Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 OCAK 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dras'tan yeni
312'yetepki
• tstanbul Haber Senisi -
ÖDP Genel Başkanı Ufuk
L'ras, TBMM'de
"Demokratikleşmede
rnütevazı bir adım" olarak
nitelenen mini paketin,
düşünceyi ifade etmeye
yeni engeller ve yasaklar
getirdiğini belirtti. Uras,
312. vel59.maddedeki
değişikliklerle keyfı bir
dıktatörlüğe zemin
hazırlandığını ifade ederek
"Dctidar, MHP kafasıyla
demokrasi oyunu oynuyor.
Bu kafayla değil AB'ye,
yamyamlar birliğine bile
ginlemez" dedi.
MGK'de yeni
düzenleme
• ANKARA
(Gımhuriyet)-Mılli
Güvenlik Kurulu"nun
yapısı ve kararlanna ilişkin
değişiklikler öngören
tasan, TBMM Anayasa
Komisyonu'nda kabul
edildi. Milli Güvenlik
Kurulu ve Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği
Kanunu'nda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun
Tasansı 2 maddeden
oluşuyor. Tasanda, Milli
Güvenlik Kurulu'nun
üyelenni sayan fıkra.
"MGK, cumhurbaşkanının
başkanlığında başbakan,
Genelkurmay Başkanı,
başbakan yardımcılan,
adalet, milli savunma,
içişleri, dışişleri bakanlan,
Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetleri komutanlan ile
Jandarma Genel
Komutanı'ndan oluşur"
şeklinde değiştiriliyor.
Değişiklikle üyeler arasına
başbakan yardıracüan ıle
adalet bakanı da eklendi.
CHP'H Sav:
2002 IrtJöap yılı
• ANKARA (ANKA)-
CHP Genel Sekreteri
Önder Sav, CHP Bilim,
Yönetim, Kültür
Platformu'nun yayın
organı olan "Platform"
adlı dergide, 2002 yılına
ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Sav, " Demokrasi
ve insan haklan çağı"
denilen 21 'ınci yüzyılın
ikıncı yılına Türkiye'nin,
insan onuruyla ve onun
ekonomik ve sosyal haklan
ile bağdaştınlamayacak
boyutlardaki siyasi ve
ekonomik sıkıntılann
dayanılmaz ağır yükünün
altında girdiğini
kaydederken 2002 yılının
CHP'nın iktidar yılı
olacağını savundu.
Bahçeli'ye sert
eleştiri
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - SP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet
Bekaroğlu, dün
düzenlediği basın
toplantısında uyum
yasalan paketini '"sözde
demokrasi paketi" olarak
nitelendirirken MHP
Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'yi "diktatörlük,
faşizm özlemcisi" olmakla
suçladı.
Didinfde insan
kaçakçılığı
• AYDIN (AA) - Aydın'ın
Didim ilçesinde 'insan
kaçakçılığı" ile doğrudan
bağlantılı olduklan iddia
edilen Didim Mavişehir
Jandarma KomutanlığYnda
görevli 1 astsubay ıle 2
uzman çavuş, düzenlenen
operasyonla gözaltına
alındı. Sanıklann ük
ifadeleri sonucu.
Batman"ın Sason llçesi
Jandarma Komutanlığf nda
görev yaptığı iddia edilen
bir astsubay da Aydın'a
getirildi.
Tasannın görüşmeleri sırasında ANAP'lı Erkan Mumcu salonu terk etmek zorunda kaldı
312 komisyondan geçtiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
"AB'yeuyum" tasansının TBMM Ada-
let Komisyonu'ndaki kavgalı görüşme-
lennde iktidar üyeleri birbirine girdi.
ANAP Genel Başkanveküi Erkan Mum-
cu, genel başkanı Mesut Yümaz'ın ım-
zasını taşıyan tasannın "AB'ye uyumda
yetersiz olduğunu" söyleyince, DSP ve
MHP mılletvekillerinin tepkisi sonucu ko-
misyonu terk etmek zorunda kaldı.
Tasanda, Türk Ceza Yasasfnın 312.
maddesıne getırilen tanım, Bakanlar Ku-
rulu'ndan geldiğı biçimıyle kabul edil-
dı. Böylece bu maddedeki suç unsuru,
"karnu düzenini bozma olasüığına" bağ-
lanırken "halkın bir kısmııu aşağüamak
• ANAP Genel Başkanvekili, tasannın 'AB'ye uyum için' yeterli
olmadığını söyleyince iktidar üyeleri birbirine girdi. DSP ve
MHP'lilerin. "Genel başkanın imzalarken okumadın mı? Şov yapma"
diye tepki göstermesi üzerine Erkan Mumcu komisyonu terk etti.
veinsanonurunuzedelemek'" de suç kap-
samına alındı.
Devlet kuvveüeri aleyhine işlenen suç-
larla ilgilı 159. maddesinın tanımı ıse
DYP'nın önergesiyle değışti. Bu maddey-
le korunan değerlere "cumhuriyetvede-
mokrasjnin" de eklenmesine ilişkin öner-
ge, DSP ve ANAP'tan 1, AKP'den 2 ve
SP'den 1 miHetvekilınin desteğiyle ka-
bul edildi.
Ancak Adalet Bakam Hikmet Sami
Türk'ün "yasak kapsamının genişledi-
ği" gerekçesiyle tepki göstermesi sonu-
cu "yeniden görüşme" açıldı. Yeni bir
önergeyle, "demokrasi'' sözcüğü çıkan-
lırken "cumhuriyet" sözcüğü korundu.
Böylece, bu maddeden hükümetin çı-
kardığı "cumhuriyet" sözcüğü, komis-
yonda eklenmiş oldu.
Tasanya dönük eleştirilerini komis-
yonda yinelemek üzere söz alan ANAP
Genel Başkanvekili Erkan Mumcu, hü-
Deniz Baykal:
Halk
ııüazı
beldiyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel*
Başkanı Deniz Baykal;
Türkiye'de halkın bezgin
olduğuna inanmadığını
kaydederek, "Bence halk,
bu iktidar için hükmü
verdl, infaz edeceği zamanı
bektivor" dedi.
Baykal, dün Türk-Metal
Sendikası Genel Başkam
Mustafa Ozbek ve
beraberindeki heyeti
makamında kabul etti.
Baykal, kabulde yaptığı
konuşmada, Türkıye'nin
büyümeyi sağlamadan
ekonomik krizden
çıkamayacağını belirterek
bunun yeterince
anlaşılamadığım ve yanlış
yollar takip edildiğini
söyledi. Kalkınma ve
büyümeyi sağlamanın
IMF'nin işi olmadığını
aktaran Baykal,
"Türkiye'yi büyüyen bir
ülke konumuna getirmek
bizim işimizdir" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
kümetin "AB'ye uyum beyanı" ile tasa-
n metninin uyuşmadığını. düzenlemenin
"hukukdoktrininin ruhuna açıkça aykı-
nolduğunu" söyledi. Mumcu'nun, sıra
dışı ömeklerle gündeme getirdiği soru-
lar ve eleştiri üslubu iktidarmilletvekil-
lerinin tepkisine neden oldu.
DSP ve MHPTiler, "Genel başkanını-
zm albnda imzası var. Şahsınız adına mı
konuşuyorsunuz** diye sorması üzerine
Mumcu, "Evetbenimbirşahsiyetimvar.
Lütfen tasanyı iyi okuyun" diye konuş-
tu. Mumcu'yla sert tartışmaya giren mil-
letvekillerinden DSP'lı Ismafl Aydmh,
"Sen burada şovyapıyorsun. Haddini bi-
leceksüT; DSPİı Yekta Açıkgöz, "Şov
yapma"; MHP'li Mehmet
Gül "Sen gjt şovunu başka
yerde yap. Genel başkanın
imzalamadan önceokuma-
dın mTdıye bağırdı. Erkan
Mumcu da sesini yükselte-
rek " Burada müzakere ol-
mayacaksa Adalet Komisyo-
nu niye var" dedi.
Komisyon Başkanı Emin
Karaa'nın toplantıya ara
verdiği sırada milletvekille-
ri birbirinin üzerine yürür-
ken Karaa, "Getin koridor-
da konuşalmr diyerek kav-
gayı önledi.
AKPdekanşü
m.kart@ superonline.com.tr
Tartışmalı 312. madde
üzerine verilen 14 önerge
de reddedildı. AKP Genel
Başkanı Recep Tayyip Er-
doğan'ı da ilgilendiren
madde nedeniyle AKP gru-
bu ıçinde de tartışma yaşan-
dı. AKP'li Ramazan Top-
rak'ın maddeyle Erdoğan
arasında bağlantı bulundu-
ğunu söylemesine sinirle-
nen AKP Grup Başkanve-
küi MehmetABŞahin, ^Ni-
ye Tayyip Erdoğan'dan
bahsedryorsun, ne alakası
var Tayyip ErdoğanTa?"
diye uyardı.
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, maddelerde yar-
gıçlara takdir hakkı bıra-
kan esneklik bulunmasının
oldukça doğal olduğunu
söyledi.
Tepkiler üzerine mal paylaşımında eski evlilikleri de kapsayan yeni tasan hazırlandı
Medeni Yasa yeııiden değişiyor
EBRUTOKTAR
ANKARA - MHP'nin itırazlan sonu-
cu Medeni Yasa'nın mevcut evlileri "ev-
Htik süresince edinilen maflann eşit pay-
laşumndan yoksun bırakan" 10. mad-
desı, kadın örgütlerinin şimşeklerini çe-
kince yeniden düzenlendi. Adalet Baka-
nı Hikmet Sami Türk tarafından hazır-
lanarak Başbakanlık'a gönderilen tasa-
nya göre, yeni Medeni Yasa'nın yürür-
lüğe girmesinden önce evlenen çiftler
de evlenme tarihinden ıtibaren edindik-
leri mallan eşit olarak paylaşabilecekler.
Yeni yasadan önce evlenenlerin 1
Ocak 2002 tarihine kadar edındıkleri
mallan "edinihnişmallarakaülmareji-
mi" dışında tutan 10. maddesı. kadın ör-
gütlerinin büyük tepkilenne yol açtı.
Yasanın eski evlileri kapsam dışı tut-
ması ve edinilen mallann erkeklerin
üzerinde olması nedeniyle kadınlann
bu düzenlemeden mağdur olacağını be-
lirten kadın örgütleri, Adalet Bakanı
Türk'e ve TBMM'ye eleştiriler yönelt-
ti. Bu tepkileri dikkate alan Adalet Ba-
kanı Türk de yeni yasanın yürürlüğe
girmesinin üzerinden 1 ay geçmeden, mal
rejimini düzenleyen 10. maddeyi mev-
cut evlileri kapsayacak şekilde değişti-
ren yeni bir tasan hazırladı.
miş sayıluiar. Yasanm yürürlüğe ginne-
sinden önce mal birliği rejimini seçmiş
olan eşler, 6 a\ içinde başka bir mal re-
jimini secmedilderi takdirde, kendfliğin-
den yasal mal rejimine tabi ohniar."
Tasannın gerekçesinde de TBMM'de
kabul edilen 10. maddenin kadınlann
• Adalet Bakanı Türk tarafından Başbakanlık'a gönderilen
tasanyla yeni Medeni Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce
evlenenler de evlilikte edinilen mallan eşit olarak paylaşabüecek.
MHP'nin tavn nedeniyle tasannın kabulünün neredeyse
olanaksız olduğu belirtiliyor.
Yeni tasan ıle getırilen düzenleme
şöyle: "Türk Medeni Yasası'nm yürür-
lüğe girdiği tarihten önce mal rejimi söz-
leşmesi yapmamış olan eşler. yasanm yü-
rürlüğe girdiği tarihten başlayarak 6 ay
içinde başka bir mal rejimini seçmediği
takdirde, evlenme tarihinden itibaren
gecerü oimaküzereyasalmalrejiminiseç-
aleyhme ışleyeceğı kabul edilerek şu
değerlendirme yapıldı:
"Yasal mal rejiminin (eşit mal payla-
şımı) mevcut e%1iliklere evnüğin başlan-
gıç tarihinden itibaren uygulanmaması
sonucunu doğuran düzenleme, boşanma
olsa da olmasa da mih ordarca evB kadı-
nın geçmiş emeklerinin, bu yasanm ya-
salaşması için yapüklan mücadelenin
boşa gitmesine yol açar. İ lkemizde elde
edilen nıallar çok büyük nispette erke-
ğin üzerine kayımdır. Yeni Medeni Ya-
sa, bu haksız uygulamalan sona erdir-
meyi amaçlamışür. Ancak Türk Mede-
ni Yasasıyürürlüğe girmeden önceki ev-
Kleri eski Medeni Yasa'ya tabi rutmak,
hukukun genel prensiplerine ve yasal
malrejiminin değişmesinin amacma uy-
gun düşmemektedir."
Ancak yasanın kabulü su^smda bu
yönde yapılmak istenen değişikliğin
MHP engeline takılması nedeniyle ta-
sannm kabulünün neredeyse olanaksız
olduğu belirtiliyor. MHP'li milletvekil-
leri, "evHBk huzurunun bozulacağı, er-
keklerin mallannı kurtarmak için eşle-
rinden boşanacağL boşanma davalannm
ve mahkemelerin yükünün artacağı"
gerekçeleriyle Medeni Yasa'mn yürür-
lüğe girmesinden önce evlenenlerin
edindikleri mallan eşit olarak paylaşma-
lanna karşı çıkmışlardı.
IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected]
önce 1982 yılında doğmuş,
bugün 20'li yaşiara ulaşmış "de-
li" kanlı erkek ve kadınlar için
"tarihten biryaprak".
O yıllarda ilk ya da ortaoku-
la gıden, bugün 30'lu yaşiara
merdiven dayamışlar için bellı
belirsiz anılarını tazeleme.
78 kuşağı için bir özet.
68 kuşağı içın biranımsatma.
Bencileyin, 6O'lı yıllann ba-
şında sosyalızme acemi adım-
laratan 67.5 (attmışyedi buçuk)
kuşağının yaşayan ve yaşama-
yanlarına sıkı bir selam.
Sosyalizme birlikte başladı-
ğımız, yollanmız az biraz (ya da
çok biraz) aynldığında bıle se-
lamı sabahı kesmek çiğliğıne hiç
düşmedığimız arkadaşım Ter-
zi Fikri'ye tükenmeyen bir öz-
lem...
...Deyıp söyleyelim:
Bugün, 20 yıl önce, 18 Ekim
1982'de başlamış ve yirmi yıl—
dır noktası konmamış "Dev-
Yol Ana Davas/"nda karar gü-
nü. Ankara 6. Ağır Ceza Mah-
kemesi. silinmez bir utanca bu-
gün büyuk olasılıkla nokta ko-
yacak.
Gözaltılarvetutuklamalar, 12
Eylül generallerinın ülkenin üs-
Yeterince Besledik, Artık Asalım
tüne bir karabasan gibi çöktü-
ğü günlerde başiadı. Yani 22
yıl önce. Dava 18 Ekım 1982'de
Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim
Mahkemesi'nde başiadı.
İlk karar 19 Temmuz 1989'da
verildi: 7 kişi idama, 39 kişi hak-
kında ömür boyu. 346 kişi ise
2 ile 20 yıi arasında değişen
ağır hapis cezalarına çarptınl-
dı. Hemen tüm sanıklann tu-
tuklu bulunduğu davada Yargı-
tay tam altı yıl sonra karar ver-
di ve...
Ve sanıklardan 23'üne veri-
len cezayı az buldu ve onlara
da ölüm cezası verilmesini bu-
yurdu. 6 Mayıs 1996 günü Dev-
rimci Yol Ana Davası, Ankara 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde ye-
niden görülmeye başlandı. 19
Kasım 2001 'de savcı 23 sanı-
ğın tümünün idamını istedi. Du-
ruşma, sanıklann son savunma-
lannı hazıriamalan için 25 Ocak
2002 tarihine ertelendi.
Yani bugüne.
Bugün savunmalardan son-
ra mahkemenın karannı açıkla-
ması bekleniyor.
•••
Özete dalıp anlamı yitirenler
için altını bir kez daha çizelim:
20 yıl önce açılan bir dava bu-
gün karara bağlanacak. Bugün
25 Ocak 2002'dir. 21. yüzyıl
başlayalı bir yıl geçmıştir. Tür-
kiye, Avrupa Birliği'nın kapısı-
nı aralamaya çabalamaktadır.
Bugün 25 Ocak 2002'dir. Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi, bu-
günlerde "m/n/de/no/cras/pa-
/reö'n/"tartışmaktadır. Mınimum
demokrasi için hazırianan "mi-
ni" demokrasi paketinin dü-
ğümlerinden biri, ölüm cezası-
nın Türkiye Cumhuriyeti'nin ya-
salanndan kazınıp kazınmama-
sıdır.
Ve bugün bir mahkeme, üs-
telik sıkıyönetim mahkemesin-
den miras devralmış bir sivil
mahkeme, Yargıtay karan uya-
nnca 23 kişi hakkında ölüm ce-
zası verilip verilmemesini ka-
rara bağlayacaktır.
• • •
20 yıllık bir dava üstune 20 bin
Tırmık yazılabilir. 20 bin ciltlik ki-
tap yayımlanabılir. 12 Eylül ko-
şullannda alınan ifadelerie yok
edilen, sakat bırakılan Dev-Yol-
culann her birinın öyküsünden
romanlar üretilebilir.
Burada birini, sadece birini
anımsatalım. Dev-Yol Ana Da-
vası'nın polisteki sorgulan, An-
kara DAL (=Derin Araştrma La-
boratuvan) grubunda yapıldı.
O yıllarda DAL'ın başında kara
ünlü Komiser Kemal vardı.
Komiser Kemal, görevini hak-
kıyla yerine getirdiğinden mes-
leğinde yükseldi.
Emniyet genel müdürü bile ol-
du. Türk ırkçılığının simgesi Tür-
keş'in ölümünden sonra açılan
deftere aynen şöyle yazdı:
"Başbuğum, ne öğrendiy-
sem sizden öğrendim."
Yazdığının altına imzasını
"Emniyet Genel Müdürü Kemal
Yazıcıoğlu" diye atmadı. "Oğ-
lun Kemal" yazdı.
"Türkeş'in oğlu"r\ur\ sorgu-
ladığı, 12 Eylül mahkemelerinin
yargıladığı Dev-Yol Davası sa-
nıklannın sona kalan 23'ü hak-
kında bugün -büyük olasılıkla-
karar verilecek.
• • •
Hukukçular "Ağırişleyen ada-
let, adil değildir" derler. 20 yıl
boyunca yağlı ipi ensesinde
duyarak yaşamanın ne demek
olduğunu, sanınm sadece "onu
yaşayan" bilir.
Yargıçlar ne karar verecek bi-
lemem. Onlan etkilemek gibi
bir niyetim de yok. Bu zaten
suç olur.
Ama yargıçlar bunca kepa-
zeliğe bakıp "Iti öldürene sü-
mtürier" deyip, böyle bir hu-
kuksal cinayete bulaşmaktan
cayıp dosyayı Marmaris'e, 12
Eylül elebaşısınayollasalar. "Po
lis de sendin, savcı da sen,
yargıç da sen. Karan da sen ver
bari" deseler.
Marmaris'ten gelecek yanrt
belli:
"Yeterince besledik, artık
asalım" der,
Bence de öyle.
Işıktan korkan yarasalann de-
mokrasısi isteniyorsa; daha
"esen bir Türkiye" yerine "da-
ha ezilen bir Türkiye" isteniyor-
sa şu 23 Dev-Yol sanığı arbk asıl-
malıdır...
POLİTİKA GUINLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
24 Ocak Sabahı...
Hiç sonsuzluğun acısıyla uyandınız mı alaca
bir şafakta? Hiç yaşamın acılara ve hüzünlere
karşın sürdüğüne tanık oldunuz mu?
Sabahtı ve gün ışımak üzereydi...
Sonsuzluğun acısı içindeydimL
Birden 24 Ocak olduğunu anımsadım...
Dün yazmıştım oysa, 24 Ocak günü içimi hü-
zün bulutlarının kapladığını!..
Derin gölgelerdeki zaman birtuhaf yalnızlıktır...
Pencereden dışanyı seyrederken gökyüzünün
maviler içinde olduğunu gördüm...
Giyindim ve dışarıya çıktım...
Bir telaş vardı gazetede...
Uğur Mumcu'yu anacaktık...
Dokuz yıldır bahçede Cumhuriyet dostanyia bir-
likte toplanır, Uğur'u anardık...
Tören saat 13.00'te başiadı...
Önce Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu
Başkanı Alev Coşkun, sonra DİSK Genel Baş-
kanı Süleyman Çelebi konuştu...
Onlar konuşurken bahçedeki topluluğa bakıyor-
dum...
Gençler çoğunluktaydı...
ilhan Selçuk ise ilginç bir noktaya değindi:
"Aramızda bulunan üniversiteli gençlerin bü-
yük bölümü, Uğur öldürüldüğünde 10-12 yaşla-
nndaydı..."
Dokuz yıldır Cumhuriyet'in bahçesinde topla-
nınz...
Dokuz yıl önce 21 yaşında olanlar 30 yaşınday-
dışimdi...
Sekiz yıl Berin Nadi konuşmuştu...
Berin Hanım da yoktu artık...
Içimde hüzün bulutlan çoğaldı...
ilhan Selçuk şöyle diyordu:
"Ben Berin Nadi'nin yerine konuşuyorum..."
• • •
Uğur'un ağabeyi Ceyhan Mumcu'yu dinlerken
kendi kendime sordum:
"Uğur Mumcu ve diğer failı meçhul siyasi ci-
nayetlerde Susurluk çetesinin rolü nedir?"
Birden Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin gerekçe-
li karan geldi aklıma...
Ortaya devlet içinde örgütlü çete çtkmıştı!..
Aslında bız bu çeteyi çok iyi tanıyordukL
Bu kişiler terörle mücadele ederken yasala-
n çiğniyorlardı!..
Yani güçlünün sözü geçiyordu!..
Bu kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, ken-
di yasalannı uyguluyorlardı!..
Bu kişiler, demokratik bir hukuk devletinde ya-
saları ve anayasayı çiğnemişlerdi!..
Bu ne demekti?
örgütlü bir silahlı güç kurmak!..
Birgece önce özel harekâtçı ibrahim Şahin'in
bir toplantıda kafa tokuşturarak selamlaştığını bir
televizyon kanalında gördüm!..
Hiç şaşırmamıştım!..
Yıllar önceye gittim...
Yargısız infazları, gece yarısı evlerinden alınıp
dağ başında öldürülen insanlan düşündüm!..
1990-2000 yıllan Türkiye için karanlığın egemen
olduğu bir süreçti!..
Yurttaş-devlet ilişkisinde hukuk kurallan çiğ-
nenmiş, korku ve kaygı geçerli olmuştuL
Ortada yasadışılık vardı!..
Peki o dönemde devleti yönetenler bu yasadı-
şı uygulamalara niçin göz yummuşlardı?
Bakın gerekçeli kararda ne deniliyordu:
"Kumarhane işletıcisi, uyuşturucu kaçakçısı, kat-
liam sanığıyla dayanışma içinde olunup çeteleş-
me sürecine girilmiştir..."
• • •
Mavi göğün altında toplandık dün sabah!..
Hüzünlüydük...
Toplantı bittı...
Yine kendi kendime sordum:
"Gaffar Okkan ve beş polisin Diyarbakır'da 24
Ocak 2001 'de katledilmesinin Uğur Mumcu ci-
nayetıyle aynı güne rastlamasının anlamı nedir?"
1994yılıydı...
Güneydoğu'da faili meçhul siyasi cinayetler hız
kazanmıştı...
Henüz Susurluk çetesi bilınmiyordu!..
Batman'da, Silvan'da insanlargüpegündüzso-
kak ortasında öldürülüyordu...
Bir yetkiliye sormuştum:
"Hizbullah adlı örgütü devletin güvenlik güç-
leri kullanıyor mu?"
Yanrt ilginçti:
"SizherMüslümanı terörist sanıyorsunuz. Tür-
kiye 'de öyle bir örgüt yok, devletin ve milletin bü-
tünlüğü için mücadele edenler var..."
Evet... Dün bunlan düşündüm!..
hikmet.cetinkaya •' cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
DSP'den ihrac edilen Budak:
Ecevityapamayoeağı
işin sözünü vermesin
AISKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-DSP'den
ihraç edilen bağımsız
Istanbul Milletvekili
Rıdvan Budak, İş Gü-
vencesi Yasa
Tasansı'nın
TBMM'ye
gönderilme-
sinde geç ka-
lan hükümeti
eleştirdi. Bu-
dak, "Sayın
Başbakan üs-
tesinden gele-
meyeceği söz-
lerivermemeli
veriyorsa da layıkıyla
yerine getirmefidir'' di-
ye konuştu. DSP'den
çeşitli dönemlerde isti-
fa eden milletvekilleri
Mehmet Ozcan,Mus-
Rıdvan Budak
tafa Düz ve ihraç edilen
Rıdvan Budak,
TBMM'de düzenledik-
leri basın toplantısuıda
İş Güvencesi Yasası 'nın
geciktirümesi-
ne tepki gös-
terdi.
Milletvekil-
leri adına met-
niokuyan Bu-
dak, Başbakan
Bülent Ece-
vit'in tasannın
15 Ocak 2002
tarihine kadar
TBMM gün-
demine gelecegiyönün-
de söz verdiğini anım-
sattı.Budak Ecevit'in
verdiği sözün bugüne
kadar rutulmadığını
anımsattı.