Catalog

SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2001 PERŞEME HABERLER DÜTVİADA BUGÜN ALt SİRMEN Miloşeviç Mahkemede, Bu Çok İyi Amma... Dinlenceye giden adam, sanki gölgesinden kurtulmuş gibidir. Sorunlar, dertler bir süreliği- ne unutulur. Sayılı günler bitip de yuvaya dö- nüldüğünde ise onu ilk karşılayan, aslında hiç peşini bırakmayıp gizlice bir yerlere saklana- rak kendisini unutturan gölgesi olur. Ve gevşemiş bir biçare, umut verecek bir yansıma aramaya koyulur. Bu kez ben çok aramadım. Sıcak yaz günlerinde bağrımı serinleten, ka- ranlıklar içinde ufkumu ışıldatan buz gibi ger- çeklerin yanı sırayüreğimi ısıtan birgörüntüyü daha uçaktaTV'deyakaladım: Sırp Kasabı Mi- loşeviç derdest edilip götürülüyordu. Miloşe- viç, şimdi işlediği insanlık suçlarının hesabını vermek üzere mahkeme önünde. İlk duruşmada, mahkemenin yasallığını tanı- madığını söyleyen Miloşeviç, şu anda La- hey'deki hapishanede öteki mahkûmlara uy- gulanandan da daha sıkı bir rejim ile sıkı bir gö- zetim altında. Sırp Kasabı'nın intiharından korkuyor yöne- ticiler. Herif-ı naşerifin aile geçmişinde bir sü- rü intihar etmiş deli olduğu ve de yaptıkları da göz önünde bulundurulursa, önlemin haklı ol- duğu görülür. ••• Miloşeviç'i Lahey'de yargılayan öze\ bir mah- kemedir. Bu mahkemenin Roma Anlaşması'na dayanan ve soykırım, insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçlarını yargılama yetkisine sahip Uluslararası Ceza Divanı ile bir ilişkisi yok. Bu kez söz konusu olan ilk örneğini 2. Dünya Savaşı sonrasında Nürnberg'de gör- düğümüz, bir "galipler mahkemesi"d\r. Savaş suçlan kavrammın 1. Dünya Savaşı sı- rasında ortaya atıldığını ve itilaf devletleri işgal kuvvetlerinin, Nemrut Mustafa Divanı'nda bir- çok Osmanlı yurtseverini yargılatıp astırdığını da unutmayalım! Bu çekinceyi vurguladıktan sonra, "Ka- sap"ın yargı önüne çıkarılmasının insanlığın geleceği için çok olumlu bir davranış olduğu- nu da belirtelim. Bu yargjlamanın yalnızca kamu vicdanını tat- min etmesi bakımından değil, ama aynı za- manda önleyici rolü açısından da çok yararlı ol- duğunu görmek gerek. Nitekim, Miloşeviç'in Tony Blair'i öldürme- si için Yugoslav Genelkurmay Başkanı Neboj- sa Pavkoviç'e 1999'da verdiği emrin yerine getirilmemesinde; generalin savaş suçundan mahkemeye çıkma korkusunun da rol oynadı- ğını, bizzat bu sonuncunun anılanndaki itira- fından öğreniyoruz. Mahkemenin bir ilginç yanı da, Miloşeviç'in, kanlı politikasında, kendisine destek olan ya- bancı politikacı ve devlet adamlarını açıklaya- cağını belirtmiş olmasıdır. Böyle bir tutum, bundan sonra cinayetlere ortaklık politikası uygulamak isteyenleri; son- radan kirli çamaşırlarının ortaya döküleceğini düşündürüp daha dikkatli davranmaya itecek ve iki yönlü bir caydırıcılık sağlayacaktır. ••• Miloşeviç'in iğrenç cinayetlerinin kurbanla- nnın önemli bölümünün Müslüman olması, "Kasap "ın yargılanmasının ülkemizde, daha da büyük bir sevinçle karşılanmasına neden ol- muştur. Bu duyguya katılmamak elde değil. Amma!... Dikkat buyrunuz! Artık uluslararası bir ceza hukuku oluşmakta, eskiden demokrasisi eksik kimi ulus devletler içinde yaptırımsız kalabilen suçların hesabı sorulmaktadır. Yarın, öbür gün kimi ülkelerin yöneticileri de hapishanelerinde öldürülen kişiler yüzünden cezai yaptınmı olan mahkemeler önüne çıka- rılabilirler. Yarın, öbür gün insanların dini inançları yü- zünden, diri diri yakıldıkları ülkelerin bu işte ih- mali görülen yöneticileri de, bugün hiç akılla- rından geçirmedikleri durumlarla karşılaşabi- lirler. Ve o zaman, bugün Miloşeviç'in yargılanma- sına itirazlan olmayanların da ses çıkarma hak- ları olmayacaktır. Acaba, Türkiye'de herkes böylesine olumlu gelişmenin olası sonuçlarına hazırtıklı mı? MHP'lî Tarım Bakanı cökalp: Yoğurdun keşfi Ay'a gidiş kadar önemli ANKARA(ANKA)- Tanm vc Köyışleri Ba- kanı Hüsnü Yusuf Gö- kalp, yoğurt. maya. ek- mek ve çok sayıda mey- ve ve sebzenin Türkler tarafindan bıyoteknolo- ji kullanılarak keşfedil- diğini söyledi. Gökalp. "YoğurtTürklere aittir, maya da Türklereaittir. Biz bunlan keşfedenle- rin torunuyuz. Yoğur- dun keşfi Ay'a gidiş ka- dar önemli bir buluş- hır" dedi. Gökalp. bakanlık Hüsnü Türker Toplantı Salonu'ndadüzenlenen Tinci Biyoteknoloji Damşma Kurulu" top- lantısında yaptığı ko- nuşmada Türklerin bi- yoteknolojiyi kullana- rak yaptığı keşiflerhak- kında bilgi verdi. Tan- mın biyoteknoloji oldu- ğunu söyleyen Gökalp, atalanmızın biyotekno- lojiyi kullanarak yoğur- du. ekşi hamuru, ekme- ği ve birçok sebze ve meyveyi keşfettiğini söyledi. Gökalp, "Yo- ğurt Türk üriinüdür. Yoğurdun İngüizcesi de, Fransızcası da yoğurt- tur. Atalanmız yoğurdu keşfederken biyotekno- lojivi kullandı. Bizonla- nn torunuyuz. Yoğur- dun keşfi Ay'a gidiş ka- dar önemli bir buiuş- tur" diye konuştu. Ortopedi firmalarmm SSK'ye yapılan satışlarda indirimli fiyat uygulaması engellend 30 trilyon liralık ayrıcalık Çabşma Bakanı Yaşar Okuyan. Doğu Perincek: Kıbrıs'sız Türkiye olmaz Işçi Partisi Genel Başkanı Dogu Perincek, Kıbns'ı AB'ye veren bir Türkiye'nin Türkiye olarak kalamayacağmı, parçalanacağını savundu. tstanbulHaberServisi-îşçi Par- tisi (IP) Genel Başkanı Doğu Pe- rincek, Avrupa Ordusu'nun mü- dahale alanlannın belirlendiğini, Kıbns, Ege ve Kuzey Irak'ın bu müdahale alanlan içinde yer aldı- gını belirterek Avrupa Birliği'nin (AB) kendisine ait saydığı toprak- lan gerektiğinde silahlı güçle de- netim altuıa almayı kafasına koy- duğunu savundu. Perincek, 21. yüzyıl koşulia- rında Kıbns'sız bir Türkiye ola- mayacağını, Kıbns'ı AB'ye ve- ren bir Türkiye'nin Türkiye ola- rak kalamayacağını, parçalana- cağını belirtti. Perincek, "O ne- denle Kıbns'sız Türkiye, parça- lanmış Türkhe'dir. Parçaİannus Türkiye ise artık Türkiye değil- dir" dedi. Bütünleşme istedi Çanakkale'nin Biga ilçesinde Belediye Kültür Sarayı'nda konu- şan İP Genel Başkanı Doğu Perin- cek, Kıbns ve Kuzey Irak sorun- lannın böyle askıda kalamayaca- ğmı, Kuzey Kıbns'ın Türkiye ile bütünleşmesi ve Kuzey Irak'ın da Irak'la bütünleşmesi için her tür- lü hazırlığın yapılması gerektiği- ni vurguladı. Perincek, "Kıbns, Ege ve Kuzey Irak aslında Atlantik (ABD veAvrupa) ileAsya arasın- dald boy ölçüşmenin ön cep- heleridir. Türkiye'nin bu gerçeği anlaması ve anlatması, başannın uluslararası koşulunu oluşturur" diye konuştu. HACER BOYACIOĞLU ANKARA - Çalışma ve SosyaJ Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın, orto- pedi şirketlerinin SSK'ye yaptığı sa- tışlarda, indirimli fiyat uygulanması- nı engellediği ileri sürüldü. Kurumun tıbbi malzeme alımlannın yansmı oluşturan ortopedik ürünlerde, SSK Protokol Komisyonu'nca belirlenen indirimli fiyatlann uygulanmaması nedeniyle, kurumun yalnızca 2000 yı- Iı için 30 trilyon lira zarara uğradığı belirlendi. Yaşar Okuyan ise kesinlik- le böyie bir talimat vermediğini, orto- pedi malzemelerinin indirimden mu- af tutulduğu bilgisinin kendisine de sonradan ulaştığını söyledi. • Tıbbi malzeme alımlannın yansını oluşturan ortopedik ürünlerde, SSK Protokol Komisyonu'nca belirlenen indirimli fiyatlann uygulanmaması nedeniyle kurumun yalnızca 2000 yılı için 30 trilyon lira zarara uğradığı belirlendi. SSK'nin, firmalardan ucuza orto- pedik malzeme almasının, bir dizi iş- lemle önlendiği belirlendi. SSK Yöne- tim Kurulu, 11 Kasım 1999tarihlitop- lantısında, dolar üzerinden yapılan tıb- bi malzeme anlaşmalannın yeniden belirlenmesini benimsedi. İndirime gidilmesi benimsendi Bu doğrulruda, 2 Şubat 2000 tari- hinde toplanan Demirhan Atasoy baş- kanlığındaki Fiyat ve Protokol Komis- yonu, tüm tıbbi malzemelerin alımla- nnda indirime gidilmesini benimse- yerek "iyileştirici nitelikteki sarf mal- zemeleri ile ortopedi ve travmotoloji sarf malzemelerinin, ahnunda fiyatlar revize edilene kadar, eski anlaşma fi- yatiannın yüzde30 eksiğinin uygulan- masına" karar verdi. Karardan 3 gün sonra ise dönemin SSK Genel Müdürü Zekai Ozcan gö- revden alındı. Genel müdürün görev- den alınmasında, indirim kararmın et- kili olduğu ileri sürüldü. tndirim kara- nnın tüm kurum birimlerine 7 Şubat'ta yayımlanan bir yazıyla duyurulmasırı dan bir gün sonra protokol komisyc nu, yeniden toplandı. Yönetim kuru lunun bilgisi olmaksızın yapılan top lantıdan ise ortopedi ve travmotoloj malzemelerinin, indirim dışında tutul ması karan çıktı. Yeni dûzenleme Yeni dûzenleme 17 Şubat 2000 tari hinde, 108151 sayılı genel yazıyh SSK Teşkilatı'na duyurularak yaşarm geçirildi. Yılda ortalama 100 trilyon li- ra mal alımı yapılan ortapedi firmala- nnın, hiçbir gerekçeye dayanmaksı- zın, indirim kapsamı dışına ahnması sonucu SSK'nin yalnızca geçen yıl 30 trilyon lira zarara uğradığı belirtildi. ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Yenal Ansen'e 'usulsüz kredi' soruşturniası âçıld ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Pal- mar Su Ürünleri Endüstri AŞ'ye usulsüz verilen 3 mıl- yon 300 bin dolar kredi ile il- gili olarak eski Halk Bankası Genel Müdü- , ,.., „ . .. rü Yenal An- sen ve eski Genel Müdür Yardımcısı Turan Kalay- aoğlu hakkın- da soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı, soruşturmayı Hazi- ne Müsteşarlığrmn 28 Hazi- ran 2001 tarihinde yaptığı suç duyurusu üzerine başlattı. Halk Bankası'nın Istanbul Levent Şubesi'nden, Istan- bul'da faaliyet gösteren Pal- mar Su Ürünleri Endüstri AŞ'ye 1997-1998 yıllannda bir dılimi 2 milyon 300 bin do- lar. ikinci dilimi ise 1 milyon dolar olmak üzere toplam 3 milyon 300 bin dolar kredinin • Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Palmar Su Ürünleri Endüstri AŞ'ye usulsüz verilen 3 milyon 300 bin dolar kredi ile ilgili olarak eski Halk Bankası Genel Müdürü Ansen ve eski Genel Müdür Yardımcısı Kalaycıoğlu hakkında soruşturma başlattı. usulsüz olarak verildiği kay- dedildi. Eski Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen ve eski Ticari Kredilerden So- rumlu Genel Müdür Yardım- cısı Turan Kalaycıoğlu'nun da bu usulsüz kredinin verilme- sinde sorumlu olduklan iddia edildi. Soruşturma dosyasın- da bulunan Bankalar Yeminli Murakıplan Raporu'nda, usulsüz kredi verilen şirketin mali yapısuıa ilişkin olumsuz değerlendirmelerin yer aldığı ve Ansen ile Ka- laycıoğlu'nun, murakıplann hazırladığı şir- ket hakkındaki olumsuz raporu, krediyi onayla- ,; yacak Halk Bankası Yönetim Kurulu'na bildirme- dikleri öne sürüldü. Ansen ve Kalaycıoğlu'nun, Hazine Müsteşarlığrmn haklannda \erdikleri "Soruşturma izni" karanna itiraz ettikleri ve bu ıtirazı Danıştay 2. Dairesi'nin görüştüğü öğrenildi. Kurultay istifa getirdi. Ertuğrul Günay, siyaseti askıya aldığını açıkladı Zîya Halis de CHP'den ayrıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin 29. Ola- ğan Kurultayı istifalan ve kır- gınlıklan da beraberinde ge- tirdi. Kurultayda Genel Baş- kan DenizBaykal' a rakip ola- rak yanşan Ertuğrul Günay siyaseti askıya aldı- \ ğını, sade bir CHP'li olarak ge- lişmeleri izleyece- ğini belirtirken eski Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ZiyaHaüsvelsken- derun Belediye Meclisi üyesi Zeld Çakan CHP'den istifa etti. CHP'nin Bay- kal 'ın yeniden genel başkan- hğa seçildiği olağan kurulta- yının yansunalan sürüyor. Baykal'ın karşısında 380 oy alan Ertuğrul Günay, parti- den istifa etmeyi düşünmedi- ğini söyledi. CHP kurultayı- nın Türkiye'de siyasal parti- ler sistemine karşı beslenen olumsuz yargılan kıramadı- ğını belirten Günay, CHP'yi iki genel seçimde başansız- lığa uğratan kadronun tf ay- nen ve yeniden" seçildiğine dikkat çekti. Önceki parti meclisuıde görev yapan Ziya Halis de dün CHP'den istifa ettiğini açıkladı. CHP'nin özellikle 1995 yıhndan itibaren tarih- sel misyonu ve geçmişteki müca- dele geleneği ile örtüşmeyen sağ söylem ve uygula- malara dayah bir kulvara girdiğini belirten Halis şu açıklamayı yap- tı: "îdeoktjik eksen- de vaşanan bu sağ sapma, politik sü- reçte de etkilerini göstermiş,sosyal demokrasi- nin temel dayanaklanndan olan yoksul halk kesimlerin- den hızla uzaklaştırünuştır. 30 Haziran tarihinde topla- nan kurultay dekgekrinin bu gidişe dur demek bir yana, tam tersine hizipçi kadronun partiyi getirmek istediği sağ siyasal çizgiye ezki çoğunluk- la onay vermesi, politik duru- mumu yeniden gözden geçir- memi zorunlu künuştır." Halis Baykal: Peygamber istemiyoruz ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin 29. Olağan Kurultayı'nda seçilen yeni kadronun parti kadrosu değil, Türkiye'yi yönetecek kadro olduğunu söyledi. Türkiye'nin geldiği kriz noktasmdan çıkış sürecinde sıkıntılı bir dönemin yaşanabileceğini, ancak doğru yönetim ve doğru politikalarla Türkiye'nin dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağını ifade eden Baykal şöyle devam etti: "Türkiye'nin sorunu kötü yönetimdir. 15 yıldır bu görünüyor. Ülkenüz artık geldi duvara dayandı. Ancak bu ülkenin birikimi ve kaynaklan var. Biz peygamber falan istemiyoruz. Makul, akılh, yemeyen, yedirmeyen bir insan yeter." Karadeniz Bölgesi Jandarma terör olaylarmı masaya yaürdı • Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Dairesi Başkanı Tümgeneral Osman Özbek ve İstihbarat Başkanı Tümgeneral Akgöz, Içişleri Bakanı Yücelen başkanlığında Karadeniz'deki terör olaylannı masaya yatırdı. ANKARA (Cum- önerilerini dinledi. huriyet Bürosu) - Jan- darma Genel Komu- tanhğı Harekât Daire Başkanı Tümgeneral Osman Ozbek ve Is- tihbarat Başkanı Tümgeneral Ali Ak- göz, îçişleri Bakanı RüştüKâzım Yücelen başkanhğında Ordu- S Milletvekilleri bölge- deki TİKKO ve DHKP-Cörgütlerinin etkinliğminsonaerdi- rihnesi için yurttaşla- ra sahip çıkılması ve halkm güvenliğinin sağianması gerektiği görüşünü dile getirdi- ler. nı masaya yatırdı. Ba- kanhktaki toplantıya, bölge milletvekilleri dekahldı. Bölgede yaşanan terör eylemleriyle bunlarakarşı aünacak öolemlerin değerlen- dirildiği toplantıda, ekonomik iyileşme- ninsağlanmasınailiş- kin çözüm önerileri detartışıldı. Yücelen, toplantıda, Ordu, Gi- resun, Amasya, To- kat, Sıvas ve Çorum milletvekillerininböl- geye ilişkin değerlen- dirmelerini ve çözüm Bölge halkınuı kal- kınmasını sağlamak amacıyla askıya ah- nan kırsal kalkuıma projesinin yeniden yaşama geçirihnesini isteyen milletvekille- ri, yaylatorizmininde canlandınlmasını ta- lep ettiler. tçişleri Ba- kanı Rüştü Kâzun Yücelen, toplantuıuı gelecek günlerde ger- çekleştirilecek valiler toplantısı öncesinde bölge sorunlan konu- sunda bilgilenmek amacıyla düzenlendi- ğini söyledi. Bayındırlık Bakanı Aydın: Erken seçime gerek yok İZMÎR(AA)-Ba- yındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın, kasım ve şubat kriz- lerinin, çıkar çevrele- rinin organizasyonu olduğunu ifade ede- rek "Türkiye'de rant ekonomisi kuranla- nn ülkeyi getirdiği nokta, bugün ortada- du-" dedi. Ayduı, Sü- leyman DemireFnı, Türkiye'de erken se- çime gidilmesi yö- nündeki sözJeri üe il- gili olarak "Saym De- mirel"inaçıklamalan çok doğaİL Türkiye demokradk bir ülke. Herkes her konuda jradrsövter"dedi. Partisinin Izmir il teşkilatmca Balçova Termal Tesisleri'nde düzenlediği yemekte konuşan Koray Ay- dın, MHP'nin, Tür- kiye'nin gündemine yolsuzluk ve yoksul- lukla mücadeleyi ge- tirdiğini söyledi. Ba- kan Aydın, 18 Nisan seçimlerinden sonra MHP'nin Türk siya- si hayatına yeni bir soluk getirdiğini kay- dederek şöyle devam etti: "MHP,Türksi- yasi hayatına yeni de- ğerler kattı. Bu de- ğerierin başuıda gü- venilirlik vardır. Li- derierinin şahsında tüm partilileringüve- nilirliğL.MHPseçim meydanlannda orta yolu izledi. Türki- ye'nin temel mesete- lerini öne çıkaran, Türkiye'de ilkdefa si- yasi parti düşüncele- rini ffldr komisyonla- nnda olgunlaştjran parti oldu." Daha sonra Ege Palas Oteli'nde bir basın toplantısı dü- zenleyen Aydın, Tür- kiye'de erken seçime gerek olmadığım söyledi. Seçim kara- n alınması için uy- gun bir zemine ihti- yaç olduğunu belir- ten Aydın, Demi- rel'in açıklamalan- nın kendi fikirleri ol- duğunu ifade etti. Aydm şöyle konuştu: "Saym Demirerin açıklamalan çok do- ğaL Herkes her konu- da fikir söyler. O ola- bileceğini, ben oiama- yacağını söyledim. MHP dışında hiçbir parti millervekilinin seçime 'evet' diyece- ğini santnıyonım."