29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2002 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Başlarlar zıra; ABD'den dün sabaha karşı gelen haberler, tarih içın tarihi sindirmelerini salık veriyor. Türkiye'nin aldığı sonucu başan dıye niteliyor. RTE sık sıkcelalleniyor, Kasımpaşalı havasıyla ya 2003 ya Turkiye gibi söylemlerle tehditlerde bulu- nuyordu ya; ABD, aşırı bir hareket yapar mı yapar kaygısıyla tarih yerine tarih kararını kabul etmemi- zi ıçeren "teskin edici" açıklamalar yapıyor. Çıft başlı şahinimiz medyanın önüne çıkmadı a- ma soğukkanlı olacağız, bızı yeterince algılayama- dılar. ortalama birkararaldılar, Fransız Chîrac'laAİ- man Schröder'le (dün) konuşur, tarihi düzeltiriz yollu açıklamalan basına yolladılar. Tabıi tarih de- ğişmedi. Üstelik kararı olumsuz açıdan abartmaya gerek var mı, elbette yok! Fransız-Alman önensi 1 Tem- muz2005'te müzakerelerin başlamasını oneriyor- du; ne oldu? llerleme raporu Ekım 2004'te Kopen- hag ölçütlerinı yerine getırdiğımizı saptarsa, müza- kereleri "en kısa zamanda başlatmayt" öngörerek tarihi Aiman-Fransız ortak yapımının tam tamına 7 (yazıyla yedi) ay öncesine almıyor mu? Daha ne olsun? Bu, bir başan değıl mi? 2003'ü neden öne sürdük? Pazarlıkta üç aşağı beş yukarı bir sonuç alalım diye Chırac'la Schröder'i mat etmedik mi? Tarihi 7 ay önceye çekerek bir zafer kazanmadık mı? So- nuç Pirus zaferiymiş... Ama zafer! Yok; şartlı 2004'müş, yok duş kırıklığına uğramı- şız, hepsi hasetten, kıskançlıktan! ••• RTE ile Gül; medya bizi eleştireceğine önce ken- dinı eleştırsın deseler, yeridir. Aylardır fokur fokur kaynayan medya kazanında ünlü yazarlar, ünlü TV program yapımcıları, ha bismillah diyerek; müza- kere tarihinin 2003 olması gerektiğinı ılan eyleme- diler mi? Ufacık bir koşulları vardı: Annan planını, ötesine berisine bakmadan ımzalamak! Değerii kardeşlerimız; başta Mehmet AJi Birand, günlerce Kıbrıs eşittir tarih yazılarıyla hukümete y- ol gösteren Hasan Cemal, Ada'dakı bırkaç köyü gözden çıkararak harita engelini ortadan kaldırma- yı öneren Cengiz Çandar... Annan planını imzala- manın 2003 tarihini kabul ettirmeye yeteceğıni sa- vunmadılar mı? Ekranı köşe yazısı gibi kullanan Birand; görüşü- ne aykırı kimı resmi açıklamalara haber ve yorum- larında fazla yer vermedı. örneğin; benimsediği plana imza konusunu Başbakan GüPe sordu. Gül, "Bize plana imza atın, diyen olmadı" dedi. Haberi ıskaladı! Bu, bir. Alman ve Fransız heyetlerinden gelen bir haber; nedense ön plana alınmadı. Chırac'la Schroder'e göre, "Kıbrıs, Türkiye ile Yunanistan'ın sorunu. AB'yi ilgilendirmiyor"du. Bu, iki. Alman-Fransız eğılimini Bırand'a ilk kez duyuran Yalçın Doğan'ın görüşlerine bir daha başvurulma- dı. Bu, üç. Türkiye kararını açıkladıktan sonra Dönem Baş- kanı Rasmussen'e, "2005'lere uzanan olası tarihe Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlüğün etkili" olup ol- madığı soruldu. Dedi kı: "Kıbns sonınuyla AB ka- rarı arasında 'direkt' birbağlantı göremıyorum." Bu da es geçildi. Dört. Başbakan Gül, Birand'ın sorusu üzerine Kıb- ns+AB tutkusunu yanıtladı: "Kıbrıs, zirvede ve ka- rarda etkili olmadı." Bu da beş. Ne çare, Rasmussen'in açıklamasından sonra gelişmelere ters düşen Birand ve Annan planına "en hakikiplan" gözüyle bakan Hasan Cemal'in yü- zü, sesi, konuşmaları bozuk mu bozuktu. Ama bekledikleri "bir olay" vardı. Dün saat 17.30'a kadar Annan'ın, De Soto kanalıyla Kopen- hag'da bulunan KKTC Dışışlerı Bakanı Tahsin Er- tuğruloğlu'na baskısı.. sonra Ankara'da bulunan Rauf Denktaş ı Annan belgesıni imzaya zorlama ve müzakere tarihini daha önceye çekme girişim- leri izlendi. Son perde: Dışardan gazellere seslenen Denk- taş: "Plan müzakere edilmeden imza yok!" dedi. Ermeni lobisi sergi açtırdı • LONDRA (AA) - Londra'da bulunan Imperial War Museum'da açılan Insanlık Suçlan Sergisi'nde Türklerin Ermenılere karşı katliam yaptığına dair iddialar içeren bir film gösterilmeye başlandı. Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nin tngiliz hükümeti nezdinde yaptığı girişımlere karşın sergi açıldı. Sergi kapsammda gösterilen filmin yaklaşık 30 saniyelik bölümünde de Ermeni katliamı iddialan yer alıyor. Ancak filmin bu bölümünde 'soyküım' sözcüğünün kullanılmasından özenle kaçınıldığı dikkat çekiyor. Sergi kapsamındaki interaktif bilgısayar gösterisi bölümünde de "insanlık suçuna maruz kalan' etnik gruplar arasında Türkiye'de yaşayan Kürtlenn de bulunduğu öne sürülüyor. ABD, AB'nin kararından memnun • WASHINGTON (AA) - ABD yönetimi, AB'nin Türkiye'ye üyelik müzakerelerinin başlangıcı için şartlı olarak Aralık 2004 tarihine değerlendirme randevusu vermesinden memnuniyet duyduğunu bildirdı. Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer, yapOğı açıklamada, ileri görüşlü" olarak nitelendirdiği AB Kopenhag Doruğu'nda alınan karann, 'gerçekten serbest bir birliğin yolunu açtığını' söyledi. Schröder: Müzakere uzun sürer • BERLfN (AA) - Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin 2010 yıhndan önce AB'ye üye olması konusundaki varsayımı "çok iyimser' olarak nitelendirdi. AB doruğunun yapıldığı Kopenhag"dan Alman ZDF televizyonuna açıîdama yapan Schröder, '2005 yılında başlayabilecek görüşmelerin çok uzun bir süre devam edebileceğini, çünkü çözülmesi gereken sorunlann çok zor olduğunu' belirtti. Alman polisinden cami baskım • BERLtN (AA) - Alman polisi dün Stuttgart, Freiburg ve Mannheim kentîerindeki çok sayıda camide arama yaptı. Baden-Württemberg Eyaleti tçişleri Bakanlığı, çok sayıda radikal dincinin, camileri ve cami derneklerini, birbirine sahte belge vermek ve böylece polisten gızlenerek suç eylemleri hazıılamak için kullandıklannın tahmin edildiğini bildirdi. Eyalet Içişleri Bakanı Thomas Schaeuble (CDU), gözaltına alınan bazı kişilerin, sahte belgeleri, ülkeye girerek radikal dinci Islami gruplar adına faaliyet göstermek amacıyla kullandıklannın tahmin edildiğini söyledi. Kıbrıs'ta çözüm için 2 ay KOPENHAG (Cum- hnriyet) - AB. dün ta- mamlanan zirveye ilişkin sonuç bildirgesiyle tam üye statüsü verdiği Kıb- ns'a "Çözüm için 2 ayı- nız var" mesajmı verdi. Bildirgenin başında tarihi genişleme adnnının başa- nyla atıldığı belirtilerek özetle şöyle denildi: "AvTupa Birliği, Kıb- ns, Slovenya, Estonya, Litvanya, Letonya, Mal- ta, Poİonya, Slovakya, Çek Cumhuriveti, Ma- caristan ile tam üyelik görüşmelerini başan ile tamamladı. Bu ülkeler, bundan sonraki Avrupa projelerinin geliştiril- mesinde tam anlamıyla rol oynayacaklar. Bu ül- keler, 2004 Avrupa Par- lamentosu seçimlerine katılabilecekler. 1 Ma- yis 2004 tarihinden iri- baren, mevcut komis- yonda iiyeler atayabile- cekJer. Ancak yeni ko- misyon 1 Kasım 2004'ten itibaren işle- meye başlayaeak. Aynı taribte Nice Anlaşması ile belirlenen komisyon ve Konsey'de oylama düzenlemeleri de yü- riirlüğe girecek. Bu yöndeki çalışmalar, O- cak 2003 tarihinde ta- mamlanmış olacak. AB fiyelerinin de üyelik an- laşmalannı 1 Mayıs 2004 tarihine kadar onaylamalan gereki- yor." Rum kesiminin AB üyelığinın kesinleştiğı, tören yerinin bile bdM&ıdiİi kaydediliyor Rumlann işi imzayakalch> Atnt'va «ta$» btlgıkrc göre. araltkia KepealMj, 2003 Î J f ^ S y ^ ^ r ı T ^ S ^ Ntsas'uıda Atım mve« ûe Ruıaâann üyeitfcı şmdâddB 11 >*ıi.—ıt >' ••SıT!*ı>jıııJ ı ıi t «Uk ırojJi wrcm \Unı dakı AkfOpol * %*H» >mtfım *"•" *,"*** Kıbrıs konusunda ise seçenekli paragraflara y- er verildı. Bu paragraflar- da, adada çözüm bulunup bulunmamasına göre farklı yazılmılar yer aldı. Kıbns'ta anlaşma sağlan- ması durumunda özetle şu paragraf geçerli ola- cak: "AB Konseyi, Kıbns Türk ve Rnm liderleri- nin anlaşmalannı mem- nnniyetle karşılar. Ta- rafların kurucu anlaş- mayı 28 Şubat 2003 ta- rihi itibarıv la tamamla- maları taahhüdünü ve bunu 30 Mart 2003 tari- hinde referanduma gö- riirme sözlerini de yine memnunlukla karşılar. Bnndan sonra Birleş- miş Kıbrıs'ın AB yolu açılmıştır. Konsey, ko- misyonun önerileri doğ- rultusunda, Kıbns'ın AB'ye katıhmına ilişkin adaptasyonlar üzerinde karar vermelidir. AB Konseyi'nin kararlan doğrultusunda, Kıb- ns'ın kuzey bölümüne 273 milyon Euro yar- dım yapılarak topluluk nıüktesebatinın uygu- lanması yönünde kul- landınlacaktır. Bunun- la birlikte, Kıbns Türk tarafının. parça devlet olarak idari kapasitesi- nin güçlendirilmesi ve Kıbrıs'ın diğer parçası ile ekonomik eşitsizliği- nin giderilmesi için bir katılım öncesi olanak sağlanacaktır. İttifak, garanti ve kuruluş an- laşmalannın sürmesine saygı duyulacaktır. Kıb- ns, silahsızlandınlmalı- dır. AGSP'ye katılımı, çözüm koşullarına bağ- lı olarak düzenlenmeli. Özellikle kurucu anlaş- ma. garanti ve ittifak anlaşmaları. ek proto- koller dikkate alınacak- tır." Anlaşma sağlanma- ması durumunda ise özet- le şu paragraf geçerlilik kazanacak: "Katılım müzakere- leri tamamlanan Kıb- rıs'ın, AB'ye yeni üye olarak girmesi kabul edilmiştir. Ancak AB Konseyi, Birleşmiş bir Kıbns'm AB'ye katılı- mını tercih eder. Bu kapsamda Kıbns Türk ve Rum toplumlarının 28 Şubat 2003 tarihine kadar BM Genel Sekre- teri'nin önerileri doğ- rultusunda çözüm bu- lunması için görüşmele- ri sürdüreceklerine iliş- kin karan memnunluk- la karşılar. Afi Konseyi, adada çözüm bulunma- sı için eşsiz bir fırsat ol- duğuna inanmakta ve Kıbns Türk ve Rum li- derlerini bu olanağı ya- kalamaları yolunda uyanr. AB Konseyi, bir anlaşma olmaması du- rumunda, mükteseba- tm adanın kuzey bölü- münde uygulanmasının askıya alınmasına ka- rar verdi." De Soto'nun çabaları Kopenhag'da sürpriz bir imza için iki gündür yoğun çabalar gösteren BM Kıbns Temsilcisi Al- varo De Soto dün de ta- raflar arasında mekik dip- lomasisi gerçekleştirdi. De Soto, Kıbns Türk ve Rum taraflan arasında akşam saatlerine kadar bir imzanın atıhnası için çabalannı sürdürdü. Kıbrıs paragrafı çıkarıldi Kıbns konusunda, Ko- penhag'da yapılan gö- rüşmelerde anlaşma sağ- lanamaması üzerine so- nuç bildirgesindeki Kıb- ns bölümünün birparag- rafı çıkanldı. Taslak me- tinde, anlaşma sağlan- ması ve sağlanamaması durumlan öggörülerek Kıbns ile ilgili iki seçe- nek hazırlanmıştı. Dün gece yayunlanan sonuç bildirgesinde, anlaşma sağlanması durumunda Kıbns'ın birleşik olarak alınma umudunun ko- nınduğuna ilişkin parag- raf metinden çıkanldı. Denktaş: AB anıbargoya son versin ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kuzey Kıb- ns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB'nin imza baskısına karşı çı- karken Birleşmiş Millet- ler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın planını müza- kere etmek için koşullan- nı açıkladı. Cumhurbaş- kanı Denktaş, "Öncelik- le AB, KKTC'ye uygula- dığı ambargoya son ver- sin. Birleşik Kıbns'ın AB'ye üyelik anlaşması olsa bile bunun uygulan- ması için Türkiye'nin AB üyeliği beklensin" dedi. AB'nin Güney Kıb- ns"ın tek yanlı üyeliği için Kopenhag zirvesi boyun- ca uyguladığı imza baskı- sını eleştirenDenktaş, ön- ceki gün yattığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tbni Sina Hastanesi'nden dün taburcu oldu. Denktaş'ı dün hastane- de TBMM Başkanı Bü- lent Annç, DSP lıderi Bulent Ecevit ve eşi Rah- şan Ecevit, eski Dışışleri Bakanı Şükrii Sina Gü- rel, YTP liden İsmail Cem, Sağlık Bakanı Re- cep Akdağ ziyaret etti. Denktaş, hastaneden ay- nldıktan sonra bır süre ikamet etmek üzere Cam- h Köşk'e geçti. CHP Ge- nel Başkanı Deniz Bay- kal da Denktaş'ı burada ziyaret ederek geçmiş ol- sun dileğinde bulundu. Hastaneden taburcu ol- duktan sonra gazetecile- rin sorulannı yamtlayan Cumhurba§kanı Denktaş, zaman baskısıyla Kıb- ns'ta alelacele çözüm için ısrar eden ve taraflardan Kopenhag'da imza isteyen AB'ye çok sert tepki gös- terdi. Denktaş, hiç kimsenın Kıbns'ta zaman baskısıy- la ve tehdıtle kendilerine müzakere edilmemiş bır belge imzalatamayacağı- nı vurgulayarak. bir belge imzalamayacaklannı an- cak müzakereye hazır ol- duklannı bildirdi. Denk- taş, AB'yi eleştırirken "Şimdilik Avrupa'nın çıkan,Türkiye*>i oyala- varak Kıbns'ı almak ve Kıbns'ı Türkiye'nin et- rafında bir nevi Hıristi- yan kalesi haline getir- mektir diye düşünüyo- rum. Çünkü bu kadar haksızlığı nereye sığdı- rarak yaptıklarını, hiç- bir hesaba sığdırabilmiş değüim" diye konuştu. Güney Kıbns Rum Yö- netimi lideri Klerides'ın Milli Konsey'in kararlan- na bağlı olduğunu açıkla- masuıa karşın "Klerides kabul etmiş" gibi bır ha- va yaratıldığını belirten Denktaş, "Ben "Meclisi- me danışmak mecburiye- tindeyım. hastanedeyim, fırsat veriniz Rumlarla müzakere etmek istiyo- rum' dediğim halde 'Denktaş reddetti' hava- sını yarattılar. Bu suret- te AB'yi aleyhimize çe- virme oyununu oynadı- KKTC muhalefeti ayakta REŞATAKAR LEFKOŞA - Kuzey Kıbns'taki mu- halefet partilen, Birleşmiş Milletler (BNf) Genel Sekreteri Kofi Annan ta- rafından hazırlanan ve Kıbns sorumı- nun çözümünü içeren belgenin tarihi bir fırsat olduğunu ve reddedilmeme- si gerektiğini söylediler. Ana muhalefetteki Toplumcu Kurtu- luş Partisi Genel Başkanı HüseyinAn- golemli, belgedeki değişikîiklerin Türk tarafi açısından olumlu olduğu- nu ve bunun imzalanması gerektiğini ifade ederken, Kopenhag Zirvesi'ne, pariamentoda temsil edilen siyasi par- tilerin liderlen yerine Dışişleri Baka- nı Tahsin Erruğruloğlu'nun gönderil- mesine sert tepki gösterdi. BM Genel Sekreteri Annan tarafından hazırlanan belgenin kabul edilmesini ve Güney Kıbns'ın tek başına AB üyeliğinin en- gellenmesini isteyen banş yanlısı ör- gütler, dün öğleden sonra başkent Lef- koşa'da bir uyan eylemi gerçekleştir- diler. Eylem sırasında Kıbns Tür- kü'nün çözüm ve AB üyeliği istekleri ön plana çıkanlırken, çözümsüzlük yanlısı hderler eleştirildi. Srvil toplum örgütleri adma bir açıklama yapan, Kıbns Türk Ticaret Odası Başkanı Ali Erel, Kıbns Türk halkının "Çözüm veAB" vizyonunda ifade ettiği görüş- leri hâlâ muhafaza ettiğini belirterek şöyle dedi: "Sivil toplum örgütleri de BM belgesinin Şubat 2003 sonu- na kadar iki tarafça da kabul edile- bilir bir şekle getirmek üzere hemen imzalanıp görüşülmeye devam et- mesini gerekli görmektedir." lar" diye konuştu. Plan üzerinde ikinci de- ğişiklik yapıldıktan sonra "derhal cevap verilme- sinin" istendiğıni anlatan Denktaş, şunlan söyledi: "tmzalayınız demele- rini iyi niyet görevlerine aykırı ve biraz da tüm insanlık açısından ayıp olarak görüyorum. 21. yüzyılda müzakeresiz belge imzalatmak ne an- lama gelir, hür insanlar hürriyet için çalışan in- sanlar, vatanlan ve ege- menlikleri için uğraşan insanlar herhalde de- ğerlendirme yapacak- lardır. Kimse böyie teh- ditle bize müzakeresi y a- pdmamış bir belgeyi im- zalatmak için baskı y a- pamaz, yapmamahdır." Klendes'in bu belgeyi imzalamaya niyeti olma- dığını anlatan Denktaş, Türkiye'nin garantörlük hakkının sulandınldığını belirtti. Kıbns konusunda mu- hakkak karar aluımasnun gerekmediğini anlatan Denktaş, Kıbns'ın "yara- h" olduğunu söyledi. Denktaş, "Kıbns'ta in- san haklannı yok farz e- den, ezen ve yok etmek için uğraşan, anayasayı yok farz ederek ben hü- kümetim diyen bir idare Avrupa'nın standartla- nna ve normlarına yakı- şan bir aday olamaz. kendilerine evvela ya- rattıklan bu felakeri dü- zeltmelerini söyleyiniz" dedi. Denktaş, akşam saatle- rinde yaptığı açıklamada da, Kıbns konusunda ada- daki iki tarafın bir belge- ye imza atacağı yolunda- ki haberlerin asüsız oldu- ğunu söyledi. Denktaş'a Yunananistan ilgisi MURAT ÎLEM ATtNA - Kopenhag Doru- ğu'na damgasını vuran Türkiye ve Kıbns konulannda pazarhk- lann sürdüğü saatlerde, Yuna- nistan'da ilginç gelişmeler ya- şandı. Dışişlen Bakanı Yorgo Papandreu'nun Kopenhag'da düzenlediği basın toplantısmı canlı olarak veren televizyon- lar yaymlannı yanda keserek KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın Ankara'da yaptığı açıklamasım verdi. Zirvede is- tediklerini elde eden Yunanis- tan Dışişleri Bakanı Papand- reu'nun basın toplantısı, Denk- taş yüzünden istenmeyen sonla noktalandı. Kopenhag ve Rum kesiminin üyeliği konusundaki başanlannı Yunan-Rum kamu- oyu ile paylaşmak isteyen Pa- pandreu, dün öğlen saatlerinde bir basın toplantısı düzenledi. BaştaYunanistan devlet televiz- yonu NET olmak üzere önem- ü dört özel kanal tarafından Ko- penhag'dan canlı olarak aktan- lan basuı toplantısı, Denktaş'ın hastane çıkışı açıklamalarına başlaması ile kesildi. Tüm TV kanallan Papandreu'nun basın toplantısmı keserek Ankara'dan canlı yayına geçtiler. KKTC Cumhurbaşkam'nın açıklama- lannı sonuna kadar canlı olarak veren kanallann çevirmenleri- nin yaptığı yanlışlıklar ise açık- lamalara gölge düşürdü. Genel- de Türkiye'den gelerek Ati- na'ya yerleşen kaçaklar ile PKK'li siyasi mültecüer tara- fından yapılan çevirilerdeki bü- yük yanlışlıklar, Türkçe- Yu- nancabilenlertarafından kınan- dı. Türk-Yunan ve Kıbns konu- lanndaki hassas ihşkiler dikka- te ahnmadan yaptınlan bilinçsiz çevirilerin,Yunan kamuoyunun da yanlış bügilenmesine neden olduğuna dikkat çeken aynı kaynaklar, çoğu para almadan çalışhnlan bu insanlann yerine profesyonel çevirmenler kulla- nılması gerektiğini belirtnler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada 1 - Kendimizi aldatmanın, gerçeğı gerip çekme- nin gereği yok. AB, Türkiye'ye tarih vermedi. De- di kı: 2004 yılı Aralık ayında Türkiye'nin durumuna bakacağız. Eğer Kopenhag kriterlerinin tümünün yerine getirildiği görüşünde olursak, en kısa sü- rede müzakerelere başlama kararı alacağız. En kısa süre, bize göre 2 ay olabilir, Fransa'ya göre 2 yıl! Dün akşam saatlerine dek bu tümcelerde kü- çük oynamalar için uğraşıldı. Ancak anafikırde de- ğişiklik yok. Tarihi tarif edip bıraktılar! 2- Başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Er- doğan olmak üzere, hükümetin AB konusundaki üslubu gerı tepti. Erdoğan gibi konuşmaktan ya- na olmayan AB yetkilileri açıkça şunu söylediler: "Bundan sonra AB-Türkiye ilişkilerini bu ülkenin yaklaştmı ve üslubu belirleyecek!" Erdoğan'ın, kozla pozu bırbirinden ayırması ge- rekiyor! 3- ABD faktörünü gereğinden fazla oynadık. Hükümet her fırsatta ABD'nin de devreye girme- sini istedi. Bu durumun Türkçesi şu: ABD'den, AB için torpıl istedik! Türk halkı, haktan çok ayrıcalık peşinde oldu- ğu için bız bu yöntemi olağan karşıladık ama, AB yöneticileri bundan rahatsız olduklarını kamuoyu önünde de vurgulama gereği duydu. Bu durumda ABD bize torpil mi yaptı, yoksa torpılledı mı, yorumunu okura bırakalım! Yeni kriterler! 4- Zirve öncesi, Yunanistan, Ingiltere, Italya gi- bi ülkeler kendilerini şöyle tanımladılar: Türkiye'nin avukatı! Ama bizimle ilgili olumsuz karar, oybirlığiyle çık- tı! Neden? İlk sızan bilgiler gösteriyor ki, özellikle Yunanis- tan ve Ingiltere, Türkiye'den yanagörünme kozu- nu kullanarak, öteki üyelere istedıklerinı kabul et- tirdiler! Dediler ki; bizim şu şu istemlerimiz var, bu- nun yanında Türkiye'ye müzakere tarihi olarak 2003'ün verilmesini istiyoruz. ilk istemlerımizi ye- rine getirirseniz, Türkiye ısrarından vazgeçeriz! Örneğin Yunanistan, Kıbrıs'la ilgili kararlan ta- mamen kendi istediği biçimde geçirmiş oldu. 5- Söz Yunanistan'dan açılmışken... önümüz- deki iki yıl içinde Kıbrıs konusunun yanına bir söz- cük daha eklenecek: Ege... 1999 Helsinki Zirvesi'ndeki tartışmalı metinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorunları- nın 2004'e kadar çözülmesi, çözümlenmezse La- hey'e gidilmesi öngörülüyor. Türkiye bunu böyle okumuyor ama, AB ve Yunanistan bunu dünden itibaren dillendirmeye başladı. 6- Alınan kararda Almanya ve Fransa'da önü- müzdeki aylarda yapılacak seçimlerin etkili oldu- ğu söyleniyor. Iç kamuoylarına anlatamayacakla- rı bir Türkiye kararı almak istememişler. Bu çoktehlikeli bir mantık. Bu ülkelerde seçim- ler 20 yılda bır yapılmıyor ki! Her zirve, lider bir ül- kenin seçim öncesine rastlarsa ne yapacağız? 7- Unutulmamalı ki, Kopenhag kriterleri 1993 yı- lında, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa ülkelerini almak için oluşturuldu. 2-3 yıl sonra yeni kriterlerin konmayacağının ga- rantisi yok. Şımdi kimseye kızmadan, şu dost şu düşman demeden gerçekleri önümüze koyup, çağdaş de- ğerlerı yakalama yolunda yürümeye devam et- memiz gerekiyor. Asıl olan evimizin içındeki dü- zen. Hükümetin de "Milli irade bende" nakaratı- nın yanına, "AB böyle istiyor" dayatması ekleme- den, adımlarını Türkiye'yle banşık atması gereki- yor... Bilgi Yayınevi standında İMZA CÜNLERİ 14 Aralık 2002 Cumartesi 14.°°- 18 K arası Zeynep AJiye • Kandemir Konduk 15 Aralık 2002 Pazar 14. 00 - 18.°° arası 17Arahk2002Salı Ayrül Uncu Akal 14.*'- 18. 00 arası 18 Aralık 2002 Çarşamba Üstün Kırdar 14M - 16.00 arası 19 Aralık 2002 Perşembe Attilâ tlhan 14.00 - 18.00 arası Zeynep Aliye • Aydın Boysan 20 Aralık 2002 Cuma 14.* - 18.u(l arası Tank Minkari • Haslet Soyöz 21 Aralık 2002 Cumartesi 14K - 18.°° arası Umur Bugay • Sulhi Dölek • Yılmaz Gruda 22 Aralık 2002 Pazar 14.00 - 17.00 arası Aydın Bovsan CNR KITAP Fl'ARI 13-22 Aralık 2»O2 C\R Fuar Merke/i. D-336 Nolu Sland.Vvilkih İSTAVBI I Güzın ve merhum Dr. Naci Erciyes'in oğlu. merhum Kahraman'ın kardeşi, Bülent ve Zeynep'ın ağabeyi, Handan Ercıyes ve Baran Özcan'ın kayınbiraderi, Tola ve Mısra'nın amcası, Emir ve Omer'in dayısı, Kerem ve Cemre'nin babası HASAN ERCAN ERCİYES 12 Aralık günü aniden aramızdan ayrıldı. Cenazesi 14 Aralık 2002 günü öğlende Erenköy Galippaşa Camii'nden kaldırılacaktır. Dostlarının başı sağ olsun. AİLESİ BARIŞ ORAK'a Bu oyunda bizi ışıksız bıraktın Aşkolsun be BARIŞ... I.Ü. Dramaturgi Bilimi Öğrencileri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear