22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASIM20O2 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JjjJvtJiN \JİVU. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 JCMtDAN, anaokullannda agx2 ve iiş >ağhğı koımsunda bilinçlendirme çaİJünasını sürdürüyor. Çocjklann skeçle bilgJendirildiği okullarda dağnlan Jordan Buddy diş lırçası, hem oyuncak hern diş firçası olma özeliğıni taşıyor. L'OREAL TÜRKtYE tarafmdan verilecek "For Woman ın Since" ulusal genç bilım kadınlanna destek ödüllen 5 Türk bilirr kadınına verilecek. Projelerin değerlendirmesi 16 Aralık'ta sonuçlanacak. AVON, cilt bakımı. makyaj ve güneş korumasını tek çatıda toplayan yeni ürünü Beautiflıl Morning canlandıncı netrüendiriciyi hanımlann beğenisine sundu. LJNENS, ramazan ayı ve bayram nedeniyle başlattığı peşin fiyatına taksit imkânı sunan çok avantajh üriin kampanyalannı 8 Arahk'a kadar sürdürecek. COLORS dergisi, 52 sayısında Şilili oduncu Rolando'nun yalnız hayatını anlatirken, yalnızhğın tercih mi yoksa mahkûmiyet mi olduğunu düşünmeye davet ediyor. PÜSAR, geniş AR-GE bütçesiyle 2003'te ihracat yaptığı ülke sayısını 45'e çıkararak dünyanın gıda üssü olmayı hedefliyor. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ'nin gerçekleştirdiği araştınna UHT sütlerinin açık sütlere göre çok daha sağlıklı olduğunu ortaya çıkardı. Dünya Bankası kredilerinde AKP hükümetinin IMF'yle görüşmeleri önemli rol oynayacak 5 milyardolarlık sınavEkonomi Servisi - Ekonomik kriterle- rin henüz tamamlanamamış olması ne- deniyle kullanımı gelecek yıla kalan Dünya Bankası kredilerinde AKP hükü- metinin IMF'yle görüşmeleri önemli rol oynayacak. IMF 'nin onay vermesi duru- munda ülke yardım stratejisi kapsamın- da, 3 yılda 5 milyar dolarlık program kredisı kullanılacak. Öte yandan kaynak sıkınhsı nedeniy- le bekletilen öncelikli projelerin gerçek- leştirilmesine yönelik nihai karar 58. hü- kümete kaldı. Dünya Bankası kredilerine ilişkin spe- • Yatırım aşamasına getirilen yaklaşık toplam tutan 30 milyar dolan aşan projelerle ilgili karar verecek olan AKP hükümetini, krediler açısından şansh bir dönem bekliyor. Sosyal projelerde kullanılabilecek. Dünya Bankası kredileri gelecek yıl alınacak. sifık koşullann yanı sıra IMF ile görüş- melerin başlayarak IMF onayının da alınması. kredilerin serbest bırakılma- sında önemli bir kriter olacak. 760 mil- yon dolarlık "EkonomikReform Kredi- sPnin (ERL) 375 milyon dolarlık ikinci dıliminin 2003 Martı'nın sonuna kadar alınması bekleniyor, fakat bu kredinin ahnabilmesi için de özelleştirmeninhız- landınlması ve özellikle de enerji piya- sasının özelleştirilmesi gerekiyor. 1 milyar 350 milyon dolarlık "ü.Prog- ram Arnaçh Kamu ve Mali Sektörü Uyum Kredisi"mn (PFPSAL-II), 450'şer milyonluk ikinci ve üçüncü di- limlerinin, gerekli koşullann yıl sonuna kadar sağlanamaması halinde her iki kredi için de süre uzatımı, banka yöne- timinden talep edilecek. Dev projeter beldemede Yaklaşık toplam tutan 30 milyar dola- n aşan projelerin büyük bölümünü ulaş- tırma, enerji ve savunma sanayii amaçlı yatınmlar oluşturuyor. Söz konusu pro- jeler arasında fîrma seçimi aşamasına gelen taktik-taarruz savaş helikopterle- ri, Boğaziçi köprüleri, Istanbul tüp geçit, Izmit körfez geçişi ile Kars-Tiflis, An- kara-lstanbul çift hat demiryolu ile Gö- cek füneli inşaatlan gibi önemli yatınm projeleri de bulunuyor. 119 yıllık Cemilzade lokumlan, gelin Fatma Cemiloğlu'nun çabalanyla tüketiciye ulaşıyor Dördüncü kuşak işbaşında• Şehzadebaşı, Kahire ve Kadıköy'de şekerleme, lokum ve ezmeleri tüketicisine sunan Cemilzade, 119 yıllık hayatı boyunca 10 yıllık aranm dışında, tüketiciye Udi Cemil Bey'in tarif ve formülüyle ikram ediliyor. OLCAYBÜYÜKTAŞ Şiş kebap ya da rakı gibi yabancı- lar tarafindan ender olarak bilinen bir yiyecek Türk lokumu. Bu, bili- nen ve fark yarattığı için olsa gerek ününü 100 yılı aşan bir süredir ko- ruyan lezzet, bugün Şehzadebaşı, Kahire ve Kadıköy'ün ardından îs- tanbul'un çeşitli semtlerinde, 119 yıllık tarif ve formülüyle tüketiciye ulaşıyor. Yüzyılı aşmış bir geçmişi, temeli ve geleneği olan tüm kurum- lann yaşatılması gerektiğine inanan Fatma Cemiloğlu, büyük kayınpede- rinin 1883 yılındabaşladığı şeker ve lokum işini bugün, eş ve çocuklany- la büyük bir keyif alarak sürdürüyor. Yalnız Istanbul'da üç şubesi bu- lunan Cemilzade dükkânlan stok- suz, bayramlarda lokum ve şeker- lemelerin erkenden tükenmesi pa- hasına taze ürünle çıkıyor tüketici- nin karşısma. Daha fazla satmak, üriin yelpaze- sini artırmak ya da diyet ürünlere girmek gibi niyetleri olmadığını be- lirten Fatma Cemiloğlu, 119 yıl ön- ce hangi tatla üretilmişse o tadı ak- taraıayı görev olarak gördüğünü an- laöyor. 1867 yılında Şehzadebaşrnda do- ğan Udi Cemil Bey, 1883'te, bir yan- dan müzik eğitimi alırken bir yandan da doğduğu yerde bir şekerci dükkâ- nı açar. 31 yaşında saraya ud sanat- çısı ve hocası olarak alınan Cemil Bey, devrin sadrazamımn "Benim sanatkânm,zanaafJa uğraşmamalT sözlen karşısında, Mısır'dan aldığı bir da\ eti değerlendirerek "sanaünı ve zanaatuıT, oğlu Mehmet Ali Bey'leKahire'yetaşır. UdiCemil'üı ölümüyle 1937 yılında Türkiye'ye dönen aile Kadıköy Muvakkithane Caddesi'ne Cemilzade dükkârunı açar. Mehmet Ali Bey'in ölümün- den sonra Cemilzade lokumlannı se- verlere ulaştırma görevini oğullan Mecdet ve Satvet üstlenir. "Neden ara verdiniz? sorusunu, Satvet Cemiloğlu'nun eşi Fatma Ce- miloğlu, "Lokum işi çokpara getiren bir iş değildL Bu nedenle eşim inşaat işiyle uğraşü. Ta ki çocuklann eğitim durumu bir yola girinceye kadar" sözleriyle yanıtlıyor. 1995 'te Sela- miçeşme'de, iki yıl sonra Şaşkınbak- kal'da dükkân açtıklannı söyleyen Cemiloğlu, Etiler'deki dükkânın tam da krizin arifesinde açıldığını dile getiriyor. Lokum üretmek bir sevgi işi Ce- miloğlu'na göre. Ateşin ayan, bade- min alındığı bölge, kullanılan şeke- rin üretildiği tarlanın durumu bile lezzeti etkiliyor. Şeker, su ve nişas- tanın biraraya gelmesi lokum ama, bunca lokum içinde onlannkini fark- h kılan, eşi dışında kimsenin bilme- diği formül ve bir kimyager titizli- ğinde çalışan eşinin disiplini... Eşi ve iki yardımcısı dışında lokumlann piştiği yere kimse girmiyor. Yalnız 9 çeşit ürün bulunuyor portföylerinde. En çok çifte kavrul- muş ftndıklı lokum, saİcızlı lokum ve badem ezmesi satıhyor. Bifbay- ramda ortalama 3 ton badem ezme- si satıhyor. T.C. KEMALPAŞA ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'lVDEN Bornova - Kemalpaşa - Turgutlu Doğalgaz Boru Hattı kapsamında aşağıda ekli listede dava dosya no'su. ili, il- çesu köyü, ada ve parsel no'su ile vasfı. yüzölçümü. maliklerinin ad-soyadlan yazılı bulunan taşınmazlar hakkın- da 3otaş Genel Müdürlügü tarafmdan kamulaştırma kanununun 10. maddesı uyan tescil davası açılmış olup: Kamulaştırmayı Yapan İdarenin Adı: Botaş (Boru Hatlan ile Petrol Taşıma A.Ş.) olduğu; Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı yasa ile değişik 14. maddesi uyan bu tebligatın yapıldığı tarihten itiba- ren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası ya da adli yargıda nıaddı hatalara kanı düzeltim davası açabilecekleri: Açılacak iş bu davalarda husumetın Botaş (Boru Hatlan ile Petrol Taşıma A.Ş.) Genel Müdürlüğü'ne yönelti- lecegi ve adresinin Bilkent Plaza A'2 Blok Bilkent'ANKARA adresi olduğu; kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen süre içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanlann dava açtıklannı ve yürütmenin durdurulması karan aldıklannı belgelendirmedikleri takdir- de Lamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştır- mau yapan idare adına tescil edileceği; Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin T.C. Ziraat Bankası Kemalpaşa Şubesi'ne hak sahibi adına yatnlacağı: Konuya ve taşınmaz mahn değenne ilişkin tüm savunma ve delilleri tebliğ tanhinden itibaren 10 gün içinde matkememızce yazılı olarak bildirmenizin gerektiği Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarnıca ıhtaren ilar ve tebliğ olunur. IÜ İLÇESİ KÖ/ MAHALLESİ KAMULûıŞTIRMAYA KONU OLAN TAŞINMAZLARA AİT BİLGİLER : İZMİR : KEMALPAŞA :KUYUCAK DAİKİ İRTİFAK Adar- Par.No Mevki ı 218|KIZILCAXIR İKESMET UÖUR BARKAN 221]KIZILÇAKIR |MtTKAT METİN İYAVUZ H |vat 3[ 222jKIZILÇAKIR [KAMİL |ALt 223|KÎZ1LÇAXIR IHALİL İBRAHÎM İZ 4- İMBMET 3| 226|KIZIU3UCIR 1] 226|KIZII£MUR 1 |VELİ BJİU ]MBİMET KUIU İRAHİHE KUZU H 2 2 I | K I Z : L C * K I R |AHMET İMEHKBT -4" |AHMET I-ÎASAN KİMÜRCÜ İMSİMET -f- İOSKAN -i IBRAHIM B'JL'JT İKEMME7 OTO SANAYİ VE TtC.L|TD.ŞTt. İMUZAFPEH KACITÇIOÖLU JAXIF 555|K6KLÛX 5S5[X6KL0K |ALt ÖZKAN İHALİL fBRAHİH KOÇ İMEHKET jASIJUİ 2002/1205 2002/1204 2002/1203 2OC2/12C2 2002/1201 2002/1201 2002/1201 2002/1200 2002/1199 2002/119B 2002/1197 2002/1194 2002/1194 2002/1195 2002/1195 EAÛ BAS ZBVTtKLI BAÖ BAS BSfi BAG 3AĞ BAS Mîlcurı m* |B«dsli 71 S34.SS9.130| H l,092.05|1.113.S23 990| •+• 20 13| 170 699 720! 1 S49.235.190| 708 S5| ses.i7i.290l 62.O12.23SJ C2.012.23Sİ 1 468.66| 799.449.7C0| 891.25)1-282.798.660| 1.495.76::.563 137 420| 1.329 03|l-184.523.360| H»0.4S| 152.SÎ3.91li 4- 21 79 | I H 78.535 775| 78.535.775l TARLA | TAKLA | h 2,01*.061 I S74.898.964l 574.898.965| Basın 74764 1930'lu \illarda Kahire dc açılan Cemilzade'de bugün dördüncü kuşak lokum işini sürdürüyor. Endüstri mühendisi Banş Cemiloğlu. bü\iik uluslararası ha\aalanlannda Cemilzade poşıtlerini görmeyi hayal ediyor. Bunun için üretimi arörnıak ve \ urtdışına açılmanın yoUannı araşürryor. Lokumlara adını veren Udi Cemil Be>'in 1903 yüından itibaren çeşitli uluslararası gıda fuarlanndan kendisine verilen diploma ve ödüllen bulunuyor. Söz konusu ödüller Etiler'deki Cerriilzade'nin duvaıiannı süslüvor. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Hangisi Doğru? Hükümet programı TBMM'de okundu; kamuoyuna açıklandı. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar, doğal olarak, programın ekonomi ile ilgili bölümlerinin ön- celikle irdelenmesini gerektıriyor. Gerçekten de prog- ram, genel iç ve diş koşullara kuşbakışı olarak nitele- nebilecek bir yaklaşımla değindikten sonra ekonomi- ye geçiyor. Program, ekonomiyi, uluslararası alanda rekabet gücünü arttıracak bir yapıya kavuşturmayı amaçla- dığını vurguluyor. Kamu borç yükünün ve enflasyonun düşürülmesine öncelik verileceğine değiniliyor. Borç- faiz kısır döngüsünün kınlacağı, yapısal reformların gerçekleştirıleceği, kamu harcamalannda etkinlik sağ- lanacağı, özelleştirmenin hızlandınlacağı, yabancı ser- mayenin önündeki engellerin kaldınlacağı, özel sektö- rü destekleme düzeninin etkınleştinleceği, finans sek- töründe verimliliğin ve rekabetin arttınlacağı, enflasyo- nun tek basamaklı rakama indirileceği belirtiliyor. Hü- kümet programı, herhangi bir konuda kendini zaman sınıriaması ile bağlamıyor. Diğer konularda olduğu gibi, örneğın. enflasyonun tek basamaklı sayılara düşürülmesi için bir süre vermiyor ya da veremiyor. Başlıca noktaları belirtilen bu önlemter alınırsa eko- nominin yaratlacak güven ortamında istikrarlı bir büyüme sürecine gireceği bekleniyor. Ekonomik büyüme ya da üretimi arttırma modelinin "en önemli unsunı" olarak da dışsatımın arttınlması alı- nıyor. Dışsatımın arttmlmasında da her konuda tam destek verilmesi, dışsatım fırmalannın enerji, istihdam ve haberleşme üzerindeki vergilerinin düşürülerek re- kabet sağlanması öngörülüyor. • • • Hükümet programının ekonomi bölümü, olağa- nüstü genel ve yüzeyseldir. Ne somut önerileri içe- riyor ne de önerilerinı bir zamana bağlayabiliyor. As- lında soyut genellemelenn bir takvime bağlanmasının olanağı yoktur. Hükümet, işin kolayına kaçıyor. Programın yüzeysel olduğu yargısını dogrulayan bel- ge, 16 Kasım günü kamuoyuna AKP Genel Başkanı R.T.Erdoğan tarafmdan açıklanan Acil Eylem Planı'dır. Basında bir yıllık iş planı olarak adlandınlan Acil Ey- lem Planı, ömeğin, "Reel sektörün canlandınlmasına yönelik olarak ilk üç ay içinde, teşvik tedbirieri yeni- den düzenlenecek ve teşvik belgesi olmaksızın yarı- rımlan destekleyen biryapı oluşturulacaktır" diyordu. Bunun gibi, yine aynı belge, "...attı ay içinde konut se- ferbehiğini de başlatmış olacağımız..." diye sürdürü- lüyordu. Hükümet programında bu noktalara yer verilmiyor. Acil Eylem Planı ve programda yer alan bir konu şu ün- lü 15 bin km ikili karayoludur. Acil Plan oldukça kesin birtutumla "... 75.000km'likdubleyolyapım çalışma- lanna ilk altı aylık süre içinde başlanacaktır" diyordu. Işsizliğe çözüm bulunmasında da çok önemsendiği belirtilen bu konuda, hükümet programının AKP AR- GE Başkanlığı alt başlıklı ve cuma akşamı teksir olarak dağıtılan bıçiminde "...15.000 km karayolu duble yol haline getirilecektir" denmekteydi. Daha ilginci oldu; büyük bir ciddiyetsizlikle Meclis'e sunulan kitapçıkta, bu ünlü "duble yol" konusuna hiç yer verilmiyor. ••• Alıntılar çogaltılabilir. Ancak, durum çok açıktır. Hü- kümet programı. parti Genel Başkanı R. Tayyip Erdo- ğan'ın Acil Eylem Planı ile hıçbir biçimde uvuşmuyor. Bu uyuşmazlığın çözümü, yalnızca AKP'nin kendi iç sorunu sayılamaz. Ortada, biri eylemli başbakan di- ğeri de yasal başbakan tarafmdan kamuoyuna açık- lanmış bulunan birbiriyle uyumsuz iki belge var. Bu durum, AKP'de yaşanmakta olan çok başlılığın ayn bir göstergesidir. Günlerdir, ekonomi kamuoyu, ekonomi yönetimin- de çok başlılığın var olduğunu ve bunun sakıncalar ya- ratacağını vurguluyor. Gerçekte çok başlılık en tepede de görülmektedir. Bu durumda, bu tek parti hüküme- tinin, kamuoyuna ne kadar güven verebileceği, bü- yük bir soru işaretidir. Hükümet, başı-sonu belli olmayan, soyut ve genel yaklaşımlan, program adıyla kamuoyuna sunmuş bu- lunuyor. DllVYA EKONOMİStNE BAKIŞ / ERGJN YILDIZOCLI LONDRA Geçen hafta gerçekleşen Prag Zirvesi'nde NATO hem eski Varşo- va Paktı üyelerini içine katarak so- ğuk savaşın son izlerini de sildi hem de misyonunda radikal bir değişik- lik yaparak soğuk savaşın bitme- sinden sonra içine düştüğü kimlik krizini aştı. Şimdi karşımızda, tero- rizme karşı savaşta küresel düzey- de akttf rol üstteneceğini söylen bir NATO var. En azından geçen hafta, bir iki is- tisna dışında gazetelerde egemen olan hava böyleydi. Karşımızda ar- tık bir Süper NATO var! Ne yazık ki bu kez de gerçek, görüntüden "b/raz" farklı. Bu genişleme ve "ye- ni misyon" bir "Süper NATO"dan daha çok, bir Brooking Institute bilgi notunda vurgulandığı gibi "Pentagon 'un askeri donanımı için çok kullanışlı bir alet çantası" ya- ratmışa benziyor (Fınancial Tımes 21/11) Cenişlemenin getirdikleri İlk anda görülen şu: NATO eski Varşova Paktı üyesi 7 ülkeyi bün- yesine katarak gelip Rusya'nın sı- nınna dayandı. Ama gerçek şu ki bu genişleme NATO'yu güçlendir- mek bir yana, NATO'nun içine ye- ni bir seri ekonomik sorun. boğa- zına kadar yolsuzluklara batmış devletler, etnik istikrarsızlık alanla- n ve alabıldığine hantal ve eskimış bir askeri yapı getiriyor. Düşünse- nize, Prag toplantısı yapılırken ha- va sahasını, Çek uçaklan bir işe ya- ramadığı için, ABD jetlerı korumak zorunda kaldı. ABD ordusuyla kı- yaslandığında, NATO'nun teknik yetersizlikteri ve komuta zincirinın hantallıgı Kosova savaşında orta- ya çıkmıştı. Bu savaştan, Penta- gon bir daha komutayı kimseyle paylaşmamadersi çıkarırken, ken- di zaaflannın ayırdına varan Avru- pa'nın da, teknolojik kapasitesi yüksek ve deniz aşın güç yansıtma kapasitesi olan ve en önemlisi VVashington'dan bağımsız bir Sa- vunma Tnisiyatifi oluşturma ısteği NATO'nun Yeni Görevi güçlenmişti. Ancak o günden bu yana ABD kendi aldığı karar doğ- rultusunda politikalar geliştirirken, Avrupa'nın yeni inisiyatifinde kay- da değer bir gelişme izlenemedi. Kısaca NATO aynı zaafları taşıma- ya devam ediyor. Şimdi yeni katı- lanların emir komuta zincirindeki hantallıgı daha da arttıracağını, tek- nolojik homojenliği daha da sulan- dıracağını söylemek mümkün. Kısacası bu yapıyla NATO'nun uluslararası güç yansıtma ve te- rorizme karşı sa- vaşta vurucu bir güç olma iddiası fanteziden öte bir şey değil. Başka engeller de var. Bunlar- dan en önemlisi NATO ıçindeki çatlaklar. ABD ile Avrupa arasında, terorizme karşı savaş stratejisi ve Ortadoğu po- la söyleyebiliriz. özetle, NATO bu haliyle terorizme karşı savaşta güç yansıtacak durumda değil. "Süper NATO" tam bir fantezi. Ama bu, genişlemenin veyeni NATO mısyo- nunun çok önemli bir gelişme ol- madığı anlamına gelmiyor. NATO zirvesinden çıkan karar belgesinin 4. maddesi NATO'nun askeri yapısının modernleştirilme- sıne karar verildiğini söylüyor. Bu bağlamda, en yeni teknolojiyle do- natılmış bir çe- vik güç oluştu- rulacak. Yeni gelen ülkeler de bu güce kendi "uzman- lık alanlanna göre" katkıda bulunacaklar. Esas olarak ABD tarafmdan NATO'yadaya- tılan, yaklaşık 20.000 kişilik çevik güç pro- jesi, öncelikle ABD ordusuylalitikası konulann- da önemli görüş aynlıklan var. Üs- işbirliği yapacak ve gerektiğinde telik bu salt Atlantık ötesi bir çatlak deâil. NATO içinde Ingiftere, Italya velspanya hükümetleri Bush'un vızyonuna daha yakın. Fransa, bir taraftan kendi ordusunu modern- leştirirken diğer taraftan, terorizme karşı savaşı, daha özel olarak Irak sürecini kendi uluslararası etkisini geliştirmek için kullanıyor. Geçen- lerde "Biri bana, bu terorizme kar- şı savaş stratejisinden, Irak'ı işgal etme noktasına nasıl geldiğimızı biraçıklasın" diyen Schröder lider- liğindeki Alman hükümeti ise sa- vaşa katılmayacaklarını açıkça vur- gulamaya devam ediyor. Bu kar- maşaya yeni gelenlerı de eklersek, bunlar genelde ABD çizgisine da- ha yakın olduklan için, NATO içi si- yasi sorunlann artacağını kolavlık- NATO bünyesi dışında ABD yanın- da savaşacak bir askeri yapı oluş- turmayı amaçlıyor. ABD, kendi as- ken operasyonlannda komuta sü- recini bir daha kimseyle paylaşma- maya karar verdiği için, bu NATO gücü, ABD'nin yanında ve onun komutası altında ve NATO'nun ye- ni misyonu gereği dünyanın her- hangi bir yerinde görev yapacak. Böylece International Herald Tri- bune'den Willam Pfaff'ın ışaret et- tiği gibi, eğer bu yeni NATO biriiği yaşama geçerse ABD, kendi ken- dini finanse eden bir "lejyoner or- dusuna" sahıp olacak. Diğer taraftan NATO'nun geniş- leme süreci belki NATO'yu daha fazla güçlendirmiyor ama.. ABD için yeni bir harekât ve konuşlan- erginytştr.net ma alanı açıyor. 11 Eylül sonrası gelişmeleri yakından izleyenler ha- tıriayacaklardır, geçen 15 ay içinde, ABD, Karadeniz den Çin sınınna kadar uzanan bir alanda bir seri ye- ni askeri üs ve tesis oluşturdu. Kır- gızistan, Tacıkistan, Özbekistan ve tabiı Afganistan'ın yanı sıra Gürcis- tan'da da artık ABD askeıieri var. NATO'ya katılan ülkeler kendi uz- manlık alanları içinde yukarıdaki "lejyonerierordusuna" katkıda bu- lunacaklar, örneğin The Asia Ti- mes'in aktardığına göre Çek Cum- huriyeti ve Macaristan kimyasal sa- vaş savunma birimleriyle, Roman- ya ve Bulgaristan hava sahalannı açarak, Bulgaristan "rejim değişik- liği" operasyonuna destek üs sağ- layarak, Slovenya dağlık alanlarda savaşmaya yetkin güçler, Latviya, Lituanya ve Estonya, yetkin polis gücü, patlayıcı ve kimyasal silah bulma uzmanı köpekler vb. suna- caklar. Belki de bu katkılann büyük bir kısmını ciddiye bile almamak gerekiyor. Ama yine de gözden ka- çınlmaması gereken üç nokta var. Birincisi: NATO, dolayısıyla ABD'nin hareket alanı Karadeniz kıyısına, Hazar Havzası'nın karşısı- na kadar geldi. ABD açısından Bul- garistan ve Romanya'dayeni üsler oluşturmak artık daha kolay. Ikin- cisi: Birçok gözlemcinin işaret etti- ği gibi, bu yeni NATO birlıği proje- si, NATO'nun geleceğini ABD'nin diş politika amaçlanna bugün oldu- ğundan çok daha sıkı bir biçimde bağlayacak (Stratfor 20/11). Üçüncüsü: Çok önemli mali ve tek- nolojik kaynaklan kendine çekecek olan bu yeni proje, Avrupa'nın ken- disi için oluşturmayı hedeflediği VVashington'dan bağımsız bir "Sa- vunma Inisiyatifi"r\i büyük ölçüde zayıflatacak. Prag zirvesinden NATO'nun ve Avrupa Savunma Inisiyatifi Proje- si'nin zayıflayarak ABD'nin ise uluslararası projelerine uygun yeni olanaklar elde ederek çıktığı söy- lenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear