25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 0 ARALIK 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DURÜST TA3İATLI İSTANS'JL 2FE5DÎSİ ABDÖLCAK3A2' IS HARÎKÜIADZ MAC2RALA2I KISIM T2KMİIİ BÎHDEN* ONC£SI vE îı3RJ£T Ai-KıŞ Jfci 3ÎH AJ-tNTl _ î HCIC klAîUM \, Nimet Abla'nın önündeki kuyrukta bekleyenlerin çoğunun 8 trilyonluk hayali yok üşlerin söndüğüülkeSEÇtLTÜRESAY Her yıl aralık ayında I yılbaşı biletı ıçin yaşanan telaş bu yıl da var. İstan- 'bulda, "piyangobfleti" de- nince ilk akla gelen mekân olan Nimet Abla'nın önündeki kuyruğun fotoğrafi diğer yülardakindenpek fark- lı değil. 9 Aralık'ta, büyük ikramiye- nin sekiz trüyon olduğu duyurusuyla sa- tışa sunulan yılbaşı özel çekilişi bilet- lerden almak ıçin genellikle "uğurta" olduğu inancıyla gelip etraftaki seyyar bayilere rağmen kuyrukta bekleyen yüzlerce kişi var. Kuyrukta beklemek istemeyıp seyyarlardan alanlar da... Uzun İafin kısası piyango fotoğrafi "görüntüdc" aynı. Ancak, 'içerikte" farklı. 10 nülyona tam, 5 milyona ya- nm ve 2.5 milyona çeyrek bilet alan- lann elbette büyük ikramiye çıktığı takdırde yapmak istedikleri şeylervar. Ancak, "Ençokneyapmayıhâyaledi- yorsunuz'' sorusunun yanıtlarında bir annenin, çocuklan içın ya da insanla- nn kendileri, arkadaşlan için isteyebi- leceği, gelişmiş ülkelerde averaj insa- nın normal yaşam standartlanna dahil olan şeylerden daha fazlası yok. Kimi çocuğunu okutmak, kimileri evlene- cek arkadaşına destek olmak ıstiyor. TrHvonluk haval voK Ancak, son yıllarda birinin yaralan sanlmadan diğer bir ekonomik kriz ya- şanan Türbye'de bilet alanlann çoğu- nun 8 tnryonluk, hatta ikramiyenın çey- rek bilete çıktığı düşünüldüğunde 2 tnlyonluk harcamayı kapsayan abarü- lı bir hayali yok. Görünen o ki özellik- le 2000 yılında yaşanan krizden sonra miryonlarca kişinin ışsiz kaldığı, enf- lasyonun yüzde 35'lere vardığı Türlti- ye'de toplumun, yaşam standardı ile birlikte hayal gücü de bozulmuş. Hat- ta, yok olrnaya yüz tutmuş. tnsanlar alım gücü doğrultusunda bilet ahyor -en a/ kalanlar çeyrek bi- letler- \e alım güçleri doğrultusunda ha- yal kuruyorlar. Ve, biletalanlara yönelt- tiğimiz "Sze çıkarsa neyapacaksnuz" sorusuna ağız bırliği yapmış gıbı "Ha- \uBm yok, çıkmca düşünürüz" yanıtı- • Türkiye'de toplumun, yaşam standardı ile birlikte hayal gücü de bozulmuş. Bilet alanlar, "Size çıkarsa ne yapacaksınız" sorusuna, "Hayalim yok, çıkınca düşünürüz" yanıtını veriyor. • Almanya'da yaşayan Sonnur Yüksel, bu ekonomik şartlarda Türkiye'ye dönmelerinin zor olduğundan yakınarak kızı Seda ve oğlu Serkan'ın şansıyla bilet ahyor. (Fotoğraflar: UĞUR DEMÎR) nı veriyorlar. Emekli Şûkrü Uysai bel- ki de Türk ınsanının bu şartlar altında 8 tnlyonluk düşü olamayacağı ya da ol- maması gerektiğinin en net yanıtını ve- riyor: "Ashndaburakamçokyüksek. Bu kadar parayı bir kişi alacağına yüz kişiye bölüştürseier daha iyi ohır." Uç çocuğu olan Uysal da günlük ya- şam şartlannı iyileşrirmek dışında bir hayali olmadığmı söylüyor. Ve, eklıyor: Umutlar kapış k tzmir Miffi Piyango Saöcılan Odası Başkaru İsmail Baloğlu, Mifli Piyango'nun yılbaşı özel çekilişi bfletferi sayısının vetersiz ohnaa nedeniyle eDerinde bikt kaimadığmı befirterek "sflper bilet" çıkartfmasmı istedL Sadece tzmir'de 10 Arahk'tan bu yana 3 trOyon 200 milyarfirahkbflet saükfağmı anlatan BaJoğlu. biletierin yetersiz kaJacağnu daha önce gpnd müdürfüğeflettiklerinedikkat çekti. Bu arada seyyar bayüer, piyango bfletieriyle flgioç kdddara bürünerek, insanlara şans dağrtryöriar. (Fotoğraf: AA) "Büyuk ikramiye değil, çok daha kü- çüğü bile çıksa oiur. Ne vapacağunı ÇJ- kmca kararlaşOnnm." Mal almak ıçin Manisa'dan Istan- bul'a gelen ve şanslanru burada dene- mek isteyen züccaciyecı Aşkm Ayka- nat ve Sebahattin Budak'ın söyledık- lennde de "Kendi uçağımla dünyayı dolaşmm", "Londra'da ya da Mona- co'da viDa ahnm" ya da "Manisa'da dünyaca ünlü restoran zinciri Planet HoUywood şubesi aça- nm" gjbi planlaryoL Aykanat, ya- nında çalışan gençlere evlenirken destekvermek istediğini belirnyor. Aykanat' ınbu düşü de sekiz tril- yonun yaklaşık beş milyon dolar ettiğini göze alırsak birkaç yüz bin dolardan öteye gıtmiyor. Baş- ka deyişle bu düş büyük ikrami- yenin 30'da ya da 4O'ta biriyle gerçek olabilecek nitelikte. Aykanat'ın arlca- daşı Budak da "Hele bir çıksm da dü- şünürüz'' ortak söylemıni bozmayan- jardan. Önce çocuklar ve eğitim Eşıyle birlikte serbest ticaretle uğraş- tığını söyleyen Hamidrve Uyarın ak- lına ilk olarak çocuklan gehyor. 39 ya- şındaki Uyar seyyarbayidenüç tane çey- rek bilet alıyor. Ve öncelıkle çocuİda- rının eğiümi için kurs, bılgisayar gibi şeylere para harcayacağını anlatıyor. Daha sonra ise Türkıye'nın -belki de düşlerin söndürûldüğü ülke olduğu- nun göstergelerinden olan- depremze- deler ve kımsesiz çocuklar içın bırşey- ler yapmak istediğini anlatıyor. 13 yaşındaki oğlu Erhan ile bilet al- maya gelen Hamidiye Uyar, "Ahdnn var. Depremzedeler için bir site yapb- racağım ve kimsesiz çocuklara yardım edeceğHn" diyor. Son olarak da kendı- si ve eşi aklına geliyor: "Tabii bir yaz- lık ve şık bir otomobil de fena ohnaz." Seyyar bayiıler Zeki Bağbcave Ümtt Kıhçoğtu'nun bu yıl az bilet dağıtılh- ğını söyleyerek biletierin çoğunun *top- tancılar* 1 dıye hitap ettıkleri aracı hol- dinglere satılmasından yakınmalanna kulak verirken işçı emeklisi Mehmet Ankan'ın söyledikleri çalınıyor kula- ğımıza. Yedi çocuğu, üç torunu olan An- kan çocukJanrun istikbah ıçin geldiği- ni söylüyor. "Bu yaştan sonra bana ne gerek. Aç da değffim tok da sajTİmam" diyen ,^nkan, ikramiye çıktığı takdir- de çocuklannın her bırine birer ev al- mak ve iş kurmak istıyor. Işletmeci olan Ahmet Kazan ve Sükyman Ha- yırh'nın hayalleri belki de en müteva- zı olanı. îkisi de "Bora otomobil 7 * al- mak istiyor. Hayall Türkiye'ye dönmek tkramiye çıktığı takdirde Türki- ye'yi terk edeceklerini söyleyenler de var. Bandırma'dan özelhkle bilet almak için Nimet Abla'ya gelen Gül- sen Erkurt ve Murat Ya\nz "tkra- miye bize çıkarsa Türkive'den gide- riz" dıyorlar. Ancak, tüm bu olum- suz tabloya rağmen hayallerini, için- de yaşayan büyük çoğunluk içın düş- lerin söndüğü birülke görüntüsü ve- ren Türkiye'ye dönmek üzerine ku- ran da var. Evlendikten sonra Al- manya'ya yerleşen Sonnur Yüksel - Büyük ikramhe bana çıkarsa Tür- kiye'ye döneceğim. Ahnanya'da ya- tmm yapmam" diyor. Frankrurt'ta işçi olduğunu, ailesini çok özlediğini. hasret çekmekten kurtul- mak istediğini belirtıyor. Üç çocuk annesi Yüksel bu ekono- mik şartlarda Türkiye'ye dönmeleri- mn mümkün olmadığından yakınarak altı yaşındaki kızı Seda ve oğlu Ser- kan'ın şansıyla altı yanm, üç tam, dört çeyrek, toplam 13 bilet ahyor. Ve, "Al- mama'dalotoa^nuyoruz ancakufakte- fekparalar çıkrvor. Türkhe özJemimin bitmesi için büyük para lazun" diyor. Sokaktakı ınsanın, hiç de lüks ve abartıh ohnayan hayati gereksinimle- n için bile umudu biletierin üzerınde- ki yedi rakama endekslenmiş durum- da. Türk insanının Boğaz'da yalı almak, yatıyla Fransa sahillerinde turlamak gibi düşleri "enazmdanikranuyeçıka- na" kadar yok. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Kötü Günlerin Başlangıcı mı? Onceki gece başkentte silahlı saldınya uğra- yan Doç. Dr. Hablemitoğlu'nun ötöürülmesı ile su- ikastı düzenleyen ve gerçekleştirenlerin, Türki- ye'de uzun süredir varlığını duyuran istikran boz- ma amacında başanlı olmalarına yol açtı. Unutmak istediğimız bir film, yeni çekımi ile viz- yona girdi: Yine, üniversite yönetimleri, aydın ve cesur bir meslektaşlannın uğradığı suikast karşısında tep- kilerıni açıklıyor, siyasal parti temsilcileri ve hükü- met üyeleri, saldırganlann bulunacağını ümet eden demeçler veriyorlar. Her şey, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Bedrettin Cö- mert, Bahriye Üçok ve aynı yöntemlerte yitirdi- ğımiz öteki kurbanlann ölümlerinden sonraki olu- şumlan hatıriatıyor. Belkı küçük ama önemlı olması gereken bir rast- lantı farkı ile: Necip Hablemıtoğlu'na suikast düzenlendiğı gece AKP hükümeti de binnci ayını dolduruyor- du. Yine ilginç bir rastlantı ama kayıtlara geçirmek- te en azından sakınca yok. Konusu "terör" ola- rak seçilmiş ve 90 ülkeden 1360 sanatçının katıl- ması sağlanmış olan Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması'nın ödül töreninin yapılma- sından tam 26 saat sonra, başkent profesyonet birelin kullandığı kuşkusuz olan bırsilahtan çıkan iki kurşun ile aydın ve ulusalcı bir evladını yitiriyor. Ve pusuya yatmış olan teror başını kaldınyor. Tüm Ögretim Elemanlan Derneği Başkanı Prof. DrTahir Hatipoğlu, terörün son kurbanını "Peh- livan yüreğı ile en hassas konular üzerine giden adam" olarak tanımlıyor. Araştırmalannı derledi- ği yaprtlan, panellerde ve televizyonlardaki tartış- malannı anımsayanlar, Hatipoğlu kadar yakından tanımasalar da, bu aydın yüzlü insanın gerçekten bir pehlivan yüregi taşıdığını anımsıyorlar. Gecenin sessizlığinde babalarını bekleyen iki çocuğun duyduklan zaman eksoz patlaması san- dıklan kurşunlann susturduğu o yürek artık atma- yacak. Cinayetin tıpkı ötekiler gibi nasıl ustaca hazır- lanıp gerçekleştirildiğinın ilk belirtisinı, Emnıyet Genel Müdürü Kemal Önal'ın eldeki delillerin çok az olduğunu açıklayan sözleri de kanıthyor. Eldeki dehller az ama, geride kalan belirtiler bu menfur saldırıyı aydınlatacak kadar somut mu? Necip Hablemitoğlu'nun uzun bir süreden bu ya- na telefon, faks hatta e-posta ile tehdıtler aldığı- nı söylüyor yakınlan. Kendisiyle ılgili çok sansas- yon yapan ve yabancı vakıflarla ilgıli televizyon söy- leşilerini gerçekleştiren Hulki Cevizoğlu, Hable- mitoğlu'nun koruma talebınde bulunduğunu ileri surerken Içişleri Bakanı böyle bir istemın olmadı- ğmı kameralar önünde açıklayarak bu konuda tam bir karmaşa oluşturuyor. Ama terörün bu son kurbanının, otobüs yerine kendi özel arabasını kullanma nedeninin, o teh- ditleri bir ölçüde önleme amacından oluştuğu da biliniyor. Bir gece, başkentte iki el silah ve günün yorgun- luğunu bir an önce üstünden atmak için evine gır- mek üzere olan pehlivan yürekli bir insanın terör karşısındaki yenilgisi! Cumhurbaşkanı Sezer, galıba en kısa ve en doğru gözlem ile olup bitenlen isimlendiriyor: "Umanm kötü günlerin başlangıcı olmaz!" Faks: 0212- 677 07 62 obirgit" e-kolay.net 1977 SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunu Ooç. Dr. NECİP HABLEMİTOCLU nu menfur bir cinayet sonucu yitirdik. Mülkiye camiası ve topluluğumuzun başı sağ olsun. MÜLKİYELİLER BİRLİCİ VE VAKFI MEMET FUAT Yazarlığın doruklarında "Yazarlığın Eteklerinde'yi ya2dı O'nu bugün (öğle vakti Altunizade Camisi) son yolculuğuna uğurluyoruz. Mesleginıizin yaşayan en büyük yol göstericLsini Memet Fuat ı kaybetmeniıı üzüntüjsü upndeyiz. KOUDRSANAT YAYINCIUK O'nu kaybettik Edebiyatımızın bilgini, şiirimizin bilgesiydi. Büyük bir düşünürdü. Büyük bir eleştinnendi. Büyük bir yazardı. Büyük bir çevinnendi. Dünya çapında bir Türk şiiri ve Nâzun Hikmet uzmanıydı. Tanıyınca anndığmız büyük bir insandı. Alçakgönüllü bir yol gösterici, karanlıkta bir deniz feneriydi. 22 yıldır büyüğümüz, editörümüz, yazanmız, ağabeyimizdi. O'nu kaybettik. MEMET FUAT (1926-2002) Türkçenin, Türk edebiyatının, yayın dünyamızın başı sağ olsun. ADAM YAY1NLAR1 i - Vefat Merhum Pirayende Altunoğlu'nun oğlu, merhum İzgen Bengü'nün eşi, Suzan Yasavul'un kardeşi, Kenan Bengü'nün babası, Arda Bengü'nün dedesi, Mehmet Aü Yasavul ve Nurhayat Yasavul'un dayüan MEMET FUAT BENGÜ Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20.12.2002 cuma günü Altunizade Camii'nde küınacak öğle namazından sonra toprağa verilecektir. AİLESÎ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear