01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 ARALIK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA JV U l_j M. U M\ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Bihrat Mavitan 'ın resim ve heykelleri Kültfir Servisi - Bihrat Mavitan uzun bir aradan sonra resim ve heykel çalışmalannı 10-28 Aralık tanhlen arasında Ankara Nurol Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Sergi ile eşzamanlı olarak Nurol Eğitim Kültür ve Spor Vakfı tarafindan yayımlanacak olan bir kıtap da satışa sunuiacak. Çalışmalannı Kuzguncuk'taki atölyesinde sürdüren Mavitan, "Sanatımda heykel bir düşün peşi sıra gelir. Bu düş bir figürdür. Bu figüre ben kendimi yakıştınyorsam da, bu figör kimliksizdir. Benim düşlediğim her kişi oluverir" diyor. 1968'de Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü, Prof. Dr. Şadi Çalık Atölyesi'nden mezun olan sanatçı, "Akademiliyim, öyle kalmakta ısrarlıyım. Sihirinı burada saklıdır. Heykel bölümündenim, onun için resim yapnıaktayım. Bilinenin aksine her heykeici biraz ressamdır" diyor. Mavitan, YÖK yüzünden 1984'te aynlıncaya dek Akademi'deydi. Avrupa Almodovar ile konuştu ROMA (AA) - 15. Avnıpa Sinema Akademisi ödülleri, 7 Aralık'ta Italya'nın başkenti Roma'da Türk bestecilerin gelecek kuşaklara taşmdığı adres Türkçe Metinli Müzikli Diksiyon Dersleri Bu bir bayrak yarışıGAMZE AKDEMtR Uzun yıllardır Türk BestecUeri'n eserlerini tanıtmayı ve kitlelerce da- ha çok benimsenmesi için çalışma- yı görev bilen Istanbul Devlet Ope- ra ve Balesi Genel Müdürü, bariton Mesut tktu, bu konuda az sayıdaki solist sanatçıdan biri. Konserlerinde sıklıkla Türk beste- cilerin eserlerini de seslendirmeye çahşmasının altında yatan duyguyu "Onlar bizim varoluş nedenimiz" sözleriyle açıkladığı gibi Türk bes- tecilerine sarsılmaz inancı. Batı'ya önceki yönetimlerce çok başanlı tumeler yapıldığını, Dani- marka'ya giden Carmen'in büyük başan İcazandığını söylemekle bir- likte Ahmet Adnan Saygun'un Ke- rem operasının gitmesini daha çok istiyor. Bu yönde çalışmalara da baş- lamış. Batı'da sık karşılaştıklan 'Siz- de ne var?' sorusunu yanıtlarken aralannda Saygun'un' Yunus Emre Orotaryosu'ndan, Ferit Tüzün'ün 'Midasın Kulakları'na evrensel öl- çülere taşmış çokça yapıt ismi saya- bitmekten mutlu ve gururlu. Üretim ateşlendl Bu bağlamda üstlendiği misyonu yıllardır uluslararası festivallerde seslendirdiği Türk bestecilerin eser- lerinin yanı sıra dört yıldır rektör ve müdüriin de tam desteğiyle Opera Ana Sanat Dah öğretim üyesi ye pro- fesörü olduğu Mimar Sinan Üniver- sitesi Devlet Konservatuvan'nda verdiği 'Türkçe Metinli Müzikli Diksiyon' dersleriyle devam ettiri- yor. tktu'nun Opera bölümünde eğitim yapan ve anadillerinde şarkı söyle- yebilmekten çok mutlu olan öğren- cilere Türk bestecilerini tanıttığı ve yapıtlanyla buluşturduğu dersler öğ- rencilerin tam katılımıyla gerçekle- şiyor ve kesinlikle dört duvar arasın- da kalmıyor. Bu amaçla yıl boyunca çalışılan bestecilerin eserleri öğren- ciler tarafindan yıl sonunda bir kon- serle icra ediliyor. Uzun zaman AKM'de mayıs ayı sonunda verilen esut Iktu'nun konserlerinde sıklıkla Türk bestecilerinin eserlerini de seslendirmeye çahşmasının altında yatan duygusu "Onlar bizim var oluş nedenimiz" sözleriyle açıkladığı gibi Türk bestecilerine sarsılmaz inancı. Iktu'nun Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera bölümünde eğitim yapan ve anadillerinde şarkı söyleyebilmekten çok mutlu olan öğrencilere Türk bestecilerini tanıttığı ve yapıtlanyla buluşturduğu dersler öğrencilerin tam katılımıyla gerçekleşiyor ve kesinlikle dört duvar arasında kalmıyor. konserler geçen yıl da Mimar Sinan Üniversitesi 'nin oditoryumunda bu- luşmuş müzikseverlerle. Bir öğrencisinin derslerden aldığı ivmeyle kendi şan dersinde de daha başanlı olmaya başlaması; genç Türk bestecilerinin bu dersin varlı- ğını öğrendikçe eser yazmaya başla- malan ve böylece ürerimin ateşlen- mesi sanatçının geleceğe zaten hiç yitirmediği umudunu tazeleyen gu- rur verici gelişmeler. Genç besteci İlteris Sun öğrenci- lerle seslendirdikleri beş tane halk türküsü bestelemiş. Besteci Cum- hur Bakışkan bir başka eser, derken diğer öğrenciler de beste|emeye baş- lamışlar. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan geçen yıl ev sahipliğini yaptıklan Avrupa Müzik Okullan Birliği' ne (ECÜME) üye. Bu bağlamda daha önce Fransızlann başlattığı bir çalışma bu yıl Tunus'ta yapılmış ve tktu'nun iki öğrencisi bu kapsamda çok olumlu yankılar yapan bir Türk bestecileri konseri vermişler. Müzlk-edeblyat blrlHrtellğl "Başanlı olacakiarından hiç şüphe etmedim. Bunu zaten cum- huriyetimizin 75. yılında Kenya'da ve Addis Ababa'da yaptığım kon- serlerde tek kelime Türkçe bilme- yen Orta Afrika'daki müziksever- lerin bir 'Mavilim" şarkısına hay- ran kaldıklarını gözlemiştim. İki yıl önce ise New York'ta bu eserle- ri seslendirdiğimde birçok genç, yaşlı Amerikahmn gelip notalann fotokopilerini istemeleri büyük keyif vermişti. Evimde büyük bir nota arşrvim var, çocuklar şaşıra- caklar, onları 10 yıJ daha besleye- bilecek nota var. Bu arada bir so- mut olay daha yaşadık, mezzo sop- rano olan bir öğrencim bu yıl Bu- dapeşte'de gittiği bir yaz kursu- nun kapanışında verdikleri kon- serde 'Kendi bestecilerinızden bir şey söyler misiniz' sorusuna ceva- ben Yunus Emre Oratoryosu'ndan alto aryayı söylemiş ve büyük al- kış almış.. Döndüğünde bana "Ho- cam dersiniz olmasa acaba ne söy- leyecektim' demesi çok anlamlıydı doğrusu. Kendi bestecilerimizden hiç kimseyi bilmenıesi ne kadar korkunç olacaktı. Bu bir bayrak yanşı ve bu bayrağı gençler taşıya- cak. Bunun için elimden geleni ya- pacağım." Mesut Iktu'nun derslerinin bir önemli özelliği de öğrencilere tüm bu çalışmalar sırasında Türk edebi- yatından da örnekler vermeleri, do- layısıyla bir tür müzik-edebiyet bir- likteliği, işbirliğinin oiuşması. Ne- cil Kazım Akses'ın 'Anlatamıyo- rum'unu öğrencilerine öğretirken Orhan Veli'nin kitabındaki şiirleri birlikte okumalan gibi. Yakınlarda yitirdiğimız Ece Ayhan'ın 'Bakışsız Bir Kedi Karesi'nin ilk dünya prö- miyerini kendisınin yaptığım belir- ten Mesut îktu, tüm öğrencilerinden Ece Ayhan'ın bir kitabını okuması- nı istemiş. Bir taraftan bunlan öğre- tirken, öte yandan Saygun'un 'Ma- vilim'ini Şırnak'ta söyleyen tktu, kendisinden sonra eseri mahalli bir şarkıcının da söylemesini ve ardın- dan ikisinin birlikte yorumlamalan- nı güzel bir güç birliği diyerek anla- tıyor. Öğrencilerine bir yandan 'Mavi- Hm'i veya 'Bozlak'ı öğretirken bir yandan da Ece Ayhan'ın şiirlerini besteleyen bir bestecimizi tanıtan tktu, bir yandan Ulvi Cemal Er- kin'in halk türkülerini öğreten sa- natçı ne kadar çok besteci ve ese- rin seslendirilmeyi beklediğine dik- kat çekiyor. Bu arada fark ettiği bir şey var ki, ürpertmiş Mesut tktu'yu, o da bugün artık hayatta olmayan Ahmet Adnan Saygun. Necil Kazım Akses, Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey gibi büyük hocalarla bi- rebir eserlerini çalışan belki de son kişi olması. Ve üzerinde bestecilerin işaretleri, nefes yerleri, düşünceleri- nin olduğu notalannı gözünün önü- ne getirerek bunlan çocuklara müm- kün olduğu kadar öğretmeliyim de- miş ardmdan. Birkaç yıl önce Türk bestecileri- nin lied. poem, deyiş şeklindeki de- ğişik biçemde eserlerini seslendirdi- ği Uluslararası Ankara Müzik Fes- tivali'nde, başkan Mehmet Baş- man'ın bu icranın mutlaka bir CD haline getirilmesi isteği ve teklifiy- le başladıklan CD için çalışmalara devam edildiğini müjdeleyen Mesut tktu, Türk bestecilerine olan inancm her kuşakta devam edeceğine duy- duğu güveni bir kez daha vurgula- yarak bitiriyor sözlerini. Dünya üzerinde konuşulan diller günümüzde tarihte eşi görülmemiş bir hızla yok oluyor Insanları dilbilimsel bir çöl mü beUiyor? KULTUK • SANAT • Insan yaratıcılığma kalan ve eşsiz sanat yapıtlanyla eşdeğerde olan bir mirası yitiriyor muyuz? Dilbilimciler, 100 yıl sonra, bugün dünyada konuşulan *jj İlanlannız İçin (0212) 293 89 78 j [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr L A T I f S I k Z l 6 L t ) Ç i C I U 6 BUSİNESS BÂND : 77 unl/atöl veai AMTHOHY HOROWITZ Yöneten: tfil KASAPOĞLU Çevıren : Zeyncp AVCI H a l u k B l L G l M E R y BölentEminYARAR YA DA GÜNAHKARLAR §««ay GÖRLER 12 Aralık Perşembe 13 Aralık Cuma 14 Aralık Cumartesi 15 Aralık Pazar GişeTel: (0-216) 345 39 39 Saat: 20.30 Saat: 20.30 Saat: 20.30 Saat: 16.00 E F E S l düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ünlü Ispanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın 'Konuş Onunla' (Hable con ella) adlı filminin en iyi film ödülünü aldığı festivalde en iyi kadın oyuncu ödülünü François Ozon'un '8 Kadın' filmindeki yorumlanndan dolayı Catherine Deneuve, Isabelle Huppert, Emmanuelle Beart, Fanny Ardant, Virginie Ledoyen, Danielle Darrieuı, Ludivine Sagnier ve Firmine Richard paylaşırken en iyi erkek oyuncu ödülüne ise "Bella Martha' ve 'L'ora di Religione' filmlerindeki yorumuyla Sergio Castellito layık görüldü. En i>i yapımcı ödülü 'Konuş Onunla' filmiyle Pedro Almodovar'a verilirken Avrupa sinemasının dünya sinemasına katkısı ödülüne Victoria Abril değer görüldü. Halk ödülleri kategorisinde ise 'Konuş Onunla' en iyi film, 'Konuş Onunla'daki rolüyle Javier Camara en iyi erkek oyuncu, 'Iris'deki rolüyle Kate Winslett'a en iyi kadın oyuncu, Roman Polanski'nin 'Piyanist' adlı filmindeki başanlı çekimiyle Pawel Edelman en iyi kamera seçilirken Elya Süleyman'ın 'Kutsal Direniş' adlı filmi Avrupa dışı en iyi film, Pedro Almodovar'ın 'Konuş Onunla' filmi en iyi senaryo. Nicholas i Philibert'in 'Etre et avoir' filmi en • iyi belgesel, Ahmed İmamoviç'ın '10 j Minuta' adlı kısa filmi ise en iyi kısa metrajlı film ödülünü aldı. 60ÜÜ dilin yansından azının konuşuluyor olacağını kestiriyorlar. ISTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYBI^ >ehır lıyatroları Kültür Servisi - Moğol Hü- kümdan Cengiz Han, Moğol împaratorluğu'nu kurarken ele geçirdiği kentlerdeki insanlan kılıçtan geçirdi. Oğlu da baba- sının ölümünün öcünü almak amacıyla 1227 yılında, Orta Asya Tangutlannı yok etti. Böylece önemli bir kültürü de yeryüzünden sildi. O tarihten sonra Tangut dili bir daha ko- nuşulmadı. Dünya üzerinde konuşulan diller günümüzde de yok olma- ya devam ediyor, hem de tarih- te eşi görülmemiş bir hızla. Her iki haftada bir, bir dil bir daha konuşulmamak üzere tarihe gömülüyor. Tabii, dillerin ta- mamı böyle acımasız bir sonla karşılaşmıyor. Dilbilimsel evrlm tki yeni kitap, Andrew Dal- by'nin "Tehlikedeki DU" ve John McVVhorter'in "Ba- bil'in Gücü" adlı yapıtlan ay- nı soruyu soruyor: Yoksa insan yaratıcılığma kalan ve eşsiz sa- nat yapıtlanyla eşdeğerde olan bir mirası yitiriyor muyuz? Dil- bilimciler, 100 yıl sonra, bugün dünyada konuşulan 6000 dilin yansından azının konuşuluyor olacağını kestiriyorlar. Bu dün- ya acaba daha huzurlu, kolay iletişim kurulabilen bir dünya mı olacak, yoksa insanlığı ço- rak bir dilbilimsel çöl mü bek- lıyor? McWhorter dilbilimsel deği- şimi Darwin'in "evrim"ine benzetiyor. Ona göre diller de insanlar ve hayvanlar gibi, ön- lenemez biçimde alttürlere ay- nhrlar, çevresel baskılar sonu- cu değişime uğrarlar ve yeni yapılara evrilip gereksiz özel- likler kazanu"lar. Dilbilgisini kültürel bir biri- kimin ürünü olarak görmemek gerekir, dilbilgisi daha çok şans ve uygunluk sonucu oluşmuş- tur. Yazara göre dilbilgisinin o dili konuşanın dünya görüşünü yansıtması, dökülmüş bir mik- tar sütün şişesine özgü bir şey- ler yansıtmasından daha fazla değildir. Dalby ise, dilleri ve onlan konuşanlan ayn tutmak yerine, dilin oluşum ve kullanı- mmdaki açık bilinci ortaya koyma konusunda zor fakat ay- nı derecede hoş bir çaba gös- teriyor. Babil aymlaştıkça o bölgede var olan dilleri zenginleştirecek yeni sözcükler ve düşünceler azaldı. Yunanca olmadan "şa- rap koyuluğunda deniz" ol- mayacaktı. Kızılderililer olma- sa "savaş baltalarımızı göme- meyecektik". tki uzman da öğ- rendiğimiz her yeni dille dünya- yı anlama yeteneğimizin yeni- lendiğinde, yeni bakış açılan kazandığımızda düşündeşler. Alaska'nın Eskimo-Eleut dillerinden biri olan Yupik di- linde "dünya" anlamına gelen sözcük hava, açık hava, ayn- mında obna ve duyu anlamla- nnı da kapsarken bu sözcüğün Fransızcadaki karşılığı "le monde", insanlar, kalabalık, yerleşikler; klasik Yunancada- ki karşılığı ise değişmez, belir- li bölge anlamlanm içermekte. Türkçede basitçe "O ağaçları kesiyor" denebilirken Tuyuca konuşan biri olayın ona anlatıl- dığını, sesini duyduğunu, olayı kendisinin gördüğünü ya da ba- sitçe tahmin ettiğini belirten sonekleri kullanmak zorunda- dır. Küresellesmenln dlle etklsl Diller neden yok oluyor? tki yazann da düşündeş olduğu konu, küreselleşmenin Cengiz Han'm çağcıl karşılığı olduğu. Günümüzde 1.8 milyar insan yeterli derecede tngilizce ko- nuşabiliyor. Anne-babalar bu- nu daha rahat bir yaşam için anahtar olarak görüyorlar. Gökdelen kültürünün dillerini akıcı olarak konuşamamamn çocuklanm eğitimden ve ulus- lararası ticaretin nimetlerinden yararlanmaktan yoksun bıra- kacağı korkusuyla aileler ken- di dillerinin öhnesine izin veri- yorlar. iki yazann birleştiği önemli bir konu var: Eğer dilbilimsel mirasımız korunmazsa, tngiliz- ce konuşanlar bile kendilerini sözcükler arasında yitmiş bu- labilirler. (Derleyen: Burak Kanb) Y i i A T R O H A Y A O N AYNÂSİCMR HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ TEl.:(O212) 240 77 20 11,12,13,14,15 ARA1IK SUÇ V£ CEZA Imnn F DOSTCYEVSKI / Yöroten: Ropp YAVUZ I41SARAUK BENİM KÜÇÜK YIUHZ1M (ÇO.) Yozon: M GİRAY t OZEK / Yooettn Cengn OZEK FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ TEL:(0212) 5 2 6 5 3 8 0 11,12,13,14,15 ARAUK DÜĞÜN YA DA DAVUL Yoıaı. Hosmel ZEVBEK/ Yonttsn Prof Dr Murlm KARADAG 1115 ARALIK GÜNESİN OĞLU (CO.) Yımn fcnÜAVUMC/YirotH. H*™t KORMÛKCU ÜSKÜDAR M. CELÂL SAHNESİ TEL.:(0216) 333 03 97 11.12,13.14.15ARALJK HÜRREMSUITAN Yozon: (Mwn ASOU / Yontttr En^n ULUDAĞ KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ TEl.:(0216) 349 04 63 II 12,13 14,15ARALIK AŞKHMEMNU ICIÜV Hoid Zıyn USAKLIGİL Tor* GUNERSa / Y«Klen: Hnkaı AlIINtR 14,15 ARAUK KARAGOZÜM İKİ G Ö Z Ü M (CO.) Y m n T ÖZERTEM/YönclenAKACAR GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ TEl.:(0212) 578 60 67 11.12 13,14 !5 ARAUK SERSEM KOUNIN KURNA2 KARISI (M.O.) Yman HjHun TANER / Vdnam Oıhaı AIKAYA 14.15 ARAIIK DÜSLER SİRKİ BAŞUYOOOR (ÇO.) Yo/on U INCEOĞUI / Ymtn: E GUUUDAK UMRANİYE SAHNESİ TEL:(0216) 461 85 22 11,12,13 14.15 ARALIK KANU NİGAR (M.O.) Ytcnn: Sotkk SEIIDH / Yönelcn: Engîi GÜRMEN 14 5 ARAUK KURSUN ASKERİN U T A N d (ÇO.) tnm H ISIK,' Vonrtn lahiîyar ENGİH HARBİYE CEP SAHNESİ T E U 0 2 1 2 ) 2 4 0 7 7 2 0 10.12 13ARAL1K SENEYE BUGÜN Vcnon B SUDE / YaneMn MeUnt ABIASOVA a » Sodai f*aa«» I' <-C-! M» Sdt I! .00 -IS<C ,*,!« r. x- &»JCT*O -RnntC'GmP 00-2113) wmte 1O0O -X-Xftao-İOOO18SC r f.y.c:- 5.000.000 - 4.000.000 TL [Müzikol Oyunfor) 4.000.000 - 3.000.000 Tl (Normal Oyunlar) 2.0O0.000 Tt (Cocuk Oyutll
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear