Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elefctronik posta: dertE2sorn@cumhuriyetcofn.tr
- Memur maaşına IMF
damgası vuruluyormuş...
"Paravı veren damaavı
vururi"
Kiğı'da
197O'li yıllarda Bin-
göl'Un Kiğı ilçesin-
de deprem ve çığ
gibi doğal afetler-
den zarar gören va-
tandaşlar için devte-
tin Yenişehir mahalle-
sinde konut yaptırdığı-
nı; inşaatın 1994 yılında
ancak tamamlandığını;
dönemin belediye baş-
kanının belediye adına
kira sözleşmesi imzala-
yıp konutlara hak sahi-
bi olmayan aileleri yer-
leştirdiğini; hak sahip-
lerinin emlak vergilerini
ödediğini ancak kiracı-
ların belediyeye ve
mülk sahiplerine kira
ödemediğini; sorunun
çözümü için betediye
başkanlığı, kaymakam-
lık ve baymdırlık mü-
dürlüğü arasındaki ya-
zışmalann sekiz yıldır
sürdüğünü biliyor mu-
sunuz?
Tamgaz
Bush, ordusunun
başında tam gaz Irak'a
doğru ilerliyormuş. Bir
ara yanındakilere
dönerek, "Bizim Tayyip
nerde?" diye sormuş.
Yanındakiler:
-Ohooo, demişler,
Tayyip çoktan Irak'a
girdi!
Can Ozan
A
merika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül sal-
dınsının ardından terörle mücâdele için ha-
zırlanan "ABD Yurtsever Yasası"ndaki
"semt muhbirleri" düzeni Amerikan kamu-
oyunda gördüğü tepki üzerine geri çekilirken New
York Valisi George Pataki, kendi muhbir sistemini
kendisi kurmuş bulunuyor...
Arkadaşımız Engin Aşkın, Vaii Pataki'nin kuşku-
lu kişilerin ihbar edilmesi için "sıcak hat" adı verilen
özel ve ücretsiz birtelefonu hizmete soktuğunu bil-
diriyor.
YaJe Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin yayımladığı
"Legal Affairs" dergisinin editörü Lincoln Caplan'a
göre, ABD Yurtsever Yasası'nın bir benzeri olan New
York ihbarcıhk düzeni, semt muhbirierinin kuşku-
landikları her kişiyi polise bildiımesi esasına daya-
nıyor.
Ihbarfar, "Joint Terrorism Task Force" adı verilen
"bölge ortak terör karşrtı örgüt" tarafından değerlen-
Sıcak hat
dirmeye alınıp sonuçlandınlıyor.
New York Sivil Örgütler Biriiği'nin hukuk danışma-
nı Bob Perry, Vali Pataki'nin kurmak istediği düzen-
le herkesin birbirini ihbar etme yolunun açıldığını
savunuyor.
George Orvvell'in ünlü 1984 romanını anımsatan
Perry, haksız yere yapılan ihbarlann, bilgisayarlar-
dan silineceğini kimsenin garanti edemeyeceğini
söylüyor.
Bop Perry, George Orvvell'in "Herhangi bir an,
devletin sizi gözetlediğini kuşkusuz kimseler bile-
mez" sözünün gerçekleşmekte olduğunu belirtir-
ken New York Valilik Danışmanı James Kallstrom
eleştirilere şu yanıtı veriyor
"Biz devlet olarak tüm ihbarcı yurttaşlann sağdu-
yu çerçevesinde davranacağını umuyoruz."
Telefonla ihbar düzeni haftada 7 gün çalışan 24
kişilik bir ekip tarafından yönetiliyor.
New York Valisi George Pataki, mahalle muhbir-
lerine yaptığı çağrıda şöyle diyor:
"Sıcak hat telefonuna yapılacak ihbarlarda, kuş-
kulu kişinin fiziksel yapısının tüm aynntılannı belirti-
niz. Davranış özelliklerini, sürdüğü otomobilin mo-
del ve numarasını özellikle eklemeyi unutmayınız."
Aynı düzen, Federal Adalet Bakanı John Ashc-
roft'un önerisi ile ABD Yurtsever Yasası'na da kon-
mak istenmiş ancak ülke genelinde oluşan tepki
üzerine yasadan çıkanlmıştı. "Legal Affairs" dergi-
sine göre Adalet Bakanı John Ashcroft, New York'ta
başlatılan uygulamadan sonra ihbar düzenini ülke
geneline yaymak amacıyla ikinci bir antiterör yasa-
sı için çalışmalara başlamış bulunuyor.
Sonuç olarak; sonsuz özgürlükler ülkesi Amerika,
muhbirierine güveniyor!
SESSİZSEDASIZ(l)
Yüksek Yeritim Hatb
erdincutkufŞ yahoo.com AB'yi TAVAF da fayda etmedi. Ne TUAF!
Türkiye'nin de AB'den koşulları olmalı
Avrupa Birliği, görüşmelere
başlamak için Türkiye'ye "gözünün
üstünde kaşın var, git düzelt"
gibisinden koşullar öne süredursun
Istanbul'dan
Yavuz Erdivanlı, Türkiye'nin de
Avrupa Birliği ile görüşmelere
başlamak bazı koşulları olması
gerektiğini söylüyor...
Haksız dadeğil...
"Avrupa Birliği tarafından ortaklık
anlaşmalan ve Gümrük Birliği
kapsamında ödenmesi gerekirken
Yunanistan tarafından veto edildiği
için ödenmemiş paraların ödenmesi
istenmelidir...
Ege Denizi'ndeki adalann
silahsızlandınlması koşulu her
fırsatta anımsatılmalı ve yerine
getirilmelidir...
Yunanistan'daki Türk azınlığın
yurttaşlık haklarından eksiksiz ve
engelsiz yarariandınlması koşulu
mutlaka sağlanmalıdır...
Avrupa Biriiği ülkelerindeki
Türk vatandaşlartnın anadillerinde
eğitim görebilmeleri hakkı
bir kez daha sorgulanmalıdır...
Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde
Türkler tarafından Ermenilere
soykınmı uygulandığı yolunda
devlet ya da yan resmi
kurumlarca yapılmış açıklamalann
geri alınması ve bu konuda
bundan böyle kışkırtıcı
eylemlerden kaçınılacağı
konusunda güvence verilmesi
istenmelidir..."
ÇED KÖŞESÎ
OKTAY EKÎNCt
Ve, Bugün Kopenhag'dalar!..
Sonunda beklenen gün geldi...
Yannki Kopenhag zirvesinde
ABnin yeni ülkeleri kutlanır-
ken. Türkiye'nin de "uyum ve
0>'elik süreci" belirlenecek...
Başta siyasilerimiz ve artık
"sivil*' takılan iş çevrelerimiz ol-
mak üzere, ne kadar "Avrupa
düşkünümüz" varsa, bir yolunu
bularak Kopenhag"daki otellere
yerleştiler...
Çoğunun yol \
r
e konakJama gi-
derleri -kamusalkavuaklardan"
karşılandı... Bazılan da uçak ve
otel faturalannı "şirketlerine"
kestirerek, gider gösterip vergi-
lerinden düşecekler...
•Uyumsuz' dosyalar...
Böylesine bir büyük "tophım-
sal harcamayla" çantalannda ta-
şıdıklan
u
uyum dosyalannda"
ise şimdi de Kopenhag'da gözle-
riyle gördükJeri "Avrupa mimar-
vesi için Kopenhag'a çıkarma
yapanlanmızın belki de tümü,
örneğin daha 2 hafta önce aynı
kentte birgenç mimanmıza "Av-
rupa ödülü" verildığınden bile
haberleri olmadan yola çıktılar...
Ayşen'den •medeniyet' dersi
Mimar Ayşen Ciravoğhı, ünı-
versitelerimizde ezberciliğin de-
ğil "yaradcılığı geliştirUmesi"
için, öğrencılerin de "döşünsel
özgürlükleriyie" öğrenim orta-
mını güçlendirmeleri gerektiği-
ni savunarak "Avrupa Mimarhk
Eğitinıi BirKği''nin (EAAE) tak-
dirlerini topladı...
Kopenhag'daki "Kraüyet Gü-
zeiSanatiar.\kademisi"nde ödü-
lünü alan 25 yaşındaki Ayşen,
tüm Avrupa ülkelerinden 58 a-
day içinden seçilmiş 13 mimann
arasına girerek bu başanyı ülke-
mize kazandırdı... (Hürriyet -
Tarihi film stüdyosu değil. Kopenhag'm "bugünkü" finıanı»
bk ve şehircilik hedefleri" dışın-
da ne ararsanız var...
Kimı "Kıbns" zarfinı elinde
tutuyor; kimileri de "Kürtçe"
kasetleri, meraklısı için yanına
almış... Aralannda "bireysel öz-
gürlük" söylemine dört elle sa-
nlarak. kadınlar için "bireysel
tutsakbğın" simgesi olan "tûr-
bana" AB desteği umanlar ise
;oğunlukta...
Bu "uyum" çeşitliliği içinde iş
ıdamlanmız da yılbaşında yü-
•ürlüğe gırecek yeni İhale Yasa-
»ı'yla Türkiye'de yatınmlara tek-
if vermeye hazırlanan AvTupa
jirketlerine "ortakhk" önerileri-
ıi sunma yanşındalar...Ancak,
jçaktan inip kente vardıklarında
•*İşte Avrupa 'dajız" diyecekleri,
•tarihe ve doğa)a saygılıimar dü-
renine de uvumu" hedefleyen bir
dosyalanyineyok...
Çünkü, çantalarındakilerin
Dİr kısmını, ya "eski" denerek
yok edilen tarihi bir binanın ye-
rinde, ya da aynı tarihle kimlik
kazanan kent sıluetine çullana-
rak yüksehniş "yeni*' iş merkez-
lerindeki ofislerinde hazırladı-
lar... Geri kalanlar da doğayla
kültürün imar rantı uğruna göz-
den çıkartıldığı rantçı politika-
lann "resım" mekânlannda ya-
zıhp, "hükümetgörüşüdûr" de-
nilerek mühürlendı ve ımzalan-
dı...
Böyle olunca da şimdi AB zir-
02.12.2002).
Ne var ki şimdi aynı kente
"medeniyetierimizi buluştura-
hm" diye koşanlar, ulusal günde-
mimizde bile "mimarhk, sanat
şehircilik, kültür ve yaratKibğm
gefiştirilmesL.'' diye bir başhk hâ-
lâ açamıyorlar... Oysa, farkında
değiller ki AB liderlen "takvim*'
konusunda nazlanırlarken. bunu
"bizdeki medeniyet değerierini
yhirmiş kent görüntülerine" kar-
şı kendi kentlerini "korumak"
güdüsüyle de yapıyorlar...
O kadar ki, örneğin şu üyelik
görüşmelerinden önce "Avrupa
Peyzajnu Koruma Sözteşmesini'*
bile hazırlayıp önümüze uzattı-
lar... ÇevreBakanı'mızdaönce-
ki yıl bu sözleşmeyi Italya'ya gi-
derek imzalayıp, gerisini hükü-
metehavaleetti...
Ancak şimdi bir AB lideri kal-
kıp da bu sözleşme için asıl "ka-
bul" anlamına gelen "Bakanlar
Kurulu onayınız 2 yıldır nere-
de?" diye sorarsa, ne yamt vere-
cekler?...
Evet... Eğer yannki Kopenhag
zirvesinden "istedikleri" sonucu
alamazlarsa, bilsinler ki. bunun
bir nedeni de kentlerimizin
"medeıü peyzajlannı" Avrupa'da-
ki gibi korumak yerine, "imar
rantian uğruna gözden çıkartük-
lan" içindir...
Oekinci@ c.umhuriyet.com.tr.
ÇtZGİLİK KÂMÎLMASARACI
HARBf SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAI* HArabk
Tm OPSRETİNİNESKİ USTALARINDAN
f&4'TE 8U6ÛN, MUHÜS SAS^mrrİN EZSİ 'NİN KUS.-
CKiSU OZAN OPERETİ, İLK TEMSİLİNİ "SÛLK^r-
MA" İLE ŞEHZA&SaAŞl'HOA VBZMİŞrİ. GÜL FAT-
' METN/ VE ÖZGÜN BES7ESİ BZSİ' r£
. 1908'PEKİ JT. MEŞZUTIYEr'TW SOURA,GA-
ü YAPAN ıse /Tnnfr reaAtac/' YE rees
ıçiu vuıtr DIÇWA sdeütem MUHUS
S£Y, PÖUÜŞÜNDE <€NDİNİ 7*MA-
MÜZtK ÇJV.IŞM4LAI&NA 1/ERM/fT/. /LS/Sİ
f KOA/USUH&A OC*VeLAÇ/YO&>a. GEHEİ--
LİKL£ METTNLeiüNİ DS YAZOlSl, "ZUHKE ", *AYÇE"
"ÇA&ESAZ''&/'S> OP£&ETL£&'M' SAHMEPE >Ö-
İ. GeJ-EN£KS£l- ŞARKJ FO&AAUNPA >Wir-
LARt DA SULUNAN MUHLİSSASAHAîTfN'iH KIZ-
KAGOEŞİ. rtNE BiB SBSTSa OüW /VgHSSEg KÖKrtŞTİR.
Murat Güney'in kardeşi Fırat Doğu
yaşama merhaba dedi.
Yurt Haberler Şefimiz Mehmet Faraç ve
eşi Nurhayat Faraç'ın gözü aydın olsun.
Cumhuriyet Çalışanları
FIRAT'ın DOĞUmunu
müjdeliyoruz.
08.12.2002
Îstanbul-İsviçre Hastanesi
Nurhayat-Mehmet Faraç
Cumhuriyet
k ı : a p 1 a r ı \ Z.
Cumhuriyet
k : t a p 1 a r ı
Yıldız Sertel
SUSMAYAN ADAM
Türkan Saylan
CUMHURİYET'tN BtREYl OLMAK
YENİ
ÇIKTI
Yıldız Sertel, babası Zekenya Sertel'in Türkıye tanhıne tanıkhk
eden yaşamını yazılan eksemnde bizlere anlatırken, yaşadığımız
cograiyanın toplumsal, siyasal olaylanna ve bunlann
etkilenne de ışık tutuyor.
3.BASKI
Cumhuriyet'in kendjsıne yıikJedıği sorumluluğun
bilincı içinde, aklını ve yüreğıni kullanabılen; hem çevresınde
hem dünyada olan. oluşan olaylan kendine özgü duyarlıhğı
içinde sürekli sorgulayan Türkan Saylan'm ilk kitabı
T CumhUrryel Çag Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No-39'41
^ . kitap kulübü (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel (0212) 514 01 96
T Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39/41
*. kitap kulûbû (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel:(0212) 514 01 96
PANO
DENİZ KAVUKÇUOGLU
Sonunda Ölüm Yok Ya
Yann 12 Aralık 2002, Perşembe... Tarihçiler Av-
rupa Birliği liderlerinin Danimarka'nın başkerrti Ko-
penhag'da zirve toplantısı için bir araya gelecekle-
ri bu tarihi, "Tûrklerin hüsrana uğradıklan gün" di-
ye geçirecekler kayıtlanna. Avrupa Birliği Türkiye'ye
"müzakere tarihi" vermeyecek. Umutlar2005'e ka-
lacak büyük olasılıkla.
13 Aralık 2002 günü renkli gazetelerimiz öfke ve
üzüntü karışımı duygularla iletecekler bu haberi
okurianna. Kimi köşe yazarlan, televizyon yorum-
culan, "Şu Avrupalılar da bizi bir türiü anlamıyor-
lar.." diye yakınacaklar. Kimileri yaşadıklan bir düş
kınklığını içlerine gömerken, kimileri de sevinç çığ-
lıklan atacaklar, "Işte, dediğimizoldu!" diye... Birsü-
re öfkelerimizle, üzüntülerimizle, düş kınklığımız ve
sevinçlerimizle oyalanacağız. Sonra her şey eskisi
gibi olacakyeniden...
Sokakta gösteri yapan oğrencileri, işçileri, me-
murian, "Izinsizgösteri, r)a?.."diyerektekmetokat
döveceğiz. Üniversite amfilerinde profesörierinin
sözünü kesen öğrencilerin üzerine çullanacak, ağız-
lannı tıkayıp saçlarından sürükleye sürükleye dışa-
n atacağız. Genç insanlan ıssız depolarda sopala-
yacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "Paralı
öğretime hayııi" diye pankart açan çocuklara en
ağır cezalan vereceğiz. Işkencecilerden hesap so-
rar gibi yapıp mahkûm olan işkencecilerin cezala-
nnı erteleyeceğiz. Canımızı, malımızı korumaklagö-
revli memuriar bize dayak atacaklar, kaşımız gözü-
müz patlayacak, "Kafasını duvartara vura vura bu
hale geldi!" diyecekler...
•••
Kıbrıs'ta çözüm için acele etmemize de gerek
kalmayacak artık. Yeşıl adanın kumarhaneleri eski-
si gibi dolup dolup taşacak. Şarkıcılar gecesi on bin,
on beş bin dolardan müşteri eğlendirecekler beş yıl-
dızlı otellerin salonlannda. Genç kızlar körpe beden-
lerini pazariayacaklar o otellerde. Kumar, fuhuş,
uyuşturucu paralan akşamlan fiş olup, masalara
sürülürken sabahlan da "anavatan" nutuklan atıla-
cak. "Çözüm" diyenler "Rum uşağı vatan hainle-
ri" ilan edilecek. Her şeye rağmen muhalefet güç-
leniyor mu? Yeni göçmenler "ithal" edilecek ana-
vatandan... Kıyı bankalan, kumarhaneleri, değiş-
meyen yöneticileri, akıl hocalan ile Kıbns "Türkka-
lacak!" yani... Araya da Irak Savaşı girecek zaten.
Amerika bir kere kafaya koymuş, saldıracak Irak'a.
Bize de "Gelin, katılın!" diyecek. Avrupalılara kafa-
mız bozulmuş bir kez, "Oiuri" deyip bir yanından
bulaşacağız savaşa. "Birkoyup üç a//nz"deyip, ala
ala "üçün birini" aldığımız Körfez Savaşı'ndan akıl-
landıkya, "önce parayı göster!" diyeceğiz. Bizebu
kez mutlaka "birşeyler" verecek Amerika. Ama bü-
yük bölümü askeri harcamalar içinmiş vereceği pa-
ranın... Olsun! Hiç yoktan iyidir, yoksa nasıl bulaca-
ğız borcumuzu döndürecek parayı?
Savaşa bulaşacağımız kesinleşince rezervasyon
iptalleriyle birlikte turizmcilerağlamaya, dövünme-
ye başlayacaklar. Vay sen misin ağlayan, dövünen?
"Vatan mı, bayrak mı, turist mi?" sorulan yerieşe-
cekgazetelerin manşetlerine. "Musul, Kerkük"bay-
kınşlan yükselecek vatanın dört bir yanından... JyV
:
ce gaza geleceğiz... "Vatan, Millet, Sakarya" söz
konusu olunca kim takar Avrupa'yı, Avrupa Birli-
ği'ni... Hele Amerikalılar bir de tekstil kotasını kal-
dırdılar mı? Kaymaklı ekmek kadayrfı...
• • •
Ondan sonra demokratikleşme? Boş ver... Uyum
yasalan mı? Ne uyumu, neyin uyumu Tann aşkına..
Insan haklan mı? Koyuveripini, rahvan gitsin... Sos-
yalGüvenlikYasası, memura grev hakkı? Haydica-
nım, başka kapıya... Sanayileşme, reel sektör? Sen
de uzattın artık...
Sevineceğimiz, mutlu olacağımız birşeyleryaşa-
mayacak mıyız biz, diye soracak olursanız... Hiç ol-
maz olur mu, derim. Emre Italya'da daha ne güzel
goller atacak... Kim bilir daha kaç kızımız dünya gü-
zeliseçilecek... Tarkan'ın "ŞıkıdımŞıkıdım"ınm kaç
ülkede liste başı olduğunu ne kadar çabuk unuttu-
nuz? Boş verin siz Avrupa'yı falan, sonunda ölüm
yok ya... Keyfinize bakın... Kıbns'a gidin mesela, Se-
da Sayan'ı dinleyin... Eğlenirsiniz...
e-posta:dka vukcuoglu@superonline.com
Faks: 0 212 234 68 73
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDA1NSAĞA:
1/ "Binbirde-
tikotu" da de-
nilcn
1 2
vc çı—«*
çekleri halk 3
hekimliğinde .
kullanılan bit-
ki. 2/Eskiden 5
harman ürün- 6
lerinden onda 7
bir oranında
alınan vergi...
Yapraklan sa- 9
lata gibi ye-
nen ıhrlı bir bitki. 3/
Büyük çivi... Kanca,
kopça. 4/'— Kavga-
sr'OrhanKemal'ın 3
öykü kitabı... Güreş- **
te bir oyun. 5/ Bayın- ^
dır, mamur... Utanç 6
duyma. 61 "Ali —": 7
Şairimiz... Duman 8
lekesi. 7/Buğday, no- 9
hut gibi taneleri şekerle kaynatılarak yapılan tatü...
Dingil. 8/ Şöhret... Su birikintisi, gölcük. 9/ Yön
göstermek için belli yerlere konulan işaret..."—yu-
vanız vardı/Yiğit kocamz vardı" (Behçet Necatigil).
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Beyaz, kırmızı ya da pembe renkte çiçekler
açan bir süs bitkisi. II "Ayhan—": Sinerna oyun-
cumuz... Halk dilinde soğuk algınlığına verilen
ad. 3/Üstüne kıyma konularak pişirilen bir tür pi-
de. 4/ Şarkı, türkü... Orta Anadolu'da bir göl. 5/
Büyük kardeş, ağabey... Nine. 6/Klavyeli bir çal-
gı... Boru sesi... Merkez olarak seçilen yer. 7/Bir
kuvvetin, uygulandığı kütleyi bir eksen etrafinda
döndürme eğilimi... tslamlıktan önceki Türk ede-
biyatında "ağrt" anlamında kullanılan sözcük. 8/
Bilgiçlik taslayan kimse... Engel. 9/ Vurguncu,
dalavereci, çıkarcı.
1
G
A
B
A
R
D
T
N
•
2
0
L
A
Y
•
IN
A
T
3
R
A
,L
1
Â
T
A
4
D
R
A
J
E
|
A
T
A
5
1
M
•
TL
E
K
|
6
0
IA
G
E
L
Iu
^s"
7
N
E
P
0
T
1
z
M
•
8
|
K
E
L
E
S
IA
S
9
K
0
L
0
R
1
D
Y
E
Basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür.
MEHMET EMtNSARAÇ