16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ŞftYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kulturfa cumhuriyet.com.tr Kriz, baraj yapımını yavaşlattı. Zaman kazanan kazı ekibi çalışmalannı hızlandırdı Sularla ADianoi da yükselecekÖZLEMALTUNOK Baraj sulan altında kalacak pek çok kentten biri olan AUianoi, Philip Mor- ris/Sabancı sponsorluğundakı kazı ça- lışmalannı haziran ayındanberi 2001 dönemınde de sürdürüyor. 1998'den bu yana tzmir'in Berga- ma ilçesınde yapılan kurtarma kazı- sı bu yıl yine Bergama Müze Müdür- lüğü başkanhğında, Trakya Üniversi- tesi Klasık Arkeoloji Anabılim Dalı Öjgretim Üyesı Ahmet Yaraş liderli- ğihde yapıhyor. Ekonomik krizin ba- raj çalışmalanna aynlan ödeneğe de yansımasıyla yavaşlayan baraj proje- sıne karşıhk ekip, var gücüyle zama- na karşı çalışıyor. Çeşitli üniversite- lerden toplam 35 arkeolog, restoratör ve mimarla sürdürülen kurtarma ça- hşmalan geçen yıl ortaya çıkan bulun- tıılar sayesınde yön kazanmış durum- da. Sivıl mimariye daır ıp uçlan ve- ren caddeler. işlikler, masklar ve böl- ge etrafındaki nekropoller doğrultu- s(fhda sürecek kazı. öncelikle bölge- nın sınırlannı kesin olarak tespit ede- bılmek amacını taşıyor. Bugüne dek termal bir yapı, sütun- lu ana cadde, yarım daire planlı çeş- me, işlikler. şarap ımalathanesi, Bi- zans kilisesı gibi pek çok mimari ele- man ve yapının bulunduğu kent, bu- luntulann zenginleşmesiyle artan bır öneme sahip. Helenistık dönemde ku- rulan, daha sonra Roma ve Bizans dö- neminde de gelişen Allianoı kenti. sağ- lik tannsı Asklepios'a adanmış beşin- a Asklepieion(Asklepıos'un yurdu) alarak dikkat çekıyor. 9700 metreka- relık bir alana kurulmuş olan termal te- sislen Epidaurus, Korint, Kos'taki Ask- lepieıon'larla beraber Bergama'da or- t^\a çıkan ıkinci Asklepieıon. ı Bu yıl dört ay sürecek olan kazı, kü- çük sondajlarla zamana karşı yanşa- rkk sanatoryumun sınırlanm keşfet- me hedefini taşıyor. Yaraş ve ekibi aliernatif kurtarma projesı ile de ken- tin sular altında kalmasını önleyebi- leceğmi umuyor. " Projeyi DSİ'ye sunduk.şu ana ka- dar olumlu bir haber gelmedi ama proje kabul edilirse her iki tarafına radyal bir setyapıhp, baraj yapılsa bi- le, kentte hetn sağlık hem de kültür tu- rizmi yapılabilecek bir aian oluşturu- labilir. Böylece Bergama'daki Askle- pieion'un ikinci bir örneğini yaratmış • * * • "3 m .-*< hmet Yaraş çeşitli üniversıtelerden toplam 35 arkeolog, restoratör ve mimarla sürdürdüğü kurtarma çalışmalannı hızlandırmak istiyor. Bu yıl dört ay sürecek olan kazı, küçük sondajlarla zamana karşı yanşarak sanatoryumun sınırlannı keşfetme hedefini taşıyor. Yaraş ve ekibi, alternatif kurtarma projesi ile de kentin sular altında kalmasını önleyebileceğini umuyor. olabiliriz. Bu projenin veterüüği ko- nusunda geçerti biraraşbrmayapıbna- sını talep ediyonız." Baraj yapıldığı takdirde 40-50 yıl içerisinde alüvyon dolguyla dolacak olan yerleşım tarihe kanşıp yok ola- cak. Bir yandan sürdürülen restoras- yon çahşmalan ise sular altında kala- cağı ıçin gereksız bir zaman ve para kaybı olarak tepki alsa da Yaraş, 'ba- rajın açılacağı duygusuyia kenara çe- kilmiş ve bunu kabullenmiş değiliz. £1 arabalanyla büyük iş maldnalan ara- sındaki yanşı belki de biz kazanınz' diyor. Ne de olsa yükselecek olan su- larla birlikte antik kentte yükseliyor. 5-6 yıDıkbir sfire gerekjypr Bergama Asklepieon'unun psiko-te- rapi merkezi olmasına karşıhk. Alli- anoı'daki termal, hem daha büyük ve iyi korunmuş bir hamama sahip, hem de hydro-terapı merkezi olarak kulla- nılmış bir sağlık merkezi. 5-6 yıl da- ha tanınacak süre, büyük bir senator- yumun ortaya çıkmasını sağlayacak. Reel olarak ne kadar zamanlan kal- dığını bilmıyor Yaraş, aslında 1998'de bıtmesi planlanan baraj yapımı hala devam ediyor. Bergama köylüsü ise her şeye karşın kazı ekibinin yanında. Ya- raş, tek tek köylen dolaşarak halka bil- gi veriyor. Yine de siyanüre karşı gös- terilen örgütlenmeyi göremediğıni söylüyor. Asklepieion, akropol, Kızıl Avlu gibi pek çok tarihi dokuya sahip olan Bergama'nın, turistik bir mer- kez olamamastna geçen yıla dek Ber- gama Müze Müdürü olan Ahmet Ya- raş da şaşırıyor. "Batı Anadolu'ya hükmetmiş bir başkent ve metropol Bergama. Sadece yılda 500 bin civa- nnda turist, buraya günü birlik geli- yor ve bize yaklaşıkiki-üç mih ar bilet parası bırakıyor. Onun dışında zama- nııu Ayvahk. KuşadasL, Dikili gibi ci- var ilçelerde geçiriyor. Bergama hal- kının turistlerie yakınlaşamaması bu- rası için büyük bir kayıp. Bu kadar tu- rist potansiyeli olup da turizmden bu kadar uzakolan başka bir yerteşim ta- nımıyorum. Bu açıdan yerel yönetici- lerin sağlık. kültür ve kongre turizmi alanında konaklama aianlan yarat- ma çabası göstermeleri gerekiyor. Sun- duğumuz projenin ciddiye alınacağı- m umuvoruz.'" Bölgenin sımrlan belirtenecek Kurtarma kazılannın çoğunlukla ihale bittikten sonrabaşlatılmasmı ise ülkede genel anlamda yaşanan koor- dinasyonsuzluğa ve Kültür Bakanlı- ğı'nın personel eksikliğıne bağlı bir kültür katlıamı olarak değerlendin- yor. Allianoi, Zeugma kadar ses du- yuramasa da yine de pek çok kurtar- ma kazısından daha iyi olanaklara sa- hip. Philip Morris ve DSl'nin deste- ğini büyük bir şans olarak nitelendi- ren Yaraş, bütün kurtarma kazılan- nın aynı şansa sahip olmasını umuyor. Çünkü şu anda Türkiye'deki 110 ci- vanndakı baraj projesinden hiçbiri bu kadar şanslı değil. "Bu kentin, Zeugma kadarpopüler olamamasının farklı nedenleri de var. Biz medyanınöniinde kalarak boy he- defı obnak değil, derinden ama güzel işler çıkanp bunu bilimsel arenada sunmak istiyoruz. Para devreye girdi- ğizaman birçok insan farklı değerlen- dirmeye başlayabilirf Kültürel mirasın sulara bırakılma- sı konusunda bir ılk değil Bergama'da yaşanan. 1980'li yıllarda Helenistık ve Roma döneminin çok önemli bir se- ramik atölyesini yutan Kestel Bara- jı'nın, Batı Anadolu'dakı seramik kro- nolojısıni de yuttuğunu söyleyen Ya- raş, aynı durumun Allianoı'da yaşan- masını istemiyor. Sağlık kültlerinin belgelenmesi için önemli bir sorumluluğu yenne getı- ren ekip, Anadolu'nun sağlık ve kül- tür tarihine önemli belgeler sunacak. Ekip, gelecek yıl izın venldıği takdir- de kazıya sonrakı yıllarda da devam ederek, geçmişe ve geleceğe ışık tut- mayı sürdürmek istiyor. tzmit sokaklannda sanat paylaşılacak[Kültür Senisi - tzmit Büyükşehir Belediye- sl Sehir Tiyatrosu ve Kocaeli Fuan'nın ortak- lâşa düzenlediği 4. Uluslararası tzmit Sokak Ti- yatrosu Festivali bugün başhyor. 10 Ağustos'a kadar sürecek festıvalin en büyük özelliği, her türlü sanat disiplininin ortak üretimine olanak tanıyacak olması. Her türlü sanat disiplinini içinde banndıran Sokak Tiyatrosu Festivali'nin yönetmeni. I.Z.B. B.T. sanatçılanndan Arzu Bigat Baril. Festiva- le gelen tüm sanatçılar Izmit'te prefabrike ya- pılarda kalacaklar. Bir anlamda sanatçı kam- pına dönüşecek olan tzmit Büyükşehir Bele- diyesi'nin Kocaeli Üniversitesi'ne tahsis etti- ği Kocaeli Üniversitesi Kız Yurdu. 44'ü festi- \aj boyunca toplam 150'ye yafcın sanatçıyı ko- nife. edecek. İ^tivalde sekiz yeni proje •tFransa, Meksika, Yunanistan ve ülkemizden saıjatçılann katılacağı 4. tzmit Uluslararası So- kak Tiyatrosu Festivali'nde sekiz yeni proje ücçtilecek. Bunlardan ilki geçen yıl başlatılan 'YeniYazarlar-GençYönrtm«»kr' projesi. Ge- çen yıl Paris Gare au Theatre ile gerçekleşti- nlen projede her iki tiyatronun önerdiği 5 genç tıyatro yazan, 5 genç yönetmen ve profesyo- nel oyuncularla aynı zamanlarda Paris ve tz- mîî'te bir performans oluşturmuşlardı. Bu yıl projenin ikinci ayağı tzmit Büyükşehir Bele- dıyesi Şehir Tiyatrosu prodüksiyonu olarak gerçekleşecek. 3 günlük bir maratonda yazar- lar koşullan belirlenmiş bir konsept altında oylınlannı yazacak ve yönetmenler tzmit Şe- hır Tiyatrosu sanatçılanyla sahneleyecekler. Oyun konseptini ise Türk edebiyatının ağır toplanndan Adalet Ağaoğlu belirleyecek. Ge- çen yıl Fransızca bastırılan yapıtlann bu yıl üretilenlerle birlikte yayımlanması için çalış- malar sürdürülüyor. Festivalin ikinci projesi Meksika'dan gelecek olan iki tiyatro sanatçısı Aziz Gual ve Andres Aguüar'dan oluşan 'DuoDeDos' grubu. Oyun- cu ve dansçılarla yapacağı 'Smile Therapy' (Gülümseme Terapisi) ve Güney Amerika pal- yaço tekniğini öğreteceği iki ayn atölye çalış- masından sonra 'De Risa en Risa Y Aİgo Mas' gösterisini hazırlayacak olan grup. aynca Av- rupa turnesi programuıda yer alan iki gösteri- kede gösteriler hazırlayan sanatçı, festıvalde tz- mitli kadınlarla birlikte çalışarak projesiru oluş- turacak. Şimdiye kadar ülkemizde birçok dans gös- terisi, performans ve ortak proje geliştiren Sa- bine Jamet, bu yıl daha önce birlikte çalıştığı Assos ve tzmit'teki çocuklan bir araya getire- cek. Deprem döneminde tzmit'te dans terapi- si çahşmalan yapan tzmit Şehir Tiyatrosu'nun Albi (Fransa) turnesınde de yine tzmitli sanat- çılarla ortak çalışan Jamet, aynca tzmit Şehir Tiyatrosu Modern Dans Atölyesi 'Baobab1 Mo- li Fuan ve Izmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun ortaklaşa düzenlediği Sokak Tiyatrosu Festivali'ne Türkiye'den 140. yurtdışından 32 olmak üzere 172 sanatçı katılıyor. Fransa, Meksika, Yunanistan ve Türkiye'den sanatçılann katılacağı festıvalde. 8 yeni proje üretüecek. Bu yılki festivalin en büyük özelliği, her türlü sanat disiplininin ortak üretimine olanak tanıyacak bir yapıda gerçekleştirilmesi. mış. genç sanatçılara kendilerini ifade etme olanağı tanıyarak destek vermek. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Modern Dans Bölümü'nden bu yıl mezun olan dansçı- lann kurduğu 'Altamira' da genç koreograf Mihran Tomas\an ve İstemihan Tuna'nın bu yıl farklı mekânlarda sahneledikleri üç kore- ografılerini bu kez sokağa taşıyacaklar. Tolga Taluy, 'T-stairts are Better than Paintings' baş- lıklı bır yerleştirme ve 'Bir Yol Hikâyesi' adını verdiği video-artprojesini festıvalde gerçekleş- tirecek. 'Baobab' Modern Dans Grubu da fes- tivalin gerçekleştiği fuarın farklı mekânlann- da dört ayn gösteri yapacak. Aynca tzmit Ulus- lararası Sokak Tiyatrosu Festivali'ne her yıl farklı bir gösteriyle katılan Tiyatro İmge. bu yıl 'Zologno Halayı'nı sunacak. Festivalin belgesel filmi yapdacak sini de festivalde sunacak. Üçüncü proje, ge- çen yıl festivale konser/gösteriyle katılan Fran- sız grup Von Magnet'nin. Magnet, farklı disip- linlerde üretimleri olan, ancak birlikte müzik yapmak için bir araya gelen bağımsız sanatçı- lardan oluşuyor. En büyük özellikleri konser- lerinde oluşturduklan teatral kurgu. Daha çok sokaktan insanlann bedensel dili- ni araştırdığı ve bu özelliklerin ağır bastığı gös- teriler hazırlayan Christiana Lambrinidis'ıa Çin- gene kültürünün özelliklerini ve bedensel ari- lamda kullandıklan zengınlikleri belirleyen ça- hşmalan var. 1995 yılında Türk-Yunan kültür ahşverişini sağlayan bir etkinlikte iki ayn ül- dern Dans Grubu'yla bir hafta süren bir dans atölyesi çalışması gerçekleştirecek. tki yıldır fes- tivalin açılışına gösteri hazırlayan Da\nl Tozu müzik grubu ise bu yıl, Çocuk Esirgeme Ku- rumu çocuklanyla birlikte geliştirecekleri STIT- malı çalgılar' orkestrası oluşturmayı planlıyor. I989'dan beri Paris'te yaşayan Kamil Tchala- ev. Izmit Uluslararası Sokak Tiyatrosu Festi- vali'ndeki projesi için Assos'ta dört yıldır ça- hştırdığı çocuklan davet etmiş. Proje, çalışma süreci boyunca katılmak isteyen tzmit'teki is- teklı çocuklara da açık olacak. Festivalin amaçlanndan biri de her alanda so- kakta iş yapmak isteyen yeteneklı, tanınma- Bu yıl programa alınan bir başka yeni etkin- lik ise Izmit Fuan alanmda yer alan bir açık- hava sineması olacak. Sinemada. dünyada ve üUcemizde tanınan genç sinema sanatçılanmn çahşmalan sergilenecek. Belgesel filmler, kı- sa filmler ve öğrenci projeleri adı altmda gös- terime sunulacak olan filmler için Bilgi Üni- versitesi lletişim Bilimleri Fakültesi ve Anado- lu Üniversitesi Sinema Televızyon Bölümü ile ortak çahşılmış. Daha çok senaryo. tiyatro oyunu ve çevirileriyle tanınan Manos Korne- lakis, bu yıl festival süresince tzmit Fuan ala- nında bulunan insanlann yüz ifadelerini ya da davranışlannı, tepkilerini kameraya çekerek Izmit Uluslararası Sokak Tiyatrosu Festıva- li'nin ruhunu yakalamaya çahşacak. Bu çahş- ma daha sonra festivalde sunulacak olan bu- film haline dönüşecek. DEFNE GOLGESİ TURGAY FtŞEKÇt Çok Kültürlülük' s Norveç Komünist Partisi'nin yöneticiliğine bir Türk'ün seçildiği haberini okuduysanız, siz de be- nim gibi şaşırmışsınızdır. Birkaç yıl önce Alman yazar örgütlerinden PEN'in başkanlığına Iranlı şaır Said (d. 1947, Tahran) se- çildiğınde de aynı şaşkınlığa düşmüştüm. 1965'te öğrenim için Almanya'ya gelen Said, Şah yönetimi- ne karşı otuşu nedeniyle ülkesıne dönememiş. 1979'da döndüğünde ise bu kez de mollalar yöne- timinin baskısına uğrayıp yeniden Almanya'ya dön- müş. Orada yaşıyor ve Almanca yazıyor. Onca de- öerli yazarlan dururken Alman yazarlar, başkanlığa Iranlı bir yazarı seçmişlerdi. Böyle örneklerin daha da artacağı şimdiden bel- li. Yeryüzü, özellikle de Avrupa, yeni bir kültürel ik- lime giriyor. ABD'den dünyayayayılan, giyim kuşamdan yıye- ceğe, müziğinden sinemasına, toplum yaşamından deger yargılarına dek "tek tıp" bir kültür salgınına karşın, Avrupa ülkelerinde giderek "çokkültürlülük" anlayışı öne çıkıyor. Günlük hayattaki gelişme lere bakarak çok kül- türlülüğü, çoğulcu demokrasi anlayışının toplumun her kesimine ve katmanına yayılması ve farklı kül- türierin bir arada yaşayabilmesi olarak anlayabiliriz. Günümüzde ülkeler arasındaki sınırlar kalkarken toplumlar arasında dayoğun bir kültür alışverişi gö- rülüyor. 1960'lann başına dek hemen hiç azınlık ya da ya- bancı bulunmayan Almanya'da bugün Türklerden Sırplara, Italyanlardan Ruslara dek çok farklı kültür adalan toplum içinde geniş bir yer tutuyor. Fransa'da Kuzey Afrikalılar, Ingiltere'de Hintliler- den Kıbrıslılara, Afrikalılardan Hong Konglulara hep aynı olgu söz konusu. öte yandan Avrupa Topluluğu bugün aralannda- ki sınırlan kaldırmış on beş ülkeden oluşuyor. On üç ülke de sırada bekliyor. Bütün bu ülkelerde yaşa- yan farklı kültürel kökenlerden gelmiş insanlar "tek tip" bir yaşam biçimini kabullenebilir mi? Almanya'da o ülkenin bir parçası olarak yaşayan Türk de, Ingiltere'de yaşayan Hıntli de kendi kültü- ründen kopmak istemiyor. Kendi ülkelerinde yaşayan Yunanlı ile Avusturya- lı, Portekizli ile Isveçli için de durum aynı. Kimse bin- lerce yılda oluşmuş geleneklerini, kültürünü, yaşam biçimini değiştirmek istemiyor. Buna karşın güçlü bir ortak yaşama kültürü gelişıyor. Çok küttürlülük anlayışı, bunca farklı kültürün bir arada yaşaması olanağını yaratıyor. Her toplum ya da topluluk kendi kültürünü dile- diği gibi yaşama ve geliştırme olanağı bulacak, ya- nı sıra kültürierarası ılişkiler yoluyla da farklı kültür- ler birbirierini tanıyacak, bir arada yaşayabilecek. Farklı kultürlenn bırbınnı tanımasında da başta ge- len etkenlerden birinın edebiyat olacağı gorülüyor. Son zamanlarda Çin'e gösterilen ilgi ile Çin edebi- yatına gösterilen iiginin koşut gıtmesi de bunun bir göstergesi. Edebiyatı güçlü toplumlar, kendilerini başkalan- na daha güçlü anlatabiliyoriar. Edebiyatın bu sürece katkıda bulunabilmesi ise ülkeler arasında güçlü bir dolaşım ağının sağlanma- sıyla olanaklı. Şimdilerde Avrupa kültür kuruluşlan, çeşitli ülke edebiyatlannın nasıl daha kolay dolaşımının sağla- nabileceği üstüne kafa yoruyoriar. Efes'te12kutsalnokta • SELÇUK(AA)-îzmir'ın Selçuk ilçesindeki Meryem Ana Evi ve Efes antik kentı arasında, Hıristiyanlık âlemi için önemı bulunan 12 kutsal noktadan 3'ünün yerinın bilındıği, 9'unun ise aranmaya devam edildiğı belirtildi. Selçuk Müzesi yetkilıleri. Hırıstiyanlığı yaymaya çalışan Aziz Paulus ve Aziz Jean'm, Meryem Ana Evi ile Efes kentı arasındaki 10 kilometrelik yoldaki 12 noktada. Hz. îsa'nın da Kudüs'ten Golotha Tepesi'ne çarmıha gerilmesı için götürülürken dinlendirildiğini söyledi. Aynca bulunan üç noktanm Efes üst kapısının 100 metre yakınındaki Lukas Anıtı, Efes'in güneyindeki Paulus Mağarası ve Efes üst kapısının bir kilometre uzağındaki tırmanılması zor bir tepede bulunan mağara olduğunu açıkladılar. K Ü L T Ü R t Ç t Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear