23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2001 PAZARTESİ HABERLER Yurtdışına çıkamadı • KAYSERİ(AA)- Çahştığı Ziraat Bankası Bünyan Şubesi'nden 200 milyar lirayı zimmetine geçirerek kayıplara kanşan banka memuru Hayri Karaman. yurtdışına çıkmak isterken Atatürk Havalimanı'nda yakalandı. Karaman'ın, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nden pasaport çıkarttığı tespit edildi. Bünyan'a getirilen Karaman'ın pişman olduğunu söylediği ve zimmetine geçirdiği paralarla Sanoğlan ilçesinde bir mobilya mağazasına ortak olduğunu itiraf ettiği . bildirildi. DYP-ANAP kavgası • DİYAKBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Kılavuz beldesinin DYP'H belediye başkanı Mustafa Bulut, ANAP il örgütûnün şikâyeti üzerine 12 personeli ile birlikte gözaltına alındı. Bulut'un gözaltına aündığı 6 aylık sürede sadece 1 belediye personeli kaldığı için belediyenin hizmetleri uzun süre askıya alınırken başkan Mustafa Bulut, 8 Şubat'tan bu yana yargılandığı mahkemece önceki gün tahliye edildi. Bulut'un gözaltında olduğu sürede belediye binasına kilit vuruldu. Fuhuş operasyomı • ISTANBUL(AA)- Beyoğlu ve Aksaray'da dûzenlenen operasyonlarda para karşıhğı erkeklerle ilişkiye girdiği gerekçesiyle, aralannda HIV virüsü taşıdığı belirlenen bir üniversite öğrencisinin de bulunduğu 32 yabancı uyruklu kadın yakalandı. Aksaray'da yapılan operasyonda yakalanan Ukrayna uyruklu Natalia Dilova'nm (19) Zührevi Hastalıklar Hastanesi'nde yapılan sağhk kontrolü sonucunda ise HIV virüsü taşıdığı tespit edildi. 32 kilo esrar SAMSUN(AA)- Samsun'da dûzenlenen operasyonlarda toplam 32 kilo esrar maddesi ele geçirildi. Bir ihban değerlendiren Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Samsun merkez ve Ayvacık ilçesine bağlı Örencik köyünde düzenlediği operasyonlarda toplam 32 kilo esrar maddesi ele geçirildi. Olayla ilgili olarak Mustafa A., Sezgin K. ve llhan A.'nın gözaltına alındığı ve soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. MKYK ve MDK seçimlerinin gerçekleştirildiği kongrede en büyük sürprizi Ali Er yaptı Yönetimi Ydmaz belirlediANKARA(Cumhuri>«t Bü- rosu)-ANAP 7. OlağanBüyük Kongresi'nin ikinci gününde yeni merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) ile merkez di- siplin kurulu (MDK) belirlen- di. Yılmaz'ın 10 kişilik kon- tenjanı dışında. hazırladığı 50 kişilik anahtar liste çıkardığı seçimde, en büyük sürprizi lçel Milletvekili Ali Er yaptı. Er, listeyi delerek MKYK'ye gi- rerken daha önceki kongrede genel başkan kontenjanından seçilen, Yılmaz'ın "sağ kohı" olarak adlandınlan tstanbul Milletvekili Cavit Kavak, • Delegeden 916 oy alan Turizm Bakanı Erkan Mumcu, en yüksek oyla seçilen MKYKüyesi olurken Yılmaz'ın "sağ kolu" olarak adlandınlan îstanbul Milletvekili Cavit Kavak, MKYK'ye giremedi. MKYK'ye giremedi. Delege- den 916 oy alan Turizm Baka- nı Erkan Mumcu, en yüksek oyla seçilen MKYK üyesi ol- du. ANAP lideri Yılmaz, 10 ki- şilik kontenjanından 5'ini ka- dınlardan yana kullanarak MKYK'ye girmelerini sağla- dı. Süleymancılann önderi ola- rak bilinen eski FP ve DYP'li AhmetArifDenizolgun da kon- tenjandan MKYK'ye girdi. Yılmaz'ın kongre öncesinde "Anahtar tisteyi dekürmeyece- ğurT demesine karşın seçim sonucunda lçel Milletvekili Ali Er ve eski MKYK üyesi Feyzi İşbaşaran listeyi delmeyi ba- şardı. Cavit Kavak' ın yanı sıra anahtar listede bulunan Emre Kocaoğlu. Birkan ErdaL Ab- dülbaki Erdoğmuş. ÖtnerEr- taş. İlker Tuncay, Vahit Bin- göl, delegenin "barajınT aşa- madı. ANAP kongresi sonucunda MKYK'ye girenler ve delege- lerden aldıklan oylar şöyle: Erkan Mumcu (916), Rüştü Kazun Yücelen (862), Ahat Andican (823). Yılmaz Kara- koyunlu (819), Zeki Çakan (804). tbrahim Özsay (798). YaşarOkuyan (772). Nejat Ar- seven (768), Salih Yıidınm (750), Cumhur Ersümer (744), Sefer Koçak (737), Ali Doğan (735), Mustafa Taşar (730),CengjzAtankaya (723). ANKARA NOTLARI Anadolırnun Sesini Duyan Var ım? HİKMETÇETİNKAyA Mesut Yılmaz. yeniden ANAP Genel Başkanlı- ğı'naseçıldi... Bu bir sürpriz değildi!.. Şimdi, başkentin siyasi kulislerinde sorulan şu: "ANAP olas bir erken seçimde yüzde onlukbarajı nasıl aşacak?" 921 oyla yeniden genel başkan seçilen Mesut Yıl- maz, en yakın rakibi Lütfuüah Kayalar'a 761 oy fark yaparken Anadolu'dan gelen delegelerparti tabanm- daki dalgalanmanın ileride nelere yol açacağını çok iyı biliyOrlardı... ANAP'ın etkın olduğu Karadeniz ve Ege'de yük- selen çığhklara kulaklannı kapatanlar, sanınm parti- lerinin kan yitirdiğinin bilincindeydiler... Örneğin, ANAP'ın büyük kongresinden bir gün önce Izmir'de yaklaşık 40 bin üreticinin katıldığı mi- ting Türkiye'de geleceğe ilişkin ipuçlan veriyordu... Peki lzmir'de Gündoğdu Meydanı'nı dolduran 40 bin üretici, hangi siyasi partiye oy vermişti 1999 se- çimlerinde? Ağırlıklı olarak merkez sağ partilere!.. O gün mitinge gelme yürekliliğini gösteren iki DYP milletvekili UlukSöytemez ile KamerGenç, pet şişe yağmuru altında, ıslıklanarak alanı terk etmek zo- rundakaldılar... Mitingde ne bir ANAP ne de DSP ve MHP millet- vekilleri vardı. Hatta CHP lideri DenizBaykal sabah saatlerinde TARİŞ birlik başkanlanyla göriişmesine karşın Izmir'den erken aynlarak alana gelmedi... Tütün, pamuk, üzüm, incir ve zeytin üreticileri Ege il, ilçe, kasaba ve köylerinden akın akın Izmir'e iner- lerken Dünya Bankası'nın istemiyle el konulan Ta- rişbank'ı geri istiyorlardı... Yine Karadeniz'de Sinop'tan Rize'ye dek findık, çay, tütün üreticileri hükümeti protesto için ayağa kalkıyorlardı... Çorlu'dan gelen bir ANAP'lı delege anlattı. Trak- ya'da KOBl'ler Bulgaristan'a taşınmışh. Binlerce iş- siz çaresizdi. Ayçiçeği üreticileri perişandı... ANAP'lı delege şöyle dedi: "Oyumu Mesut Yılmaz için kuuandım. Ancak, ANAP bu koşullarda ne yapar bUemem." Dedim ki: "Olası bir genel seçimde barajı aşar mı?" . . Yanıt: "Hiç sanmıyorum!" tzmirli bir delege: "İzmir'de sanayi durdu. Somtmuzne olacak bilmi- yorumJ1 ' Evet... Mesut Yılmaz yeniden genel başkan seçil- di... Yılmaz, kongrede yaptığı konuşmada "değişjm- den" söz etti, aydınhk ve karanhk yollan anlattı... Çukurovaüan Karadeniz'e, Ege'den Trakya'ya dek tüm Türkiye'de sanayici, esnaf, üretici. memur, işçi kan ağlıyor... Mesut Yılmaz da diğer siyasi liderler gibi bu ger- çeği çok iyi biliyor... Halkın siyasete değil, siyasetçiye güveni kalma- mış... Ordu'dan gelen bir delege şöyle diyordu: "İşimizçokzor. Buzoriukseçim yasasıvcsiyasipar- tiler yasası yeniden düzenknerekatlanlır, örneğin ba- raj yüzde beşe indirilir!" Yüksel Yalova (703), Miraç Akdoğan (701). Ekrem Pakde- mirli (698). SelçukPehlivanoğ- lu (690). İbrahim Çebi (680), Bülent Akarcah (678), Oltan Sungurlu (678), Işın Çelebi (670), Adil Aşınm (662). Tur- gut Yılmaz (633), Sühan Öz- kan (629), Abdullah Akarsu (619). Sefer Ekşi (609). Musa Oztürk (604), Mehmet Çakar (600), Mehmet Keçecfler (594), Abdülkadir Baş (587), Ediz Hun(585). ŞamilAynm(580), Ali Kemal Başaraıi (566), Ali Er (564). Hasan Özyer (555), EdipSaiterGaydalı(550),Tur- han Tayan (545). Enis Sülün (524) ve Fevzi İşbaşaran (458). Kontenjandan MKYK'ye girenler: Ergun Özbudun (910), Nesrin Nas (876), Işüay Saygm (868). Ahmet DenizoL- gun (838). PınarTü- renç(826),KenanSön- mez(811),BeraaTür- kili (766). Emin Kul (736), Aydın Yardımcı (733)veMakbukYa- şar(718). ANAP Merkez Di- sıplin Kurulu (MDK) da Abdullah Tenekeci, Tuncay Karahancı, Ahmet Özdemir, Ber- rin Tezgen,Flgen Yıkb- nm, Salih Ergun, Meh- met kayhan ÖnüL Menşure Yavuz, Zü- beyde Sağsen, Gül Er- can, Orhan Şahin, Ay- şe Hakyemez, Ozger Aygar'dan oluştu.Kongrede yaptığı konuşma ile şimşekleri üzerine çeken Akben, l lkü Güney ile de tartışn. Bozkurt, Mesut Yılmaz'ı suçlayarak partiden aynldı ANAP'ta kongre istifasıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. yeni siyasi oluşumlann ve *yol aynmı' tartışmalannın yaşan- dığı kongrenin ikinci gününde 'is- tifa' sürprizi ile karşılaşn. Genel merkezin hazırladığı MKYK liste- sinden rahatsız olduğu belirrilen Adıyaman Milletvekili Mahmut Bozkurt, Yılmaz' ı, "Kongre kaza- nn*, ama seçim kazanamaz" diye suçlayarak partisinden istifa etti. ANAP 7. Olağan Büyük Kong- resi'nin parti organlanna seçimle- rin yapıldığı dünkü bölümünde, önceki gün genel başkanhğa seçi- len Yılmaz, MKYK üyeliği se- çimleri için sabah saatlerinde kongre salonuna geldi. Yılmaz'ın salondan aynlmasından bir süre sonra ise genel merkezin hazırla- dığı anahtar listeye tepkili olduğu belirtilen Adıyaman Milletvekili Mahmut Bozkurt, gazetecilere ANAP'tan istifa ettiğini açıkladı. "Ydmaz kongre kazanır, ama se- çim kazanamaz" diyen Bozkurt, "yeni oluşumculara katüıp katü- mavacağma" ilişkin bir soru üze- rine de, "Hayır, ama kendime ya- km gördüğüm bir parti olursa dü- şünürüm'" karşılığını verdi. Genel başkanlık yanşını kaybeden Ejiip Aşık v e VehbiDinçerleroy kullan- maya gelmezken Lütfullah Kaya- lar ise sandıklann kapanmasına 45 dakika kala geldiği kongre salo- nunda parti yönetimi için oy kul- landı. Oy kullanmadan önce ga- zetecilerin sorulannı yanıtlayan Kayalar. Yılmaz'ın "Yozgat'ta AX\P'ı 6.parti haline getirdiğme" ilişkin eleştirilenni yadırgadığını söyledi.Parti yönetim organlanna aday olmayan Güneş Taner, Kam- ran tnan, Mehmet Ali İrtemçelik ise kongre salonuna hiç gelmeyen milletvekilleri oldu. Ulusalgüvenliksendromu AYŞESAYIN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz" ın "ulusal güven- lik sendromu^nu tartış- maya açtığı kongrenin yapıldığı ASKİ Spor Sa- lonu'nda tam anlamıyla "güvenük sendromu"' ya- şandı. Yaklaşık 4 bin po- lisin görev yaptığı kong- rede, güvelik önlemleri salonun 2 kilometre uza- ğmdan başladı. Yılmaz'ın "ezid'' oy üstünlüğüyle yeniden ge- nel başkanlığa seçildiği ANAP'ın, 7. Olağan Bü- yük Kongresi'nde, asıl heyecanmerkez kararyö- netim kurulu ve merkez disiplin kurulu seçimleri- nin yapıldığı dünkü bö- lümde yaşandı. Genel başkan adayla- nnın. "potitiksöylemleri"' ile etkilemeye çahşüğı ANAP delegesi, dünkü seçimlerde "promosyon bombardımanına" tutul- du. Kongrenin dünkü bö- lümünden notlar şöyle: • Oyiama başladığın- da salon adetapanayırye- rine dönüştü. Partililer, MKYK üyeliği için des- teklediği adaylann san- dık numaralannın ve isimlerinin yer aldığı dö- viz ve pankartlan taşıdı. • Kongre, yankesici- ler için de bulunmaz fir- sat oluşturdu. Partililerin parasmı çalmak isteyen 4 yankesici suçüstü ya- kalanırken 2 sabıkalı yankesici de gözaltına alındı. • ANAP kuruculann- dan Şadi Pehüvanoğ- hı'nun yeğeni, Genel Başkan Yardımcısı Sel- çuk PehlivaBoghı'nun da kuzeni olan gazeteci Pı- nar Türenc'in MKYK- 'ye girmesi farklı yorum- lara neden oldu. Tü- renç'in gazeteci eşi Tufan Türenc'in de son CHP kongresinde, daha sonra istifa etmesine karşınpar- ti meclisine seçildiğini anımsayanlar. "Tûrenç ailesi bölündü" diye esp- ri yaptüar. • Yılmaz-'ın listesine kesvn gireceğini umarak aday olanlardan düş kı- nklığına uğrayanlar da vardı. Anahtar listede yer alacağına kesin gözüyle bakan Aydın Ayaydm, ol- madığını öğrenince aday- lıktan çekildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com MesutYılmaz, 12 Eylül'de Kenan Evren tarafından ortaya atılan ve da- ha sonra da katılaşarak süren bir kavramı tartışmaya açtı. Bu kavram "ulusal güvenlik" adı verilen ve Tür- kiye'de her şeye yön veren çok önemli bir kavram. Kenan Evren, 1982 Anayasası'nı "yaratma" hazır- lığı içindeyken dönemin Anayasa Mahkemesi üyelerine yaptığı konuş- mada "Her şey ulusal güvenlik için" demiş ve ekonomik kalkınmayı, de- mokrasiyi bundan geriye koymuştu. Bu anlayış, 20 yıl boyunca Türki- ye'nin temel politikalanna yön verdi. Kürt sorunu ve siyasi Islamın yükse- lişi, bu güvenlik stratejisinin daha da pekişmesini ve toplumsal olarak da destek bulmasını sağladı. Toplum, bir güvenlik sendromu içine itildi. "Eğer gereken önlemleri almazsak vatan elden gidiyor" sloganı en çok prim yapan siyaset haline geldi. MHP'yi iktidara böyle bir ruh hali ta- şıdı. Askerin toplum içinde en güveni- Ulusal Güvenlik Kavramı lir kuruluş haline gelmesinin arkasın- da da "güvenlik korkusu" büyük rol oynuyordu. Bu "güvenlikihtiyacı"gi- derek kendi ekonomisini yarattı. Tür- kiye, parasmı savunmaya, ekonomi- sini güvenliğe yatırdı. Bir 15 yıl bu şekilde idare ettik. Güneydoğu'daki "düşükyoğunluklu savaş" bu strate- jiye önemli bir meşruiyet zemini ha- zırladı. ••• Mesut Yılmaz'ınşimdi çok şikâyet ettiği bu durum, aslında bir sürecin kaçınılmazsonuydu. 12 Eylül Anaya- sası bütün kurum ve kurallanyla ayakta dururken ve ülkenin en önemli geliri Güneydoğu'daki "sava- şa" akarken başka bir şey beklene- bilir miydi? Bu sürecin hemen deva- mı olarak gündeme gelen 28 Şubat dönemi de "ulusal güvenlik" anlayı- şının devamı için gereken zemini ha- zırladı. Artık bir yönüyle olan oldu ve Tür- kiye bir "güvenlik devleti" haline dö- nüştü. Ancak, "güvenlik devleti"ne psikolojik desteği sağlayan önemli nedenler ortadan kalktı. Güneydo- ğu'daki şiddet ortamı büyük ölçüde sona erdi. Siyasi Islam, kendi hata- lan nedeniyle iktidar seçeneği olma şansını yitirdi. Daha da önemlisi, "güvenlik dev- leti" kavramına en çok gerekçe gös- terilen temel nedenlerden birisi olan komünizm tehlikesi ortadan kalktı. Ancak bu arada olan Türkiye'ye ol- du. Parasmı silaha ve güvenliğe ya- tıran bu ülke, arkasında 12 Eylülcü despot devlet sistemiyle tam anla- mıyla iflas etti. ••• Mesut Yılmaz, despotik devlet ge- leneğinin içinde yetişen bir parti lide- ri. Bu nedenle onun bu alanda söy- ledikleri, kafalarda sorulara yol açı- yor. Ancak bu alanda yeni bir lider ve yeni bir söylem de oluşturulamadığı için, Mesut Yılmaz'ın söylediklerini önemsemek durumundayız. Aynca söyledikleri artık bir gerçeğin itirafı. Türkiye, Batı standartlarını yaka- lamak isteyen bir ülke. Ancak, "ulu- sal güvenlik" kavramıyla iktidarı elin- de tutan güçler, Batı ölçülerine ulaş- mayla kendi iktidarları arasında bir zıtlık görüyorlar. Çünkü Kopenhag kriterlerini benimsemiş bir ülkede Adalet Bakanı, işkenceyle mücade- le eden bir milletvekili hakkında so- ruşturma açmaya kalkamaz. Kalkar- sa o Adalet Bakanlığı yapamaz. Ko- penhag ölçütleri bu ülkeye egemen olsa, cezaevlerinde 19 Aralık ope- rasyonu gibi bir operasyonu yapan güvenlik komutanı ve içişleri Bakanı görevde kalamaz. • * • Kopenhag kriterieri egemen olsa ne Mesut Yımaz ne de bugün parti- lerinin başında bulunan liderlerin ömür boyu liderlik garantisi olur. Çünkü Seçim Yasası ve Siyasi Par- tiler Yasası yürürlükte olamaz. So- nuç olarak, "ulusal güvenlik" send- romu Türkiye'nin kılcal damarlanna kadar sinmiş, kendi iktidar elitini ya- ratmış, kendi ekonomisini oluştur- muş önemli bir altyapıya dayanıyor.. • • • Bütün bu engellere rağmen "ulu- sal güvenlik" tartışmasmm açılması önemli ve kaçınılmaz. Çünkü Türki- ye büyük bir açmaz içinde çıkış yo- lu arıyor. Mesut Yılmaz'ın şimdi itiraf ettiği gerçek, bu gerçeğin farkında olanlar tarafından yıllardır dile getiri- liyor. Türkiye ya Batı'ya yönelip Batı ölçütlerini benimseyecek, ya da Su- riye, Irak gibi Baas rejimlerinin ben- zeri bir sistemin içine çekilecek. Bu tartışma önemli, sürdürelim. Zaten biz istesek de istemesek de, artık bu tartışma kaçınılmaz hale gel- di. 2000'LÎ YILLARDA ERDAL ATABEK Küresel Etkileşim ve Çocuklanımız... ilköğretim çağındaki çocuklarımız cep telefonla- rıyla mesajlaşıyor. Çocuklanmızın ve gençlerimizin internet kullanımı- nın büyük bölümü 'chat'leşme. Ergenler kimlik arayışlarını markalı giyim ve fast- food beslenmeyle sürdürüyor. Çocuklar 'dolar' biriktiriyor, birbirierine bununla övünüyorlar. Gençlerin hayalini 'yurtdışına gitmek' süslüyor. Küresel etkileşim çocuklarımızı eğitiyor. Çoktandır çocukların yönelişlerini aileler etkılemı- yor. Tersine, çocuklar ailelerini etkiliyor ve 'çocuk güç odaklı a/7e'ler oluşuyor. Aileler, ekonomik olanaklarını zorlayarak 'Ingilizce eğitim yapan kolejler'e çocuk göndermek için yarı- şıyor. Aileler, çocuklarının isteklerini yerıne getirmeyi 'onu sevmek' olarak kabul ediyor. Gençler altlarındaki son model arabalarla kentle- rin içinde yanşıyor ve aileler bununla gurur duyuyor. 'Gençlerin artık bunlara hakkı olduğu' ortak bir onay görüyor. Küresel etkileşim aileleri de yönlendıriyor. Ama küreselleşmenin şampiyonu olan ülkelerde durum böyle değıl. Orada çocuklara 'doğal olmaları' öneriliyor, genç- lere de 'hak ederek kazandıklanyla yaşamalan' uy- gun görülüyor. Çünkü böyle davranmanın çocukla- nn ve gençlerin kişiliklerini güçlendirdiği, karakterle- rini sağlamlaştırdığı, doğru kimlikler kazandırdığı bi- liniyor. Son yıllarda Amerika'da ve Avrupa'dakı çocuk ve genç eğilimleri üzerindeki değerlendirmeler 'yeni et- kileşimlehn yetişen kuşaklan dayanıksız, kolaycı, ha- zırcı o/maya ittiğini; zengin olma isteğinin de özgü- venli, onurlu ve yapıcı olmaktan üstün tutulmaya yönlendirdiğini' belirterek eleştirel bir tutum göste- riyor. Onlar bu durumdan yakınıyor, ama biz henüz bir şeylerin ayrımına varamıyoruz. Biz, küreselleşmenin azgelişmiş kültür üzerindeki etkilerini yaşıyoruz. Azgelişmiş kültürümüz, ağanın sünnet düğünün- de ortaya çıkıyor. Saçılan dolahann utanç verici cüm- büşü, sünnet çocuğunun olan bitene kaygısız bakı- şı, çocuğa verilen altın tabanca; para için mi, hatır için mi oralara gittiği belli olmayan ünlü sanatçılar... Gelişmiş (denilen) kültürümüz de benzer olguyu lüks eğlence yerlerinde, gece kulüplerinde, barlar- da, lüks arabalarla gelip giden zenginlerin 'oğullan' ile 'kızlan' arasındayaşıyor. Orta sınıfın kızları güzel- liklerini sergileyerek, orta sınıfın ogulları da bilek gü- cünü konuşturarak bu sınıfa eklenmeye çalışıyor. Elbette bu ıkilemin dışında kalan, doğru bir bilinç kültürünün sahibi olmayı başarmış çocuklarımız da var. Onların bir bölümü kendisine hayatın doğru yol- larını sorgulayarak açarken bir bölümü de umutsuz- luğa kapılmaktan kurtulamıyor. Umutsuzluk kiroi za- man doğru bir yolun ışığını yakarken kimi zaman da yanlış bir kıvılcımı ateşliyor. 'Küreselleşmenin etkileşimi'n doğru değerlendir- meliyiz. Cep telefonlarını çöpe atmayacağız. Bilgisayarlarımızı kapatmayacağız. Ama 'biz onlara hizmet etmeyeceğiz", 'onlar bize hizmet edecekler', bunu bileceğiz. Çalışacağız, kazanacağız, hayatımız değerli ve ni- telikli geçecek. Ama değerlerimizi araba markasın- da aramayacağız. Arabamız bizimle değer kazana- cak, biz onunla değil. Cep telefonunu doğru kullanmayı öğreneceğiz. Bilgisayan gerektiği biçimde, gereken yerde kul- lanmayı öğreneceğiz. Bunları zorla değil, biz öyle istediğimiz için yapa- cağız. Insan oimarun değerini, emeğimizin değenni 'ye- niden' öğreneceğiz. Birbirimizin değerini, birlikte olmanın değerini, pay- laşmanın değerini 'yeniden' öğreneceğiz. Dayanışmanın, yardımlaşmanın değerini 'yeniden öğreneceğiz. 'Üstün olarak mutlu olacağmı sanma'nın yerinı 'birbirimizi görerek, anlayarak mutlu o/ma'nın alma- sını sağlayacağız. Küreselleşmenin insanı yok etmesine izin verme- yeceğiz. Küreselleşmenin, insanı mal ve paraya ezdirmek olmadığını 'yeniden' bileceğiz. Çokuluslu şirketlerin 'kürese/leşme'sinin nasıl bit tuzak olduğunu anlayacağız. Bizim küreselleşmemiz, insanlar arasındakı kar- deşlik, yakınlaşma ve dayanışma olacak. Küreselleşmenin para ve mal üstünlüğüne dayal olmadığını önce biz göreceğiz. Önce biz göreceğiz ki, çocuklarımıza ve gençleri- mize de gösterebilelim. Sonuç nemi olur?.. 'Her toplum neyi anyorsa onu bulur'. e-mail:erdalatak(ı superonline.com Faks:0212-5139098 Sonuç bîldirgesi: Sıktntüarıçözecek tekparüANAP ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP 7. Olağan Kongre- si'nin sonuç bildirge- sinde, bütün denenme- mişlerin denendiği, milleti sıkıntılardan kurtaracak tek partinin ANAP olduğu savu- nuldu. Bildirgede, Türkiye'nin bir yol ay- nmında olduğu vurgu- lanırken "Dışa açü- maktan korkan siyasi kadrolar ^firse Türki- ye, bir alt kümeye dü- şer" denilerek MHP hedef alındı. Kongrenin sonuç bildirgesi Îstanbul Milletvekili ,\hat An dican tarafından okun du. 21. yüzyılın başınd. Türkiye'nin bir yol ay rımında olduğu vurgu lanan bildirgede "Kendisine güvenmt yen, dışa açılmakta korkan ve cesur han ket edemeyen siyaı kadroların ülke mı kadderatuıa hâkim o ması durumunda kri lerle boğuşan, her g çen gün statükonu batakhğına daha çc saplanan ve bir alt kı meje düşmüş bir Tü idye olur" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear