23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elefctronik posta: dertE2sorn@cumhuriyetcofn.tr - Memur maaşına IMF damgası vuruluyormuş... "Paravı veren damaavı vururi" Kiğı'da 197O'li yıllarda Bin- göl'Un Kiğı ilçesin- de deprem ve çığ gibi doğal afetler- den zarar gören va- tandaşlar için devte- tin Yenişehir mahalle- sinde konut yaptırdığı- nı; inşaatın 1994 yılında ancak tamamlandığını; dönemin belediye baş- kanının belediye adına kira sözleşmesi imzala- yıp konutlara hak sahi- bi olmayan aileleri yer- leştirdiğini; hak sahip- lerinin emlak vergilerini ödediğini ancak kiracı- ların belediyeye ve mülk sahiplerine kira ödemediğini; sorunun çözümü için betediye başkanlığı, kaymakam- lık ve baymdırlık mü- dürlüğü arasındaki ya- zışmalann sekiz yıldır sürdüğünü biliyor mu- sunuz? Tamgaz Bush, ordusunun başında tam gaz Irak'a doğru ilerliyormuş. Bir ara yanındakilere dönerek, "Bizim Tayyip nerde?" diye sormuş. Yanındakiler: -Ohooo, demişler, Tayyip çoktan Irak'a girdi! Can Ozan A merika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül sal- dınsının ardından terörle mücâdele için ha- zırlanan "ABD Yurtsever Yasası"ndaki "semt muhbirleri" düzeni Amerikan kamu- oyunda gördüğü tepki üzerine geri çekilirken New York Valisi George Pataki, kendi muhbir sistemini kendisi kurmuş bulunuyor... Arkadaşımız Engin Aşkın, Vaii Pataki'nin kuşku- lu kişilerin ihbar edilmesi için "sıcak hat" adı verilen özel ve ücretsiz birtelefonu hizmete soktuğunu bil- diriyor. YaJe Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin yayımladığı "Legal Affairs" dergisinin editörü Lincoln Caplan'a göre, ABD Yurtsever Yasası'nın bir benzeri olan New York ihbarcıhk düzeni, semt muhbirierinin kuşku- landikları her kişiyi polise bildiımesi esasına daya- nıyor. Ihbarfar, "Joint Terrorism Task Force" adı verilen "bölge ortak terör karşrtı örgüt" tarafından değerlen- Sıcak hat dirmeye alınıp sonuçlandınlıyor. New York Sivil Örgütler Biriiği'nin hukuk danışma- nı Bob Perry, Vali Pataki'nin kurmak istediği düzen- le herkesin birbirini ihbar etme yolunun açıldığını savunuyor. George Orvvell'in ünlü 1984 romanını anımsatan Perry, haksız yere yapılan ihbarlann, bilgisayarlar- dan silineceğini kimsenin garanti edemeyeceğini söylüyor. Bop Perry, George Orvvell'in "Herhangi bir an, devletin sizi gözetlediğini kuşkusuz kimseler bile- mez" sözünün gerçekleşmekte olduğunu belirtir- ken New York Valilik Danışmanı James Kallstrom eleştirilere şu yanıtı veriyor "Biz devlet olarak tüm ihbarcı yurttaşlann sağdu- yu çerçevesinde davranacağını umuyoruz." Telefonla ihbar düzeni haftada 7 gün çalışan 24 kişilik bir ekip tarafından yönetiliyor. New York Valisi George Pataki, mahalle muhbir- lerine yaptığı çağrıda şöyle diyor: "Sıcak hat telefonuna yapılacak ihbarlarda, kuş- kulu kişinin fiziksel yapısının tüm aynntılannı belirti- niz. Davranış özelliklerini, sürdüğü otomobilin mo- del ve numarasını özellikle eklemeyi unutmayınız." Aynı düzen, Federal Adalet Bakanı John Ashc- roft'un önerisi ile ABD Yurtsever Yasası'na da kon- mak istenmiş ancak ülke genelinde oluşan tepki üzerine yasadan çıkanlmıştı. "Legal Affairs" dergi- sine göre Adalet Bakanı John Ashcroft, New York'ta başlatılan uygulamadan sonra ihbar düzenini ülke geneline yaymak amacıyla ikinci bir antiterör yasa- sı için çalışmalara başlamış bulunuyor. Sonuç olarak; sonsuz özgürlükler ülkesi Amerika, muhbirierine güveniyor! SESSİZSEDASIZ(l) Yüksek Yeritim Hatb erdincutkufŞ yahoo.com AB'yi TAVAF da fayda etmedi. Ne TUAF! Türkiye'nin de AB'den koşulları olmalı Avrupa Birliği, görüşmelere başlamak için Türkiye'ye "gözünün üstünde kaşın var, git düzelt" gibisinden koşullar öne süredursun Istanbul'dan Yavuz Erdivanlı, Türkiye'nin de Avrupa Birliği ile görüşmelere başlamak bazı koşulları olması gerektiğini söylüyor... Haksız dadeğil... "Avrupa Birliği tarafından ortaklık anlaşmalan ve Gümrük Birliği kapsamında ödenmesi gerekirken Yunanistan tarafından veto edildiği için ödenmemiş paraların ödenmesi istenmelidir... Ege Denizi'ndeki adalann silahsızlandınlması koşulu her fırsatta anımsatılmalı ve yerine getirilmelidir... Yunanistan'daki Türk azınlığın yurttaşlık haklarından eksiksiz ve engelsiz yarariandınlması koşulu mutlaka sağlanmalıdır... Avrupa Biriiği ülkelerindeki Türk vatandaşlartnın anadillerinde eğitim görebilmeleri hakkı bir kez daha sorgulanmalıdır... Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde Türkler tarafından Ermenilere soykınmı uygulandığı yolunda devlet ya da yan resmi kurumlarca yapılmış açıklamalann geri alınması ve bu konuda bundan böyle kışkırtıcı eylemlerden kaçınılacağı konusunda güvence verilmesi istenmelidir..." ÇED KÖŞESÎ OKTAY EKÎNCt Ve, Bugün Kopenhag'dalar!.. Sonunda beklenen gün geldi... Yannki Kopenhag zirvesinde ABnin yeni ülkeleri kutlanır- ken. Türkiye'nin de "uyum ve 0>'elik süreci" belirlenecek... Başta siyasilerimiz ve artık "sivil*' takılan iş çevrelerimiz ol- mak üzere, ne kadar "Avrupa düşkünümüz" varsa, bir yolunu bularak Kopenhag"daki otellere yerleştiler... Çoğunun yol \ r e konakJama gi- derleri -kamusalkavuaklardan" karşılandı... Bazılan da uçak ve otel faturalannı "şirketlerine" kestirerek, gider gösterip vergi- lerinden düşecekler... •Uyumsuz' dosyalar... Böylesine bir büyük "tophım- sal harcamayla" çantalannda ta- şıdıklan u uyum dosyalannda" ise şimdi de Kopenhag'da gözle- riyle gördükJeri "Avrupa mimar- vesi için Kopenhag'a çıkarma yapanlanmızın belki de tümü, örneğin daha 2 hafta önce aynı kentte birgenç mimanmıza "Av- rupa ödülü" verildığınden bile haberleri olmadan yola çıktılar... Ayşen'den •medeniyet' dersi Mimar Ayşen Ciravoğhı, ünı- versitelerimizde ezberciliğin de- ğil "yaradcılığı geliştirUmesi" için, öğrencılerin de "döşünsel özgürlükleriyie" öğrenim orta- mını güçlendirmeleri gerektiği- ni savunarak "Avrupa Mimarhk Eğitinıi BirKği''nin (EAAE) tak- dirlerini topladı... Kopenhag'daki "Kraüyet Gü- zeiSanatiar.\kademisi"nde ödü- lünü alan 25 yaşındaki Ayşen, tüm Avrupa ülkelerinden 58 a- day içinden seçilmiş 13 mimann arasına girerek bu başanyı ülke- mize kazandırdı... (Hürriyet - Tarihi film stüdyosu değil. Kopenhag'm "bugünkü" finıanı» bk ve şehircilik hedefleri" dışın- da ne ararsanız var... Kimı "Kıbns" zarfinı elinde tutuyor; kimileri de "Kürtçe" kasetleri, meraklısı için yanına almış... Aralannda "bireysel öz- gürlük" söylemine dört elle sa- nlarak. kadınlar için "bireysel tutsakbğın" simgesi olan "tûr- bana" AB desteği umanlar ise ;oğunlukta... Bu "uyum" çeşitliliği içinde iş ıdamlanmız da yılbaşında yü- •ürlüğe gırecek yeni İhale Yasa- »ı'yla Türkiye'de yatınmlara tek- if vermeye hazırlanan AvTupa jirketlerine "ortakhk" önerileri- ıi sunma yanşındalar...Ancak, jçaktan inip kente vardıklarında •*İşte Avrupa 'dajız" diyecekleri, •tarihe ve doğa)a saygılıimar dü- renine de uvumu" hedefleyen bir dosyalanyineyok... Çünkü, çantalarındakilerin Dİr kısmını, ya "eski" denerek yok edilen tarihi bir binanın ye- rinde, ya da aynı tarihle kimlik kazanan kent sıluetine çullana- rak yüksehniş "yeni*' iş merkez- lerindeki ofislerinde hazırladı- lar... Geri kalanlar da doğayla kültürün imar rantı uğruna göz- den çıkartıldığı rantçı politika- lann "resım" mekânlannda ya- zıhp, "hükümetgörüşüdûr" de- nilerek mühürlendı ve ımzalan- dı... Böyle olunca da şimdi AB zir- 02.12.2002). Ne var ki şimdi aynı kente "medeniyetierimizi buluştura- hm" diye koşanlar, ulusal günde- mimizde bile "mimarhk, sanat şehircilik, kültür ve yaratKibğm gefiştirilmesL.'' diye bir başhk hâ- lâ açamıyorlar... Oysa, farkında değiller ki AB liderlen "takvim*' konusunda nazlanırlarken. bunu "bizdeki medeniyet değerierini yhirmiş kent görüntülerine" kar- şı kendi kentlerini "korumak" güdüsüyle de yapıyorlar... O kadar ki, örneğin şu üyelik görüşmelerinden önce "Avrupa Peyzajnu Koruma Sözteşmesini'* bile hazırlayıp önümüze uzattı- lar... ÇevreBakanı'mızdaönce- ki yıl bu sözleşmeyi Italya'ya gi- derek imzalayıp, gerisini hükü- metehavaleetti... Ancak şimdi bir AB lideri kal- kıp da bu sözleşme için asıl "ka- bul" anlamına gelen "Bakanlar Kurulu onayınız 2 yıldır nere- de?" diye sorarsa, ne yamt vere- cekler?... Evet... Eğer yannki Kopenhag zirvesinden "istedikleri" sonucu alamazlarsa, bilsinler ki. bunun bir nedeni de kentlerimizin "medeıü peyzajlannı" Avrupa'da- ki gibi korumak yerine, "imar rantian uğruna gözden çıkartük- lan" içindir... Oekinci@ c.umhuriyet.com.tr. ÇtZGİLİK KÂMÎLMASARACI HARBf SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAI* HArabk Tm OPSRETİNİNESKİ USTALARINDAN f&4'TE 8U6ÛN, MUHÜS SAS^mrrİN EZSİ 'NİN KUS.- CKiSU OZAN OPERETİ, İLK TEMSİLİNİ "SÛLK^r- MA" İLE ŞEHZA&SaAŞl'HOA VBZMİŞrİ. GÜL FAT- ' METN/ VE ÖZGÜN BES7ESİ BZSİ' r£ . 1908'PEKİ JT. MEŞZUTIYEr'TW SOURA,GA- ü YAPAN ıse /Tnnfr reaAtac/' YE rees ıçiu vuıtr DIÇWA sdeütem MUHUS S£Y, PÖUÜŞÜNDE <€NDİNİ 7*MA- MÜZtK ÇJV.IŞM4LAI&NA 1/ERM/fT/. /LS/Sİ f KOA/USUH&A OC*VeLAÇ/YO&>a. GEHEİ-- LİKL£ METTNLeiüNİ DS YAZOlSl, "ZUHKE ", *AYÇE" "ÇA&ESAZ''&/'S> OP£&ETL£&'M' SAHMEPE >Ö- İ. GeJ-EN£KS£l- ŞARKJ FO&AAUNPA >Wir- LARt DA SULUNAN MUHLİSSASAHAîTfN'iH KIZ- KAGOEŞİ. rtNE BiB SBSTSa OüW /VgHSSEg KÖKrtŞTİR. Murat Güney'in kardeşi Fırat Doğu yaşama merhaba dedi. Yurt Haberler Şefimiz Mehmet Faraç ve eşi Nurhayat Faraç'ın gözü aydın olsun. Cumhuriyet Çalışanları FIRAT'ın DOĞUmunu müjdeliyoruz. 08.12.2002 Îstanbul-İsviçre Hastanesi Nurhayat-Mehmet Faraç Cumhuriyet k ı : a p 1 a r ı \ Z. Cumhuriyet k : t a p 1 a r ı Yıldız Sertel SUSMAYAN ADAM Türkan Saylan CUMHURİYET'tN BtREYl OLMAK YENİ ÇIKTI Yıldız Sertel, babası Zekenya Sertel'in Türkıye tanhıne tanıkhk eden yaşamını yazılan eksemnde bizlere anlatırken, yaşadığımız cograiyanın toplumsal, siyasal olaylanna ve bunlann etkilenne de ışık tutuyor. 3.BASKI Cumhuriyet'in kendjsıne yıikJedıği sorumluluğun bilincı içinde, aklını ve yüreğıni kullanabılen; hem çevresınde hem dünyada olan. oluşan olaylan kendine özgü duyarlıhğı içinde sürekli sorgulayan Türkan Saylan'm ilk kitabı T CumhUrryel Çag Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No-39'41 ^ . kitap kulübü (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel (0212) 514 01 96 T Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39/41 *. kitap kulûbû (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel:(0212) 514 01 96 PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Sonunda Ölüm Yok Ya Yann 12 Aralık 2002, Perşembe... Tarihçiler Av- rupa Birliği liderlerinin Danimarka'nın başkerrti Ko- penhag'da zirve toplantısı için bir araya gelecekle- ri bu tarihi, "Tûrklerin hüsrana uğradıklan gün" di- ye geçirecekler kayıtlanna. Avrupa Birliği Türkiye'ye "müzakere tarihi" vermeyecek. Umutlar2005'e ka- lacak büyük olasılıkla. 13 Aralık 2002 günü renkli gazetelerimiz öfke ve üzüntü karışımı duygularla iletecekler bu haberi okurianna. Kimi köşe yazarlan, televizyon yorum- culan, "Şu Avrupalılar da bizi bir türiü anlamıyor- lar.." diye yakınacaklar. Kimileri yaşadıklan bir düş kınklığını içlerine gömerken, kimileri de sevinç çığ- lıklan atacaklar, "Işte, dediğimizoldu!" diye... Birsü- re öfkelerimizle, üzüntülerimizle, düş kınklığımız ve sevinçlerimizle oyalanacağız. Sonra her şey eskisi gibi olacakyeniden... Sokakta gösteri yapan oğrencileri, işçileri, me- murian, "Izinsizgösteri, r)a?.."diyerektekmetokat döveceğiz. Üniversite amfilerinde profesörierinin sözünü kesen öğrencilerin üzerine çullanacak, ağız- lannı tıkayıp saçlarından sürükleye sürükleye dışa- n atacağız. Genç insanlan ıssız depolarda sopala- yacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "Paralı öğretime hayııi" diye pankart açan çocuklara en ağır cezalan vereceğiz. Işkencecilerden hesap so- rar gibi yapıp mahkûm olan işkencecilerin cezala- nnı erteleyeceğiz. Canımızı, malımızı korumaklagö- revli memuriar bize dayak atacaklar, kaşımız gözü- müz patlayacak, "Kafasını duvartara vura vura bu hale geldi!" diyecekler... ••• Kıbrıs'ta çözüm için acele etmemize de gerek kalmayacak artık. Yeşıl adanın kumarhaneleri eski- si gibi dolup dolup taşacak. Şarkıcılar gecesi on bin, on beş bin dolardan müşteri eğlendirecekler beş yıl- dızlı otellerin salonlannda. Genç kızlar körpe beden- lerini pazariayacaklar o otellerde. Kumar, fuhuş, uyuşturucu paralan akşamlan fiş olup, masalara sürülürken sabahlan da "anavatan" nutuklan atıla- cak. "Çözüm" diyenler "Rum uşağı vatan hainle- ri" ilan edilecek. Her şeye rağmen muhalefet güç- leniyor mu? Yeni göçmenler "ithal" edilecek ana- vatandan... Kıyı bankalan, kumarhaneleri, değiş- meyen yöneticileri, akıl hocalan ile Kıbns "Türkka- lacak!" yani... Araya da Irak Savaşı girecek zaten. Amerika bir kere kafaya koymuş, saldıracak Irak'a. Bize de "Gelin, katılın!" diyecek. Avrupalılara kafa- mız bozulmuş bir kez, "Oiuri" deyip bir yanından bulaşacağız savaşa. "Birkoyup üç a//nz"deyip, ala ala "üçün birini" aldığımız Körfez Savaşı'ndan akıl- landıkya, "önce parayı göster!" diyeceğiz. Bizebu kez mutlaka "birşeyler" verecek Amerika. Ama bü- yük bölümü askeri harcamalar içinmiş vereceği pa- ranın... Olsun! Hiç yoktan iyidir, yoksa nasıl bulaca- ğız borcumuzu döndürecek parayı? Savaşa bulaşacağımız kesinleşince rezervasyon iptalleriyle birlikte turizmcilerağlamaya, dövünme- ye başlayacaklar. Vay sen misin ağlayan, dövünen? "Vatan mı, bayrak mı, turist mi?" sorulan yerieşe- cekgazetelerin manşetlerine. "Musul, Kerkük"bay- kınşlan yükselecek vatanın dört bir yanından... JyV : ce gaza geleceğiz... "Vatan, Millet, Sakarya" söz konusu olunca kim takar Avrupa'yı, Avrupa Birli- ği'ni... Hele Amerikalılar bir de tekstil kotasını kal- dırdılar mı? Kaymaklı ekmek kadayrfı... • • • Ondan sonra demokratikleşme? Boş ver... Uyum yasalan mı? Ne uyumu, neyin uyumu Tann aşkına.. Insan haklan mı? Koyuveripini, rahvan gitsin... Sos- yalGüvenlikYasası, memura grev hakkı? Haydica- nım, başka kapıya... Sanayileşme, reel sektör? Sen de uzattın artık... Sevineceğimiz, mutlu olacağımız birşeyleryaşa- mayacak mıyız biz, diye soracak olursanız... Hiç ol- maz olur mu, derim. Emre Italya'da daha ne güzel goller atacak... Kim bilir daha kaç kızımız dünya gü- zeliseçilecek... Tarkan'ın "ŞıkıdımŞıkıdım"ınm kaç ülkede liste başı olduğunu ne kadar çabuk unuttu- nuz? Boş verin siz Avrupa'yı falan, sonunda ölüm yok ya... Keyfinize bakın... Kıbns'a gidin mesela, Se- da Sayan'ı dinleyin... Eğlenirsiniz... e-posta:dka vukcuoglu@superonline.com Faks: 0 212 234 68 73 B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDA1NSAĞA: 1/ "Binbirde- tikotu" da de- nilcn 1 2 vc çı—«* çekleri halk 3 hekimliğinde . kullanılan bit- ki. 2/Eskiden 5 harman ürün- 6 lerinden onda 7 bir oranında alınan vergi... Yapraklan sa- 9 lata gibi ye- nen ıhrlı bir bitki. 3/ Büyük çivi... Kanca, kopça. 4/'— Kavga- sr'OrhanKemal'ın 3 öykü kitabı... Güreş- ** te bir oyun. 5/ Bayın- ^ dır, mamur... Utanç 6 duyma. 61 "Ali —": 7 Şairimiz... Duman 8 lekesi. 7/Buğday, no- 9 hut gibi taneleri şekerle kaynatılarak yapılan tatü... Dingil. 8/ Şöhret... Su birikintisi, gölcük. 9/ Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret..."—yu- vanız vardı/Yiğit kocamz vardı" (Behçet Necatigil). YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Beyaz, kırmızı ya da pembe renkte çiçekler açan bir süs bitkisi. II "Ayhan—": Sinerna oyun- cumuz... Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad. 3/Üstüne kıyma konularak pişirilen bir tür pi- de. 4/ Şarkı, türkü... Orta Anadolu'da bir göl. 5/ Büyük kardeş, ağabey... Nine. 6/Klavyeli bir çal- gı... Boru sesi... Merkez olarak seçilen yer. 7/Bir kuvvetin, uygulandığı kütleyi bir eksen etrafinda döndürme eğilimi... tslamlıktan önceki Türk ede- biyatında "ağrt" anlamında kullanılan sözcük. 8/ Bilgiçlik taslayan kimse... Engel. 9/ Vurguncu, dalavereci, çıkarcı. 1 G A B A R D T N • 2 0 L A Y • IN A T 3 R A ,L 1 Â T A 4 D R A J E | A T A 5 1 M • TL E K | 6 0 IA G E L Iu ^s" 7 N E P 0 T 1 z M • 8 | K E L E S IA S 9 K 0 L 0 R 1 D Y E Basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET EMtNSARAÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear