Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 KASIM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
JV U L J X LJ M\ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
İIİJ UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
Tüm kent merkezi, 200'ü aşkın tarihi binasıyla 'SİT' ilan edilerek korumaya almdı
Kars'ta 'kimlik' devrimi...•Belediye ve ÇEKÜL
işbirliğiyle
gerçekleştirilen "koruma
amaçlı mimari doku
saptamasr çalışmalannı
Kars'ta toplanarak
nceleyen Erzurum
<oruma Kurulu, sayılan
L 00 olan tescilli yapılan
>00'e çıkaran ve tüm
arihsel merkezi "kentsel
>ÎT alanı" yapan
taranyla "kimlikli
jelişme" dönemini
başlattı...
"foklaşık 2 yıldır sürdürülen
"Kars'ın tarihsel dokusunu ko-
rınarak kentleşmesi" çalışmala-
nnca, belgeleme aşaması tamamla-
narık "uygulamaya geçiş" döne-
mi îaşlatıldı...
Erzurum Koruma Kurulu nun
8-9Kasım 2002 günlerinde Kars'ta
topianarak aldığı "Kentsel StT"
karcnyla. tarihi dokunun çok katlı
uygunsuz apartmanlarla parçalan-
masına dayanak tutulan 1988 tarih-
li irnar planı geçersiz kılındı...
14 yıldır kentin geçmişini "im-
ha" eden bu planın yerini alacak
"Koruma amaçlı imar düzeni"
için de temel kurallar belirlenirken
daha önce sayılan 100 kadar olan
tarihi ev saptaması ise "200'e" çı-
kanlarak tümü tescil edildi...
Ilk adım. 1999 panell...
Bu sürecin ılk adımlan I999'da
atılmıştı... O yıl, Kars'ın "kurtuluş
bayramı" oîan 29-30 Ekim günle-
rinde, Kafkas Cniversitesi (KÜ)
oditoryumunda Belediye'nin evsa-
hipliğiyle Mimarlar Odası'nca ve
ÇEKÜL'ün de katılımıyla düzen-
lenen panelin teması, "Kimlikli
gelişen bir Kars için"di...
Panel konuşmalannın da derlen-
diği "2000'lerde Kars" kitabının
sunuş yazısı ise "Daha Geç Ka-
bnmadan" başlığını taşıyordu.
Bunun sadece mimarlık ve şehir-
cilik açısından değil, "Karslıla-
rın" kültürel birikımlerine yakışır
bir kentte yaşama "hakJan" açı-
sından da önem kazandığını yansı-
tan ve yine bu panel için Mimarlar
Odası"nca hazırlanmış; "Do-
ğu'nun Uygar Kenti Kars" fıl-
minde de usta yönetmen Hasan
Özgen'in gözler önüne serdiği
"kaygı" şöyleydi: "Tarihsel mi-
marisini daha fazla yitirirse,
Kars'ı aydınlanmanın kalesi ya-
pan kentsel bellek de yok ola-
cak..."
2000'deki tarihi kurultay
Bu etkinliklerin ardından, 28-30
Haziran 2000"de dönemin Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel, îçişle-
ri Bakanı Sadettin Tantan ve Dev-
let Bakanı Rüştü Kâzım Yüce-
BALTIK MtMARİSİNtN KENT MÜZESİ - Kars'taki Fethiye
Camisi'nin (köçük resim) henüz "kilise" olduğu 1930'lu yıllar-
dan bir Cumhuriyet Bayramı fotoğrafı... ÇEKÜL göniillü-
lerinden Şaban Maraşlı'nın gözü gibi sakladığı resimde görünen
"soğan başı" kubbeler, 1950'lerdeki minare ilavesinde
yıkılmışlardı... (Prof. Dr. Cantürk Gümüş arşivinden)
lenin de katılımıyla. yine Beledı-
ye ve KÜ'nün Mimarlar Odası ve
ÇEKÜL desteğinde dûzenledikleri
"Kars Kent Kurultayı"nın tema-
sı ise "Kafkas İstiknır Paktı'na
DoğnT'ydu...
Bu hedefe yönelik ilın edilen Ku-
rultay Bildirgesi'nde de Kars'ın
"Anadolu'daki Kafkasya" kımlı-
ğini yaşarmanın önemi ele alınıyor.
aynı kimliğin kentsel değerlerini
oluşturan "Baltık, Avnıpa mima-
risi" örneklerinin korunması da yi-
ne öne çıkanlıyordu...
Işte bu beklentileri bir an önce
yaşama geçirmek üzere harekete
geçen Belediye Başkanı Naif Ali-
beyoğlu, bir yandan aynı yıl kuru-
lan Tarihi Kentler Birliği'nin ku-
rucu üyeleri arasında yer alırken
öbür yandan da ÇEKÜL'le birlikte;
"Kars'ın tarihsel dokusunu ve
kültürel mirasını belgeleme çalış-
malannı" başlattı...
Sezer'in tavsiyeleri...
Bu çalışmalar da 21 Eylül 2001 'de
yapılan ve bu kez Cumhurbaşkanı-
mız Ahmet Necdet Sezer'in katıl-
dığı Tarihi Kentler Birliği Kars
Buluşması'nda sergileniyor, kent-
tekı imar düzeninın aynı mirası gö-
zetmeyen niteliğine de artık bir son
vermenüı gereği Sezer'in konuşma-
sında özetle şöyle vurgulanıyordu:
"Kültürel çevresi bozulmamış
kentlerde yurttaşuk bilinci ve de-
mokrarik gelenekler de sarsılmaz
bir toplumsal bilince dönüşür...
Bu nedenle Kars'taki şehirciliğin
de temeli. geçmişi koruyan bir ge-
lişme anlayışına oturmabdır..."
Işte, Cumhurbaşkanımızın da bu
tavsiyeleriyle hızlandınlan "kent-
sel koruma planlaması verileri"
çalışmalannı ÇEKÜL adına yürü-
ten Anadolu Üniversitesi'nden Prof.
Dr. Erkan Uçkan ve yardımcısı Rı-
za Yılmaz ile diğerproje çalışanla-
rınm, yaklaşık 2 yıl süren özverili
çabalanna ait yüzlerce mimari bel-
ge ve paftalar dolusu çizimler, 8-9
Kasım 2002 günlerinde Erzurum
Koruma Kurulu'nca da Kars'ta in-
celenıp görüşülerek "yasal koru-
ma kararlanna" bağlandı...
Kentin merkez semtlerini içeren
tarihi "Tahtdüzü" bölgesıni, ku-
zeydeki Kars Kalesi'nden güney-
deki demiryoluna ve batıdaki Kars
ÇayTndan doğudaki eski "Gölye-
ri"ne kadar tümüyle "kentsel StT"
ilan eden Koruma Kurulu, tescilli
yapı sayısının da 100'den 200'e çı-
kanlması önerimizi kabul ederek,
1988 onaylı imar planını iptal edip,
imha sürecinı de durduran "imar
uygarlığı" dönemini başlatmış ol-
dû...
6
KentKonseyi'ndeki södeşme"Yerel Gündem 21. Kars Kent Kon-
seyi"nin Koruma Kurulu toplantısıyla
"eşgüdüm" içinde. düzenlediği "Kül-
türel Mirasın Yaşatümasında Katı-
lım" temah panelckyiz.
Konseyin genel s^kreterliğini yürüten
Sezai Yazıcı, etkinıhğın kültürel içeriği-
ni zenginleştiren ariamlı hazırlıklaryap-
mış... Belediye Kütair ve Sanat Merke-
zi müzik grubununözgün "Azeri" par-
çalan da içeren diıietileriyle başlayan
toplantıda, ilk sözü alan Başkan Naif
Alibeyoğlu diyor b: "Kentin kimlik
değerlerini yitirmeden imar edilmesi
için tarihi kararlsr alıyoruz..."
Kentsel koruma kararlanyla nelerin
kazanılacağına ise ECafkas Universitesi
Rektörü Prof. Dr. Nrcati Kaya şu katkı-
yı yapıyor: "Kars'ııı Kafkasya'da bir
kültür ve turizm merkezi olabilmesinin ön-
koşulu. Kafkas kimliğinin özgün mimarisi-
ni yaşatmaktır..."
Vali Nevzat Turımn da şunlann altını çizi-
yor: "Şimdi artık sıra uygulamada. Herkes
el ele vermeli ve ksatimizin tarihi peyzajını
yaratan binalar bir an önce kurtarünudı..."
BELEDİYEDEN StVİL TOPLUMA ARMAĞAN -
Tarihi Gümrük Binası, belediye tarafından restore
edilerek "Kent Konseyi"ne armağan edildi...
Panelde ise Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu dün-
yadakı "hükümetler dışı demokratik olu-
şumların" yeni kazanımlannı anlattı... Kars'ın
kent plancısı Bilge Hakan Açıl da "koruma-
yı içermeyen bir büyümenin gelişme olma-
dığını" vurguladı.
Tarihi KentlerBirliğı Danışmanı Fikret Tok-
söz ile Yerel Gündem 21 adına konuşan
Sadun Emrealp'ın üzerinde durduklan
da tarihi kimliğin "ortak Avrnpa mira-
sı" olarak AB üyelığindeki etkin rolünün
de dikkate alınmasının önemiydi... Erzu-
rum Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Cevat Başaran da "Binlerce yıllık ta-
rih kısa vadeli çıkarlarla yok edile-
mez" derken. kentsel StT'in en önemli
gerekçesini de özetlemiş oluyordu...
Kent Konseyi'ndeki tüm bu sözler, ko-
ruma çalışmalarına başından beri destek
ve cesaret veren Prof. Dr. Merin Sö-
zen'in şu cümlesiyle de yeni bir "Kars
Sözleşmesine" dönüşmüş oldu: "Kars-
Iılar tarihte hiç geri adım atmadılar...
Şimdiki koruma kararlarının en bü-
yük güvencesi de işte bu yurtseverlik
ve uygarlık bilincidir..."
Ertesi gün ÇEKÜL'ün yerel neferlerinden
Cengiz Şıklı'nın arabasıyla havaalanma gi-
derken, ilk gün altından geçtiğimiz afişe dö-
nüp bir kez daha baktım: "Doğu'nun uygar
kentine hoş geldiniz" sözü, Anadolu'nun bu
"en Batılı" kentinde işte bir kez daha doğru-
lanıyordu...
Amatör ve profesyoneller için
Belgesel
atölyeleri başlıyor
Kültür Servisi - Belgesel Sinemacılar Birliği
kasım ayından itibaren Istanbul Beşiktaş'taki
Belgesel Evi'nde 'Belgesel Atölyeleri'ne
başlıyor. Belgesel sinema alanmda çalışmak
isteyen amatör ya da profesyonel herkese açık
olan atölyelerde. 27 kişilik bir öğretim kadrosu
görev alıyor. Kuramsal ve uygulamah
çalışmalann destek seminerlerle birlikte
yürüyeceği atölyeler, temel ve ileri programlar
olmak üzere 10 haftalık dönemlerde iki
aşamah gerçekleştirilecek. Atölyelere paralel
olarak, 'Yaratma Süreçleri Tarihi', 'Sanat
Tarihi ve Belgesel Sinema', 'Anlatım
Biçimleri ve Akımlar', 'Şiir, Edebiyat,
Resim ve Sinema Üişkisi', 'Sinema'da
Varoluşçuluk', 'Küreselleşme ve Belgesel
Sinema', 'Sözlü Tarih' gibi konularda
seminerler ve toplu konuşmalarla
desteklenecek programlann sonunda her
katılımcı bir fılm çekmiş olacak. Belgesel
Sinemacılar Birliği atölye programlan hem
iletişim fakülteleri ve sinema okullarını
desteklemeyı, hem de farklı disiplinler ve
formasyonlara sahip insanlann hayatlanna
belgesel sinemayı katmayı öngörüyor. Hafta içi
iki gün 19.00-21.00 ya da pazar günleri
15.00-19.00 saatleri arasında, toplam 40 saat
sürecek atölyelere katılma ücreti 450 milyon
TL olacak. (0 212 327 41 45-46)
tbrahimov 'unfılmlerinde Nâzım Hihnet
Büyük ozan bugün Moskova'da düzenlenen bir etkinlikle anılıyor
Nâzım Hikmet'in yapıtlarını sinemaya
aktaruı Rus yönetmen Ejder îbrahi-
mov'om eşi Margarita Maleyeva..
Kültür Ser\isi - 2002'nin son günlerine
yaklaşırken Nâzım Hikmefin 100. doğum
yılı nedeniyle tüm dünyada 'Nâzım Yüı' et-
kinlikleri de sürüyor. Nâzım Hikmefin ya-
pıtlarını sinemaya aktaran ilk ve tek Rus yö-
netmen Ejder İbrahimov'un filmleri çerçe-
vesinde bugün Moskova'da bir etkinlik dü-
zenleniyor.
Dünya ve Kültür Yaratıcı Merkezi fldnci
Başkanı, genel yönetmen ve aynı zamanda
1993'te yitirdiğimız İbrahimov'un eşi olan
Margarita Maleyeva geçen günlerde hem
etkinliği tanıtmak, hem de Türkıye'den sa-
natçılan bu etkinliğe davet ermek ıçın bura-
daydı. Ejder îbrahimova'un fıhnleri çerçe-
vesinde düzenlenecek olan etkinlik; dans,
müzik ve edebiyatı da içeren bir Nâzım ge-
cesine dönüşecek. 'Enayi', 'Barış Savaşçı-
sı', 'Bir MahaUede İki Delikanlf ve 'Bir
Aşk Masalı' adlı fihnleri, Nâzım Hikmet'in
oyunlan ve yapıtlarından sinemaya aktaran
îbrahımov"un filmlerinde rol alan oyuncu-
lann da katılacağı geceye Türkıye'den ise
Türkan Şoray, Ataol Bebramoğlu, Kıy-
met Coşkun, Atilla Coşkun, Zülfü Liva-
neli davet edildi. ibrahimov'un 'Ferhat ile
Şirin'den yola çıkarak yönettiğı 'Bir Aşk
Masalf fılminde Mehmene Hatun rolünü
canlandıran Türkan Şoray'ın etkinliğe da\ et
edilmesi ayn bir önem taşıyor.
Rus Kültür Bakanlığı'nın da desteklediği
'Ejder İbrahimov'un Filmlerinde Nâzım
Hikmet' gecesine, Nâzım Hikmet'in bugü-
ne dek Rusya'nın çeşitli kentlerinde sahne-
lenmiş oyunlannda rol alan tiyatrocular, Rus
yazarlar ve müzisyenler de katılacak.
Nâzım Hikmet'in yakın dostu
Nâzım Hikmefin 1951 'de Rusya'ya git-
tığinde onu karşılayanlar arasında yer alan
Sinema Enstirüsü öğrencilerinden biridir Ej-
der Ibrahimov. Nâzım Hikmefin yakm dost-
lan arasında yer almasının yanı su-a Azer-
baycan kökenli olan yönermenin dünya gö-
rüşü, geldiği kültür ve yaşam tarzı da yakın-
dır Nâzım Hikmef e. İbrahimov. savaş son-
rası yıllannda öğrenim görmüş, o günleri
yaşamış, kişiliği o koşullarda oluşmuş, Nâ-
zım' ın kimliğinde o banş savaşçısı ruhunu
görmüş bir dost, eşi Maleyeva "ya göre. Ölü-
münden sonra da ona bağlılığını sürdüren
tbrahimov, 'Enayi' ve 'Bir Aşk Masalı'
filmlerini Nâzım Hikmet öldükten sonra
çekmiş.
İki sanatçının dostluğu ve yakınlığı, tbra-
himo\'un filmlerininyapısmadayansımış.
İ>inin kötüye karşı savaşı, Nâzım Hikmet'in
toplumcu dili onun filmlerinin de temel iz-
leği olmuş. Sanatçı ve politik ldmlikleri bir-
birine yakın iki sanatçının yapıtlannın bu-
luşturulduğu bu etkinlikle Nâzım Hikmet
yine farklı bir yönüyle anılıyor.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Mustafa Kemal Gibi
Bir Sevgi Kültürü...
Ümit Zileli'nin televizyonda değerli tiyatro
sanatçımız Dilek Türker'le yaptığı söyleşiyi iz-
liyorum.
"Hayır" diyor Dilek Türker, "Atatürk'ün ba-
şanlannı açıklamak için yalnızca deha, yeterli
değil... Müthiş bir sevgi, bir aşk... Bu toprağın,
toprağının insanlarına sonuna kadar duyduğu
o müthiş aşk! Her şeyi onlar için yapması..."
Sanırım son yıllarda Atatürk hakkında duy-
duğum en doğru saptamalardan biri.
Mustafa Kemal, dehasının yanı sıra bir sev-
gi kültürünün de ta kendisiydi. Bu toprakların
bir tutkunu, sapsarı bir zeybek. köylüsüne,
kentlisine, topraklarının tüm insanlarına yöne-
len her bakışı sevginin mayasıyla yoğrulmuş,
devlet adamlığı ile yurdunun vurgunu olmayı
aynı potada birleştirmiş biri.
Cumhuriyet Dergi'de, Lozan görüşmeleri sı-
rasında Anadolu'ya gelen Ingiliz kadın gazete-
ci Grace Ellison'la Mustafa Kemal'in yaptığı
röportajdan biralıntı: "...fakat Sakarya'yı Aus-
teıiitz'e benzetmek büyük bir kompliman de-
ğildir. Napolyon ihtirası her şeyden öne koy-
du. O kendisı için dövüştü. Gaye için değil.
Neticede mukadder olan inhidam geldi..."
Kendisi için savaşan, kendi ününün yanında
on milyon Fransız'ın yaşamını önemli bulma-
yan Napolyon'a karşılık Mustafa Kemal, yurdu
bildiği toprakların ve o topraklarda yaşayan in-
sanlann bağımsızlığı uğruna savaşır. Ve daha
da önemlisi, gayeye erişildiği an o savaşa dur
demeyi bilir. Ondan sonrası O'nun için artık
yalnızca ülkesini barışın nimetlerine boğmak-
tır.
Mustafa Kemal, başlı başına bir sevgi kültü-
rüdür, çünkü birzamanlartopraklarını istilaet-
mek üzere gelip Çanakkale'de şehit düşmüş
olanların ana ve babalarına, evlatlarının artık bu
ülkenin evlatlarıyla koyun koyuna yatacakları-
nı, bu toprakların sıcaklığının yaşarken savaş-
mış olanları ölümden sonra kardeş kılacağını
müjdeler.
Mustafa Kemal, başlı başına bir sevgi kültü-
rüdür, çünkü onu tanımanın, görmenin mutlu-
luğuna ermiş olanların ona karşı duyguları, an-
cak aşk sözcüğüyle dile getirılebilır.
1938 Kasımı'nda, Istanbul ve Ankara'daki
cenaze törenlerinin filmlerini iyi ızlemiş olanlar
elbette fark etmışlerdir: Bir liderin ardından on-
ca gözyaşını döktürmek için hiçbir dıktatörün
gücü ya da karizması yetmez. Matemlerin en
koyusuna dönüşüveren öyle bir acı, ancak ma-
nevi bir yetim kalmışlık duygusundan. bir sev-
gi kültürünü yitirmekten kaynaklanabilir.
Bence bundan böyle, Mustafa Kemal'in
özellikle halkının arasında çekilmiş resimlerine
bakılırken, gözlerine çok dikkat edilmeli. O
gözlerden insanlarına yönelen bakışlarında di-
le gelen uçsuz bucaksız sevgi üzerinde çok
dikkatle durulmalı. Çünkü temsilcisi olduğu
sevgi kültürü anlaşılmadan O'nun yeterince
anlaşılabileceğine asla inanmıyorum.
Mustafa Kemal'in geleneksel resimleri, ba-
na hiçbir zaman inandırıcı gelmemiştir. Ben,
kendi Mustafa Kemal'imı hep O'nun sıradışı ya
da resmiyetten uzak resimlerindeki gözlerinde
buldum. O'nu hep heykellerinin taştan atmos-
ferinde değil, fakat bir tarlada esen rüzgârda
hafiften dağılmış, sapsarı saçlarının sıcaklığın-
da sevdim. Seçtiğim resimlerine her bakışım-
da, bir zamanlar O'nun da tıpkı bızler gibi, tıp-
kı toprağının öteki bütün insanları gibi sevmiş,
kederlenmiş. neşelenmiş nice acıların ve nice
kıvançların taşıyıcılığını yapmış, kendini özlem-
lerin rüzgârlarına bırakmış bir insan olduğunu
düşünmek, dehasını çok daha iyi bir biçimde
yerli yerine oturtmamı sağladı.
Sevgiye giderek yabancılaşan bir dünyaya,
toprağının tüm insanlannı sevmeyi bir yaşama
biçimine dönüştürmüş olan Mustafa Kemal'in
sevgi kültürü mirasının daha verebileceği çok
şey var!
e-posta:ahmetcemal «superonline.com
acem20fa hotmail.com
Behzat Ay Yazın Ödülii
• Kültür Servisi - Her yıl değişik bir yazın
türüne aynlan Behzat Ay Yazın Ödülü' bu yıl
'günlük' türüne verilecek. Başvurulann
31 Ocak 2003'te sona ereceği yanşmaya
katılacak adaylann daha önce yayımlanmamış
ve ödül almamış 3 adet günlükle (6'şar örnek,
başvuru dilekçesı ve özgeçmişle) yanşmaya
katıhnalan gerekiyor. Seçici kurulun
Talip Apaydın. Emin Özdemir, Burhan Günel,
Öner Yağcı ve Elgiz Pamir'den oluştuğu
ödülün sonuçlan 15 Nisan'da açıklanacak.
Ödül, yazann doğum yeri olan Mersin'de,
doğum günü olan 2 Mayıs'ta tçel Sanat
Kulübü'nde düzenlenecek bir törenle
verilecek. (Başvuru adresi: Içel Sanat
Kulübü, îstiklal Cad. Sanat Sok. 25/A
Mersin - Tel: 0 324 238 10 88)
BUGÜN
• ATATÜRK KİTAPLIĞI nda 19 OO'da
Sercan Gürler ve Cahit Erdoğan'dan
33 Devir Dinleti: Jimi Hendrix Efsanesi.
(0 212 249 09 45)
M CEMAL REŞİT REY KONSER
SALONU'nda 19.30'da 'Eoüna 'Quartet'
konsen. (0 212 232 98 30)
• BABYLON'da 22.30'da 'Ayhan Sicimoğlu
& Las EstreUas' konseri. (0 212 292 73 68)
M TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR
MERKEZİ'nde 14.00, 16.30 ve 19.30'da
'Işaretler ve Mucizeler' adlı filmin gösterimi.
(0 212 317 77 00)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde saat 20.00'de 'Yansımalar'
adlı konser. Ney: A. Şenol Filiz. Gitar &
Tanbur: Birol Yayla. (0 212 252 35 00)