Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 TEMMUZ 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
IMF - TURKIYE GERGINLIGI
Türkiye, UluslararasıParaFonu'nunprogramlannabağlı kalmamah, kendikurtuluş reçetesiniuygulamah
Moratoryum: HemenşmdiMUSTAFASÖNMEZ
IIVÎF Direktörler Kurulu toplantısının erte-
lendiği. 2 Temmuz akşamı piyasaJar kapandık-
tan sonra duyuruldu. Eyvah! Neden erteleme
olmuştu'.' Peki l .5 milyar dolarlık kredi ne ola-
caktı? Acaba neye bozulmuşlardı? Cumhur-
başkanı. Kmlakbank yasasını imzalamış mıy-
dı? Oh!.. (,'ok şükür. Öğrenildi kı, evet ımza-
lanmrştı, denn bir nefes alındı... Ama IMF, Te-
lekom yönetımındekı atamalardan memnun
kalmamıştı. Bay Derviş'i üzmüşlerdı. Acaba
ona mı kı/mış ve Türkiye'deki münafıklara
hadlerinı mi bildiriyorlardı
0
Yoksa son MGK
toplanttsındakı "sosyal patlamalar olabilir" la-
fına mı takılmışlardı?
Hasılı.keyinerkaçmıştı. 3 Temmuz'dan son-
ra dolar yükselışe geçebilirdi. Şu IMF ne yap-
mıştı şımdi
0
Yapıhr nııydı bu'
7
Bu şi7otrenık ruh halını Türkıye bir süredir
yaşıyor. IMF ile yatıp IMF üe kaJkıyor. IMF, ne-
cip Tiirkıye Cunıhunyeti'yle kedi-fare oyunu
oynuyor. Kemal Dervış, "IMF böyle istiyor -
bo'yleistemhor" dıyor ve iilkeyi yönettiklerinı
sananlar. ytirekleri ağızlannda. hemen her şe-
yi IMF'nın istediği hale getiriyor. tam bır sus-
talı maymun gıbi davranıyorlar. Pekı, değiyor
mu? Değecek mi bu kadar teslimiyete'.' Neyı
kurtarmaya çalışıyor bu beyler
9
Bu programın
tamamen bır borç tahsıl programı olduğunu an-
lamadılar mı? Bizzat IMF'ye verdikleri nıyet
mektubundaveralangöstergeleriokuyamıyor-
larmı?
lekrarlayalım: Bu bır borç tahsılatprogramı-
dır. IMFnın bırdedığini ikı etmemek ne Tür-
kiye'nın borç yükünü azaltıyor ne de bır sıkın-
tı döneminden sonra düze çıkmayı vaat ediyor.
IMF've verılen3 Mayıs2001 tarihli niyet mek-
tubunun Tablo 2 ve Tablo 4'ünü olcumayı bilen-
ler şıınu göreceklerdir: Türkıye'nin iç \e dış
borç toplamı 2Ü00 yılında 153.3 milyar dolar
ıken 2001 vılında. en az yüzde 3, ama gerçek-
te > üzde 5 küçülme, dolayısıyla kişı başına ge-
lınn 500 dolar azalarak yoksullaşması karşılı-
ğı 147 6 mılyar dolar olacak, ama 2002 yılın-
da tekrar 154 milyar dolara çıkacak. 2002 yı-
lında kişı başına milli gelir ise sadece 2809 do-
lar olacak. Yani 2000'in 3093 dolarlık rakamı-
na ulaşamayacak. Özetle. acı IMF programı, üç
yıllık bır ıstırabı çekin diyor, ama sonunda yok-
sulluktan başka bir şey vaat ermediği gibi, sır-
tımızdaki borç yükünü koruyor. harta arttın-
yor. O zaman neyi kurtarmaya çalışıyonız? Kal-
dı ki, bu hedeflere ulaşılacağına bizzat IMF bı-
le inanmıyor. Hatta denebilir ki, bu program ko-
nusunda IMF bürokratlannın yüreklen ağızla-
nnda. Çünkü bir laboratuvardalar ve ellerinde
hasta Türkiye var. Dünya, tribünlerden bu ope-
rasyonu izliyor. IMF'nin ehliyeti konusunda
ciddi tartışmalar yapılıyor son zamanlarda ve
neredeyse IMF. Türkiye üzerinden bir kendini
Yoksullaşmanın inanılmaz boyutlara çıkması-
nı umursamıyorlar.. îşsizliği tırmandırıyor, iş-
yerlerinin kapanması, küçülmesiyle işinden
olan yüz binleri hiç umursamıyorlar. Tarımın,
oradaki üreticinin düzenini altüst edip, sonra-
sında neler olacağını. kentlere yoğun göçü ve
bu göçle beraber doğacak kent sorunlannın ne-
lere yol açacağını hıç umursamıyorlar. Varsa
yoksa, borç ödetme, alacaklıiann batık alacak-
lannı tahsıl etme gibi. kaba, evet oldukça kaba
bir amaç var ortada. Bütün anlaşılmazhğına,
komplike görünümüne rağmen, son derece açık
ve o kadar anlaşılır, kaba bir programla karşı
karşıyayız aslında. Adeta bir çek-senet mafya-
mutlu eder, ama bütün bir halkı mutsuz edersi-
niz. IMF'ye verilen mektuptan hemen feragat
edilmeli ve moratoryum ilan edilmelidir. Mo-
ratoryum, borcun reddi değildir. Borcum borç.
ama ödeme şartlannı beraber tayin edeceğiz,
alacaklı olarak siz de anlayış göstereceksiniz,
demektir. Moratoryumla, imajımızın bozula-
cağı, dünyanın bizden uzaklaşacağı iddiası boş-
tur. Bugün bütün dünya, Türkiye'nin bu prog-
ramı uygulayamayacağını, sonunda duvara çar-
pacağını biliyor. Moratoryum. alacaklı yaban-
cı-yerli bankaları biraz üzer. ama Türkiye'yı
sosyal patlamalardan kurtanr; geleceğini, onu-
runu kurtanr, kendine güvenini arttınr, IMF
"W" Tiuslararası Para Fonu'nun ehliyeti konusunda ciddi tartışmalar yapılıyor son za-
/ / manlarda ve neredeyse IMF, Türkiye üzerinden bir kendini yeniden kamtlama sı-
V-*/ navı veriyor ve bu kritik smavm stresiyle son derece sinirli, hatta küstah. îstekle-
rinden en ufak bir sapma olmasma tahammülleri yok. Her şeyin harfiyen yapılmasmı isti-
yorlar. Çünkü başaramamaktan fena halde endişeîiler. Programlan ise tamamen bir borç
ödeme takvimi. IMF-Dünya Bankası ikilisinin Türkiye'ye dayattığı programın ve alt proje-
lerin hiçbir gelecek vizyonu, üretimle, ihracatla, istihdamla ilgili yanı yok.
yeniden kamtlama sınavı veriyor v e bu kritik sı-
navın stresiyle son derece sinirli, hatta küstah.
İsteklerinden en ufak bir sapma olmasına ta-
hammülleri yok. Her şeyin harfiyen yapılma-
sını istiyorlar. Çünkü başaramamaktan fena hal-
de endişeîiler. Programlan ise tamamen bir borç
ödeme takvimi. IMF-Dünya Bankası ikilisinin
Türkiye'ye dayattığı programın ve alt projele-
nn hiçbir gelecek vizyonu, üretimle. ihracatla.
istihdamla ilgili yanı yok. Varsa yoksa. ödeme
zamanı gelen alacaklann tahsili ile ilgili kaygı
ön planda. Yapısal değişim adı altında, tanm-
da. kamu bankacılığında. yerel yönetimlerde,
sosyal harcamalarda dayatılan bütün ödemele-
nn tek özelliği 'kapatmak, kesmek, yıkmak'
fiilleriyle özetlenecek nitelikte. Yıkılanın ye-
rıne 'yapıcı' hiçbir öneri, proje yok. Her şeye
borç tahsilatı optiğinden baktıklan için. borç
ödetmek uğruna. inanılmaz bir yıkıcılık içinde-
ler. Gelir uçurumunu hızla derinleştiriyorlar.
sının tehdıdı altında Türkiye: Ödemezsen aya-
ğına sıkanm, diyen bırdünyamafyası!.. İstedi-
ği olmayınca kredisini çeken, borçluyla kedi-
fare gibi oynayan bir mafya!..
Pekı değer mi'.' Neyi kurtarmaya çalışıyoruz?
Hiç mi onurumuz incinmiyor? Değiyor mu?
Bence değmez. Bu saçmalığa artık bir son ve-
rin. Bu program zaten birçıkmaz. Çektirdiği ve
daha da çektireceği onca ıstırap ve çileye rağ-
men hedeflerine ulaşamayacak. Bir Pirus zafe-
ri şansı bile yok. Türkiye"yi yönetenler bu onur
kıncı oyuna bir son vermeli ve şunlan yapma-
lılar, hem de hemen:
Borçlar İçin moratoryum
Türkiye'nin altına sokulduğu borç yükünü.
IMF'ye verilen program çerçevesinde ödemek,
toplumu buna mecbur bırakmak çılgınhktır ve
enayiliktir. Bu programla ancak alacaklıları
elinde oyuncak olmaktan kurtanr. Belki bıraz
sıkıntı çekeriz. ama bu onurlu bır sıkıntı olur.
Bugünkü gıbı hem sıkıntı çekıp hem horlana-
cağımıza, başımız dik acı çekenz. Bunu tercih
etme? mısınız?
Adil bir vergi reformu
Hem borçlann ödenmesi hem daha adil bir
bölüşümve yeniden üretici bir Türkiye için acil
bır vergı reformuna ıhtıyaç var. 7 ürkiye'de ol-
dukça adaletsız bır gelir ve servet dağılımı var.
İçinde bulunulan sıkıntıyı aşmak ıçın gelirin
ve servetın toplandığı üst gelir gruplanna, dö-
neme mahsus bir vergi getirilebilir. Yanı sıra,
vergıden kaçan, vergı kaçıran kesimlerin üstü-
ne kararlılıkla gidılebilır. Buradan yaratılacak
gelinn bir kısmı acilen toplumun en yoksul ke-
simlerı için gehştirilecck bir yoksullukla mü-
cadele programında kullanılabilir. Borcu borç-
TUSIAD: Hükümetin
tutumu kaygı verici
Ekonomi Servisi - Türk Sanayici-
leri ve Işadamlan Derneği (TUSİ-
AD). hükümetin IMF ve Dünya
Bankası kredilerinın ertelenmesi
karşısındaki tutumunun kaygı veri-
ci olduğunu açıkladı.
TÜSIAD'dan yapılan açıkJama-
da, hükümetin IMF'nin 8. gözden
geçirmenin tamamlanmasına yöne-
lik icra direktörleri kurulu toplantı-
sının ertelenmesini, daha dikkatli
ve titiz bir şekilde değerlendirmesi
gerektiği yinelendi.
Hükümetin bazı üyelerinin top-
lantınm ertelenmesi ile ilgili olarak
yaptıklan yorumlann düşündürücü
olÂığunun diîe getirildiği açüdama-
da, "TüridyeCutnhuriyetihüküıne-
tinin, IMF'ye sunduğu ekonomik
politikalar bildirgesinde taahhüt et-
miş olduğu yükümlülüklerin yerine
getirflmesi ile UgiJi olarak orta>a çı-
kan durumu Türkiye'nin k; işlerine
müdahale olarak değerlendirmesi
derin bir çeüşkryi ifade etmektedir"
denildi.
TÜSÎAD açıklamasında, "Altma
imza afılmıs olan bu programın ba-
şansızbğına neden olacak söyiem ve
davranışlardan kaçınılması gerek-
mektedir.Bugünekadaruyuınlu bir
davranış serg9e>-en koalisyonortak-
lannın, mevcut ekonomik krizorta-
mında siyasi rant anla>ışma yönet
meleriülkemizeyapüacakenbüyTİk
körülük olacaktır" denildi.
Telekom'a ihaleyle
danışman aramyor
Ekonomi Servisi - Türk Telekom
Genel Müdürii İbrahim Hakkı A^)-
törk, şirketin rekabet koşullanna uy-
gyn bır yapıya kavuşturulması için
uluslararası deneyime sahip daruş-
marılık şirketlerinden hizmetalınma-
sı amacıyla ihaleye çıkacaklannı
açıkladı. Alptürk. Telekom'un tekel
hakkının 2004 yılında kalkmasıyla
rekabet şansının azalacağı gerçeğin-
den hareketle, piyasa koşullanna uy-
gun bir yapıya kavuşturulması için
bir çalışma başlatılmasının benim-
sendiğini açıkladı.
Bu arada, Elektrik Mühendisleri
Odası (EMO). Türk Telekom ile
GSM operatörleri arasındaki 'ara
bağlann" anlaşmazlığtna müdahil
olarak Telekom'dan yana tavır ala-
cak. EMO'dan yapılan açıklamada,
Oda'nın sabit telefon hatlan Ue GSM
şebekeleri arasındaki konuşmalarda
ücret paylaşımını tamamen Türk Te-
lekom aleyhine düzenleyen ara bağ-
lantı sözleşmelerinin iptaline ilişkin
süren davalara müdahil sıfetıyla ka-
tılacağı bildirildi. Açıklamada, ara
bağlantı sözleşmesinin başta yanlış
düzenlenmesi nedeniyie 1 katrüyon
liranm üzerinde bir kamu zaran doğ-
duğu bildirildi. Açıklamada, iki GSM
işletmecisinin lisans hakkını devrabr-
ken ödediği toplam paramn zaten bu
kadar oiduğu vurgulandı.
TBMM'ye IMF
dayatması sürüyor
ANKARA (Cumhurfyet Börosa)
-LMFnin ikinci kredi diliminin ko-
şullan arasında yer alan kamu fi-
nansmam ve borç yönetiminin dü-
zenknmesine ilişkin yasa tasansı,
"Yürûriilen ekonomik program
u>armca 30 Haziran 2001 tarihine
kadarTörkiye Böjük !Mi«et \fecK-
si"ne>ıınulması gerektiğinden imza-
yıaçılmışnr'' noru ile TBMM Baş-
kanlıâ'na sunuldu.
Tasanya göre, Türkiye Cumhuri-
yeti achna iç ve dış borç almaya, Ha-
zine geri ödeme garantisi vermeye
ve verilen garantilerin koşullarında
değişiklik yapmaya Hazine'nin
bağlı oiduğu devlet bakanı yetkili
olacak.
Devlet, o yılın bütçe ödenekleri-
nin toplamı ile tahmini gelir arasın-
daki fark kadar borçlanmaya gide-
bilecek.
TOAOVERTIŞEHERCCAU
la kapatmak yerine, üst gelir gruplannda birik-
miş ve vergilenmemiş olağanüstü servetler, ka-
zançlar toplumun yaşadığı sıkıntılan aşmak
için yeterli düzeydedir. Başka bir ifadeyle, Tür-
kiye, içinde yaşadığı sıkıntıyı aşacak potansi-
yel kaynağa sahıptir, ama eksik olan, adaletsiz
bölüşülen bu gelirin küçük bir grubun elmde bi-
rikmesine izin venlmiş olması ve safahat ile se-
faletin yan yana büyümesine göz yumulmuş
olmasıdır. Adil bir vergi reformu bozulmuş
dengeleri, açılan uçurunılan azaltmaya yara-
yacaktır.
Sermaye kontrolii
Türkiye'nin, dışaaçılmaadı altında, 'dışasa-
çılma' şeklinde yaşadığı talıhsiz politikalardan
biri de kambıyo politikasıdır. 1989'da Özal'ın
uygulamaya soktuğu sermaye hareketlerinin li-
beralleştirılmesi Türkiye'yi, 'sermayenin kaç-
ması' gıbi bir tuzağa düşürmüştür. Sermaye gi-
riş çıkışını liberalleştirerek kısa vadeli serma-
yenin gınşini özendirmeyi ve o dönemde yaşa-
nan kaynak sıkıntısını bu yolla aşmayı uman bu
karar, beraberinde sennayenin her an çekip git-
mesı ve Türkiye"nin altındakı sandalyeyi çeke-
rek kırılgan bir hale gelmesı sorununu getirdi.
Sermayeyi bu durumda vergilendirmek de
mümkün olmuyor. Tehdit hazır: Çeker gide-
rim!. Gıtmesini engelleyecek kısıtlar 1989'dan
beri yok. Sermayeyi vergılemek için sermaye
hareketlerine kontrol şart. Spekülatif oyunlan
önlemek için de sermaye kontrolü şart. 10 mil-
yar doları sokup ekonomiyi rahatlatmak, son-
ra aniden bu parayı çekerek ülkeyi istikrarsız-
Iığa düşürmek mümkün. Böyle bir kınlganlık-
la yaşanmaz. O nedenle kendi kaynaklanyla
ayakta duracak ve spekülatif kısa vadeli serma-
yenin oyununa dayanıklı hale geleceği dönüşü-
mü yaşayıncaya değin sermaye hareketlerine
kontrol şart.
Evet, 1 ürkiye IMF programına mahkûm ol-
mamalıdır. Onurunu kurtarmalı ve cesaretle
moratoryum ilan etmeli, kendi kurtuluş reçete-
sini. adil bir bıçımde kendisi mşa edip krizini
aşmayı bilmelidir.
Bunu vapabilinz ve yapmalıyız.
ASAM7N DEĞERLENDİRMESİ
Tarîhinde
başan yok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrasya
Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM),
"IMF, krizler ve Türkiye" değerlendirmesinde
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tanhinde
hiçbir başanlı operasyonun bıılunmadığını
vurgularken. IMF reçetelerinin Türkiye'yi
daha çaresiz v e güçsüz duruma düşüreceği
uyansında bulunuldu. ASAM Dünya
Ekonomisi uzmanlarından Dr. Mehmet
Arslan, çalışmasında Malezya'nın IMF'nin
programını reddederek başanlı olduğuna
işaret ederken "En önemlisi, ülkenin sahip
oiduğu zenginlikler kelepir fiyattan
vabancüarın eline geçmemiş, karar sonrasmda
Batılı medyada çıkan, Male/yanın içinde
bulunduğu kri/in daha da derinleşeceği,
sermayenin ülkeyi terk edeceği yorumlan
tutmamıştır'" görüşünü kaydetti. ASAM'ın
çalışmasında başlıca şu saptamalara yer
verildi:
• IMF'nin ülkelerden istenen tavizlerin
ahnmasında uyguladığı süreç benzerlikler
göstermektedir. Öncelikle fazla tepki
toplamayacak düzenlemeler istenmekte ve
mali yardım paketinin ilk dilimi serbest
bırakılmaktadır.
Ekonomiden sorumlu De\let Bakanı Kemal Derviş, çeşirli remaslarda bulunacağı VVashington'a ulaşü. (AA)
Uluslararası Para Fonu, bankacılıkta adım atıldığını kaydetti
IkııılıyaklaşımVVASHEVGTON (AA) - Ulusia-
rarası Para Fonu'nun (IMF), ikinci
kredi dilimine ilişkin Türkiye ile
yaşanan tıkanıklığın bır hafta için-
de çözumlenmesi umudunu taşıdı-
ğı bildirildi.
IMF'nin bir yetkilisi,
IMF'nin amacının. kredi onayının
planlandığı İcra Direktörleri Kuru-
lu toplantısının ertelenmesine yol
açan pürüzlerin giderilerek ikinci
kredi diliminin Türkiye'ye veril-
mesi olduğunu söyledi. Bu arada.
IMF, Dünya Bankası ve ABD'den
üst düzey yetkililerle görüşmek
üzere Washington'a gelen ekono-
miden sorumlu Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş. temaslanna hemen baş-
layacağını belirtti. IMF'den üst dü-
zey bir yetki1i. "Pürüzlerin kısa sü-
rede, örneğin bir haftada giderile-
büeceğuudüşünüyoruzr
'dedi. IMF
yetkilisi. ikı pürüzü oluşturan ban-
kacılık ve Telekom konulanndan
bankacılıkta Türk hükümetinin.
meselenin çözumlenmesi yönünde
adım attığını kaydetti. Aynı yetki-
li. Telekom üst yönetimi ataması
konusunda Türkiye'nin program-
dan saptığını iddıa ettı.
Derviş-Köhler görüşmesi
Washington'da Bakan Kemal
Deniş'in, IMF Başkanı Horst
Köhler ile bugün yapması bekle-
nen toplantıda, 1.5 milyar dolarlık
ikinci kredi diliminin serbest bıra-
kılmasına yönehk ılerleme sağlan-
masına çalışılacak
Derviş. havaalanuıda "Buakşam
dostlaria görüşeceğim. Yarm da,
Düma Bankası Başkan Yarduncısi
Johannes Lynn ile bir araya gelece-
ğrnı" dedi. Derviş. IMF ve Dünya
Bankası toplantılannın ertelenme-
sine ilişkin gazetecilenn yönelttiğı
sorulara "Ayaküstü yorum yapma-
yayım" karşılığını verdi.
Ecevit: Beklemeye girelim
Başbakan BülentEcevit Türkiye
ile IMF arasındaki bunalımla ilgi-
li olarak dün Bakanlar Kurulu'na
bilgi verdi. Ecevit, Türkiye'ye hak-
sızhk yapıldığını belırterek "Soru-
nun çözüleceğüıi umuyorum. Bek-
lemeye girelim. Çok hassas bir ko-
nu, farüşmayalım" diye konuştu.
Ancak bu borçla
ülkedeki kriz daha
derinleşmekte ve dışa
bağmılılık
artmaktadır. İkinci
aşamada yapısal
reformlar istenmekte
ve genelde ülkeler bu
aşamada da başarısız
olmakta.
böylece IMF
isteklerinin emredici
tonu artmaktadır.
• IMF programlannın
ilk amaeı ilgili ülkenin
dış borçlannm
ödenmesini
sağlamaktır. Bu
nedenle iilke hülkının
ihtiyaçlan ikinci plana
itilmektedir.
• İstenen kanun
değişiklikleri ve
reformlara
bakıldığmda.
Türkiye'nin stratejik
öneme sahip
değerlerinin
yabancılann
kontrolüne geçeceği
kolaylıkla
anlaşılabilmektedir.
Financial Times:
Krizde
IMFhakh
ANKARA (ANKA)-
Uluslararası finans
çevreleri, Türkiye ile
IMF arasında yaşanan
krizde IMF'ye hak
verdi. Ingiliz Financial
Times gazetesi, "Hiç
kimse. Türk
hükümetini
istemediğini yapmaya
zoriayamaz. Ancak
aynı şekilde hükümet
de aniaşmanın lafina
ve ruhuna uymazsa
desteğin sürmesini
beldey«mez" görüşünü
savundu. FinanciaJ
Times, IMF'nin
toplantıyı erteleme
karannın doğru
olduğunu belirterek
"IMF. krediyi tatmin
oluncaya kadar serbest
bırakmamalıdır" dedi.