Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 9 EKİM2002CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Aydoğdu'nun
kuşları
Derırde, bir boyut geride
kuşlar... örtük, gizli.
Kuş imgesi. özgürtüğü
tanımlardı, değil mi? "Kimbilir,
işlevi ve anlam yükü
değişmiştir" diyen, ressam
Habip Aydoğdu:
"Benim resmimdeki kuşlar,
doğada yaşayan ya da
yaşamayan her şey olabiliyor.
Bir binaya çarpan uçak da,
gözyüzüne savnılan füze de,
insanlığın üstüne atılan bomba
da..." Aydoğdu'nun
resimlerindeki kuş da, bomba
da, füze de; kimi kez siyahın,
kimi kez de grinin ardına
saklanmış. Gözleriniz resimden
resrne geçiyor. Ansızın, dunjp
dururken, pat diye bir sarı delip
geçiyor sizi, irkiliyorsunuz. Ama
ısrar kırmızıda. "Benim rengim
kırmızı" diyor Habip Aydoğdu,
"Çok fazla çağnşımı var
kırmızının: fsyan, acı, şiddet,
hatta kucaklaşma da olabilir."
Ya sarı? Sarı, ışığı
simgeliyormuş. Bir fırça vuruşu
beyaza ne demelı peki? Ona da
adını koymuş:
"Kenarda, köşede kalmış
umut..."
Kırmızı, siyah, san, az beyaz ve
içkin kuşlar... Habip
Aydoğdu'nun resim sergisi 9
Kasım'a değin Armoni Sanat
Galerisi'nde açık. Gidip görün,
11 Eylül'ü, kaosu, kanıksanmış
terörü, çığlığı, bunaiımı, savaşın
şimdilik duyulmayan cayırtısını
ve kuşkusuz sarı ile beyaza
gömülmüş umudu.
kulisi ISIK KANSU
Bellek Yenileyici MitingTMMOB'nin eylül ayındatoplanan Da-
nışma Kurulu'nda yapılan saptama çok
yerindeydi: "Herseçim döneminde ol-
duğu gibi bu dönemde de medya ve
sermayenin gücü kullanılarak toplumsal
bellek silinmeye, yaşananlar unutturul-
mayaçalışılıyor. TMMOB'nin kendialan-
lanna giren konularda toplumun hafıza-
sınınyenilenmesi, meslekalanlanna iliş-
kin varolan ve yapılan talanı, sömürüyü
halka birkez daha anlatmak birgörev ve
sorumluluktur." TMMOB, bu bellek ye-
nileme, unutulanlan bilinçaltından çıkar-
mak üzere yann Ankara Abdi Ipekçi Par-
kı'nda bir miting düzenleyecek. Mühen-
dis ve mimarlann da dışında tüm halka
açık mitingde TMMOB Başkanı Kaya
Güvenç, yakın geçmişte neler olduğu-
nu, aslında neler olması gerektiğine vur-
gu yaparak anımsatacak:
- Ulusal bilim veteknoloji politikalan te-
melinde insan ve doğal kaynaktanmızı
üretime yönlendirecek, bir ulusal kalkın-
ma stratejisi benimsenmelidir. Rant eko-
nomisinin yerine, ptanlı, üretim ve istih-
dama, dengeli kalkınmaya dayalı bireko-
nomik anlayış benimsenmelidir. özelleş-
tirmelerdurdurulmalı, kamusal alantitiz-
likle korunmalıdır.
- Bütün sektörierde ulusal politikalarve
stratejik ptanlar belirtenmelidir.
- Tanmda destekleme kurumlan ko-
runmalı, kırsal alanın vetanmın kalkınma-
sı için en önemli çözüm yolunun üretici-
nin örgütlenmesinden geçtiği gözardı
edilmemeli, tanmda da araştırma ve ge-
liştirmeye kaynak ayrılmalıdır.
- Doğal kaynaklann tasarruf hakkı ka-
muda olmalıdır.
- Enerji sektöründeki tüm imtiyazlar
iptal edilmelidir.
- Kamu arazileri bütçe açıklannı ka-
patmak için kaynak paketi attında satıl-
mamalı, yurttaşlanmızın eşit yarariandı-
nlacağı düzenlemeler için kamu elinde tu-
tulmalıdır.
- Eğitim, yaşamın her alanında bir bü-
tün olarak ete alınıp halkımızn çıkarian doğ-
rultusundayeniden düzenlenmelidir. Eği-
tim her kademede eşitlikçi ve parasız ol-
malıdır.
TMMOB, seçim öncesi benzer prog-
ramlarla iktidara aday olan partilere son
uyansını yann yapacak: "Başka bir Tür-
kiye mümkündür. Bağımsız, demokratik,
banş içinde, üreten, sanayileşen ve hak-
ça paylaşan bir Tün\iyeyaratabiliriz. Çö-
züm IMF programlannda değil, Emek
Platfonnu programındadır."
Ve en önemlisi: "Savaşa hayır!"
ODTÜ Sosyal Bilimler
Enstrtüsü, önemli bir boş-
luğu dolduracak tasarımı
yaşama geçiriyor Medya
ve kültürel çalışmalar yük-
sek lisans programı.
ODTÜ öğretim üyesi Prof.
Dr. Raşrt Kaya, programın
açılmasının gerekçesini kö-
şemize şöyle özetledi:
"Sosyal teoride günü-
mûz medyasını merkezibir
ekseneyerteştirmeden mo-
dern toplumlan kavramak
olası değil.
ODTÜ'den medya programı
Dolayısıyla medya tara-
fından vepopülerkültür gi-
bi medya aracılığıyla üreti-
len ve dağıtılan küttürün in-
ceienmesiözelönem kaza-
nıyor.
Bu önemli konunun, si-
yaset bilimi ve kamu yöne-
timi, sosyoloji, tarih, ekono-
mi ve psikoloji gibi disiplin-
ler arası bir yaklaşımla e/e
alınması gerekiyor.
Oysa Türkiye'de sayısı
22'yi bulan iletişim fakülte-
lerinde kurumsalyapılanma
gereği bu disiplinler arası
yaklaşım herzaman müm-
kün olamıyor.
Bu programla daha do-
nanımlı öğretim üyeleriye-
tiştirilmesine katkıda bulu-
nacağımıza inanıyoruz."
Program, hem medya so-
runlannı araştırmak isteyen
sosyal bilimteryanında, fen
bilimteri ve mühendislik fa-
kütteleri mezunlanna, hem
de mesleğin profesyonette-
rine açık olacak.
Yüksek lisans derslerini
brtirdikten sonra bir konu-
da araştırma gerçekleşti-
rerek ya da bir medya ürü-
nü hazırlayarak, örneğin bir
belgesel film çekerek prog-
ramı tamamlamak olası.
llgilenenler için not: Prog-
rama en son başvuru tari-
hi 31 Ekim...
• ••
Istanbul Universitesi:
Cunüıuriyet'in KalesiCÜNEYTAKALIN
Üniversite bir toplumun ge-
leceğidir. Hertoplumüniversi-
tesine özenir, ona değer verir,
onu sahiplenir. O toplumun ya-
şadığı ülkede en güzel mekân-
lar üniversiteye ayrılır. Tıpkı
Cumhurbaşkanı Köşkü (geç-
mişte Padişah Sarayı) Köşkü,
Adliye Sarayı vb. gibi. Üstelik
bu kuruma kentin merkezinde
yer aynlır. Temsili, anlamlı bir bi-
nadır üniversitenin binası. Üni-
versite kamu alanının en seç-
kin, yüzü geleceğe en dönük
kurumudur. Şorbonne Paris'in,
New York Universitesi Man-
hattan'ın, Goethe Universitesi
Frankfurt'un göbeğindedir.
Bunlar benim bildiklerim...
Bizde de geçmişte (yirmi yıl
öncesine kadar) öyleydi, de-
mek daha doğru olur. Şimdiler-
de girişimciler boş bulduklan ar-
salara üniversiteleri konduru-
yorlar. Sağda solda fabrika, da-
ha doğrusu antrepo yapar gi-
bi... Istanbul'da orada burada
gezinen biryurttaş, söyledikle-
rimin kanıtlarını orada burada
görebilir.
Son yıllarda mantar gibi bi-
ten özel üniversitelerin bir özel-
liği de üniversiteden başka her
şeye benziyor olmalan... Bu,
tican bir zorunluluk mu, bir rek-
lamcı buluşu mu, yoksa yeni bir
"konsepf'm ürünü mü, belli
değil. öyle yapılar işte...
Istanbul Üniversrtesi'nin
ağırfaaşlı güzelliği
Beyazıt'taki Istanbul Univer-
sitesi ise "tüketim toplumu"nun
bu sarsaklığına direnen bir anıt
sankı... Koca üniversite tarih-
sel meydanın gerisinde tüm
görkemi ile dimdik duruyor;
hem geçmişi hem de günümü-
zü temsil ediyor. Istanbul'un
ender rastlanan bir parçası ola-
rak kente güzellik ve estetik
katıyor.
Bu noktada yöneticilerinin
de hakkını teslim etmeliyiz. Son
yıllardakı modaya ayak uydur-
maya çalışan pek çok yöneti-
ci, ümversitelerinin tarihsel me-
kânlannı "alışveriş merkezle-
ri'ilebankamatiklerle, "fastfo-
od" garabetinin salaş yapıla-
rıyla doldurdu.
Istanbul Üniversrtesi'nin de-
ğerli yöneticileri ise bu saçma-
lıklara hiç heves etmediler, bu
tür girişimlere yüz vermediler.
Istanbul Universitesi "Big
Mac" kokmuyor, tarihsel bina-
sıyla, önündeki güzelim genç-
lik anrbyla, çam ağaçlanyla kap-
lı bahçesiyle buram buram "eği-
tim" kokuyor. Kamusal alan
özelliğini koruyor.
Salt bu bile, 9O'lı yıllarda ül-
kenin üzerine bir karabulırt gi-
bi çöken ve ne yazık ki üniver-
siteleri de etkileyen "tüketim
toplumu" çılgınlığından Istan-
bul Üniversitesi'ni uzakta tu-
tan bu anlayış bile, Istanbul
Üniversitesi'ne gözümüz gibi
bakmayı gerektiriyor.
• • •
Not: Bu yazı kaleme alındığı
sırada, öteki üniversitelerden
sonra Istanbul Universitesi de
törenle açıldı. Gençler rektörü
protesto etti.
Bu medyaya "olaylı açılış"
diyeyansıdı. Şu sorulara biriik-
te yanıt arayalım:
1) öteki üniversitelerin açılı-
şında tek bir olay çıkmazken,
vakıf üniversiteleri alâyla vâ-
lâyla açılırken, en köklü, en kim-
likli üniversitemiz neden güzel
güzel açılmanın keyfini çıkara-
maz?
2) ögrenciler kuşkusuz hak-
lannı aramalıdıriar. Ancak üni-
versitenin açılışında, rektörün
açılış konuşmasını yaptığı sıra-
da, rektörü protesto etmek, en-
gellemek, hangi akla hizmet
etmektir? Böyle bireylem "de-
mokratik" kabul edilebilir mi?
3) Kadir Has Üniversitesi'nin
aynı gün yapılan açılışını eski
Cumhurbaşkanı Demirel, Mil-
li Eğitim Bakanı, Devlet Baka-
nı Türker ve YÖK Başkanı Ke-
mal Gürüz onurlandırırken,
Istanbul Üniversitesi'ne sıra-
dan bir açılış layık görüldü. Bu-
nun anlamı "özel üniversitele-
ri" açıkça özendirmek, destek-
lemek değil midir? Kendisine
"solcu" diyen gençler bunlan
nasıl değerlendiremez?
Istanbul Üniversrtesi Cum-
huriyet'in temel kurumlanndan-
dır. Ona sahip çıkmak, aydın so-
rumluluğunun ötesinde, biryurt-
taşlık görevidir.
Çıtası
yüksek baro
Yaklaşık 500 avukatın
katılımının sağlandığı,
kadın hukukundan kültür
ve sanata değin uzanan
20'ye yakın komisyon
kurdular. CMUK Merkezi ve
Çocuk Haklan Merkezi'ni
açtılar. Sıhhiye'deki
"Barohan"\ onardılar, 800
avukatın eğitim görebileceği
derslik, bilgisayar eğitim
salonu, komisyon ve alt
kurul toplantı salonlan,
kütüphane ve kafeteryası
bulunan Staj Eğitim
Merkezi'ni oluşturdular.
Kültür Bakanlığı ile ortaklaşa
bir Ankara Barosu Kültür ve
Sanat Merkezi'nin hizmete
açılması için girişimde
bulundular. Savunman
edinemeyen yurttaşlar için
Adli Yardım Bürosu'nu
kurdular. Kurultaylar
düzenlediler, açık
oturumlarda yargının ve
ülkenin sorunlannı tartıştılar.
Sıvas katliamını, yaşama
hakkı ve ölüm cezasını,
Kıbrıs ve Ermeni sorunlannı
irdeleyen kıtaplar
yayımladılar.
"Çıtası yüksek bir baro
devralmıştık" diyen Ankara
Barosu Başkanı Sadık
Erdoğan ve arkadaşlan;
yoğun, başanlı ve özverili bir
çalışma dönemi sonrası
bugün başlayacak olan
genel kurulla yeni yönetime
yine "çıtası yüksek bir baro"
devretmeye
hazırlanıyorlar.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfg turk.net
ÇÎZGÎLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMÎHPOROY semihporoy@yahoo.com
BULUT BEBEK miRAYçtFrçi bulutbebek@hotmail.com
CEM RADYO
^ÎÎAYADOGRU 13.15Serpı Kafa Yurtdışındakı
Dinleyıcilerle Soyleşiyor
TOP 20 16.00radyo.com 'dan
:ek alan turkuler
KENTVEYAŞAM 18.15
Celai Toprak
GÖ\tlLERDEDEYİŞLER 20.00
www.cemradyo.com 'dan
en çok istek alan turkuler
Bülent Çoban
TURKULER TÜM DÜNYADA
vwy cemradyo.com ' ATV Scs Frekansı 7.38
Tel 0 212 6397431 (pbx) Faks . 0 212 6397435
Muayene,
Teşhis,
Tedavi
TÜRK
KALP
VAKFI
19MayısCad.No:8
Ştşü/tstanbul
Tel: (212) 212 07 07
(Pbx)
Faks:(212)2126835
Intemet
http^/www.tkv.org.tr
e-mail:
gen^ekreter^ tkv.org.tr
koordinatofitkv.ofg.tr
TABİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19 Ekim
FfZİKCl RUTHERFORD..
1337'D£ BUGÛN,Ü*1LÜ YEHİ ZEIAMOAU BİUM
AOAMI, &ARON ERNEST KUTUEKFOBÛ, 66 mÇlUDA
ÖLDÜ. YAPTISI ABA$TltZMA VB DENEYLBBLE.
*ATC*i"UN YAPISINI AÇHOAVAH RUTU&İFOKD,
MAODEUİN « / KÜÇÜK PARÇASI OlAH ATOMUH,
ARV YÛKLÜ ÇEKJKDBĞİ VB ÇBVKESİHOE DÖNEN
EtSİ yÜJCUİ EtSOTZOMLA&PAtJ OLUŞTUĞÜNU
SU CHMUM, GÛNBŞ VE ÇEVgE-
i
BİÜMSEL ABAÇT/RMALARI NEOEMİYLE
MOBEL ÖDÜLÛ KAZANAN RUTHER-
FORP'A, İM6İLTERE KGALt TARA-
FIMOAN DA BAROM'LUK SANI
VERİLMİŞTİ.
ALKOLLÜ İÇKf YASAĞlf
1919'DA 8U6ÜN,ABP'OE, AUCOLLÛ İÇKİ
VASAĞt BAŞLAP/. SAŞKAU WOOOROW
VVILSON ZAMANIUPA, MECLİSTS ONAİİ
LAAIAAJ 8U YASA, ÖNERİYi 6ETİ&EU
MİLLETVEKİU'N/N AO/YLA AMILA-
CAIC77R: "VOLSTEAO ACT*.
AMCAK, YASAAJ/AJ 14 YIL YÜ-
, GİZİ.İ İÇ-
Kl ÜRETİMİ ve KAÇAKÇIUSI
İL£,MAFİA 6İ8İ SÜYÜK YERAL-
Tl KueuU/ŞLA£tM\ OLA6ANÜSTÛ
6EÜŞMESİNE AEPEN OLACAHTIH.
YASA,BAZI £YALETZ£JSD£ '
ZOH8A DA KOZUUACAKTlK.
, (JJTAH
GORÜŞ
EMİN GÜRSES
İstikrarsızlık Stratejisi
Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle de ABD'de
ve Avrupa'da önemli bir muhalefet olmasına rağmen,
Bushyönetimi istikrarsızlık stratejisi izleyerekABD'nin
hayati çıkaıiarının bulunduğu alanlarda kontrolün ve
etkinliğin arttınlması ve bu bölgelere uzanmaya çalı-
şan rakiplerin önünün kesilmesi çabalannı sürdürüyor.
ABD'nin Kuzey Irak'ta bir devlet kurma peşinde ol-
duğu sıkça tekraıianıyor. Bunun yolu Mayıs 1992 se-
çimleriyle atılmıştı. Daha sonra Irak KDP'sinin inter-
netsayfasında HaremiKürdistan' yani Kürdistan Fe-
derasyonu haritası yayımlandı. Bu haritada Musul ve
Kerkük, federasyonun sınırian dışında tutulmuştu. Na-
sıl oldu da Barzani Kerkük'ü başkent olarak telaffuz
etmeye başladı? Burada istikrarsızlık stratejisiyle böl-
genin kontrolü için fırsat doğacağı beklentisi içinde olan
ABD ve müttefiklerinın hesaplanna dikkat etmek ge-
rekir.
Barzani VVashington'dan cesaret almıştır. Zamanın
Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ve Ulusal Güven-
lik Danışmanı Sandy Berger'le görüştükten sonra 15
Eylül 1998'de Al-Hayat gazetesinde bir mülâkatı ya-
yımlandı. Burada Ankara'nın Irak'ta Türkmen kartını
kullanmasının hata olduğunu ve başanlı olamayaca-
ğını söylüyordu. Benzer açıklamalan Temmuz 2002'de
de dile getirdi. 8 Haziran'da VVashington'daki toplan-
tıda KDP'lilere Kerkük bölgesini bir yem olarak uza-
tan Alan Makovsky'nin açıklamasından da cesaret
alarak 5 Temmuz'da yaptığı açıklamasında Barzani,
Kerkük'ün kendilerine verilmesinin 'zorunlu' olduğu-
nu söyleyebilmişti.
Barzani'nin bir devlet istemesi doğaldır. VVashing-
ton'un burasını bir stçrama tahtası-üs olarak kullan-
ma peşinde olması da VVashington'un bölgesel plan-
lanna uygundur. Israil ise istikrarsızlığın bölgede ken-
di önünü açacak imkânlaryaratabileceğinin hesabını
yapıyor. Ankara bu durumda Bağdat'ı muhatap alma-
lıdır. Bağdat kalıcıdır. Stratejik istikrarsızlık hesaplany-
la bölgede kontrol mekanizması kurma yöntemi ge-
çicidir. VVashington, Israil'in üzerinden yük atmaya ve
yolunu açmaya çalışırken kendisini bir çıkmazın için-
de bulabilir.
Zamanında Irak muhalefetine yeterince destek ver-
mediğı için Clinton yönetimine sert eleştiriler getiren
ve bugün Bush'un sert çıkışlanndan memnun olan Ric-
hard Perie, Afganistan'dakı Kuzey Ittifakı'na benzer
bir güç oluşturarak ABD ve müttefiklerinin hava des-
teğiyle Bağdat'ı dize getirebileceklerinin hesabını ya-
pıyor. Irak Kürtleri ateşin içinde bulabilir kendilerini.
Büyükelçi Robert Pearson, ASAM'daki toplant-
da Kuzey Irak'ın Kürtlere bırakılmayacağını söylüyor.
Mesud Barzani babası Molla Mustafa Barzani gibi
hayal kınklığına uğrayabilir. VVashington, Irak'ın ve böt-
genin kontrolünü istiyor. Burada otonom bölgeler ku-
rulması, planlanna engel değıldir. Türkmenlere de ben-
zer bir imkân sağlanmasına karşı çıkmaz. Kontrolde
olduğu sürece sorun yok. 11 Mart 1970'te Irak Dev-
rim Komuta Konseyi adına Irak Devlet Başkanı ile
KDP Başkanı Molla Mustafa Barzani arasında bir an-
laşmaya vanlmıştı. 14. maddede Kürtlere Irak Cum-
huriyeti içinde bir otonomi tanınıyordu. Irak Komünist
Partisi, o zaman bunun Iran ve Türkiye'de de benzer
taleplerin yükselmesinin önünü açacağını açıklamış-
tı. Bugünkü gelişmeler bir sürecin devamıdır.
VVashington yönetimini yönlendirmekte başanlı olan
gruplar, bölgede bölünmüşlük sayesinde kontrolün
kolaylıkla sağlanabileceği hesaplanyla hareket edi-
yorlar. 21 Eylül 2001'de Henry Barkey'in M. Ali Bi-
rand'la konuşmasında Afganıstan'dan sonra sıranın
Irak, Iran, Suriye ve Sudan'a geleceğini ifade etmek-
tebirsakıncagörmemesi, ABD'nin Batı Hindistan- Do-
ğu Akdeniz hattındaki hayati çıkar alanı üzerinde ne
tür hesaplar peşinde olduğunu göstermektedir.
Saddam sonrası hükümet için petrol, eğitim, dışiş-
leri, savunma gibi alanlarda çalışma gruplannı oluş-
turmuş durumda Bush yönetimi. İstikrarsızlık strate-
jisiyle değişik bölgelerde kontrol mekanizmalannı oluş-
turma hesaplan VVashington'un gücünü törpüleye-
cektir. Bazı çevrelerin etkisinde, böyle bir çıkmaz stra-
tejisi izleyenler ve bunlann peşine takılanlar maliyetin
yüksekliğini zamanla görecektir.
Not: Anıl Çeçen Hoca'nın 'Çeçenistan Dosyası' ad-
lı çalışması Yeni Avraşya Yayınlan'nca yayımlandı.
ASAM Başkanı Ümit Özdağ'ın 'Türkiye-Avrupa Bir-
liği llişkileri: Jeopolitik Inceleme' adlı kitabının 2. ba-
sımı ASAM Yayınlan'nca yayımlandı. Mesııt H. Ca-
şın'ın 'Rus Imparatorluk Stratejisi' adlı çalışması
ASAM'dan yayımlandı. Istanbul Baro seçimlerinde
'önce llke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı Av.
Kazım Kolcuoğlu'na desteğimizi sürdürelim. Sakar-
ya Kocaeli'deki üç okulda Atatürk büstlerini sökenle-
re karşı mücadele veren ADD Merkez Şube Başkanı
Berrin Ergin'e destek verelim. Faks. 0264.2787894.
E-posta: emingurses(a yahoo.com
Fax: 0212 513 85 95
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5SOUHNSAĞA:
1/Sukıyılann-
dayaşayan çok
iri bir kuş. II 2
Bulaşık yıka-
nan musluk
teknesi... Esk-
rimde kullanı- 5
lan üç silahtan
biri.3/Hollan-
da'nın plaka
işareti...Birişi
yaptııabilme
gücü... " — ü
namus şişesini taşa
çaldım kime ne" (Ne-
simi). 4/Kuşaktan ku-
şağa geçen kalıtımsal 3
öğe... Asurlular tara- 4
findan kurulan ticaret
kolonilerine verilen
ad. 5/ Hawaii Adala-
n 'na özgü, gitara ben-
zer dört telli çalgı. 61
Güzel, hoş, latif...
" Doğar — midelerden nur topu ihtilalleı" (P.N. Çam-
lıbel). II Bir peygamber... Belirti, ipucu. 8/ Doğu
Anadolu'ya özgü bir halk oyunu. 9/Yeşile çalar top-
rak rengi... Arap harfleıinin en çok kullanılan el ya-
zısı biçimi.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Güney Kutbu'nda yaşayan bir kuş. 2/ Dönümün
dörtte biri kadar olan alan ölçüsü... Japon halk tür-
külerine verilen ad. 3/ Adlan sıfat yapan bir yapım
eki... Kahramanmaraş'ın bir ilçesi. 4/ Sahip, ma-
lik... Bir nota... Bir soru eki. 5/Leşle beslenen yır-
tıcı bir kuş. 6/ Eti yenen bir tür mürekkepbalığı. II
Bir soru sözü... Renyum elementinin simgesi... "—
- biziz, bal bizdedir" (Hasan Dede). 8/Fransa'da bir
kent... "Çalma, hırsızlık" anlamında argo sözcük.
9,'Denizcilikte yedek olarak kullanılan ince halat.