Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 T E M M U Z 2001 CUMABTESt CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ROBOTEK TURHAN SELÇUK
DURUST
TABİAIlıl
İSIANBU1
EFETOİSİ
ABDÜLCANBAZ
HARİKU1ÂDE
MACERALAJRI
•KIS1M
BİRDEN
- KADl NMK R0 I30TEK ,
PA
5ARı Şı H,
Ğrüz.EL 3ÎIZ-KA
Emperyalizme karşı bayrak açan toplumcu yazarlar Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve RıfatHgaz
Markopaşa'nınüçkalemiMEHMET SAYDUR
Içinde bulunduğumuz haftada ıki
ustamızı anıyoruz. Bugün Rıfat D-
gaz'ın sekızincı, önceki gün de Az-
iz Nesin'in altıncı ölüm yıldönü-
müydü. Ustalann ustası Sabahattin
Ali ile birlikte üç toplumcu yazar
1946'da ülkemize girmeye başlayan
ABD emperyalizmine karşı ilk bay-
rağı açmışlar: Markopaşa mizah ga-
zetesini çıkarmışlardı. Sabahattin
Ali de belki temmuzda ölecekti. An-
cak daha gazetenin çıkışı onun için
sonun başlangıcı oldu, iki buçuk yıl
kadar sonra, 2 Nisan 1948'de gi-
zemli biçimde öldürüldü. Dığer iki
usta da yaşamlan boyunca hapisler-
den, işkencelerden, sürgünlerden.
kitaplannın toplatılmasından, adla-
nnın yasaklanmasından paylarını
fazlasıyla aldılar. Üçü de aydınlan-
mamızm bedelli ustaları oldular.
Ülke olarak bugün içinde bulun-
duğumuz durum, ilk olarak üç us-
tanm emperyalizme karşı
wmm
^^
m
açtıklan Markopaşa ba-
ğımsızlık bayrağına yeni-
den önem kazandınyor.
Sabahattin Ali, Aziz Ne-
sin, Rıfat Ilgaz ustalar ve
Mustafa Uykusuz, Haluk
Yetiş gibi bir avuç diren-
gen aydın Markopaşalan
niçin çıkardılar, neler yaz-
dılar, başlanna neler gel-
di?
Ölüm yıldönümlerinde
ustalan, Markopaşa'dakı
seslerine kulak vererek
anarken ülke olarak yaşa-
dığımız sorunun başlangıç
yıllanna gıdelim ve Mar-
kopaşa ışığıyla aydınlana-
lım istedik.
Yabancı sermaye
Işe 2.12.1946 günlü
Markopaşa'run 2. sayısın-
daki "Yabancı Sermaye"
başlıklı yazı ile başlaya-
lım:
".JJu işte hangi menfa-
atkrin ayunu var? Dünya-
yı bir ahtapot gibi sarma-
ya çahşan emperyalist ser-
mayenin kucağına ahl-
mak,milletin ahn terini do-
lara ve steriine satmak is-
teyenler kim? Gözü doy-
maz paranın bu korkunç ^ " ™ ^
taarruzu karşısında milletini ve va-
tanını seven her namuslu insan sesi-
ni yükseltmeğe mecburdur. Çünkü
bir memlekete girip yerleşen yaban-
cı sermayeyi çıkanp atmanm. yaban-
cı ordulan sürüp denize dökmekten
çok daha güç olduğunu, biz Osman-
h İmparatorluğu'nun mirasçdan
herkesten iyi bifiriz."
Uyanlara günü gününe karşı tep-
kilergelmektedir. Suçlu sanki Mar-
kopaşacılardır. 19.5.1947 günlü sa-
yıda "Krediyi Düşüren Kredi'" baş-
lığrşla bu durum açıklanmaktadır:
"_ Amerikan yardunuun asaleti
hakkında şüpheye mi düşüyorsu-
nuz? Vatan hainisiniz! Bu yardımın
asıl dertlerimize çare bulrnadığıru,
omuzumuzdaki yükü azaltmadığuıı
mı söytüyorsunuz? Bolşeviksiniz. (.„)
Amerikan mandacılarmdan başka
herksin aklına takdan: 'Bu yardı-
mıcsonu nereye varacak?' sorusu-
na neden açıkve inandıncı cevap ve-
renedikr, hatta işin münakaşasuıa
bik tanaşmadılar.^
Tanışmacılar yattıklan yerden
• Bu hafta Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin'in ölüm yıldönümleri. Iki usta yazar, 1948'de .
gizemli biçimde öldürülen Sabahattin Ali ile ABD emperyalizmine ilk bayrağı açmışlardı.
