01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 OCAK 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Butent Tanla döndü • İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başdaruşmanı Bülent Tanla, Arjantin deki temaslannın ardından dün tstanbul'a döndü. Eski Arjantın Devlet Başkanı Raul AJfonsm ve istıfa eden Ekonomi Bakanı Domingo Cavallo ile de görüşrüğünü kaydeden Tanla, Aıjantin'in izlenen neolıberal polıtikalar yüzünden bu haJe geldiğini belirtti. ATO, çerçeve • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sınan Aygün, bankalara yapılacak kaynak aktanmına ilışkin TBMM'den geçen tasanyı olumlu buldukJannı, ancak yasada öngörülen genel hükümlerın ortada bırakılmaması için bankalarla bir çerçeve anlaşması hnzalanması gerektiğini bıldirdi. Modernizasyon • ANKARA (AA)- Leopard-IAl veAlA4 tankJannı ıyileştirme proje sözleşmesi, Savunma Sanayii Müsteşarhğı'nda düzenlenen törenle imzalandı. Sözleşmeye, Genelkunnay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Savunma Sanayii Müsteşan Dursun Ali Ercan ve Aselsan Genel Müdürü Necip Berkmen imza koydular. KESK alantara çıkıyor I İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçilen Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, "Sosyal güvenliğin adım adım tasfıye edilmesi planlanna karşı, taleplerımizin dikkate alınması ve bu paralelde yeni taslağın yeniden düzenlenmesi için 16 Ocak Çarşatnba günü bütün ıllerde alanlardayız" dedi. Emekfilere 3.2 zam • ANKARA (ANKA)- Sosyal Sıgortalar Kurumu (SSK). emekli, dulve yetimlenn ocak ayı gelir ve aylıklannı enflasyon artışına paralel olarak yüzde 3.2 arttırdı. Buna göre ocak ayında sosyal yardım zammı dahil, asgari emekli ayhğı 196 milyon liradan 202 mihyon liraya yükseltildi. Azami emekli ayhğı ise 376 milyon 816 bin liradan 388 milyon 724 bin liraya çıkanldı. Açıklama • Işçi Partisi Öncü Gençlik önceki gün gazetemizin 6. sayfasında yayımlanan "Işçi Partisfnden cezaya tepki" başlıklı haberle ilgıli bir açıklama yaptı. Mehmet Perinçek tarafindan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Öncü Gençlik'in protesto eylemiyle ilgilı haberde 'ABD"yi protesto etmek için îstiklal Marşı'na katılmadığımız' gibi gerçek dışı bir bilgi yer almışör. Biz, Istiklal Marşı'na katıldık. ancak 11 Eylül için düzenlenen saygı duruşuna katümadık." Başbakan AP'ye verdiği demeçte, Irak'taki durumun Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi Ecevit'inABDpaketihazırHaberMerkezi - Başbakan Bülent Ecevit, ABD'ye yapacağı ziyaret sı- rasında Irak'a yapılması olası bir as- keri operasyon konusunda Türki- ye'nin endişelerini dile getireceğini ve ABD'ye olan 5 mılyar dolarlık as- keri borcu sildirmeye çalışacağını söyledi. Ecevit, dün Associated Press (AP) ajansına bir demeç verdı. Irak'taki durumun Türkiye için çok önemli ol- duğunu belirten Ecevit, "Türkiyeiçin yeni bir sorunun ortaya çıkmanıası- ruurmrvoruz" dedi. Irak'a yönelik, ola- sı ABD operasyonunun ardından Ku- zey Irak'ta bir Kürt devletı kurulma- sırnn, Türkiye'nin bütünlüğüne bir MHP'lilerden elestiri: • Başbakan Ecevit, olası ABD operasyonunun ardından Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasının, Türkiye'nin bütünlüğüne bir tehdit olabileceğini vurguladı. Derviş'in IMF koşulu olarak çıkanlmasını istediği yasalar tamamlandı. tehdit olabileceğini vurgulayan Ece- vit, "Buna asiaizinvermeyiz'' diye ko- nuştu. Türkiye'nin Afganistan'a asker göndermesinin, yaşanan ekonomik sorunlan daha da arttırabileceğini ifade eden Ecevit, "Dunımu ABD de bflhor. Dotayısnia bölgedeldsavunma masraflamııandestekknmesiveyasa- vunma borçlanmızın siünmesi ya da azaltdmaabizimemnunedecektir" di- ye konuştu. Ecevit; bakan. bürokrat, işadamı ve gazetecilerden oluşan 200'ü aşkın ki- şiden oluşacak heyetle yapacağı gezi- de, IMF Başkanı HorstKöhler ve Dün- ya Bankası Başkanı Janıes VYölfhen- son'la görüşmeler yapacak. Öte yandan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, 10 milyar dolarlık 2002 yı- lına ilişkin ek kaynağı serbest bırak- mak için IMF koşulu olarak çıkanlma- suıı istediği yasalar tamamlandı. Der- viş'in hükümeti tehdidine neden olan mali sektöre olan borçlann yapılandı- nlmasıyla ilgili tasannın yasalaşma- sırun ardından IMF'ye gönderilecek ni- yet mektubuna son şekli veriliyor. Derviş'in yeni stand-by anlaşması- nın önkoşulu olarak belirttiği yasalar- dan Borçlanma Yasası, uzlaşma sağla- namaması nedeniyle IMF'nin de ona- yıyla daha sonraya bırakılırken diğer yasalann tamamı TBMM'den geçti. TBMM'den Tütün Yasası, Kamu Iha- le Yasası-Kamu Ihale Sözleşmeleri Ya- sası, Tasarruf çerçevesinde vergi yasa- sı, Endüstri Bölgeleri Yasası ve Terör Finansmanının Onlenmesi ile Terörist Bombalamarun Ortadan Kaldınlması yasalan hızla geçirildi. Derviş kendini direksiyonda sanıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş'in "ekonominin şoförü be- nim" açıklaması, hü- kümetin MHP kanadın- da tepkiyle karşılandı. MHP'hier, "Mafisektör yasasında MHP'nin iti- razlan üzerine soygun önlendi. Derviş, kendi- sini direksiyonda sanı- yor, ama yanıhyor" de- diler. HükümetinMHPka- nadı, bankalara kaynak aktanmına ilişkin ma- li sektör yasasıyla ilk kez e'konomiden so- nımlu Devlet Bakanı KemalDerviş'e istekle- rini büyük ölçüde kabul ettirdi. Derviş karşısın- da bugüne kadar sürek- li geri adun atan taraf olarak görünen MHP'de, özellikle reel sektöre yönelik öner- gelerin kabul edilmesi memnunJukla karşılan- dı. MHP'nin ilerleyen süreçte özellikle MF'nin istediği düzen- lemeler üzerinde Der- vış'le sık sık karşı kar- şıya gelmesi beklenir- ken, Derviş'in "Eko- nominin şoförübeninT sözleri de tepkiyle kar- şılandı. MHP'liler, Derviş'ın kendisini direksiyonda sandığını, ancak yanıl- dığını kaydederek, "Ekonomi ild katiı bir otobüsJeyönetiMyor. Sa- yın Derviş, kendisini ikinci katta direksryo- nun başında zannedi- yor. Ama yanıfayon çün- kü şoför birinci katta bulunuyor" dediler. Ba- zı MHPliler de, Der- viş'in bundan sonra is- tifa tehdidinde buluna- mayacağını belirterek. "İstifa Uöfünü gördük, bundan sonra da göre- ceğjz" diye konuştular. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART IMCHAAT KURTARIN [email protected] Ziyaret etti Derviş Sezer'i iknayaçıkU ANKARA(Cumhurivet Bürosu) - Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün Cum- hurbaşkanı Ahmet.Necdet Sezer'i ziyaret ederek tep- ki çeken bankalan batmak- tan kurtarmak için kamu- dan sermaye aktanmı ön- gören düzenleme konusun- da ikna etmeye çalışn. Se- zer, programında yer al- mamasına karşın Derviş 'i akşara saatlerinde kabul etti. Devlet Bakanı Kemal Derviş, Cumhurbaşka- nı'yla yaptığı görüşmede, MGK'de daha önceden bankalara el konulurken şimdi neden sermaye akta- nldığını, hangisinin doğ- ru olduğunu soran Sezer'in rahatsızlığım gidermeye çalıştı. Yaklaşık 1 saat 45 dakika süren görüşmede istihdam ve büyüme için bankacılık sektörünün güç- lendirilmesi gerektiğini an- latan Derviş'in, 18. stand- by anlaşması çerçevesin- de de ekonomiyle ilgili di- ğer gelişmeler hakkında Cumhurbaşkam'na bilgi verdiği belirtildi. TBMM'nin kabul ettiği yasada, ödemeler başlangıç rakammın çok üzerinde Bankalara 10 ıııilyar dolar aktarılacakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Hükümet ortaklanmn ıs- tediklerini eldeetmenin karşılı- ğı olarak verdikleri ödünlerle önceki gece TBMM'den çıkan- lan Malı Sektörün Borçlannın Yapılandınlması Yasası'yla, ka- mudan bankalara yapılacak ak- tanrrun 10 milyar dolan bulabi- leceğı belirtiliyor. Yasayagöre, devlet sermaye yeterhliği yüz- de 0-5 arasında olan bankalara borç vermeyecek, ortak olacak. Bu durumda, devlet ancak aldı- ğı hisseleri, banka sahibi ya da başka birisine satarsa koyduğu parayı tahsil edebilecek. Bu çer- çevede; kaynak aktanmı borç • Mali Sektörün Borçlannın Yapılandınlması Yasası 'na göre devlet ,sermaye yeterliliği yüzde 0-5 arasında olan bankalara borç vermeyecek, ortak olacak. Anayasa Mahkemesi karanyla, kamu bankalan yöneticileri zırhının kaldınlma olasılığı yok edildi. olmadığı için de fon tarafindan banka sahibinin hisseleri rehni- nin "işlevsz" olduğu vurgulan- dı. Kamu bankalan yöneticile- rine dokunulmazhk zırhı da, "DYP'nin başvurusu doğruttu- sunda mevcut kamu bankalan yasasmdakizırna" yönelik Ana- yasa Mahkemesi'nin olası iptal karannı hükümsüz kılacak. "Reel sektörü kurtarma" adı altında TBMM'ye getirilen ya- sa, bankalan kurtarma olarak çıktı. Cumhurbaşkanı'nın ona- yına sunulan yasaya göre, ANAP'ın ısran doğrultusunda yapılan düzenlemeyle bankala- ra aktanm şöyle işleyecek: "Sermave yeterİin^i vüzde 0- 5arasında olanlara30Ev*iil 2001 itibamia sektördeki paylanyüz- de 1"i geçiyorsa, ortaklarve ser- rrıavearttnmına kaölacaldann ödev'ecekleri rutar kadar devlet de sermave kovacak. Sermave yeterliliği yüzde 5-8 arasında olanlarda iseyüzde 1 koşulu uy- gulanmadan. bu bankalara his- sesenedınedonüştürülebilirtab- vil karşıhğı 7 yıl vadeli sermaye benzeri kredi verilecek. Bu ak- tanmda denetim kuruluşlann- ca 31 Aralık 2001 tarihli bilan- çolaresasabnacakAncak,bu bi- lançotarihinden sonra mali tab- lotan etkilevecek hususlar da dikkate abnacak. Böylece 2001 yıl sonu itibanyla sektördekipa- >i yüzde l'in alonda olan ban- kalann sermaye yeternüklerini vüzde 5"in üzerine çıkararak devletkatktsından vararlanabü- mesine olanak saglandı Kamu- nun yapacağı sermaye aktanmı karşıhğmda hâkim ortaklann hisseleri fon tarafindan rehne- dilecek." Bankalar, özel finans kurum- lan ve diğer mali kurumlann alacaklan (batıkkrediler) ile ara- ba, bına, iştirak gibi varhklan- mn satın alınması ve yeniden yapılandınlarak satüması ama- cıyla varlık yönetün şirketleri kurulabilecek. Bu şirketlere, fon en az yüzde 20 sermaye koya- rak ortak olacak. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] Meğer ceketle dolaşılabilirmiş ve soğuktan titrenmeyebilirmiş. Meğer dağ taş, dere tepe ak bıryorganla kaplı değilmiş; attın- da kapkara, ama ıç karartıcı de- ğil bereket çağnştıncı, güneş al- tında uyanırken içinden buğular fışkıran topraklar varmış. Ara- balann da yolda giderken buz- da kayıp sağa sola yalpalama- sı, tekerleklerin durmadan patı- naj yapması "kader" değilmiş. Kıbns'tan söz ediyorum. Ön- ceki gece göz gözü görmez bir sis içinden ve sağı solu. deresi tepesi karlarla, buzlarla kaplı Is- tanbul'dan çıkıp birkaç saat son- ra serin ama ısırmayan, okşayan bir havayla kucaklaştığımız Kıb- ns'tan. İstanbul Bahçeşehir Ünıversi- tesi'nin düzenlediği, üç oturum- da üç çetrefil konunun tart/şıla- cağı, günlük bir konferansı izle- mek üzere Lefkoşa'dayız. Ken- tin Türk kesimınde, sının oluştu- ran Yeşil Hat'ın birkaç yüz met- re gerisindeki Atatürk Kültür Mer- kezı'nde yansından çoğunu Tür- kıye'den gelmiş konuklann ve gazetecilerin doldurduğu salon- da Kıbns'ı hukuksal, uluslarara- sında oluşan yeni ilişkilerveso- rununun çözümünde medyanın Dön Baba Dönelim... rolü bağlamındatartışan konuş- macıları dinliyoruz, not tutuyo- ruz... Ama aklımızın bir yansı dışa- rıda gülumseyen güneşte. ıs- tanbul'a üç gün karyağdı ve bir türlü kalkmadı ya, artık kendimi- zi yavaş yavaş "Eskimo" filan sanmaya başlamıştık. Pırıl pırıl gökte ışıyan Akdeniz güneşine sanlmak geliyor içimden. Ama aklımın yarısı güneşte. Aklımın öteki yansı ise 50 yıl- dırdüğüm kalan, dahası gitgide "kördüğüm°e dönüşen Kıbns'ta Kürsüde bildiri sunan akade- misyenler konuşuyor, ben lise öğrenciliğimden ^oksa ortaokul, hatta ılkokul muydu?) bu yana duyup dinledikterimi, görüp oku- duklanmı elden geçiriyorum ve... Ve Karagöz'ün "Dön baba dö- nelim, vaybenim köse sakalım" diye başlayan şarkısını mırılda- nıyorum. 1959'dan bu yana üç aşağı beş yukan aynı sorunu tartışıyo- ruz ve 1959'dan bu yana, üç aşağı beş yukan aynı sözleri din- liyoruz. Köklü, köklü olduğu için de hâlâ yanıtsız sorular ar- t arda sıralanıyor. Örneğin: - BirKıbns ulusundan söz edi- lebilirmi? Ikihalklı bir Kıbns ulu- su varmı? Kâğıt ustünde bu soruya "evet" demek gerek. öyle ya, 1960'ta bir anlaşma yapıldı ve Türkiye, Ingiltere, Yunanistan'ın garantörlüğü altında bağımsız ve egemen bir devlet kuruldu: Kıbns Cumhuriyeti. 19 ve 20. yüzyılların siyasal terminolojısindeki "ulus" (millet) kavramı, grtgide ırksal (etnik) içe- riğinden anndı ve "Birdevletha- linde örgütlenmiş halkflar)" di- ye özetlenebilecek bir tanıma kavuştu. Peki bu durumda, 1960ta Kıb- rıslılar bir devlet olarak örgüt- lendiklerine, bunu Birleşmiş Mil- letler'in eşit haklı bir üyesi ola- rak tescil ettirerek pekiştirdikle- rine göre, bir Kıbns ulusundan söz edilebilir mi ? Zor soru. Soruya Kıbrıslıların verdikleri yanıtlar bile birbiriyle çelişiyor. Kimi "evet" diyor, kimi "hayır". Kimi "Bu bir hedef, bir ülküdür ve iki halk arasındaki düşman- lıklann üstesınden gelinebilirse buna ulaşılır" diyor. Kimileri "Rum'la Türk yan yana gele- mez. Kıbns milleti diye bir kav- ram mümkün değildir"de ısrar ediyor. Konferanstaki bildirileri dinle- dikçe 1960 Anlaşması ile olu- şan üç garantörlü Kıbns Cum- huriyeti'nin hukuksal ve siyasal temellerinin hiç de sağlam bir zemine oturtulmadığını seziyor- sunuz. Güvensizliğin veri alın- dığını ve güvensizliği yok ede- cek değil, Kıbns Cumhuriyeti'nin varlığını yıkmayacak önlemlerle yetinildiğinı fark ediyorsunuz. Bataklığı kurutmak yerinesiv- risinekleri avlayarak srtma sa- vaşı yapmaktan farksız... Bataklığın kurutulmasının ise her iki kesimde de var olan ve varlığını sürdüren milliyetçiliğin. şovenizmin hatta ırkçılığın yok edilmesi, aşılması demek ol- duğunu kolayca kavrıyorsunuz. Sonra da 50 yıl boyunca "ba- taklığı kurutmayı" önerenlerin nasılotomobillerinin içinde kur- "şunlanarakyok edildiğini, bom- balı suikastlarla paramparçaedil- diğini, gazetelerinin bombalan- dığını, yasaklandığını, yıldınla- rak adayı terke zorlandığını, ko- nuştuklarında "çatlakses" ola- rak daha baştan mahkûm edil- diklerini anımsıyorsunuz... Biryandan konuşmacılan din- leyip bir yandan böyle bir "bel- lek dökümü" yapmaktan yoru- lup, tam da o sırada kürsüde konuşmakta olan Rauf Denk- taş'a bakıp, "Şu elli yılda kim- lergeldi kimlergeçti Kıbns 'tan. Dr. Fazıl Küçük geçti, Maka- rios geçti, Kipriyanu geçti,.. Ama Rauf Denktaş geçmedi" diye kendi kendinize gülümsü- yorsunuz. Nasıl gülmem. Küçücük bir çocukium. Turkiye'de Süley- man Demirel vardı, Kıbns'ta Rauf Denktaş. Büyüdüm. kos- koca herif oldum: Küplüce pa- zarındakı bıçkın satıcılar artık "aö/"demektenvazgeçtiler, "ba- ba" demekten de vazgeçmek üzereler. Yakında "dede" fılan diyecekler. Ama hâlâ Turkiye'de Süley- man Demirel, Kıbrıs'ta Rauf Denktaş... Dön baba dönelim, vay benim köse sakalım... POLTIİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Futbolcular Örgütlenir mi?.. Futbolcular sendikal örgütlenmenin içine girer- ler mi? Bugünlerde bu soru sık sık soruluyor... Genel Yayın Müdürümüz Ibrahim Yıldız, önce- ki gün bana sordu: "Futbolcular birsendika çatısı altında toplanır- larmı?" Benim yanıtım şu oldu: "Eğer Türkiye'deki gazeteciler, televizyoncular sendikal örgütlenmeye gideherse belki futbolcu- lar da kendi çıkarfan için böyle biroluşumuyaşa- ma geçirirler..." Turkiye'de futbolculann sendikal örgütlenme gi- rişimlerini 1970'li yıllarda Galatasaraylı Metin Kurt ve Eser Özaltındere başlatmıştı... Şimdi böyle bir girişım başlatılır mı? Cumhuriyet Spor Servisi'nden Artf Kızıtyalın ve Deniz Derinsu, on gündür bu konuda çalışıyor- lar... Sendikal örgütlenmenin Ingiltere, Italya, Al- manya ve Ispanya'da örnekleri var!.. örneğin, Ingiltere'de 1907 yılında kurulan futbol- cular biriiği (PFA), üyelerinin çalışma koşullannı belırleyen sendikal bir kuruluş... PFA, federasyon ile kulüpler arasında toplusöz- leşme yapıyor, futbolculann sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alıyor... PFA'nın grev hakkı var!.. PFA'nın 4 bin çalışan, 50 bin emekli üyesi bu- lunuyor... PFA, Ingiltere'de futboldan elde ettiği gelirieri (örneğin TV'lerden 2001 yılında 11 milyon ster- lin aldı) üyelerıne dağıtıyor... PFA'ya salt Ingiliz futbolcular değıl, Ingiltere'de- ki tüm yabancı futbolcular da üye... • • • Bir süre önce Gaziantep teydim... Gaziantep Büyükşehir Beledıye Başkanı ve Ga- zıantepspor Kulübıi Başkanı Celal Ooğan'fa ko- nuşurken sormuştum: "Gaziantepspor'un başansı nedir?" Doğan şu yanrtı vermişti: "Altyapı tesislerimizi gez, sonra konuşuruz!" Gaziantepspor'un altyapı tesislerıni gezdim... Gerçekten mükemmeldü... Anadolu'ya gittiğimde birinct, iktrtct ve üçiincü ligde oynayan futbol kulüplerinın yöneticileriyle, tesis müdürleriyle konuşup onlardan bilgileralıyo- rum!.. Izlenimlerim şöyle: Kulüplerde top oynayan profesyonel futbol- cuların çoğunluğu muhafazakâr ve milliyetçi çev- retehn etkisi aftında kalıyor!.. Son on yıla baktığımızda pek çok spor kulübün- dekı futbolculann 'din simsarlarının eline düş- tükleri' görulüyor... Bir kulüp müdürünün ızlenimlerini aktarmakta ya- rar var: "22 kişilikprofesyonel kadromuzun 15'i tarikat şeyhlerinin ya da şıhlann etkisinde. Ama bu du- rum bizim işimize yanyor. Çünkü, gece hayatlan olmuyor çocuklann. O nedenle bizim işimize ya- nyor bu durum..." Profesyonel futbolculann çoğunluğu eğitimsiz!.. Kitap, gazete okumuyorlart. Yapılan bir ankette, en çok izledikleri tetevizyon programı 'televole' olarak çıkmışL Okuyan ya da siyasi bılinci gelişmiş futbolcular ise kulüpten dışlanıyor!.. Celal Doğan diyor ki: "Futbolculann sendikal örgütlenme içine girme- lerini desteklerim!.." Biliyorsunuz, futbolculann sendikal örgütlenme- lerinin gerekli olduğunu yıllar sonra Milli Takımlar Teknık Direktörü Şenol Güneş yeniden gündeme getirmişti... Bu örgütlenmenin öncülerinden Metin Kurt ise şunları söylüyor: "Biz örgütleniyorduk. 12 Eylül 1980 sonrası bit- ti. Toplumsal örgütlenme dağıtıldı." Eser özaltındere de Şenol Güneş'e destek ve- riyor: "Turkiye'de sendika adından korkuluyor. Ben başka formüllerin üretilebileceğıne inanıyorum. Hak aramak kazan kaldırmak, greve gitmek dev- rim yapmak olarakalgılanmamalı. Demokratik ül- kelerde olması gereken yasal biryoldur sendika. Ama özgür ve bağımsız olmalı. Böyle olurise uz- laşmacı yolla futbolumuz sendikasına kavuşur," Şenol Güneş ise "koruma sektörü oluşturulma- //"deyıp ekliyor: "Sendikanın salt futbolculan değil, teknik di- rektörieri, hakemleri de kapsaması gerekir..." • • • Konu ilginç!.. Tartışma sürüyor! Profesyonel futbolcular sendikal örgütlenmele- rini gerçekleştirirlerse kulüplerden alacaklan için ne mafya liderlerinin kapısını çalarlar, ne antrenör- lerinden dayak yerler ne de kulüp başkanlan tara- findan hor görülürler... Bu konuya bir kez daha değineceğim!.. hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Yeni İdea Politika indirimli fiyatıyla 3.000.000 TL politika Sami Selçuk'la söyleşi: Demokratikleşme, hemen! YAY-SAT Bayllerı • DUNYA AKTÜEL Kıtapevlerı • Büyûk kltapevlerınde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear