Catalog

Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı tbrahim Istıhbarat Cengiz Nıldırım • Ekonomı Özlem Yıkhz • Yazıışlen Müduni SaBm V üzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Alpaslan • Sorumlu Mudür Abdülkadir Yncelman • Makaleler Sami Fikret İlkİ7 • Haher Merkezı Karaoren • Duzeltme Abdullah \ azıcı • Bılgı- lıkmiUaz V Haber Merkezı B e , g e E d j b e B u - r a # y m H a b e r l e n M e h m e , Mudunı Hakan Kara Faraç • \\rupaTemsılcısı Güra> Öz Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Vlustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulv an No 125,Kat 4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks- 4195027 • lznur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya BK 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsıkısı Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12-11. Faks 363 12 15 Muessese Muduru Erol Erkut • Koordmatör Ahmet Korulsan • Mu- hasebe Biilcnt YenerO İdare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza C: • Yönetım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudür Gülbin Erduran • Koordınalor Reh» Işıtman • Genel MudurY ardımcısı Se%daÇoban Tel 514 07 53 - k.s 5138463 *> ıwmla><an ve Basan: > enı tnm Haber Aıansı Ba>ın ve "V avıncıtık \ Ş Urkotagı ( aıl '"> 41 C agaloglu W 3 4 Ulanbul PK 246 - Sırkecı 34415 Utanbul Tel lO2l2lM2O5O5ı:»h.ıtl Fak» 10 212ı 51"! »^ •)> ww» cunıhurıvet com tr 1 AĞUSTOS2001 lmsak:4.05 Güneş: 5.53 Öğle: 13.18 Ikındı: 17.10 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.08 Akrepler kraliçesi • KOTA BARU (REUTERS)-Akreplerle dolu küçücük bir odada 1 ay geçıren Malezyah bir kadın Rekorlar Kitabı'na gırerek Akrepler Kraliçesi seçildi. 24 yaşmdaki Nor Malena bu inanılmaz 1 rekora 12 metrekarelik caın bir odada 1 Temmuz'dan bu yana 2700 akreple yaşayarak eriştı. Malena kraliçe seçildikten sonra yaptığı açıklamada, akrepler tarafından bırçok kez ısınldığını. ancak pes etmeyi asla düşiinmediğini söyledi. VVJnslenn hayaletli evi • LONDRA(AA)- Tıtanık filmınin yıldızı Kate Wınslet"ın yeni aldığı evini, "arkadaş canlısı birhayaletle" paylaşacağı uyansı yapıldı. tngıltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesının habenne göre. Wınslet'in satın aldığı e\ ın yakınındakı Camelot Kalesı Otelı'nın sahiplennden John ' Mappın, "arkadaş canlısı" olarak tanımladığı hayaleti görenler bulunduğunu ılerı sürerek "Umanm Kate evden aynlmaz" dedi. Evin yaklaşık 70 yıl önce ölen bir otel çalışanına aıt olduğu belirtildi. Turistin kolunu çekene ceza • ANTALYA(AA)- Antalya'nın turistık Kemer Beledıyesı, turist şıkâyetlennı en aza ındırmek amacıyla denetımlennı arttırdı. Yetkililer, tunsti alışveriş yapmaya zorlayan, turizm merkezlennde "Hanutçu" ya da "Çığırtkan" denilen kışilere karşı önlemler alındığını belirterek, ruristleri yeme-içmeye zorlamak. kolundan çekmek. yanlış bilgi \ererek yanılrmak, alışvenş ıçın dükkâna sokmak amacıyla önünü kesmek gibi davranışlann, 200 milyon hra ıle cezalandırıldığını bıldırdiler. Karındaki yağ genetik • İSTANBUL(AA)- Mayo Clinic uzmanlannca gerçekleştirilen bir araştırma, kadınlarda menopoz sonrası kann bölgesinde oluşan yağlarunanın nedeninin genetik faktörler olduğunu ortaya çıkardı. Doç. Dr. Janet Olson. Baskın bir genın. menopoz sonrası kadınlann kann bölgesındekı vağlann dağılımında etkin olduğunu söyledi. Siesta önerîsi • KAYSERİ (AA) - Hava sıcaklığının yaz aylannda her geçen yıl artmasının herkesı olumsuz yönde etkilediği. birçok Akdenız ülkesinde olduğu gibı ülkemızde de siesta (uzun öğle tatili) uygulamasına başlanması gerektıği bildinldı. Erci>es Ünıversıtesı Tıp Fakültesı Nöroloji Anabılim Dalı öğretim üyesı Prof. Dr. Alı Soyuer. özellikle bu yıl aşın sıcaklardan etkılenerek hastanelenne gelen hasta sayısında da önemli artış kaydedildığıni belirtti. Tarkan, yeni albümünün tanıtımı için Laila'da 4 parçadan oluşan mini bir konser yerdi Boğaz'da bîr Çiııgene NENAÇALİDÎS \ Tarkan 2 Ağustos'ta çıkacak ye- ' ni albümü 'Karma'nın tanıtımını pazartesı gecesi Laila'da görkem- li bir parti ile gerçekleştirdi. 5 bin davetiyenin dağıtıldığı partiye yak- laşık 4 bin kişi katıldı. Tarkan, konsere çingeneleri andıran siyah transparan bir gömlek, sıyah pan- tolon ve behnde kalın gümüş bir kemerle çıktı. Ayağında ucu siv- ri kovboy çizmelen vardı. Parti- de, özel davetlilerin yanı sıra Tar- kan Fan Kulüp üyeleri de yer al- dı. Barkovizyon göstensıyle Tar- kan' ın dünden bugüne müzik yol- culuğunun göstenldıği özel ge- cede, sanatçı, şarkılannı denizin iistüne kurulan metal bir sahnede seslendirdi. 'Karma' albüraünün tanıtım ge- cesme "TankM" ısımli beyaz bir yatla gelen şarkıcının dört parça- dan oluşan mini konserinin ilk şarkısı geçen günlerde çıkardığı Kuzu Kuzu isimli single'ı oldu. Tarkan'a sahnede seyırcilerin sa- natçıya yaklaşmaması ıçın çekı- len metal tellerin dıştnda koruma ordusu da etten bir duvar ördü. Efektler qöz kamaştırdı Tarkan yeni albümünden hit ol- maya aday 'Hüp' adlı şarkısını şarkıcı ve söz yazan Nazan Ön- cel'le birlikte seslendirdi. Konse- rin ilerleyen saatknnde sanatçı 'Verme' ve 'Ay' adlı parçalannı " da seslendirdi. Sahneden izleyicilere atı- lan renkli konfetiler ve değişik ışık oyun- lannın yanı sıra havai fişek göstensi de gerçekleşti. Konser Kanal D'de canlı ola- rak yayımlandı. Sanat ve ış dünyasından pek çok kişinin katıldığı davette "Kuzu Kuzu" klibini çeken şarkıcı ve yönetmen Metin Arolat da vardı. Konser bitiminde teknesiyle Laila'dan aynlan Tarkan kısa bir süre sonra gece ku- lübüne tekrar dönerek basın mensuplan- arma' adlı albümünün tanıtım gecesine "Tank M" isimli beyaz bir yatla gelen şarkıcının dört parçadan oluşan mini konserinin ilk şarkısı geçen günlerde çıkardığı Kuzu Kuzu isimli single'ı oldu. Konsere siyah, transparan bir gömlek, siyah pantolon ve belinde kahn gümüş bir kemerle çıkan sanatçı bu giysileriyle Çingeneleri andırdı. (Fotograflar: ZAFER ÜÇÜNCÜ) nın sorulannı ce\apladı. Yeni proielerini anlatan Tarkan yeni çıkacak olan Ingiliz- ce albümü için çalışmalara başlayacağı- nı ve önümüzdekı yıl içinde bir sanat mü- zigi konseri vereceğini söyledi. lki yıllık bir çalışmanın ürünü olan 'Karma'da 12 şarkı yer alıyor. Yeni al- bümünde yer alan altı parçanm sözleri Tar- kan'a ait. Önceki yıllarda Sezen Aksu ıle çalışan sanatçı bu albümünde Mete Öz- gencil. Mazhar Alanson ve Nazan Ön- cel'le ışbirliği yaptı. Albüm sonbaharda 50 Avrupa ülkesinde satışa sunulacak. Karma nedlr? Sanatçı son albümü 'Karma'da bir Uzakdoğu felsefesinı anlatıyor. Siyah da- vetiyeler üzennde Karma felsefesı şu söz- lerle açıklanıyordu: "Karma düşüncesi- negöre;yaşamhassasbir etkı-tepkı" den- gesi üzerine kuruludur. Dün yaşadıklan- mız, bugünkü ruh halimiz, yann karşınu- za çıkacak her şe\ uzun ince bir zincir gi- bi birbirleriyle bağlantüıdır. Geçmişte yaptığımız hilik, çevremize yaydığımız pozitif elektrik, sevgileriniz, he\ecanJan- mz, ryi anüannız, yann size' ıyi karma' ola- rak geri döner." Kötü karma', cskiden sa- hip olduğunuz olumsuz ruh halkrinin üzerinizde taşıdığınız negarif elektriğin, gelecekte mutsuzluk olarak veniden kar- şımza çıkınasıdır." D -10 YIL İÇİNDE UYGULANACAK AIDS maymunlarda tedavi edildiCAL1FORN1A/ ANKARA (AA)- Maymunlardan insanlara geçtiğı öne sürülen AIDS, ağız yoluyla aşılama yöntemiyle artık maymunlarda tedavi edilebiliyor. California Ünıversitesi Mikrobiyoloji Bölümü doktorlanndan Raul Andino'nun çalışması, maymunlardaki AIDS hastahğını durduran aşının, kadınlarda vajinal mukozayı koruyarak AIDS gibi öldürücü birçok hastalığın bulaşmasını da önlediğini gösterdi. Aşının bileşenleri hakkmda da ipucu veren Dr. Andino, aşının çocuk felci aşısına dayandığını açıkladı. Bu nedenle aşının insanlar üzerindeki çalışmalannın kolay olacağına inandığını anlatan Dr. Andino, "Aşuun 5-10 yıl içinde uygulanabilecek hale geleceğine inanıyorum" dedi. NADA Ulusal marş feministleri kızdırdı TORONTO(AA)- Kanadalı feministler, ulusal marşın sözlerinde cınsıyet farkı gözetildiğmi öne sürerek değiştinlmesini ıstıyorlar. Kanadalı kadın demekleri, ulusal marşın "Cerçek vatan aşla, bütün oğullanna hükmetsin" şeklındekı sözlenne, cinsiyet aynmı yapıldığı gerekçesiyle tepki gösteriyorlar. Dernek üyeleri, milli marşın sözlennin yeniden yazılması istemiyle hazırlanan dilekçe ile imza kampanyası başlattılar. Feminist gruplar, milli marşın Kanada toplumunu yansıtan bir sembol olması gerektiğinı, ancak kadınlan dışladığı gerekçesiyle bunun gerçekleşmedığıni sa% unuyorlar. Kanada Başbakanı Jean Chretien, daha önce yaptığı bir açıklamada, milli marşın sözlennin değiştirilmesinin mümkün olmadığını ifade ettı. ÖKKAFES'İN 14 KATINDA HlZMET VERECEK Ritz Carlton sonbaharda açıhyor Istanbul Haber Senisi - Dün- yaca ünlü Ritz Carlton oteller zin- cirinin Istanbul halkası Dolma- bahçe'de sonbahar aylannda açı- lacak. Gökkafes olarak bilinen Süzer Plaza'nın 14 katında hiz- mete girecek olan Ritz Carlton Istanbul Oteli. 6 toplantı salonu ıle "kongre vadisi"ne yeni bir so- luk katacak. Otelin yapımını üstlenen Dol- mabahçe Turizm Genel Müdürü Yüksek Mimar Mühendıs Gül- ter Çahşkan dün son düzenleme- leri yapılan oteli basın mensup- lanna tanıttı. Ritz Carlton Ote- li'nin nefes kesen Boğaz manza- rası ile çağdaş birklasik olduğu- nu anlatan Çahşkan. binanın dış yüzünü mımar Doruk Pamir'in planladığmı belirtti. Iç dekoratör Sinan Kafadar ın Roma, Bızans, Dolmabahçe Turizm Genel Müdürü Yüksek Mimar Mühendis Gülter Çahşkan, otelde elişi Türk hahlann özel bir >er tuttuğunu Osmanlı \e bugünün Türkıye- si'nden esınlenerek bir senteze ulaştığını \urgulayan Çahşkan. el işı Türk hahlann otelde özel bir yer tuttuğunu söyledi. Ressam Timur Kerim İnceda- yı'nın büyük yağhboya tabloları- nın da lobıde değerlendırıldığını ıfade eden Çahşkan. otelin üç ka- tının anahtarh asansör ile çıkıla- bilen kulüp odalanna aynldığını söyledi. Otelde, teknolojık donanım ıle ışadamlanna ve kongre katılım- cılarına hızmet verılmesi planla- nan 39 kulüp odası bulunuyor. Uzmanlar uyarıyor: Evlılığınız cehenneme dönüşmesin • Doç. Dr. Armağan Samancı, sağhklı bir evlilik yürütebilmek için çiftlerin evlilik öncesi birbirlerini çok iyi tanıması gerektiğini vurguladı. ISTANBUL (ANKA) - Güzei düşierie kurulan evlilik yaşamının kişilik çatışmalan sonucu 'cehenneme' dönüşebileceği belirtilıyor. Evlilikte 'riskli kişiliklcr' bulunduğuna dıkkat çeken uzmanlar, "Evlenmeden önce partnerinizi iyi tanıyuı" uyansında bulunuyor. Evlilik Enstitüsü'nden Doç. Dr. Armağan Samancı, sağlıkh bir evlilik yürütebilmek için çiftlenn evlilik öncesi bırbirlenni çok iyi tanıması gerektiğini kaydetti. Evlilikte bazı kişiliklenn sorunlara yol açabildiğine dikkat çeken Samancı, bu kişilik yapılannı ve özelliklerini şöyle sıraladı: Obsesifkr: Kendilerini iyi ifade edemezler. Hem de aşın titizdirler. Her şeyin programh olmasını isterler. Eşinin beş dakika dahi geç kalması büyük sorunlara yol açabilif. Pasif agresifler. Genelde her şeye 'evet' diyen, ama yapmayan bir yapıya sahiptirler. Sevmedikleri, istemedikleri şeye dahi 'hayır' diyemezler. Smır kişilikler: Duygusal anlamda çok dalgalıdırlar. Günü günlerine uymaz. Bu insanlarla evlilik çok zordur. Sürekli terk edilme korkusu yaşarlar ve bu korku onlan gereksiz kıskançhklara sürükler. Cinsel kımhk karmaşası yaşarlar. Kaçıngan kişilik: Sessiz ve çok pasiftırler. llişkıyi çok sağhklı bir şekilde sürdüremezler. Bağımlı kişilik: Bu kişilik yapısında olanların bireysellikleri yokrur. Bütün kararlan karşısındakinin almasını beklerler. Narsisistkr: Bu kişiler kendilerini her şeyden çok severler, sevilmeyi çok severler ve sevilme ihtiyaçlan çok zor doyurulur. Bu nedenle de ilişkilerde hep sorun yaşarlar. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Tekin Değilizdir!...' Rüzgâr, yatakhanenin camlannda ıslık çalar; Sa- at Kulesi'nin. gece yarısını, titrek ve tannan, çaldığı işitilirdi: Ortaokul 2. sınıftaydım, Balıkesir Üsesi'nin 'yatılı öğrencisi' (o zaman, 'leylî 1 denili- yor); yani on üç yaşlarında çocuk, 1938/1939 ders yılı! Istasyon'dan. Milli Kuvvetler Caddesi nden ya da Çarşı'dan, ne vakıt okula dönecek olsam, şehre hâkim tepedekı o lise bınası, bana -yalnız ba- na mı, hepimize- nedense, bir 'kale' gibi görünür- dü. Düşünüyorum da, o yıllann namlı liseleri, gerçek- ten birer 'maarif' kalesiydi; 'cumhuriyet Maaritl'nin 'kaleleıf! Ankara, Gazi Lisesi; Erzurum, Konya, Adana, Trabzon liseleri; Izmir Erkek Lisesi, Iz- mir Kız Lisesi; ayrıca Istanbul, Vefa, Kabataş, Pertevniyal, 'erkek'; Kandilli, Erenköy 'kız' lise- leri: fizikhane'lerinde aygıtları; kimyahane'lerinde 'eczaları' eksik de olsa; yorgun sobaları, dersha- nelerini yeterince ısrtmasa da; ilk 'inkılap' nesille- rine, halk hâkimiyetinin, çağdaşlığın ve laikliğin ne anlama geldiğini, sapına kadar öğretir; borazanlı, trampetli izci oymakları; askerlik kampları; veyok- sul ama eli yüzü pak, çılekeş ama yürekli ve yurt- sever, korumasızamakendinegüvenen, 'muallim- leri' ve 'muallımeleri' ile, bulundukları şehirlerin, 'medar-ı iftihan' sayılırlardı. Hele o genç, dal gibi ince; ve hülyalı gozlü 'muallimeler' ki, her birinin şahsında, birer 'çalıkuşu' tahayyül edilirdi!.. Ne tuhaf! Üniversiteye ginş sınavlarında, en iyi dereceleri devlet okullanndan, mütevazı öğrenci- lerin yaptığını, duyar duymaz; bu okulların 'atala- n' saydığım, 'Müdafaa-i Hukuk liselerini hatırla- dım; içimi, pınl pınl bir sevinç kapladı; Cumhuri- yet liseleri aleyhıne, yıllardır sürdürülen kampan- yalara; 'kolej' ve 'dershane'lerin türlü 'tuzaklan'na; 'ecnebi'nin tevessül ettiği, 'yabancı kültür' ve 'kül- türsüzleştirme' operasyonlarına rağmen, Anado- lu çocuklarının elde ettiği başan, dudaklarımdan iki yaman kelime olarak döküldü: "...tekin değilizdir!..." Devlet okulları tuşla 1 galip!... Olayın özetı, galıba şu haberdedir: "... sınava giren öğrencilerin yüzde 75'/ başanyı yaka- ladı. Başan pastasında en büyük dilımleri ise, or- ta hallı aılelehn çocuklan aldı. Çoğu devlet lisele- rinde okuyan bu pariak gençlerin ortak paydası, 'parasızlık'tı; kimi emekli öğretmen olan, anne ba- basının maaşıyla zor şartlar altında okumuştu, ki- mi birkaç ay önce ölen babasının, en büyük ide- alini gerçekleştirebilmek için, canını dişine takıp, ipi birincilikle göğüslemişti; kımı de okuldan arta kalan zamanlannda, maddı dunjmu kötü olan aı- lesıne katkıda bulunmak ıçın, garsonluk yapmış- tı..." Şimdi de, bu 'başarı'nın rakamlarına, birgözatar mıydınız? "... bu yıl başan 'yıne' devlet okullann- dan geldi. En başanlı okullar, yüzde 99.3'lükoran- la 'resmi' fen liseleri oldu, 'resmi' fen liselerini, yüzde 99.2 oranla özel fen liseleri ve askerı liseler izledi. Bu liselehn ardından Anadolu liseleri ve ya- bancı dil ağırlıklı liseler ve öğretmen liseleri yer al- dı. Özel liseler ve özel okullar, devlet okullannın ge- nsinde kalırken, listenin sonunda akşam liseleri ve endüstri meslek liseleri yer aldı..." Başannın ınsanın göğsunü kabartan tarafı, sınav- daki en başanlı illerin, Antalya, Aydın ve Izmir gi- bi Anadolu illeri olması ise; insanı çökerten tara- fı, Şırnak, Hakkâri ve Ardahan'ın, en son sıralar- da yer almasıydı. (Sabah, 21 Temmuz 2001) Dev- let liselerinin, onca olumsuzluğa rağmen, yıl- lardır süren üstünlüğü; yurt ve millet bilincinin oluşmasında, en büyük rolü oynayan eğrtirn ve öğretimin; 'özelleştirilmesindeki başansızlığı', apaçık ortaya koyarken; başka çok da önem- li bir olumsuzluğun, giderilmesi zorunluluğu- nun, altını çiziyor 'Maarifın ulusallaştınlması, 'özgürlüğün ve tam bağımsızlığın', olmazsa ol- maz sarndır; bu da Tevhid-i Tedrisat zamanın- daki, öğretim birliğine ve bütünlüğüne dön- mekle, mümkün olacaktır. 'Özelleştirme', her yıl gihş sınavları da gösteri- yor ki, eğitim ve öğretimde, tam anlamıyla 'çuval- lamıştır'; diyeceksiniz ki, dikkatle bakarsanız, gö- rürsünüz: Nerede 'çuvallamıyor' ki... çıkmaz, o 'eski' çıkmaz... Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 'delinmesinden' doğan 'fecaat', ınkâr edilemez mertebededir. Imam/hatip 'formasyonu'nun meydana çıkar- dığı, 'muhafazakâr öğrenci' türü, -özellikle kız- lar- çağdaş yaşantının gerekleri ve gerçekle- riyle, tarikat yasaklan arasına sıkışıp kalıyor- lar. Yabancı dilde eğitim görmüş, 'kozmopolrt' öğrenci türü ise, 'ulusallık'la 'küresellik' arasın- da sıkışıp kalmıştır. Cumhuriyet 'MaarhT, ön- gördüğü 'ulusal kultur sentezi' ile, üzennde yük- seleceği Selçuklu/Osmanlı (ummet) sentezini yok saymamış, onu aşmayı amaçlamıştı; kozmo- polit/komprodor Tanzimat küttürünü ciddiye al- mıyordu: Çünkü Devlet-i Aliyye'yi o 'kafa'nın ba- tırdığını biliyor: Sıvas Kongresi'nde bile, 'manda ve himaye' yandaşlan, o kültürün 'alafranga' Istan- 'bul murahhaslan değıl miydi? Bugün ulusal öğretim aynı çıkmazdadır: Dogma- tık 'ümmet' kültürunde ısrar; ya da, 'küreselleşe- ceğim' diye. 'kültursuzleşme'! Çıkar yol hangisidir derseniz, onun ne oldu- ğunu halkımız, yetiştirdiği çocuklarla adeta gö- zümüze sokuyor: Devletin 'ulusal' okullannda, yurt, millet ve tarih bilinciyle yetişmiş, ulu- sal/toplumsal nesiller! Hangi düzeyde olursa ol- sun, her ulusal sınav bunun kanıtı! O yüzden 'ec- nebi okullann', 'misyoner kolejleri'nin, Maarif okul- ları önünde ugradığı mağlubiyetler; garip bir ta- kım desteklerie kollanan, 'ecnebi havalı' vakıf üniversitelerinin de, Devlet Üniversiteleri kar- şısında uğrayacaklan, mukadder âkıbeti haber veriyor.. http://www.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/26019 88