Ülke olarak bugün içinde bulunduğumuz durum, üç ustanın mizah gazetesi
Markopaşa'daki bağımsızlık bayrağına yeniden önem kazandınyor.
başlannı şöyle bir kaldınp günleri
bir görseler, istiyor insan... Borç al-
manm şerefi var mıymış, yok muy-
muş... Ne olmuş?.. Gerçi Markopa-
şacılar taa o zaman bugünleri göre-
rek yazmışlar. Okuyun da siz de ka-
tılın:
"_Kendi işimizi, hele iktisadi ve
ticari işlerimizi yapmağa, demek Id,
Bakanlanmız kâfi değil de Ameri-
ka'dan adam getiriyoruz. Peki, bi-
zim Bakanlar ne iş görecekler? Yal-
nız nutuk, demeç, beyanat verecek
kordela kesecekler, maaş almakla,
sürü sürü heyettere kokteyl parti ver-
mekle mi ömürierini tüketecekler?
Her gün gazetelerde okuyoruz.
Sağlık işlerimizi düzenlenıek için
Amerikah mütehassıs gekü Bütçeyi
şılmıyor mu?
"~Vatanımızın istiklali üzerine en
küçük bir gölge düşmesin, istiklal
anlayışunız Atatürk'ün çizdiği yol-
dan aynlmasın dediğimiz için mi kö-
kümüz dışarda? Bin bir hileli yot-
dan bağnmıza sokulup bizi tekrar
yan müstemlekeliğe sürüklemek is-
te>en sömürücü yabancı sermayeye
karşı uyanık bulunmayı istediğimiz
için mi kökümüz dışarda?"
Pa$a yerlne Baba
Saldınlar bu kadarla da kalma-
makta, akıl almaz çeşitli baskılarla
gazeteleri kapatılmakta, kendileri
de tutuklanmaktadırlar. Dışanda ka-
lan bu kez yenı bir "—Paşayı" çıkar-
GAZETE: Bu gazete Cuma günleri
saat sekizde çıkar. Sekizle dokuz ara-
suıda firsat bulursa saühr. Dokuzda
toplatılır. Saat onda muharrirleri
sorguya çekilen Basuı Hürrrvetinin
kurbanı felaketzede bir gazetedir."
Gazetenin sık sık toplatılmasından
doğan sıkıntıyı aşmak için tutula-
cak yollar da okuyucuya mizahsal
biçimde sunulmuştur:
"...Bu dahi efendileri tatmin et-
mezse, büsbütün havadan sudan
mevzular yazılacak, mesela hı>ar sa-
yısu şalgam sayısı gibi sayılar çıkan-
larak, bu gazetelerde yaİnız hıyaıia-
ra ve şalgamlara methiyeler tanzim
edilecek, bamyanın fazilcti kendini
nimetten sayan kuru iasuhcnin şe-
refi, milii nohudun asaleti gibi çok
iz diyoruz ki: Dostlar! Kalemimiz, fîkrimiz sterlinin köîesi olmasın.
Vicdanımız doların esiri olmasın. Düşmanın çizmeli istilasım tepelemek
kolaydır. Fakat bir kere sinsi sinsi dolar ve sterlin emperyalizminin
sömürgesi olduk mu, kurtuluş zordur. Hem uşak oluruz hem de
kendimizi efendi sanırız. (27.1.1947 tarihli Markopaşa)
nibulacaksınız. Hatta memleketimi-
zin hryarlannı rencide etmemek için.
onlann aleyhinde bik bulunmıyaca-
ğız. Gelecek sayımız da muşmula sa-
yısı olacaknr."
Sabahattin Ali öldürülmüş, Aziz
Nesin sürgüne gönderilmişti. Sulta-
nahmet Cezaevi Müdürü birikmiş
öfkesini gazetenin yönetim odasına
gelerek Rıfat Ilgaz'a püskürmüştü:
u
Kes bu yazılan, yoksa nasıl olsa ge-
Krsin bir gün, görüşürüz!~.
rı
Bir haf-
ta geçmeden Hıyar sayısı Bakanlar
Kurulu karanyla toplatıldı. Gazete
sayılan toplatılıyordu toplatılması-
na ama, sahibi ve sorumlu yazıişle-
ri yönetmeni Rıfat Ilgaz neden tu-
tuklanmıyordu? Bu sayının çıktığı
günlerde, Rıfat Ilgaz iki gün önce
yattığı Heybeliada Sanatoryumu
odasında günlük gazeteleri eline al-
mış, göz gezdiriyordu. İşte tam o sı-
rada okuduğu bir haberle irkildi.
Kendisinin tutuklanıp cezaevine ya-
^ ^ ^ ^ tınldığıyazılıydı...Birkaç
^ ^ ^ ^ saat sonra da okuduğu ba-
şına geliyor; yatağından
kaldınlarak hasta hasta
götürülüp Sultanahmet
Cezaevi'ne tıkılıyordu.
Müdür tepesındeydi... O
günlerin amansız hastalığı
verem, Ilgaz için her içeri
atılışta kurtuluş yolu olu-
yordu. Bu kez de verem si-
lahını dayadı; dördüncü
kez hastaneye götürülü-
şünde yüzüne dostça ba-
kan bir başhekimle karşı-
laştı:
tt
~ 'Sizsiniz haaa Rıfat
Ilgaz!... Tam düşündüğüm
gibi... Hiç yanılmamışım!
Yalnız, düşündüğümden
dahagenç. (...)Nedersiniz
Rıfat Bey? Sizı cezaevin-
den çıkarsak da kendiniz
bir sanatoryuma tedavi
için başvursanız? (...)' Ak-
şam ses yaklaşa yaklaşave-
rem koğuşunun kapısma
dayanmışü: 'Rıfat Ilgaz
tahliye!...' Yenmiştim ce-
zaevi müdürünü!.."
hale yola ko>mak için mister bilmem
ne geldL Madenleri aramak ve işlet-
mek için Amerikah heyet geldL Peki
amma. sizin vazifeniz nedir baylar?
Açık konuşalım. A\ıp değil a! Gücü-
müze gidiyor, kanımıza dokunuyor.
Oldu olacak, çeldlin bari, Amerika-
ular idare etsin bizL Naylon diş fir-
çası gibi. süaşük mı Amerikah Ba-
kan da ithal edelim, olsun bhsüı."
(Milletin Postunu Paylaşıyorlar/Mer-
humpaşa 29.10.1947, sa.: 3)
Kökü dışanda
Suçlamalann ileri düzeye ulaştı-
ğı günlerde, TBMM'de ilk kez Ce-
mil Sait Barlas'ın üç usta için kul-
landığı iki sözcük sonralan yöne-
tim ve düşünce dünyamızın çokça
kullanılan deyimi olacaktır: "Kökü
dışarda!" Bu karalamaya Markopa-
şacılann yanıtı Sabahattin Ali ile
16.12.1947 tarihli sayıda "Ayıp"
başlığıyla verilirken hem isteklerin-
de, hem de kuşkulannda ne denli
haklı olduklan bugün daha iyi anla-
maktadır: Merhumpaşa. Malumpa-
şa... Bu arada kapatılan Paşa'nın ye-
rine sağcılartarafından da taklit Pa-
şalar çıkanlmaktadır. Okur artık Pa-
şalan kanştırmaya başlamıştır. Çö-
züm olarak bu kez... "Paşa" de-
ğil."...baba" çıkanlır. Başına da S.
Ali'mn "Aü"si konur: ALİBABA...
ilk sayıda bu durum açıklandıktan
sonra şöyle denilmiştir: "Biz müsa-
mahakâr insanlanz. Paşayı elimiz-
den alanlann, bu sefer Babayı da al-
malanna göz yumarız!"
Markopaşa ve soyundan gazeteler
her şeyden önce bir mizah gazetesi-
dir. Ancak bu, beyınlere yönelik mi-
zahtır. Amaç güldürmek değil. dü-
şündürmektir. Mizah ise bu amaç
için bir çeşni, bir araç. bir sılahtır.
Etkili. etkisi kalıcı bir silah...
Gazeteyi toplarma olaylan o ka-
dar artmış; yöntemleri o kadar iler-
lemiştirki, 14.1.1949 günlü 12(36).
sayının başlığuun üstüne "Toplan-
madığı Zamanlarda Çıkar" tümce-
si konulmuş; başlığın hemen altın-
da da şu açıklama yer ahnıştır: "BU
değerli mevzular üzerinde ileri geri
fiküier yürütükcektir™''
özel hıyar sayısı
Planlanan şekilde ilk özel sayı
14.2.1949 tarihinde çıkarılmıştır:
Markopaşa Özel Hıyar Sayısı... Ge-
rekçesi de şöyle açıklanmıştır: "Ne
yazsak Markopaşa'yı toplatıyorlar.
Onbeş sayı çıkabilen (3. döncm çıkı-
şında) gazetemizin yedi sayısmı top-
lattüar. Biz de zülfryare dokunmasın,
güneşe karşı desturun su döküp de
çarpıhmyahm, evliyayı umuru inci-
tip fincancı katırlannı ürkürmiye-
lim diye, suya sabuna dokunmadan,
ha\-adan sudan yazılar yazmrya ka-
rar verdik. Bundan sonra gazetemi-
zin her sayısını. meyva ve sebzelerin
methine tahsis edecegiz. Şimdne ka-
dar gazetemizi tçişleri Bakanhğı ve
Adalet Bakanhğı toplatürdı. Baka-
hm bu sefer de Tanm Bakanhğı top-
latacak mı? Gazetemizin bu sayısı
Hıyar sayısıdır. Baştan aşağıya ka-
dar hryann ve hıyariann methiyesi-
Sonuç
Şimdilik elimizdeki sa-
yılara göre Markopaşa di-
zisi toplam 7 ad, 77 sayı
(70'i elimizde), 8 sahip
^ ^ ^ ~ " (çeşitli tarihlerde 15 kez
değişerek), 10 yazıişleri müdürü (13
kez değişerek), l'i teksir makinesi
olmak üzere 9 matbaa (15 kez deği-
şerek), 1 'i posta kutusu olmak üze-
re 10 adres (12 kez değiştirerek) de-
ğiştirerek çıkmıştır. 3 yıl. 4 ay, 28
günlük süre içinde 176 sayı çıkma-
sı gerekirken ancak 77 sayı çıkabil-
miştir. Tam 99 hafta çıkamamıştır.
Bu gazeteler aleyhine 16 dava açıl-
mış; yazarlan toplam 8 yıl 2.5 ay
mahkûmiyet cezası almışlardır.
(X) Görüldüğü gibi bu yıllarda
Markopaşacılar ABD emperyaliz-
mine; hükümet dahil, emniyet, sav-
cıhk, basm ve mandacılar Marko-
paşacılara karşı çıkmıştır. Ne var
ki, geçen sürede Markopaşaaların
da dediklerinin bir bir gerçekliği
ortaya çıkmıştır. Toplumcu, gerçek-
çi ustaları saygıyla anıyoruz.
(X) Altı yıllık bir araştırma sonu-
cu Markopaşa ve soyundan gazete-
leri bir araya getirerek hazırladığı-
mız Markopaşa Gerçeği kitabımız
Çınar Yayınları 'nca eylül ayında
okurlara sunulacaktır.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Görünüşü Kurtarmak
Uluslararası Para Fonu'nun (UPF) 1,5 milyar
dolarlık kredi dilimini ödemesini ertelemesinin
paniği giderilemedi.
UPF'nin, kimi kaynaklara göre "bir haftada",
kimine göre de "kısa sürede" sorunun çözüm-
lenecegine ilişkin açıklamasının ne anlama gel-
diği ise henüz açıklığa kavuşmuş değil.
Açıklamanın yorumlanmasında iki olasılık var.
Birincisi UPF'nin "Siz niyet mektubunda, Te-
lekom Yönetim Kurulu 'nun özel sektör deneyi-
mi olan uzmanlardan oluşturulacağı sözü ver-
miştiniz, ama tutmadınız. Bu seferlik bu aykınlı-
ğı görmezden gelmeyi düşünüyor, bu nedenle
de karanmı değiştirmek için zaman kazanıyo-
rum" anlamının çıkarılması.
Ikinci ise doğrudan bize yönelik bir mesaj:
"Telekom yönetimini verdiğiniz söze uygun du-
ruma getirmezseniz avucunuzu yalarsınız. Bu si-
zeyapılmış biruyandır. Bekleme süresinin uzun-
luğu ya da kısalığı, yönetimi yeniden belirieme
hızınıza bağlıdır."
• • •
Bu iki olasılıktan hangisi dogrudur. Onu da ir-
delemek gerekiyor.
En zayıfı UPF'nin kararını degiştirmesini bek-
lemektir.
Batılı bir kuruluşun, Doğulu kafa yapısıyla iş
yapması beklenemez. Türkiye'yi yönetenler Av-
rupa Parlamentosu'nda ya da Uluslararası Ça-
lışma Örgütü'nün toplantılarında "yapıyoruz,
ediyoruz" gibi açıklamalarla görünüşü kurtarma-
yı başardıklarına bakarak bu sahte başarıyı sür-
git sağlayacaklarını düşünmüş olabilirler.
Ama artık kazın ayağı öyle değil. Verdiğin sö-
zü tutacaksın ya da söz vermeden önce düşü-
neceksin. "Ben ulusal gururumu ayaklar altına
alıyonım, ama bunun hesabını nasıl veririm" di-
yeceksin.
Türkiye'de hesabın sorulmasına, milletvekili
seçimlerine kadar daha yıllar var, ama UPF, he-
sabı kredi diliminin vadesi geldiğinde soruveriyor.
Inşallah ilk olasılık geçerlıdır de ele güne karşı
daha da rezil olmaktan kurtuluruz.
• • •
Medyamız verdiği ekonomik haberler yüzün-
den epeydir suçlanmıyordu. Bay Derviş bu sü-
reci VVashington'da yaptığı basın toplantısında
sona erdirdi. UPF'nin Telekom yönetimi konu-
sunda işkillenmesinin, medyanın kurulun 4+2+1
formülü ile oluştuğunu yazmasından kaynaklan-
dığını söyledi. Böylece suçu tam olarak med-
yaya atmasa da sorumlular arasında saydığını
gösterdi.
Peki, günlerce süren ve bir toplanıp bir dağı-
lan koalisyon temsilciterinin açıklamalan kamu-
oyuna duyurulmasa mıydı? Hele son yönetim
kurulu üyesinin yani +1 'in Başbakan Ecevit'in
kontenjanından belirlendiğine ilişkin açıklama-
nın, televizyon kameralarından naklen iletilmesi
yerine sansür mü uygulansaydı?
"Her şeyi açık açık söylüyor. Hiçbir şeyi gizle-
miyor" değerlendirmesiyle kamuoyuna yansrtı-
lan Bay Derviş de politikacılığı bizim yerliler gibi
mi algılamaya başladı dersiniz?
öy'e ise vay geldi başımıza...
oerinc(g cumhuriyet.com.tr
Ankara 6. İdare Mahkemesi
Baz istasyonıına
onay verilmedi
ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
Ankara 6. fdare Mahke-
mesi, bir apartman yö-
neticisinin, Çankaya
Belediyesi Encüme-
ni'nin, "apartmanda
kurulan baz istas\onu-
nun kaldınhnası" yö-
nündeki karannın ıpta-
li istemini reddetti.
Ankara 6. idare Mah-
kemesi, Çankaya Bele-
diyesi Encümeni'nin,
Çankaya ilçesi
Remzi Oğuz Ma-
hallesi"ndeki bir
aparrmanın kö-
mürlüğüne baz
istasyonu kurul-
ması ve çatısına
vericiler yerleşti-
nlmesi üzerine,
"bu eklentilerin
kaknnlmasr yö-
nünde verdiği ka-
rann iptali iste-
miyle apartma-
nın yöneticisinin
açtığı davayı so-
nuçlandırdı.
Kararda, tek-
nolojik gelişme-
lere paralel ola-
rak günlük yaşa-
ma giren cep tele-
fonlannın ve baz
istasyonlannın
yaydığı elektro-
manyetik dalga-
lann teknik bo-
yutunun yanı sıra
insan ve çevre
sağhğı boyutu-
nun da bulundu-
ğu ve bunlann
olası zararlannın
önlenebilmesi için bir-
takım önlemler alınma-
sı gerektığine dikkat çe-
kildi. Bu nedenle dava-
ya konu olan yerde bi-
lirkişi ıncelemesi yaptı-
nldığı ve hazırlanan ra-
porda. kömürlüğün bi-
tişiğindekı dairede ka-
lan ailenin. bu cihazın
oluşturduğu elektro-
manyetık alanlara ma-
ruz kaldıklanna işaret
edildiği belirtildi.
Altunizade
Hostoneyonına
devbazistasyonu
İstanbul Haber ServM -
Marmara Üniversitesi Has-
tanesi'nin 50 metre uzağına
kurulan dev baz istasyonu,
Altunizade sakinlerinden
büyük tepki gördü.
ıstanbul'da yerleşîmin en
yoğun olduğu bölgelerden
birine kurulan 75 metre
yüksekliğindeki dev baz is-
tasyonu, çevrede yaşayan-
lardan tepki görüyor. Yurt-
taşlar, kurulan dev baz is-
tasyonunun, çocuklannın
ve kendilerinin sağlığını
tehdit ettiğini belirtiyor.
Baz istasyonununbulundu-
ğu yerden kaldınlması için
Usküdar Kaymakamlığı'na
dilekçeyle başvuran site ve
apartman yönetieileri, baz
istasyonunun bulunduğu
bölgeye yakın birçök konut,
işyeri ve çocuk yuvası bu-
lunduğunu \nrguluyorlar.