26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.ĞUSTOS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER -«O'lü hatlar istege bağlı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Utiştırma Bakanı Oltay Vural. Türk Cımhuriyetlen ile inıernet üzerinden iletişime girmek üzere gcrüşme çabalannın sürdüğünü bildirdi. Vural. gazetecilenn 9G0 1ühatlann kullanıma açılması konusundaki sorulanna, "Gerek medyadan gerek \ atandaşlardan gelen şıkâyetler doğrultusunda Türk Telekom'a konuyu ılettim. Temel yaklaşımım, bu özel hızmetlerin firmalann, insanlann talepleri doğrultusunda açılmasıdır. Tercihte bulunsunlar. ondan sonra bu hattı açmamız daha uygun olur" yanıtını verdi. CHP'de yeni istifalar • İstanbul Haber Servisi - CHP Güngören Ilçe Sekreterliği ve Sosyal Demokrat Düşünce Atölye Sekreterliği görevlerini yürütmekte olan Kazım Akkoç ile ilçe yöneticileri ve 69 parti üyesi CHP"den istifa etti. K.azım Akkoç, sorunlann ancak yeni kurumlann oluşmasıyla çözüleceği düşüncesinden hareket ettiklerini belirterek "Yeni oluşuma güç ve katkı sağlamak amacıyla Deniz Baykal'ın CHP'sinden istifa ettık" dedi. 104 trilyon lira çöpe gitti • ANKARA (ANKA)- Belediyelerin temel göre\ lerinden biri olan çöp hizmetlerinde taşeronlaştırma giderek artıyor. Kent temizliği, süpürme ve çöp toplama gibi işler için 2000 yılında belediyelerin taşeron firmalara ödediği paranm 104.4 trilyon liraya ulaştığı dikkati çekiyor. Genel-tş Sendikası'nın yaptığı araştvrmaya göre. geçen yı\ 104 bekdiyenin söz konusu işlerin taşeron firmalarca yervne getirilmesine yönelik olarak gerçekleştirdiği 150 ıhale kapsammda toplam 104 trilyon 437.7 milyar liralık kaynak özel firmalara aktanldı. Bu ihalelerin 77'sini büyükşehir beledıyeleri açtı. Bpezilya'ya vize kalkıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile Brezilya arasmda vize kalkıyor. Bu yöndeki anlaşma Ankara'yı zıyaret eden Brezilya Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Luiz Felipe de Sexias Correa ile Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Büyükelçi Faruk Loğoğlu arasmda imzalandı. Loğoğlu. imza töreninden sonra yaptığı açıklamada. anlaşmayla Türkiye ve Brezilya arasmdaki ekonomik, tıcari. kültürel \e insani temasların artacağına işaret etti. Başta KİT'ler ve belediyeler olmak üzere dış borç riski 12 milyar dolar Hazine garanti babğmdaBANU SAUVIAN ANKARA - Hazine. başta enerji KıT'leri olmak üzere yerel yönetimler, fonlar. ban- kalar, üniversitelerin projele- ri ve kredileri için verdiği ga- rantiler nedeniyle 2001 yılı- nın ilk çeyreği itibanyla fa- iziyle birlikte 11 milyar 738 milyon dolar borç riski altın- da bulunuyor. Hazine garan- tili borçlar. dış borç stokunun yüzde 6'smı oluşturuyor. Hazine garantili borç yükü çerçevesinde 2001 yılında toplam 2.2 milyar doların Buzlar eridi üzerinde anapara ve faiz öde- mesi yapılacak. Hazine'nin verilerine göre, 2001 yılmın ilk çeyreği itibanyla 6 milyar 511 milyon dolarlık garantili dış borç stoku bulunuyor. Bunun, 3.5 milyar doları başta enerjiyle ilgili kuruluş- lar olmak üzere KİT'lerden. 2 milyar dolan yerel yönetim- lerin, 610 milyon dolan fon- lardan, 356 milyon dolan ya- tınm ve kalkmma bankalan- nın borçlanndan oluşuyor. Bu borcun 276 milyon do- lan 1 yıldan az, 2 milyar 401 milyon dolan 1 -5 yıl arası v a- dede. 2 milyar 803 milyon do- ları 5-10 yıl vadede, 981 mil- yon dolan da 10 yıldan uzun vadede geri ödenecek. Hazine garantili dış borç geri ödemelerinin, yeni ga- ranüler \erilmemesi duru- munda bu yıl dahil olmak üzere önümüzdeki 3 yıl bo- yunca yüklü olduğu görülü- yor. KİT'ler, yerel yönetim- ler, fonlar ile yatınm ve kal- kmma bankalarının Hazine garantili borç geri ödemeleri faiz ve anapara toplamı ola- rak şöyle: "2002: 2 mihar 63 milvon dolar. 2003:1 mihar 701 mU- yon dolar. 2004:1 milyar 446 milvon dolar. 2005: 1 milyar 114 milyon dolar. 2006: 936 nütyon dolar. 2007: 673 mil- yon dolar. 2008: 521 tnityon "dolar. 2009:401 milyon dolar. 2010: 349 milyon dolar. 2011 ve sonrası: 743 milyon dolar." Faizler de dahıl edildiğinde 6.5 milyar dolarlık Hazine garantili borç stokunun 11 milyar 738 milyon dolara çık- tığı, yani yüzde 100'e yakın artış gösterdiği görülüyor. 2001 yılının ilk çeyreği iti- banyla. Hazine garantisı çer- çevesinde en borçlu kurumu. 1 milyar 350 milyon dolarla THY, ardından 913 milyon dolarla TEAŞ. 521 milyon dolarla BOTAŞ, 287 milyon dolarla İzmir Büyükşehir Be- lediyesi takip ediyor. TEAŞ (913 milyon dolar), BOTAŞ (521 milyon dolar), TÜPRAŞ (262 milyon dolar), Türkiye Kömür tşletmeleri (11 milyon dolar). TPAO'dan (2 milyon dolar) oluşan ener- ji KlT'lerinin. Hazine garan- tili dış borç stokunun 1 mil- yar 709 milyon dolannı oluş- turduğu görülüyor. Baykal'dan Sirmen'e ziyaret MUTLL SERELİ ANKARA-CHP'den istifa ederek Erdal Inönü'nün hazırlıklannı yürüttüğü yeni oluşuma katüabileceği kulislerde konuşulan Kocaeli Anakent Belediye Başkanı Sefa Sirmen ile CHP Genel Merkezi arasmdaki buzlar eridi. Sirmen'in. 30 Haziran'da gerçekleştirilen CHP kurultayında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı desteklemesiyle bir ölçüde aşılan gerginlik. Baykal'ın cumartesi günü gittiği Kocaeli'nde Sirmen'i makamında ziyaret etmesiyle tamamen ortadan kalktı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, eski genel başkan Altan Öymen'den görevi devraldığı 30 Eylül 2Ö00 tarihii CHP kurultayında genel başkanhğa aday olduğu ve Baykal'a sert eleştiriler yönelttiği için genel merkezle arası açık olan Kocaeli Anakent Belediye Başkanı Sefa Sirmen, genel merkezle banştı. Sirmen, depremin 2. yudönümü nedeniyle incelemelerde bulunmak üzere Kocaeli'ne gelen Baykal ve beraberindeki parti yöneticilerini otoban çıkışındaki tumikelerde karşıladı. ÜyeBk kartını Baykal verdi Kenti de Baykal ile birlikte gezen Sirmen, daha sonra yöneticileri belediye binasındaki makamında ağırladı. Baykal da. Sirmen'e kısa süre önce yenilenen parti üyelik kartını elden sundu. Sirmen, burada yaşadıklan sıkıntılan ve hükümetçe engellenen projelerini anlattı. Genel merkez kaynaklanndan alınan bilgilere göre, artık Sirmen ve CHP yönetimi arasında bir sorun bulunmuyor. Genel merkez önemli bir kalesini ve başkanmı yitirmek. Sirmen de genel merkez ile arasını bozmak istemiyor. Sirmen'in, Kocaeli'nde partiden istifa etmek isteyen kişilere de "Acele etmeyin* telkininde bulunduğu belirtiliyor. Bütün bunlara karşın, Erdal Inönü'nün bir parti kuracağını açıklaması ve partinin kısa sürede kendini toparlaması durumunda, Sirmen'in CHP'de kalmayacağı iddialan da varhğını koruyor. Genel merkezin. Gaziantep'e de böyle bir ziyaret düşüncesi içinde olduğu, ancak Anakent Belediye Başkanı Celal Doğan hakkında süren soruşturmanın sonuçlanmasının ve Doğan'ın askıda olan üyeliğinin yeniden geçerli hale gelmesinin beklendiği belirtildi. Durmuş: Afiika'dan dahaiyiyiz Sağhk Bakanı Osman Durmuş, dün Ankara'nın Ayaş üçesine yaptığı a\aret sırasında vatandaşlann sorulan karşısııtda sıkınüh anlar yaşadı. kendisine yöneKüen sorulara üginç yanıtiar veren Durmuş. "Her şeyimiz var. Krattara layık sofralarda yemek yıyoruz" dedi. Durmuş. bir yurttaşın. "Bakanını aynatmaya az kaku. Psikologlar bize moral >wemez mi" diye sorması üzerine, "Kuzey Afrika'ya. Balkanlar'a bakın, arabalanna evkrine bakın. Bir de Türkhe'yi dolaşuı. Sokakta Murat 124 göremezsiniz" şeklinde konuştu. (.Fotoğraf: AA) Derviş, Çakan ve Oral dün 3.5 saat süren bir toplantı yaptı Enerji pazarhğı sürüyor BANU SALMAN ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yurtdışından sağlayacaklan kredilere Hazine garantisi veril- mesi için baskı yapan şirketlerle 31 Ekim 2001 tarihine kadar işlet- me hakkı devir işlemlerinin ta- mamlanamaması durumunda, santral ve dağıtım şebekeleri var- hk satışı yöntemiyle elden çıkarı- lacak. Enerji açığının ol- „___ duğu dönemde faaliyete girme olasıhklan giderek azalmasına karşın yüzde 100 ahm garantisi verdi- rilmeye çahşılan 29 yap- işlet-devret projesi için yeni garanti koşullan be- """"•" lirlendi. Bu çerçevede Hazine'nin piyasada o gün oluşacak fiyat üzerinden TEDAŞ'm gereksini- mi olan kısım kadar garanti veril- mesi koşulunun kabul edibnesi ve bu projelerin de yeni yasa çerçe- vesinde ele alınması isteniyor. Devlet Bakanı Kemal Derviş, Enerji Bakanı Zeki Çakan, Mali- ye Bakanı Sümer Oral'ın, dün yaklaşık 3.5 saat süreyle yaptık- lan toplantıda. enerji KİTTerinin finansman sorunu. 29 yap-işlet- devret projesi ve işletme hakkı de- virlerine ilişkin garanti konusu ele alındı. 29 yap-işlet-devret ve işletme hakkı de\ ır ihalelerine verilecek garantilerin Hazine'ye yükünün 2 milyar dolar olacağı belirtiliyor. Buna karşın Hazine işletme hak- kı devırlerinden valnızca 1 mil- • Enerji Bakanlığı'rnn istediği garantinin Hazine'ye yükünün 2 milyar dolar olacağı belirtiliyor. Buna karşılık Hazine, işletme hakkı devirlerinden yalnızca 1 milyar 93 milyon dolar alacak. verilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu projelerin enerji arz fazlası yaratarak garanti nedeniyle ban- kalar gibi kamuya yük olacağını kaydediyor. Koordinasyon yok yar 93 milyon dolar alacak. Üste- lik bu parayı. şirketler faiziyle bir- likte tüketieiden geri tahsil ede- cekler. Hazine: Garanti kamuya yeni yük yaratacak Hazine, TEDAŞ"ın isterse ala- cağı enerji için o günkü pazar ko- şullannda oluşacak fiyat üzerin- den yapılacak ödemelere garanti TEAŞ'ın 1 katrilyon lira. TE- DAŞ'ın 1.5 katrilyon lira, BO- TAŞ'ın da 700 trilyon lira finans- man açığı bulunuyor. Türkiye Kö- « _ „ . mür tşletmeleri de dahil edildiğinde enerji KlT'lerinin birbirlerin- den olan alacaklannı tah- sil edememeleri nedeniy- le de sıkıntı yaşadıkları görülüyor. Hepsi de kamu kurulu- şu olmasına karşın üst düzeyde bir koordinasyon sağlanamaması nedeniyle, kuruluşlar alacaklannı tahsil edebilmek için birbirlerirü zor duruma sokan uygulamalara da başMiruyorlar. Bu çerçevede Maliye Bakarvh- ğı'nın. kamu kuruluşlanmn elekt- rik borçlannı ödemeleri için 300 trilyon lirayı aşkın ödenek ayır- ması benimsendi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr Hepimiz biliyoruz. istan- bul'un kıdemli gecekondu semtlerinden Küçükarmut- lu'da "bir şeyler" oluyor.. Orada bazı evlerde genç ka- dınlar ve erkekler ölüme yattı- lar, yatıyoriar ve... Ve ölüyorlar. Küçükarmutlu'da ölüme ya- tanlar çoğaldıkça, "ölüm evle- ri" birken iki, ikiyken üç olma- ya başlayınca, ölüm evlerin- den birer ikişer "aç kalarak kendini yok etmiş" cansız be- denler çıkmaya başlayınca, medya ve polisin semte olan ilgisi arttı. Polis kar maskeli özel tim- lerle Küçükarmutlu'da kol ge- ziyor. Polis panzerleri semtin kavşaklannda nöbet tutuyor, Çevik Kuvvet birlikleri semtin yakınlarında konuşlandırıldı. Küçükarmutlu'ya giren de çı- kan da, giden de gelen de sü- rekli polis denetiminde. Kimi- leri sorgulanıyor; kimileri en azından sıkı bir kimlik deneti- minden geçmek zorunda. Küçükarmutlu'da olan belli: F tipi cezaevlerine karşı ölüm oruçlarıyla eyleme ge- çen Terörle Mücadele Yasa- sı'ndan hüküm giymiş ya da ... Hatta Seyir Bile Etmemek tutuklanmış "/çeri"dekilere "dışan "dan destekvermek is- teyen tutuklu yakınları Küçü- karmutlu'da ölüme yattılar. Ayrıca içeride sürdürdüğü ölüm orucunda "tehlikeli aşa- maya" geldiği için geçici ola- rak tahliye edilenlerden bazı- lan da eylemlerini "dışan "da da sürdüımekamacıyla Küçü- karmuttu'ya geldiler ve orada bir kez daha ölüme yattılar. Kuru, katı sözcüklerle söy- lersek, olup bitenin özü özeti bu. Bu durum Adalet Bakanlı- ğı'nı öfkelendiriyor. Bir ve üç kişilik F tipi hücre- lerde ölüme yatanlar, seslerini ancak "cesede" dönüştükle- rinde, o da neredeyse tek sü- tunluk bir haber olarak duyu- rabiliyorlar. Onun ötesinde hangi F tipi hapishanede kim- ler ölüme yatmış, hangileri ölüm sınırında bilinemiyor. Bu, böyle süreceğe de ben- ziyor. Çünkü büyük medya için ölüm oruçları da, ölümle noktalanan sonuçları da ve ölüm oruçlanna yol açan ne- denler de artık "haber değe- h" taşımıyor. Oysa Küçükarmutlu'da olup bitenler bu senaryoyu bozuyor. Orada ölüme yatan- lar, "içeri"dekılerden farklı. Oradakileri mesleğine saygılı haberciler ziyaret ediyor. Kü- çükarmutlu gerçeği yazıişle- rindeki barajları geçip medya- da haber olabiliyor. Yurtdışından gelen insan hakkı savunuculan ve denet- çileri tarafından ziyaret edile- biliyoıiar. Küçükarmutlu, "sonın"u gündemde tutmaya çabala- yanlar için küçük ama etkili bir pencere. Yani Adalet Bakanlığı'nın da, İçişleri Bakanlığı'nın da, hükümetin de öfkelenmesi, önlemek üzere kolları sıvama- sı için yeter neden var. Ama, utanmadan "hayata dönüş" adı takılan kitlesel kı- nm sırasında kabaran, insan- lan ekran başlanna kilitleyen ve daha sonra bir sonümlen- me sürecine girdiği gözlenen toplumsal ilginin yeniden can- lanması için de yeterli neden var. Küçümsenemez, yok sayı- lamaz, boş gözlerle seyredile- mez: Kendileri için somut ve yakın bir karabasan niteliği, tehdidi taşımayan F tipi ceza- evlerine karşı, kesinlikle özgür iradeleriyle gencecik kadın ve erkeklerin Küçükarmutlu'da ölüme yatmalan yok sayıla- maz. Uzun ölüm orucu sırasında ölümüne sakatlanmış ve daha sonra tahliye edilmiş insanla- nn, "kurtuldum" deyip, bir "oh" çekme hakkını bile ken- dinden esirgeyerek, Küçükar- mutlu'ya gelip ölümeyatmala- rı da bu toplumda bir ilgi ka- barmasına yol açmayacaksa ne açacak? Haytr, ölüme yatanların ide- olojik çizgilerinin benimsen- mesinden söz etmıyoruz. Tu- tun ki tümüyle karşısınız. Tu- tun kı tepeden tırnağa yanlış buluyorsunuz. O ideoloji çer- çevesinde içinde buluştuklan örgütlenmeyi yanlış, sakat, hatta Marksizme aykırı bulu- yorsunuz... . Tamam. Ama bu yine de dışanda "özgür" yaşayan kadın ve er- keklerin gönüllü olarak, özgür iradeleriyle karar vererek ölü- me yatmaları ve -birkaç kez kanıtladıklan gibi- ölmeleri, bir "ideolojik karşıtlık" temelinde görmezlikten gelinemez, tep- kisiz seyir edilemez. Oysa bırakın tepkisiz seyir etmeyi, seyir bile etmeye ya- naşmamak, Küçükarmutlu gerçeğini yok saymayı yeğle- mişlik kol geziyor. Yanılıyor muyum? Yanınızda, yörenizde ve kendinizde egemen olan bu "yok sayma, seyir bile etme- me" egiliminin, yöneliminin bir açıklaması olmalı. Hayır, Küçükarmutlu'da ölü- me yatanlar için değil, kendi- niz için bir açıklaması olmalı. Yaz sıcağı, tatil ateşi, eko- nomik kriz, yaşam gailesi... Ah, yapmayın, sudan gerek- çelerin ardına saklanmayın. Toplumsal duyarlığımızı, Küçükarmutlu temelinde bir kez daha gözden geçirmek, kendimizle kaçamaksız bir he- saplaşma gerekmiyor mu? POIİTİKA GÜlNfLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Anadolu... Ordu'dan Trabzon'a; Diyarbakır'dan Eskişe- hir'e dek Türkiye'nin her yerinde ekonomik buna- lım ağırlığını koruyor... Işadamı çaresiz, küçük sanayici tedirgin, esnaf perişan!.. Ordu'da yedi ay içinde 804 esnaf kepenk ka- pattı... 100 esnaf iflas etti... Ordu Ticaret Odası'na üye 40 şirket çalışması- nı durdurdu... Ticaret Odası Genel Sekreteri Hakkı Uçar, Or- du'da çalışan işgücünde yüzde 48 azalma oldu- ğunu söylüyor... Hakkı Uçar diyorki: "Şubat krizi nedeniyle Ordu'da meydana gelen işgücü kaybı yüzde 48 gibi rekor ve görülmemiş bir sayıya ulaşmıştır. Şimdı her ne kadar azalmış gibi gözükse de yine de yüzde 30 civanndadır..." Ordu Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Yüksel Kaya ise esnafın, aldığı kredi borcunu ödeyeme- diğini belirtiyor... 310 esnaf222 milyarkredi borcunu ödeyeme- miş Ordu'da... Başkan Kaya anlatıyor. "763 kişiyi icraya verdik. Bunlann 146 milyar borcu vardı. 147 esnafın da 76 milyar borcu var. Fındık mevsimi nedeniyle eylülün ilk haftasına ka- dar süre verdik. Eğer bu sürede ödemezlerse ic- raya vermek zorunda kalacağız..." Durum Trabzon, Samsun, Sinop, Rize'de de ay- nı... Fındık üreticileri dertli... Organize Sanayi Bölgeleri'nde kepenkler bir bir indiriliyor... Trabzon muhabirimiz Ahmet Şefik ilginç bir saptama yapıyor: "Kriz imalat sektörünü çok kötü vurdu, 600 ki- şi işinden oldu..." Şefik, fındıkta dolara göre kilo başında 5-6 sentlik düşüş olduğunu söyleyip ekliyor. "Tanm kesimi krizden etkilenince esnaf da güç duruma düşüyor..." Ordu muhabirimiz Erdoğan Erişen bir başka konuya değiniyor. "Asıl sorun fındık toplama mevsiminde ortaya çıkacak. Çünkü bu sektörde ilaç ve benzeri girdi- ler dolara göre fiyatlandınlıyor..." • • • Bugün Anadolu esnafı kan ağlıyor... Kiminle ko- nuşursak konuşalım aynı sözleri duyuyoruz... Türkiye'nin en verimli topraklarında yaşayan üreticiler çığlık çığlığa... Çukurova dan Amik Ovası'na; Demre Ova- sı'ndan Gediz Ovası'na dek heryerde aynı sıkın- tı söz konusu... Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Eşref Tannverdi, ekonomik bunalımın küçük es- nafı ezdiğini söyleyip, "Nasıl anlatayım" diyor... Antatıyor "Knz nedeniyle kentte 1100 dolayında işyeri ka- pandı. Buralarda en az7 bin kişi çalışıyordu. An- cak şımdi orUar da ışsızler ordusuna katıldı...",, Yanlış anlamadınız Diyarbakır'da binlerce işsi- ze 7 bin kişi daha eklendi... Diyarbakır'da esnaf kredi borçlannı ödeyemi- yor... Peki hükürnet esnafın çığlığını duyuyor mu? Ecevit, Bahçeli, Yılmaz Anadolu esnafının so- runlannı çözmek için çaba harcıyor mu? Tannverdi devam ediyor: "Eskiden ödenmeyen ve icra takibi başlatılan esnaf için hükümete karşı direnir, tavıralırdık..." Diyoruz ki: "Ya şimdi?" Tannverdi: "Şimdi yapamıyoruz. Eğer yaparsak, sesimizi çıkanrsak bize muhalif olanlaria işbiriiği yapıyor hükümet..." Diyoruz ki: "Durum çok mu kötü?" Yanıtlıyor: "Esnaf olarak tarihin en kötü günlerini yaşıyo- ruz. Sesimiz kısılmak isteniyor." Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kudbettin Ar- zı da 'bölgeler arası dengesizliğe' değinip şöyle diyor: "Yapılabilecek tek şey üretimi ve ihracatı arttır- maktır..." • • • Bölgeler arası dengesizlik özellikle Doğu ve Gü- neydoğu'yu daha çok etkiliyor... Oralardaki sanayici, bankalaria kredi sözleş- mesi imzalayamıyor, borç yükü krizle birlikte üçe katlanıyor... Ya eski kredi borçlan!.. ÖdeyemiyorlarL hikmet.cetinkaya(o cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 1Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear