23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel YaymYönetmenı. İbrahim Yıldız • Yazıışlen Müdünr SaMnı Alpaslan 9 Sorumlu Müdür Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara Istıhbarat Cengiz \ıldırım • tkonomı. Özlem Yüzak • Kültür Handan Şenkükeıı • Spor Abdülkadir \ ücelman 9 Makaleler Sami karaören • Ouzeltme. Abdullab Yazıcı • Bıleı- Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlerı Mehmet Faraç • A\rupa Temsilcısı Cürav Öz Yayın Kunılu flhan Selçuk (Başkanl. Orhan Erinç, Hikinet Çetinkaya, Ştikran Soner, İbrahim V ildız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba>, Hakan Kara. Ankaıa Temsilcisi' Mustafa Balbay Atatürk Buhan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Te! -4195020 (7 hat). Faks 4195027 •lzmır Temsilcısı Serdar Kızık, H Zı\aBK 1352S 23Td 4411220. Faks 4419117»AdanaTemsilcısı. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No.l Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Mudürü Erol Erkut • Koordınator Ahmet Korulsan • Mu- hasebe Biilent > ener # Idare Hüscyin Giirer • Satış Fazilet Kuza MED\ \ C: • Yonetım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # kı>ordmjtür Reha fşıfman # Genel Vfudur\ ardımUM SodaÇoban lel 514 (T 53 - 513^5S()-^ns4«)-6l.haLs 5138463 ^ a\ımla>an ve Basan: > enı Guıı Haber Aıan^ı. Bdstn \e\ avmcılık A Ş lurkiH-Jû'ı ( jd *" •»! ( jŞaloelu U 3 ' 4 istanbul PK 24A - St'rkecı î4-H? Isunhul ld J I 2 | 51.' S5 VVHVV cumhumet.com.tr 30TEMMUZ2001 îmsak:4.02 Güneş:5.51 Öğle: 13.18 Ikındı: 17.11 Akşam: 20.32 Yatsı: 22.11 Anıt ağaçlar da internetli • GAZİANTEP (AA) - Orman Genel Müdürlügü, anıt ağaçlann tespit ve tanıtımı için internette web sitesi açiı. " http:/'www.ogm.gov. tr' anıtagaclar" adresinden uiaşılabilen sitede. anıt ağaçların envanterinin hazırlandıgı belırtilerek siteyı zıyaret edenlerden çalışmaya destek vcrmeleri isteniyor. Çalışmanın. ata mirası ve tarihin canlı tanıgı durumundaki anıtsal ağaçlann tanıtımı ve tespitinin yanı sıra korunması konusunda insanlara düşen görev \e sorumlulukların hatırlatılması amacıyla yürütiildüğü ifade edilen sitede. anıt ağaçlara ilişkin tanımlara yer \erılıyor. Uzay robotu hazıp • Haber Merkezi - NASA, uzay çalışmalannda yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Bugün fırlatılması beklenen uzay robotu Genesis'in görevi, Güneş'ten fırlayan parçalan toplayıp Dünya'ya getırmek. Bu araştırmayla Güneş Sistemi'nın doğuşuna ilişkin yeni bilgiler edınilebılecek.Florida'da kı Capc Cana\ eral Üssü'ndcn fırlatılacak Genesis, görevıni 20O4'te tamamlayacak. Yapay kalpli hasta yüpüdü • Haber Merkezi - ABDnin Kentucky eyaletinde kimliği açıklanmayan bir hastaya takılan ilk yapay kalp meyvesini verdi. Ameliyat öncesi bir ay öınür bıçilen hastanın henışirelerin yardımıyla odasından çıkıp ameliyat sonrası ılk adımlarını attığı bildirildi. Cep'i aşk için kullamyoplar • LONDRA (AA) - İngı- lız basını, cep telefonları- nın aşk mesajlan geçmek için haftada 71 milyon kez kullanıldığını kanıtla- yan araştırmanın sonucu- nu. "Kiın demış Ingiliz- ler romantik degil?" diye duyurdu. Continental ad- lı araştırma kurumunun 2 bine yakın telefon kulla- nıcısı üzerınde yaptığı araştırmanın sonuçlanna göre haftada toplam 284 milyon mesaj gönderen tngılizler. bunların 71 milyonunda romantik mesajlar iletiyor. Bütün mesajlann yüzde 25"inin aşk mesaj lan ve roman- tiznı kokan yazişmalar olduğuna dıkkat çeken araştırmacılar. aşk mesaj- larının \ıllık toplam me- saj sayısı ıçindeki payının ise 3.5 milyara ulaştığıru belirtiyorlar. Efsane motosikleti kullanan kadmlar, 'Onu kullanırken sorgusuz sualsiz sadece ben oluyorum' diyorlar ErkeMere inatHarleycilerÖZLEMGÜVEMLf Onlar. kentte yaşamanın insana unutturduğu özgürlüğü, erkeklenn tekelinde olduğu düşünülen Harley Davıdson motorlanyla yaşıyor. Yüz- lerce kilo ağırlığındaki motosiklet- lerini hareket ettiremeyecekmiş gi- bi görünen narin vücutlanna yöne- len bakışlara meydan okuyan ka- dın Harleyciler, "Çevremizdeld er- kekler başiangıçta biraz ürkmüşler- di. Ama kadınlardan çok olunılu tepkiler alıyoruz. Harlev ulaşılnıası zor bir motor. Hatta motonın öte- sinde bir efsane, bir efsane>i kullan- mak erkekkrin tekelindeolanıaz" di- yorlar. Harley Davidson kullanıcılan ara- sında çok güçlü bir bağ var. Inter- net aracıhğıyla sürekli haberleşi- yor, bir araya gelip şehir dışına ge- ziler düzenhyorlar, Istanbul içinde Ortaköy, Bebek civanndaki kafele- re gidiyorlar. Harleycı kadınlann büyük bir kısmı evli ve çocuklu. Aşırı hız yapmaya izin vermeyen • Harley Davidson*a gönül verenler sadece erkekler değil. Bu motoru kullanan kadınların sayısı gün geçtikçe artıyor.Yüzlerce kilo ağırlığındaki motosikletlerini hareket ettiremeyecekmiş gibi görünen narin vücutlu kadınlar, "Harley ulaşılması zor bir motor. Hatta motorun ötesinde bir efsane, bir efsaneyi kullanmak erkeklerin tekelinde olamaz" diyorlar. ' Harley Davidson'ı güvenli olduğu için tercih eden kadınlar. "Çocuk- larımızın da kullanmasını isteriz ama 20'li yaşlardan sonra, yani de- likanlılık denen çağlannı geçtikten sonra kuilanmaian daha i> i olur" di- yorlar. Tekstilci Gönül Tümer. bir arka- daşının motoruna parça almak için gittiği mağazadan bir Harley Da- \ idson alarak çıkmış. 43 yaşındaki Tümer. 4 yıldır Harley Davidson kullandiğını \e motorunu aldığın- da kullanmayı bilmediğini söylü- yor. Boş olduğu her zaman Har- ley'ine binip dolaşmaktan büyuk keyif aldığını anlatan Tümer. "İyi ki almışım, keşke 10 yıl önce alsay- mışım. Motor kullanmak denge ve cesaret işi. Kullanırken çok dikkat- li olmak gerekhor. İnsanlara 30 ya- rim ' diyor. Trafikte motor kullan- maktan hoşlanmadığını anlatan Tü- mer, özellikle motor kullanmak için uzun yola çıkıyor. Tümer, Harley Davidson kullan- mayı "terapi" olarak niteliyor ve "Tabiata yakınlaşıyorsunuz, pers- pektifinizgenişlhor. Akşam saat 8'de 9'da çıkıp hemen ona sığınıvorum, sonra bebekJer gibi u> uyorunı. Mo- tor kullanmak apayn bir zevk, ke- limelerle ifade etmek mümkün de- ğil" diyor. Avusturya Başkonsolosluğu'nda memurluk yapan 2 çocuk annesi I.ak Anna Bayraktar, 1.5 yıldır Har- ley Davidson kullanıyor. 12-13 yaş- larından itibaren motor kullandıgı- nı anlatan Bayraktar, "Yaşam yo- ğunluğum, uzun yrilar motor kullan- manıa izin vermedi. 35 yaşında Har- ley kullaıunaya başladım. Günlükya- samımda givemediğim gij sileri gi- yivtırum. Onu kullanırken sor- gusuz sualsiz sadece ben olu- yorum" diyor. Harley Davidson kullanma- nın bir "yaşam biçimi" oldu- ğunu söyleyen Bayrak- tar, Harley David- son iledünyada- kı pek çok in- sanla aynı nok- tada buluşma- nın heyecanını yaşadığmı be- lirtiyor. Bayraktar. "Ona bebeğim gibibaknorum" diyor. Külkedisi Jennifer Lppez ANKARA (AA) - Beyazperde ve müzığin ünlü ismi Jennifer Lopez, yeni filminde "modern külkedisi" rolünde seyırciyi selamlayacak. Lopez. "Chambernıaid" adlı romantik komedide çalıştığı lüks otelde yakışıkh bir prense âşık olan oda hızmetçısıni canlandıracak. Jennifer Lopez. yeni filminde "beyaz atlı prensin" yolunu gözleyecek. Halen görüşmelerine devam ettiği projeye imza atmak için "hevesli görünen" Latın yıldız, filmde lüks bir otelin kat hizmetçisi rolünü üstlenecek. Filmde hayatmı yoğun bir şekilde çalışarak sürdürürken sık sık hayallere dalan Lopez, günün birinde müşteri olarak gelen lngiliz prensle tanışıp ona âşık olacak. Her şey güzel bir şekilde devam ederken aniden kızın, "sarajdan gece yansı kaçan külkedisi gibi" işı bırakıp ortadan kaybolması üzerine prens, Lopez'in peşine düşecek ve onu yeniden bulmaya çalışacak. Oıio ve Liszka Manş'ı gondolla geçti LONDRA (AA)-Venedikh 60 yaşındaki kürekçi VîttoriOriove yardımcısı EnzoLJszka'nın Manş Denizi'nin gondolla geçme giri- şimi başarıyla sonuçlandı. Ender görülen hastalıklann te- davi edildiği Italyanın Vicenze kentindeki Baschirotto Hastane- si'nin ttalyan Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamına alınması ama- cıyla Ingiltere'nin Dover Lıma- nı'ndan yola çıkan Orio ve Lısz- ka. Fransa'nın Calais Limanf na vardı. Liszka, gondolla Manşı geçen ilk kişiler olnıaktan büyük mut- luluk duyduklarını. seyahatleri sırasında Venedik şarkılan söy- lediklerıni belirtti. Gondolculann Venedikli arka- daşlanndan oluşan büyük bir grup da kendilerini kutlamak için Ca- lais Limanf nda hazır bulundular. Gondolculann Manş'ı geçer- ken yoğun sısle mücadele ettik- leri. başka bir güçlükle karşılaş- madıkları bildirildi. ltalyan gondolculann Manş'ı geçme gırışimı kendilerine be- dava eşlik edecek gemi bulama- malan \e hava şartlarından ötü- rü daha önce 3 kez ertelenmişti. Önceki gece bir A\usturalya gemisiyle anlaşan Orio ve Lisz- ka. dün sabah lngıltere'den deni- ze açıldı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Uzun Sözün Kısası Telekom'un yeni uygulamasında arayan kişi belli oluyor Numaraya göre alo deyinANKARA (AA) - Türk Tele- kom'un abonelerine sunduğu "Arayan Numaranın Görülme- si" (Calling Line Identification Presentation-CLIP) hizmeri, isten- meyen kişilerin aramalanna ce- vap verilmemesıne olanak sağlı- yor. Şu anda Ankara. Istanbul ve lzmir'de belirli santrallar ve nu- maralar için uygulanan hizmet- ten faydalanılabilmesı için abo- nelerin ekranlı \ e bu özelliğı kul- lanmaya elverişli telefona sahip olmaları veya telefonlanna ek bir cihaz taktırmaları gerekiyor. Arayan numaranın görülebil- mesı. hem arayan hem de aranan abonenin telefonunun sayısal sant- rala bağlı olması ile mümkün ola- bilıyor. Sıstem. cevap \erilmedi- ği zaman çağrıları telefon numa- rası. saat \ e tarih bilgileriyle kay- dediyor. Polo. golf. binicilik Kesenin ağzmı açhransporlar ANKARA (AA) - Sporun sağuklı yaşamdaki önemi gün geçtikçe artarken bazı sporlar yüksek maliyetleri ıle cep yakıyorlar. Pahalı sporlar arasında. binicilik. polo. golf. sualtı sporlan \e tenis ilk sıralarda yer alırken söz konusu sporlan "kulübe üye olarak" yapmanın maliyeti ise yüksek boyutlara ulaşıyor. En pahalı sporlar arasında yer alan binicilik ve polo. genellikle ilkbahar ve yaz aylannda tercih edilirken bu sporlan, bir at satın alarak yapmak istenildiği zaman. mil> arlan gözden çıkarmak gerekiyor Bir binici atının fiyatı, engelli ve düz koşu atlanna göre 800 milyon lıradan başlıyor; atın menşeine göre 1 trilyon liraya kadar çıkıvor. Polo oynamak için ise bir oyuncunun en az 3-4 ata sahip olması gerekiyor Amatör sporcular için binicilik derslennin de saatı 16 milyon lira ile 50 milyon lira arasında değişıyor. e-posta: tan (a prizma. net. tr 'Diana'nın hastalığı' Yazın doğaıüarda anoreksirisid ABERDEEN/ANKARA (ANKA) - Prenses Diana'nın da yakalanması> la tüm dünyanın daha fazla tanıdığı. "kişinin yemek yemeji reddetmesi ve> a yediğini çıkarması hastalığı'' olarak bilinen 'Anoreksi'ye, yaz aylannda doğanlann daha fazla yakalandığı ortaya çıktı. Iskoçya'nın Royal Cornhill Hastanesi'nde görevli Dr. John Eaglesş en büyük risk grubunu ise mart ile haziran ayı arasında doğanlann oluşturduğunu bildırdi. Anoreksi ile mevsimler arasındaki ilişkiyi henüz net olarak açıklayamadıklannı kaydeden Dr. Eagles. ancak kış aylannda anne adaylannın enfeksiyonel hastalıklara açık olmasının anoreksi hastalığı için önemli bir neden olduğunu düşündüğünü belirtti. edem Ali Efendi'nin Çiftehamam Sokağı'nda- \mJ ki (Menemen) evinde; öyle süslü kutular, ci- cili bicili şişeler görürdüm ki, şaşardım: etiketleri ecnebi, yazılan anlamadığım bir dilden! Nineme sor- muştum; in yeşil gözlerinde, manasını tam çıkara- madığım biracıyla:"-... bunlar 'Avrupa'!" demiş- ti,".. eski 'Frenk Mahallesi'ndeki Le Printemps Mağazası'ndan alınmış öteberinin, şişeleri ku- tulan!" Böyle bir cevap, yeni nesiller için, adeta bir bulmacadır; kendi hesabıma, yakın tarihı konu edinen dizi romanlan yazarken; ınceledikçe, çözüm- ledikçe, sonuca ulaşabilmıştim; ayıptır söylemesi, aslında o tek cümle, bir yerde, Devlet-i Aliyye- i Osmaniye'nin 'yan sömürge oluş tarihi'dir. 'Le Printemps', yıllarca sonra, Paris'te rastlaya- cağım, bir büyük mağaza! 'Haco Hanım Vay' da, Izmir'in 'Frenk Mahal- lesi'ni etraflıca anlatmıştım; 'Dersaadet'te Sa- bah Ezanlan'nda. Selanik ın 'Beyaz Kulesi'veçev- resi, 'Sırtlan Payı'nda ise, -yalnız onda mı, hemen hepsinde- Istanbul un Beyoğlu'su (Pera), anla- tılmıştır: bu şaşaalı semtler, 'alafranga çarşı- lar', Tanzimat'ı müteakip 'mülke' iyice el koyan 'Ecnebi Sermaye'nin, ülkemizdeki komprador üsleri' idi: Önce 'ecnebiler', arkasından, Osman- h'nın 'gayrimüslim anasır'ı; daha sonra alafranga monşerier' derken; Osmanlı da o semtlerin aşinâ- sı, o çarşılann 'müşterisı' olmak. âdet hükmüne gir- mişti; girmişti de, bu kalabalığın 'mayasını' oluş- turan neydi, ya da kimdi? Darürfünun müdemsi. 'Sakızlı' Ohannes Efen- di, 'teşebbüs-üşahsi'ninve 'ticaretserbestisi'riın, 'servet-i milel'\n temeli olduğunu söyleyip yazmı- yor muydu? 1838 Ticaret Anlaşmasf yla Mema- lik-i Mahrûsa-i Şahâne, 'ecnebi sermayesi'ne kapılarını açmış ama; ondan çok daha önce 'mül- ke' sızıp, Osmanlı öğrencilerini ona müstakbel müşteriler olarak hazırlayan. 'misyoner okulları' sayesinde, yetişmiş bir üst/tabaka -tabii, 'gaynmüs- lim anasır'\a birlikte-; komprador liman şehirleri- nın belli semtlerindeki 'ecnebi mağazalan'na, te- halükle atılmıştı: Gittikçe bu merak. orta sınıfın üst katmanlarına bulaşır; o yüzdendir ki, seferberlik yıl- larında, Menemen'de bakkal ve askeri müteahhit Ali Efendi'nin hanesine bıle. Frenk Mahallesi'nden satın alınmış, 'Avrupa mallan' gırmış olur. Bizim 'Türk Teceddüt Tarihi' diye okuduğu- muz, gerçekte düpedüz, Yan/Sömürge Oluş' tarihimizdir.. 'ileri bir tanzimatçr... Falih Rıfkı Bey, sırası geldi mi Ismet Paşa'yı 'İleri birTanzimatçı' diyetavsif ederdi: Osman- lı'nın 'batışını' yaşamış nesiller için, bu 'tavsif, adeta bir '/rt/ft//-'sayılabilir. çünkü Tanzimat'ın so- nu Sevres, yani 'mülkü' ecnebinin 'himaye- si'nde koruyayım derken, parçalanmasında 'iş- birlikçi' olmak!.. Mustafa Kemal, hem anti-Tan- zimatçı'dır, hem anti/Meşrutiyetçi! Bunu, kimbilir kaç kere tekrarlamışımdır, o da çok sık söyler; çün- kü Cumhuriyet, 'yükselen' bir 'ulusallık't\r; o yüz- den de Ali Efendi'nin evinde. Frenk Mahallesi 'ar- tığı' bazı 'Avrupa' malı bulunur da; damadı Avu- kat Kadızade Bedri Bey'in Karşıyaka daki evin- de, okullarda öğretilmiş, o çocuk şarkısı hüküm sü- rer: "yerii malı, yurdun malı / her Türk onu kul- lanmalı!". Cumhuriyet, alışverişte 'yabancılaşma'yı ko- laylaştıran 'öğretim ve eğitim' faktörünü, ça- buk teşhis ve tespit etmiş; Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile 'misyoner okullan'nı devreden çı- kardığı gibi, kültürün ve öğretimin 'ulusallığı- nı' gerçekleştirmişti. Dönüş bilindiği üzere, 'ile- ri bir Tanzimatçı'n\n 'Milli Şef olmasıyla başlamış- tır; Artık, bu yeni tanzimatçılık sayesinde, ABD Ti- caret Bakanı 'müteveffa' -Ronald Brown'ın deyi- rtıiyle- 'Hızla Gelişen Stratejik Pazar' mertebe- sine ulaşmış bulunuyoruz. Yoo, haksızlık etmeyelim! 'İleri tanzimatçı' deyi- mi, yanlış degilse bile, eksik; aslında 'ilen tanzimat- çılar' demeliyiz, çünkü onlar;_ o kadar çoklar ki: Menderes, Bayar, Demirel, Özal, Türkeş, Çiller, Ecevit, Yılmaz, Bahçeli, Kemal Derviş, vb... Zurna nerede zırt diyor? »imdi geldik mi, zurnanın zırt dediği yere? )içinden geçtiğimiz bunca badire. etkilendiğimiz btlnca dağdağa arasında; o zamanlar, ABD Tica- ret Bakanı'nın, -ellerini ovuşturup ağzının suyunu akıtarak- öngördüğü, sosyal ve ekonomik 'ger- çek'; günümüzde, yaşanıyor; üstelik, bunu doğ- rulayacak kanıt da var; hem de nerede, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Insani Gelişme Raporu nda! Şimdi verilen rakamlara, o rakamların ifade ettiği 'acı hakikate' bir göz atar mısınız? "... Türkiye'nin en fakir yüzde 10'luk kesimin- dekigrup, yüzde 2.3'lük; en fakiryüzde 20'likgrup, yüzde 5.8 'lik 'tüketim' yapabilirken; Türkiye 'nin en zengin yüzde 10'u, yüzde 32.3, en zengin yüzde 20 'si ise yüzde 47.7 tüketim yapabiliyor. Birieşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından, 1990 yı- lından buyana düzenli yayınlanan 'insani Gelişme Raporu'nun son istatistiklerine göre Türkiye 'ge- lişmemiş ülke olma' özelliklerinin çoğunu taşıyor..." (Hürriyet, 12 Temmuz 2001). Uzun sözün kısası, yarım yüzyıllık 'Batılı' olma serüveninden sonra, ülkemizde nüfusun yüzde yir- misi, toplam tüketimin handiyse yarısını yapmak- ta; halkın yüzde 20'si ise, ancak yüzde altılık bir tü- ketim düzeyinde kalmaktadır. Işte 'ulus/devlet' ve 'Kemalizm' düşmanlarının, Türkiye'ye uyguladığı 'Amerikan Rüyası' budur; ve bu 'gerçek', 'imti- yazsız sınıfsız, kaynaşmış bir kitle' olarak ta- sarlanmış Müdafaa-i Hukuk Rüyası'nın, tam karşıtı; 'Fetret Dönemi' Osmanlı'sının, o hazin Tanzimat Rüyası'nın, maalesef bir benzeri ya da devamıdır. Bu halk o 'rüya'ya inanmayıp, sonunda nasıl tasfiye ettiyse; buna da inanmıyor; sırası gelince, bunu da tasfiye edecektir; çünkü farkındadır ki, ona bu 'ecnebi' rüyalar değil, kendi ('ulusal') rüyası ya- kışıyor. http://www.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/26019 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear