Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Y_ÜL2ÛO1CUM*RTES» CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ünyadaödül rekortmeni olan CahilPeriler 28 Eylül'de Türkiye'degösterimegirecek
Aşk heryerde aynıFerzan Özpeek yine bir imkânsız aşkın
diyesini anlattığı filminde günlük hayatta
ûnden geçip gittiğimiz ayrıntıların
jında yaşamrnta kendisi olduğunu
bkaha ve gözyaşı içinde anlatıyor.
IITEMKERRAR
•asan Ozpetek,. hari şu hamamcılan bir anda ayağa
«dıran ve tuhaf birşekilde Türkiye'de hamamcılann
lobüen olduğunu(!) sayesinde öğrendiğimiz
oetmen. Ama artıL 25 yıldır yaşadığı ttalya'da
^esınden daha çoktanınıyor o. Oscar'da îtalya'yı
nsil edebilecek ve 'büyük' kritiklerce 'İtaryan genç
ışak sinemasnın e» iyi üç yönetrneninden biri' olarak
sterilecek kadar. Özpetek'ın geçen yıl Italya'da pek
k ödül kazanan son. fılmı 'Cahil Perüer' nihayet 28
flüTde Türk sinemalannda gösterime giriyor. Serra
Isnaz ve Kargo'daı Koray Candemir'in de oynadığı
n u n başrollerini Margherita Buy ve Stefano Accorsi
lylaşıyor. Özpetek in senaryosunu 9 kere değiştirip
)*uncusunu oyuncıılarla birlikte sette yazdığı film, bir
r Mmkânsız aşk' hkâyesi. Yönetmeninın 'aşkm, aflenin
; arkadaşuğın bütiuüeşmesinden doğan yeni anlamlarm
/fcûsü' olarak tanıınladığı film, yaşamın içinde aslında
îrkesçe 'aynı' olduğunu sandığımız aynntılann, ne
ıdar 'başka' olduğunu gösteriyor. Roma'nın seçkin
;mtlerinden birinde lüks bir villada yaşamını 15 yıldır
v\i olduğu Massiroo'ya adayan Antonia'nın mutluluğu,
ocasının bir trafıkkazasında aniden ölmesiyle son
ulur. Depresyona giren Antonia, 'cahflperi' adlı bir
ıblonun izini sürerken kocasının eşcinsel bir ilişkisi
Iduğunu keşfeder. Yıllar sonra büyük bir tesadüf
onucu tanıştığı bu gerçek, bambaşka bir dünyanın
japılan açar Antonia'nınönüne. Her yeni yüz, gülen,
•ğjenen, yaşamı hafıfe alır gibi görünen, kısacası
rolünü çokryi oynayan' birer cahil peridir aslında...
•arklı blr dostlufc
• 'Cahil Perikr' Türkiye'ye getene kadar, ttalya'da birçok
idülün sahibi ohnasunn yanı sıra, kritikkrden de tam
t»ot akh. Siz başaruuan kaynağuu aerede görüyorsunuz.
ÖZPETEK - Filmın insanlar üzerinde bu kadar ilgi ve
etki uyandıcağını hıç düşünmüyorduk. Çıktıgından
itibaren algıladığım kadar en çok yarattığı şey 'heyecan'.
Güldürüp ağlatması.. En çok duyduğum şey, 'füroden
çıknktan sonra iki-üç gün hep akhmda kaldı' cümlesı
oluyor. Bunlar önemlı şeyler, çünkü sizin akluuzda iki-
üç gün kaldıysa başkasına da git gör diyorsunuz.
- Yönetmen yardımahğ> yaptiğnuz fömîerin çoğunhığu
komediydi ama, siz şimdi gülmekle ağlamayı bir arada
kuBanıyorsunuz. Bu, yaşama daha yakm ohnak mı?
ÖZPETEK- Tamamıyla öyle. Hayatta karşılaştığımız
bir sürü olayı anlatabilmek. Dramatik şeylere ben
kendi hayatvmda da komik bir yanından bakmaya
çahşınm. Filmi görenler, keşke ben öyle bir yerde
yaşayabilsem diyorlar. îsrail'de de Amerika'da da
gösterildi film, ama insanlann tepkısi hemen hemen
aynıydı.
- Hem tanıdık hem yabancı unsurlan bir araya
getiriyorsunuz.
OZPETEK - Duy gulan yakalamak önemli, çünkü
duygular dünyanın her tarafında aynı. Aşk her yerde
aynı. Bir insanın bir insanı sevmesi, acı her yerde aynı.
- Neden hep imkânsa aşk_
ÖZPETEK - Benim için en iyi film, yapıhnanuş film;
en iyi roman, yazumamış roman; en büyük aşk da
tamamıyla sonuçlanmamış aşk gibı geliyor. Her şey
kafanızdayken mükemmel.
Tûrtt yönetmenln rtalyan filml
- Morettive Tornatore ile birlikte İtarya'nın genç kuşak
en iyi üç yönetmeninden biri olarak gösterilhorsunuz. Bu
f3m ne kadar Türk, ne kadar ttaryan?
ÖZPETEK - Bir Türk yönetmenin îtalyan fdmi diyelim.
Buradaki insanlann dediği de şu: O adamın bakışı çok
değişik, hepimizin önünden geçip gördüğü şeyi, o çok
farklı bir şekilde anlatabiliyor. Bir ödül töreninde Scola
konuşurken "ttalyan sinemasının en iyi \önetmenleri
eskflenkn Fellini, yenilerden Moretti ve Özpetek" dedi.
Törenden sonra Scola'ya 'Size çok teşekkûr ederim,
bana çok gurur verdiniz' dedim. 'Benim gerçek
düşüncem bu' dedi. Beni çok şaşırüyor, acaba bu ben
miyim diyorum!
- 'Cahil Perüer' otobiyografik unsurlar içeriyor. Kendi
vaşamöykünüz sinemada nasd bir yol gösterici?
- Hiçbir zaman kendi yaşamımı anlatmıyorum
sinemada. Kendi yaşamımdan esinlenerek belirli şeyleri
anlatıyorum. Ajda Pekkanvar filmde örneğin. 0nun
inanumaz hayranı bir arkadaşım var, bu bir üham
kaynağı örneğin. Kendi yaşamımı tamamıyla gerçek
olarak anlatmıyorum, onu fantezimle birleştirerek
anlatıyonmv, o yüzden de gösteri oluyor. Kendi
yazdıklan fümleri yapan yönetmenlerin çoğu, kendi
yaşamlanndan esinlenerek anlatırlar, bu çok normal bir
şey.
Fransızlann 'Azlyade' ısran
- Harem Suare'den sonra bir daha tarihi fîhn çekmek
istemediğinizi söylediniz. Piyer Loti'nin 'Aziyade'sini
çekmekten de bu yüzden mi vazgeçtiniz?
- Fransızlar çok ısrar ettiler o filmi çekmem içîn, araya
bakanlıklar girdi, Fransız Kültür Bakanlığı aradı, ama
ben istemedim. Tanhi fıkn benim için çok zor. Üzerinde
oynayamıyorsunuz, sette son anda bir sürü değişiklik
yapmak benim en çok yaptığım şey. Bir de Türkiye ile
ilgılı bir tarihi füm yapacaksanız bu çok daha zor.
- Ilkfilminizdenberi uluslararası festrvalterde yer aldnuz
ve gerisi geldi FesüvaDer konusunda ne
düşünüyorsunuz?
- Benim ona artık ihtiyacun yok, ama ilk başta vardı,
'Hamam'da bunu yakaladım. 4. filmimi yazmaya
başladım, daha ne olduğunu bümeden satın ahnaya
kalkanlar var, böyle bir yol açıyor festivaller ama ilk
fıhnin çok sükse yapması lazım. 'Cahil Perifcr' Ispanya,
Fransa'da çıkıyor, ardından Almanya'da çıkacak ama
bunlann ardında hep 'Hamam'ın çıkış yapması yatıyor.
OSCAR HEYECAN1 - Ferzan Özpetek' in Cahil Periler isimü fümi ekim ayında İtalya'da yapüa-
cak Oscar oylamalannda Moretti'nin Oğlumun Odası fılmiyle yanşacak.
Zorunhı bir yanıt
MUSTAFA ŞERİF ONARAN
"Binbir Gece Masallan
r
'ıyn
Âfim Şerif Onaran çevirisiyle
ilgili olaylan anlatışunı Atilla
Birkrye kendisine yönelik eleş-
tm olarak yorumluyor, yanıt
veriyor (Curnhuriyet, "Işddak
ve Yeipaze*, Bu Nasıl Bir 'Gö-
rüşM, 6 Eylül 2001).
Bu oîayı neden bu kadar üs-
telediğini, neden gerçekleri
saptırmak istediğini anlayama-
dıîn.
Aslında anlamasına anlıyo-
rum da, anlamazdan geliyo-
rum.
•••
Önce bir konuya açıkhk ge-
tireyim: Rahmetli ağabeyim
Âlim Şerif Onaran'ın telifhak-
lan banageçmiş değil. Yengem
de öldükten sonrabuhaklar on-
lann iki torununa kaldı.
Ben, başanh geçtiğine inan-
dığımuzunbirmeslekçahşma-
sından sonra emekliliğe çekı-
len bir cerrahım. Ama Atilla
Birkiye'nin yaşmdan çok ede-
biyata emek verdim.
Telif haklarma saygıh oldu-
ğumu, yazar örgütlerinde görev
ahrken, yazarhğınmeslekhaK-
ne gelmesi için özellikle çalış-
tığımı söylemiştim. Atilla Bir-
kiye'nin de emeğine saygı du-
yuyorum. Afa Yayınlan'nın ya-
yın danışmanı olarak "Masal-
kr"ın tek bir sözcüğüne bile
katkısı olsa, emekemektir. Ügi-
liler kendi ölçülerine göre bu-
nu değerlendirirlet Ancak Atil-
laBirkiye'nin "istememvance-
bHnekoy" anlayışı içinde söy-
lediği, "Bentetif falan istemm>-
rum, gerçi hakkım olduğuna
tnamyorum, ama istemryorum,
MustafaBe\'eödesinkr" söz-
leri saygı sınınnı aşmıyor mu?
•••
Şu "AnlatŞehrazat" konusu-
na da açıkhk getirelım:
Âlim Şerif Onaran, şaghğı iyi
olmadığı günlerde,i
^nsöz''ün
genişletibnesi için gereklı bel-
geleri verdi. Kitabı ywıma ha-
zırlayan Selahattin Ozpalabı-
yıklar bunu benim düzenleme-
mi istemiştı. KoşuUanm uygun
olmadığındanbuçahşmaya ka-
tılamadım.
Ağabeyim geniş müzik kül-
türü olan bir insandı: Doğu'da
kaymakamlık yaparken köylü-
nün sofrasma bağdaş kurmayı,
dinlediği türküleri notaya çek-
meyi bilen bir halk insanı.
Ama Âlim Şerif in verdiği
belgeler arasında "Anlat Şeh-
zadem"le ilgili not yoksa. ne
yapahm? Aüm Şerif'i mezann-
dan kaldınp sıygaya mı çeke-
lim?
"AniatŞehrazat" müzikaliy-
le ilgih onurkıncı bir söz daha
var. "..JJstefik hiçbir yasal zo-
runluluk olmadığı halde Atıl
Ant'm önerİM ve benim tekö-
fımk müzikalin yapımcı şirketi
Âlim Şerif Onaran'a teüf ode-
dl"
Atilla Birkiye "TeBf Haklan
Yasasrnda "komşu haklan^
diyebirbölüm olduğunubilmi-
yor mu? Müzikali düzenleyen-
ler "Binbir Gece MasaBa-
n"ndan yararlanırken, yıllar
süren çevin emeğini gözardı
edecek, "Hiçbiryasalsorumlu-
lokyok" diyebüecekler!
Hem de Atilla Birkiye gibi,
"MustafaBeyemektenyanade-
plse onu buemiyonun" diyen
bir yazar söylüyor bunu! Atilla
Birkiye bana. Âlim Şerif'e
"ulufe" dagvtaayı bıraksm da,
gücü yetiyorsa, Âlim Şerif in
yargıda sonuçlanan haklannın
ödenmesine yardımcı olsun.
•••
BenYapıKrediYajTrüan'nm
yayın danışmanı değilim. Bir
yayınevinin yaym sıyasetini
oluşturançeşiüinedenlerolabı-
lir. Afa Yayınlan'run eski ya-
yın danışmanı gibi, "Bence-"
diye söze başlayıp "ahkâm''
kesmeyi de uygun bulmam.
Yapı Kredi, elli yıh aşkm bir
zamandan bu yana yayın dün-
yasmın ıçindedır. Tıbbiye'de
okuduğum yülarda, Vedat Ne-
dim Tör dönermndeki çalışma-
larmdan biliyorum.
Şimdigörevbaşındabulunan
EnisBatur,Gfiven Turan,Ayfer
Tunç gibi arkadaşlan da iyi ta-
nıyorum. Onlar edebiyatımızm
nabzmı tutan, yayıncılığa geniş
açıdan bakan düzeyli insanlar-
dandır. Yayın dünyamızda IŞ-
BN numarası alan 5000'in üze-
rinde yayvncı olduğunu anım-
sayalım. Bu karmaşık düzeni
iyüeştirmenin ne denli zorbir iş
olduğunu o zaman daha iyi an-
lanz. En azmdan şunu bümek
gerekir ki, kayıt dışı ekonomi-
den yardımummakartıkyayın-
cılann sığınağı olmayacaktır.
Yapı Kredi Yayınlan "Masal-
lar"m fihnlerini neden elinde
tutmak gereğini duymuş? On-
lardan yararlanmadığına, öz-
gün resimlerini Fransa'dan ge-
tirttiğine göre ne iş'ıne yaraya-
cak? Belkı kaçak kitap basma
ahşkanlığı olan bir yayıncının
onurunu korumak istemiştir.
Bir yayınevinin kendi güvenli-
ği için önlemler almak isteme-
si ilgimi çekmiyor.
Yayıncüık, kültür dünyamı-
zın can daman olan, onurlu bir
meslektir. Sınırlı olanaklanyla
genişbwyayın ortamıoluşturan
Erdal Öz'ün kımi görüşlerini
paylaşıyorum. Bu, üzerinde du-
rulması gereken ayrı bir konu.
Cumhuriyetgazetesı gerçek-
lerin ortaya çıkması için var.
Atilla Birkiye'nin
tt
Işüdak"h
köşesi debunayaramalı, kişisel
çıkarlan anımsatmak adma,
birtakımkurumlan,kişüeri kir-
letmeye çalışmaya değil.
İTALYA
Cahil
Perüer'in
Oscar
yanşı
Ferhan Özpetek'in Oscar
yolu için gün saydığı
filmi 'Cahil Periler', ekim
ayında yapılacak
oylamada Moretti'nin
'Oğlumun Odaa' fılmiyle
yanşacak. Oylama
sonunda hangi fılmin
Italya adma Oscar'a
gideceğı belli olacak. Bu
durum bir Türk yönetmen
olarak biraz kafa
kanştuıcı olmuş onun
için. "tki tarann da lobisi
var. Kafama yatmayan,
nasıl ttah/a'da Oscar'ı
Türk'e temsü ettirirkr?
Çok zor ohır diye
düşünüyorum ama
bura>a \armak bik beni
çok memnun ediwr ve
şaşırtivocT FumdeNâzan
Hikmet'ın şiirlerinın
ttalyancası, Ajda Pekkan
resımleri gibi Türkiye'ye
ait aynntılar var. 'Bütfin
bunlar hayatunda olan
şeyfer zaten' dıyor. Küçük
bir anektod: Özpetek'in
filmde kapağuu
değıştırdığı şairin kitabı,
îtalyan kitapçılannda,
insanlann "Cahü
Periler'dcki kitabı
istryorunT talepleri
üzeoneft^^nnHp'Cahil ,.
Perilerin Kitabı' yazan
bir bantla satılmaya
başlamış. Fitaûnsanat
vönetmenliğini 'Son
Imparator' ve 'Yetenekfi
Ba> Riplej' fümlerinın
sanat yönetmenı Bruno
Cesari yapo.
BtENAL
Ençok
beğenilen
fılmler
TÜYAP'ta
Kültür Servisi- Türk
halkının en beğendiği
dört film, "7.
Uluslararası İstanbul
Bienali" kapsamuıda,
TÜYAP Sergi Sarayı
önünde bugün 21.00-
24.00 saatieri arasında
dev ekranlarda
gösterilecek. tnternet
üzerinde gerçekleştirilen
ankete göre seçılen tüm
zamanlann en iyi Türk
fılmı kategorismde
'Eşkrya', geçen senenin
en iyi Türk fikni
kategorisinde
'Vızontele', tüm
zamanlann en iyi
yabancı fümi
kategorisinde 'Ucuz
Roman/Putp Fktion',
geçen yılın en iyi
yabancı filmi
kategorisinde ise 'Dövüş
KulübüyFîgrtClub'ük
sırayı aldılar.
Tekrar gösterimleri ise
pazar ve pazartesi
günleri yapılacak.
ESİNTÎLER
ZEYNEP ORAL
Her Göruügünüze
hanmayın...
Görmemiş olamazsınız... Görüp şaşmamış ola-
mazsınız...
11 Eylül'de, ikiz kulelerin vurulmasından hemen
sonra bir görüntü geldi televizyon ekranlarına.
Dünya terörist saldınnın şokundayken yeryüzü-
nün bir başka yerinde, çoluk çocuk, kadın erkek,
genç ihtiyar bir grup insan sevinç içinde gülüp oy-
nuyor, göbek atıyor, zafer çığlıklan arasında, New
York'taki binlerce ölümü kutluyordu.
Biryandan on bin, yirmi bin, otuz bin sivilin ölü-
mü söz konusu edilirken bir yandan da bu ölüm-
ler karşısında sevinç naralan atanlar gösterildi. Ve
açıklandı: "Işte Filistinliler" dendi.
önce, iletişim devlerinden Amerikan CNN'de
yer alan bu göruntüler, aynı gün ve sonraki gün-
lerde dünyanın birçok televizyonunda olduğu gi-
bi bizde de yer aldı.
Görmemiş olamazsınız... Görüp şaşmamış ola-
mazsınız.
Şaşmaktan öte, belki "ne biçim insan bunlar
böyle" dediniz, belki "bunlarinsan olabilirmi" di-
ye isyan ettinız, kızıp öfkelendiniz ve birçırpıda on-
lan insanlıktan sildiniz... Belki bedduaettiniz, baş-
lanna bin kat beteri gelsın dediniz... Belki onlan
mazur görecek birçok neden sıraladınız aklınızda,
onlan anlamaya çalıştınız...
Öyle ya da böyle bir tepki gösterdinız. O tepki-
yi içinizde çoğalttınız. Çogalttıklannızı başkalany-
la paylaştınız. İçinizde biriktirdiniz. Birikimleriniz
düşüncelerinize yön verdi.
Sonra... Sonra...
önce intemette dolaşmaya başladı bu görün-
tülerle ilgili haberier... Gerek ABD gerek Kana-
da'daki çeşitli üniversitelerin iletişim fakülteleri bu
görüntülerin 11 Eylül günü çekilmedığini söyjü-
yordu. Derken kesin açıklama BBC (Britanya Rad-
yoTelevizyon Kurumu) Iç İletişim Başkanı Russell
Grossman'dan geldi.
Hepimizin şaşkınlıkla izledigi Filistinlilerin gö-
rüntüleri 1991 yılında çekilmişti. Kuveyt işgali sı-
rasında. "Aynı göruntüler 1991 yılına ait BBC ar-
şivlerinde de var" diyordu Grossman ve insanla-
rin en paniğe kapılmış, en acılı, en hassas olduğu
bir anda, onlan Filistinîilere karşı öfke, nefret ve şid-
dete yöneltmeyi "korkunç bir sorumsuzluk" ola-
rak değerlendiriyordu.
Bu mektup, bu açıklamalar bilinmeyen ne-
denlerle (!) internet saytalarından yok olsa, yok
edılse de yine de çeşitli kaynaklardan yollanma-
ya devam ediliyor.
Gelelim o günkü görüntülere. Yalnız CNN de-
ğil, birçok kanal ve ertesi gün yazılı basından
birçoğu, ölümler karşısında sevinen Filistinliler
fotoğrafını yayımladı. Ama ne CNN'den ne de
o görüntüleri CNN'den alıp kullanan diğer ka-
nallardan, hatta o fotoğraflara yer veren yazılı
basından, benim izleyebildiğim kadar herhan-
., gi bir düzeltme, bu yazıyı yazdığım ana dek gel-
medi.
İletişim, haber alma özgürlüğü, bilgilenme öz-
gürlüğü, demokrasilerin "olmazsa, o/maz" ilke-
lennden biri.
Medyanın kendi içindeki amansız rekabeti...
Yazılı yayınların görsel yayınlaria yarışa girme-
si... Sansasyon düşkünlüğü... Acelecilik, yüzey-
sellik, hiçbir olayın derinine inememek... llan,
reklam baskısı... Taklitçilık... Ekonomik baskı...
Bütün bunlar tamam da manipülasyona, yala-
na ne demeli... Milyonlarca izleyiciye "Sen sen
o/ Filistinlileri düşman belle" diyerek, "Bak şu
Müslümanlara" diyerek hedef gösterme yayın-
cılık ilkeleriyle bağdaşabiiir mi? (Gelin de şim-
di, Ignacio Ramonet'in "Medyanın Zorbalığı"
-Om Yayınlan- kitabını anımsamayın!)
Uydular aracılığıyla dünyanın her yerinden
"anında görüntü alma" yeteneğine sahip oldu-
ğundan ben televizyon, medyanın baş tacıdır.
Görüntü, kraldır. "Görüntü yoksa gerçek de
yoktur."
Ama görüntü yoksa da canlandırmayla, can-
lı bağlantılara, teknolojik üstünluğe sanlabilirsi-
niz. "Size gösterdiklenm doğmdur, çünkü tek-
nolojiktır." Bu kez, bizde çok revaçta olan bu
yönteme bile gerek kalmamış. Arşivler sağ ol-
sun!
Kafalanmıza "görmek, anlamaktır" kavramı
lyice yerleştirilmiş durumda. Televizyondan ge-
ri kalmak istemeyen günlük basın onu taklit et-
meye çalışıyor.
Sonuçta bu da bir iletişim terörü değil mi!
Biliyorum bu ne ilk, ne de son örnek. Ama her
örnek karşısında benim midem bulanıyor, kus-
maya başlıyorum. Ya siz?
Savaşsız günler dileğiyle...
e-mail: zeynep@2eynep0nu.com
BUGUN
• BABYLON'da saat 23.00'te
Dâhan&Kamien performans sergileyecekler.fO
212 292 73 68)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde
yönetmen Serkan Özkaya'mn saat 12.00 ve
21.00'de Zencüer BirbirineBenzcmez' adlı
filmi, saat 15.00'te 'Amerikan Dolan' adlı
fümi, saat 18.00'de 'Kendi Yolundan Gidenler'
adlı filmi gösterilecek.(0 212 252 61 55)
• İŞ SANAT'ta Sam Raimi'nin yönettiği 'Basit
Bir Plan' adh fümi izlenebılir.
(0 212 316 15 77)
,(Xİ 15 Ekim'de başhyor...
Kayıtlar 25 Eylül'de
MİA1YİA
btiklal cad. fialep Pasajı. Kaf.2140/20 (Beyoglu Sineması'nm pasaj)
sahne tasarımı müzik+söz+ şür
ses atölyesi tat-chi-chuan
görsel iletişim oyunculuk atölyesi
"hayat bilgisi" atölyesi çocuk+drama
akdeniz'in ortak uygarlığt
Kayıtlar 25 Eylül+ 10 Ekim arası. Ayrıntılı çalışma/gösteri programı
ve Katılma koşulları için 0212 252 74 52 ve WWWJTtayasanatcom