Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10EKİM 2002 PERŞEMBE
DİZt
ürkiye, çok çeşitli senaryoların konuşulduğu,
sahnelenmeye çahşıldığı bir sürecin sonunda seçimlere
gidiyor. Bu sürece, Başbakan Bülent Ecevit'in sağhğıyla
ilgili gelişmeler damgasım vurdu. Yazılan senaryolarda
ençok"ABD", "IMF", "AB", "troyka"sözcükleriile
Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan, tsmail Cem, Mesut
Yılmaz ve Devlet Bahçeli 'nin adları geçti.
Bakanhklarda, TBMM kulislerinde, ıstanbul
sermayesinin önemli isimlerinin evlerinde, işyerlerinde
hükümetîer kuruldu, yıkıldı. Bu sürecin en önemli
akîörlerinden Kemal Derviş, CHP 'yi seçince bazı
senaryolar bozuldu, yenileri yazılmaya başlandı.
1 Temmuz günü, DSP 128 sandatyeyle parlamentoda
en çok sandalyeye sahip partiydi. 8 Temmuz günü
deprem başladı ve DSP parçalandı. Bugün, DSP ile YTP
parlamentoda beşinciliği paylaşıyor. Her ikiparti de 58
sandalyeye sahip. Rahşan Ecevit'le Hüsamettin
Özkan 'ın yollanmn aynlmasından, Başbakan Ecevit 'in
hastane günlerine, "troyka "nın hesaplanndan, YTP
"rüya "sının bitişine dek seçim sürecinin önemli
gelişmelerinin perde arkasım araştırdık. * '*
"Seçim yfyk, hükümet sürüyor " denilen 1 Temmuz
liderler zirvesinden, seçim karanmn bir anlamda
kesinleştiği 1 Ekim gününe dek yaşanan sürecin içinde -
yer alan bazı politikacılarla konuştuk.
Yakın çevresine Tartiyi tamamen ele geçirdim' diyen Özkan'a öfkelenen Rahşan Ecevit, ipleri kopardı:
Bülent iyileşsingörürüzTÜREY KÖSE
"Hüsamettin Ozkan, her yer-
de DSPüohnadığınısöyiüyor. Ta-
banda bize, sizin partiiıiz çok te-
mizama sizin deHüsamettin Öz-
kan'uuz var. dByorlar-"
DSP Genel Başkan Yardımcı-
sı Rahşan Ecevit, 11 Şubat
2002'de Oran'da çalışma bürosu
olarak aldıklan, ancak daha son-
ra kendı ifadesiyle "misafir oda-
a"na dönüştûrdükleri evde ka-
bul ettiği gazetecilere bunlan söy-
lüyordu. Once "havadansudan"
konuştuk. Başbakan Bülent Ece-
vit'in formda görünmesinin "bir
sımolmadıgınr. "bahkyedirdi-
ği" için iyi göründüğü haberleri-
ne Rahşan Ecevit'in de şaşırdı-
ğını öğrendik. O zaman henüz
kabineye gırmemiş olan Genel
Başkan Yardımcısı Tayfun tçli
gazetecilere çay servisi yaparken
sıcak bir atmosfer vardı. Henüz,
Başbakan Ecevit "hastaneye"
kaldınimamışh ve eşi de "zmde"
göründüğü haberlerinden mem-
nundu:
"Bülent'e iyi görünmesi için
bahk yedirmedim. Bu haberi
okuyunca şimdi herkes bahkyi-
yecek diye düşündüm. İyi gö-
rünmesi ADah'ın işl"
Rahşan Ecevit. bu görüşmede
"astmdaçaysevmediğinr de açık-
ladı. Hatta, son günlerde medya-
nın pek ilgi gösterdiği "aldat-
mak" konusuna bir dönem
kendisinin de nasıl bulaş-
tınldığını bıle anlattı:
"YıDar önce, bir gaze-
tede, Rahşan Ecevit eşini
aldaüyor. başhğıyla bir
haberçıko. Başhğ) görün-
cebüyük üzüntü yaşadnn.
Sonra haberi okuyunca
gördüm. Demişim ki,' Ben
çay sevmem. Tanıştığımız-
da gördüm ki Bülent günde 20-
25 bardak çay içiyor, o kendisi-
ne çay koyduğunda ben de koyar,
üzerinden birkaç yudum alınm.'
Bu doğru ama başhk beni çok üz-
dü. Hâlâ çayı çok sevmem ama
ayıpür söylemesi iyi yapanm."
'Koşup resme glrlyordu'
Rahşan Ecevit, gazetecilerin
asıl merak ettiği konulara girmek
istemedi. "Sryasetkonuşmayaca-
ğnn* dedi. Oysa, Hüsamettin Öz-
kan'la ilişkilerinin "soğuk" ol-
duğu biliniyordu. Özkan DSP
Genel Merkezi'ne uğramıyordu,
Rahşan Ecevit de Başbakanlığa.
Rahşan Ecevit eşirün yanında ol-
duğu zamanlarda, Özkan fotoğ-
raf karesinden çıkıyordu. Henüz
"agzmdan" bir sözcük bile duyul-
mamıştı ama "RahşanEcevit'eya-
km kaynaklar" diye andığırnız
parti yöneticileri, Ozkan'la ara-
lanndaki soğukluğu doğruluyor-
du. Teypleri kapartıktan sonra,
Rahşan Ecevit'e bu konuyu sor-
duk. Yanıh çarpıcıydı:
"Hüsamettin Özkan her yerde
DSP'h' nhnafhgını söyiüyormuş.
Tabanda bize, sizin partiniz çok
O
nce Rahşan Ecevit Hüsamettin Özkan'la
yollanm ayırdı. Sonra da Özkan DSP'yi ve
'babam gibi' dediği Başbakan Bülent
Ecevit'i terketti. Başından beri aralan 'soğuk' olan
Özkan ve Rahşan Ecevit arasındaki gerginlik, af
tartışmalan sırasmda zirveye çıkmış, af yasasıyla
ilgili sert eleştirilere hedef olan Rahşan Ecevit,
yasanm son biçimini almasından Özkan'ı sorumlu
tutmuştu. Son kurultaya da yansıyan gerginlik,
Başbakan Ecevit'in hastalanmasıyla 'açık savaş'a
dönüştü. Artık iki taraf da kılıçlannı çekmişti...
temiz ama sizin de Hüsamettin
Ozkan'mız var, djyoriarj"
"Ama Özkan hep Başbakan'm
yanmda. Tüm fotoğraf kareleri-
ne guiyor'' dediğimizde, Rahşan
Ecevit gülümsedi:
"Kendi koşup getiyorsa, kafa-
smı uzaüyorsa ne yapacaksınız?''
Bu sözlerin arkasından "Baş-
bakan Ecevit'ten Ozkan'mya da
diğer bazı bakanlann görevden
ahnmasım istedmiz mi" sorusu
geldi. Rahşan Ecevit, "Hayır. Bü-
lent, bakanlarmı değiştinnekten
hoşlanmaz" yanıtını verdi.
Rahşan Ecevit, gazetecilerle
konuşurken ilk kez "resmen" Öz-
kan'la aralanndaki göriiş aynlık-
lannı ortaya koyuyordu. îküi ara-
sındaki görüş aynlıklan af tar-
tışmalan sürecinde başlamıştı.
Rahşan Ecevit, 8 Aralık 2000'de
TBMM Genel Kurulu'nda kabul
edilen Af Yasasını "içine sindi-
remedi". Bu yasayla ilgili sert
eleştirilere hedef olan Rahşan
Ecevit, yasanın son biçimini al-
masından Özkan'ı sorumlu tutu-
yordu. Başbakan Ecevit'in de
bu süreçte yanlış yönlendirildi-
ği görüşü dile getiriliyordu. Ni-
tekim, af tartışmalan sürecinde
gönderilen ve genel merkez kay-
naklı olduğu belirtilen ımzasız
mektuplarda açıkça Özkan he-
def alınıyordu.
Genel Merkez tarafından hazır-
lanan "Afve Rahşan Ecevit" baş-
hklı kıtapta -Bu af, Rahşan Ece-
vit'in başından beri düe getintiği
ve sonuna dek arkasmda durdu-
ğu afdeğüdir. Çünkü bu afla Rah-
şan Ecevit'in öngörmediği bazı
kişüer de affedflmiştir.''
Rahşan Ecevit, "kader kur-
banlarT için af istediğini söy-
lerken; Özkan cephesinde "Hu-
kuk bümiyor, sadeceekmekçalan
çocuklar, kader kurbanlan affe-
dflsin, ohnaz. Hukukta eşnük 0-
kesi var" değerlendirmesi yapı-
lıyordu.
Rahşan Ecevit-Hüsamettin öz-
kan soğukluğu kurultaya da yan-
sıdı. Sema Pişkinsüt'ün tartak-
landığı DSP nin son kurulta-
yında, Parti Meclisi (PM) lis-
tesinde en çok "çuüea" isim
Özkan oldu. Rahşan Ecevit
998 oyla PM üyelijğine seçi-
lirken Hüsamettin Ozkan 921
oy alarak en düşük oyla
PM'ye giren üye oldu. O gün-
lerde Başbakan Ecevit, "Par-
timize değerti hizmetleri ot-
muştur" diyerek Özkan"a
sahip çıktı.
TBMM kulislerinde, Rah-
şan Ecevit-Hüsamettin Öz-
kan ekipleşmesi giderek be-
lırginleşmeye başlamıştı. Baş-
bakan Ecevit'in sağlık duru-
muyla ilgili çeşitli haberler
yayıldı. Tayfun tçli, "Onlann
hesabına göre Özkan'm
ardmdan 93-94 miDetveküi gjde-
cekti" diyor...
Ve kartlar açıldı...
Başbakan Ecevit "zmde" gö-
ründüğü sürece, bir sorun yaşan-
madı. Ancak Ecevit, "hastane-
ye" kaldınldıktan sonra kartlar
daha açık oynanmaya başladı ve
iki ekip arasında açık "savaş"ilan
edildi.
Rahşan Ecevit, "9'lar" olarak
anılan milletvekilleriyle görüş-
tüğünde **Başbakan Ecevit'in
yakın çevresini yenilemesi gere-
ği" üzerinde duruldu. 9 "lar ara-
sında yer alan bir milletvekili
" Kurultaya gidümezse, hiç bek-
lenniedikolaviarlakarşılaşabflir-
âniz. Bir hükümet darbesi ola-
000-" dedı. Rahşan Ecevit "Bu
nasıl olur" diye sorduğunda ise
"Başbakan'a işgöremez raporu
verilebihr" yanıtını aldı. Rah-
şan Ecevit bu görüşmede Öz-
kan'ı açıkça hedef almaktan ka-
çınmadı:
"Partiyi ele geçinüğıni söyhl-
yormuş. Her şeyi kendisinin yö-
netdğinisöyiüyormuş.Bülentçok
vakmda Kikşecek,o zaman göre-
ceğtz_" "
YARIN: Karaoğlan'
hastanede...
I Temmuz: Liderler zirvesinden
"Seçim yok, hükümet devam
ediyor* karan çıktı.
4 Temmuz: Ekonomi zirvesi
toplandı. Derviş "Yenibir
senaryo laznn" dedi.
5 Temmuz: DSP Grup
Başkanvekıli Emrehan Hahcı,
Özkan'ı istifaya çağırdı.
7 Temmuz: Devlet BahçeK,
Bursa 11. Kocayayla Türkmen
Kurultayı'nda 3 Kasım'da
seçim istedi.
8 Temmuz: Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Ozkan
istifa etti. DSP'den kopmalar
başladı.
II Temmuz: Dışişleri Bakam
tsmail Cem istifa etti. Devlet
Bakan Kemal Derviş istifa etti,
Seçime giden 90 gün
Sezer devTeye girince istifasını
geri aldı.
16 Temmuz: Liderler
zirvesinden seçimin 3 Kasım'da
yapıknası karan çıktı.
29 Temmuz: TBMM erken
seçim ve AB yasalannı
görüşmek üzere olağanüstü
tsmail Cem
ve Kemal
Derviş'in
kendileriyle
birükte
hareket eden
nüDervekifle
ri>1e birlikte
istifa etrnesL,
DSPiçi
dengeleri
değJştirdi
toplandı.
31 Temmuz: 3 Kasım'da seçim
karan genel kurulda 449 oyla
kabul edildi.
5 Ağustos: Emrehan Halıcı,
Derviş'i istifaya çağırdı.
6 Ağustos: Başbakan Ecevit,
"Derviş karar vermeH.
DSP'nin sabn kalmadı" dedi.
10 Ağustos: Kemal Derviş
kabineden istifa etti.
Yerine Masum Türker
atandı.
21 Ağustos: Kemal Derviş,
CHP'li oldu.
1 Ekim: TBMM aç-kapa
yaprı. "Küskünlerin" genel
kurulu açık tutma ve sonra da
seçimi erteleme girişimi
sonuçsuz kaldı.
TayrantçM.
1 ÇÜ'DENPARÇALANMA SÜRECİ:
Başbakan 'ın
etrafi
kuşatdmıştı
Rahşan Ecevit'in en
yakınındaki isimlerden,
Devlet Bakam Tayfun
tçli, Özkan'la yollannnı
aynlması ve partinin
parçalanma süreciyle
ilgili sorulanmızı
yanıtladı. îçli'ye
sorulanmız ve yanıtlan
şöyle:
- Hüsamettin Özkan ile
Rahşan Ecevit
arasındaki soğukhık flk
ne zaman başladı?
- Bazı şeylerin iyi gitmediğirıi görüyorduk. Şimdi
partimizden aynlanlann Başbakan'm etrafmı
kuşattığını hissediyorduk. Seçimlerden 1 yıl sonra
bunu hissetmeye başladık. Emareler vardı ama
kanıtlar yoktu. Rahşan Ecevit görüyordu, bizler
görüyorduk. Başbakan'a her şeyi 'iyi'' diye
sunuyorlardı, sonra Başbakan "tçime sinmiyor"
diye açıklamalar yapıyordu. Başbakan'm yanhş
yönlendirildiğini, yanlış bilgilendirildiğini
görüyorduk.
- Ozkan, Başbakan Ecevit'in en yakuundaki
ishndL Eşhün gördüğünü, sizin gördüklerinizi
Başbakan gönnedü mi?
- Yoğun bir kriz döneminden geçüiyordu. Müthiş
süratli gelişmeler yaşanıyordu. Parti grubunu
tamamen özkan yönlendiriyordu. Anayasa
değışiklikleri sırasmda dokunulmazlıkla ilgili 83.
maddeye ret oyu verdiler. Ben özkan'a, bunun
altında kalırsın, dedim. Nitekım, bu madde
reddedildi, paketten düştü.
- Başbakan Ecevit, neden müdahale etmedi?
- Bizim gördüklerimizi Sayın Başbakan da
tecrübeli bir devlet adamı olarak elbette
görmüştür. Bu, güç meselesi. Yıllardır birükte
çalışmışsınız. Sonra, olayın şekli değişti. Tam bir
kuşatma söz konusuydu. Bakanlıklara hep
adamlan getirilmişt.
- HerhaMe, Başbakan'm hastahğı döneminde
Rahşan Ecevit kendisini ikna ettL.
- Başbakan, hastahğı döneminde durumu gördû.
Medya kendisine saldınyordu. Hüsamettin
Özkan'm medya üzerindeki gücünü biliyordu.
Ama dikkat çekici bir şekilde sesiz kalıyorlardı.
Bu iş çok önceden kotanlmıştı. Mesut Yılmaz,
Hüsamettin Özkan başbakan olsun. diye açıklama
yapıyordu, vekâletten söz ediliyordu. Başbakan,
kendisine karşı sessız hareketın hastahğı
döneminde atağa dönüştüğünü gördü.
- Bir kurultaya gkfikeydi bu parçalanma
durdunnamaz mıydı?
- Biz kongre hazırlıklanna başlamıştık. Ama
sonra seçim gündeme geldi. Bu yaşananlar da bize
Tannnın lütfu oldu. Bazı kdşîleri partiden atsaydık,
linç edilirdik. Kongre sürecini başlatıp solculuk
yapmaya kalkışanlardan Ertuğrul Korncuoğhı
şimdi MHP'de. 9'lar o zaman, güçlü genel
sekreter istiyorlardı. Genel sekreteri PM seçer,
aslmda kendilerini tanımhyorlardı, PM'yi ele
geçirelim, diyorlardı. Bazılan CHP ile ihşki
içindeydi. Grubu böldüler. lçimizde Truva atlan
bıraktılar. Bu, taktikti. tstifalan sürece yaydılar.
- Seçime DSP de bir anlamda bir başbakan adayı
otmadan giriyor. Başbakan seçimlerden sonra
maknl bir sürede çekflecegmi söylüyor. Kurultay ne
zaman toplanacak?
- Kurultay normal olarak nisan ayında toplanacak.
Olağanüstü kurultay takdiri bize ait değil. Bu
konular, şimdinin sorunu değü. DSP kültürü
içinde bunlar sorunsuz aşıhr.
- DSP
7
nin parçalanması için uhıslararası komplo
yorumlan yapıhyor. Bunlann dayanağı ne?
- Bütün veriler, spontane bir hareket olmadığmı
gösteriyor. Birçok insanın canını yaktık. Başbakan
Ecevit'in politikalan, dışardaki bazı insanlann da
hoşuna gitmedi. Yönetim anlammda değil, ama
onlann da kişisel olarak bu senaryolara desteği
oldu. Bir ülkenin bankası kamuoyu yoklaması
yapıp sızdnıyor. Bunu biz yapsak, AB normlan
açısından nasıl karşılarlar? Bunun kaynağuıı
yahıız içte aramak o kadar kolay değil.
- Başbakan, Başkent Hastanesi'nden neden kaçn?
- Bu konulara giremem. Yaşananlar herkesin gözü
önünde oldu. Başbakan'm şu andakı sağlık
durumunu da herkes görüyor.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Avrupa Üyeliği
Avrupa Birliği'ne uyelik süreciyle ilgili llerleme Ra-
poru'nun, müzakerelere başlatılması için tarih veril-
mesı önerisi beklentisinde olan Türkiye'yi memnun
etmeyeceği açıktı. Aralık ayında yapılacak Kopenhag
zirvesinin ve bu zirveye giden sürecin, Türkiye ile AB
arasında "savaş alanına" dönmesi muhtemel.
Kopenhag darboğazdır. Ülkemız doğal olarak bü-
tün kuvvetleriyle bastıracaktır ve bastırmalıdır. Avru-
pa'ya en büyük baskı, AB'ye uyum yasalannın bir an
önce uygulamaya konması olacaktır. Bunun yanı sı-
ra henüz eksik bıraktığımız, 3 Ağustos uyum yasa-
lanna kıyasla ikinci ve üçüncü derecede önem taşı-
yan diğer yasalan da çıkartmalı ve tamamen kendi
irademiz içinde olan işkence gibi rezıl yasadışı ey-
lemleri yok etme kararlıhğını göstermeliyiz.
Türkiye sürpriz bir ülkedir. Bunlan yapabilir, eğer
devlet ve hükümet isterse...
Uyum yasalannı AB üyeliği için yaptık, şimdi bun-
lann aslmda kendimiz için olduğunu anlama ve ya-
salan içselleştirme, hazmetme sürecini hızlandırma-
lıyız.
Bunları yaparken ülke olarak bütün gücümüzle
AB'ye tarih verilmesı için yüklenmeliyiz.
Avrupa Birliği'nin elinde muhtemelen birkaç karar
taslağı/önerisi olacaktır. Bunlar arasında en son se-
çenek de uyelik müzakeresidir. Bu baskı sonucu, en
azından koşullu bir müzakere tarihi alınması müm-
kün olabilir. Ama koşulsuz tarih de alınabilır.
Bu süre içinde Türkiye reformlannı, uyum yasala-
nnı gerçekten kendisi için yaptığını gösterme şansı-
nı kullanabilirse...
• • •
Türkiye'nin üyeliğınin, AB için sorunlu olduğu açık-
tır. Türkiye üye olmalı mıdır, yoksa olmamalı mı? Içe-
riğinde çok şey olan bu stratejik soru, AB için hâlâ
ortadadır. Avrupa Birliği'nin sınırlannın Balkanlar"da
sona ermesi gerektiği düşüncesı güçlüdür. Bazılan
AB'yi Hıristiyan kulübü olarak da görüyor. ŞJmdiki gün-
cel çekinceleri, ülkemizin büyüklüğüdür.
Ancak süreç, Türkiye'nin tam üyeliği yolunda iler-
liyor.
Ve ülkemiz her bakımdan çok güçlü kozlara sahip-
tir; Avrupa Türkiye'yi dışlayamaz; ne bölge ve dün-
ya siyaseti, ne ekonomik gelişme perspektifieri bu-
na izin verir.
Avrupa, tam uyelik karannı mümkün olduğunca ge-
ciktirme ve böylece zaman kazanma peşındedir.
Ama Türkiye de daha anlamlı bir uyelik perspek-
tıfi bekleyişi içindedir.
Hem içte hem dışta hızlı bir yüklenme ile şu şan-
sımızı arttırma olanağı da elimizdedir.
• • •
Avrupa Birliği, dünyanın siyasi ve ekonomik ola-
rak yükselen gücüdür. Yenı üyeler ve Türkiye'nin ka-
tılmasıyla 500-550 milyon nüfuslu, dünyanın her açı-
dan en büyük potansiyeli oluşacak. Bilimsel, teknik
ve ekonomik olarak AB'ye büyük atılım yaptıracak
altyapı projeleri devreye sokuluyor. Avrupah beyin
gücünün ABD'ye göç etmesini engelleyecek ve krta
içinde tutacakönlemleryürürlüğe konuyor. Yeni üye-
ler gelişen ekonomileriyle AB ekonomisine yeni bir
büyüme perspektifi de sunuyor.
Orneğin Newsweek dergisi, AB'yi yükselen yıldız
olarak tanımlıyor ve 10 yıl sonrası için mucize ger-
çekleştirecek, diye yazıyor.
Türkiye'nin yeri ve geleceği AB içindedir.
Onlar "Sizi almayacağız" demedikleri ve kapı-
ları açıktuttukları sürece, ülkemiz bu kapıdan içe-
ri girecektir.
Kopenhag zirvesinde değilse, Atina zirvesinde...
[email protected].
IVIilli Piyango
çekfldi
600 mllyarllra: 0118:2
60 mllyar llra: 330483
10 mllyarlira: 262315
5 mllyar llra: 093506 614^28
a: 004443 012188 013432 128649 161627 192921
221079 242169 325917 344301 356985 413123 480463 503437
592359 626619 655863 6855^8 694528 696838
500 mllyon llra: 014259 014291 064704 069O82 113334
182351 224752 244760 245686 247345 251472 312806 339516
343025 343701 384048 400435 403635 422040 434422 435329
484266 527509 570864 578460 598029 635314 646224 658158
659053
250 mllyon llra: 001013 005186 032909 040458 052033
054635 0^8278 092568 122740 150544 161590 163398 169649
173006 202544 210700 212353 243124 246505 261661 277985
313360 317364 317427 329022 349227 352089 384984 393217
400186 403078 409509 420805 426155 496579 499504 501498
501875 541845 546840 548440 556371 562148 584074 607162
652412 671583 677395 695179 697313
150 mllyon llra: 00797l 009945 016374 016578 038362
041614 046642 048835 048963 0506T? 0
7
802l 08038"? 0870^2
089058 091622 092013 098121 10069! 103984 108250 129596
134307 154521 154559 157212 167610 172230 172958 180492
197917 206391 207758 208653 2P650 223839 225789 227944
230410 234041 295855 300502 301000 313966 315187 330230
337872 341675 350313 351944 382293 384263 387040 392011
397926 413711 424286 447719 452823 452936 456177 456263
462268 476152 479498 479970 480844 486208 492272 499048
500961 503544 515672 518311 520736 522885 525766 534069
537182 539699 541911 542311 550695 562113 563169 571725
575299 586056 589683 596669 602060 603232 626492 633041
643885 653684 664243 669362 672450 680209 691775
100 mllyon llra: 001976 004102 005462 006O80 009028
013210 021672 025781 029469 033180 036717 040957 041088
053240 059718 070931 080125 081922 083103 092759 105520
114751 118932 123262 125503 131022 132333 135223 139428
143248 146431 148709 149746 151347 154194 157500 159479
159615 162836 173409 182429 191567 198154 198566 202897
214651 216730 218385 22^634 229484 236973 238074 245162
249741 250697 258598 262000 274269 2^4271 275553 280821
283448 283898 285323 293253 294341 296736 299285 299331
304782 310236 310886 312522 313003 320940 323144 326851
329731 329775 343882 344432 348755 353495 360858 365060
374241 381051 382314 388169 389659 396462 407131 407251
408519 412030 414655 415527 419360 420902 433246 436431
447145 450395 458976 462444 463676 464870 466821 467461
473096 479690 48358"? 486">82 494361 504747 514902 520141
522383 527164 537151 539400 540425 544123 548257 562296
566195 568228 577011 580009 583183 584394 585124 588168
604165 612386 614830 616574 618986 631862 636181 637527
650331 659511 662120 663657 669563 671366 672509 687244
696890
flO mllyon llra: 00575 O4434 09180 1581125137 34686 46830
49163 49869 69220 82305 95562 95704 97966
50 mllyon llra: 0128 04341113 2223 3225 5497 5505 5558
5992 629'? 7483 7881 8142 9582
20 mllyon llra: 254 316 645 710 928 956 993
10 mllyon llra: 15 20 25 62 83
Amortf:0\e5