelin kalite- si onlara birkaç numara büyük geldı. Ama yine de çok yararlı bir programdı. "Sıradan polis me- murlan... Tetikçi olarakyetişti- rilmiş. düşünmeden emir uy- gulayan cellatlar" diye nitele- nen ve küçümsenen özel tim- cilerin aynasında "Susurlukbit- medi" diyenlerin ne kadar hak- lı olduğunu gördük. Hapse girerken bile Susur- luk'u duraksamasız savunan, "devletin yüce çıkarlan" deyip başka bir şey demeyen; devle- tin gerekirse "hukuk dışına sa- pabileceğine" inanmış kadrola- nyla Susurluk salt yaşanmış bir gerçek değil. aynı zamanda sü- ren bir tehdit. Hepimıze yönel- mış ürkütücü bir tehdit. Uç beş tetikçiye verilmiş hapis cezala- rına bakıp yürek serınletmenın anlamsızlığını bize bir kez daha öğreten bir tehdit... POLİTtKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baykuşlara Göz Açhrmayacağız... Cumhuriyet Gazetesi kendi yağı ve tuzuyla kav- rulan bir gazete. ilhan Selçuk da Cumhuriyet Vakfı adına gazetenın imtıyaz sahıbi... Ama İlhan Selçuk 1962 yılından beri Cumhuri- yet Gazetesi'nin köşe yazan... Ben, İlhan SeJçuk'u Cumhuriyet'e girmeden ön- ce tanıyorum. Yaklaşık 36 yıldır da birlikteyiz. Son on yılımız ise Cumhuriyet çalışanlarıyla birlikte gazeteyi ayakta tutmak için geçti... 40 yıldır tanıdığım İlhan Selçuk'un ideolojisi is- ter beğenin, ister beğenmeyin hiç değişmedi, çizgisi hiç kınlmadı... Gazete çalışanlannın ekonomik olarak zorlan- dığı günümüzde, yöneticisınden kapıdaki güven- lik görevlisine dek herkes Cumhuriyet'in yaşa- ması ıçın çabalıyor... Ama gazete yayımlamak eskisi gibi değil, çok zor, çünkü kriz üstüne kriz... İlhan Selçuk, Cumhuriyet Vakfı adına imtiyaz sahıbi olduktan sonra Ankara'ya daha sık gider oldu... Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi Mustafa Bal- bay'la önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'i, ardından Başbakan Bülent Ecevit'i ziyaret etti... İlhan Selçuk, hem Sezer hem de Ecevit'le Cum- huriyet Gazetesi'nin geleceğıni konuştu. Sezer ve Ecevit, ilhan Selçuk'a "Cumhuriyet Gazetesi için ne yapabiliriz" dedıklerinde şu yanıtı verdiğini biliyorum: "Cumhuriyet'in sorunlan Türkiye'nin ekono- mik sorunlarıdır, biz bu sorunlann üstesinden geliriz..." Yani İlhan Selçuk, Ankara'ya devletten kredi, ba- tık banka, ihale istemeye gitmedi... • • • İlhan Selçuk, Cumhurbaşkanı Sezer, Başba- kan Ecevit'le buluşmasının ardından, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'yle bir araya gelince kıyamet koptu... Dinciler, ikinci cumhuriyetçiler ayağa kalktı: "Kuvayı Milliye ruhu biheşti!" Başta dönek solcular olmak üzere din pazar- lamacılan İlhan Selçuk'a saldırmaya başladı... Bugün İlhan Selçuk'a saldıranlara tek tek ba- kın... Hepsi de düne kadar tarikat şeyhlerinin etek- lerini öpüyor, Şam'da Apo'nun karşısına çıkıp "Emret başkanım" diyor. kız ve erkek çocuklar- la sapık ilişkileri "fantezi" olarak görüyor, emek- çilerin sendikal hak ve özgürfükler için verdikleri mücadeleyi "çağdışı eylem" diye nitelendiriyor- lardı. Bunlar geceleri de Kumkapı'da Kör Agop'un meyhanesinde kendini sömürge valisi sanan Karen Fogg'la kafayı çekip Türkiye'yi kurtanyor- lardı(!) Aslında burada hedef, İlhan Selçuk'la özdeş- leşmiş Cumhuriyet Gazetesi'ydi... Gerici-faşistler nasıl yıllar önce Nadir Nadi'yi hedef alarak Cumhuriyet'e saldırdılarsa; nasıl yıllar önce bugünün dönek sosyalistleri Uğur Mumcu'yu hedef alıp Cumhuriyet'e "CIA ajan- lannın bannağı" dedilerse, bugün de aynı yönte- mi deniyorlar... Dün sabah İlhan Selçuk'a sordum: "Ağabey Devlet Bahçeli'yle ne konuştunuz?" Yanıt "Sayın Sezer ve Sayın Ecevit'le konuştuklan- mı. Medyanın durumunu, ekonomiyi, AB'yi..." İlhan Selçuk, Devlet Bahçeli'yle konuşamaz mı? Yıllar önce İlhan Selçuk, Süleyman Demirel'le de üç dört kez buluşup konuşmuştu... Haydi bilmeyenler için söyleyeyim. Alparslan Türkeş'le Ankara'da, Cumhuriyet'in kokteylinde baş başa yarım saat görüşmüştü İlhan Selçuk... Insanlar karşıt düşüncede olsalar bile bazı kav- ramlarda birleşemezler mi? Örneğin, üniter devlet kavramında!.. Imrairda yatan Abdullah Öcatan ne diyor bu- gün: "Türkiye, Kürt halkıyla ilgili bedet ödeyecekse Türkiye 'nin yanındayım ve üniterdevleti savunu- yorum!" Ştmdi soruyorum: "Apo 'nun bu sözleri, Devlet Bahçeli'nin üniter devlet yaklaşımıyla örtüşmez mi?" • • • 196O'lı yıllarda devletin istihbarat örgütleri, İl- han Selçuk'un "genç kızlarla ilişkisi" olduğunu fotomontaj fotoğraflarla anlatmaya çalışır, kamu- oyunun gözünde onu yok etmek isterdi!.. Bugün ise medyanın dinci ve ikinci cumhuriyet- çi kesimi, "MHP ile aynı çizgide" diyerek kara- lamak istiyori.. Yöntem şu: "Çamur at izi kalsıni." İlhan Selçuk'un 40 yıllık siyasi çizgisi ortada... Ölüm cezasına karşı, işkenceye karşı, cezaev- lerindeki baskıya, zulme karşı! İlhan Selçuk 50 yıldır Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesini ve Türklerle Kürtlerin bu çoğrafyada kardeşçe, barış içinde yaşamalarını istiyor. İlhan Selçuk'u ne MHP ile ne de Avrupa Birliği karşıtı, sözde Kuvayı Milliyeci Atatürkçülerle aynı kefeye koyamazsınız!.. İlhan Selçuk'un ne MHP ile ne de Devlet Bah- çeli'yle düşünceleri örtüşür!.. Hedef Cumhuriyet'tir!.. Cumhuriyet Gazetesı'ni kuşatıp ele geçirmek- tir!.. AmayağmayokL Cumhuriyet, okurları ve çalışanlarıyla birlikte yamyamlara, baykuşlara yem olmayacaktır!.. hikmet.cetinkaya(â cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 5 milletvekili affa girdi • ANKARA (AA) - TBMM Genel Kurulu, Şartla Salıverme ve Cezalann Ertelenmesi Yasası kapsamına giren 5 milletvekilinin dokunuunazlık dosyasunn Başbakanlığa iade edilmesini kararlaştırdı. Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla TBMM Başkanlıgrna gönderilen hükümet tezkeresinde, Diyarbakn- Milletvekili Osman Aslan, istanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Kocaeli Milletvekili Meral Akşener, Izmir Milletvekili Uruk Söylemez ve Kastamonu Milletvekili Hadi Dilekçi hakkındaki dokunuhnazlık dosyalannın iadesi istendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear