25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 9 EKİM2002CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Aydoğdu'nun kuşları Derırde, bir boyut geride kuşlar... örtük, gizli. Kuş imgesi. özgürtüğü tanımlardı, değil mi? "Kimbilir, işlevi ve anlam yükü değişmiştir" diyen, ressam Habip Aydoğdu: "Benim resmimdeki kuşlar, doğada yaşayan ya da yaşamayan her şey olabiliyor. Bir binaya çarpan uçak da, gözyüzüne savnılan füze de, insanlığın üstüne atılan bomba da..." Aydoğdu'nun resimlerindeki kuş da, bomba da, füze de; kimi kez siyahın, kimi kez de grinin ardına saklanmış. Gözleriniz resimden resrne geçiyor. Ansızın, dunjp dururken, pat diye bir sarı delip geçiyor sizi, irkiliyorsunuz. Ama ısrar kırmızıda. "Benim rengim kırmızı" diyor Habip Aydoğdu, "Çok fazla çağnşımı var kırmızının: fsyan, acı, şiddet, hatta kucaklaşma da olabilir." Ya sarı? Sarı, ışığı simgeliyormuş. Bir fırça vuruşu beyaza ne demelı peki? Ona da adını koymuş: "Kenarda, köşede kalmış umut..." Kırmızı, siyah, san, az beyaz ve içkin kuşlar... Habip Aydoğdu'nun resim sergisi 9 Kasım'a değin Armoni Sanat Galerisi'nde açık. Gidip görün, 11 Eylül'ü, kaosu, kanıksanmış terörü, çığlığı, bunaiımı, savaşın şimdilik duyulmayan cayırtısını ve kuşkusuz sarı ile beyaza gömülmüş umudu. kulisi ISIK KANSU Bellek Yenileyici MitingTMMOB'nin eylül ayındatoplanan Da- nışma Kurulu'nda yapılan saptama çok yerindeydi: "Herseçim döneminde ol- duğu gibi bu dönemde de medya ve sermayenin gücü kullanılarak toplumsal bellek silinmeye, yaşananlar unutturul- mayaçalışılıyor. TMMOB'nin kendialan- lanna giren konularda toplumun hafıza- sınınyenilenmesi, meslekalanlanna iliş- kin varolan ve yapılan talanı, sömürüyü halka birkez daha anlatmak birgörev ve sorumluluktur." TMMOB, bu bellek ye- nileme, unutulanlan bilinçaltından çıkar- mak üzere yann Ankara Abdi Ipekçi Par- kı'nda bir miting düzenleyecek. Mühen- dis ve mimarlann da dışında tüm halka açık mitingde TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, yakın geçmişte neler olduğu- nu, aslında neler olması gerektiğine vur- gu yaparak anımsatacak: - Ulusal bilim veteknoloji politikalan te- melinde insan ve doğal kaynaktanmızı üretime yönlendirecek, bir ulusal kalkın- ma stratejisi benimsenmelidir. Rant eko- nomisinin yerine, ptanlı, üretim ve istih- dama, dengeli kalkınmaya dayalı bireko- nomik anlayış benimsenmelidir. özelleş- tirmelerdurdurulmalı, kamusal alantitiz- likle korunmalıdır. - Bütün sektörierde ulusal politikalarve stratejik ptanlar belirtenmelidir. - Tanmda destekleme kurumlan ko- runmalı, kırsal alanın vetanmın kalkınma- sı için en önemli çözüm yolunun üretici- nin örgütlenmesinden geçtiği gözardı edilmemeli, tanmda da araştırma ve ge- liştirmeye kaynak ayrılmalıdır. - Doğal kaynaklann tasarruf hakkı ka- muda olmalıdır. - Enerji sektöründeki tüm imtiyazlar iptal edilmelidir. - Kamu arazileri bütçe açıklannı ka- patmak için kaynak paketi attında satıl- mamalı, yurttaşlanmızın eşit yarariandı- nlacağı düzenlemeler için kamu elinde tu- tulmalıdır. - Eğitim, yaşamın her alanında bir bü- tün olarak ete alınıp halkımızn çıkarian doğ- rultusundayeniden düzenlenmelidir. Eği- tim her kademede eşitlikçi ve parasız ol- malıdır. TMMOB, seçim öncesi benzer prog- ramlarla iktidara aday olan partilere son uyansını yann yapacak: "Başka bir Tür- kiye mümkündür. Bağımsız, demokratik, banş içinde, üreten, sanayileşen ve hak- ça paylaşan bir Tün\iyeyaratabiliriz. Çö- züm IMF programlannda değil, Emek Platfonnu programındadır." Ve en önemlisi: "Savaşa hayır!" ODTÜ Sosyal Bilimler Enstrtüsü, önemli bir boş- luğu dolduracak tasarımı yaşama geçiriyor Medya ve kültürel çalışmalar yük- sek lisans programı. ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Raşrt Kaya, programın açılmasının gerekçesini kö- şemize şöyle özetledi: "Sosyal teoride günü- mûz medyasını merkezibir ekseneyerteştirmeden mo- dern toplumlan kavramak olası değil. ODTÜ'den medya programı Dolayısıyla medya tara- fından vepopülerkültür gi- bi medya aracılığıyla üreti- len ve dağıtılan küttürün in- ceienmesiözelönem kaza- nıyor. Bu önemli konunun, si- yaset bilimi ve kamu yöne- timi, sosyoloji, tarih, ekono- mi ve psikoloji gibi disiplin- ler arası bir yaklaşımla e/e alınması gerekiyor. Oysa Türkiye'de sayısı 22'yi bulan iletişim fakülte- lerinde kurumsalyapılanma gereği bu disiplinler arası yaklaşım herzaman müm- kün olamıyor. Bu programla daha do- nanımlı öğretim üyeleriye- tiştirilmesine katkıda bulu- nacağımıza inanıyoruz." Program, hem medya so- runlannı araştırmak isteyen sosyal bilimteryanında, fen bilimteri ve mühendislik fa- kütteleri mezunlanna, hem de mesleğin profesyonette- rine açık olacak. Yüksek lisans derslerini brtirdikten sonra bir konu- da araştırma gerçekleşti- rerek ya da bir medya ürü- nü hazırlayarak, örneğin bir belgesel film çekerek prog- ramı tamamlamak olası. llgilenenler için not: Prog- rama en son başvuru tari- hi 31 Ekim... • •• Istanbul Universitesi: Cunüıuriyet'in KalesiCÜNEYTAKALIN Üniversite bir toplumun ge- leceğidir. Hertoplumüniversi- tesine özenir, ona değer verir, onu sahiplenir. O toplumun ya- şadığı ülkede en güzel mekân- lar üniversiteye ayrılır. Tıpkı Cumhurbaşkanı Köşkü (geç- mişte Padişah Sarayı) Köşkü, Adliye Sarayı vb. gibi. Üstelik bu kuruma kentin merkezinde yer aynlır. Temsili, anlamlı bir bi- nadır üniversitenin binası. Üni- versite kamu alanının en seç- kin, yüzü geleceğe en dönük kurumudur. Şorbonne Paris'in, New York Universitesi Man- hattan'ın, Goethe Universitesi Frankfurt'un göbeğindedir. Bunlar benim bildiklerim... Bizde de geçmişte (yirmi yıl öncesine kadar) öyleydi, de- mek daha doğru olur. Şimdiler- de girişimciler boş bulduklan ar- salara üniversiteleri konduru- yorlar. Sağda solda fabrika, da- ha doğrusu antrepo yapar gi- bi... Istanbul'da orada burada gezinen biryurttaş, söyledikle- rimin kanıtlarını orada burada görebilir. Son yıllarda mantar gibi bi- ten özel üniversitelerin bir özel- liği de üniversiteden başka her şeye benziyor olmalan... Bu, tican bir zorunluluk mu, bir rek- lamcı buluşu mu, yoksa yeni bir "konsepf'm ürünü mü, belli değil. öyle yapılar işte... Istanbul Üniversrtesi'nin ağırfaaşlı güzelliği Beyazıt'taki Istanbul Univer- sitesi ise "tüketim toplumu"nun bu sarsaklığına direnen bir anıt sankı... Koca üniversite tarih- sel meydanın gerisinde tüm görkemi ile dimdik duruyor; hem geçmişi hem de günümü- zü temsil ediyor. Istanbul'un ender rastlanan bir parçası ola- rak kente güzellik ve estetik katıyor. Bu noktada yöneticilerinin de hakkını teslim etmeliyiz. Son yıllardakı modaya ayak uydur- maya çalışan pek çok yöneti- ci, ümversitelerinin tarihsel me- kânlannı "alışveriş merkezle- ri'ilebankamatiklerle, "fastfo- od" garabetinin salaş yapıla- rıyla doldurdu. Istanbul Üniversrtesi'nin de- ğerli yöneticileri ise bu saçma- lıklara hiç heves etmediler, bu tür girişimlere yüz vermediler. Istanbul Universitesi "Big Mac" kokmuyor, tarihsel bina- sıyla, önündeki güzelim genç- lik anrbyla, çam ağaçlanyla kap- lı bahçesiyle buram buram "eği- tim" kokuyor. Kamusal alan özelliğini koruyor. Salt bu bile, 9O'lı yıllarda ül- kenin üzerine bir karabulırt gi- bi çöken ve ne yazık ki üniver- siteleri de etkileyen "tüketim toplumu" çılgınlığından Istan- bul Üniversitesi'ni uzakta tu- tan bu anlayış bile, Istanbul Üniversitesi'ne gözümüz gibi bakmayı gerektiriyor. • • • Not: Bu yazı kaleme alındığı sırada, öteki üniversitelerden sonra Istanbul Universitesi de törenle açıldı. Gençler rektörü protesto etti. Bu medyaya "olaylı açılış" diyeyansıdı. Şu sorulara biriik- te yanıt arayalım: 1) öteki üniversitelerin açılı- şında tek bir olay çıkmazken, vakıf üniversiteleri alâyla vâ- lâyla açılırken, en köklü, en kim- likli üniversitemiz neden güzel güzel açılmanın keyfini çıkara- maz? 2) ögrenciler kuşkusuz hak- lannı aramalıdıriar. Ancak üni- versitenin açılışında, rektörün açılış konuşmasını yaptığı sıra- da, rektörü protesto etmek, en- gellemek, hangi akla hizmet etmektir? Böyle bireylem "de- mokratik" kabul edilebilir mi? 3) Kadir Has Üniversitesi'nin aynı gün yapılan açılışını eski Cumhurbaşkanı Demirel, Mil- li Eğitim Bakanı, Devlet Baka- nı Türker ve YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz onurlandırırken, Istanbul Üniversitesi'ne sıra- dan bir açılış layık görüldü. Bu- nun anlamı "özel üniversitele- ri" açıkça özendirmek, destek- lemek değil midir? Kendisine "solcu" diyen gençler bunlan nasıl değerlendiremez? Istanbul Üniversrtesi Cum- huriyet'in temel kurumlanndan- dır. Ona sahip çıkmak, aydın so- rumluluğunun ötesinde, biryurt- taşlık görevidir. Çıtası yüksek baro Yaklaşık 500 avukatın katılımının sağlandığı, kadın hukukundan kültür ve sanata değin uzanan 20'ye yakın komisyon kurdular. CMUK Merkezi ve Çocuk Haklan Merkezi'ni açtılar. Sıhhiye'deki "Barohan"\ onardılar, 800 avukatın eğitim görebileceği derslik, bilgisayar eğitim salonu, komisyon ve alt kurul toplantı salonlan, kütüphane ve kafeteryası bulunan Staj Eğitim Merkezi'ni oluşturdular. Kültür Bakanlığı ile ortaklaşa bir Ankara Barosu Kültür ve Sanat Merkezi'nin hizmete açılması için girişimde bulundular. Savunman edinemeyen yurttaşlar için Adli Yardım Bürosu'nu kurdular. Kurultaylar düzenlediler, açık oturumlarda yargının ve ülkenin sorunlannı tartıştılar. Sıvas katliamını, yaşama hakkı ve ölüm cezasını, Kıbrıs ve Ermeni sorunlannı irdeleyen kıtaplar yayımladılar. "Çıtası yüksek bir baro devralmıştık" diyen Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan ve arkadaşlan; yoğun, başanlı ve özverili bir çalışma dönemi sonrası bugün başlayacak olan genel kurulla yeni yönetime yine "çıtası yüksek bir baro" devretmeye hazırlanıyorlar. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfg turk.net ÇÎZGÎLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMÎHPOROY semihporoy@yahoo.com BULUT BEBEK miRAYçtFrçi bulutbebek@hotmail.com CEM RADYO ^ÎÎAYADOGRU 13.15Serpı Kafa Yurtdışındakı Dinleyıcilerle Soyleşiyor TOP 20 16.00radyo.com 'dan :ek alan turkuler KENTVEYAŞAM 18.15 Celai Toprak GÖ\tlLERDEDEYİŞLER 20.00 www.cemradyo.com 'dan en çok istek alan turkuler Bülent Çoban TURKULER TÜM DÜNYADA vwy cemradyo.com ' ATV Scs Frekansı 7.38 Tel 0 212 6397431 (pbx) Faks . 0 212 6397435 Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19MayısCad.No:8 Ştşü/tstanbul Tel: (212) 212 07 07 (Pbx) Faks:(212)2126835 Intemet http^/www.tkv.org.tr e-mail: gen^ekreter^ tkv.org.tr koordinatofitkv.ofg.tr TABİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19 Ekim FfZİKCl RUTHERFORD.. 1337'D£ BUGÛN,Ü*1LÜ YEHİ ZEIAMOAU BİUM AOAMI, &ARON ERNEST KUTUEKFOBÛ, 66 mÇlUDA ÖLDÜ. YAPTISI ABA$TltZMA VB DENEYLBBLE. *ATC*i"UN YAPISINI AÇHOAVAH RUTU&İFOKD, MAODEUİN « / KÜÇÜK PARÇASI OlAH ATOMUH, ARV YÛKLÜ ÇEKJKDBĞİ VB ÇBVKESİHOE DÖNEN EtSİ yÜJCUİ EtSOTZOMLA&PAtJ OLUŞTUĞÜNU SU CHMUM, GÛNBŞ VE ÇEVgE- i BİÜMSEL ABAÇT/RMALARI NEOEMİYLE MOBEL ÖDÜLÛ KAZANAN RUTHER- FORP'A, İM6İLTERE KGALt TARA- FIMOAN DA BAROM'LUK SANI VERİLMİŞTİ. ALKOLLÜ İÇKf YASAĞlf 1919'DA 8U6ÜN,ABP'OE, AUCOLLÛ İÇKİ VASAĞt BAŞLAP/. SAŞKAU WOOOROW VVILSON ZAMANIUPA, MECLİSTS ONAİİ LAAIAAJ 8U YASA, ÖNERİYi 6ETİ&EU MİLLETVEKİU'N/N AO/YLA AMILA- CAIC77R: "VOLSTEAO ACT*. AMCAK, YASAAJ/AJ 14 YIL YÜ- , GİZİ.İ İÇ- Kl ÜRETİMİ ve KAÇAKÇIUSI İL£,MAFİA 6İ8İ SÜYÜK YERAL- Tl KueuU/ŞLA£tM\ OLA6ANÜSTÛ 6EÜŞMESİNE AEPEN OLACAHTIH. YASA,BAZI £YALETZ£JSD£ ' ZOH8A DA KOZUUACAKTlK. , (JJTAH GORÜŞ EMİN GÜRSES İstikrarsızlık Stratejisi Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle de ABD'de ve Avrupa'da önemli bir muhalefet olmasına rağmen, Bushyönetimi istikrarsızlık stratejisi izleyerekABD'nin hayati çıkaıiarının bulunduğu alanlarda kontrolün ve etkinliğin arttınlması ve bu bölgelere uzanmaya çalı- şan rakiplerin önünün kesilmesi çabalannı sürdürüyor. ABD'nin Kuzey Irak'ta bir devlet kurma peşinde ol- duğu sıkça tekraıianıyor. Bunun yolu Mayıs 1992 se- çimleriyle atılmıştı. Daha sonra Irak KDP'sinin inter- netsayfasında HaremiKürdistan' yani Kürdistan Fe- derasyonu haritası yayımlandı. Bu haritada Musul ve Kerkük, federasyonun sınırian dışında tutulmuştu. Na- sıl oldu da Barzani Kerkük'ü başkent olarak telaffuz etmeye başladı? Burada istikrarsızlık stratejisiyle böl- genin kontrolü için fırsat doğacağı beklentisi içinde olan ABD ve müttefiklerinın hesaplanna dikkat etmek ge- rekir. Barzani VVashington'dan cesaret almıştır. Zamanın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ve Ulusal Güven- lik Danışmanı Sandy Berger'le görüştükten sonra 15 Eylül 1998'de Al-Hayat gazetesinde bir mülâkatı ya- yımlandı. Burada Ankara'nın Irak'ta Türkmen kartını kullanmasının hata olduğunu ve başanlı olamayaca- ğını söylüyordu. Benzer açıklamalan Temmuz 2002'de de dile getirdi. 8 Haziran'da VVashington'daki toplan- tıda KDP'lilere Kerkük bölgesini bir yem olarak uza- tan Alan Makovsky'nin açıklamasından da cesaret alarak 5 Temmuz'da yaptığı açıklamasında Barzani, Kerkük'ün kendilerine verilmesinin 'zorunlu' olduğu- nu söyleyebilmişti. Barzani'nin bir devlet istemesi doğaldır. VVashing- ton'un burasını bir stçrama tahtası-üs olarak kullan- ma peşinde olması da VVashington'un bölgesel plan- lanna uygundur. Israil ise istikrarsızlığın bölgede ken- di önünü açacak imkânlaryaratabileceğinin hesabını yapıyor. Ankara bu durumda Bağdat'ı muhatap alma- lıdır. Bağdat kalıcıdır. Stratejik istikrarsızlık hesaplany- la bölgede kontrol mekanizması kurma yöntemi ge- çicidir. VVashington, Israil'in üzerinden yük atmaya ve yolunu açmaya çalışırken kendisini bir çıkmazın için- de bulabilir. Zamanında Irak muhalefetine yeterince destek ver- mediğı için Clinton yönetimine sert eleştiriler getiren ve bugün Bush'un sert çıkışlanndan memnun olan Ric- hard Perie, Afganistan'dakı Kuzey Ittifakı'na benzer bir güç oluşturarak ABD ve müttefiklerinin hava des- teğiyle Bağdat'ı dize getirebileceklerinin hesabını ya- pıyor. Irak Kürtleri ateşin içinde bulabilir kendilerini. Büyükelçi Robert Pearson, ASAM'daki toplant- da Kuzey Irak'ın Kürtlere bırakılmayacağını söylüyor. Mesud Barzani babası Molla Mustafa Barzani gibi hayal kınklığına uğrayabilir. VVashington, Irak'ın ve böt- genin kontrolünü istiyor. Burada otonom bölgeler ku- rulması, planlanna engel değıldir. Türkmenlere de ben- zer bir imkân sağlanmasına karşı çıkmaz. Kontrolde olduğu sürece sorun yok. 11 Mart 1970'te Irak Dev- rim Komuta Konseyi adına Irak Devlet Başkanı ile KDP Başkanı Molla Mustafa Barzani arasında bir an- laşmaya vanlmıştı. 14. maddede Kürtlere Irak Cum- huriyeti içinde bir otonomi tanınıyordu. Irak Komünist Partisi, o zaman bunun Iran ve Türkiye'de de benzer taleplerin yükselmesinin önünü açacağını açıklamış- tı. Bugünkü gelişmeler bir sürecin devamıdır. VVashington yönetimini yönlendirmekte başanlı olan gruplar, bölgede bölünmüşlük sayesinde kontrolün kolaylıkla sağlanabileceği hesaplanyla hareket edi- yorlar. 21 Eylül 2001'de Henry Barkey'in M. Ali Bi- rand'la konuşmasında Afganıstan'dan sonra sıranın Irak, Iran, Suriye ve Sudan'a geleceğini ifade etmek- tebirsakıncagörmemesi, ABD'nin Batı Hindistan- Do- ğu Akdeniz hattındaki hayati çıkar alanı üzerinde ne tür hesaplar peşinde olduğunu göstermektedir. Saddam sonrası hükümet için petrol, eğitim, dışiş- leri, savunma gibi alanlarda çalışma gruplannı oluş- turmuş durumda Bush yönetimi. İstikrarsızlık strate- jisiyle değişik bölgelerde kontrol mekanizmalannı oluş- turma hesaplan VVashington'un gücünü törpüleye- cektir. Bazı çevrelerin etkisinde, böyle bir çıkmaz stra- tejisi izleyenler ve bunlann peşine takılanlar maliyetin yüksekliğini zamanla görecektir. Not: Anıl Çeçen Hoca'nın 'Çeçenistan Dosyası' ad- lı çalışması Yeni Avraşya Yayınlan'nca yayımlandı. ASAM Başkanı Ümit Özdağ'ın 'Türkiye-Avrupa Bir- liği llişkileri: Jeopolitik Inceleme' adlı kitabının 2. ba- sımı ASAM Yayınlan'nca yayımlandı. Mesııt H. Ca- şın'ın 'Rus Imparatorluk Stratejisi' adlı çalışması ASAM'dan yayımlandı. Istanbul Baro seçimlerinde 'önce llke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı Av. Kazım Kolcuoğlu'na desteğimizi sürdürelim. Sakar- ya Kocaeli'deki üç okulda Atatürk büstlerini sökenle- re karşı mücadele veren ADD Merkez Şube Başkanı Berrin Ergin'e destek verelim. Faks. 0264.2787894. E-posta: emingurses(a yahoo.com Fax: 0212 513 85 95 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5SOUHNSAĞA: 1/Sukıyılann- dayaşayan çok iri bir kuş. II 2 Bulaşık yıka- nan musluk teknesi... Esk- rimde kullanı- 5 lan üç silahtan biri.3/Hollan- da'nın plaka işareti...Birişi yaptııabilme gücü... " — ü namus şişesini taşa çaldım kime ne" (Ne- simi). 4/Kuşaktan ku- şağa geçen kalıtımsal 3 öğe... Asurlular tara- 4 findan kurulan ticaret kolonilerine verilen ad. 5/ Hawaii Adala- n 'na özgü, gitara ben- zer dört telli çalgı. 61 Güzel, hoş, latif... " Doğar — midelerden nur topu ihtilalleı" (P.N. Çam- lıbel). II Bir peygamber... Belirti, ipucu. 8/ Doğu Anadolu'ya özgü bir halk oyunu. 9/Yeşile çalar top- rak rengi... Arap harfleıinin en çok kullanılan el ya- zısı biçimi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Güney Kutbu'nda yaşayan bir kuş. 2/ Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü... Japon halk tür- külerine verilen ad. 3/ Adlan sıfat yapan bir yapım eki... Kahramanmaraş'ın bir ilçesi. 4/ Sahip, ma- lik... Bir nota... Bir soru eki. 5/Leşle beslenen yır- tıcı bir kuş. 6/ Eti yenen bir tür mürekkepbalığı. II Bir soru sözü... Renyum elementinin simgesi... "— - biziz, bal bizdedir" (Hasan Dede). 8/Fransa'da bir kent... "Çalma, hırsızlık" anlamında argo sözcük. 9,'Denizcilikte yedek olarak kullanılan ince halat.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear