Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2001 CUMARTE
DİZÎ
Türkiye, üretim maliyetinin düşük olması nedeniyle bor satışından kârelde etmektedir
Eti HoldingvemadenlerE>ünyacia işletilen toplam 488 milyon tonluk rezervin 320 milyon
tonu (yüzde 66'sı) Türkiye'dedir. Dünyada işletilen ve tahmin
edilen bor madeni rezervlerinin B2O3 miktarlanna göre dağıhm
yüzdesi aşağıdaki tablodadır.
Ülke
Türkiye
ABD
Kazakıstan
Çiû
Toplam
tşletilen
Rezerv
Miktan
320.000.000
60.000.000
54.000.000
27.000.000
_L 27.000.000
488.000.000
tşietikn
Rezerv
66%
"12%
11%
6%
6%
100%
Biliaen
Rezerv
Miktan
803.000.000
209.000.000
\ ~ 136.000.000
36.000.000 j _
_ 91.000000
^ 1.275.000.000
Bilinen
Rezerv
63%
16%
11%
3%
7%
100%
Dünyadaki borik oksit talebi
toplam 1 milyon ton civarmdadır.
Türkiye'deki rezervler dûnya
talebini 320 - 803 yıl süre ile
ABD'dekirezervlerise 60 - 209
yıl süre ile karşılamaya yetecek
dûzeydedir. Dünya pazarlannda
satılan bor madenlerinin hemen
tamamı (yüzde 95'i) Türkiye
kaynaklıdır. Türkiye dünya toplam
borik oksit talebinin ton olarak
yüzde 32'sini, değer olarak yezde
10'unu, ABD ise oksit taiebinin
ton olarak yüzde 50*sini, değer
olarak yüzde 80'ini
karşılamaktadır.-
FirmaJar
Etibank
Mortaş
Şayakçı ^
Rasıhvelnal
Yakal
Toplam
Bor madenlerinin
Kolemanit
208 000
189.000
46.000
16.000
20.000
479.000
tleksit
.
6.000
18.000 ;
61.000
5.000 i
devlerJeşf rildiği 1978 yıtancta ihracat
Tinkal
82.000
-
-
-
-
82.000
Toplam Ton
290.000
189.000
52.000
34.000
f
~8İLÖ00 '
646.000
Yüzde
45%
29% |
8%
5%
13%
100%
DeferS , )
33.6OO.O0O_j
i
i44,400.000
1
78.006.000
lîatS
116$
125$
121$
1- Bor madenlerinin
devletleştirildiği 1978 yılında,
bor madenlerinin yüzde 95'i Eti
Holding'in mülkiyetindeydi.
Sadece yüzde 5'ine sahip olan
özel sektör, ihracatın yüzde 55'ini
gerçekleştiriyordu: Çok az
miktarda bir rezervle dünya bor
piyasası etkilenebilir.
2- 1978 yılında ihraç edilen
maden miktan (646 bin ton),
1999 yıhndaki maden ihracı ile
(653 bin ton) hemen hemen
aynıdır: Eti Holding, daha önce
özel sektörün sattığı pazarlardan
başka pazarlara maden
satamamıştır, çünkü dünya bor
madeni talebi sımrhdır.
3- 1978 yılında Eti Holding'in
satışfiyatıUSD II6,özel
sektörün satış fiyatı USD 125.
Türkiye'nin ortalama ihraç fiyatı
USD I2l'dir. 1999yıhortalama
ihraç fiyatı sadece USD 186. 21
yılhk ortalama satış fiyatı ise
USD 199'dur. 21 yıl sonra,
dolann geçen zaman süreçi
içinde yeniden değerlendirmesi
yapüdığında, bor madeni birim
fiyatlarının artmadığı, hatta
azaldığı görühnektedk. Dünyanın
diğer yörelerindeki madenlere
göre kolay elde edilebilen
Türkiye'deki bor madenlerinde,
ekonomik faaliyet sonucu
yaratılmayan kıtlık rantı
yüksektir. Bu nedenle rekabet,
fıyatlan düşürürken ülkeye zarar
verir. Devletleştirmenin amaeı,
kıtlık rantının rekabet ile
yurtdışına çıkışının
önlenmesiydi. Ancak gerek satış
fiyatlarının karşılaştırüması,
gerekse geçen 21 yıl içinde
madenciliğe yapılan yatmmlann
amortismanı ve dolann yeniden
değerlendirilmesi gibi ekonomik
unsurlar dikkate ahndığında, Eti
Holding'in bor madenciliğinde
başanlı olduğu söylenemez.
ABD yakıt üretimi için sekiz fabrika kurdu
1950'de başlayan hikâye
Soğuk savaşın en uç noktası olan 1950
yılında, yüksek enerji yakıö ile çalışacak
uzun menzilli savaş başlıklan taşıyan
ABD füzelerinde bor yakıtı kullanılma-
sı düşünüldü. 1951 yılında bor madenle-
ri ve bileşıkleri "stratejik madaV olarak
nitelendinlerek ihracatta kontrole tabi tu-
tuldu. ABD'de 1953 yılında u
Zipr
pro-
jesi uygulamaya konuldu. Yakıt üretimi
içın sekiz fabrika kuruldu.
1957 yılında Yakal Borasit AŞ'den Do-
ğu Almanya'ya kolemanit götüren ge-
mi, NATO tarafindan Çanakkale'de dur-
duruldu. O yü Türkiye'yi ve Avrupa üî-
kelerini de içine alacak şekilde, ABD ile
bir aniaşma yapdarak sosyalist ülkelere
bor satışlanna izin verilmedi.
1957 yılında ABD
yönetimi. Amerika
dışındakı bor ma-
denleri için stratejik
bir stok oluşturmaya
karar verdi. Türki-
ye'den 1957-1959
yıllan arasında,
ABD, Sümerbank'a
gönderdiği yün kar-
şıhğmda, toplam
68.000 ton bor ma-
deni alarak ABD'de
depolandi. Sovyet-
ler'in roketlerinde
yakıt olarak bor kul-
lanmadığı öğrenilin-
ce 1959 yılında
"Zip" projesi durdu-
ruldu. Ancak, füze
yakıtı olarak borkul-
lanılması çalışmalan
bugüne kadar sürdü-
rüldü. Bu proje sonu-
na kadar ABD. Tür-
kiye'den aidığı stok-
lann sadece 5 tomınu
kullandı. Gerisi on
yıl daha stokta kaldı,
hatta üzerlerinde
ağaç bittı ve sonunda
US Borax*a devretti. Bu proje sona erdi-
rilene kadar, yalnız Malta'daki (New Y-
ork) fabrika için 1 milyar dolar harcan-
dı. Bu sıralardaNATO, Türkiye'den Var-
şova Pakö ülkeîerine yapüacak bor ma-
deni ihracatlannı yıllık 7500 tonla sınır-
lamıştı. 1962 yılmda kota 30.000 tona
çıkanldıysa da, bor madenleri 1963 yı-
lında NATO'nun stratejik maddeler üs-
tesınden tamamen çtkanldı.
Türkiye'nin bor madeni ihracatı
1967 'de 200 bin tonaçıktığıhalde sadece
Polonya 12 bin ton bor madeni satın al-
dı. 1966-68 yıllarmda Bandırma'daki ilk
boraks fabıikası Polonyalılara yaptınl-
dı. Fabrikanın bedeli, Polonya'ya kole-
manit olarak ödendi.
Bor, doğada serbest element olarak değil, bor
tuzu şeklinde bulunur. Bor tuzlanna bor
madenleri denir. Türkiye'de işletilen bor
madenleri tinkal, kolemanit ve uleksittir.
Türkiye'nin bu üç bor madeni ihracatmm
onbir yıllık ortalaması 677.5 bin tondur.
Yıl
1989
1990
1991 ı
1992
1993
1994
1995 ;
1996 \
1997
1998
1999
Ortalama
Bor Madeni
Miktar Ton
820.077
681.667
637.524
617.739
613.012
622.194
684.404
735.720
731.618
655.755
653.480
677.563
İhracatı Toplamı
DegerS
172.500.869
147.760.148
133.028.121
130.813.254
120.472.646
120.866.940
134.135,409^
140.975.909
136.095.150
123.944.546
121.318.868
134.719.260
Fiyat $
210
217
209
212
197
194
196
192
186
189
186
199
Tablo, son 11 yıl içinde Türkiye'den ihraç
edilen bor madeni ve bor ürünlerinin yıllar
itiban ile dağılımını göstermektedir. Bor
ihracatının toplam ihracatımız içindeki payı
sadece yüzde 0.5 civarmdadır.
HAŞAH Ç€TİN
A BD'deki bor madeni yataklan
/\ îngiliz kökenli RTZ'ye ait
/ l olan US Borax ve North
American Chemical Co. (NAC)
(Overland Park- Kansas) tarafindan
işletilmektedir. Güney Amerika'da
Şili ve Arjantin'deki bor yataklannın
büyük kısmı da US Borax'a ve
NAC'ye aittir. Bor madenlerine sahip
olmayan Japonya ve Avrupa ise bor
madeni ihtiyaçlannı Türkiye'den
karşılamaktadırlar.
rüm ışletmecilik faalıyetle-
rinden zarar eden Eti Hol-
ding, sadece bor madeni iş-
letmeciliğinden kâr ediyor. Bunun
nedeni zengin ve büyük bor re-
zervlerine sahip olan Türkiye'nin
bor cevheri ve konsantrelerinin
üretim maliyetlerinin çok düşük
olması, cevher ve konsantre olarak
dünya pazarlannda satılabilmesi-
dir. ABD menşeli bor cevherlen
ise, direkt cevher veya konsantre
olarak ekonomik değere sahip de-
ğildir.
Bu nedenle, bor madenlerinin
devletçe işletilmesini öngören ya-
sanın amacı, yeraltından çıkanl-
ması çok kolay ve tenörü (nıteliği)
yüksek olan bor madenlerinin bu
doğal üstünlüğünün (rantının),
üreticilerin rekabeti sonucunda ül-
ke dışına çıkışının önlenmesiydi.
Bu amaçla Eti Holding madenleri
arayıp bulacak ve sanayicilerin
kullanacağı son aşamaya kadar iş-
leyecekti. 14.10.1978tarihve2172
sayılı kanunla devletleştinlmış
olan bor madenlerinin aranması ve
işletilmesinin, 10.6.1983 tarih ve
2840 sayılı kanunla devlet eliyle
yapılacağı hüküm altına alındı. Bu
kanun gereği de Eti Holding, bor
madenlerinin Türkiye'deki tek üre-
ticisi oldu. 15 Temmuz
1985 tarihli Resmi Gaze-
te'de yayımlanan 3213 sa-
yılı kanun yeni bulunacak
bor madenlerinin sahiple-
ri tarafindan işletilebilme-
sine olanak sağladı. An-
cak, Eti Holding bu kanun
çıkana kadar muhtemel
bütün sahalan kendi ma-
den arama sahası olarak
gösterdıği için, kanunun
uygulamada bir hükmü
kalmadı. Gerçekte ise, bu-
lunacak yeni maden saha-
larının işletilmeleri halin-
de, Eti Holding'in fıyat re-
kabetine dayanmalannın
mümkün olmamasının ya-
nında, Türkiye'de dünya
talebini yüzlerce yıl karşı-
lamaya yetecek miktarda
bor madeni rezervi de var-
dı. Yeni maden sahalaruun
bulunması yönünde yapı-
lacak harcamalar, Türkiye
için kaynak israfmdan
başka bir anlam taşımaya-
cağı için, bugüne kadar
hiçbir özel sektör kuruluşu yeni
bor madeni yatağı arama girişi-
minde bulunmadı.
us Borax
ve dünya plyasası
ABD'deki bor madeni yataklan
Îngiliz kökenli RTZ'ye ait olan US
Borax ve North American Chemi-
cal Co.(NAC) (Overland Park-
Kansas) tarafindan işletilmektedir.
Güney Amerika'da Şili ve Arjan-
tin'deki bor yataklannın büyük kıs-
mı da US Borax'a ve NAC'ye ait-
tir. Bor madenlerine sahip olma-
yan Japonya ve Avrupa ise, bor
madeni ihtiyaçlannı Türkiye'den
karşılamaktadırlar.
ABD çıkardığı bor madenlerini
tamamen ürüne dönüştürerek kul-
lanmakta veya bor ürünü olarak
dünya pazarlanna ihraç etmekte-
dir. ABD, dünyadaki bor ürünü ta-
lebini karşılamak içın Türkiye'den
de bor madeni ithal etmektedir. Ör-
neğin Ovvens Corning Fiberglass
Co.'nın (OCF) bir yan şirketi olan
American Borat Co.'nin Death
Valley National Monument'de bu-
lunan Billie yeraltı işletmesi, Tür-
kiye'den ithal edilen uleksitin ucu-
za gelmesi nedeniyle 1986 yıh
sonlanna doğru üretimini durdur-
muştu.(1) Uleksit ihracatının mik-
tar olarak yüzde 9O'ı, kolemanit
ihracatının yüzde 16'sı ABD'ye
yapıhnaktadır. Toplam kolemanit
ve uleksit madeni ihracatının ise,
miktar olarak yüzde 37'si ABD'ye
yapıhnaktadır Bu ihracatın değer
olarak ancak yüzde 30'a ulaşabil-
mesi, ABD'deki firmalara, diğer
yabancı firmalara göre daha ucu-
za hammadde satıldığmı göster-
mektedir. Türkiye'deki sanayicile-
rin alamadığı fiyattan yabancı şir-
ketler maden alabildiği için, ulus-
lararası şirketlerin bor madenleri-
nin özel sektöre devredilmesi için
IMF'ye baskı yapmalanna da ge-
rek olmadığı açıkça görülüyor. Eti
Holding, Türk sanayicisine satma-
dığı fiyat ve mıktardaki madeni,
yıllardır zaten rakibine satıyor.
Bor madenleri neden
özelleştirllemez?
Bor madenlerinin özelleştiril-
mesi, değışık nedenlerle mümkün
olmadığı gibi, yeni sorunlar da do-
ğurabılır. Genel olarak özelleştır-
me ile ülke kaynaklanmn daha ve-
rimlı işletilmesi amaçlanmaktadır.
Bor madenleri istenilse de verim-
siz işletilemeyecek kadar kolay el-
de ediliyor. Bu nedenle bor maden-
lerinin özelleştirilmesi "evdekigü-
müşlerin satrimaa"ndan başka bir
anlam taşımayacaktır.
Bor madenlerinin üretim tekni-
ğının çok kolay olması, aynı za-
manda üretım maliyetinin de çok
düşük oluşmasına neden oluyor.
Türkiye'deki bor madeninin fiya-
tı, arz-talep, maliyet, piyasa şartla-
n, miktar gibi ekonomik unsurla-
nn yanında, dünyanın diğer yöre-
lerindekilere göre daha kolay elde
edilmesinin getırdiği kıtlık rantını
Eti Holding, bor madenininTüridye'deki tek üretidsL
da içeriyor. Rkardo (1772 -1823)
isimli iktisatçı, çok verimli toprak-
lann, az verimli topraklara göre,
'Tann'nın lütfu olarak / bedava-
dan' ve de 'malrvetin içine ginne-
yen' bir gelir yarattığmı görmüş ve
de verimli topraklann azlığına da-
yanan bu getiriye "toprak ranü"
adını vermiştir (2). Bor madenle-
rinin bir tek kuruluşun, yani Eti
Holding'in elinde ohnası, fiyatı-
nın da ekonomik fıyatnı üzerinde
belirlenmesine imkânveriyor. Tür-
kiye' nin bor madenleri konusunda
diğer ülkelere göre mukayeseli üs-
tünlüğünü de bu kıtlık rantı sağh-
yor. Devletleştirmenin amacı, bu
rantın yurtdışına çıkışını önlemek-
ti. Bor madeni ruhsatlannın özel
şahıslara devredilmesi ile oluşacak
rekabet, fıyatlan düşürür. Bunun
ülke açısından anlamı, kıtlık rantı-
nın yabancılara kaptınlması, daha
düşük fıyatla maden satılması, da-
ha düşük gelir elde edilmesidir. Bu
rantın yurtdışına çıkışının önlen-
mesi için ihracatta fon uygulama-
sma gıdilse bile, sonucta daha da
çarpık ilişkiler ortaya çıkacaktır.
Ozelleştirme Eti Holding hisse-
lerinin satışı yolu ile yapılırsa, ma-
den fiyatınuı içindeki bu rant, his-
selerin fiyatını da oluşturacak en
önemli ve en belirsiz unsur olacak-
tır. Ister ihale yolu ile isterse borsa
kanalıyla olsun, özel kişi ve kuru-
luşlara satışı sırasuıda Eti Holding
hisselerinin fıyati, bu kıtlık rantı-
nın ileriye dönük belirsiz getirisi-
ni de içerecektir. Bu nedenle his-
selerin yüksek bedelle satümak is-
tenmesi, sıradan yatınmcılann il-
gisini çekmeyecektır. Eti Holding
hisseleri, sadece bor konusu ile
doğrudan ilgili kişilere satılmak
zorunda kalınacaktu-. Bu satış sıra-
sında olmasa da, zaman içinde his-
seler dünya bor piyasasındaki di-
ğer tekellerin eline geçecektir.
Özelleştlrme tartışmaları
Bugün özelleştirme tartışmalan-
nın odak noktasmı yukandaki ne-
denlerle madenlerin mülkiyetınin
değiştirilmesi değil, sadece kole-
manit ve uleksitin işleme işinın
özel sektöre devredilmesi oluştu-
ruyor. Eti Holding devletleştırme
yasası ile kendine verilen görevi
yerine getirmek istemiyor, maden
işleme konusunda yatırım yapma-
yı programına bile almıyor.
Eti Holding yıllardır kolemanit
madenlerinin kınlması, elenmesi,
öğütülmesi ve mikronize edilmesı,
fınnlanması gibi madencilik iş-
lemlerini özel sektöre yaptırmak
ve daha sonra da, "uç ûrûn"lerden
fiberglas fabrikası kurdurmak isti-
yor. Bu firmalan teşvik (!) etmeyı
önerirken, kendisine ait kırma
öğütme tesislerini ise çalıştırmı-
yor. Eti Holding'in 22 Aralık 2000
tarihli Yönetim Kurulu karanna
göre ruhsatlar kendısinde kalmak
şartıyla, bor madenlerinin işlenme-
si konusunda özel sektörle işbirli-
ği öngörülüyor. Dünyanın en zen-
gin bor yataklanna sahip olan,
yurtdışında eğitilmiş yüzlerce mü-
hendisi bulunan Eti Hol-
ding'in özel sektörle işbirliği
arayışı içinde olması oldukça
şaşırtıcı (3).
Kırma-eleme teslsleri
ve fttelleştlrme
Eti Holding'in uç ürünlere
yatmm yapılması teşvikine
1999 yıhna kadar hiçbir özel
sektör kuruluşu itibar etmedi.
Eti Holding kolemanitın işlen-
mesi ve daha sonra da cam el-
yafı fabrikası kunılması yö-
nünde 1999 ve 2000 tanhle-
rinde, Park Holding'le anlaş-
malar imzaladı. Park Hol-
ding'in kurulu kapasitesi bu-
lunmadığı içın bu anlaşmalar
yürürlüğe gıremedi. Kurulu
kapasite bulunmadan yapıla-
cak satış anlaşması ise Park
Holding'e kolemanıtin satış
imtiyazının verilmesine yol
açacaktı. Kamuoyu baskısı,
Eti Holding'in bu ginşimini
engelledi ama, Eti Holding'in
yurtdışındaki ortağı Ankersh-
mit ve Ispanya'daki temsilcisi Ma-
rio Plato gibi şirketlere yıllardır
yaptığı satışlar hemen hemen hiç
irdelenmedi.
özelle$tlrme ve 'uç
ürün'U) flberglas
Fiberglas konusu, üretimin öte-
sinde pazarlama ve belirlı sektör
talebini gerektiren, borürünleri ile
ilgisi olmayan bir sanayi koludur.
Hedef pazar kompozit malzeme
üreticileridir. Bu pazarlama faali-
yeti herhangı bir ürünün pazarlan-
masından farklı olarak ARGE fa-
aliyetini ve kompozit malzemeyi
talep edecek uzay-savunma ve oto-
motiv sektörlerinin varlığuu gerek-
tinr. Türkiye ise bu ARGE'den ve
bu sektör talebınden yoksundur.
Dünya fiberglas piyasası Owens
Corning, Saint Gobain gibi birkaç
şirketın elindedir. Bu şirketlerin
kolemanit ve uleksit ihtiyacmı Eti
Holding karşılamaktadır. Ömeğin,
dünyanın çeşıtli ülkelenndeki 18
fabrikası bulunan Owens Corning,
Eti Holding'in sattığı kolemanitle
üretimini sürdürürken 35 bin kişi-
yi istihdam ediyor. 1978 yılından
bu yana kolemaniti elinde bulun-
duran Eti Holding gerçekten "uç
ürûn" olarak nitelediği fiberglas
konusuna Türkiye'de yatmm ya-
pılmasını isteseydi, hiç olmazsa bir
fabrikasını Türkiye'de kurması
için Owens Corning'i ikna edebi-
lirdi. Hâlâ da edebilir. Ancak bu-
nun yerine "ruhsatiar kendisinde
kalmakşartıyla özel sektörle işbir-
liği arayışını" sürdürüyor!
(1) DPT Kımya Sanavii Hammaddeleri
Raporu Sh 9 ve 24 (2) Güngör Vrus 8 Mayıs
2001 Millıyet (3) Cumhuriyet 22 Aralık 20V0
- Şükrv Sina Gürel 'ut basın açıklaması
SÜRECEK
CUMARTESt
YA/nARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Cemaat Toplumundan
Bireyciler Toplamına
Türkiye toplumu tepkisiz mi? Bu soruya toptan
bir yanıt veremeyiz. Tümüyle tepkisiz bir toplum c
duğumuzu söylemek, Cumartesi Anneleri'nden B€
gamalı çevre direnişçilerine, ölüm oruçlarında y,
şamlannı ortaya koyan direnişçilerden SEKA'nın azt
leştirilmesine engel olan Kocaelili işçilere, polis a
puna karşın sendikalaşma hakkını savunmayı sürdt
ren yaşlı öğretmenden eninde sonunda k'rtlesel bir e
lem gerçekleştirmeyi başaran esnafa kadar, çeşi
toplumsal kesimlere haksızlık etmek olur... öte yaı
dan, sorunlar karşısında büyük çoğunluğuyla biliro
li, örgütlütepki gösteren birtoplum olduğumuzu sö
lemekde neyazık kı mümkün değil... Gerçek, bunı
tam tersidir... Türkiye toplumu toplumsal sorunl;
karşısında büyük çoğunluğuyla tepkisizdir, ya da &•
naf eylemlerinde, çevik kuvvet polislerinin eyleml<
rinde görüldüğü gibi, bu tepkiler çağdaşlık bilinciı
den yoksundur...
• • •
Bu konuda bir başka gerçek, herkesçe bilindiği \
görüldüğü gibi, her türlü toplumsal muhalefeti ez<
cek güçte ve neredeyse var oluşunun nedeni gid»
rek bu işlevine dönüşen baskıcı bir devlet örgütler
mesinin varlığıdır... Böylece, tümüyle tepkisiz olmi
sa da büyük çoğunluğuyla tepkisiz ve örgütsüz t
toplum ve hertürlü toplumsal tepkiyi ezecek gücev
alışkanlığa sahip bir devlet gerçeğiyle karşı karşıy;
yızdemektir...
•••
Toplumumuz büyük çoğunluğuyla neden tepkis
ve örgütsüz? öte yandan, devlet örgütü neden b
denli baskıcı? Erdal Atabek güçlü toplumbilimci b
rikimi ve gözlemciliğıyle, "Sosyal patlama olurmu'ı
başlıklı yazısında {"Cumhuriyet", 2 Temmuz 200
bu önemli sorunu irdeliyor... Yazısında, her biri kita
oylumunda genişletilebilecek saptamalar yapıyor.
Atabek'in saptamalanyla, toplumumuzun tepkisizl
ğinin ("sosyal tepkısızliğe mahkûm edilmiş dunın
da" olmasının) başlıca nedenleri, "rtaafe dayalı gek
nek", "örgütsüzlük" ve "bilinciköreltilmiş çoğunluh
etkenleridir... Atabek'in sözleriyle, "bu durvmun as
sorumlulan da toplumdakı otokratik kültürü değişth
meye hiçbir zaman yanaşmayan toplum yöneticik
ri ve onlann sosyal tabanlandır..."
• • •
"/faate dayalı getenek" kavramı VVashington Ün
versitesi Yakındoğu Dilleri ve Kültürü Bölümü öğre
tim Üyesi Prof.Walter G. Andrews in Divan Şiiri'nd
"gazel" türünü incelediği önemli ve ilginç yapıtınd
("Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı", lletişim Yayınlar
Çev. Tansel Güney), bambaşka bir alanda, benzc
bir saptamayla karşımıza çıkıyor... Yapttının "Iktidi
ve Otoritenin Sesi" başlıklı (s. 113 ve sonraki savf3
lar) bölümünde "Osmanlı mutlakiyeti"n\n "bütün ids
ridallanyla birtikte merkezîiktidara birbüyük ordu gt
züyle bakma ve bu orduyu, hükümdann şahsîhizme
tinde sayma geleneği üzerine kurulmuş" olduğun
vurgulayan W.G. Andrevvs'in sözleriyle, "Birey, bütü
ödûllerin ve cezalann nihaî olarak hükümdardan ge,
diği ve mevkii ne kadar yüksek olursa olsun, ikîida
nnı, variığını, hatta canını padişahın iki dudağı ara
sından çıkacak bir söze borç/u olduğu bir s/stem
bağlıdır... Gazel, otorite ilişkisinin bu hayli olumsu
yönüne şöy/e karştltk verir: Hükümdann davranışını,
yıkıcı ve acı veren boyutlannı, bu davranışı mevcı
ilişkinin (yani kışisel aşk/sadakat ilişkisinin) doğal, ka
çınılmaz bir sonucu sayan bir görüşün içinde eriti
Dahası, şiir, böylesi bir olumsuz davranışı 'dahayük
sek bir iyi' biçiminde yeniden yorumlayan bir örün
tüyü, tasavvuff- dinî çerçeveyi sağlar. Yani, sevgilı
nin zulmü, cevri ve cefası, ya/nızca, sevgilinin bu du
yular dünyasına, hâlâ bağlı olduğu şeklinde anlaşı
lır, dolayısıyla zulüm ve cefa, önünde sonunda b>
dünyaya sırt çevrilmesine ve öte dünyanın idrakin
yol açacağı için bir lütuf sayılır..." Atabek'in sözün'
ettiğim yazısına bir kez daha dönecek olursak, gü
nümüz Türkiye toplumunda "sosyal patlamalar" ol
mayışının, tepkisizliğin başta gelen etkeni "yüzyılla
boyunca insanlan boyun eğmeye koşullandırmış Os
man/ı Devleti'nin egemenliğine ve dinin itaat ısteyeı
inancına dayalı geleneksel toplum kültürü'dür... "Sı
kültür, insanlann bağlılığını sabretmeyle, dayanmay
la ve yakınmamayla ölçmeyi gerektiriyor. Tann'nıı
ve padişahın iyi kulu olmanın koşulsuz bağlılığa da
yalı olması bu kültürün özüdür ve bu kültür güçlü bı
biçimde günümüzde de yaşamaktadır..."
• • •
Batı toplumlan feodal-dinsel egemenlik ve mutla
kiyetçi yönetimler dönemlerini geride bırakarak öz
gür bireylerin oluşturduğu örgütlü toplumlara dönüş
müşken bizim toplumumuz yukarda değinilen ağı
toplumsal mirasın bataklığında nefes almaya çalışı
yor... Daha da kaygı verici olan, bu bataklıkta çırpı
nanlann, özgür bireylerin oluşturduğu örgütlü birtop
lum olmak yerine, cemaat toplumu kalıntılannı da ta
şıyan, bilinçsiz, bencil, geleceksiz bireyciler toplamı
na dönüşmekte oluşudur...
e-posta:ataolbrS cumhuriyet.com.tr
Faks: 0212-5138595 - 5139098
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasr.
Kenderin geleceğî
işgalcîlere teslim
ANK\RA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hüküme-
tin iç kaynak paketi kap-
samında TBMM'den
geçirdiği Hazine taşın-
mazlannın satışını ko-
laylaştıran yasaya tepki-
ler sürüyor.
Harita ve Kadastro
Mühendisleri Odası
Genel Başkanı Hüseyin
Ulkü, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Secer'e
gönderdiği mektupta
yasayı veto etmesıni is-
tedi. Ülkü, yasayı so-
nun başlangıcı olarak
nitelendırerek "Yasa.
anav^samız gereği mül-
kiyeti devrolunanıaz
hüknıündeki yerieri
bile, örneğin ormanl;
runızın da satdmasu
neden olabilecekt
Kente, ormana kar
suç işleyen işgakikrdc
hesap sorulması ger
kirken kentieringelec
ği işgalcilere tapula
maktadır" dedi.
Anayasa Mahkem
si'nin daha önce bena
yasalan iptal ettiği
anımsatan Ulkü, yüks
mahkeme karanna gc
orman dışına çıkanl
arazilerin üzerinde s
dece orman köylüle
nin hak sahibi olabi
ceğini kaydetti.