Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2002 PAZARTESİ
10 D I Ş H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr
A KP LlDERl 2. AB TURUNDA
Erdoğan: Karpaz
ve Güzelyurt'u
Rumlara vermeyiz
ANKARA(Cumhuri-
yet Büroso) - Adalet ve
KalkınmaPartisi (AKP)
Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan. Avrupa
BirÜği'nın (AB) Kopen-
hag Doruğu'nda Türki-
y e Ve görüşme tarihi ve-
rilmesi amacıyla Dışiş-
l e n Bakanı Yaşar Ya-
kış'la gerçekleştirdiği
A B turunun ikinci bölü-
rnüne bugün başhyor. Zi-
yaret öncesinde BM pla-
nınm aynnhlanna inen
Erdoğan, Karpaz ve Gü-
zelyurt'un Rum tarafina
verilmesinı kabul ede-
meyeceklerini söyledi.
Erdoğan, bugün Porte-
lciz Başbakanı
Jose Durao
Barrosoileça-
lışma toplan-
tısına katıla-
cak. Çalışma
yemeği ve or-
tak basm top-
lantısının ar-
dından Sosya-
list Parri Baş-
kanı Berro
Rodriguesıle
görüşecek
olan Erdoğan
daha sonra
Helsinki'ye
geçecek.
Erdoğan,
Birliği gezisine
çıkan Recep
Tayyip
Erdoğan,
Avrupa
Hıristiyan
Kulübü olursa
medeniyetler
çatışması
başlayacağını
söyledi.
„ .. .... i
yann Finlandiya Başba-
kanı PaavoLipponen ile
yapacağı görüşmenin ar-
dından Kopenhag'a ha-
reket edecek ve Dani-
marka Başbakanı An-
ders Fogh Rasmussen ile
bir araya gelecek. Çar-
şamba günü Isveç Baş-
bakanı Göran Persson
ve Parlemento Başkanı
ile temaslarda buluna-
cak olan Erdoğan, Fran-
sa'da Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac tarafın-
dan kabul edilecek. Ay-
nı gün yurda dönecek
olan Erdoğan cuma gü-
nü Lüksemburg'a hare-
ket edecek. Lüksembırrg
temaslannın ardından
Hollanda Başbakanı Jan
Peter Balkenende ile gö-
rüştükten sonra Türki-
ye'ye dönecek olan Er-
doğan, Avusturya dışın-
da tüm AB ülkelerini zi-
yaret etmiş olacak.
Poütika değişikliği
Erdoğan, ziyaretinden
önce yaptığı değerlen-
dirmede, "KzAvnıpa'yı
bir Hıristiyan Kulübü
olarak görnıek istemiyo-
ruz. Hıristiyan Kulübü
olsun istemiyoruz. O za-
manişternedeniyetierça-
nşması başlar. Bu vesi-
leyle Avrupa bir medeni-
yetier çabşmasma yatak-
J_ hketmenieiidir.
! AB'nin bugün-
küyaldaşnıtar-
aböyteflaniha-
ye devam ede-
cek olursa, hal-
kmbakıpdade-
ğişecektir. Bu
olumlu bakış,
yannohımsuza
dönüşecektir''
görüşünü dile
getirdi.
Kıbns konu-
sundaki poüti-
ka değişikliğini
yorumlarken
"Devletinpoüti-
kalan ilanihaye
degişmez diye bir şey yok.
LTkenin menfaafJeri böy-
le bir degişimi gerektiri-
yorsa böyle bir değişimi
de süratle yapmak gere-
kn-" diyen Erdoğan, Kıb-
ns'la ilgili eleştirilerde
"40yıIhkrrıalryetindehe-
saplanmasının" gerekti-
ğini söyledi.
AKP lideri, BM pla-
nıyla ilgili değerlendir-
mesinde "GefipKarpaz'ı
vereceğiz dediğin zaman,
olmaz. Bu banşı bozar.
Güzelyurt da veribnez.
Güzelyurt buranm tek
su bölgesi. O gittiği anda
Kuzey Kıbns'ın hayat
damanghmişdemektir''
diye konuştu.
Denktaş'la görüşen Yakış, BM planı konusunda Lefkoşa'yla Ankara'nın aynı görüşte olduğunu söyledi
NewDışHaberlerServisi-Nevv York'ta
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Cumhurbaşkanı RaufDenk-
taş ile önceki akşam bir araya gelen
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Bir-
leşmiş Milletler'in (BM) sunduğu
Kıbns planının "müzakere edilebi-
lir'' olduğunu ve Ankara'yla Lefko-
şa arasında görüş aynlığmın bulun-
madığını bildirdi.
Yakış, New York'taki Columbia-
Presbytarian Hastanesi'nde tedavisi
süren KKTC Cumhurbaşkanı Denk-
taş ile görüşmek ve kendisine yeni
hükümetin "geçmiş olsun" dilekle-
rini iletmek üzere önceki akşam Nevv
York'a gittı.
Görüşme öncesinde Türk ve Rum
gazetecilere açıklamalarda bulunan
Yakış, BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ın taraflara sunduğu Kıbns pla-
birlik mesajı
• Dışişleri Bakanı Yakış, Kıbns belgesinin
müzakere edilebilir olduğunu, ancak toprak
hattının düzeltilmesine ve su kaynaklanmn
daha eşit dağıtılması gerektiğine
inandıklannı belirtti.
myla ilgili olarak, "Toprak hattının
düzehümesi ve su kaynaklannın bi-
raz daha eşit şeküde dağıûlması ge-
rektiğine inaruyoruz" dedi. "Planın
müzakere edilebilir olduğunu düşü-
nüyoruz" diyen Yakış, bir Rum ga-
zetecinin. "Türk hükümeti olarak
planı kabul edryor musunuz" soru-
suna karşılık. "Yasal ve diplomatik
jargonda kabul etmek başka, müza-
kere etmek başkadır. Biz müzakere
yolunun açık oktuğuna inanryoruz. En
azmdan müzakereyi reddetmiyoruz"
diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ya-
kış, Toprak hatünın düzehümesi ve
su kaynaklannın biraz daha eşit şe-
kilde dağrtüması gerektiğine inanı-
yoruz. Devletin yapısıyla alakah so-
runlar var. Çok sayıda konu var üze-
rinde görüşütecek" dedi.
Yakış, Cumhurbaşkanı Denktaş'la
yaptığı 2 saate yakın görüşmenin ar-
dındansa. "Hükümetimiz adına Sa-
yın Cumhurbaşkanı'na geçmiş ol-
sun demek için geldim. AKP Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'm Av-
rupa başkentkrine yaptığı ziyaret-
lerdeki görüşmeler hakkmda kendi-
sine bflgi verdim* dedi.
Yakış, şunlan söyledi: "KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş ile Kıbns
planını müzakere etmek için gelme-
dik. Sadece fıkir teatisinde bulun-
duk. Plan üzerindeki kendi değer-
lendirmeterimi söyledim. O da ken-
di değerlendirmelerini söyledi. He-
men hemen aynı noktadayız. Yani biz
ne düşünüyorsak plan hakkmda, Sa-
yin Cumhurbaşkanı da aşağı yuka-
n aynı şeyleri düşünüyor."
Dışişleri Bakanı Yakış, dün sabah
kahvalhsında ABD Dışişleri Bakan
Yardrmcısı Marc Grossman ile bir
araya geldi. Yakış daha sonra yeni-
den hastanede Rauf Denktaş ile bir
araya gelerek uzun bir değerlendir-
me toplantısı yaptı. Yaşar Yakış bu-
gün New York'tan aynlarak Lizbon'a
gidecek ve AKP lideri Erdoğan'ın zi-
yaretine katılacak. Dışişleri Bakam,
Erdoğan'ın gezilerinin ardmdan
Cumhurbaşkam Ahmet \ecdet Se-
zer'e de A\Tupa ülkelerine yapmak-
ta olduğu ziyaretlerde eşlik edecek.
YUNAN ELEFTEROTİPİA GAZETESİ:
RaufDenktaş
i
Kıbnshn veziri
• Elefterotipia'ya göre Cumhurbaşkanı, 4
Rum lider ve 5 BM sekreteri eskitti.
\IURAT tLEM
'Adanın Türkleştirilmesine hayır'
Kıbns planıyla ilgili tartışmalar sürerken
Rum kesiminde de plan karşıtı eylemler
yapılıyor. KKTC ile Rum kesimi arasında
bulunan Lefkoşa'daki geçiş noktası Ledra
Palace Barikaû'nın Rum taranndaki
bölümünde, uzun zamandan beri eylem yapan
ve "Barikat analan" olarak adlandınlan Rum
ka>ıp analan dün Rum lider Glafkos
Klerides'ten planı imzalamamasım istedi.
Siyahlar gjy en ve kendilerini zincirlerie
birbûierine bağlayan Rum kadınlar, gittikkri
Rum Başkanhk Sarayı'nda KJerides'e
Uetilmek üzere bir yazryı görevliye verdiler.
Lefkoşa'daki Eleftheria Spor Salonu'nda da 4
bin Rum plan karşıtı gösteri yapu.
Kanlımcüar.
u
Annan'ın planına hayır,"
"Adamızı Türkleştirecek bir çözüme hayir"
yazıh pankratlar taşKİL (Fotograflar: AP)
ATtVA-Kıbns'taBM Ge-
nel Sekreten Kofi Annan'ın
taraflara sunduğu Kıbns pla-
nı konusunda tartışmalar de-
vam ederken KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş
gündemdeki yerini onlarca
yıldır koruyor.
Yunan Elefterotipia gaze-
tesinde yer alan habere gö-
re, adada sorunlann başla-
dığı 1950'li yıllann sonun-
dan itibaren, banş harekâtı-
nın yapıldığı 1974 ve son-
rasmdaki dönemde bir tek
Rauf Denktaş adı gündem-
deki yerini korudu. Gazete-
nin "Kıbns'ın veziri'' ola-
rak tanımladığı Türk lider,
yaklaşık 40 yıllık dönemde
pek çok muhatabının tarihe
kanşmasını sağladı. Özel-
likle 1974 Kıbns banş ha-
rekâtmdan sonra 5 BM ge-
nel sekreteri, 4 Rum lideri,
12 ABD'li arabulucu ile sa-
yısız tngiliz arabulucu değiş-
mesine rağmen Denktaş hep
kaldı.
Karar venci isim olarak
liderliğini sürdüren Denk-
taş'ın yaptığı görüşmelerin
sayısıyla çözüm yolundaki
muhataplannın sayısı belir-
lenemiyor. Ancak Atina'da-
ki diplomatik çevrelere gö-
re, BM metni artık sonun
başlangıcı ve Denktaş bu
aşamada belki de son kozla-
nnı oynuyor. Aynı kaynak-
lara göre, Denktaş buna rağ-
men kesinlikle "Ne olursa
olsun çözetim" politikasını
kesinlikle oynayacak karak-
terde değil. Yıllann eskite-
mediği lider Türklerin çıkar-
lannı konımakta kararlı ve
bu konuda sağhğı elverdiği
ölçüde hâlâ sert birdiplomasi
savaşı veriyor.
ümtaz Soysal, Türk tarafımn planı reddetmeyeceğini, arafı ile yürüteceklerini söyled
A\HANŞtVlŞEK
ANKARA - KKTC Cumhur-
başkanı RaufDenktaş'ın anayasa
daıışmanı Mümtaz Soysal, Türk
ta-anmn BM'nin Kıbns planını
reddetmeyeceğini, doğrudan gö-
rüşmeler sürecinde "yararlanıla-
blecek bir belge" olarak ele ala-
cîğını söyledi. Türk tarafının çö-
zün istediğini ancak bunun Kıb-
n< Türklerinin varlığını ve gele-
ceğini "güvencearanaalacak'' bir
çczüm olması gerektiğini vurgu-
laan Soysal, "Bu açıdan bakıldı-
ğnda belge üzerinde önemli çe-
kbceferimizvar' dedi. Soysal'ayö-
netilen sorular ve yanıtlan şöyle:
• KKTC belgeye nasd bir yanıt
vcrmeyi düşünüyor?
3elgeyi reddetmeyi düşünmü-
ycruz. Genel Sekreter'e belgede
ka)ul edemeyeceğimiz unsurlan,
değiştirilmesi gereken noktalan
ileeceğiz. Belge Rum yönetimiy-
leioğrudan görüşmelerde, diğer
begeler yanında ikili olarak ele ala-
biiceğinüz yararlı bir metin ola-
biii. Ama bunun BM ile müzake-
recre dönüştürühnesi söz konusu
deiil. Türk kamuoyunda sanki
Tirkiye bu belgeyi BM ile müza-
ke^ edecekmiş gibi yanlış bir gö-
rüsü yaratıldı. Konunun asıl mu-
haabı KKTC"dir, onun adı ise pek
gejniyor. Bu çok yanlış. Dahası
bege kabulü ya da reddi gereken
birilrimatom da değil. Taraflann
uzaşmalanna yardımcı olmak ni-
yeıyle hazırlanmış bir belge.
•Türk tarafinm belge üzerinde
çeknceleri neler?
nceukle, "egemen eşith'ğe da-
yaı^niortakhk"
7
kavTamı son de-
reemuğlak. Uluslararası alanda,
adaın rümünü "Kıbns Cumhu-
riyd" adıyla temsil etme ıddi-
asıda olan Rum yönetimi, bu şe-
kik tanınmaya devam ediyor mu,
etnyor mu belli değil. Belgede
"fcins* devletinden söz ediliyor,
buıun yeni bir devletin adı oldu-
ğu öylense de ashnda "Kıbns
Craıhuriyeti'' bu adla tamnıyor.
Annan belgesîne 7 çekinceBöyle bir tehlike var. Belgede açık-
ça "Kıbns Cumhuriyeti ile KKTC
adlannı değiştirecekler şu adı ala-
caklar" ya da bu adlardaki devlet-
ler, kurucu devlet olacaklar ama
yeni devletin adı da şu olacak, den-
miyor. Yeni devletin adı yok bu-
rada. Taraflar bunu bulacaklardır,
ancak en azmdan taraflann böyle
bir ad üzerinde uzlaşmalan gerek-
tiği belgede yer almalıydı.
- Türk tarafının egemenük bek-
lentileri bunun dışmda karşılanı-
yor mu?
Bunu söylemek mümkün değil.
Yeni ortaklığuı oluşturulmasında
şöyle bir süreç izleniyor. Önce iki
tarafin liderleri "toplum lideri"
olarak anlaşacaklar ve bundan ye-
ni bir ortaklık çıkacak. Demek ki
bu yeni ortakhğı iki devlet oluştur-
muyor, oysa bizim savunduğumuz
şey iki devletin kendi egemenlik-
lerinden bir kısmım vererek yeni
bir ortaklık oluşturmalanydı. Ye-
ni ortaklık devlerinin egemenliği
bunlann egemenliklerinden olu-
şan bir egemenlik olmalıydı. KKTC
hiç ohnazsa imzalanacak anlaş-
madan Ihaftayadaenazından24
saat önce tanınmış ohnalıdır ki,
biri tanınmış devlet, öteki sadece
"cemaat örgütienmesiymiş" gibi
bir durumla kurulmuş ornıasm.
- Bu tanmma neden bu kadar
önemh?
Belge şuna yönelik. Bir anaya-
sa değişikliği yapılıyor Ancak ye-
ni bir anayasa yeni bir devletin
doğduğu anlamına gelmez. Cün-
kü anayasa değişikliği bizde de
sık sık yapıldı, Türkiye adı Tür-
kiye Curnhuriyeti oldu. 1961 Ana-
yasası yapıhrken Fransa'daki gi-
bi 1., 2. Cumhuriyet gibi sözler
kullanılmasın dendi. Bu Türkiye
Cumhuriyeti'nin devamlılığıydı.
Kıbns'ta bu belgenin kabul ettir-
mek istediği bu mudur? Yani ana-
yasa değişikliği olsa bile aynı dev-
let devam mı etmektedir? 1960
Kıbns Cmhuriyeti, artık Rum
Cumhuriyeti haüne gelmiş bir dev-
lettir. Türk tarafı için garantiler
yeterli değil. Türk tarafımn ıleri-
de bu Cumhuriyet'in içine giren
taraf sayıhna tebiikesi var. Kıbns
halkı için şu önemli 1963-1974
arasında olaylar olduğu zaman
Kıbns Cumhuriyeti 'ne egemen ol-
muş olan Rumlar, bu bizim iç me-
selemizdir, ayaklanma var, Türk-
ler yönetimden çıktılar, onun için
bu olaylar oluyor diyebiliyordu.
ele ahmşıTürk tarafinı tatmin edi-
yor mu?
Belge garanti anlaşmalan ile
sağlanan güvenceyi 1960'taki sü-
reçten de geriye götürüyor. Belge-
ye göre "toplum Bderleri'' önce
bir anayasa imzalayacaklar, son-
ra Kıbns devleti şekline dönüşe-
cek olan devlet. garantör devlet-
ler ile anlaşma yapacak. 1964'te
ise daha güvenceli, Kıbns Türk
tarafi, Rum tarafi, Ingiltere, Yuna-
nistan ve Türkiye ile 5 taraflı an-
laşma söz konusuydu.
Rum yönetimi bugüne kadarso-
rununun Kıbns Cumhuriveti fize-
lar içeriyor. Kıbns'ta ilk bakışta
sayıca eşit gözükmeyen iki halk
var. Geçmişteki olaylann tecrübe-
siyle biz siyasal eşitlik dediğimiz
zaman, bu sayısal görüntüyü aşan
bir eşitlik istiyoruz. Bu Türk hal-
kının güvencesı açısmdan çok
önemli. Ancak belgede topluluk
ayrdmasına dayalı bir oylama de-
ğil, herkesin katılımıyla bir oyla-
ma öngörülüyor. Kararlarda taraf-
lardan birinin "en az 4'te rinin"
oyunun bulunması gerekiyor deni-
yor. Yani 48 kişilik bir mecliste, 24
Rum oy kullanmış olsa, Türk ta-
rafından da buna 4'te 1 kahlım.
1- Yeni ortaklık devleti için Türk tarafı devletlerarası
anlaşma istiyor.
2- Kıbns Türk halkımn varlığının güvence altına alınması
için KKTC anlaşma öncesinde, en azından 24 saat için
tanınmalı.
3- BM belgesi garanti anlaşmalarmda 1960'tan daha geri
yeni bir durum getiriyor.
4- Türk tarafina geçecek Rumlar, siyasal eşitliği bozacak.
5- Toprak düzenlemesi adaletsiz.
6- Mal mülk değişimi gerilim yaratacak.
7- Haritalar güvenlik açısından büyük sakıncalar getiriyor.
Dünya da buna kanıyordu.
Halbuki biz ileride bu çeşit
olaylar olduğu zaman bunun iki
devletçe kurulmuş iki ortaklıkta
olduğu ve iç mesele sayılamaya-
cağını göstermek üzere, görüşme-
ler sonrasında ortaya çıkması is-
tenen çözümün anayasa değişik-
liği ile değil, devletlerarası an-
laşma ile oluşmasını istiyoruz.
Kıbns Türkü'nün varlığı ancak bu
şekilde güvence altına alınabilir.
Yeni ortaklık devletinin, iki dev-
letin oluşturduğu bir varlık oldu-
ğunu göstermek için, iki devlet
arası anlaşma istiyoruz.
- Belgede garanti anlaşmalanmn
rinde bir anayasa egzersizi ile çö-
zümlenmesini sa\Tinuyordu. Beİge
bu yönüyle Rum yaklaşımına da-
ha mı yakın?
Bizim izlenimimiz, bu belgenin
yalnız BM değil. başta Ingiltere
ve ABD olmak üzere, başka dev-
letlerin de katılımıyla özellikle AB
ve de Rumlarca ortak hazırlandı-
ğı. Belgenin önce Rum basınına sız-
mış ohnası bunu zaten gösteriyor.
- BM'nin önemli çözümpara-
metrelerinden biri "siyasal eşit-
likti." Bu konuda belge tatmin
edici mi?
Belge bu konuda beklentileri-
mizi karşılamadığı gibi, bazı tuzak-
yani 6 üyenin oyu olsa bu karar çı-
kıyor. Bugüne kadarki deneyime
göre, Rum tarafi tüm partilerin uz-
laştığı bir Elenizm peşinde. Türk
tarafinda ise çoğulcu bir hava var.
Türkhalkırun çoğunluğunun onay-
lamadığı durumlarda diğer tarafin
istediği kararlar çıkabilir.
- Türktarafi, Türkkesinune yer-
leşmesi öngörülen Rumlar hak-
kuıda ne düşünüyor? Bu siyasal
eşitliği etkiley ecek bir durum mu?
Buna iki nedenden karşı çıkıyo-
ruz. Birincisi, geçmişin tamamen
unutulduğu iddiası ne kadar doğ-
nı bihniyonız. Rum tarafı geçmi-
şi unuttuk diyorsa da orada dahi bü-
yük fark var. Bizim gençliğimizin
büyük bölümü, bilgisizlikten mi,
bilinçsizlikten mi, geçmişi unutmak
istiyor. Ancak öteki tarafta genç-
lik, son derece milıtan bir şekilde
bu davalan için neredeyse vuruş-
maya hazır. tkıncisi, her iki toplum-
da geçmişi kolay unutamayacak
ınsanlar var. Belgeye göre aşama-
lı bir şekilde 20 yıl sonunda ken-
di tarafimızda 3'te 1 Rumnüfusolu-
şacak. Parça devletin vatandaşla-
n olacak, aday olabilecek, oy kul-
lanacaklar. Bu bazı bakunlardan da-
ha tehlikeli bir durumu yaratabi-
lir. Bu insanlar, demin sözünü et-
riğimiz oylama geçerli olursa kar-
şı taraf için her zaman hazır bir
4'te 1 oluşturacak.
- Toprak düzenlemesi konusun-
daki değeriendirmeniz nedir?
Yeni toprak düzenlemelerinin
öngörüldüğü haritalann şu aşama-
da çıkanlması büyük birhata olmuş-
tur. Çözümü güçleştirecektir. Cün-
kü harita çıkanldığı anda iki taraf-
ta da bazı duygular ortaya çıkmak-
ta. Türk taraftnda tedirginlik, öbür
tarafta mutlaka tatmin edilmesi ge-
reken bir beklenti. Taraflar bu duy-
gulardan etkilenecek. daha zor uz-
laşrr hale gelecekler. Bu harita se-
çeneklerinin, KKTC'nin toprak ve
ekonomik bütünKiğü ile halkının ya-
şama olanaklan bakımından kabul
edihnesi mümkün değildir. Istenen
topraklar, başlıca ihraç maddesi
narenciyenin yetiştiği alanlar. Ha-
ritayı öyle yapmışlarki görünürde
insani bir temele dayanıyor. Diyor-
lar ki mümkün olduğu kadar az in-
sanın tedirgin edibnesine dayanı-
yor. Bunu hesaplarken şımdi bura-
larda oturan Türklerin değil vakriy-
le oturan Türklerin tedirginliğini
hesap ediyorlar.
Daha 1977-1979 zirvelerinde
kararlaştınlan ilkeler ile bunlar
ters. Her iki kesimin ekonojnisi-
ni kendi kendine sürdürebilmesi
gerekiyor. Bu haritalar kabul edil-
se, Türk tarafi için böyle bir ola-
sılık mümkün değil.
- Mal mülk istemJeri konusun-
da farkh önerikr belgede yer ab-
yor. Burada Türk tarafi açısmdan
kabul edilebilir bir çözüm var mı?
Bu bölüm belgenin en kusurlu
bölümlerindenbiri. Bizim önerdi-
ğimiz ve daha önce BM tarafindan
da benimsenen toptan çözüm ve
tazmınat usulü yerine, bireysel hak-
lar çakışmasma dönüştürülüyor.
Burada Avrupa tnsan Haklan Mah-
kemesi'nin tartışmalı Louzidou
karanndan esinleniliyor. Bunlar
adada gerilim havası yaratacak se-
çeneklerdir.
- Haritalan güvenlik açısmdan
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Askerlerin "derinKk" olarak ad-
landrrdıklan, savunma açısından
önemli bir kavram var. Bu hanta-
larla bu ortadan kalkıyor. Askeri
bakımdan önenüi Geçitkale Hav^-
limanı'na kadar uzanan Mesarya
topraklan ve batıdaki topraklann
terk edilmesi adadaki iki Türk tü-
meninin yer değiştirmesini gerek-
tirecekrir.
- Kıbns'ta çözüm süreci, belge-
yevereceğmizyanrtm ardmdan na-
sıl geüşecek?
Cok umutlu değilim. Sürecin bi-
zim istememize karşın kendiliğin-
den lonbna yaşayacağından endi-
şe duyuyorum. Kopenhag'daüye-
lik bekleyen Rumlann adım atma-
ması, çözümü güçleştiriyor. Biz
bütün kusurlanna karşın belgeyi yi-
ne süreçte yararlanılabüecek unsur-
lardan biri sayarak müzakereleri
sürdürmek istiyoruz. Ancak Ko-
penhag Doruğu'nda Kıbns konu-
sunda üyelik karan çıkması duru-
munda süreç ister istemez etkinli-
ğini yiterecektir. O zaman bizim de
sürecin devam etmesi için bazı
şartlanmız olacaktır. Bu da Kıb-
ns'ın Türkiye ilebırlikte AB'ye gi-
rebilmesi için KKTC'nin tanın-
ması yolunun açılarak ambargola-
nn sona erdirilmesi olacaktır.