Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Yasaklrfardan
Sezer'e destek
• ANKARA(ANKA)-
Haklanndaki hapis
cezalan nedeniyle 3
Kasım seçimlerinde
milletvekili adaylığı
kabul edilmeyen
HADEP eski Genel
Başkanı Murat Bozlak
ile SDP eski Genel
Başkanı Akın Birdal,
Anayasa'nın 76'ncı
maddesini de kapsayan
Anayasa değişikliğinin
Curnhurbaşkanı
tarafindan veto
edilmesine destek verdi.
Bozlak ve Birdal,
CHP'nin tavnnı da
eleştirdi. Cumhurbaşkanı
Sezer'in "kişisellik ve
öznellik" gerekçesiyle
değişikliği veto etmesine
destek veren Bozlak,
değişiklikle diğer yasaklı
siyasetçilerin önündeki
engellerin kalkmadığını
sadece Erdoğan'ın
engellerinin kalktığını
söyledi.
Erdoğan: Muhatap
ben değilim
• İstanbul Haber Servisi
- Rusya Devlet Başkanı
Putin ile iki ülke
arasındaki ekonomik
ilişkilerin arttınlması
konusunda görüşme
yapacaklannı söyleyen
Erdoğan, Ankara'ya
gitmek üzere geldiği
Atatürk Havalimanı'nda
gazetecilerin "Irak'a
müdahale konusunda
üslerin kullanımına izin
verildimi" şeklindeki
bir sorusuna, "Bu
sonınun muhattabı
hükümettir" diye
yanıtladı.
Ba*em Pakdemirfc
Yanhştapih
lANKARA(AA)-
ANAP Genel Başkan
Vekili Ekrem Pakdemirli,
partinin, aktif üyelerden
ayda 1 milyon lira alarak
bütün masraflannın
çıkanlabileceğini söyledi.
Parti genel merkezinde
düzenlenen Kadın Kollan
îl Başkanlan Toplantısı'na
katılan Pakdemirli, "seçim
yenilgisinin sebebinin
yüzde 80'inin ekonomik
kriz olduğu" sonucunun
çıktığını ifade etti.
Pakdemirli, " Kalan yüzde
20 de yorsuzluklar,
üzerimize anlan
çamurlann lekelerinin
kalması ve ekonomik
krizin ortasında yanhş bir
seçim tarihi" dedi.
Dava rekortmeni
beteılye başfcan
• ÎZMtR(AA)-
HakkmdallOO
soruşturma ve dava açılan
Izmir'in Harmandalı
beldesinin eski Belediye
Başkanı Metin Oktay,
davalan yakından
izleyebilmek için adliye
yakınında büro kiraladı.
Yapılan soruşturma ve
açılan davalardan
"kesinleşmiş tek bir cezası
bile bulunmadığını"
anlatan Oktay, Guinness
Rekorlar Kitabı'na girmek
için başvuruda
bulunacağını açıkladı.
Hablemitoğlu'nun öldürülmesinin üzerinden 5 gün geçti, ancak somut bir ilerleme yok
Suikastta sırperdesiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Ünıversitesi öğ-
retim görevlisi Dr. Necip Hab-
lemitoğhı suikastinın üzerinden
4 gün geçmesıne karşın cinaye-
te ilişkin somut bir ilerleme sağ-
lanamadı. Araşürmayı Türki-
yetfekisiyasi cinayetlerin arka-
sındaki örgüt olan Iran güdüm-
lü Kudüs Savaşçılan'na yönlen-
diren Emniyet, cinayet günü gö-
rülen "Flat Brava" marka ara-
ca ulaşmaya çalışıyor.
Profesyonelce gerçekleştiri-
len suikastın ardından saldırga-
nın kanıt bırakmaması polisin
araşûrmasını güçleştiriyor. Hab-
lemitoğlu suikastına ilişkin ge-
lişmeler şöyle:
Somut ilerlemeyok: Dr. Necip
Hablemitoğlu, 18 Aralık Çar-
insan ticareti
ĞUR MUMCU ÖZEL ÖDÜLÜ1
HABLEMİTOCLU'N
ANTALYA (AA) - Antalya Büyükşehır
Belediyesi "Uğur Mumcu Özel Ödülü"nün
bu yıl, uğradığı silahlı saldın sonucu
hayatmı kaybeden Dr. Necip
HaUemhoğlu'na venlmesini kararlaşürdı.
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu anısına
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafindan
iki yıldır düzenlenen "Uğur Mumcu
ÖdüHeri"ni kazananlar açıklandı. Dr. Necip
Hablemitoğlu "Uğur Mumcu Ozel
Ödülü"ne layık görülürken bilim dahnda
Prof. Dr. Cahit Talas ve Prof. Dr. Erol
Manisab, hukuk alanında avukat Nevzat
Helvacı, kültür ve sanat alanında şair-
yazar Attila tlhan ve yazar Vedat Günyol,
gazetecilik alanında Deniz Som, kurum ve
kuruluşlar alanmda Türk Tabipleri Birliğı
ödüle değer görüldü.
şamba günü öldürüldü. Aradan
geçen zamana karşın soruştur-
mada somut bir ilerleme kay-
dedılemedi.
Kudüs Savaşçılan: Emniyet,
soruşturma kapsamında Kudüs
Savaşçılan örgütünü de incele-
meye aldı. Iran güdümlü Ku-
düs Savaşçılan'na yönelik
"Umut Operasyonu"nun baş-
lamasının ardından örgütün
"bombacıs" olduğu belırtilen
Oğuz Demir tran'a kaçmıştı.
Demir'in Türkiye'yeginpgir-
medide araştınhyor.
Araç bulunamadı: Suikastta
ortaya çıkan yeni bir tanık, olay
günü öğle saatlerinde evin çev-
resinde bir araca çarptığını ve
aracın içinden inen telsızlı bir kı-
şinin kendisine hakaret ettiğini
söyledi. Hablemitoğlu'nun eşi
Şengül Hablemitoğlu da cinayet
günü "Fiat Brava" marka bir
aracın içinde müzik dinleyen
bazı kişiler gördüğünü söyle-
mişti. Tanık ile Şengül Hable-
mitoğlu'nun verdiği eşkallerin
birbirine benzediğine işaret edi-
liyor.
Kasetfer incekmede: Hablemi-
toğlu'nun sürekli alaşveriş
yaphğı marketin güvenlik ka-
meralanndaki kayıtlardan Hab-
lemitoğlu'nun izlenip izlenme-
diğini anlamaya çalışıyor.
Teröruzmanlan:Suikasnn iş-
leniş biçimi. Muammer Aksoy
ve Suudi Arabistan Büyükelçi-
liği'nde görevli Abdulgani Be-
devi cinayetlerle benzeşıyor. Bu
cinayetlerin soruşturulmasında
görev alan terör uzmanlannı da
ekibe dahil eden Emniyet, ye-
ni ipuçlan bulmaya çalışıyor.
Eğlence
sektörü
köleleri
• 1 milyondan fazla kaçağın
bulunduğu Türkiye, ABD
tarafindan hazırlanan İnsan
Ticareti Raporu'nda "en kötü
ülkeler" kategorisinde yer alıyor.
Özellikle BDT ile Doğu Avrupa
ülkelerinden gelen kaçaklann
çoğu eğlence sektöründe
istihdam ediliyor.
AHMETŞEFİK
ANKARA - Dünyadaki yoksullaşma ve
gelir adaletsizliği insan ticaretini giderek
tehlikeli boyutlara ulaştınyor. Son üç
yılda 5 binin üzerinde çete üyesi
yakalamrken kaçaklar özellilde eğlence
sektöründe istihdam ediliyor. 1
milyondan fazla kaçağın bulunduğu
Türkiye, ABD tarafindan hazırlanan
însan Ticareti Raporu'nda "en kötü
ülketer" katagorisinde yer alıyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun
desteğiyle Çalışma ve Sosyal GüvenHk
Bakanlığı Kadının Statüsü ve Sorunlan
(KSS) Genel Müdürlüğü'nce Ankara'da
"tnsan Tkaretrvie .Mücadele" konulu bir
toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda
konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Murat Başesgioğlu. Türidye'nin
konum itibanyla insan ticaretinin hedef
ülkesi haline geldiğini söyledi. Sorunun
temelinde haksız kazanç ve çıkar
bulunduğunu belirten Başesgioğlu,
özellikle BDT ile Doğu Avrupa
ülkelerinden, vize muafiyeti ve esnek
vize uygulaması nedeniyle çoğu kadın
çok sayıda insan getirildığini belirtti. Bu
insanlann genellikle eğlence sektöründe
istihdam edildiğini vurgulayan
Başesgioğlu, Türkiye'de 1 milyonun
üzerinde yabancı kaçak işçi
bulunduğuna dikkat çekti. Son üç yılda
5 binin üzerinde çete elemanının
yakalandığını belirten Başesgioğlu,
bundan sonra mücadelenin artarak
süreceğini bildirdi. KSS Genel Müdür
Vekili Leyla Coşkun Çmar da
yoksullaşmanm özellikle kadm ve
çocuklann her geçen gün insan ticaretine
daha fazla konu olmasına yol açtığını
açıkladı. "Yepyeni bir köletik sistemi ile
karşı karşrya bulunuyoruz" diyen Çmar,
sorunun çok büyüdügünü ve hiçbir
devletin bu sorunla tek başına
uğraşamayacağını söyledi.
Aziz Nesin'in 87. doğum günü
Nesin Vakfi'nırı kunıcusu, yazar, düşün adaını, Aziz Nesin'in
87. doğum günü. Ahırkapı'da bulunan Armada Oteü'nde
kutlandL Nesin Vakfı'na destek veren vakıf dosdaruun,
avdınlann. yazarlann, sanatçüann kadldığı gecede konuşan
gazetemizin vazan ve imtiyaz sahibi Ühan Setçuk, irtica
odaklannm, kurduklan vakıilara büyük maddi destek
sağladıkianm beiirterek solculan, sosvalistleri. a\ dınlan,
sanatçdan da Nesin Vakfi gibi vaknîara sahip çıkmaya
çağırdı. -Nesin Vakfi gibi valaflan yaşatamazsak bizierin de
yaşama şansı >ok" diven Ühan Selçuk. Aziz Nesin ile ilgili
anılannı da kutlamaya kaülanlaria pa\laşn. Aziz Nesin'in
oğhı Aü Nesin de Aziz Nesin'in eserierinin durduğunu
betirterek "Ancak Nesin Vakfi değjşiyorgefişiyor
ve yaşrvor" dedi Vakfin yardımlarla ayakta durduğunu da
ifade eden Nesin, "Aziz Nesin'in febefesi, rükettiğinden
fazlasını üreterek yaşamakn. Vakıfta da bu felsefeyi
uyguluyoruz. Umanz Nesin Vakfi yakui gelecekte kendi
ayaklan ve ürettikleri üzerinde duracaktır" diye konuştu.
Aziz Nesin'e "lyi ki doğdun değil. keşke ölmeseydin" diye
seslenen Ali Nesin. devletin vakfa el koyııp Çocuk Esirgeme
Kurumu bünyesine katmaya çalışoğına dikkat çekerek
buna izin vermeyeceklerini söyledi Tiyatro sanatçısı
Nevzat Şenol'un sunduğu gecede. Müjdat Gezen, Rutkay
Aziz, Vedat Günyol da Aziz Nesin'in yaşanundan \e Nesin
ile paylaştıklan zamandan kalan anılannı vakıf dosüanna
anlatnlar. (Fotoğraf: ALPERİZBUL)
Gazetecilik meslek örgütleri para cezalanndaki artışa tepki gösterdi
Yasalar basın özgürlüğüne tehdit
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti'nin (TGC) aralarmda
bulunduğu 25 gazetecilik
meslek örgütü tarafindan
yayımlanan ortak bildiride,
"Bflgi edinme özgürlüğü ya-
sal güvenceye kavuşturul-
mahdır" denildi.
Türkiye Gazeteciler Ce-
miyetı (TGC) ile Konrad
Adenauer Vakfi'nca İstan-
bul'da düzenlenen " Yerel
Medya Eğjtim Seminerieri"
kapsamında gerçekleştirilen
"tkinci Yıl Sonu Değerlen-
dirme ToplanüsTrun ardın-
dan gazetecilik meslek ör-
• Gazetecilik meslek örgütleri tarafindan
yayımlanan ortak bildiride, Basın Yasası ile
RTÜK Yasası'nı değiştiren 4756 sayılı yasanın
Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi istendi.
gütleri tarafindan ortak bir
bildiri yayımlandı. Gazeteci-
lerin basm özgürlüğünü, hal-
kın doğru haber alma hakkı
adına dürüstçe kullanması
gerektiğine dikkat çekilen
bildiride, "Hertüriüsansür,
otosansürle mücadele edil-
meiidir. Gazetecinin özgür-
hiğünün içeriğmivesmnian-
nı, öncelikle sorumluluklan
ve meslek Ukeleri behrler"
ifadeleri yer aldı.
•'Gazetecilik mesleğinin
görev ve sorumluluk bflinci
ile gazetecinin onurunu ko-
rumakükhedefimizdir" de-
nilen bildinde, halkm bilgi
edinme ve haber alma hak-
ta önündeki sınırlann kaldı-
nhnası istendi.
4756 sayılı yasa ile yapı-
lan değişiJdiklerin, uygula-
mada ortaya çıkan sonuçla-
n ile temel insan hak ve öz-
gurlüklerine aykın olduğu
kaydedilen açıklamada şöy-
le devam edildi:
"Odenemezbo^ııtlardaki
para cezalan özellilde yerel
basm orgarüannı ve gazete-
cileri zor durumda bırak-
makta, giderek gazetelerin,
radyovetelevizyonlann ka-
panması gündeme gebnek-
tedir.Hattayapüan yasal de-
ğişikük sonucunda ödene-
meyen para cezalan hapse
çevrfleceğinden dolayi gaze-
tecilerin yeniden hapisha-
neyegbmeleri gündeme ge-
lecektir."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected]
Alp Ata Akçayöz, emekli bir sav-
cının ve öğretmenin oğluydu. 19 Ara-
lık operasyonu öncesı, dükkânında
gözattına alınmıştı. Terör örgütüne yar-
dım ve yataklık etmekten tutuklandı.
Ümraniye Cezaevi'ne kondu. Hertıan-
gi bir örgütle ve grupla ilişkisi yoktu,
ölüm orucuna da katılmamıştı. Ope-
rasyon başlayınca birtarafa çekildi ve
dışandan sıkılan bir silahla öldürüldü.
Yaşasaydı, ertelemeyasasından yarar-
lanacak ve şu anda evinde eşinin ve
çocuğunun yanında olacaktı.
Cumartesi günkü Cumhuriyet gaze-
tesinde Necip Hablemitoğlu için ve-
rilen ölüm ilanlarının yanında bir ölüm
ilanı daha vardı. Bu ilan Alp Ata Akça-
yöz içindi. Güzel bir fotoğrafı da ilan-
da yer alıyordu. İlanı Alp Ata'nın an-
nesi öğretmen Günay Akçayöz ver-
mişti. Tlanın altına şunları yazmıştı:
"Hayata Dönüş operasyonu adı altın-
da senin hayatınıyok etttiler, Bizim de
hayatımızı kararttılar. Seni niçin? Ne
zaman? Nasıl öldürdüler? 2 yıl oldu
ben hâlâ bilmiyorvm. (22 Aralık Pazar
Alp Ata Devlet Töreniyle Gömülmedi
günü Büyûkbakkalköy'deki mezan ba-
şında anılacaktır.)"
19 Aralık 2000 yılında 34 kişinin ölü-
müyle sonuçlanan cezaevleri operas-
yonunun üzerinden iki yıl geçti. Bu
operasyondatutuklu ve mahkûmların
devlet güçleri tarafindan hedef göze-
tilerek öldürüldüğü otopsi raporiarı ve
bilirkişi raporlanyla ortaya çıktı. Ope-
rasyon sırasında Adalet Bakanlığı'nın
ve operasyonu yapan jandarma güç-
lerinin gerçeği söylemedikleri ortaya
çıktı. Burası bir hukuk devleti olsa bu
operasyonu yapanlann insanlık suçu
işlediklerı ortaya çıkar ve sorumlulan
yargı önünde hesap verirdi. Tersi ol-
du, bu konuda gerçeğe uygun ve suç-
luları ortaya çıkaran raporlar veren
devlet görevlileri sürgün edildiler.
• • •
Cumartesi gecesi telefonum çaldı,
Günay Akçayöz gazeteye oğlu Alp Ata
için ilan verdiğini söyledi. Bana da bir
mektup yazmıştı. Bu mektubu sizler-
le paylaşmak istiyorum: "Ben 19 Ara-
lık 2000 günü başlatılan 'Hayata Dö-
nüş' adı verilen operasyonda öldürü-
len Ümraniye Cezaevi'nde yardım ve
yataklıktan tutuklu Alp Ata Akçayöz'ün
annesiyim. Oğlumun öldüğünü (öl-
dürüldüğünü) hiçbir zaman kabulle-
nemiyorum. İki yıldır psikolojik teda-
vigörüyonım, ilaçlannyardımtyla ayak-
ta kalıyorvm. Neden beni ve benim gi-
bi analann yüreğiniyaktılar? Oğlum öl-
dürülmeyi hak edecek ne yapmıştı?
Neden devlete yön veren anlayış bu
kadar kinlidir? Bunun başka yöntemi
yok muydu? Şimdi yedi yaşında olan
torunuma büyüdüğü zaman bunu na-
sıl, ne şekilde açıklayacağız? Onun
kin ve nefret duygulannı nasıl önleye-
ceğiz?
Oğlum sokakta bir tartışma ya da
kavga sonucu öldürülmedi. Devlet
can ve mal güvenliğinden sorumlu
olduğu vatandaşlannı, kendi kuru-
munda Hitlervari biryöntemle, kasıt-
lı olarak yaşamlanna son verdi. Hani
sosyal hukuk devleti? Demek ki de-
rin devlet bu. Ben bugüne kadar hiç-
bir resmi ağızdan, oğlumun ne za-
man, nasıl ve kimler tarafindan öldü-
rüldüğünü duymuş değilim. Bunlan bil-
mekbirvatandaş olarak, biranne ola-
rak benim hakkım değil midir? Oğlum
ülkesini, halkını, onun ölümünden so-
rumlu olanlardan daha çokseviyordu."
36 yıllık öğretmen Günay Akçayöz,
oğlunun öldürülmesinden sonra yaşa-
dıklannı şöyle ifade ediyor: "İki yıl ol-
du. Bırakın ceza davasını, açtığımız hu-
kuk (tazminat) davasında da en ufak
birilerleme olmadığını görüyoruz. Pe-
kibiz, 'Elinize sağlık, oğlumuzu öldü-
rüp cesedini elimize verdiniz' mi diye-
lim. (öldürüldüğünden dahi resmi ola-
rak haberdar edilmedik. Araştırmala-
nmız sonucu adli tıptan öğrendik.
Ben her şeye karşın, inadına otuz
altı yıldır sürdürdüğüm öğretmenlik
mesleğimde öğrencilerime kavga ye-
rine sevmeyi, sevgiyi, tüm kötülükle-
rin temelinde, sevgisizliğin yattığını,
hoşgörüyü, onuru, erdemi işliyorum.
Işlemeye de devam edeceğim."
•••
Ölüm orucunda ölenlerin sayısı da
yüzü geçti. Acılı annelerin, babalann.
kardeşlerin, eşlerineyanınayenileri ek-
leniyor. Türkiye, yaşam yerine ölüm
üreten bir ülke olmaya devam ediyor.
Türkiye, bir korkular ülkesi olarak in-
sanından, özgüriüklerden, banştan kor-
kanların ülkesi olarak dünyada ün ya-
pıyor.
Alp Ata Akçayöz'ün cesedi, günler
sonra ailesi tarafindan adli tıp morgun-
da bulunmuştu. O devlet töreniyle de
gömülmedi. Kaderi devlet töreniyle gö-
mülenlerden farklı değildi. Babası sav-
cı, annesi öğretmen. Cezaevinde kur-
şunlanarak öldürülmeseydi, şimdi ara-
mızda, yedi yaşındaki çocuğunun, eşi-
nin, annesinin yanı başında olacaktı.
2000TJ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Hukukçular...
İnsan hukukla ilgili bir sorunu otmadan 'hukuk-
çular'm ne yaptığını tam olarak anlayamaz. Avu-
katlann yazıhanelerine gidip geldiğini bilirsiniz; yar-
gıçlar, savcılar adliyeye gider gelirler. Günlük ya-
şamlan içinde çevrenin saygın insanları olarak bi-
linirler, ama yaptıklan işler biraz gizemli uğraşlar ola-
rak kalır.
Ama hukukla bir sorununuz olduğu zaman, avu-
katın sizin için ne denli önemli olduğunu anlayıve-
rirsiniz. Kürsüde oturan yargıç bütün yaşamınıza
hükmedecek bir egemen oluverir. Kürsüde iddiana-
mesini okuyan savcı, sizi hiç bilmediğiniz suçlar-
la tanımlayan başka bir insan olur. Işte o zaman
avukatınızın sadece sizi değil, dünyayı da koruyan
bir kurtancı olduğunu düşünürsünüz.
'Hukukçular', kendi dünyalannda kendi yerieri-
ni almış, kurallarla belirienen meslek rollerini oy-
namaya başlamışlardır. Kürsülerin arkasına geçe-
rek, cüppelerinin içinde kendi dünyalannın kural-
lannı, geri kalan fanilerin anlayamayacağı tanım-
larla, sözlerie, madde numaraları ile birbirierine
anlatmaya çalışacaklardır. Siz, bütün bu olup bi-
tenin içinde kendi yazgınızın kimin zaferiyle sonuç-
lanacağını kaygılar içinde bekleyeceksiniz.
Halit Çelenk, 80. yılını kutlayan dostlannın ara-
sında yaşamını yeniden düşünmüştür.
Onun için 'hukukun şövalyesi' olduğunu düşün-
müşümdür. O ince uzun, zarif siluetiyle göründü-
ğü zaman gene bir haksızlığa savaş açmış şöval-
ye gibi adaletin kılıcını taşımaktadır. O büyük hu-
kukçuya Türkiye tarihinin hukuk sayfalannda ke-
narlan altın çelenkli sayfalar aynlmıştır.
Kenarian altın çelenkli başka sayfalarda da Or-
han Apaydın yer almıştır. İstanbul Barosu Başka-
nı olarak görev yaptığı sırada ben de Türk Tabip-
leri Bıriiği Başkanı olarak görevdeydim. Sık sık kar-
şılaştığımız sorunlarda birbirimizi arardık. Orhan
Apaydın, sakin karariı ve cesur bir tavırta olaya el
koyar, çözene kadar peşini bırakmazdı. Biz de öy-
le yapardık. Haksızlıklara karşı çıkmak kendiliğin-
den geliveren bir refleks olmuştu.
Altın çelenkli hukukçular. Gülçin Çaylıgil, bütün
yaşamını bilincinin yoluna adamış, o büyük müca-
delenin sessiz savaşçısı. Konuşurken sözünü hiç
sakınmayan, bir olaya müdahale ederken hiç du-
raksamayan bir şövalye. Turgut Kazan, haksız-
lıklara karşı savaşırken heyecanını saklamayan ça-
lışkan şövalye. Benim alçakgönüllü, atıylatek ba-
şına savaşa katılan savunman dostum Güngör
Erkekli. Daha nice avukat dostlanmız, niceleri.
Doğru bildıklerini kendi meslekleriyle açıklamak
için yaz demeden kış demeden, yağmurda ça-
murda temsil ettiklerine koşan, kürsülerde huku-
kun doğrulannı dilsiz bir duvara söylediklerini bile
bile mücadeleyi bırakmayan avukatlar. Bahri Be-
len'ler, Ergin Cinmen'ler.
Bir ülkenin 'hukuk tarihi' de aynı zamanda sos-
yal mücadeleleıin tarihidir. Bir ülkenin 'hukuk tari-
hi' aynı zamanda o ülkedeki demokratik mücade-
lelerinde tarihidir. 'Hukuk tarihi', aynı zamanda in-
san karakterierinin de tarihidir. İnsanlann her ko-
şuldaki tutumlannın, davranışlarının da tarihidir.
Yargıç, savcı, avukat, sanık, sanık yakınlan bir da-
vanın içinde yer alırken aynı zamanda kendi tarih-
lerinin de yazıcılarıdır. Hukuk bir yanda kendi ku-
ralları içinde gelişirken onun yanında insanlar da
kendi yaşamlannı yeniden belirleyeceklerdir.
'Adalet', üzerinde çok durulması gereken bir
kavram.
'Adalet', belki de sahip olmakta üzerine en çok
titrememiz gereken bir kavram.
Onun için de bir ülke, uygar olma düzeyini, ada-
letin nasıl işlediğini ölçerek bulmalıdır.
Anayasa hukukçusu Bülerrt Tanör de hukuk ta-
rihinin altın çelenkli sayfalannda yerini aldı. Ana-
yasa, ceza hukuku, medeni hukuk ve hukukun her
alanı birtoplumun gelişmişlik derecesi ile çok ilgi-
li hak alanlan.
'Hukukçular' bu alanlarda bir ülkenin yazgısını
çizen insanlar.
Onları çok daha iyi tanimalıyız.
İnsan haklannın savunuculanna çok daha duyar-
lılıkla sahip çıkmalıyız.
Onlar, ortak değerlerimizin koruyuculandır.
Onlar, insanlığın evrensel değerierinin koruyucu-
landır.
Onlan yeniden, saygıyla selamlıyoruz.
e-mail: erdalatak(a superonline.com
Faks:0 212 513 90 98
Ölüm orucunda 103. kayıp
Berkan Abatay
toprağa verildi
tSTANBUL/SAM-
SUN(Cumhurryet)-''F'
tipi cezaevlerindeki tec-
rit uygulamasmı protes-
to amacıyla sürdürdüğü
"ölüm onıcu" eylemin-
de yaşamını yitiren Ber-
kan Abatay ın cenazesi
dün tstanbul'da toprağa
verildi. Samsun'da F ti-
pi cezaevlerini protesto
etmek isteyen bir gruba
müdahale eden güven-
Uk güçleri, 20 kişiyi gö-
zaltına aldı.
F tipi cezaevlerine kar-
şı yürütülen mücadelede
yaşamını yitiren lO3.ki-
şi olan Abatay'm cena-
zesi sabah saatlerinde
yakınlan tarafindan Ad-
li Tıp Kurumu'ndan alı-
narak Gaziosmanpa-
şa'nın Gazi Mahalle-
si'ndeki cemevine götü-
rüldü. Abatay'm cena-
zesi, burada düzenlenen
törenin ardmdan zılgıt-
lar eşhğinde Cebeci Me-
zarlığı'nda defhedildi.
Abatay, DHKP/C adı-
na 7. Cumhurbaşkanı
Kenan Evren'e suikast
girişimine hazırlandık-
lan gerekçesiyle bir grup
sanıkla biriikte yargılan-
dığı tstanbul DGM'ce
15 yıl ağır hapis cezası-
na çarptınlmışh.
Samsun'da dün tstik-
lal Caddesi Süleymani-
ye Geçidi'nde yaklaşık
50 kişi, F tipi cezaevle-
rini protesto etmek ama-
cıyla toplandı. Basın
açıklaması yapmak is-
teyen grup, güvenlik
güçlerinin uyanlarına
karşın dağılmadı. "Tec-
ride karşı mücadele he-
pimizin mücadeteskhr",
"F tipi cezaevkri kapa-
ülsın" sloganlan atan
gruba pohs müdahale et-
ti. Çıkan olaylarda 20 ki-
şi gözaltına almdı. Geri
kalan grup ise emniyet
müdürlüğü önünde top-
lanarak "•Arkadaşlanmı-
zı bn-aknuyorsaıuz bizi
de gözaltına ahn' dedi.
Ancak güvenlik güçleri
gruba herhangi bir mü-
dahalede bulunmadı.