Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
:29 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
kultur<Şcumhuriyet.com.tr
15
Xudmila Petruşevskaya'nın oyunu 8O'ler Rusya'sına göndermelerle dolu üç kişilik bir yalnızlık hikâyesi
Lahanalı doğum günü hikâyeleri^ BÎLSAK Tiyatro Atölyesi,
' Doğumgünü* oyununu, mekân
v € zamanı hayatla birebir ele
aJan ve izleyiciyi de içine alan
t>ir reji anlayışıyla sahneliyor.
V1ELTEMKERRAR
Bir ev, bir mutfak, üç kadın. Bir do-
ğumgünü ziyareti gibi her şey. Oysa iki
gün önce>Tniş en yaşlısırun doğumgünü.
Nfe fark eder? Dışansı soğuk, evde yiye-
cek pek bir şey yok. Biraz lahana, haş-
lajımış sosis ve şarap, fazlasından iki şi-
şe hem de... Yiyorlar, içiyorlar, hiç konuş-
muyor, yalnrzca anlatıyorlar.
Sıradan cümlelerin içüıdeki hikâyeler
hep yanm kabyor, tamamlamaya firsat
kalmadan bir diğeri başhyor hıç ilgısiz.
Akıyor oyun masa başında. Sesler yük-
seliyor kimı zaman, ne kavgaya dönüşe-
biliyor, ne çekip gidiyor kimse.
Bir ara şarkı söyleyip dans biJe edıyor-
lar. Kadın kadına muhabbet(!) sürüyor..
Üç kadırun 'kendi' hikâyelerini ayırmak-
la meşgul izleyici, bir o kadar anlamaya
çalışıyor konustuklannırı ardındakıleri.
Dışansı soğuk, yemek çoktan bitti, zaten
bugûn değilmiş doğumgünü de! Peki ya
asıl hikâye? Ne fark eder, bu çok sıradan
günde, dışanda Idmbilir neler olup biti-
yorken...
BİLSAK Tiyatro Atölyesi"nin Ma-
ya'da sahneletneye başladığı 'Doğumgü-
nü*, elli dakıka bıle sürmeyen kısacık bir
oyun. Zaten en zoru değü midir en kısa
anlatmak? Kısacık bir oyuna sığıyor bü-
YAIAIZCA ANLATMAK-Üç kadın tesadüfen buhıştuklan sıradan bir gündelen. Hiç konuşmuyor yalruzca anlaüyoriar... (Fotoğraf:YILDIR1M ARICI)
tün hikâye.
Oyunun yazan Türk izleyicisinın pek
tanımadığı, çağdaş Rus yazar Ludrnila
Petruşevskaya. 1938 doğumlu yazarın
yapıtlannın ana ekseni modern çağın ge-
tirisi iJetişimsizlik içinde yaşayan yaban-
cılaşrruş insan. Yaşamın gündelik ve ay-
nı zamanda karmaşık süreçleriyle ilgili
oyunlan, eleştirmenlerce sıklıkla 'Çehov-
yen' olarak adlandınlıyor. Tıpkı Çehov
gibi oyunlannın komik olmasında ısrar
ediyor Petruşevskaya da. "_zaten ho$ oJ-
masa da kabul etineüyiz ki,ikiyazarda da
gördüğümüz, insanın amaçlan ile başar-
dıklan arasındaki korkunç uçunundan,
aslında çarpık bir baz ahnz," diyor oyu-
nun Ingilızce çevirisini yapan Stephen
Mubine.
Oyunu Türkçeye kazandıran Nihal G.
KoMaş, Avün Deveci ve Göze Saner'den
oluşan grup, birlikte iki ay prova yaptık-
tan sonra Metin Deniz'den yardım iste-
miş. "Doğumgünü'nun kendi seçtiği bir
oyun olmadığını söylüyor Deniz. ama
bunun ıyi bır oyun olmadığı anlamına
gelmediğini de eklıyor. tyi bir perfor-
mansla, iyi bir sunuş olacağına inanmış,
bunda oyunculann gayretinin payı bü-
yük. Oyunun dekorlan da Metin Deniz'e
ait. Sıkışık birdüzende kurulan iç mekân,
üst üste binen sözcükleri duymayaayır-
maya çahştığımız, üç insanı buluşturan
mutfakta bır araya getiriyor oyuncuyla
izleyiciyi. Kendisine çok uyan bir dekor
yapüğını düşünmüyor ama yapnğı işin
oyuna çok uyduğunu da ekliyor Deniz.
Oyunun tarihsel altyapısınm dikkate
alınarak sahnelenmesı gerektiğini özel-
likle vurguluyor. "Rusya'nın karar ver-
me döneminde olduğiı yıllar 1980'ler.
Türkiye de dünya da bunlaruı farkuıda
değil gerçekte." Bu anlamda oyunun
aslında bize çok yabancı olduğunu söy-
lüyor. Bu noktada tekstle, söz konusu dö-
nem arasında diyalektiği iyi kurmak ge-
rek. Bunun içuı de çözümleme ve sahne-
leme aşamasında izleyiciye doğru ulaş-
ması aniamında, söz konusu dönem özel-
liklen lyi algılanmalı ona göre.
Yoğun dıyaloglarla örülü tekst, yerelli-
ğin getirdiği özgün nitelikle yaşanan
çevre ve döneme ait pek çok simge ve
göndermeyledolu. Çeviri açısından bü-
yük zorluklar getiren bir başka yan da
metnin 'gerçek' diyalogJar üzerine ku-
rulu oluşu. "'Bu hem anlatım biçimi,
hem de adaptasyon olarak zorluklar çı-
kanyor. Bilgi olarak kendi ülkesinde,
toplumunda göndermelen, referanslan
çok fazla var, ama bizim içın yok. 0
göndermeler bize geçmiyor bile. Bızde
kalan daha çok, birbirini dinlemeyen
kadınlar..." diyorKolda. (Oyun cuma,
cumartesi Mava'da0 212 252 74 52)
'Cesur kadın'
Zarakolu öldü
Dört elli doğaçlamalar
Ayşe Nur Zarakolu, eşi Ragıp Zarakolu ik 25 yılda 400 kitap \a> ımladı.
pis yattı. Bu nedenle sıyasi
hakJan kaldınldı. Daha önce,
DEP ve HADEP'te parti mec-
lislerinde görev aldı.
1987'de cezaevindeki genç-
lerin eserlerini "Yeni Sesler",
Anadolu ve Akdeniz edebiya-
tını da "Mare Nostrum" dizi-
siyle değerlendirdi. Bu çalış-
malan nedeniyle Yunanis-
tan'daki Adbi Ipekçi komitesi
tarafmdan ödüllendirildi.
1995'te Türkiye Yayıncılar
Birliği'nm. 1996"da Human
Rights Uatch'ın "Hell-
man/Hammett", 1997'de
Amerikan PEN'inin, 1998'de
de Dünya Yayıncılar Bırli-
ği'nin "Düşünce, Yazma, Ya-
yınlama Özgürlüğü" ödülleri-
ru aldı. Itarya'daki Padova Kent
yönetimi Zarakolu'na. "Dü-
rüstlük Ödülü" verdı.
2000 yıluun Nisan ayında
konulan kansertanısından son-
ra, hastalığa yüksek moralle
karşı koyan Zarakolu"nun ce-
nazesi yann öğle namazı son-
rası Topkapı. Merkez Efendi
Camii'nden alımp Eskı Kozlu
Mezarhğı'nda toprağa veriJe-
cek.
BERATGUNÇIKAiN
Belge Yayınevi'nin kurucu-
su .e Yayrn Yönetmeni Ayşe
Nu: Zarakolu (Sansözen) dün,
tedıvi gördüğü l.Ü. Çapa Tıp
Faiültesi Hastanesi'nde vefat
ettı Eşi Ragıp Zarakolu ile bir-
like 25 yıl önce kurduklan
Belge Yayınevi'nde 400 kitap
yajımlayan Ayşe Nur Zarako-
lu'tun hakkında 33 dava açıl-
mısx Zarakolu'nun yayıncılık
çahılan, 1998'de Frankfurt Ki-
tap Fuan'nda ödüllendirilmiş,
ancık ödülünü almaya gıde-
menişti, çünkü ancak pasa-
poru tören günü verilmişti.
Adna 20 bin tirajlı, 200 sayfa-
lık ?ir seçki yayırnlanan Zara-
kolı, '"Dünyanın 50 CesurKa-
dın ' arasında gösterildi.
P46'da Antakya'da doğan
Zankolu derlemeci Kemal Sa-
nscen"in torunuydu. Çokkül-
türii bir ortamda büyüyen Ay-
şe ?<ur, önce hukuk, sonra da
sosolojı okudu. Öğrencilik
yıllnnda Yol-Iş Sendikası,
TtFGençlik kollannda çalıştı,
FK
:
'nin kuruculan arasında
yerJdı. VarlıkYayrnlan ve IÜ.
Maye Enstitüsü Kütüphane-
si'nie çalıştı. 1975'teDevrim-
ler e Karşı Devrimler Ansik-
lopdisi'nin birçok maddesini
kalme aldı, Demokrat Gaze-
tes:ıde Türkiye İşçi Sınıfi Ta-
rirxıe dair sözlü tanh çalış-
mam yayımladı. Ragıp Zara-
kol ile birlikte, 1977'de Bel-
ge fayınlan'tu kurdu, CEM-
MJ' Kitap Dağıtım Şirketi'ni
yöiitti. Kurulduğu 1986'dan
bu ana bilfıil însan Haklan
Deıeği'nin etkinhkleri içinde
yeıJdı. Türk solunun tarihine
iliş:n bir kitapla ilgili olarak
19>i'de, muhalifdiğeryayuı-
larıedeniyle de 1984'te tu-
tukndı, davalar beraatle so-
numndı. Vahakn Dadrian'ın
"Usal ve Uluslararası Hukuk
Açmdan Soykınm" adlı ki-
tapaleniyle açılan dava bera-
atkjnuçlandı. 1990-97 yılla-
n asuıda hakkında 33 dava
açsj, 94 ve 96'da beşer ay ha-
AYŞEGl'L GÜÇHAN
Sanatçınuı dınsel düşüncerün
gözlüklerini çıkartıp fiziksel ger-
çeklığe çıplak gözle bakması ve
üç boyutlu dünyayı betimleme
karan alması. sanatta yaşanan ilk
devrimken on yedinci yüzyıldan
başlayarak sanatçının mısyonu
farklılaşmaya başlar ve Manye-
rist sanatçı doğayı kendinden ön-
ceki kuşakJann ele geçirmiş ol-
ması noktasuıdan hareket ederek
gerçekliğe Platonist bir tavırla
gölgesınden ulaşmaya çalışır.
Gölge kavramını bu anımsayışuı
nedeni, 24 Ocak 2002 tarihinde
Galeri Apel'de Selma Gürbüz ve
Marco del Re'nın Başbaşa başlı-
ğı taşıyan ortak etkinlikleri ve
Gürbüz'ün heykelleri. Gerçekliğe
Doğu ve Batı gibi iki farklı kül-
türden yaklaşan iki sanatçının or-
tak etkinlikleri, uluslararası terö-
rün dünya banşını tehdit ettiği ve
banşı yemden kurma çabalanmn
gündem oluşturduğu yeni yılın
başlangıcında, üzerinde düşünül-
mesi gereken bır etkinlik.
Italyan kimliği yapıtlanna yan-
sıyan ve figür ağırlıklı çahşan
Marco del Re'nin, Selma Gür-
büz'le ortak teması, ınsan figür-
lerine bır hayvan figürünün eşlik
etmesi. Geniş renk lekeleriyle ça-
hşan sanatçının gerek figürleri,
gerekse sıkça kullandığı büstlen
sürekJi izleyiciyi Batı sanatuun
temelinde yer alan Yunan ve Ro-
ma sanatlanna gönderir. Kimi za-
man figürlerin yüzleri miman
formlara dönüşürken kimı zaman
da sözü geçen mımarlık formlan
figürlenn ulaşmak istediği bır
ideal olarak belırir. 1989'da Ikın-
ci Uluslararası Istanbul Sanat Bi-
enali'ne katılan; 1999'da tstanbul
Fransız Kültür Merkezf nde bir
sergi açan ve Batı-dışı kültürler-
le tanışıklığı olan sanatçının Sel-
ma Gürbüz ile gerçekJeştirdiği et-
kinlik, Re'nin deyişıyle "bayal
düm asında da olsa, bir kez olsun
Marco dei Re/Selma Gurbüz-
Doğu ile Batı'nın biıükte yaşaya-
bilirüğiııin'' deneyimlenmesi.
Gürbüz'e yazdığı mektupta kul-
landığı "beraberce çift başü bir
anka gibi göğe çıkıyoruz. Tarihin
vücudunda uçuşabilmcmiz için
cin nefesini bize tam mesafeje üf-
lesin. Roma'nıjı Pantcon'u, Ha-
eietutuşsun" ifadeleri Re ve Gür-
büz'ün ortak etkinliklerini özet-
ler nitelikte.
Sehna Gürbüz ortak çalışma-
larının yanı su-a ilk anda Siyah
Kalem'ın figürlenni ve gölge
oyunlannı çağnştıran altı adet
hayvan heykelıne de yer veriyor.
• Gerçekliğe Doğu ve Batı gibi iki farklı kültürden
yaklaşan iki sanatçının ortak etkinlikleri, uluslararası
terörün dünya banşını tehdit ettiği ve banşı yeniden kurma
çabalarunn gündem oluşturduğu yeni yılın başlangıcında,
üzerinde düşünülmesi gereken bir etkinlik.
Hç'e giderken is\ancı benekler
ala>ı, eski İtalyan anahklaru as-
ümlı hay\atılar. semazen ailesiyle
tanışmava vürüsün. Aynı hikâye-
yi değişikyoilardan anlatmakiçin
dört el aynı renkleri, aynı nrçala-
n kullansın. \eni bimila doğru
birlikte ilerlemek için iİd kültür el
Sanatçuun önceki işleri düşünül-
düğünde gerek kâğıt ve yün do-
kuma, gerekse demir dekupe ça-
hşmalannda bır tema olarak göl-
genin egemenliği aynmsanır.
Çoğunlukla hayvan figürleri kul-
lanan Gürbüz'ün figürleri, olası-
lıkla bir insan karakteri eğretile-
mesidir. Batı sanatında simgesel
yönüyle çokça kullanılan dört
hayvan figürü, ortaçağda insa-
nın dört karakterinin simgesi
olarak ikonografide yerini alrr.
Ortaçağın farklılaşmamış orta-
mında ınsan karakterinin dört
grupta toplanması bugün anlaşı-
labilir bır olguyken, günümüzün
aynştk toplumunda sayısız ka-
rakter için sanatçmın farklı hay-
vanlara farklı yananlamlar yük-
lemesi de anlaşıln- bir olgu ola-
rak karşımıza çıkar. Hogarth'ın,
insanoğlunun açgözlülüğünü eğ-
retileyen kedileri gibi Gürbüz'ün
gölge-yaratıklan da insanoğlu-
nun karanlık yönünü eğretileye-
rek ulaşılmaz ideallere ulaşan in-
sanlığın, yine kendi çabasıyla yı-
kımını hazırlayışı gerçeğini. sa-
nat yapıtının algılanmasuıda te-
mel öğe olan gölge üzerinden
\'urguluyor.
KİTAPLARI 100'E YAKIN DİLE ÇEVRÎLEN ASTRID LINDGREN 95 YAŞINDA ÖLDÜ
Çocuklar 'Masalcı Nine'lerini yitirdi
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Dünya çocuklan-
nın "Masaka Nine"si Astrid Lindgren,
dün Stockholm'de 95 yaşında hayata
gözlerini yumdu. Ölüm haberinin du-
yulmasıyla Isveç televizyonu program
akışını değiştirdi ve Lindgren'le ilgili
programlar yayımladı.
Lindgren 14 Kasım 1907'de Isveç'in
küçük bir yerleşim yeri olan Vim-
merby'de doğdu. Toprak işçiliği yapan
SamueJ Augus ve Hanna Ericsson'un
kızıydı. Daha sonra Stockholm'e yerle-
şen Lindgren, evlilik dışı ilişkiden bir
çocuğu olunca iş buhnakta güçlük çek-
ti. İlk yapıtı "Uzunçorap Pippi"yi
1945'te, çeşitli yayınevlerinden geri
çevrildikten sonra yayımladı. Dünya, 2.
Dünya Savaşı'nın bitimiyle yeni bir dü-
zen kunnaktayken Lindgren, güçlü ve
bağımsız kişiliğe sahip Pippi'yle ço-
cuklar için bambaşka bir dünya kurdu.
Bu kitap kısa sürede büyük ilgi topladı.
Haşan kahramanının kurulu toplum dü-
zenine başkaldırması, polislerle şaka-
laşması, kitabın bazı ülkelerde yasak-
lanmasına neden oldu. Bu arada ilk ki-
tap bir süre için Türkiye'de de yasakhy-
dı.
Lindgren'in Pippi'li kitapları ve
"Eunl" ve «HaydutKızıRonja''da bir-
çok dile çevrildi. 70'den fazla dilde dün-
ya çocuklanna ulaşan Lindgren, çocuk-
lann hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar
ortak bir dile sahip olduğunu kanıtladı.
"Pippi", "Emil'' kitaplan ve "Ronja"
uzun fihn olarak da hayranlanna ulaş-
tı. "Mio Mio" adlı kitabında çekilen
fibn de çeşitli ödüller kazandı. FihnJe-
riyle birlikte bestelenen çok sayıda ço-
cuk şarkısı da kısa sürede ünlendi ve
çocuklann dilinden düşmez oldu.
1997'de yazarın 90. yaşgünü, başta
Isveç ohnak üzere bir çok ülkede kut-
lanmıştı. Bir yıl sonra Isveç'in Ankara
Büyükelçiliği'nin düzenlediği "Isveç
Günlerinde" yazarın ilk Pippi kitabı,
1945'teki orijinaünin tıpkı basunı ola-
rak ve bu satuiann çevirisiyle TC Kül-
tür Bakanlığı tarafindan Isveç'e bir ar-
mağan olarak yayırrJandı. Lindgren ba-
zı yapıtlan daha önce Can Yaynıevi'nin
Arkadaş Kitaplan dizisinde yaymılan-
mıştı.
Lindgren, yazarlığı yanında toplum-
sal tartışmalara katıhnasıyla da tanını-
yordu. Çevre, çocuklar ve hayvaniar o-
nun yaşammm en büyük ilgi sahasını
oluşturuyordu. Afrika'da onun adını ta-
şıyan bir orman onun katkısıyla oluştu-
ruldu. Stockholm'de de yazann bağışı
sayesuıde "Astrid Lingren Çocuk Has-
tanesi" inşa edildi ve hizmete girdi.
Nâzım ile aşjdan, ilk kez
bale sahnesinde
• Kültür Senisi - Nâzım Hikmet ile
aşklan ilk kez bale sahnesine taşuıdı.
Şair, düşünce adamı ve 'âşık' Nâzrm
Hikmet"i anlatan 'Mavi Gözlü Dev',
9 Mart'ta 'perde' diyecek. Armağan
Da\Tan (Nâzım), Arzu Dirin (Piraye),
Ayşe Fidanlık (Vera), Ayşegül
Aydemir (Nüzhet) ve Gamze Erbaş'ın
(Müne\"ver) rol alacağı gösterinin
koreografisini Uğur Seyrek hazırladı.
Müziklerini ürüü besteci Turgay
Erdener'in yazdığı eserde orkestrayı
Şef Naci Özgüç yönetecek. Onu terk
edebilen tek kadın Nüzhet Hanım, en
büyük aşkı Piraye, kalbini çalan dayı
kızı Münevver Harum ve ölümle
aynldığı eşi Vera'nın anlatılacağı,
Devlet Opera ve Balesi'nin yeni
yapıtının özelliği de bale
sanatçılanrun ilk kez sahnede şiir
okuyacak olması.
Vir Dil Yaratmak'
yargılanıyor
• Kültür Servisi - Ekim ayında
toplatılan, Mehmed Uzun'un
röportajlanndan oluşan Bir Dil
Yaratmak' adlı kitabı nedeniyle
Gendaş Kültür'ün Genel Yayın
Yönetmeni Hasan Öztoprak, bugün
Istanbul DGM'de yargılanacak. 6
No'lu DGM'nin müteferrik
karannda "halkı ırk aynmı
gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik
ettiği anlaşıldığından" anayasanm
28, CMUK'nin 86. ve 5680 sayılı
kanunun ek 1/2. maddesi gereğince
toplatma kararına vicdani olarak
kanaat getirildiği söyleniyor. 'Bir Dil
Yaratmak' adlı kitap, daha önce de
Belge Yayınlan tarafindan basılmış
ve hakkında herhangi bir soruşturma
açıhnamıştı.
BPUCS VVinis'tanyeni bir
gerilim fflmi
• Kültür Servisi - Bruce Willis yeni
bir gerilim filmi için kamera karşısrna
geçiyor. 'Me Again' aduıı taşıyan
fihnde Willis hafızasuu kaybetmiş ve
geçmişinde bir kiralık katil mi yoksa
bir katilin hedefi mi olduğunu
çözmeye çahşan biri olarak karşrmıza
çıkacaİc. Stephen Moffat'uı
senaryosunu yazdığı 'Me Again'in
yönetmenliğini yapacak isim henüz
bellı değil.
Blade 2nun müziği
Chemical Brothers'tan
• Kültür Servisi - Chemical
Brothers, 'Blade 2' filmine
hazırlayacakları bir parça için R&B
ve rap şarkıcısı Eve ile bir araya
geliyor. Dans müziğinin başanlı
ikilisi Wesley Snipes'ın başrolde
oynadığı Blade'in yeni serisi için
'Hot Acid Rhythm' parçasının
sample'lannı ve Eve'm vokallerini
kullanarak yeni bir parça
oluşturacaklar. Bu arada grubun yeni
albümü 'Come With Us' ise
önümüzdeki hafta müzik
marketlerde yerini alacak.
De WİPO tkincî kez
yönetmenlige soyunuyor
• Kültür Servisi - Ünlü oyuncu
Robert De Niro, 1993 yılında
yönettiği A Bronx Taleden sonra
ikinci kez yönetmenlige soyunuyor.
De Niro, kendi yaprm şirketi
Tribeca'run fınanse edeceği fibn için
Jude Law'la anlaşmış durumda. 'The
Good Shepard" (iyi Çoban) adlı
casusluk fihninde, Law genç bir ajanı,
De Niro ise yıllann tecrübesini
taşıyan bir diğer ajanı canlandıracak.
Oyuncu, çekim çalışmalanna 'Anlat
Bakalun'uı devam fihnlerini
tamamladıktan sonra başlayacak.
BUGÜN
• BURSA DEVLET
TtYATROSU'nda saat 20.30'da 'Töre'
adhoyvnı.(0224 222 8910)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SA\AT
MERKEZt'nde saat 19.00'da Pera
Segoviya GitarOrkestrası'runkonseri.
(0212 292 06 55)
• MALTEPE YAYXA SAISAT
MERKEZİ'nde saat 21 .OO'de Doğan
Canku konseri.
(0212 29123 00)
MİSTANBLIL DEVLET OPERA VE
BALESt'nde saat 20.00'de J.
Strauss'un 'Yarasa' adlı opereti. (0212
251 56 00)
• ATATÜRK KİTAPUĞI'nda saat
18.00 de Abel Gance'ın 'Napolyon I'
fılminin göstenmı. (0 212317 77 00)
• BEKSAV'da saat 15.00'te Mobsen
Makhmalbaf ın Gabbeh', saat
17.00'de Samira Makhmalbaf m
'Elnıa', saat 19.00'da Mohsen
Makhmalbaf'uı 'Bisikletçi' fıhnlerinin
gösterimı. (0 216 349 91 56)
• CEMAL REŞÎT REY'de saat
19.30'da n. llnslararası İstanbnl
BarokGünleri kapsamında
'\ogtland Sinfonietta'run konseri.
(0 212 232 98 30)