Catalog

EKİM 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Dr. Ahmet Ercan: BM'nin raporu bizimkiyle aynı IstanbulHaberServisi- JJe:>fızık Kurumu Genel Bcşkanı ve Istanbul Ana- «ddu yakası bağımsız mıl- letvekıli adayı Prof. Ah- •net Ercan, BM'nin îstan- t>ul'dakı olası depremle il- gih öngörülennin Türk bi- linı adamlannın görüşle- riyie örtüştüğünü belirterek depreme hazırlıkla ilgili y annmlar için bir an önce siyasi kararlar alınması ge- rektiğini vurguladı. Prof. Ahmet Ercan, BM'nin hazırladığı dep- rem raporu ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Ercan, Is- tanbul'da konutlara, viya- düklere ve köpriilere en ya- kın deprem odagının 25- 30 kilometre uzakta olaca- ğını ifade ederek göçük al- tuıda kalanlann yüzde 78- 83'ünün ölü, yüzde 17- 22'sinin yaralı olarak çıka- cağını tahmin ettiklerini kaydetti. Göçük altında ka- lacak ınsan sayısmın 52 bin dolaymda olacagını anlatan Ercan, kötü koşullarda bu sayının 75 bine çıkabile- ceğini söyledi. Öte yandan Marmara Denizi'nde sis- mik araştırmalar yapan L'atalante gemisinden elde edilen veriler öncekı gün Beyoğlu'ndaki Fransız Sa- rayı'nda Fransız medyası- na anlatıldı. ÇANTALAR ÇOK AĞER - HoOanda'nm Rotterdam kentinden BohTya gelen bir grup eğfömci, Türk eğitim sistemini incelhor. Birçok flköğretim okuhınu gezen ve yetkflilerden bflgi alan HollandaJı eğitimciler. öğrencflerin okul çantalannın ağır okhığunu söyledBer (Fotoğraf: AA) Tuna'vı yaralayan Hüsevin Bozan: Transparan giydiği için vurdum tstanbul Haber Servisi - Şişli'deki Günay Resta- urant'ın önünde Derya Tu- na'yı "pash kurşunla" aya- ğından vuran, Vatan gazete- si muhabiri Bora Engmin de yaralanmasına neden olan Hüsevin Bozan dün tutukla- narak Bayrampaşa Ceza- evı'ne konuldu. Olayla ilgi- li olarak gözaltına alınan Ib- rahim Tathsesile oğlu, koru- ması ve şoförü dün akşam serbest bırakıldı. Olay yerindeki basın men- suplannın görüntülemeyi ba- şardığı olayın faili Hüseyın Bozan, dün sabah gözaltına alındı. Bozan, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amırliği'ndeki sorgusunun ardından Şişli Adliyesı'ne sevk edildi. Şişli Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Bozan, "2 kişiyi yaralamak" ve *ruhsatsz si- lanbuhındurmak" suçlann- dan tutuklanarak Bayrampa- şa Cezaevi'ne gönderildi. Bozan'ın sorgusunda, "'r I\ı- na'yv transparan kryafet gi- yerek sahneyeçıkması nede- mylevurduğunu" söylediği öğrenildı. Derya Tuna, Metropolıtan Florence Nightingale Has- tanesi'nde Ortopedi ve Trav- matoloji Uzmanı Prof. Dr. NejatGüney ve ekıbi tarafin- dan ameliyat edildi. Ocağınıza ıncır agacı dikilmesin... Gizlisi saklısı olan değil, dürüst olan kazansın! TEK BAŞINA İKTİDAR. TÜRKİYE İÇİN... GENİŞ AÇI HtKMET BÎLA Savaş Ciddi Iştir Savaştamtamlan göklere yükselirken liderlerimi- zin ağzından da bal damlıyor: Başbakan Bülent Ecevit: "Amerıka Bırleşık Dev- letleri askeri harekâttan bahsediyor. Türkiye bu ha- rekâta katılmak istemese bile ıster istemez içine sü- rüklenecek. Bizimle ilgisi olmayan, bızım için ge- reklı olmayan bir savaş çıkar ve biz de mecburen sürûklenirsek, özellikle genç kuşaklarda çok ağır ka- yıplarverebıliriz. (...) Iş çığınndan çıktı. Kuzeylrak'ta kabul edemeyeceğimız bir durum ortada, savaşa sürükleniyoruz." Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz: "Türkiye'nin lehine bir çözum olmasını sağlayabılmek için Tür- kiye, bu harekâtın içınde olmak zorundadır." Ekonomıden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Tür- ker "Savaş olasılığına karşı ekonomiyi hazırlamak zorundayım. Bu konuda şu anda ciddi çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalarda benim temel hedefım, Tür- kiye de hıç kimsemn ekonominin bozulmasından korkmamasıdır." Millı Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğ- lu: "Eğer caydıncı bir guçle netıce alınmıyorsa bir kademe daha ılerlememız gerekıyor. Bunun için güç gösterisinde de bulunabılınz. Gerekırse birmü- dahale gündeme gelebilır." Bu sözler herhangi bir siyasetçiye ait olsa, üstunde fazla durmak gerek- meyebilırdi. Ama bu sözler, Türkiye Cumhunyetı hü- kümetının başbakanına, başbakan yardımcısına ve bakanlanna ait. Ciddi laflar. Parça pörçük... Başbakan öyle bir tablo çiziyor ki, Türkiye'nin bir savaşa istemeden sürüklendıği sonucunu çıkan- yorsunuz. Türkiye gıbi bir ülke, istemediği bir sava- şa sürüklenecek kadar zavallı mıdır? Türkıye'yi o ka- dar zavallı bir duruma düşüren hükümet ve onun baş- bakanı neden hâlâ o koltuktadır? Yok eğer Türkiye, Kuzey Irak'ta meydana gelen gelişmeler sonucu güvenliği ve geteceğı tehıkeye gir- diği ve "kabul edemeyeceği" bir durum ortaya çık- tığı için savaşmak zorundaysa, o zaman savaş ne- den "gerete/z"dır? Başbakanın sözlerinde bu soruların yanıtı yok. "özellikle genç kuşaklarda_çok ağır kayıplar ve- rebilihz" sözü de b^bakanın buluşu degıl. Zaten hep oyle olur. Savaşta çoğunlukla gençler ölür. {"Sa- vaşa sürüklenen" bir ülkenin başbakanının peşin pe- şin "Çok kayıpyerebılirız" diye konuşmasının sa- vaşlar tarihı açısından değerlendırılmesını de bu ko- nunun uzmanlarına bırakıyorum.) "Savaş ekonomiyi bozmaz, korkmayın" diyen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı'nı da kutla- mak gerek: Anayasa kitapçığı kriziyle yerie bir olan ekonomiyi savaşa bile dayanacak hale getirme ba- şarısını göstermek az ış mi? Savaş ciddi ıştir. Ama kamuoyunun liderlerden gereken ciddiyeti gördüğünü söylemek güç. Savaş söylemleri, dev- letın resmi görüşü mü yoksa siyasetçılenn seçım ya- tınmı mı? Bir feiaket mı gelıyor, yoksa bir korku fıl- mi mı ızlıyoruz? Avrupa Birlıği'ne gırişi bir "ulusal dava" olarak nı- teleyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, uyum yasalarınm çtkanlması için, iktıdar ve muha- lefet ayrımı yapmaksızın bir liderler zirvesi topla- mıştı. Yaklaşan (Başbakan'ın ifadesiyle Türkiye'nin sü- rüklendıği) savaş da bir "ulusal dava"dır. Üstelik acil bir davadır. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda başkomutandır. Sezer, ikı zirveye öncülük ederek tarihsel bir gö- rev üstlenebilir: 1 - Iktidar ve muhalefet liderlerını toplayarak, Tür- kiye'nin tavrını netleştirmek.. 2- Iraksorununun ıkıonemli aktörü, ikı komşu, Iran ve Suriye devlet başkanları ile bir araya gelerek, ko- nunun her şeyden önce bölgesel olduğunu dünya- ya göstermek. Türkiye'ye yakışan, "Sürükleniyoruz", "Çok ka- yıp verebilıriz" diye çaresizce ağlamak yerine, bir şeyler yapmaktır. Savaş, ancak bütun barışçı yollar tüketıldikten sonra, kaçınılmaz olduğu zaman başvurulacak bir yoldur. Savaş, ciddi iştir. hikmet.bila<« ntv.com.tr Oğluna üobiıı' adını koyamadı • DtYARBAKIR (Cnmhuriyet Bürosu) - Avukat Muharrem Erbey, çocuğuna "Güngören" anlamına gelen "Robin"' adını koymasına izin verilmemesi üzerine Içişleri Bakainlığı'na başvurdu. Nürus Müdürlüğü görevlilerinin kendilerine "şifaen" bu adın yazüamayacağını bildirdiklerini söyleyen Erbey, Robin adının Kürtçe olması nedenıyle Türkiye'nin gelenek ve göreneklerine aykrn olmadığını vurguladı. Erbey, "Oğluma koymak istediğim ismin nasıl sakıncalı olduğu ve bu ülkeye nasıl zarar verdiğini merak ediyorum" dedi. Sontı ete verıf • ERZüRUM (AA) - Erzurum'da, bir TIR'ın dorsesınde yurda kaçak olarak giren 195 kişi yakalandı. Horasan-Erzurum karayolunda Delalhan mevkiinde , __ yol kontrolü yapan güvenlik güçleri, 42 SG 455 plakah TIR'ın dorsesinden sızıntı olduğunu görünce şüphelenerek arama yaptı. Aramada kaçaklann 110"unun Pakistanlı, 49"unun Bangladeşli, 24'ünün Afgan, 9'unun Hindistanlı, 3'ünün de Iraklı olduğu belirlendi. Kaçaklar sınır dışı edilmek üzere Erzurum Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne sevk edildi. GATA'nın kalp nakli başarısı • ANKARA (ANKA) - Türk Süahlı Kuvvetleri bünyesinde ilk kez kalp nakli ameliyatı başan ile tamamlandı. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde, 26 Haziran 2002 tarihinde emekli Astsubay Mutlu Cedetaş'a, SSK Dışkapı Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Kemal Elmacı'dan alınan kalp başanyla nakledildi. Böylece, Türk Silahlı Kuvvetîeri bünyesinde ilk kez kalp nakli ameliyatı başanyla yapıldı.