25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 KASIM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JV U L J X LJ M\ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 İIİJ UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt Tüm kent merkezi, 200'ü aşkın tarihi binasıyla 'SİT' ilan edilerek korumaya almdı Kars'ta 'kimlik' devrimi...•Belediye ve ÇEKÜL işbirliğiyle gerçekleştirilen "koruma amaçlı mimari doku saptamasr çalışmalannı Kars'ta toplanarak nceleyen Erzurum <oruma Kurulu, sayılan L 00 olan tescilli yapılan >00'e çıkaran ve tüm arihsel merkezi "kentsel >ÎT alanı" yapan taranyla "kimlikli jelişme" dönemini başlattı... "foklaşık 2 yıldır sürdürülen "Kars'ın tarihsel dokusunu ko- rınarak kentleşmesi" çalışmala- nnca, belgeleme aşaması tamamla- narık "uygulamaya geçiş" döne- mi îaşlatıldı... Erzurum Koruma Kurulu nun 8-9Kasım 2002 günlerinde Kars'ta topianarak aldığı "Kentsel StT" karcnyla. tarihi dokunun çok katlı uygunsuz apartmanlarla parçalan- masına dayanak tutulan 1988 tarih- li irnar planı geçersiz kılındı... 14 yıldır kentin geçmişini "im- ha" eden bu planın yerini alacak "Koruma amaçlı imar düzeni" için de temel kurallar belirlenirken daha önce sayılan 100 kadar olan tarihi ev saptaması ise "200'e" çı- kanlarak tümü tescil edildi... Ilk adım. 1999 panell... Bu sürecin ılk adımlan I999'da atılmıştı... O yıl, Kars'ın "kurtuluş bayramı" oîan 29-30 Ekim günle- rinde, Kafkas Cniversitesi (KÜ) oditoryumunda Belediye'nin evsa- hipliğiyle Mimarlar Odası'nca ve ÇEKÜL'ün de katılımıyla düzen- lenen panelin teması, "Kimlikli gelişen bir Kars için"di... Panel konuşmalannın da derlen- diği "2000'lerde Kars" kitabının sunuş yazısı ise "Daha Geç Ka- bnmadan" başlığını taşıyordu. Bunun sadece mimarlık ve şehir- cilik açısından değil, "Karslıla- rın" kültürel birikımlerine yakışır bir kentte yaşama "hakJan" açı- sından da önem kazandığını yansı- tan ve yine bu panel için Mimarlar Odası"nca hazırlanmış; "Do- ğu'nun Uygar Kenti Kars" fıl- minde de usta yönetmen Hasan Özgen'in gözler önüne serdiği "kaygı" şöyleydi: "Tarihsel mi- marisini daha fazla yitirirse, Kars'ı aydınlanmanın kalesi ya- pan kentsel bellek de yok ola- cak..." 2000'deki tarihi kurultay Bu etkinliklerin ardından, 28-30 Haziran 2000"de dönemin Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, îçişle- ri Bakanı Sadettin Tantan ve Dev- let Bakanı Rüştü Kâzım Yüce- BALTIK MtMARİSİNtN KENT MÜZESİ - Kars'taki Fethiye Camisi'nin (köçük resim) henüz "kilise" olduğu 1930'lu yıllar- dan bir Cumhuriyet Bayramı fotoğrafı... ÇEKÜL göniillü- lerinden Şaban Maraşlı'nın gözü gibi sakladığı resimde görünen "soğan başı" kubbeler, 1950'lerdeki minare ilavesinde yıkılmışlardı... (Prof. Dr. Cantürk Gümüş arşivinden) lenin de katılımıyla. yine Beledı- ye ve KÜ'nün Mimarlar Odası ve ÇEKÜL desteğinde dûzenledikleri "Kars Kent Kurultayı"nın tema- sı ise "Kafkas İstiknır Paktı'na DoğnT'ydu... Bu hedefe yönelik ilın edilen Ku- rultay Bildirgesi'nde de Kars'ın "Anadolu'daki Kafkasya" kımlı- ğini yaşarmanın önemi ele alınıyor. aynı kimliğin kentsel değerlerini oluşturan "Baltık, Avnıpa mima- risi" örneklerinin korunması da yi- ne öne çıkanlıyordu... Işte bu beklentileri bir an önce yaşama geçirmek üzere harekete geçen Belediye Başkanı Naif Ali- beyoğlu, bir yandan aynı yıl kuru- lan Tarihi Kentler Birliği'nin ku- rucu üyeleri arasında yer alırken öbür yandan da ÇEKÜL'le birlikte; "Kars'ın tarihsel dokusunu ve kültürel mirasını belgeleme çalış- malannı" başlattı... Sezer'in tavsiyeleri... Bu çalışmalar da 21 Eylül 2001 'de yapılan ve bu kez Cumhurbaşkanı- mız Ahmet Necdet Sezer'in katıl- dığı Tarihi Kentler Birliği Kars Buluşması'nda sergileniyor, kent- tekı imar düzeninın aynı mirası gö- zetmeyen niteliğine de artık bir son vermenüı gereği Sezer'in konuşma- sında özetle şöyle vurgulanıyordu: "Kültürel çevresi bozulmamış kentlerde yurttaşuk bilinci ve de- mokrarik gelenekler de sarsılmaz bir toplumsal bilince dönüşür... Bu nedenle Kars'taki şehirciliğin de temeli. geçmişi koruyan bir ge- lişme anlayışına oturmabdır..." Işte, Cumhurbaşkanımızın da bu tavsiyeleriyle hızlandınlan "kent- sel koruma planlaması verileri" çalışmalannı ÇEKÜL adına yürü- ten Anadolu Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erkan Uçkan ve yardımcısı Rı- za Yılmaz ile diğerproje çalışanla- rınm, yaklaşık 2 yıl süren özverili çabalanna ait yüzlerce mimari bel- ge ve paftalar dolusu çizimler, 8-9 Kasım 2002 günlerinde Erzurum Koruma Kurulu'nca da Kars'ta in- celenıp görüşülerek "yasal koru- ma kararlanna" bağlandı... Kentin merkez semtlerini içeren tarihi "Tahtdüzü" bölgesıni, ku- zeydeki Kars Kalesi'nden güney- deki demiryoluna ve batıdaki Kars ÇayTndan doğudaki eski "Gölye- ri"ne kadar tümüyle "kentsel StT" ilan eden Koruma Kurulu, tescilli yapı sayısının da 100'den 200'e çı- kanlması önerimizi kabul ederek, 1988 onaylı imar planını iptal edip, imha sürecinı de durduran "imar uygarlığı" dönemini başlatmış ol- dû... 6 KentKonseyi'ndeki södeşme"Yerel Gündem 21. Kars Kent Kon- seyi"nin Koruma Kurulu toplantısıyla "eşgüdüm" içinde. düzenlediği "Kül- türel Mirasın Yaşatümasında Katı- lım" temah panelckyiz. Konseyin genel s^kreterliğini yürüten Sezai Yazıcı, etkinıhğın kültürel içeriği- ni zenginleştiren ariamlı hazırlıklaryap- mış... Belediye Kütair ve Sanat Merke- zi müzik grubununözgün "Azeri" par- çalan da içeren diıietileriyle başlayan toplantıda, ilk sözü alan Başkan Naif Alibeyoğlu diyor b: "Kentin kimlik değerlerini yitirmeden imar edilmesi için tarihi kararlsr alıyoruz..." Kentsel koruma kararlanyla nelerin kazanılacağına ise ECafkas Universitesi Rektörü Prof. Dr. Nrcati Kaya şu katkı- yı yapıyor: "Kars'ııı Kafkasya'da bir kültür ve turizm merkezi olabilmesinin ön- koşulu. Kafkas kimliğinin özgün mimarisi- ni yaşatmaktır..." Vali Nevzat Turımn da şunlann altını çizi- yor: "Şimdi artık sıra uygulamada. Herkes el ele vermeli ve ksatimizin tarihi peyzajını yaratan binalar bir an önce kurtarünudı..." BELEDİYEDEN StVİL TOPLUMA ARMAĞAN - Tarihi Gümrük Binası, belediye tarafından restore edilerek "Kent Konseyi"ne armağan edildi... Panelde ise Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu dün- yadakı "hükümetler dışı demokratik olu- şumların" yeni kazanımlannı anlattı... Kars'ın kent plancısı Bilge Hakan Açıl da "koruma- yı içermeyen bir büyümenin gelişme olma- dığını" vurguladı. Tarihi KentlerBirliğı Danışmanı Fikret Tok- söz ile Yerel Gündem 21 adına konuşan Sadun Emrealp'ın üzerinde durduklan da tarihi kimliğin "ortak Avrnpa mira- sı" olarak AB üyelığindeki etkin rolünün de dikkate alınmasının önemiydi... Erzu- rum Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran da "Binlerce yıllık ta- rih kısa vadeli çıkarlarla yok edile- mez" derken. kentsel StT'in en önemli gerekçesini de özetlemiş oluyordu... Kent Konseyi'ndeki tüm bu sözler, ko- ruma çalışmalarına başından beri destek ve cesaret veren Prof. Dr. Merin Sö- zen'in şu cümlesiyle de yeni bir "Kars Sözleşmesine" dönüşmüş oldu: "Kars- Iılar tarihte hiç geri adım atmadılar... Şimdiki koruma kararlarının en bü- yük güvencesi de işte bu yurtseverlik ve uygarlık bilincidir..." Ertesi gün ÇEKÜL'ün yerel neferlerinden Cengiz Şıklı'nın arabasıyla havaalanma gi- derken, ilk gün altından geçtiğimiz afişe dö- nüp bir kez daha baktım: "Doğu'nun uygar kentine hoş geldiniz" sözü, Anadolu'nun bu "en Batılı" kentinde işte bir kez daha doğru- lanıyordu... Amatör ve profesyoneller için Belgesel atölyeleri başlıyor Kültür Servisi - Belgesel Sinemacılar Birliği kasım ayından itibaren Istanbul Beşiktaş'taki Belgesel Evi'nde 'Belgesel Atölyeleri'ne başlıyor. Belgesel sinema alanmda çalışmak isteyen amatör ya da profesyonel herkese açık olan atölyelerde. 27 kişilik bir öğretim kadrosu görev alıyor. Kuramsal ve uygulamah çalışmalann destek seminerlerle birlikte yürüyeceği atölyeler, temel ve ileri programlar olmak üzere 10 haftalık dönemlerde iki aşamah gerçekleştirilecek. Atölyelere paralel olarak, 'Yaratma Süreçleri Tarihi', 'Sanat Tarihi ve Belgesel Sinema', 'Anlatım Biçimleri ve Akımlar', 'Şiir, Edebiyat, Resim ve Sinema Üişkisi', 'Sinema'da Varoluşçuluk', 'Küreselleşme ve Belgesel Sinema', 'Sözlü Tarih' gibi konularda seminerler ve toplu konuşmalarla desteklenecek programlann sonunda her katılımcı bir fılm çekmiş olacak. Belgesel Sinemacılar Birliği atölye programlan hem iletişim fakülteleri ve sinema okullarını desteklemeyı, hem de farklı disiplinler ve formasyonlara sahip insanlann hayatlanna belgesel sinemayı katmayı öngörüyor. Hafta içi iki gün 19.00-21.00 ya da pazar günleri 15.00-19.00 saatleri arasında, toplam 40 saat sürecek atölyelere katılma ücreti 450 milyon TL olacak. (0 212 327 41 45-46) tbrahimov 'unfılmlerinde Nâzım Hihnet Büyük ozan bugün Moskova'da düzenlenen bir etkinlikle anılıyor Nâzım Hikmet'in yapıtlarını sinemaya aktaruı Rus yönetmen Ejder îbrahi- mov'om eşi Margarita Maleyeva.. Kültür Ser\isi - 2002'nin son günlerine yaklaşırken Nâzım Hikmefin 100. doğum yılı nedeniyle tüm dünyada 'Nâzım Yüı' et- kinlikleri de sürüyor. Nâzım Hikmefin ya- pıtlarını sinemaya aktaran ilk ve tek Rus yö- netmen Ejder İbrahimov'un filmleri çerçe- vesinde bugün Moskova'da bir etkinlik dü- zenleniyor. Dünya ve Kültür Yaratıcı Merkezi fldnci Başkanı, genel yönetmen ve aynı zamanda 1993'te yitirdiğimız İbrahimov'un eşi olan Margarita Maleyeva geçen günlerde hem etkinliği tanıtmak, hem de Türkıye'den sa- natçılan bu etkinliğe davet ermek ıçın bura- daydı. Ejder îbrahimova'un fıhnleri çerçe- vesinde düzenlenecek olan etkinlik; dans, müzik ve edebiyatı da içeren bir Nâzım ge- cesine dönüşecek. 'Enayi', 'Barış Savaşçı- sı', 'Bir MahaUede İki Delikanlf ve 'Bir Aşk Masalı' adlı fihnleri, Nâzım Hikmet'in oyunlan ve yapıtlarından sinemaya aktaran îbrahımov"un filmlerinde rol alan oyuncu- lann da katılacağı geceye Türkıye'den ise Türkan Şoray, Ataol Bebramoğlu, Kıy- met Coşkun, Atilla Coşkun, Zülfü Liva- neli davet edildi. ibrahimov'un 'Ferhat ile Şirin'den yola çıkarak yönettiğı 'Bir Aşk Masalf fılminde Mehmene Hatun rolünü canlandıran Türkan Şoray'ın etkinliğe da\ et edilmesi ayn bir önem taşıyor. Rus Kültür Bakanlığı'nın da desteklediği 'Ejder İbrahimov'un Filmlerinde Nâzım Hikmet' gecesine, Nâzım Hikmet'in bugü- ne dek Rusya'nın çeşitli kentlerinde sahne- lenmiş oyunlannda rol alan tiyatrocular, Rus yazarlar ve müzisyenler de katılacak. Nâzım Hikmet'in yakın dostu Nâzım Hikmefin 1951 'de Rusya'ya git- tığinde onu karşılayanlar arasında yer alan Sinema Enstirüsü öğrencilerinden biridir Ej- der Ibrahimov. Nâzım Hikmefin yakm dost- lan arasında yer almasının yanı su-a Azer- baycan kökenli olan yönermenin dünya gö- rüşü, geldiği kültür ve yaşam tarzı da yakın- dır Nâzım Hikmef e. İbrahimov. savaş son- rası yıllannda öğrenim görmüş, o günleri yaşamış, kişiliği o koşullarda oluşmuş, Nâ- zım' ın kimliğinde o banş savaşçısı ruhunu görmüş bir dost, eşi Maleyeva "ya göre. Ölü- münden sonra da ona bağlılığını sürdüren tbrahimov, 'Enayi' ve 'Bir Aşk Masalı' filmlerini Nâzım Hikmet öldükten sonra çekmiş. İki sanatçının dostluğu ve yakınlığı, tbra- himo\'un filmlerininyapısmadayansımış. İ>inin kötüye karşı savaşı, Nâzım Hikmet'in toplumcu dili onun filmlerinin de temel iz- leği olmuş. Sanatçı ve politik ldmlikleri bir- birine yakın iki sanatçının yapıtlannın bu- luşturulduğu bu etkinlikle Nâzım Hikmet yine farklı bir yönüyle anılıyor. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Mustafa Kemal Gibi Bir Sevgi Kültürü... Ümit Zileli'nin televizyonda değerli tiyatro sanatçımız Dilek Türker'le yaptığı söyleşiyi iz- liyorum. "Hayır" diyor Dilek Türker, "Atatürk'ün ba- şanlannı açıklamak için yalnızca deha, yeterli değil... Müthiş bir sevgi, bir aşk... Bu toprağın, toprağının insanlarına sonuna kadar duyduğu o müthiş aşk! Her şeyi onlar için yapması..." Sanırım son yıllarda Atatürk hakkında duy- duğum en doğru saptamalardan biri. Mustafa Kemal, dehasının yanı sıra bir sev- gi kültürünün de ta kendisiydi. Bu toprakların bir tutkunu, sapsarı bir zeybek. köylüsüne, kentlisine, topraklarının tüm insanlarına yöne- len her bakışı sevginin mayasıyla yoğrulmuş, devlet adamlığı ile yurdunun vurgunu olmayı aynı potada birleştirmiş biri. Cumhuriyet Dergi'de, Lozan görüşmeleri sı- rasında Anadolu'ya gelen Ingiliz kadın gazete- ci Grace Ellison'la Mustafa Kemal'in yaptığı röportajdan biralıntı: "...fakat Sakarya'yı Aus- teıiitz'e benzetmek büyük bir kompliman de- ğildir. Napolyon ihtirası her şeyden öne koy- du. O kendisı için dövüştü. Gaye için değil. Neticede mukadder olan inhidam geldi..." Kendisi için savaşan, kendi ününün yanında on milyon Fransız'ın yaşamını önemli bulma- yan Napolyon'a karşılık Mustafa Kemal, yurdu bildiği toprakların ve o topraklarda yaşayan in- sanlann bağımsızlığı uğruna savaşır. Ve daha da önemlisi, gayeye erişildiği an o savaşa dur demeyi bilir. Ondan sonrası O'nun için artık yalnızca ülkesini barışın nimetlerine boğmak- tır. Mustafa Kemal, başlı başına bir sevgi kültü- rüdür, çünkü birzamanlartopraklarını istilaet- mek üzere gelip Çanakkale'de şehit düşmüş olanların ana ve babalarına, evlatlarının artık bu ülkenin evlatlarıyla koyun koyuna yatacakları- nı, bu toprakların sıcaklığının yaşarken savaş- mış olanları ölümden sonra kardeş kılacağını müjdeler. Mustafa Kemal, başlı başına bir sevgi kültü- rüdür, çünkü onu tanımanın, görmenin mutlu- luğuna ermiş olanların ona karşı duyguları, an- cak aşk sözcüğüyle dile getirılebilır. 1938 Kasımı'nda, Istanbul ve Ankara'daki cenaze törenlerinin filmlerini iyi ızlemiş olanlar elbette fark etmışlerdir: Bir liderin ardından on- ca gözyaşını döktürmek için hiçbir dıktatörün gücü ya da karizması yetmez. Matemlerin en koyusuna dönüşüveren öyle bir acı, ancak ma- nevi bir yetim kalmışlık duygusundan. bir sev- gi kültürünü yitirmekten kaynaklanabilir. Bence bundan böyle, Mustafa Kemal'in özellikle halkının arasında çekilmiş resimlerine bakılırken, gözlerine çok dikkat edilmeli. O gözlerden insanlarına yönelen bakışlarında di- le gelen uçsuz bucaksız sevgi üzerinde çok dikkatle durulmalı. Çünkü temsilcisi olduğu sevgi kültürü anlaşılmadan O'nun yeterince anlaşılabileceğine asla inanmıyorum. Mustafa Kemal'in geleneksel resimleri, ba- na hiçbir zaman inandırıcı gelmemiştir. Ben, kendi Mustafa Kemal'imı hep O'nun sıradışı ya da resmiyetten uzak resimlerindeki gözlerinde buldum. O'nu hep heykellerinin taştan atmos- ferinde değil, fakat bir tarlada esen rüzgârda hafiften dağılmış, sapsarı saçlarının sıcaklığın- da sevdim. Seçtiğim resimlerine her bakışım- da, bir zamanlar O'nun da tıpkı bızler gibi, tıp- kı toprağının öteki bütün insanları gibi sevmiş, kederlenmiş. neşelenmiş nice acıların ve nice kıvançların taşıyıcılığını yapmış, kendini özlem- lerin rüzgârlarına bırakmış bir insan olduğunu düşünmek, dehasını çok daha iyi bir biçimde yerli yerine oturtmamı sağladı. Sevgiye giderek yabancılaşan bir dünyaya, toprağının tüm insanlannı sevmeyi bir yaşama biçimine dönüştürmüş olan Mustafa Kemal'in sevgi kültürü mirasının daha verebileceği çok şey var! e-posta:ahmetcemal «superonline.com acem20fa hotmail.com Behzat Ay Yazın Ödülii • Kültür Servisi - Her yıl değişik bir yazın türüne aynlan Behzat Ay Yazın Ödülü' bu yıl 'günlük' türüne verilecek. Başvurulann 31 Ocak 2003'te sona ereceği yanşmaya katılacak adaylann daha önce yayımlanmamış ve ödül almamış 3 adet günlükle (6'şar örnek, başvuru dilekçesı ve özgeçmişle) yanşmaya katıhnalan gerekiyor. Seçici kurulun Talip Apaydın. Emin Özdemir, Burhan Günel, Öner Yağcı ve Elgiz Pamir'den oluştuğu ödülün sonuçlan 15 Nisan'da açıklanacak. Ödül, yazann doğum yeri olan Mersin'de, doğum günü olan 2 Mayıs'ta tçel Sanat Kulübü'nde düzenlenecek bir törenle verilecek. (Başvuru adresi: Içel Sanat Kulübü, îstiklal Cad. Sanat Sok. 25/A Mersin - Tel: 0 324 238 10 88) BUGÜN • ATATÜRK KİTAPLIĞI nda 19 OO'da Sercan Gürler ve Cahit Erdoğan'dan 33 Devir Dinleti: Jimi Hendrix Efsanesi. (0 212 249 09 45) M CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da 'Eoüna 'Quartet' konsen. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 22.30'da 'Ayhan Sicimoğlu & Las EstreUas' konseri. (0 212 292 73 68) M TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 14.00, 16.30 ve 19.30'da 'Işaretler ve Mucizeler' adlı filmin gösterimi. (0 212 317 77 00) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde saat 20.00'de 'Yansımalar' adlı konser. Ney: A. Şenol Filiz. Gitar & Tanbur: Birol Yayla. (0 212 252 35 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear