23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
:29 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA kultur<Şcumhuriyet.com.tr 15 Xudmila Petruşevskaya'nın oyunu 8O'ler Rusya'sına göndermelerle dolu üç kişilik bir yalnızlık hikâyesi Lahanalı doğum günü hikâyeleri^ BÎLSAK Tiyatro Atölyesi, ' Doğumgünü* oyununu, mekân v € zamanı hayatla birebir ele aJan ve izleyiciyi de içine alan t>ir reji anlayışıyla sahneliyor. V1ELTEMKERRAR Bir ev, bir mutfak, üç kadın. Bir do- ğumgünü ziyareti gibi her şey. Oysa iki gün önce>Tniş en yaşlısırun doğumgünü. Nfe fark eder? Dışansı soğuk, evde yiye- cek pek bir şey yok. Biraz lahana, haş- lajımış sosis ve şarap, fazlasından iki şi- şe hem de... Yiyorlar, içiyorlar, hiç konuş- muyor, yalnrzca anlatıyorlar. Sıradan cümlelerin içüıdeki hikâyeler hep yanm kabyor, tamamlamaya firsat kalmadan bir diğeri başhyor hıç ilgısiz. Akıyor oyun masa başında. Sesler yük- seliyor kimı zaman, ne kavgaya dönüşe- biliyor, ne çekip gidiyor kimse. Bir ara şarkı söyleyip dans biJe edıyor- lar. Kadın kadına muhabbet(!) sürüyor.. Üç kadırun 'kendi' hikâyelerini ayırmak- la meşgul izleyici, bir o kadar anlamaya çalışıyor konustuklannırı ardındakıleri. Dışansı soğuk, yemek çoktan bitti, zaten bugûn değilmiş doğumgünü de! Peki ya asıl hikâye? Ne fark eder, bu çok sıradan günde, dışanda Idmbilir neler olup biti- yorken... BİLSAK Tiyatro Atölyesi"nin Ma- ya'da sahneletneye başladığı 'Doğumgü- nü*, elli dakıka bıle sürmeyen kısacık bir oyun. Zaten en zoru değü midir en kısa anlatmak? Kısacık bir oyuna sığıyor bü- YAIAIZCA ANLATMAK-Üç kadın tesadüfen buhıştuklan sıradan bir gündelen. Hiç konuşmuyor yalruzca anlaüyoriar... (Fotoğraf:YILDIR1M ARICI) tün hikâye. Oyunun yazan Türk izleyicisinın pek tanımadığı, çağdaş Rus yazar Ludrnila Petruşevskaya. 1938 doğumlu yazarın yapıtlannın ana ekseni modern çağın ge- tirisi iJetişimsizlik içinde yaşayan yaban- cılaşrruş insan. Yaşamın gündelik ve ay- nı zamanda karmaşık süreçleriyle ilgili oyunlan, eleştirmenlerce sıklıkla 'Çehov- yen' olarak adlandınlıyor. Tıpkı Çehov gibi oyunlannın komik olmasında ısrar ediyor Petruşevskaya da. "_zaten ho$ oJ- masa da kabul etineüyiz ki,ikiyazarda da gördüğümüz, insanın amaçlan ile başar- dıklan arasındaki korkunç uçunundan, aslında çarpık bir baz ahnz," diyor oyu- nun Ingilızce çevirisini yapan Stephen Mubine. Oyunu Türkçeye kazandıran Nihal G. KoMaş, Avün Deveci ve Göze Saner'den oluşan grup, birlikte iki ay prova yaptık- tan sonra Metin Deniz'den yardım iste- miş. "Doğumgünü'nun kendi seçtiği bir oyun olmadığını söylüyor Deniz. ama bunun ıyi bır oyun olmadığı anlamına gelmediğini de eklıyor. tyi bir perfor- mansla, iyi bir sunuş olacağına inanmış, bunda oyunculann gayretinin payı bü- yük. Oyunun dekorlan da Metin Deniz'e ait. Sıkışık birdüzende kurulan iç mekân, üst üste binen sözcükleri duymayaayır- maya çahştığımız, üç insanı buluşturan mutfakta bır araya getiriyor oyuncuyla izleyiciyi. Kendisine çok uyan bir dekor yapüğını düşünmüyor ama yapnğı işin oyuna çok uyduğunu da ekliyor Deniz. Oyunun tarihsel altyapısınm dikkate alınarak sahnelenmesı gerektiğini özel- likle vurguluyor. "Rusya'nın karar ver- me döneminde olduğiı yıllar 1980'ler. Türkiye de dünya da bunlaruı farkuıda değil gerçekte." Bu anlamda oyunun aslında bize çok yabancı olduğunu söy- lüyor. Bu noktada tekstle, söz konusu dö- nem arasında diyalektiği iyi kurmak ge- rek. Bunun içuı de çözümleme ve sahne- leme aşamasında izleyiciye doğru ulaş- ması aniamında, söz konusu dönem özel- liklen lyi algılanmalı ona göre. Yoğun dıyaloglarla örülü tekst, yerelli- ğin getirdiği özgün nitelikle yaşanan çevre ve döneme ait pek çok simge ve göndermeyledolu. Çeviri açısından bü- yük zorluklar getiren bir başka yan da metnin 'gerçek' diyalogJar üzerine ku- rulu oluşu. "'Bu hem anlatım biçimi, hem de adaptasyon olarak zorluklar çı- kanyor. Bilgi olarak kendi ülkesinde, toplumunda göndermelen, referanslan çok fazla var, ama bizim içın yok. 0 göndermeler bize geçmiyor bile. Bızde kalan daha çok, birbirini dinlemeyen kadınlar..." diyorKolda. (Oyun cuma, cumartesi Mava'da0 212 252 74 52) 'Cesur kadın' Zarakolu öldü Dört elli doğaçlamalar Ayşe Nur Zarakolu, eşi Ragıp Zarakolu ik 25 yılda 400 kitap \a> ımladı. pis yattı. Bu nedenle sıyasi hakJan kaldınldı. Daha önce, DEP ve HADEP'te parti mec- lislerinde görev aldı. 1987'de cezaevindeki genç- lerin eserlerini "Yeni Sesler", Anadolu ve Akdeniz edebiya- tını da "Mare Nostrum" dizi- siyle değerlendirdi. Bu çalış- malan nedeniyle Yunanis- tan'daki Adbi Ipekçi komitesi tarafmdan ödüllendirildi. 1995'te Türkiye Yayıncılar Birliği'nm. 1996"da Human Rights Uatch'ın "Hell- man/Hammett", 1997'de Amerikan PEN'inin, 1998'de de Dünya Yayıncılar Bırli- ği'nin "Düşünce, Yazma, Ya- yınlama Özgürlüğü" ödülleri- ru aldı. Itarya'daki Padova Kent yönetimi Zarakolu'na. "Dü- rüstlük Ödülü" verdı. 2000 yıluun Nisan ayında konulan kansertanısından son- ra, hastalığa yüksek moralle karşı koyan Zarakolu"nun ce- nazesi yann öğle namazı son- rası Topkapı. Merkez Efendi Camii'nden alımp Eskı Kozlu Mezarhğı'nda toprağa veriJe- cek. BERATGUNÇIKAiN Belge Yayınevi'nin kurucu- su .e Yayrn Yönetmeni Ayşe Nu: Zarakolu (Sansözen) dün, tedıvi gördüğü l.Ü. Çapa Tıp Faiültesi Hastanesi'nde vefat ettı Eşi Ragıp Zarakolu ile bir- like 25 yıl önce kurduklan Belge Yayınevi'nde 400 kitap yajımlayan Ayşe Nur Zarako- lu'tun hakkında 33 dava açıl- mısx Zarakolu'nun yayıncılık çahılan, 1998'de Frankfurt Ki- tap Fuan'nda ödüllendirilmiş, ancık ödülünü almaya gıde- menişti, çünkü ancak pasa- poru tören günü verilmişti. Adna 20 bin tirajlı, 200 sayfa- lık ?ir seçki yayırnlanan Zara- kolı, '"Dünyanın 50 CesurKa- dın ' arasında gösterildi. P46'da Antakya'da doğan Zankolu derlemeci Kemal Sa- nscen"in torunuydu. Çokkül- türii bir ortamda büyüyen Ay- şe ?<ur, önce hukuk, sonra da sosolojı okudu. Öğrencilik yıllnnda Yol-Iş Sendikası, TtFGençlik kollannda çalıştı, FK : 'nin kuruculan arasında yerJdı. VarlıkYayrnlan ve IÜ. Maye Enstitüsü Kütüphane- si'nie çalıştı. 1975'teDevrim- ler e Karşı Devrimler Ansik- lopdisi'nin birçok maddesini kalme aldı, Demokrat Gaze- tes:ıde Türkiye İşçi Sınıfi Ta- rirxıe dair sözlü tanh çalış- mam yayımladı. Ragıp Zara- kol ile birlikte, 1977'de Bel- ge fayınlan'tu kurdu, CEM- MJ' Kitap Dağıtım Şirketi'ni yöiitti. Kurulduğu 1986'dan bu ana bilfıil însan Haklan Deıeği'nin etkinhkleri içinde yeıJdı. Türk solunun tarihine iliş:n bir kitapla ilgili olarak 19>i'de, muhalifdiğeryayuı- larıedeniyle de 1984'te tu- tukndı, davalar beraatle so- numndı. Vahakn Dadrian'ın "Usal ve Uluslararası Hukuk Açmdan Soykınm" adlı ki- tapaleniyle açılan dava bera- atkjnuçlandı. 1990-97 yılla- n asuıda hakkında 33 dava açsj, 94 ve 96'da beşer ay ha- AYŞEGl'L GÜÇHAN Sanatçınuı dınsel düşüncerün gözlüklerini çıkartıp fiziksel ger- çeklığe çıplak gözle bakması ve üç boyutlu dünyayı betimleme karan alması. sanatta yaşanan ilk devrimken on yedinci yüzyıldan başlayarak sanatçının mısyonu farklılaşmaya başlar ve Manye- rist sanatçı doğayı kendinden ön- ceki kuşakJann ele geçirmiş ol- ması noktasuıdan hareket ederek gerçekliğe Platonist bir tavırla gölgesınden ulaşmaya çalışır. Gölge kavramını bu anımsayışuı nedeni, 24 Ocak 2002 tarihinde Galeri Apel'de Selma Gürbüz ve Marco del Re'nın Başbaşa başlı- ğı taşıyan ortak etkinlikleri ve Gürbüz'ün heykelleri. Gerçekliğe Doğu ve Batı gibi iki farklı kül- türden yaklaşan iki sanatçının or- tak etkinlikleri, uluslararası terö- rün dünya banşını tehdit ettiği ve banşı yemden kurma çabalanmn gündem oluşturduğu yeni yılın başlangıcında, üzerinde düşünül- mesi gereken bır etkinlik. Italyan kimliği yapıtlanna yan- sıyan ve figür ağırlıklı çahşan Marco del Re'nin, Selma Gür- büz'le ortak teması, ınsan figür- lerine bır hayvan figürünün eşlik etmesi. Geniş renk lekeleriyle ça- hşan sanatçının gerek figürleri, gerekse sıkça kullandığı büstlen sürekJi izleyiciyi Batı sanatuun temelinde yer alan Yunan ve Ro- ma sanatlanna gönderir. Kimi za- man figürlerin yüzleri miman formlara dönüşürken kimı zaman da sözü geçen mımarlık formlan figürlenn ulaşmak istediği bır ideal olarak belırir. 1989'da Ikın- ci Uluslararası Istanbul Sanat Bi- enali'ne katılan; 1999'da tstanbul Fransız Kültür Merkezf nde bir sergi açan ve Batı-dışı kültürler- le tanışıklığı olan sanatçının Sel- ma Gürbüz ile gerçekJeştirdiği et- kinlik, Re'nin deyişıyle "bayal düm asında da olsa, bir kez olsun Marco dei Re/Selma Gurbüz- Doğu ile Batı'nın biıükte yaşaya- bilirüğiııin'' deneyimlenmesi. Gürbüz'e yazdığı mektupta kul- landığı "beraberce çift başü bir anka gibi göğe çıkıyoruz. Tarihin vücudunda uçuşabilmcmiz için cin nefesini bize tam mesafeje üf- lesin. Roma'nıjı Pantcon'u, Ha- eietutuşsun" ifadeleri Re ve Gür- büz'ün ortak etkinliklerini özet- ler nitelikte. Sehna Gürbüz ortak çalışma- larının yanı su-a ilk anda Siyah Kalem'ın figürlenni ve gölge oyunlannı çağnştıran altı adet hayvan heykelıne de yer veriyor. • Gerçekliğe Doğu ve Batı gibi iki farklı kültürden yaklaşan iki sanatçının ortak etkinlikleri, uluslararası terörün dünya banşını tehdit ettiği ve banşı yeniden kurma çabalarunn gündem oluşturduğu yeni yılın başlangıcında, üzerinde düşünülmesi gereken bir etkinlik. Hç'e giderken is\ancı benekler ala>ı, eski İtalyan anahklaru as- ümlı hay\atılar. semazen ailesiyle tanışmava vürüsün. Aynı hikâye- yi değişikyoilardan anlatmakiçin dört el aynı renkleri, aynı nrçala- n kullansın. \eni bimila doğru birlikte ilerlemek için iİd kültür el Sanatçuun önceki işleri düşünül- düğünde gerek kâğıt ve yün do- kuma, gerekse demir dekupe ça- hşmalannda bır tema olarak göl- genin egemenliği aynmsanır. Çoğunlukla hayvan figürleri kul- lanan Gürbüz'ün figürleri, olası- lıkla bir insan karakteri eğretile- mesidir. Batı sanatında simgesel yönüyle çokça kullanılan dört hayvan figürü, ortaçağda insa- nın dört karakterinin simgesi olarak ikonografide yerini alrr. Ortaçağın farklılaşmamış orta- mında ınsan karakterinin dört grupta toplanması bugün anlaşı- labilir bır olguyken, günümüzün aynştk toplumunda sayısız ka- rakter için sanatçmın farklı hay- vanlara farklı yananlamlar yük- lemesi de anlaşıln- bir olgu ola- rak karşımıza çıkar. Hogarth'ın, insanoğlunun açgözlülüğünü eğ- retileyen kedileri gibi Gürbüz'ün gölge-yaratıklan da insanoğlu- nun karanlık yönünü eğretileye- rek ulaşılmaz ideallere ulaşan in- sanlığın, yine kendi çabasıyla yı- kımını hazırlayışı gerçeğini. sa- nat yapıtının algılanmasuıda te- mel öğe olan gölge üzerinden \'urguluyor. KİTAPLARI 100'E YAKIN DİLE ÇEVRÎLEN ASTRID LINDGREN 95 YAŞINDA ÖLDÜ Çocuklar 'Masalcı Nine'lerini yitirdi GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Dünya çocuklan- nın "Masaka Nine"si Astrid Lindgren, dün Stockholm'de 95 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ölüm haberinin du- yulmasıyla Isveç televizyonu program akışını değiştirdi ve Lindgren'le ilgili programlar yayımladı. Lindgren 14 Kasım 1907'de Isveç'in küçük bir yerleşim yeri olan Vim- merby'de doğdu. Toprak işçiliği yapan SamueJ Augus ve Hanna Ericsson'un kızıydı. Daha sonra Stockholm'e yerle- şen Lindgren, evlilik dışı ilişkiden bir çocuğu olunca iş buhnakta güçlük çek- ti. İlk yapıtı "Uzunçorap Pippi"yi 1945'te, çeşitli yayınevlerinden geri çevrildikten sonra yayımladı. Dünya, 2. Dünya Savaşı'nın bitimiyle yeni bir dü- zen kunnaktayken Lindgren, güçlü ve bağımsız kişiliğe sahip Pippi'yle ço- cuklar için bambaşka bir dünya kurdu. Bu kitap kısa sürede büyük ilgi topladı. Haşan kahramanının kurulu toplum dü- zenine başkaldırması, polislerle şaka- laşması, kitabın bazı ülkelerde yasak- lanmasına neden oldu. Bu arada ilk ki- tap bir süre için Türkiye'de de yasakhy- dı. Lindgren'in Pippi'li kitapları ve "Eunl" ve «HaydutKızıRonja''da bir- çok dile çevrildi. 70'den fazla dilde dün- ya çocuklanna ulaşan Lindgren, çocuk- lann hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar ortak bir dile sahip olduğunu kanıtladı. "Pippi", "Emil'' kitaplan ve "Ronja" uzun fihn olarak da hayranlanna ulaş- tı. "Mio Mio" adlı kitabında çekilen fibn de çeşitli ödüller kazandı. FihnJe- riyle birlikte bestelenen çok sayıda ço- cuk şarkısı da kısa sürede ünlendi ve çocuklann dilinden düşmez oldu. 1997'de yazarın 90. yaşgünü, başta Isveç ohnak üzere bir çok ülkede kut- lanmıştı. Bir yıl sonra Isveç'in Ankara Büyükelçiliği'nin düzenlediği "Isveç Günlerinde" yazarın ilk Pippi kitabı, 1945'teki orijinaünin tıpkı basunı ola- rak ve bu satuiann çevirisiyle TC Kül- tür Bakanlığı tarafindan Isveç'e bir ar- mağan olarak yayırrJandı. Lindgren ba- zı yapıtlan daha önce Can Yaynıevi'nin Arkadaş Kitaplan dizisinde yaymılan- mıştı. Lindgren, yazarlığı yanında toplum- sal tartışmalara katıhnasıyla da tanını- yordu. Çevre, çocuklar ve hayvaniar o- nun yaşammm en büyük ilgi sahasını oluşturuyordu. Afrika'da onun adını ta- şıyan bir orman onun katkısıyla oluştu- ruldu. Stockholm'de de yazann bağışı sayesuıde "Astrid Lingren Çocuk Has- tanesi" inşa edildi ve hizmete girdi. Nâzım ile aşjdan, ilk kez bale sahnesinde • Kültür Senisi - Nâzım Hikmet ile aşklan ilk kez bale sahnesine taşuıdı. Şair, düşünce adamı ve 'âşık' Nâzrm Hikmet"i anlatan 'Mavi Gözlü Dev', 9 Mart'ta 'perde' diyecek. Armağan Da\Tan (Nâzım), Arzu Dirin (Piraye), Ayşe Fidanlık (Vera), Ayşegül Aydemir (Nüzhet) ve Gamze Erbaş'ın (Müne\"ver) rol alacağı gösterinin koreografisini Uğur Seyrek hazırladı. Müziklerini ürüü besteci Turgay Erdener'in yazdığı eserde orkestrayı Şef Naci Özgüç yönetecek. Onu terk edebilen tek kadın Nüzhet Hanım, en büyük aşkı Piraye, kalbini çalan dayı kızı Münevver Harum ve ölümle aynldığı eşi Vera'nın anlatılacağı, Devlet Opera ve Balesi'nin yeni yapıtının özelliği de bale sanatçılanrun ilk kez sahnede şiir okuyacak olması. Vir Dil Yaratmak' yargılanıyor • Kültür Servisi - Ekim ayında toplatılan, Mehmed Uzun'un röportajlanndan oluşan Bir Dil Yaratmak' adlı kitabı nedeniyle Gendaş Kültür'ün Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztoprak, bugün Istanbul DGM'de yargılanacak. 6 No'lu DGM'nin müteferrik karannda "halkı ırk aynmı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği anlaşıldığından" anayasanm 28, CMUK'nin 86. ve 5680 sayılı kanunun ek 1/2. maddesi gereğince toplatma kararına vicdani olarak kanaat getirildiği söyleniyor. 'Bir Dil Yaratmak' adlı kitap, daha önce de Belge Yayınlan tarafindan basılmış ve hakkında herhangi bir soruşturma açıhnamıştı. BPUCS VVinis'tanyeni bir gerilim fflmi • Kültür Servisi - Bruce Willis yeni bir gerilim filmi için kamera karşısrna geçiyor. 'Me Again' aduıı taşıyan fihnde Willis hafızasuu kaybetmiş ve geçmişinde bir kiralık katil mi yoksa bir katilin hedefi mi olduğunu çözmeye çahşan biri olarak karşrmıza çıkacaİc. Stephen Moffat'uı senaryosunu yazdığı 'Me Again'in yönetmenliğini yapacak isim henüz bellı değil. Blade 2nun müziği Chemical Brothers'tan • Kültür Servisi - Chemical Brothers, 'Blade 2' filmine hazırlayacakları bir parça için R&B ve rap şarkıcısı Eve ile bir araya geliyor. Dans müziğinin başanlı ikilisi Wesley Snipes'ın başrolde oynadığı Blade'in yeni serisi için 'Hot Acid Rhythm' parçasının sample'lannı ve Eve'm vokallerini kullanarak yeni bir parça oluşturacaklar. Bu arada grubun yeni albümü 'Come With Us' ise önümüzdeki hafta müzik marketlerde yerini alacak. De WİPO tkincî kez yönetmenlige soyunuyor • Kültür Servisi - Ünlü oyuncu Robert De Niro, 1993 yılında yönettiği A Bronx Taleden sonra ikinci kez yönetmenlige soyunuyor. De Niro, kendi yaprm şirketi Tribeca'run fınanse edeceği fibn için Jude Law'la anlaşmış durumda. 'The Good Shepard" (iyi Çoban) adlı casusluk fihninde, Law genç bir ajanı, De Niro ise yıllann tecrübesini taşıyan bir diğer ajanı canlandıracak. Oyuncu, çekim çalışmalanna 'Anlat Bakalun'uı devam fihnlerini tamamladıktan sonra başlayacak. BUGÜN • BURSA DEVLET TtYATROSU'nda saat 20.30'da 'Töre' adhoyvnı.(0224 222 8910) • BORUSAN KÜLTÜR VE SA\AT MERKEZt'nde saat 19.00'da Pera Segoviya GitarOrkestrası'runkonseri. (0212 292 06 55) • MALTEPE YAYXA SAISAT MERKEZİ'nde saat 21 .OO'de Doğan Canku konseri. (0212 29123 00) MİSTANBLIL DEVLET OPERA VE BALESt'nde saat 20.00'de J. Strauss'un 'Yarasa' adlı opereti. (0212 251 56 00) • ATATÜRK KİTAPUĞI'nda saat 18.00 de Abel Gance'ın 'Napolyon I' fılminin göstenmı. (0 212317 77 00) • BEKSAV'da saat 15.00'te Mobsen Makhmalbaf ın Gabbeh', saat 17.00'de Samira Makhmalbaf m 'Elnıa', saat 19.00'da Mohsen Makhmalbaf'uı 'Bisikletçi' fıhnlerinin gösterimı. (0 216 349 91 56) • CEMAL REŞÎT REY'de saat 19.30'da n. llnslararası İstanbnl BarokGünleri kapsamında '\ogtland Sinfonietta'run konseri. (0 212 232 98 30)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear