14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
l KYLÜL 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAVAŞ KORKUSU 11 facikistan sınınndan giren 4 kişilik İngiliz komandolan Kâbil yakınında ilk sıcak teması gerçekleştirdi Afganistan'da ilkçatışmaI>ış Haberier Servisi-Afganistan' a ?acikistan sınınndan giren ve muha- if Kuzey Ittifakı'nın da desteğiyle iç Lisımlara kadar ilerleyen SAS ko- nandolannın geçen cuma Taleban ıskerleriyle ilk kez çatışraaya girdik- eri bildiriliyor. Ingiliz basınında ko- ıuyla ilgili çok sayıda haber yer alır- ten The Mail on Sunday ve Sunday Fimes gazetelerinde çıkan ve askeri kaynaklara dayandınlan haberlerde, kımsenin yaralanmadığı bu çatışma- run daha çok "sembotik" nitelikte bir karşüaşma olduğu kaydediliyor. Sa- vunma bakanlığının. birliklerin bir çatışmaya girip girmediği konusun- da bilgi vermeyi tercih etmediği, an- cak SAS'a yakın bir kaynağın cuma günü geç saatlerde bir çatışma oldu- ğunu söylediği bildiriliyor. Aynı kaynak, SAS birliğinin Kâ- bil yakınlanndaki Taleban askerle- rini "korkurruğumı" ve onlann da gelişıgüzel ateş açarak kaçtıklannı kaydediyor. Bu karşılaşmadan edi- nilen izlenim, Taleban güçlerinin koalisyon güçlerinin ülkeye girme- sini bekledikleri ve üst düzey alarm durumunda olduklan şeklinde. Kuzey tttifakı destek veriyor SAS birliklerinin MI6 ve CIA ile birlikte yürüttükleri Usame bin La- din' i arama faaliyetinde Taleban kar- şıtı Kuzey Ittifakı'nın da desteğini aldıklan kaydediliyor. Bu ekiplerin asıl görevinin Usame bin Ladin'in yeri, ülke dışına çıkması durumun- da izleyeceği yolun ne olabileceği ve bölgedeki mayınlar hakkında araş- tırma yapmak olduğu belirtiliyor. ABD'li meslektaşlanndan farklı olarak İngiliz SAS birlikleri, düş- man topraklannda uzun vadeli ope- rasyonlarda görev alıyor ve istihba- rat toplama görevi üstleniyor. Tale- ban ile çatışmaya giren askerlerin büyük olasılıkla Tacikistan sınınn- dan giren 4 kişilik bir timden oluş- tuğu sârulı.yor. İngiliz pazar gazetelerine yansıyan bir başka bilgi, SAS birliklerinin da- ha önce Sudan, Libya ve Irak'ta gö- rev aldıklan ve buralardaki kimya- sal, biyolojik ve nükleer silah üre- ten fabrikalarla ilgili araştırmalar yaptıklan yönünde. Önceden katıl- dıklan operasyonlann ise Kuzey Ir- landa, Balkanlar ve Körfez Savaşı sı- rasındaki sabotaj eylemleri olduğu kaydediliyor. Bölgedeki ABD birliklerinde de hareketlenmeler olduğu ve iki Ame- rikan tümenine bağh Elit Birlikler' in A Taleban yönetımine karşı saldınya geçmeye hazırlandığı bildiriliyor. Uçaklar Özbekistan'a vardı 82. Hava Filosu ve 101. Hava Sal- dın Tümeni'ne bağh birliklerin Pa- kistan'daki sınır şehirleri Peşaver ile Kuetta'daki üslerine ulaştıklan, ABD Başkanı George Bush'un emri doğ- rultusundabölgeye büyük bir deniz, hava ve kara gücünün yığılmaya de- vam ettiği belirtiliyor. Bir Pentagon yetkilisi, ordunun "başkanın düğ- meye basmasıyla" ikinci adımı atma- yahazırolduğunuaçıkladı. Istihba- rat ekipmanını taşıyan ABD uçak- lannın önceki gün Özbekistan'm başkenti Taşkent yakırundaki bir üs- se indiği bildiriliyor. Bazı ABD saldın uçaklanrnn, ya- kın dönemde yapılan bir ortak aske- ri tatbikat nedeniyle hâlâ Özbekis- tan'da bulunduğu açıklık kazandı. Kuzey Ittifakı mücahitlerinin de ABD birliklerinin Afganistan'm iç kısımlanna gjrmesi için birköprü va- zifesı göreceğine inanılan Mezar-ı Şe- rif' i ele geçirmek için yürüttükleri saldınlan sürdürdükleri bildiriliyor. Yürütülen istihbarat çalışmalan- nın, bundan sonraki olası terör saldı- nsının, Pentagon ve New York'ta ger- çekleştirilen intıhar saldınlanndan farklı olacağına dair bir bilgiyi orta- ya çıkardığı kaydediliyor. Bir ABD hükümet daruşmanı gün- cel tehdidin "kunyasaT silah saldı- rısı olduğunu söyledi. Önceki gece polisin, bir şüphelinin ifadesinden, biyolojik ve kimyasal saldın düzen- leme planlanna dairkanıtlar elde et- tiği, buna göre zehirli madde püskür- ten zirai ilaçlama uçaklanmn ABD'ye getirildiğinin anlaşıldığı belirtiliyor. Ancak, Bin Ladin'in ba- şına 5 milyar dolar ödül koyan ve ko- nuyla ilgilibügı getırenlere koruma vaat eden ABD yetkilileri, başka sal- 1 Rumsfeld: Casus uçağı kaybettik Dış Haberler Servisi - ABD vermedi. Rumsfeld, "Uçakb Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, irtibab yitirdik. Bu zaman zamao olası operasyon için Afganistan'a olabflir. Uçağın düşürükfâğüne dair gönderilen pilotsuz casus uçağını dimizde bir kanıt yok" dedi. kaybettiklerini bildirdi. CBS Taleban, Afganistan'ın kuzeyinde televizyonunun "Uluda Buluşma" Özbek komutan General Raşid programında konuşan Rumsfeld, Dostum'un son iki gündür üerleyişi Taleban'ın ıddia ettiği gibi casus karşısında Amerikan casus uçağının vurulması ihtimalini dile uçagıyla bir helikopteri getirmedi ve başka bilgi de düşürdüğünü bıldirmişti. fganistan'a saldın hazırhğındaki ABD, bölgedeki askeri yığınağını arttınrken tngiliz ordusuna bağh SAS birlikleri, Taleban '• güçleriyle Afganistan'm iç kısımlarmda ilk çatışmayı gerçekleştirdi. Birliklerin asıl görevinin istihbarat toplamak olduğu kaydediliyor. (Fotoğraf: REUTERS) dınların gerçekleşme olasılığının Ladin'i vurma faaliyetlerini durdur- mayacağını bildiriyorlar. Savaş Konseyi kuruldu Bush'un, üst düzey danışmanlany- la birlikte bir "Savaş Konseyi" oluş- turduğu ve hazırhklannı tamamla- maya çalıştığı belirtiliyor. ABD yetkilileri, askeri harekâtın iki aşamada gerçekleştirileceğıni, önce Afganistan ıçinde sınırlı sayı- da hedefin hava saldınlanyla vuru- lacağını. ardından Amerikan ve tn- giliz özel birliklerinin öncülüğünde bir kara harekâtının gündeme gele- ceğini belirtiyorlar. flk hedeflerin Kâbil 'deki havaala- nı, haberieşme kuleleri ve enerji kay- naklan olacağı kaydediliyor. Son olarak Japonya'daki Sasebo deniz üssünden Essex adh ABD çı- karma gemisinin ve nükleer denizal- tı Bremerton'un aynldığı bildiriliyor. B-l ve B-52'lerin dahıl olduğu 100'den fazla savaş uçağının uçuş gö- revine hazır tutulduğu ve ABD do- nanmasınm Kaliforniya Camp Pend- leton yakınlannda tatbikat yaptığı belirtildi. Üslerin kullanılmasına ızin vermiyor Suudi Arabistan çarketti Dış Haberier Servisi - Su- udi Arabistan'm, ABD'nin Afganistan'a yönelik olası ha- rekâtı için topraklannı kul- lanmasına izin vermediği bil- dirildi. ABD, Riyad yöneti- minin terorizmle mücadele- de işbirliği karanndan mem- nun olduğunu açıklarken Su- udi yetkililer, Washington'm Riyad'ın güneyindeki Prens Sultan Hava Üssü'nü kulla- namayacağını belirttiler. Adı- nın açıklanmasını istemeyen bir Suudi yetkili, Suudi Ara- bistan'ın ulusal egemenliği- ne üişkin hiçbir ihlali kabul et- meyeceğini, ancak terorizmin ve bunun nedenlerinin yok edilmesini hedefleyen eylem- leri tamamen destekleyeceği- ni söyledi. ABD'ninRiyad'da- ki büyükelçiliğinin konuyla ilgili endişelerini Savuma Ba- kanlığı'na ilettiği bildirildi. İspanya'dan askeri destek AB'den üst düzey bir heyet terorizme karşı oluşturulacak uluslararası koalisyona des- teğı arttırmak için Islam ül- kelerine ziyarete başlıyor. AB hejeti bugün ziyaretiıün ilk durağı olan Pakistan'a, ora- dan da Iran, Suudi Arabis- tan. Mısır, Suriye ve Ürdün'e gidecek. lspanya'nın Dışişleri Ba- kanı Josep Pique, AB'nin AJD'ye olası askeri harekât içinverdiği desteği Madrid'in biı adım daha ileri götürerek Washington'a askeri yardım önerdiğini bildirdi. AB Islam ülkeleri gezisine katılacak olan Pique, Ispanya'nın ABD'ye 1989 yıhndaki ikili savunma anlaşması uyannca askeri destek önerdiğini kay- detti. Pique, ABD'nin lspan- ya'nın güneyinde bulunan iki üssü dışında diğer askeri te- sislerini dekullanabileceğini belirtti. Yunanistan hava korido- rusağlayacak Yunanistan'da yayımlanan hükümetyanlısı To Vima ga- zetesi, Yunan hükümetinin ABD'nin isteği doğrultusun- da, hava sahasında uçaklann geçişine kolaylık sağlayaca- ğını bildirdi. Gazetenin haberinde, Yu- nanistan Dışişleri Bakanı \for- goPapandreu'nun. ABD'den bu yönde gelen talebi kabul ettiği belirtildi. Özel Flash radyosu da, Papandreu'nun Savunma Bakanı Alds Ço- hacopulos ve Başbakan Kos- tas Simitis ile görüşmelerin- den sonra, Yunan F1R hat- tında Amerikan uçaklanna hava koridoru sağlanmasına karar verildiğini bildirdi. Flash, bu iznin verilmesin- den sonra iki Amerikan uça- ğırun Yunanistan'ın kuzeyin- den geçtiğim belirtti. Nepal de, ABD'ye, olası Afganistan harekâtı için ha- va sahasını ve uçaklarının ya- kıt ikmali için tesislerini kul- lanma önerisinde bulundu. Taleban'a karşı yıDardır savaşan muhalefet, son dönemde uluslararası destek almaya başladL (Fotoğraf: REUTERS) Dostum, Mezar-ı Şerif e ilerliyor Dış Haberier Servisi - Afganistan' ın kuzeyinde Taleban güçleri ile muhalif birlikler arasındaki çatışmalar sürerken Kuzey Ittifakı'nın kritik bölgeleri ele geçirdiği ve Taleban birliklerine kayıplar verdirdiği bildirildi. Muhalefet güçlerinin, önceki gece gerçekleştirdiği saldmlarda Samangan, Balk ve Takar eyaletlerini hedef aldığı ve Balk eyaletinin başkenti olan Mezar-ı Şerif in 100 km batısındaki Zare bölgesini ele geçirdiği kaydedildi. Bu saldında yaşanan şiddetli çatışmalarda 2 Taleban ve 2 muhalefet askerinin öldüğü bildirildi. Muhalefet güçlerinin aynca Takar eyaletinin Şak Pulang bölgesindeki stratejik bir tepeye saldında bulunduklan belirtildi. Bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmayan bu bilgiler, merkezi Pakistan'da bulunan Afgan Haber Ajansı (AIP) tarafından aktanldı. 'Birkaç gün içinde düşecek' Kuzey Ittifakı ve General Raşid Dostum'a bağh güçlerin, ABD'nın Afganistan operasyonunda kritik görülen Mezar-ı Şerif kentini ele geçirmeye çalıştıklan ve birkaç gün içinde bunu başaracaklanna inandıklan kaydediliyor. Dostum AFP'ye yaptığı açıklamada. Taleban'dan aldıklan Zare bölgesinin Balk, Cozcan ve Samangan eyaletlerine ulaşmada kritik bir yol olduğunu ve bu çatışmalar sırasında 60 Taleban milisini öldürdüklerini belirtti. Dostum aynca, muhalefete bağh birliklerin Samangan eyaletine komşu Dere Yusuf yakınındakı Safıd jjeçidini de ele geçirdiğini ıleri sürdü. Üst düzey Taleban yetkilileri ise muhalefetin Zare bölgesine girdiğini doğrularken. bölgenin tam olarak ele geçirilmediğini ve kendilennm bır karşı saldunda bulunarak burayı geri almayı planladıklannı ileri sürdü. BIÇAKSIRTI EROL MANtSALI HEylül'deDeğişen Ne? Değişmeyen Ne? 11 Eylül'de "dünya artıkdeğiştı" diyorlar, kimter mi herkes! ABD'ye karşı olanlar, ABD artık vursun-kır- sın hakkıdır diyenler. Islamı sevenler sevmeyenler, Batı'yı birleştirmek ısteyenler, Asya'yı dize getirme- ye çalışanlar, Hıristiyanlar, Budistler, ateistler... Gore- lim bakalım neymiş değişen, 11 Eylül neden dönüm noktası olmuş ki? - Kapitalizmin kalesi Amerika, Amerika'nın kalesi New York, New York'un sımgesi Dünya Ticaret Mer- kezi veABD'nin silahlt gücünün mabedi Pentagon yer- le bir olrnuş. Yani bunlar süper guç ABD'nin dalga- lanan iki bayrağını yırtıp yere atmış! Hem de Ameri- ka'nın orta yerinde, hem de New York ve VVashing- ton'ın orta yerinde; hem de göstere göstere, hem de Amerika'nın kendi uçaklan ile... - Kısacaa yenilmez, vurulmaz sanılan ABD hem de kalbinden vurulmuş, avlanmış göstere göstere, insan- lar uçaklan seyretmişler, başlannın üstünden geçen ve bir dev füze gibı koskoca bınalara saplanan; san- ki "King Kong New York'ta" filmı bir daha çevrilmiş, hem de en gerçekçi bir biçimde, Amerikan halkının gözleriönünde... Bu mu 11 Eytül'ü dönüm noktası yapan bir yenil- mezin yenildiğini tarihe yazan? Bir 'tabu'nun yıkılışı mı? - Yoksa 1990 sonrasının dünyasında "köreselleş- me" arkasına gizlenen kapitalizmin kadife eldiveni- nin açıktan açığa demir yumruk haline dönüşeceği- ni haykıran bır meydan okuma mı? Eger 11 Eylül'de- ki değişim bir meydan okuma ise "kime karşı" diye sorup yanıtını da almak gerekir. Teröristler gökten düşmezl Eğer Amerika'nın teröre meydan okuması ise bun- da bir "çelişki" aramak gerekmez mı? Çünkü dün- yamızdaterörün altyapısı, parası, silahlan ve egitimi çok büyük ölçüde ABD ve Avrupa tarafından karşj- landı ve karşılanmakta. Bin Ladin'leri, Kaplan'lan, Hizbullah'lan, Taliban'ı, PKK'yı son 15 yıl içinde kim- ler kullanmış, kimler egıtmiş, kimter silah ve paraver- miş? Belgeler, ağıriıklı olarak ABD ve Avrupa büyük- lerini gösteriyor. O zaman Amerika'nın (ve Avrupa'nın) bu meydan okumalan veya savaşlan "teröre karşı değil, kendi- lerine zarar veren teröre karşı olmuyor mu? Bin La- din Bağdat'ı veya Kaddafi'y vursaydı, herhalde Bush'tan madalya bile alırdı". 11 Eylül degışıkliğini "Bush yönetiminin rahatlama- sı" olarak da görenler var; her ne kadar bunu açık açık söyfemeseter de, kafalanntn içinde kendilerine saklasalar bile... Adamcağız güç bela, mahkeme ka- ran ile iktidar sahibı olabıldi; 11 Eylül'e kadar yüzün- deki ezik büzük, ne idüğü belirsiz, ağlıyor mu, gülü- yor mu belli olmayan Bush, bırdenbire rahatlayıver- di. Çünkü artık "şahin" rolünü açıktan açığa oynaya- bilecekti. Adamcağızın ağzından ilk çıkan söz "savaş" oldu. - Artık Amerikalılann yüzde yüz desteği ile savaş ilan edebilirdi. Kime mi? O hiç önemlı değil, önemli olan Amerika'nın sesini yükseltmek, o büyük silah gü- cünü, teknolojisini, 10 yıl sonra dünyaya bır daha ha- tırlatmak. Bu anlamda ele alındığında 11 Eylül tarihi Bush ve Amerika bakımından masum insanlann feci ölümle- ri dışında, bir şans olarak görülebilir. -11 Eylül'ü bir Pearl Harbour olarak da görenler var. öyte ya, 1930'lann Amerikası krizler ve mafya ege- menliği altında iken Japonlar sayesinde uyuyan dev uyandı, kendine geldi, ayağa kalktı ve dünyaya ege- men oldu. Son talihsiz olaya da "Amenka'yı kendine getire- cek bir faktör" olarak bakanlar var. Fazla rehavet içi- ne düşen, fazla rahattan gevşeyen, kıliseden falan bi- razuzakteşan, hattakozmopolitteşenAmerika, bu "şok" ile kendine gelecektir diyenler az değil. Milliyetçilik, bayraklar, dolup taşan kiliseler, Amenkan kimliğinin yeniden ortaya çıkması; özellikle de Avrupa Biriiği'ne karşı; hedef Asya gibi gösterilmekle birlikte, 11 Eylül Asya'nın yanında AB'yi de olumsuz etkileyecektir! Kazanan Amerika mı? Bana göre 11 Eylül'de kazanan taraf, o masum in- sanlannfeci ölümü dışında, Amerika'dır. Amerikan yö- netimi kendi kamuoyu ve dunya kamuoyu önünde- ki "sıkışıklığını" ortadan kaldırmış ve Amerikan çıkar- lannı tehdit edebilecek herkese karşı "savaş" ilan edebilecek bir noktaya gelmiştir. Amerika'daki şahinlerin önü açılmıştır. Zaten bu yüzden AB çevrelerinde ve Asya ülkelerinde büyük bir rahatsızlık ve tedirgınlik yaşanmaktadır. 11 Ey- lül'e kadar koltuğunda iğreti oturan iç ve dış kamu- oyundatepkilerle karşılaşan "şahinlerpolitikası", 11 Eylül sonrasında uygun bir zemin bulmuştur. Amerikan medyasına, hatta İngiliz ve de bizim W- mi medyanın başlıklanna göz attığımız zaman, "san- ki Marslılar Dünya'ya saldırmışlar. Dünya da Ameri- ka'nın önderliğinde Mars'a uzay savaşı açmış" sa- nırsınız. Düşman Bin Ladin ve Taleban ise, zaten bunlan yaratan da, besleyen de Amerika değil miy- di? Işin en komik tarafı da bu; Amerika'nın başkala- nna karşı kullandığı teröristler ve grupiar denetimin- den çıkıp kendisine zarar verince, Avrupa'yı ve bizi yanına çekip meydan savaşı başlatıyor olması. Neresinden bakarsak bakalım, güç dengelerinde- ki çarpıklık ve bozukluk, güçlülerin dünya ile istedik- leri gibi oynamalanna yol açıyor. Esas sorun bu den- gesizliklerde; en antidemokratik olan da budur. Yok- sa olaylan, "terör" ile demokrasi arasındaki savaş* dıye sunarsak, şahinler değil ama kargalar kahkaha ile güler! VEFAT Merhum Ömer ve merhume Gülbeyaz Yağcı'nın oğullan, Ayşe Aygün, Süleyman Yağcı, Cahit Yiizlü ve Sibel Baykam'ın sevgili babalan, Ali Aygün, Gertrude Yağcı, Ayla Yüzlü ve Bedri Baykam'ın kaympederleri, Ibrahim ve Suphi'nin biricik dedeleri, Mukadder Yağcı'mn sevgi dolu eşi Eşsiz tnsan FAZLI YAĞCI 22 Eylül günü vefat etmiştir. Cenazesi 24 Eylül 2001 Pazartesi (Bugün) Bostancı, Altıntepe Camii'nde (Galipbey Cad.) kılınacak ikindi namazmdan sonra defiıedilecektir. Allah'tan rahmet dileriz. AtLESt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear