Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE
5. YILDONUMUNDE 28 ŞUBAT
DÜNYADA BUGÜN
ALİ StRMEN
Peki Sonra Ne Olacak?
önceki günkü Radikal gazetesinin manşeti ünı-
versitelerimizle ilgiliydi ve "Sadece susmakser-
best" diyordu.
Adnan Keskin ile Hilal Köyiü'nün Ankara kay-
naklı haberi daha çok Hacettepe Üniversitesi
üzerinde yoğunlaşmış bulunuyor.
Üç yarı yıl uzaklaştırmaya kadar varan disiplin
cezalanna neden olan fiiller ise, 'Bahar Şenliği'
adı altında alternatif açılış yapmak, izinsiz müzik
dinletisi düzenlemek "Savaşa değil, eğitime büt-
çe ayrılsın! Kahrolsun emperyalizm" diye slo-
gan atmak. emniyet güçleri ile rektör yardımcı-
sını eleştiren konuşmalar yapmak vb.
Ankara Üniversitesi'nde de öğrencilerin 1 Ara-
lık iş bırakma eylemi ile F tipi cezaevlerini pro-
testo gösterilerine katılmaktan ceza aldıklan be-
lirtiliyor.
Yine haberde belirtildiğine göre, F tipı cezaev-
lerine karşı protesto gösterilerine katıian öğren-
ciler DGM tarafından yasadışı örgüte yataklıktan
3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edılmişler.
Haben şaşırtıcı olduğu için almadım buraya.
YÖK üniversitesi ve fikir özgürlüğünün önün-
deki engellerie Türkiye, gençliğinin hayatı en ko-
lay söndürülen ülkeler arasında birincı sırada yer
almaktad/r.
Şimdi kimse kalkıp da kimi diktatörlükleri ör-
nek göstermesin! Çünkü orada hiç değilse alda-
tıcı bir özgürlük edebiyatı yok. Kimse de ülken-
de demokrasi falan olduğunu iddia etmiyor.
• • •
Ama demokrasi olduğu savını ileri süren ve
AB'ye girmeye çalışan Türkiye'nin durumu içler
acısı.
Burada sık sık yazılıyor, çağdaş dünyada ya-
sak olan her şey Türkiye'de serbest. serbest olan
herşey iseyasak.
Bu ölçütlerle AB'y
e
nasıl girebileceğimizi kes-
tirmek güç.
Sorun yalnız AB'ye girmek değil, Türkiye nasıl
ayakta kalacak?
llköğretimden başlayarak ezberci, başkalannın
önceden belirtediği 'doğru'yu bulmaktan ibaret
olan, düşünce üretimiyie hiç bir ilışkisi bulunma-
yan test yöntemine dayalı eğitim alan çocuklar,
üniversite sıralarında da TCK'nin yanı sıra, YÖK
Yasası'nın getirdiği yasaklarla kuşatılmış; düşün-
memesi, konuşmaması, hiçbirşeye karşı çıkma-
ması istenen yaratıklara dönüştürülmektedirler.
Kısacası haberde sözü edilen üniversitelerle il-
gili değil, tüm Türkiye'ye yaygın bir uygulamadır
söz konusu olan.
Hele hele Hacettepe, Ankara ya da Istanbul Üni-
versitesi veya Istanbul Teknik Üniversitesi gibi göz
önünde olmayan Anadolu'daki kent üniversite-
lerinde baskılann yoğunluğu dayanılacak ölçü-
lerin çok ötesindedir ve bunlara yönetimden ya-
na veyayönetimin desteğini almıştosuncuklarile
emniyet güçlerinin baskılan da eklenmektedir.
• • •
Baskı konusunda YÖK, öğrenci ve öğretim
üyesi ayınmı da yapmamakta, öğretim üyelerini
de tornadan çıkmışçasına aynı şeyi düşünüp di-
le getiren, papağanlara çevirmek için elinden ge-
leni ardına koymamaktadır.
Belki de burada YÖKsel birtutarlılık olduğu da
söylenebilir. öyle ya! Eğer sorgulamayı yasakla-
yacak, sorgulayanı suçlayıp cezalandıracaksan,
sorgulamayı neden öğretecek, sorgulamayı öğ-
retene neden izin vereceksin ki?
Yıllar yıllar önce yazar, kitap toplayanları, dü-
şünceyi yasaklayanlan eleştirirdik:
"Etmeyin eylemeyin beyler! Türkiye 'nin yalnız
bugünlerini değil, yarınlannı da ipotek altına alı-
yorsunuz."
Kimse kulak asmadı; bugünlere geldik.
Aynı egemen güç ve düşünce yine bildiği yol-
da yürüyor.
Sorgulamayan gençlik ve yurttaşlardan olu-
şan, üniversitesi tek tip insan yetiştirmeye şart-
landınlmış bir ülke, bu yoldaki savaşını kazansa
sonra ne olacak?
Olacağı şu: Çağından ve insanlık ailesinden
dışlanarak, kazanıyorum sanırken, nasıl kaybet-
tiğini anlayacak.
Tıpkı aşiret toplumu Afganistan gibi...
Devrim yasalarının çıktığı tarih
AADD ödüfleri
3 Mart'ta verflecek
tstanbulHaberServi-
d-Merkezi Köln'de bu-
luııan Almanya Atatürk-
çü Düşünce Demeği'nin
(AADD), Atatürkçü dü-
şünce ve nitelikleriyle
özgünJeşen kişi ve ku-
ruınlara verdiği "Ata-
türkçü Düşünce tletişim
ödüBeri",3MartPazar
güBÜ Ankara Devlet Re-
sinı ve Heykel Müze-
si *nde düzenlenecek tö-
renle sahiplerine verile-
cek. AADD Genel Baş-
kaıı Dursun Atügan,
ödûllerin, devrim yasa-
larnın çıkanldığı tarih
oLaa 3 Mart'ta, iki yılda
birverilmek üzere gele-
netaelleştirildiginı ifade
ett. ödüllendirilecek
oLan kişi ve kurumlar
şö)le:
Hukukveyargı: Yargı-
ta^ Cumhuriyet Başsav-
cıs Sablh Kanadoğhı
HUmdab:Emekliög-
rctm üyesi Prof. Dr. Be-
diıAkarsu, Boğaziçi
Üırversitesi öğretim üye-
si rrof.Dr.SuıuıKiJi,tÜ
Reitör Yardımcısı Prof.
D» \ur Serter, Mersin
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Uğıır Oral,
Mersin Üniversitesi'nin
eski Rektörü Prof. Dr.Vfo-
ral ÜDdi, înönü Üniver-
sitesi Rektörü Prof.
Dr FatihHflmk)gfu,Turk
tnkılap Tarihi Enstitüsü
Md. Yrd. Prof. Dr. Ün-
salYavıız
TürkdflfcEmekli öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Do-
ğanAksan
KültürveSanat: Dev-
let sanatcısı Suna Kan
Askerflk: Eski Genel-
kurmay Başkam Org. Ne-
dpTonımtay.eskiDeniz
Kuvvetleri Komutanı
Oram. Gttven Erkaya,
eşıGüJdenErkaya
TRT: TRT haber spi-
keri GiUden Özel. RHM
Okur, TRT Dış Yaytn-
lar Daire Başkam Oktay
Şamfloğlu
Medya: Karikatürist
Nuri Kurtcebe, Gazete-
ci-yazar tsmetSotak, ga-
zeteci-yazar Metin Tb-
ker
Bürokrasl: Eski Gü-
zel Sanatlar Genel Mü-
dürü Mebmet özeL
Necmettin Erbakan: Trafîkkazasıydı
ANK4RA(CumhuriyetBüroso)- Necmet-
tin Erbakan, REFAHYOL'un başbakanı olarak
birinci dereceden tarafi olmasuıa karşın ko-
nuşmaktan kaçındığı 28 Şubat'ı "trafik kaza-
sma" benzetti.
ANKA'nınhaberinegöre, Erbakan, 1997'de-
ki 9 saatlik MGK toplantısından REFAH-
YOL'un de\Tİlmesi ve RP ile FP'nin kapatıl-
ması olaylannın yaşandığı süreç boyunca açık-
ça "28Şubat" tanımını kullanmamaya da özen
gösterdi. Erbakan. 28 Şubat'la ilgili bu tavrını
ilkkezSP'lilerleyapnğı birsohbette bozdu. Er-
bakan. sohbettepartililerin, "28ŞubattabizHn
hiç hatanuz ofanadı mı" sorusunu,
tf
Havir
n
di-
ye yanıtlarken açık tanımlamalarda bulunarak
şunlan söyledi:
"Siz trafikte hiç idmsenin burnunun kana-
maması için direksiyonu kurallara mükemmel
uvarakidareedersiniz.Araçtakilerinve(rafîk-
tekflerin zarar görmemeleriiçin sizin tek yapa-
büeceğmiz kurallara uymakor. Sizin direksi-
yonda akhnız fikriniz bundadır. Ancak ne ka-
darmükemmdoJursanızohın,trafikte kazage-
çinnemeksadecesizebağh değildir. Diğeraraç-
lann da sizin gibi mükemmel dikkat içinde ol-
ması gerekir. Siz ne kadar kaçsanız da bir kam-
yon. kurallan altüst ederek geüp size çarpar ve
kaza okur. Artik oian obnuştur. Burada siz ku-
surhı değflsinizdir. Kusurtu olan da kesin ola-
rak kuraOan ihlal eden kamyondur. Ama ka-
za ofanuşturve bu anda sizin yapacağuuz birşey
yoktur"
Erbakan, 28 Şubat'ın kendisi dışmdald taraf-
lan ile ilgili suçlamalardan kaçınırken, parti-
lilerden de kişileri hedef haline getirecek de-
ğerlendirmeler yapmamamalannı istedi.
Recep Tayylp Erdoğan'dan eleytirl
AKP Genel Başkam Recep Tayyip Erdoğan
da, 28 Şubat sürecinin yıldönümünde hüküme-
ti hedef alan açıldamasında, halkın binlerce
yıllık inançlannın engellendiğini iddia etti.
Tayyip Erdoğan şunlan söyledi: "Geçmişte o
kadar hayati karariar ahnırken, insanLann öz-
gürtükkri kısrtlanırken. binlerce vılhkinanç ve
geleoekkriniyeririegetirnMser^eflenirken,on-
ca kâbefcrdağıülu-ken hükümetm uyumu önem-
li oluyor da. koaiisyon adabına saygmm gere-
ğmden bahsedüiyorda şimdibukonu neden hü-
kümet meseJesi olmuyor. Siyasiflkesiztiğınbu
kadannı göstermek de herfaalde MHP'nin ka-
derioMu."
Erdoğan, yapılan bir araşhrmaya göre hal-
kın yüzde 90'uıın sekiz yıllık temel eğitimden
memnun olmadığını ileri sürdü.
Irticayla mücadele için tasarlanan değişikliklerden büyük bölümü gerçekleşmedi
AskerinyasarahatsızhğıA\KAR4 (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL hükümetinin düşürül-
düğü 28 Şubat süreci beşinci yılıru
doldururken uygulamaya konan "İr-
ticayla Mücadele Stratejisi"nde kat
edilen aşama tartışılıyor. Milli Gü-
venlik Kurulu'nca bir an önce yasa-
laştınlması istenen tasanlann büyük
bölümü. "Avrupa Biriiği'ne uyum"
çalışmalannın da etkisiyle Meclis'te
geri sıralara itildi.
28 Şubat 1997'deki tarihi Milli Gü-
venlik Kurulu toplanbsında abnanka-
rariar sonucu, Necmettin Erbakan-
Tansu Çiller ıktidannı sona erdiren
irticayla mücadele süreci; siyaseti ye-
niden şekillendirmesi nedeniyle "post-
modern darbe" olarak yakın tarihe
damgasını \-urdu. 54. hükümetin baş-
bakanı Necmettin Erbakan'ın uzun
süre direndikten sonra imzalamak zo-
runda kaldığı MGK kararlanyla baş-
layan süreç, en somut etkisini dinin si-
yasallaşönlmasına karşı gösterdi.
Ancak çoğunluğu 55. hükümet dö-
neminde hazu-lanan irticayla müca-
dele tasanlanndan büyük bölümü par-
Avrupa Bİrlİğİ'ne UyUlti molasi: 28 Şubat sürecinin
devamı olan yasa tasanlan, 'AB'ye uyum' çalışmalannın da
etkisiyle Meclis'te geri sıralara itildi. Devlet memurlan, KÎT
çalışanlan, hâkimler ve savcılar, yıırtdışında öğrenim görenler ve
vakıflarla ilgili tasanlar yoğun gündemde uyumaya bırakıldı.
Iamentoda uyutuldu. MGK, 2001 yı-
lının aralık ayındaki toplantısında ir-
ticayla Mücadele Stratejisi'nin uygu-
lama takvımini değerlendirmişti. MGK
bildirisinde. "bekieven tasanlann bir
an önceyasalaşünlması gereği üzerin-
de duruldugu" \aırgulandı.
Bln yıl devam eder..."
Geçen dönem içinde, irticayla mü-
cadelenın koordinasyonu Genelkur-
may Başkanhğı'ndan Başbakanhk'a
devTedildi. Genelkurmay bünyesin-
deki Batı Çalışma Grubu (BÇG) lağv
edilerek bu göre\
r
ler, sivil ağırlıklı
Başbakanlık Takip Kurulu"na (BTK)
devredildi.
trticayla mücadele raporlan da Ge-
nelkurmay Başkam yerine dogrudan
Başbakan'a iletilmeye başlandı.
Hükümet Meclis'te "AB'yeuyunT
kapsamındakı düzenlemeleri öne çe-
kerken Genelkurmay Başkam Orge-
neral HüseyinKıvnkoğiu çeşitli demeç-
Jennde "irtica\ia mücadefenin önce-
Gtdi sonınlararasındaflkaradayeral-
dığma" dikkat çektı.
Orgeneral Kıvnkoğlu. "28 Şubat
kararlan 1923'ten beri devam edi-
yor. trtica ne zaman palazlansa, bu
süreç kendini gösterir.- trticai tehdit
bin yıl büe sürse, 28 Şubat süreci de
bin yü daha devam edecek. Bitmiş
değüdir'' demişti. Kıvrıkoğlu, son
olarak geçen hafta irticayla müca-
dele tasanlan konusunda "28 Şubat
kararlan yasalaşmah. (, ıkmryor. Mec-
fo komisyonlannda bekliyor"* diye
rahatsızlığını dile getirdi.
Bekleven tasanlar
5 yıllık süreçte; 8 yıllık kesintisiz
eğitim. vakıflann De\Iet Denetleme
Kurulu'nca denetlenmesi, cami ya-
pımının izne bağlanması, cami ve
mescitlerin yönetimine ilişkin yasa-
lar çıkanldı. TBMM Genel Kuru-
lu'nda veya komisyonlarda bekle-
yen tasanlann öngördüğü düzenle-
meler ise şöyle:
1) Dahiliye Memurlan Yasası'nda
değişiklık: "Anayasaveyasalannaçık-
ça suç say dığı eylemleri yapanlar, de\-
letin ülkesi ve miileti ile böhuunez bü-
tünlüğü>1e, cumhuriyetin niteKklerin-
28 ŞUBAT'LA GELEN DÖNÜŞÜM
En büyük
başarı
eğitimde
• 28 Şubat yasalan arasında en
başanlı olanı temel eğitimin 8 yıla
çıkanlması oldu. Imam-hatip
liselerindeki öğrenci sayısı 6 yılda 511
bin 502'den 71 bin 583'e geriledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 28 Şubat
sürecinin ardından başlayan irtica ile savaşımda
en büyük kazanımlar, eğitim alamnda gerçekJeşti.
8 yıllık kesintisiz temel eğitimin ardından imam-
hatip liselerinin ortaokul bölümü tasfiye edilirken
üniversite sınav sisteminde yapılan değişiklikle de
alana göre tercih sistemi gedrildi. Eğitımdeki bu
reformlann ardından 1996-1997 öğretim yılında
511 bin 502 olan imam-hatip liselerindeki öğrenci
sayısı 2001-2002 öğretim yılında 71 bin 583'e
geriledi. Felsefe dersi liselerde zorunlu ders
kapsamına alındı, kılık Jayafet yöneöneliği
üniversitelerin ardından tüm ilköğretim ve
ortaöğretim kurumlannda uygulandı, imam-hatip
lisesi mezunlannın ilahiyat dışındaki
fakültelere gitme oram azaltıldı. 18 Ağustos
1997'de uygulamaya konulan 8 yıllık kesintisiz
temel eğitim, milli eğitimdeki büyük
dönüşümlerin de başlangıcı oldu. Imam hatip
liseleri dahil tüm ortaokullar 3 yıl içinde kademeli
olarak tasfiye edilirken ilköğretime devam oram
da (okullaşma oram) 1997'deki yüzde 85'lik
seviyesinden yüzde 100'e çıkanldı.
Evrlm tcorlsl blyolojl kltaplarında
Biyoloji, vatandaşlık ve insan haklan eğitimi,
sosyal bilgiler, matematik ve hayat bilgisi dersi
programlan çağdaş bir anlayışla yenilendi.
Biyoloji dersine "evTÜn teorisl, sera gazı, kuresel
öinma" gibi konular ahnırken vatandaşlık ve
insan haklan eğitimi kitaplanndan Medine
Sözleşmesi ve Peygamberin Veda Hutbesi
konulan çıkanldı. Flköğretimin 4. sınıflanna
Ingilizce dersi konuldu. Vatandaşlık
ve insan haklan eğitimi programına da "Jç ve dış
tehdltler" adı altında irticanın tehlikelerini
anlatan geniş bir bölüm eklendi. Bakanhğın
Talim ve Terbiye Kurulu'nda yapılan yönetici
değişikliklerinin ardından şeriatçı kitaplann
temizlik operasyonuna başlandı.
Eski milli eğitim bakanlanndan Vehbi Dinçerier
dönemınden itibaren şeriatçı kitaplara
verilen onaylar kaldınlmaya başlandı. Başta
Fethullah Gülen tarafından yazılan kitaplar
olmak üzere Atatürk ilke ve devrimlerine aykın
kitaplann onayı kaldınldı.
Inıaııı hatiplerde türban eylemi
28Şubatkararianmn 5.yıldönümündeirticaile mü-
cadele sürüyor. IstanbulVaUHği'nin,türbanböğren-
cilerin okuflara aünmaması yönündeki taümatına
karşın önceki gün imam hatip Bselerinde başlayan
gergmlik dün de sürdü. Kadıköy, Beykoz, Matte-
pe, Eyüp imam hatip Uselerinde derstere türbanla
guinekte urar eden öğrenciler oturma eylemiyap-
n. Kıtak-kıyafet konusunda yapdan düzenlemelere
ekolarak IsöuıbulValisiErolÇakn-'ınl2Şubat2002
tarihinde okuDara gönderdigi yazıfa taBmatta tür-
banfa öğrencilerin okuDara ahnmaması istenmişti.
Başörtüsüyie okullara gü-me\« çahşan öğrenciler,
içeri aknmayınca oturma eylemi yaparak okul yö-
netimlerini protesto ettiler.
ŞERÎATÇI ÖRGÜTLER KENDlLERtNl SORGULUYOR
ÎBDA/C organize suçlara yöneldi
AN7CARA (Cumhuriyet Bürosu) • 28 Şubat
kararianmn ardından tarikat ve cemaatler ile
şeriatçı terör örgütlerinin strateji belirlemede
sıkmö içine düştükleri, eleman kazanamama
yamnda mensuplannı da harekete
geçiremedikleri belirlendi. trticai unsurlann
son dönemJerde, geçmişteki referans
kaynaklannı, söylem ve yaklaşımlannı
sorgulama yoluna gittikleri değerlendirrnesi
yapıldı. İBDA/C'nin etkinliğini
kaybetmesiyle birlikte bazı örgüt üyelerinin
organize suçlara yöneldikleri saptandı.
trticai faaliyetler konusunda hazırlanan
isrihbarat raporunda, tarikat, cemaat ve terör
örgütlerinin geldikleri nokta aynntılı olarak
irdelendi. Kamuoyunda 'Salih Mirzabeyoğhı'
olarak bilinen, tBDA/C örgütünün lideri SaHh
lzzet Erdi|'in idam cezasına mahkûm olması
üzerine örgütün ikinci adamı konumunda olan
ve 23 Ocak 2001 'de tahliye edilen Ali Osman
Zor'un örgütün lideri gibi davrandığı, örgütü
yeniden toparlamak ve yapılandırmak
amacıyla çalışmalar yaptığı saptandı.
Ekonomik kriz ortamından yararlanılarak,
halkın kışkırtılması yönünde talimat veren
örgüt üst yönetimine, alt kadrolann
"ekonomik kriz ortamında din motifl ile baUa
laşlartmanın mümkün olmadıgı'' yönündeki
yanıö da güvenlik kuvvetlerince belirlendi.
Raporda, etkinliğini kaybeden tBDA/C'nin,
bazı örgüt üyelerinin içinde bulunduklan
olumsuz psikolojinin de etkisiyle farklı
arayışlar içerisine girdilderine dikkat çekiidi.
Raporda, Hizbullah Ilim grubunun yeniden
yapılanma çalışmalannda, ileride sorun
yaratabilecek deşifre olmuş militanlannı,
operasyonlarda güvenlik kuvvetleriyle
çatışmaya sevk ederek yok olmalanna göz
yûmduğu belirtildi. Hizbullah Menzil
grubunun 2002 yılınt "Pratiğe Geçiş Yıh"
olarak benimsediği ve bu çerçevede
faaliyetini öğrenci evlerinden öğrenci
yurtlanna kaydırmayı planladığı belirlendi.
Türkiye'deki Hilafet Devleti (tCCB-AFtD)
örgütü üyelerinin, lokal düzeydeki toparlanma
faaliyetlerinin yanı sıra, yurtdışından da
çeşitli adreslere bildiriler göndermeye devam
ettikleri belirtildi.
den herhangi birinea> kın eyiemlerde
bulunanlann" meslekten çıkanlması
düzenlenıyor. Büyük bölümü polis
olan tçişleri Bakanlığı memurlannnı,
iki müfetriş raporu ve ıkı amirin giz-
li sicil raporlanyla, cezai takibat ya-
pılıp yapılmadığına balalmaksızın ba-
kan onayıyla meslekten atılması ön-
görülüyor.
2) Devlet Memurlan Yasası değişik-
liği: Türkiye Cumhuriyeti'nin temel
niteliklerinden herhangi binsinı de-
ğiştirmeye veya ortadan kaldırmaya
yönelik eylem ve diğer faaliyetlerde
bulunanlarla bu niteliklere aykın dav-
rananlar veya yıkıcı ve bölücü faali-
yette bulunanJara "devietmemuriuğun-
den çtkarma" cezası verilebilecek. Bu
kişiler, belediyelerle bağb kuruluşla-
nnda da istıhdam edilemeyecek.
3) Memurlar ve Diğer Kamu Gö-
revlilerimn Yargılanması Hakknıda
Yasa değişikliği: Memurlann soruş-
turulmalannı kolaylaştınyor. Hertür-
lü ihbar ve şikâyet ön inceleme konu-
su olabilecek. Kaymakam ve valile-
rin soruşturma yetkileri genişletiliyor.
4) Devlet Memurlan Yasası ile KtT
personel rejiminin düzenlenmesi:
Cumhuriyetin temel nitelikieri ile la-
ikve ekonomik düzeni değiştinnek ve-
ya bölücülük suçlamalanyla hüküm
giyenler, kamu kurum ve kuruluşlan
ile KİT'lerde ve bağlı ortaklıkJarda
istihdam edilemeyecek.
5) Tekke ve Zaviyelerin Seddine ve
Türbedarlıklan ile Birtakım Unvan-
lann Men ve tlgasına Dair Yasa de-
ğişikliği: Bazı Kisvelerin Giyileme-
yeceğine Dair Yasa'nın koyduğu ya-
saklara aykın hareket edenler Türk
Ceza Yasası'nın 526. maddesine gö-
re cezalandınlacak.
6) Medeni Yasa değişikliği: Yasa-
nın vakıflarla ilgili bölümünde deği-
şiklik öngörülüyor. ArTa uğramış ol-
salar bile zimmet, rüşvet, bjrsızlık,
dolandıncılık, inancı kötüye kullan-
ma gibi suçlarla Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesi ve Terörle Mücadele
Yasası'ndaki suçlardan mahkûm olan-
lann vakıfkuramayacağı öngörülüyor.
Mahkemelere, ılgih güvenlik kuru-
luşlanndan bilgi alarak vakfın onay-
lanması hakkında karar verme yetki-
si getiriliyor. Vakıflar Genel Müdür-
lüğü ile cumhuriyet sa\-cısı veya mül-
ki amirin vakıf faaliyetlerini durdura-
bilmesi düzenleniyor. Medeni Yasa'da
son olarak yapılan kapsamlı değişik-
likte, bu konuda çok sınırlı birhüküm
eklenmekle yetinildi.
7) Hâkimler ve Savcılar Yasası de-
ğişikliği: Hâkim ve cumhuriyet sav-
cılannın meslekten çıkanlmasına iliş-
kin hükümler yeniden düzenleniyor.
Hâkim veya savcının, "cumhuriyetin
niteüklerine, devletin bölünmezliğine
aykın rutumve davTaraşlardabulun-
masL, ideolojik veya siyasi ya da dü,
ırk, dnsiyet, fdsefl inanç, din ve mez-
hep aynmı yaparak IdşUerin yarar ve
zararlanru hedef tutan tutum ve dav-
ranışlarda bulunması" durumunda
meslekten çıkanlması öngörülüyor.
8) Pompalı tüfeklerin denetimi: Av-
da ve Sporda Kullanılan Tüfekler,
Nişan Tabancalan ve Av Bıçaklarımn
Yapımı, AJımı, Sanrru ve Bulundurul-
masına Dair Yasa değişikliği ile, kök-
tendinci terör örgütlerinin gözde si-
lahı olan pompalı tüfeklerin kullanı-
mına sınırlama getiriliyor.
9) Yurtdışında öğrenim: Yurtdışın-
da yükseköğrenim görmek isteyen
öğrencilerin, cumhuriyetin temel il-
keleriyle bağdaşan bir eğitimle yeti-
şebilmeleri amacıyla değerlendirme
kurulu oluşturulması, yurtdışına öğ-
renci gönderecek kurumlann öğren-
cilerin ad ve kimliklerini Milli Eği-
tim Bakanlığı "na bildirmeleri, öğren-
cilik koşullannı kaybedenlerin diplo-
ma denklığinin yapılmaması hükme-
diliyor. Bu tasan komisyonda redde-
dildiği için hükümet tarafından geri
çekiidi.
-r-