11 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 O EKİM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 - Bush, yine Saddam'ı tehdit etmiş... "Mahallenin kabadavısı!" SuruV\nkara'dan Esat yVkıncı dryor ki: "'Bugün ülkemizde e n yoğun enflasyonun f-ıiç kuşkusuz 'hoca' sözcüğünün Kullanımında yaşandığı tDİr gerçek. Kanıt mı istiyorsunuz... Muavin şoföre sesleniyor. Hocam, sağda yolcu v a r ! Şoför, kaptanlığına hocalığı eklemenin Keyfinde. Garson, sşçıbaşına sesleniyor: Hocam bir kurufasulye, etli olsun! Aşçıbaşı önlüğünün göğsüne hocalık madalyası takıyor. Çırağı kasaba sesleniyor Hocam, yarım kilo kıyma istediler! Kasap, hocalığı bir sigara gibi kulağının arkasına yerleştiriyor. Delikanlı, kahveciye sesleniyor: Hocam, bir demli çay! Kahveci, hocalığını bir uçurtma gibi gökyüzüne sallıyor. Bütün kavramlan ters yüz edilen bir toplumun düşünce sistemi bozulunca 'sürü'ye dönüşür. Pir Sultan Abdal ne güzel söylemiş: Sürüye saydılar bizi!" zmir Barosu Başkanı Avukat Noyan Özkan'ın Izmir Valıliği'ne verdiği dilekçeden: "Bilindiği gibi; Izmir ili, Bergama ilçesi, Ovacık-Çamköy mevkiinde Normandy (Eurogold) Madencilik A.Ş. tarafından siyanür liçi yöntemiyle altın çıkartıl- ması amacıyla kurulan işletmeye Gayri Sıhhi Mües- seseler Yönetmelıği'nin 11. maddesi uyannca bir yıl- lık deneme izni verilmesine ilişkin Sağlık Bakanlığı iş- leminin iptali içın Baromuz tarafından Izmir 3. Idare Mahkemesi'nde açılan davada; 'dava konusu işlemin teminat aranmaksızın dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulmasına' karar verilmişti. Mahkeme karannın en geç 3 Nisan 2002'ye kadar uygulanması konusunda Sağlık Bakanlığı Temel Sağ- lık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Valiliğini- ze yazı gönderilmiştir. Mahkeme kararı ve Sağlık Bakanlığı yazısına kar- şın, maden çalışmayadevam etmiştir. Yürütmeyi dur- durma karannın uygulanması gerektiği günlerde, ba- Yine Bergama sında; 'madenin çalışmasına ilişkin olarak Bakanlar Kurulu tarafından prensip karan alındığı' haberleri y- er almış, buna ilişkin yazışmalarda da bu haberler ya- lanlanmamıştır. Milletvekili Ali Arabacı tarafından Başbakan Bü- lent Ecevit'in yazılı olarak yanıtlaması istemi ile TB- MM Başkanlığı'na verilen yazılı soru önergesi üzeri- ne; 'Bakanlar Kurulu Prensip Kararlannın icrai nite- likte olmayıp, Bakanlar Kurulu'nun bu konuda kabul ettiği ilkeleri belirleyen ve ilgili kamu kurum ve kuru- luşlarına yönelik açıklayıcı nitetikte bir karar olduğu' belirtilmıştir. Bakanlar Kurulu'nun sözü edilen kararına daya- nılarak madenin çalıştınlması mümkün değildir. Sağ- lık Bakanlığı tarafından da bu konuda bir işlem te- sis edilmediğine göre, madenin çalışmasının hiçbir hukuksal dayanağı ve gerekçesi bulunmamaktadır. Mahkeme karan ve Sağlık Bakanlığı yazısı gereğin- ce madendeki faaliyete son verilmesi gerekmekte- dir. Anayasanın 138/son maddesinde; 'yasama veyü- rütme organlan ile idarenin, mahkeme kararianna uy- mak zorunda olduğu, bu organların mahkeme karar- lannı hiçbir suretle değiştirilemeyeceği ve bunlann ye- rine getirilmesinin geciktirilemeyeceği' kuralı bulun- maktadır. 5442 sayılı il Idaresi Yasası ve ilgili mevzu- ata göre; 'kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet ka- rarlannın neşir ve ilanını ve uygulanması, birey, top- lum ve çevre sağlığının korunması konusunda çeşit- li görev ve sorumluluklan olan' Valiliğiniz tarafından mahkeme karannın uygulanması ve hiçbir hukuksal dayanağı olmayan faaliyete son verilmesi gerekmek- tedir." Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise! SESSÎZ SEDASIZ (!) üaps Yüksek YeriHm Hattı erdincutkua yahoo.com Ya olduğun gibi görün ya da AKP veya SP'ye katıl! Konut kredisini ödeyene sigorta cezası! Çoğu devlet memuru yaklaşık 550 kişi, Izmir Urla'da kooperatif kura- rak konut sahibi olmuş... Inşaat sıra- sındaToplu Konut Fonu'ndan Vakıflar Bankası aracılığıyla konut kredisi kul- lanmışlar. Kredi kullanabilmek için de evlerini Vakıflar Bankası'na ipotek et- tirmişler... Sonra evlerine girmişler; tak- sitlerini odemeye başlamışlar... 1.9 mil- yar lira borçları kalmışken bakın ge- çenlerde ne olmuş: "Vakıflar Bankası Finansmarket Iz- mir Şubesi bizlere bireryazı göndere- rek 14 Ekim 2002'ye kadar Konut Pa- ket Sigortası prim ve masraflan olarak 57 milyon lira, Hayat Paket Sigortası primi olarak 20 milyon lira ve Zorunlu Deprem Paket Sigortası primi olarak 41 milyon lira istedi... Fakat aynı yazı- da 14 Ekim 2002 tarihi itibariyle kre- di borcu bitmiş olanların bu sigor- talan dikkate alınmaması belirtiliyor- du. Biz de bankaya borcumuzu ka- patmak istediğimizi bildirdik. Fakat borcumuzu kapatsak bile söz konusu parayı ödemek zorunda oldu- ğumuz, aksi halde evlerin üzerindeki ipoteği kaldırmayacakları ve faiz yürü- tecekleri söylendi. Deprem sigortası zorunlu olduğundan zaten evlerimize zorunlu deprem sigortası yaptırmış du- rumdayız. Bu yetmezmiş gibi, banka bizden hiçbir gerekçe göstermeden res'en ve nereye ne masraf yaptığını da belirtmeksizin para istiyor. Bu ül- kede halen kamu bankası niteliğinde olan Vakıflar Bankası bunu yaparsa, gerisini artık siz düşünün." IstanbuFda Deprem Bizi Yakalamadan... BÜLENTGÖNEN Uzm. Inş. Müh. Tespitler: Istanbul'da yak- laşık 1.250.000 yapı mevcut- tur. Bunlardan daha önce ya- pılmış olan imar affından is- tifade etmiş ve yıkım kararı olan- olmayan, hiçbir mü- hendislik hizmeti görmemiş, htçbirinin statik proje-röleve- si dahi olmayan bina sayısı ortalama olarak yüzde 5 mertebesinde olup yaklaşık 63.000 binaya, güçlendiril- mesi gereken yüzde 70'lik bölüm 875.000 binaya karşı- lık gelmektedir. (Bu tespit bü- yük oranda Küçükçekmece ve Avcılar ilçesinin binaları göz önüne alınarak Istanbul ili için ortalama ve gerçekçi yaklaşımdır.) Çözüm: Çözümün 1. ba- samağı bürokratiktir. Konu: Yerel yönetimlerin gücü, yapısı ve olanakları bi- lindığinden merkezi hükü- met düzeyinde ülke çapında bütün kişi ve kuruluşların ça- baları ile çözüme kavuşturu- labilir. Yüzde 93'ü aktif dep- rem kuşağında olduğu bili- nen ülkemizde depremden sorumlu bir devlet bakanlığı oluşturulmalıdır. (Diğer afetler de buna da- hıldir.) Ayrıca yerel yönetim- lerin de deprem müdürlükle- ri oluşturulmalıdır. Bu bakanlığın temsilcile- rınden, meslek odalarından, yerel yönetimlerden ve üni- versite temsilcilerinden olu- şan bir komisyon kurulmalı- dır. Komisyon mali, teknik ve idari açıdan çok yetkili olma- hdır. Bu öneri uzun vadeli olarak kabul edilirse (deprem olası- lıklan ilgili herkesçe bilinmek- tedir) acil olarak Bayındırlık Bakanlığı, meslek odaları, yerel yönetim ve üniversite temsilciliklerinden oluşmuş ofan bu komisyon Cumhur- başkanlığı'na bağlı olarak çalışma yürütmelidir. Çözümün 2. basamağı uygulamalıdır Şöyle ki: Yukarıda belirti- len komisyon, Devlet Istatis- tık Enstitüsü tarafından 1998 yılında düzenlenmiş olan ya- pı stoku ve bina envanterle- nnden yararlanarak; Istan- txJİ'da güçlendirilmesi ve yı- (olması gereken binalar için: 1- Mali kaynak 2- Hukuki sorun 3- Teknik altyapı konula- rında merkezi hükümeti ha- rekete geçirmelidir. Bu sorunlardan özet olarak bahsedersek Mali kaynak: Kesinlikle dış kredi ile çözülme yoluna gıdilmelidir. Dışandan talep edilecek kredilerden en ko- layı ve olanaklısı bu amaç için talep edilecektir kuşku- suz. Hukuki sorun: Vatanda- şa bu konuda yapılacak yo- ğun propaganda ve ikna yöntemleri kullanılmaklabir- likte yasal bir zorunluluk da getirılmelidir. Zaten vatanda- şın, olacak depremde sağ- lam konutlarda oturma duy- gusu, bu olaya olumlu yak- laşım sağlayacaktır. Teknik sorun a) Kuvvetli olasılıkla yıkı- mına karar verilecek 63.000 bina için yani bir ılçe oluştu- rulmalıdır. (Evi yıkılıp da bu yeni konutlarda ev sahibi olacaklardan uzun vadede bir gerı ödeme talep edilme- lıdir.) - Böyle bir ilçe için Istan- bul'da çeşitli alternatifler mevcuttur. Herhangi bir rant kuşkusu ve konusu olma- ması için alternatifler bu ra- por kapsamına dahil edilme- mıştır. - Evleri yıkılacak olan in- sanların geçici olarak barı- nacakları yerler ülkemiz in- sanının mantık ölçülerinde çözümlenebilecek olasılıklar olup bu rapor kapsamına dahil edilmemiştir. - Bu öneride haksızlık ola- rak gözükebilecek tek konu kaçak yapı yapanlann ödül- lendirilmesi olsa da bu du- rum; katillerin, hırsızlann, do- landırıcıların, tecavüzcülerin ve çetelerin affedildiği bu ül- kede (insan hayatı söz ko- nusu olduğu için) daha ma- sum kalmaktadır. b) Güçlendirilme ve yıkım- ları yapılacak yeterlilikteki teknik ekipman ülkemizde mevcuttur. Bütün bunlann hayata ge- çırilmesi için; yukanda bah- sedilen komisyon "Ülke- mizdeki her kişi ve kurulu- şu bir seferberlik mantığı ile harekete geçirmelidir." KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakin turk.net ÇİZGÎLÎK KÂMİL MASARACI TARİHTE BUGÜN MIMTAZAMKAN 10 Ekim rotcrö OYUNLM/..136* 'TE BUGÜM, XVIII. OL/AAf*Y/*T oyuNLAK/ JMPON- ' AS' 36 ÜÇÜMCÜ ŞE f Şç MAOALYAYLA B//ZİHC/ OLDUĞU Oyt/*J- S/«LfĞt f'tu'NCİ, SOG GÖZ Y/LP12I, IK/MCf KE2 DA AMGATOM KA2sWs4M £7yOPyt4Lf s4g£S£~ 8f*?f- LA OUHtJŞTZI. TÜKKİYE, SERBEST GÜ&EŞTS, İ ( ' ^ ) MET AYIK(9*/tg) r£ M/SSYfA/ At&AŞ(S?kjj) 14 SÜ- MÜÇ; HAM/7-/C4PC4H(Ağrr)L4 Sec/VZ A44PALYA M- , M/ŞTf-AY£/CA 6.ROMEA/OE KHZAM AntfZ(?O*i') AlTfNKtZAHMtÇrt. KAYIP Oğlumuz Hüseyin Buzcu (8 yaşında) 10 Haziran 2002 tarihinden beri kayıptır. Görenlerin, yerini bilenlerin 0212 516 89 18 No'lu telefona haber vermeleri rica olunur. AİLESİ CEM RADYO BAŞAKÇA 12.30 Başak İkiz'ie Güncd DOSTANE 14.00Aynur Karabaş ile ıstekler 5'TEN 7YE 17.00Ayşe Acaria Keyifii Sohbetler GECENIN AYNASI 24.00Kenan FırOna TÜRKÜLER TÜM DÜNYADA www.cemradyo.com ' ATV Ses Frekans>' 7.38 Tel: 0 212 6397431 (pbx) Faks : 0 212 6397435 GAZtOSMANPAŞA ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Kod: 34130 Sayı: 2001/742 Davacı Müzeyyen Ünal tarafından davalı Şükrü Ünal aleyhine açılan boşanma davasının yapılmakta olan duruşmasında verilen ara ka- rarı gereğince: Davacı dava dilekçesi ile davalı ile 10 aydan beri evli olduklannı, geçinemediklerini, arala- nnda şiddetli geçimsizİik bulunduğunu ileri sürerek boşanmaya karar verilmesini talep et- miş, işbu dava dilekçesi Ordu ili Fatsa ilçesi Buharlı köyünde ikamet ederken semti meç- hule giden davalı Şükrü Ünal yapılan tüm ara- malara rağmen tebliğ edilmediğnıden işbu da- vanuı duruşmanın atılı bulunduğu 24.10.2002 günü saat 11 'de davalının mahkememizde ha- zu- bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi taktirde yargılamaya devam olunacağı ve yokluğunda karar verileceği hu- suslan ile birlikte dava dilekçesinin davalıya tebliği yerine kâim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 01.10.2002 Basın: 61358 Mimarlık ve Güzel Sanatlara GARANTİLİ HAZIRLIYORUM icmimarlık ögretim görevlisinden şınırlı sayıda seçilerek öğrencı alınacaktır, Kazanamaya'nın ucretını aynen lade ediyorum ZûRBAY SERİF ERDAY sanat ve tasarım merkezi www.zsf-cirt.com O216 3 4 8 2 4 1 2 O216 3 4 9 O4 9O KADIKÖY-İSTANBUL DÜZ ÇİZGİ tJMİT ZtLELİ Bir Ailenin AnatomisiL Bu aile bunu hep yapıyor!.. Baba ve iki oğlu hemen her konuda "eksantrik" takılmayı pek seviyor... Ömeğin üçü de Türklerden üçüncü çoğul şahıs olarak, yani "onlar" diye söz et- mekten çok hoşlanıyor. Baba da, Prof. olan oğlu da, aşk romanlan yazarı olan mahdumu da yakın tarihle dilediğı gibi oynamaktan ayrı bir haz alıyor!.. Baba, yıllardan beri döne döne "bu milletin adam olamayacağı, Türkierin kendini idare etmekten aciz olduğu" tespitini yaptıktan sonra yazısını hep aynı müjdeyle bitiriyor: - Merak etmeyin, Batı, bu kez Türkierin 21. yüzyılt ıskalamasına izin vermeyecek. Batı, Türk- leri adam edecek. Enseyi karartmayın... Ikinci cumhurıyetçi Prof. oğul, kalemi eline her al- dığında "70yıllık zulüm"6en dem vurup "sömür- ge olmanın erdemleri" üzerine bilimsel(!) makale- ler döşeniyor. Sakın abarttığımı sanmayın, bu köşe- de birkaç kez değindim; sayın Prof. aynen şöyle yaz- mıştı. - Afrika'daki Fransız sömürgesi Müslüman Comoros adalan referanduma gitti. Ikisi bağım- sızlığı seçti. Biri sömürge olarak kalmaya karar verdi. Bağımsız adalaryoksulluk, siyasi kaos ve askeri darbeler içinde çırpınırken, sömürge ada mutlu, müreffeh yaşıyordu. Sonunda diğer iki a- da isyan bayrağını açtı, "tekrar sömürge olmak istiyoruz" sloganlanyla mitingler düzenlemeye başladı!.. Boynuz kulağı geçer misali, şöhret konusunda ba- basını gölgede bırakan roman yazan oğul ise ailenin en radikal üyesi... Ancak ne hikmetse tüm sivri çıkış- lannı, romanı piyasaya çıkarken yapıyor. Ömeğin, "Isyan Günlerinde Aşk" romanı daha vitrinlerde ye- rini almadan, öykünün ana teması aşkı bir kenara bı- rakıp "37 Martayaklanması"n\ öne çıkarmıştı. Yaza- ra göre 31 Mart, bir "irtica ayaklanması" değil, bir "as- keri aya/c/anma"ydı... Dinci medyanın ve ikinci cum- huriyetçi takımın engin desteğini alan yazara 31 Mart'ın "gerici bir askeri ayaklanma" olduğu belge- leriyle anlatıldı, o dasustu. Ama istediğini de aldı, "Is- yan Günlerinde Aşk" iyi sattı!.. - Işte Altan ailesi!.. • • • Ahmet Altan'ın yeni romanı yine vitrinleri süslüyor. Tabii, daha roman piyasaya çıkmadan. Ahmet Al- tan ortaya çıktı... Gazetelere, dergilere aşk, kadın, cin- sellik üzerine demeçler verdi... Yetmedi, Hülya Av- şar'la dans edip birincı sayfalara sıçradı. Kısacası ro- manı için her türlü "rıa/Wa ilişkiler" misyonunu başa- nyla yerine getirdi. Çok da iyi yaptı. devir artık rek- lam devri... Ama Ahmet Altan'a bunlar da yetmedi!.. O daha sivri, daha polemık yaratacak bir şey yapmalıydı... Al- tan. bunu da becerdi; bu kez romanında yan unsur olarak bile yer almayan bir konuyla gündeme düş- tü.. Üstelik bu defa Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesine, Lozan Antlaşması'na dil uzattı. Üstelik. hıç utanıp sıkılmadan yalan söyledi!.. Tarihi tahrif et- mek de bıraz bilgı, biraz altyapı ister. Ahmet Bey (ca- hil cesareti mi?) Lozan'a bakın nasıl saldırdı: - Son 300yılda kazandığımız bir savaş yok. In- sanlık tarihinin en büyük toprak kaybı anlaşma- sı Lozan'dır. 5 milyon kilometrekareden 700 bi- ne indik. Yani 4 milyon 300 bin kilometrekare toprak kaybımız var. Yeryüzünde 4 milyon kilo- metrekare toprak kaybedip o anlaşmayı sevinç- le karşılayan tek toplum biziz. Şimdı bu konuşmayı neresinden tutacaksınız?!.. If- tira bile biraz akılcı olmalı değıl mi?.. Geçen gün sevgıli Işık Kansu da yazdı: - Okuma yazması olan herkes bilirki, Osman- lı'nın en büyük toprak kaybı Amehkalı tarihçi Paul C. Helmreich'in "Paris'ten Sevr"e"adlı ça- lışmasındaki tanımla "Kimi zaman keyif içinde, kimi zaman sert tavırtarta, 19. yüzyıl emperya- lizmi çerçevesinde Osmanlı'nın paylaştınldığı" Sevr antlaşmas/ydı!.. Avrupalı emperyalistlerden. ABD Başkanı Wil- son'a dek "barbar Türkierin" sürülmesi istenen y- er ise "Küçük Asya" diye adlandırılan Ankara, Yoz- gat, Niğde, Kastamonu gibi illerle sınırlı bölgeydi. Işte, dünyanın emperyalizmi mağlup eden ilk kur- tuluş savaşının önderlen Lozan'daTürkleri fiilen yok eden bu aşağılık belgeyi parçalayıp tarihin çöp se- petine attı. "Misakı Milli sınırian"n\n Lozan'da ka- bulü, henüz ilan edilmeyen cumhuriyetin en büyük zaferi olarak tarihe kazındı. Altan ailesi bu gerçekle- ri bilmez mi?.. - Bilir, bilirama ah o ihtiras, o kompleks, o sev- gisizlik... E-posta: umitzileli'o ttnet.net.tr BULMACA SEDAT YAŞAYÂN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ lstanbul'un eski adlanndan biri. 2/ Değerlı bir orman ağa- cı... Büyükbaş hayvanlara ve- rilen ortak ad. 3/tlkelbenlik... Balı alınmış petek. 4/ Istem 8 dışı yapılan ha- g reket... As- ya'da bir ülke. 5/Birişi yapmakta gücünden yararlanılannesne..."- 2 — Müren": Şarkıcımız. 6/Hekimin hastanede- ki hastalan dolaşıp yoklaması. II Korun- mak için birine bırakı- lan eşya... Lantan ele- mentinin simgesi. 8/ Yüz metrekare tutann- da yüzey ölçüsü birimi... Irmaklarda işleyen \e şişiril- miş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal. 9/Tekke ede- biyatı şıir türlerinden biri... Eli açık, cömert, yiğit. YİJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir tarikatın asıl ve büyük tekkesi. 2/ Divan... "- — sahibi mülk sahibi / Hani bunun ilk sahibi" (Yu- nus Emre). 3/ Eski dilde bayram... Gürültü, patırtı. 4/Sıcak ülkelerde yetişen çok sert bir ağaç... Doğ- ru, gerçek. 5/Kastamonu'nun bir ilçesi... Çabuk ve kolay ka\Tayan. 6/ Bir muayene için hekime ode- nen ücret. 7/Eskiden kimi devlet dairelerine verilen ad... Bir nota. 8/"Sevdiğimi eller ahnış ' O da bana — geliyor" (Türkü)... Olgunlaşmamış ham kavun. 9/ Tann'ya özgü, Tannsal... Bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çizgileri.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear