01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 OCAK 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dras'tan yeni 312'yetepki • tstanbul Haber Senisi - ÖDP Genel Başkanı Ufuk L'ras, TBMM'de "Demokratikleşmede rnütevazı bir adım" olarak nitelenen mini paketin, düşünceyi ifade etmeye yeni engeller ve yasaklar getirdiğini belirtti. Uras, 312. vel59.maddedeki değişikliklerle keyfı bir dıktatörlüğe zemin hazırlandığını ifade ederek "Dctidar, MHP kafasıyla demokrasi oyunu oynuyor. Bu kafayla değil AB'ye, yamyamlar birliğine bile ginlemez" dedi. MGK'de yeni düzenleme • ANKARA (Gımhuriyet)-Mılli Güvenlik Kurulu"nun yapısı ve kararlanna ilişkin değişiklikler öngören tasan, TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi. Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasansı 2 maddeden oluşuyor. Tasanda, Milli Güvenlik Kurulu'nun üyelenni sayan fıkra. "MGK, cumhurbaşkanının başkanlığında başbakan, Genelkurmay Başkanı, başbakan yardımcılan, adalet, milli savunma, içişleri, dışişleri bakanlan, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlan ile Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşur" şeklinde değiştiriliyor. Değişiklikle üyeler arasına başbakan yardıracüan ıle adalet bakanı da eklendi. CHP'H Sav: 2002 IrtJöap yılı • ANKARA (ANKA)- CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu'nun yayın organı olan "Platform" adlı dergide, 2002 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sav, " Demokrasi ve insan haklan çağı" denilen 21 'ınci yüzyılın ikıncı yılına Türkiye'nin, insan onuruyla ve onun ekonomik ve sosyal haklan ile bağdaştınlamayacak boyutlardaki siyasi ve ekonomik sıkıntılann dayanılmaz ağır yükünün altında girdiğini kaydederken 2002 yılının CHP'nın iktidar yılı olacağını savundu. Bahçeli'ye sert eleştiri •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, dün düzenlediği basın toplantısında uyum yasalan paketini '"sözde demokrasi paketi" olarak nitelendirirken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi "diktatörlük, faşizm özlemcisi" olmakla suçladı. Didinfde insan kaçakçılığı • AYDIN (AA) - Aydın'ın Didim ilçesinde 'insan kaçakçılığı" ile doğrudan bağlantılı olduklan iddia edilen Didim Mavişehir Jandarma KomutanlığYnda görevli 1 astsubay ıle 2 uzman çavuş, düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Sanıklann ük ifadeleri sonucu. Batman"ın Sason llçesi Jandarma Komutanlığf nda görev yaptığı iddia edilen bir astsubay da Aydın'a getirildi. Tasannın görüşmeleri sırasında ANAP'lı Erkan Mumcu salonu terk etmek zorunda kaldı 312 komisyondan geçtiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "AB'yeuyum" tasansının TBMM Ada- let Komisyonu'ndaki kavgalı görüşme- lennde iktidar üyeleri birbirine girdi. ANAP Genel Başkanveküi Erkan Mum- cu, genel başkanı Mesut Yümaz'ın ım- zasını taşıyan tasannın "AB'ye uyumda yetersiz olduğunu" söyleyince, DSP ve MHP mılletvekillerinin tepkisi sonucu ko- misyonu terk etmek zorunda kaldı. Tasanda, Türk Ceza Yasasfnın 312. maddesıne getırilen tanım, Bakanlar Ku- rulu'ndan geldiğı biçimıyle kabul edil- dı. Böylece bu maddedeki suç unsuru, "karnu düzenini bozma olasüığına" bağ- lanırken "halkın bir kısmııu aşağüamak • ANAP Genel Başkanvekili, tasannın 'AB'ye uyum için' yeterli olmadığını söyleyince iktidar üyeleri birbirine girdi. DSP ve MHP'lilerin. "Genel başkanın imzalarken okumadın mı? Şov yapma" diye tepki göstermesi üzerine Erkan Mumcu komisyonu terk etti. veinsanonurunuzedelemek'" de suç kap- samına alındı. Devlet kuvveüeri aleyhine işlenen suç- larla ilgilı 159. maddesinın tanımı ıse DYP'nın önergesiyle değışti. Bu maddey- le korunan değerlere "cumhuriyetvede- mokrasjnin" de eklenmesine ilişkin öner- ge, DSP ve ANAP'tan 1, AKP'den 2 ve SP'den 1 miHetvekilınin desteğiyle ka- bul edildi. Ancak Adalet Bakam Hikmet Sami Türk'ün "yasak kapsamının genişledi- ği" gerekçesiyle tepki göstermesi sonu- cu "yeniden görüşme" açıldı. Yeni bir önergeyle, "demokrasi'' sözcüğü çıkan- lırken "cumhuriyet" sözcüğü korundu. Böylece, bu maddeden hükümetin çı- kardığı "cumhuriyet" sözcüğü, komis- yonda eklenmiş oldu. Tasanya dönük eleştirilerini komis- yonda yinelemek üzere söz alan ANAP Genel Başkanvekili Erkan Mumcu, hü- Deniz Baykal: Halk ııüazı beldiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel* Başkanı Deniz Baykal; Türkiye'de halkın bezgin olduğuna inanmadığını kaydederek, "Bence halk, bu iktidar için hükmü verdl, infaz edeceği zamanı bektivor" dedi. Baykal, dün Türk-Metal Sendikası Genel Başkam Mustafa Ozbek ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Baykal, kabulde yaptığı konuşmada, Türkıye'nin büyümeyi sağlamadan ekonomik krizden çıkamayacağını belirterek bunun yeterince anlaşılamadığım ve yanlış yollar takip edildiğini söyledi. Kalkınma ve büyümeyi sağlamanın IMF'nin işi olmadığını aktaran Baykal, "Türkiye'yi büyüyen bir ülke konumuna getirmek bizim işimizdir" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART kümetin "AB'ye uyum beyanı" ile tasa- n metninin uyuşmadığını. düzenlemenin "hukukdoktrininin ruhuna açıkça aykı- nolduğunu" söyledi. Mumcu'nun, sıra dışı ömeklerle gündeme getirdiği soru- lar ve eleştiri üslubu iktidarmilletvekil- lerinin tepkisine neden oldu. DSP ve MHPTiler, "Genel başkanını- zm albnda imzası var. Şahsınız adına mı konuşuyorsunuz** diye sorması üzerine Mumcu, "Evetbenimbirşahsiyetimvar. Lütfen tasanyı iyi okuyun" diye konuş- tu. Mumcu'yla sert tartışmaya giren mil- letvekillerinden DSP'lı Ismafl Aydmh, "Sen burada şovyapıyorsun. Haddini bi- leceksüT; DSPİı Yekta Açıkgöz, "Şov yapma"; MHP'li Mehmet Gül "Sen gjt şovunu başka yerde yap. Genel başkanın imzalamadan önceokuma- dın mTdıye bağırdı. Erkan Mumcu da sesini yükselte- rek " Burada müzakere ol- mayacaksa Adalet Komisyo- nu niye var" dedi. Komisyon Başkanı Emin Karaa'nın toplantıya ara verdiği sırada milletvekille- ri birbirinin üzerine yürür- ken Karaa, "Getin koridor- da konuşalmr diyerek kav- gayı önledi. AKPdekanşü m.kart@ superonline.com.tr Tartışmalı 312. madde üzerine verilen 14 önerge de reddedildı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Er- doğan'ı da ilgilendiren madde nedeniyle AKP gru- bu ıçinde de tartışma yaşan- dı. AKP'li Ramazan Top- rak'ın maddeyle Erdoğan arasında bağlantı bulundu- ğunu söylemesine sinirle- nen AKP Grup Başkanve- küi MehmetABŞahin, ^Ni- ye Tayyip Erdoğan'dan bahsedryorsun, ne alakası var Tayyip ErdoğanTa?" diye uyardı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, maddelerde yar- gıçlara takdir hakkı bıra- kan esneklik bulunmasının oldukça doğal olduğunu söyledi. Tepkiler üzerine mal paylaşımında eski evlilikleri de kapsayan yeni tasan hazırlandı Medeni Yasa yeııiden değişiyor EBRUTOKTAR ANKARA - MHP'nin itırazlan sonu- cu Medeni Yasa'nın mevcut evlileri "ev- Htik süresince edinilen maflann eşit pay- laşumndan yoksun bırakan" 10. mad- desı, kadın örgütlerinin şimşeklerini çe- kince yeniden düzenlendi. Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk tarafından hazır- lanarak Başbakanlık'a gönderilen tasa- nya göre, yeni Medeni Yasa'nın yürür- lüğe girmesinden önce evlenen çiftler de evlenme tarihinden ıtibaren edindik- leri mallan eşit olarak paylaşabilecekler. Yeni yasadan önce evlenenlerin 1 Ocak 2002 tarihine kadar edındıkleri mallan "edinihnişmallarakaülmareji- mi" dışında tutan 10. maddesı. kadın ör- gütlerinin büyük tepkilenne yol açtı. Yasanın eski evlileri kapsam dışı tut- ması ve edinilen mallann erkeklerin üzerinde olması nedeniyle kadınlann bu düzenlemeden mağdur olacağını be- lirten kadın örgütleri, Adalet Bakanı Türk'e ve TBMM'ye eleştiriler yönelt- ti. Bu tepkileri dikkate alan Adalet Ba- kanı Türk de yeni yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden 1 ay geçmeden, mal rejimini düzenleyen 10. maddeyi mev- cut evlileri kapsayacak şekilde değişti- ren yeni bir tasan hazırladı. miş sayıluiar. Yasanm yürürlüğe ginne- sinden önce mal birliği rejimini seçmiş olan eşler, 6 a\ içinde başka bir mal re- jimini secmedilderi takdirde, kendfliğin- den yasal mal rejimine tabi ohniar." Tasannın gerekçesinde de TBMM'de kabul edilen 10. maddenin kadınlann • Adalet Bakanı Türk tarafından Başbakanlık'a gönderilen tasanyla yeni Medeni Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce evlenenler de evlilikte edinilen mallan eşit olarak paylaşabüecek. MHP'nin tavn nedeniyle tasannın kabulünün neredeyse olanaksız olduğu belirtiliyor. Yeni tasan ıle getırilen düzenleme şöyle: "Türk Medeni Yasası'nm yürür- lüğe girdiği tarihten önce mal rejimi söz- leşmesi yapmamış olan eşler. yasanm yü- rürlüğe girdiği tarihten başlayarak 6 ay içinde başka bir mal rejimini seçmediği takdirde, evlenme tarihinden itibaren gecerü oimaküzereyasalmalrejiminiseç- aleyhme ışleyeceğı kabul edilerek şu değerlendirme yapıldı: "Yasal mal rejiminin (eşit mal payla- şımı) mevcut e%1iliklere evnüğin başlan- gıç tarihinden itibaren uygulanmaması sonucunu doğuran düzenleme, boşanma olsa da olmasa da mih ordarca evB kadı- nın geçmiş emeklerinin, bu yasanm ya- salaşması için yapüklan mücadelenin boşa gitmesine yol açar. İ lkemizde elde edilen nıallar çok büyük nispette erke- ğin üzerine kayımdır. Yeni Medeni Ya- sa, bu haksız uygulamalan sona erdir- meyi amaçlamışür. Ancak Türk Mede- ni Yasasıyürürlüğe girmeden önceki ev- Kleri eski Medeni Yasa'ya tabi rutmak, hukukun genel prensiplerine ve yasal malrejiminin değişmesinin amacma uy- gun düşmemektedir." Ancak yasanın kabulü su^smda bu yönde yapılmak istenen değişikliğin MHP engeline takılması nedeniyle ta- sannm kabulünün neredeyse olanaksız olduğu belirtiliyor. MHP'li milletvekil- leri, "evHBk huzurunun bozulacağı, er- keklerin mallannı kurtarmak için eşle- rinden boşanacağL boşanma davalannm ve mahkemelerin yükünün artacağı" gerekçeleriyle Medeni Yasa'mn yürür- lüğe girmesinden önce evlenenlerin edindikleri mallan eşit olarak paylaşma- lanna karşı çıkmışlardı. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] önce 1982 yılında doğmuş, bugün 20'li yaşiara ulaşmış "de- li" kanlı erkek ve kadınlar için "tarihten biryaprak". O yıllarda ilk ya da ortaoku- la gıden, bugün 30'lu yaşiara merdiven dayamışlar için bellı belirsiz anılarını tazeleme. 78 kuşağı için bir özet. 68 kuşağı içın biranımsatma. Bencileyin, 6O'lı yıllann ba- şında sosyalızme acemi adım- laratan 67.5 (attmışyedi buçuk) kuşağının yaşayan ve yaşama- yanlarına sıkı bir selam. Sosyalizme birlikte başladı- ğımız, yollanmız az biraz (ya da çok biraz) aynldığında bıle se- lamı sabahı kesmek çiğliğıne hiç düşmedığimız arkadaşım Ter- zi Fikri'ye tükenmeyen bir öz- lem... ...Deyıp söyleyelim: Bugün, 20 yıl önce, 18 Ekim 1982'de başlamış ve yirmi yıl— dır noktası konmamış "Dev- Yol Ana Davas/"nda karar gü- nü. Ankara 6. Ağır Ceza Mah- kemesi. silinmez bir utanca bu- gün büyuk olasılıkla nokta ko- yacak. Gözaltılarvetutuklamalar, 12 Eylül generallerinın ülkenin üs- Yeterince Besledik, Artık Asalım tüne bir karabasan gibi çöktü- ğü günlerde başiadı. Yani 22 yıl önce. Dava 18 Ekım 1982'de Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başiadı. İlk karar 19 Temmuz 1989'da verildi: 7 kişi idama, 39 kişi hak- kında ömür boyu. 346 kişi ise 2 ile 20 yıi arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptınl- dı. Hemen tüm sanıklann tu- tuklu bulunduğu davada Yargı- tay tam altı yıl sonra karar ver- di ve... Ve sanıklardan 23'üne veri- len cezayı az buldu ve onlara da ölüm cezası verilmesini bu- yurdu. 6 Mayıs 1996 günü Dev- rimci Yol Ana Davası, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ye- niden görülmeye başlandı. 19 Kasım 2001 'de savcı 23 sanı- ğın tümünün idamını istedi. Du- ruşma, sanıklann son savunma- lannı hazıriamalan için 25 Ocak 2002 tarihine ertelendi. Yani bugüne. Bugün savunmalardan son- ra mahkemenın karannı açıkla- ması bekleniyor. ••• Özete dalıp anlamı yitirenler için altını bir kez daha çizelim: 20 yıl önce açılan bir dava bu- gün karara bağlanacak. Bugün 25 Ocak 2002'dir. 21. yüzyıl başlayalı bir yıl geçmıştir. Tür- kiye, Avrupa Birliği'nın kapısı- nı aralamaya çabalamaktadır. Bugün 25 Ocak 2002'dir. Tür- kiye Büyük Millet Meclisi, bu- günlerde "m/n/de/no/cras/pa- /reö'n/"tartışmaktadır. Mınimum demokrasi için hazırianan "mi- ni" demokrasi paketinin dü- ğümlerinden biri, ölüm cezası- nın Türkiye Cumhuriyeti'nin ya- salanndan kazınıp kazınmama- sıdır. Ve bugün bir mahkeme, üs- telik sıkıyönetim mahkemesin- den miras devralmış bir sivil mahkeme, Yargıtay karan uya- nnca 23 kişi hakkında ölüm ce- zası verilip verilmemesini ka- rara bağlayacaktır. • • • 20 yıllık bir dava üstune 20 bin Tırmık yazılabilir. 20 bin ciltlik ki- tap yayımlanabılir. 12 Eylül ko- şullannda alınan ifadelerie yok edilen, sakat bırakılan Dev-Yol- culann her birinın öyküsünden romanlar üretilebilir. Burada birini, sadece birini anımsatalım. Dev-Yol Ana Da- vası'nın polisteki sorgulan, An- kara DAL (=Derin Araştrma La- boratuvan) grubunda yapıldı. O yıllarda DAL'ın başında kara ünlü Komiser Kemal vardı. Komiser Kemal, görevini hak- kıyla yerine getirdiğinden mes- leğinde yükseldi. Emniyet genel müdürü bile ol- du. Türk ırkçılığının simgesi Tür- keş'in ölümünden sonra açılan deftere aynen şöyle yazdı: "Başbuğum, ne öğrendiy- sem sizden öğrendim." Yazdığının altına imzasını "Emniyet Genel Müdürü Kemal Yazıcıoğlu" diye atmadı. "Oğ- lun Kemal" yazdı. "Türkeş'in oğlu"r\ur\ sorgu- ladığı, 12 Eylül mahkemelerinin yargıladığı Dev-Yol Davası sa- nıklannın sona kalan 23'ü hak- kında bugün -büyük olasılıkla- karar verilecek. • • • Hukukçular "Ağırişleyen ada- let, adil değildir" derler. 20 yıl boyunca yağlı ipi ensesinde duyarak yaşamanın ne demek olduğunu, sanınm sadece "onu yaşayan" bilir. Yargıçlar ne karar verecek bi- lemem. Onlan etkilemek gibi bir niyetim de yok. Bu zaten suç olur. Ama yargıçlar bunca kepa- zeliğe bakıp "Iti öldürene sü- mtürier" deyip, böyle bir hu- kuksal cinayete bulaşmaktan cayıp dosyayı Marmaris'e, 12 Eylül elebaşısınayollasalar. "Po lis de sendin, savcı da sen, yargıç da sen. Karan da sen ver bari" deseler. Marmaris'ten gelecek yanrt belli: "Yeterince besledik, artık asalım" der, Bence de öyle. Işıktan korkan yarasalann de- mokrasısi isteniyorsa; daha "esen bir Türkiye" yerine "da- ha ezilen bir Türkiye" isteniyor- sa şu 23 Dev-Yol sanığı arbk asıl- malıdır... POLİTİKA GUINLUGU HİKMET ÇETtNKAYA 24 Ocak Sabahı... Hiç sonsuzluğun acısıyla uyandınız mı alaca bir şafakta? Hiç yaşamın acılara ve hüzünlere karşın sürdüğüne tanık oldunuz mu? Sabahtı ve gün ışımak üzereydi... Sonsuzluğun acısı içindeydimL Birden 24 Ocak olduğunu anımsadım... Dün yazmıştım oysa, 24 Ocak günü içimi hü- zün bulutlarının kapladığını!.. Derin gölgelerdeki zaman birtuhaf yalnızlıktır... Pencereden dışanyı seyrederken gökyüzünün maviler içinde olduğunu gördüm... Giyindim ve dışarıya çıktım... Bir telaş vardı gazetede... Uğur Mumcu'yu anacaktık... Dokuz yıldır bahçede Cumhuriyet dostanyia bir- likte toplanır, Uğur'u anardık... Tören saat 13.00'te başiadı... Önce Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, sonra DİSK Genel Baş- kanı Süleyman Çelebi konuştu... Onlar konuşurken bahçedeki topluluğa bakıyor- dum... Gençler çoğunluktaydı... ilhan Selçuk ise ilginç bir noktaya değindi: "Aramızda bulunan üniversiteli gençlerin bü- yük bölümü, Uğur öldürüldüğünde 10-12 yaşla- nndaydı..." Dokuz yıldır Cumhuriyet'in bahçesinde topla- nınz... Dokuz yıl önce 21 yaşında olanlar 30 yaşınday- dışimdi... Sekiz yıl Berin Nadi konuşmuştu... Berin Hanım da yoktu artık... Içimde hüzün bulutlan çoğaldı... ilhan Selçuk şöyle diyordu: "Ben Berin Nadi'nin yerine konuşuyorum..." • • • Uğur'un ağabeyi Ceyhan Mumcu'yu dinlerken kendi kendime sordum: "Uğur Mumcu ve diğer failı meçhul siyasi ci- nayetlerde Susurluk çetesinin rolü nedir?" Birden Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin gerekçe- li karan geldi aklıma... Ortaya devlet içinde örgütlü çete çtkmıştı!.. Aslında bız bu çeteyi çok iyi tanıyordukL Bu kişiler terörle mücadele ederken yasala- n çiğniyorlardı!.. Yani güçlünün sözü geçiyordu!.. Bu kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, ken- di yasalannı uyguluyorlardı!.. Bu kişiler, demokratik bir hukuk devletinde ya- saları ve anayasayı çiğnemişlerdi!.. Bu ne demekti? örgütlü bir silahlı güç kurmak!.. Birgece önce özel harekâtçı ibrahim Şahin'in bir toplantıda kafa tokuşturarak selamlaştığını bir televizyon kanalında gördüm!.. Hiç şaşırmamıştım!.. Yıllar önceye gittim... Yargısız infazları, gece yarısı evlerinden alınıp dağ başında öldürülen insanlan düşündüm!.. 1990-2000 yıllan Türkiye için karanlığın egemen olduğu bir süreçti!.. Yurttaş-devlet ilişkisinde hukuk kurallan çiğ- nenmiş, korku ve kaygı geçerli olmuştuL Ortada yasadışılık vardı!.. Peki o dönemde devleti yönetenler bu yasadı- şı uygulamalara niçin göz yummuşlardı? Bakın gerekçeli kararda ne deniliyordu: "Kumarhane işletıcisi, uyuşturucu kaçakçısı, kat- liam sanığıyla dayanışma içinde olunup çeteleş- me sürecine girilmiştir..." • • • Mavi göğün altında toplandık dün sabah!.. Hüzünlüydük... Toplantı bittı... Yine kendi kendime sordum: "Gaffar Okkan ve beş polisin Diyarbakır'da 24 Ocak 2001 'de katledilmesinin Uğur Mumcu ci- nayetıyle aynı güne rastlamasının anlamı nedir?" 1994yılıydı... Güneydoğu'da faili meçhul siyasi cinayetler hız kazanmıştı... Henüz Susurluk çetesi bilınmiyordu!.. Batman'da, Silvan'da insanlargüpegündüzso- kak ortasında öldürülüyordu... Bir yetkiliye sormuştum: "Hizbullah adlı örgütü devletin güvenlik güç- leri kullanıyor mu?" Yanrt ilginçti: "SizherMüslümanı terörist sanıyorsunuz. Tür- kiye 'de öyle bir örgüt yok, devletin ve milletin bü- tünlüğü için mücadele edenler var..." Evet... Dün bunlan düşündüm!.. hikmet.cetinkaya •' cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 DSP'den ihrac edilen Budak: Ecevityapamayoeağı işin sözünü vermesin AISKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-DSP'den ihraç edilen bağımsız Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, İş Gü- vencesi Yasa Tasansı'nın TBMM'ye gönderilme- sinde geç ka- lan hükümeti eleştirdi. Bu- dak, "Sayın Başbakan üs- tesinden gele- meyeceği söz- lerivermemeli veriyorsa da layıkıyla yerine getirmefidir'' di- ye konuştu. DSP'den çeşitli dönemlerde isti- fa eden milletvekilleri Mehmet Ozcan,Mus- Rıdvan Budak tafa Düz ve ihraç edilen Rıdvan Budak, TBMM'de düzenledik- leri basın toplantısuıda İş Güvencesi Yasası 'nın geciktirümesi- ne tepki gös- terdi. Milletvekil- leri adına met- niokuyan Bu- dak, Başbakan Bülent Ece- vit'in tasannın 15 Ocak 2002 tarihine kadar TBMM gün- demine gelecegiyönün- de söz verdiğini anım- sattı.Budak Ecevit'in verdiği sözün bugüne kadar rutulmadığını anımsattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear