Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ
HABERLER
ADD'nin tütiin
mrtîfigi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Valiliği,
^tatürkçü Düşünce
Derneği'nin (ADD)
Vlanisa'nın Akhisar
Içesinde düzenleyeceği
Tütün Mitıngi' içın
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'na şikâyet
dılekçesi verdı.
Cumhuriyet Savcılığı'na
ifade veren ADD Genel
Başkaıu Halil tbrahim
Şahin, ADD tuzüğüne göre
görevlerinin
sosyoekonomik konularda
düşüncelerini açıklamak,
ardatmak ve örgütlemek
olduğunu söyledi. Şahin,
"Bu bakımdan tütün
mitingi, derneğimizin
amaçlan içindedir" dedi.
OOTÜ Mezunlan
Derneği söyleşisi
• ANKARA (Cumhurm*
Bürosu)-ODTÜ
Mezunlan Derneği'nin
düzenlediği 'Dün ve
Bugün Türkiye
Ekonomisinde GAP'
konulu söyleşi bugün
gerçeldeştirilecek.
Başbakanlık GAP Bölge
Kalkındırma Idaresi
Başkanı Dr. Olcay
Ünver'in konuşmacı olarak
katılacağı ve Süreyya
Yücel Özden'in yöneteceği
söyleşi programı, saat
14.00'te428. Sokak
Yüzüncüyıl, Balgat
adresindekı ODTÜ
Mezunlan Derneği
Tesisi'nde düzenlenecek.
(beyip Garih
cinayeti davası
• Istanbul Haber Senisi -
Işadamı Üzeyir Garih
cinayeti sanığı Yener
Yermez'in, ölüm cezası
istemiyle Eyüp 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde
yargılandıği davada tanık
olarak dinlenen Pınar
Konuşkan, sanıkla olay
günü mezarlıkta birlikte
olmadığını belirtti. Olay
günü Gaziosmanpaşa'da bir
çay bahçesinde olduğunu
söyleyen Konuşkan,
Yermez'i olaydan sonra
televİ2yonlarda gördüğünü
ve kendisinin de arandığını
öğrendiğini anlath.
ABD'de sivil toplum kuruluşlan 'onay üreteny
televizyonlara karşı savaş açtı:
Medya asılişini yapsınEVGİNAŞKEV
TORONTO-ABD'de şirket-
sel egemenhğin yönlendirdiği
medya kültürüne karşı, geniş
kapsamlı bir reform kampan-
yası açan sivil toplum kuruluş-
lan, bilim adamlanndan, med-
ya uzmanlanndan ve eylem
gruplanndan oluşan bir daya-
nışma cephesi oluşturdu. "Ha-
ber Derienmesinde Doğrulukve
Dürüsdük-Fair", "Daha lyi Te-
levizyon","Bağnnsız Kamu Te-
levizyonu Yanhlan", "Dürüst
Reklamcıhğı İzteme", -Sayısal
Demokraa Merkea", "Medya
Sorumluluğu" ve "Kamusal
Doğnıluk" adlı önde gelen si-
vil toplum kuruluşlan, dev sa-
nayi firmalanrun ele geçirdiği
medyanın özgürleştirilmesini
Amerikalı aydınlar
• Toplum kûJtürünün her katında gittikçe yaygınJaşan reklam ve ticaret olgusunu
tartışan kampanya, 11 Eylül sonrası tümüyle siyasal odaklann ve erk gücünün
oyuncağı olmayı kabullenen medyanın, gerçek görevine dönmesini öngörüyor.
amaçlayan forumlar düzenle-
meye girişti.
Toplum kültüriinün her ka-
tmda, gittikçe yaygınlaşan rek-
lam ve ticaret olgusunu tarüşan
kampanya, 11 Eylül sonrası tü-
müyle siyasal odaklann ve erk
gücünün oyuncağı olmayı kabul-
lenen medyanın, gerçek görevi-
ne dönmesini öngörüyor. ABD
kamuoyunda, beîirgin iş odak-
lannın ürettiği "pakedenmiş"
şovenizm ve milliyetçilik propa-
gandasına öncülük eden büyük
medyanın içyüzünü sergileme-
ye gjrişen reform kampanyası.
medya tekelciliğine karşı ABD
çapında yasal savaşımı da içe-
riyor. 1996-2000 döneminde,
50 en büyük medya firmasının
ve onlara bağlı meslek dernek-
lerinin Kongreyi ve Beyaz Sa-
ray'ı içine alan lobi harcaması-
nın 111.3 milyon dolan buldu-
ğunu ve 1993- 2000 yıllannda
medya fırmalannın ve üst yö-
neticüerinin politikacılann se-
çim kampanyalanna 75 milyon
dolar bağış yaptığı belirtiliyor.
ABD'de medyada yasallık öge-
sini izlemekle yükümlü olan Fe-
deral Iletişim Kurumu'nun -
FCC-, G.W Bush yönetimiyle,
partizan kimliğe büründüğünü
saptayan reform kampanyası,
1996'da •
4
vumu$aülan~ radyo
ve TV sahipliğinin, medyada
ürkünç bir tekelcilik yaratnğına
dikkati çekiyor.
Noam Ctaomsky'nin ünlü bir
yapıunda açıklığa kavuşturulan
"onay üretimT olgusunun, "bfl-
gKe dayanan onaya" dönüşme-
sine önem \ eren eylemciler, ör-
gütlü paraya karşı, örgütlü ka-
munun tek yöntem olduğuna
inanıyor.
ABD Kongresi 'ne yönelecek
başvuruda, med>
r
a reformu için
özellikle TV sahipliğıne ege-
men olan tekelcıliğın ele alınma-
sını öneriyor. Çok uzun sürele-
ri içerecek yoğun bir eşgüdü-
mün yaşamsal gerek olduğunu
belirleyen kampanya. üyeleri
kamudan derlenecek ve kamuta-
rafından paraca desteklenecek.
Medyada reform kampanyası,
ABD'de bir mega beyin yıkama
sistemine dönüşen güncel or-
tamda, şu 10 çokuluslu firma-
nın koşullandırma kültürünün
sorumlulan olduğunu belirtti:
1- Aol Time Warner2- Disney
3- General Electrick 4- News
Corporation 5- Viacom 6- Vi-
vendi 7- Sony 8- Bertelsman 9-
At&T 10-LibertyMedia
Medyada reform kampanya-
sında, Robert W. Chesney ve
MarkCrispin Mleradlı ABDTi
medya uzmanı profesörlerin,
John Nkhok ve Janioe Jacqu-
est adlı tanınmış araştırmacıla-
nn derlediği raporlardan yarar-
lanıldığı belirtiliyor.
Terörle
savasa destek
NEW YORK (AA) - Çoğunluğunu
öğretim üyelerinin oluşturdugu 60 kadar
Amerikah entelektüel, ABD tarafmdan
yürütülen terörle savaşıma destek vererek
tüm dünyaya hitaben "Niçin
Savaşıyoruz?" baslıklı bir açık mektup
yayımladı.Fransa'nın köklü, ciddi ve sol
görüşlü gazetesi Le Monde ile
"wwwaroericanvalues.org" internet
sitesinde yayımlanan açık mektup,
"Bazen bir ulusu süahlarla savuninak
gerekh' olur" sözleriyle başlıyor. Aydınlar
imzalannı attıklan mektuplannda,
"Çünkü savaş, değerti insan hayaoıu
kurban eden ciddi bir iştir. Akıl ve manök
savaşa kalkışanlaruı bu eytemlerinin
ahındald ahlaki nedeni, savunduldan
flkeJeri tüm taraflann ve tüm dünyanın
açıkça anlayabilmesi için >ine açıkça ifade
etmeleri gerekir* ıfadesinı kullandılar.
"Bazeu, ulusumuzun başka tophımJara
karşı küstahhk ve rahilKk yapüğını, bazen
ABD tarafindan kötü ve adaîetsiz siyaset
yürütüldüğünü kabul edryonız" diyen
Amerikalı entelektüeller arasında, eski
Demokrat Senatör Daniel Patrick
Moynihan ve 1992'de yayımlanan
'"Tarihin Sonu" isimli eserin yazan
tarihçi Francis Fukuyama da bulunuyor.
EYLEM YAR\CAKLAR - İkiz Kulelere 11 EylüTde yapdan saMından sonra ABD tekvizyofi ve basın kuruhışlannın akhğı nrtum
sivil toplıını örgütkrinin tepkisini çekti. ÖrgütJer, medyanın gerçek görevi olan tarafsız baberciliğe dönmesi için eylem yapacaldar.
GÖRUŞ
Türklerle diyalog
Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV
Istanbul'daki *l ygarhklannBuluşma-
s" toplantısı Türklerin bu sahne içinde-
ki uzun vadeli konumunu da gündeme
getirdi. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinde
yalnız bugünlerin değil, bin yıllık geçmi-
şin olaylan, yorumlan ve fantezilerinin kar-
maşık birikimi rol oynuyor. Bazı yaban-
cılara göre Türkler dünyanın neredeyse
kötülüklerinin kaynağı. Batı uygarlığının
sanki bağnna sokulmuş bir hançer gibi.
Selçuk ve Osmanlf nın yayılmasından
kayTiaklanan "Fütuhat Tehdidi'' yüzyıl-
lann gerisinde kalmış olsa bile. Bu kalıp-
laşmış peşin-hükümler eski Webster Söz-
lügü'nün Türk kelimesinin tanımına bi-
le yansımış.
Türklerin eski biçimde geri dönmeye-
cekleri çok açık. Ama onlara Batı kapı-
lannı kapama ve işçı olarak çağnlanlann
bazılannı evlerinde yakma isteği de ek-
sik değil. Avrupa'da toprağı. orada uzun
geçmişi ve şimdi kalabalık çalışan grup-
\m olan Türkler o anakaranın uluslar top-
luluğuna girerse bizim için iyi olup olma-
yacağı tartışılabilir. .\ncak, karşı koyan-
larda "Türkler bizim dazeyimizde kabul
edflmesin" çabası var. Korİcu ve düşman-
lıkla kanşık psikolojik ve ekonomik en-
geller. Dış dünyada bize ilişkin geçmişin,
saptınlmış ve abarülmış acılarla da do-
nanımlı, bir fanteziler dünyası var. Bu
çarpık imaj değişe değişe yeni kuşaklara
daaktanlıyor. AB Temsilcisi Bn. K. Fogg
bu "mirasçılardan'' yalnız biri. Diaspo-
ra'daki genç Ermenilere aramızdaki ger-
gınliği azaltacak güvenilir belgeleri gös-
terdiğimizde, hiçbirini yayınlama yolumı
seçmiyorlar. Bir olayı "seçümiş acT ko-
numuna oturtunca, tarihte gerçekten ne ol-
duğu artık önemli değil. Sanki kine da-
yalı "kimlik çadm" yıkılıp gidecek.
Daha da öte. Hıristiyan Balkanlar da
Müslüman Araplar da kendi duraklama-
lanndan Türkleri sorumlu tuttular. Oysa,
her ikisi de geriliyordu. Örneğin, tarih
sahnesine Türkler çıkmasaydı, Islam bel-
ki de geldiği yarımadanın köşesine çekil-
mek zorunda kalacakh. Batı dünyası Ma-
lazgirt Muharebesi'ni, Kudüs'ün ve Istan-
bul'un elden çıkışını bizim farkında ol-
madığımız ölçülerde ciddıye aldı. Oysa,
Farih, Bizans uygarlığını aşmayı da aklı-
nako>Tnuştu. Ayasofya'nındüzeyini Mi-
mar Sinan Selimiye'de yakaladı. Avru-
pa'da yok edilmek istenen Yahudilere iki
kez kucak açan da Türklerdi. Hoşgörülü
Meviâna Rumî'nin ölümü Türk olma-
yanlan da yasa boğmuştu. Kıbns'ta da Yu-
nan Ortodoks Kilisesi'ni Venedik baskı-
smdan Türkler kurtarmışh. Islamı Arap-
lardan alan Türkler onlann harflerini da-
ha güzel yazdılar. Bağdat'ta en iyi hatta-
tın kim olduğunu sorduğumda. birini söy-
lediler Neden o° "Çunkü İstanbul'da
Hamidfnin öğrencisijdi".
Karşılıklı etkileşim, düşmanlığı sür-
dürmekten daha yararlı. Helenler de Ma-
kedonyalı Iskender'in peşinden ta Hindis-
tan'a vardılar. Bu gidiş de Haçh Seferle-
ri de Doğu ve Batı uygarlıklannın birbi-
rinden çok şeyler öğrenmelerini sağla-
madı mı? Zaten. tncil bile büyük Ölcüde
Doğu'nun efsane ve dinsel inançlannm
kopyası değil mi? Adem ve Havva Ba-
bil inançlanna gidiyor; Nuh"un tufanının
da gemisinin ve Ağn Dağı'nnı da daha
başka yüzlerce örneği var. Musa'nın On
Emrinde Hammurabi Yasalan'nın izleri
görülüyor. Isa ile Hintli Krişna'nın yap-
tıklan da birbirine pek benziyor.
Bulgarlar da Türkî bir kavimdi. Slav-
laşıp Hıristiyanlaşuıca Avrupa'da kabul
gördüler. Dilleri Türkçe kalan Gagauzlar
Ortodoks olunca, ancakyanm kabul edil-
diler. Anadolu gerçeğinin kanşımı ve
Türkçe yazan Yaşar Kemal. espri olsun
diye. "BeoetnikTürkdeğflinı!''deseNo-
bel Ödülü'nü alma şansı çok yükselir.
Türklere karşı olanlarözeleştiri süzge-
cinden geçmeli. Kendini "kurban* ol-
muş sayaniar karşı tarafın kurbanlannı
görmüyoriarbile. Viyana'nındoğusunda-
ki tüm Balkanlar'da, Kınm'da ve onun
geniş hinterlandında, koca Kafkasya'da,
pek çoğu Türk olmak üzere, büyük bir
Müslüman dünyası vardı. 1821 Yunan is-
yanından bu yana yok edildi. Beş milyon-
dan fazlası öldürüldü, bir o kadan da gö-
çe zorlandı. Canını kurtarabilenler en so-
nunda Anadolu'ya sığındılar. Soykınm
asıl Batı'da oldu. Bugün de ırkçılık, ya-
bancı ve Yahudi düşmanlığı gene Avru-
pa'da tırmanışa geçti. Konruç>-üs'e "In-
sanlar bir arada en iyi nasıl yaşaıiar" di-
ye sormuşlar. "Karşıhkh hoşgörü" de-
miş.
Madalyonun bir yüzünde "TürlderBa-
tı ölçülerine uyuyor mu?" yazıyor. Öbür
yüzünde de şu var: "Ban, Türkİeri ve Do-
ğu'\ıı kabuledecek hoşgörüyesahip mi?"
TURK HAVA KURUMU'NDAN HALKIMIZA DUYURU
Değerii Vatandaşlanmız;
"Kurban derileri, vekalet kurbanlannın etleri Tüıkiye genefindeki
' yoksullara, afetzedelere, öksüz-yetim ve kimsesiz çocuklara gjtsin, havactlık'
sanayisi kalkınsın, işsider iş, aş bulsun diyonam?
Türk Hava Kurumu bunu sizin adınıza, sizin istekleriniz doğ/vttusunda
yerine ğetkmeye hazıntır...
Türk Hava Kurumu, kartun ve yönetmelıklenn kendısıne verdığı "Kurban derisi, fitre-zekat toplama"
görev ve sorumluluğunu Genel Merkezı ve Tûrkıye genelıne yayılmış 605 şubesı aracılığıyla ve yıllann
verdıği tecaıbe. bınkjm ve mükemmel faalıyeterie başarılı bir şekılde yerine getirmektedır
Toplanan kurban densı ve fitre-zekat gelırinın,
-% 50'si Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na,
-% 4O'ı Turk Hava Kurumu'na,
-% 4'u Turkjye Kızılay Demeğı'ne,
-% 3'ü Sosyal Hizmeter ve Çocuk Eargeme Kurumu'na,
-% 3'ü de Türkiye Dıyanet Vakfı'na verilrnektedır
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflan'nın %50 olan payları denlerin toplandığı il ve ılçelerin
mülkı amırlenne gondenlmekte ve yine aynı bolgenin yardıma muhtaç halkına dağıtılmaktadır. Bu
sayede Turkıye çapındakı yoksul ve kimsesızlere. muhtaçlara, oksuz ve yetım çocvıklara, afetzedelere
5 ayrı kuruluş aracılığıyla yardım yapılmaktadır.
3 Şubat 2002'de Afyon, Bolvadın. çay ve Sultandağı bolgesınde meydana gelen depremde zarar
gören vatandaşlanmızın acıl ihtyaçlannı gıdermek için gecıkmeksızın 4 şubat günü kurban derisi,fitre-zekat
gelirlerı paydaşı olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıftannın paylan olan 3 3 MİLYAR LİRAYI
zamanından önce Afyon Valisı ve Bolvadin, Çay ve Sultandağı kaymakamiıklanna gönderiimıstir
Bu yıl Kurban Bayramı'nda vekalet kesılecek olan kurbanların etleri ıse kavurma paketieri halıne getirilerek
öncelıkle Afyon deprem bolgesındekı ıhtıyaç sahiplenne gönderecektir
Türk Hava Kurumu'nun yeni yönetmı göreve geldiği gunden (21 Mayıs 2000) bugune kadar, 2000
yılı kurban densı, fitre-zekat payları da dahıl olmak üzere, 1992 yılından ben ödenmeyen borçlar,
faızlen ve payların tamamı olan toplam 11 Tnlyon Lırayı paydaş kuruluşlara ödemıştr.
Türk Hava Kurumu, vekaleten kurban kesimi çalışmalarını da başarılı bir şekilde yürutmektedir
Bu yıl için belirlenen vekaleten kurban kesim bedeli 100 Milyon TL'dir.
Bu bedel bankalar aracılığıyla yatırılabıleceği gibı, ırrtemetten kredı kartıyla da ödenebilecektir.
Geçen yıl vekaleten kesılen 6000 kurbanın etnden ıkışer kılogramlık kavurma paketieri hazırlanmtş
ve elde edılen 38 000 kılogram kavurma: Siverek, Halfeti ve Hatay'daki selzedelere, Izmıt, Gölcük,
Yalova, Çınarcık, Adapazan Düzce. Kaynaşlı, Bolu'daki depremzedetere ve Ankara Mamaktakı muhtaç
vatandaşlarımıza dağıtılmıştır
Türk Hava Kurumu Atası'nın İsdkbal Göklerdedlr" buyruğu doğrultusurtda 77 yıldır, en büyük gelir
kaynağı olan kurban derisi fitre-zekat geliriyle havacılık sanayıirnn kurulmasında basrolü oynamış
ve bugün HAVELSAN. TAI, TEI gibı havactlık sanayi kuruluşlanyia, Sabiha GÖKÇEN Havaalanı'nın
hıssedarı olmuştur THK, havacıhğın her dalında gençlere ücretsız kurslar vererek, havactlığı sevdirip
yaygınlaştrırken, uçakfa havadan orman yangınlarına mûdahale edıyor, tanm arazilenni ilaçlıyor. şehır
merkezlenni ılaçlayarak çevre ve insan sağlığına katkıda bulunuyor, Geçtiğımiz yıl 10 yangın söndürme
uçağıyla Türkiye'nin yangına hassas bolgelerinde toplam 1390 sortı uçuş gerçekleştirerek 116 yangına
anında mûdahale etmış ve söndürulmestnde faal görev almıştr. Aynı şekılde yurdun dört bir yanında
uçakla havadan tarımsal ılaçlama yaparak 3 milyon dekar arazıye 5.5 milyon lıtre ilaç atmıstr. 4000
gencimizi "ücretsiz" paraşüt, planör, model uçak, yeiken kanat, yamaçparaşütü başJangıç kurslanndan
faydalandırmıştır
Vekalet Kurbanı bedelinin vatınlabileceâi banka hesap numaralan
vakıfbank Ankara Şubesı
Ziraat Bankası Heykel Şb
İş Bankası Ankara Şubesı
00158000024630823
154432
5301092
Tel
Faks
Web sayfası
E-posta
0 312 310 48 40/269-231 veya 0.312.310 20 80
0 312 310 04 13 veya 0 312 309 44 73
www thk org tr
thk@thk org.tr basmyayıngthk org tr
vekalet@thk org tr
TÜRK HAVA KURUMU GENEL BAŞKANUĞI/
CÜMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Chomsky'nin
Düşündürdükleri...
12 Şubat Salı günü "The Marmara"öa Ameri-
kalı dilbilimci Avram Noam Chomsky'nin "Med-
ya ve Demokrasi" başlıklı konferansının dinleyici-
leri arasındaydım. Musevi asıllı Amerikalı dilbilim-
ci hakkında, Berke Vardar yönetiminde hazırla-
nan "XX. Yüzyıl Dilbilimi" adlı yapıtta (Türk Dil Ku-
rumu Yayınları, 1983) şöyle deniyor: "Çağdaş dil-
bilimin önde gelen kuramcılanndan N. Chomsky,
üretici-dönüşümsel dılbilgisi diye anılan yaklaşı-
mın temetlerini atmış, günümüz dilbiliminde yeni
birçığıraçmıştır, Pennsylvania Üniversitesi'nde dil-
bilim, matematik ve felsefe öğrenimini yaptıktan
sonra doktora çalışmasını da aynı kunımda biti-
ren Chomsky, 1955'ten bu yana Massachusetts
institue of Technology'de dilbilim dersleri ver-
mektedir." 1928 doğumlu çağdaş dilbilim kuram-
cısının belli başlı yapıtlarını da sıralayalım: "Söz-
dizimsel Yapılar" (1957), "Dilbilim Kuramında Ye-
ni Sonuçlar" (1964), "Sözdizim Kuramının Görü-
nümleri" (1965), "Dil ve Düşünce" (1968), "Derin
Yapı, Yüzeysel Yapı, Anlamsal Yorum" (1971),
vb... Dilbilim kuramına ilişkin yaprtlannın yanı sıra
Chomsky'nin medya ve güncel siyasal konular
üstüne pek çok yapıtı olduğunu da biliyoruz. Dili-
mize bunlardan hangileri çevrildi? Bana ulaşan bir
dökümde dilbilim kuramına ilişkin yaprtlan arasın-
da bir tek "Dil ve Düşünce"ri\r\ ("Dil ve Zihin") adı
geçıyordu...
• • •
Noam Chomsky her şeyden önce büyük bir dil-
bilim kuramcısı. Ona asıl saygınlığını ve biranlam-
da "dokunulmazlığını"sağ\ayan özelliği bu.
Chomsky'nin dilbilim kuramı üstüne ne biliyoruz?
"özellikle otomatlarkuramına dayanarak, sonlu sa-
yıda durumlann modeliyle (Markov modeli) dağı-
lımcılartarafindan geliştihlen oluşturucular mode-
linin sözdizimsel betimleme için yetersiz kaldığı-
nıkanıtladı"gibi bir cümle (Büyük Larousse, 5. cilt,
sayfa 2350) bırakınız sıradan yurttaşı, bizier gibi ya-
zı-çizi erbabı için ne anlama geliyor? "önerdiğidö-
nüşümsel model, hem dahayattndır, hem de açık-
lama ve betimleme gücü daha yüksektir" gibi bir
saptamadan ne anhyoruz? Dileyenler, Chomsky'nin
dilbilime ilişkin yapıtlanndan ulaşabildiklerine göz
atarak ya da sözünü ettiğim TDK yayını derleme-
deki birkaç sayfalık bılgilerı ve çizimi gözden ge-
çirerek "üretici-dönüşümsel" dilbilim kuramı hak-
kında görüşsahibi olabilırter... Benım bu yazıda al-
tını asıl çizmek istediğımse, güncel siyasetle (hiç
değilse ilk aşamada) ilişkisi bulunmayan bilimsel
biralanda "deha" düzeyindeki birdüşünürün, ay-
nı zamanda güncel siyasal-toplumsal sorunlann da
tam ortasında yer alması; daha da öte, öncü bir
konumda bulunabilmesidir... Noam Chomsky'yi
bu iki özelliğiyle birlikte düşünemezsek onu eksik
kavramışoluruz...
• • •
"Trıe Marmara "daki akıcı konuşmayı dinlerken
tam da bunları düşünüyordum... Kürsüdeki ak
saçlı, gözlüklü; görünümüyle, sade fakat özenli
giyim kuşamıyla akademisyenden çok sanatçıyı an-
dıran kişı büyük bir dilbilim kuramcısıydı... Fakat
aynı kişı, dünya siyasetinin ve ekonomisinin en
güncel, en yakıcı sorunları konusunda büyük bir
rahatlıkla, inanılmaz bir bılgi donanımıyla konuşa-
bilmekteydi... Söyledikleri arasında, Türkiye'nin
hangi tarihte Amerika'dan silah alımı konusunda
birinci sıradaki müşteri olduğu, hangi tarihte birin-
ciliğin Kolombiya'ya geçtiği gibi somut "aynntı"lar;
ya da 11 Eylül'le tam da "aynı an"da Haiti yöne-
timinin birtalebinin, yaşamını Amerika'da sürdür-
mekte olan düşük bir câni diktatörün iadesine iliş-
kin talebin Amerika tarafindan yanıtlanmaya bile
değer görülmeyişine ilişkin bir değini, bilgi yüklü,
akıcı konuşmanın "ironi" eksenini oluşturmaktay-
dı...
• • •
Chomsky'nin "The Marmara "daki konuşması
sırasında alabildiğim notları irdelemeye (ya da yi-
nelemeye) yazımın sınıriarı yeterii değil. Konuş-
mada geçen deyimlerden iki tanesi yan yana ko-
nulduğunda belki bir özet elde edebiliriz. Bunlar-
dan biri "the regimentation ofpublic mind" ("ka-
mu düşüncesinin denetimi", diye çevirebilcegimi-
zi düşünüyorum), bir öteki "demokrasinin bunalı-
mı"yö\ ("the crisis ofdemocracy"). Chomsky özet-
le, günümüzde kapitalist sistemin demokrasiyi na-
sıl sınıriayıp yozlaştırdığını ve bu yolda "medya"yı
nasıl kullandığını, yaşamlanmızın nasıl "yalanlarla
yönlendirildiğini" anlattı...
•••
Noam Chomsky ülkemize dilbilim konusunda
konferanslar vermeye, meslektaşlanyla görüş alış-
verişinde bulunmaya değil, kovuşturulan bir kita-
bıyla ilgili olarak geldi... Ulkemiz için bundan da-
ha utanç verici, daha yüz kızartıcı, daha aşağıla-
yıcı ne olabilir? Fakat umuyorum ki, Amerikalı dil-
bilimci konferans verdiği salonlann içini-dışını tık-
lım tıklım dolduran çoğunluğu genç izleyicileri gör-
düğünde, Türkiye'mn sadece, ona utanç yaşatan-
lann ülkesi olmadığını anlamıştır... Dileğim ise biz-
deki bilimsel, "akademik" çevrelerin Chomsky ör-
neği üzerinde düşünmeleridir...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
"Dostum bahçesine bir hoyrat girmiş
'Giilüm' dederken dalın kırmış "
Dost ve güzel insan. Derneğimiz üyesi, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş tş Müfettişi
MEHMET
AYDEV
yakalandığı amansız hastalıktan
laırtulamayarak aramızdan aynlmıştır.
Cenazesi 16.02.2002 günü öğle namazından
sonra Izmir - Narhdere Merkez Camii'nden
kaldınlacaktır
Sevenlerinin başı sağ olsun.
İŞ MÜFETTİŞLERİ DERNEĞİ