23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 27 TEMMUZ2001 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Bugün falını/ ne divor? LotoCELL Hangi nunıaralar kazanmış? LOTOva/: 5021 e yollayın, (iğreni MelodiCELL Cep telefonunıı/ 300 de£isik şekildo (,'alsm isîeme/ ınisini/? sim<Ult\ ResimCELL 5060u ı; Cep telefonunuz 300 değişik resimle süslensin istemez misiniz? (Iftı strvis şiınılilik saılecc Sokitı cep U'lefonhmmln kulltımlııbiUı: ı PiyangoCELL Biletiniz kazanmış mı? Bilet ntımaraııı/ııı biişıruı MP yii/ın. 502IV lıırkıı-ll l///s/( 44401 VI .44400 3 u\\ u. lurkrell.cnm.tr Universite Harçlan... Prof. Dr. M. Tahir HATİBOĞLU 0 0 nıversıtelerde gimdemden düş- U meyen bır konu da öğrencıler- den ahnan "harç" konusudur Bu yıl da yıne gündeme gır- mıştır. YÖK, çalışanlara yüz- de 5-10 zam yaparken harç- lara yüzde 54 zam yapmıştır. Amaç, bu oranlarla gıderek ünıversıtelen paralı yap- maktır. YOK'ün önensı hükümettarafindan onaylanırsa, gelecek yıl öğrencıler, yüksek zamlı harç ödeyeceklerdır. "Harç" sözcüğü Arapçadır Dıl Derne- ğı'nırı Türke Sözlük'üne göre "resmi işler- de devlete ödenen para" anlamındadır Bu paranın tutannın, o resmı hızmetı almaya en- gel olmayacak sımgesel değerde olması ge- rekır. Kısacası, her yurttaş bunu rahatça ve- rebılmelıdır. Nıtekım, herkesın bıldığı mah- keme harcı, tapu harcı böyledır. Öğrenım har- cı, bu artışlarla böyle mıdır? Hayır. Öyley- se bu harç, öğrencılenn uydurduklan söz- le "haraç"tır. Nedenı açıktır Bugün yaşa- magüçlüğüıçındeolannüfiısun yüzde 8O'ı, bu parayı vermekte zorlanmaktadır Özel- hkle, bırden çok öğrencı okutan aıleler ıçın, ödenmesı olanaksızdır Bu bağlamda harç, harç olmaktan çıkmıştır. "Harç", Türk ünıversıtelenne ılk kez 1869'da, ünıversıteyle ılgılı ılk duzenleme- nın yapıldığıa Maarif-i UmumiyeNizamna- mea"nın Darülfunun'la ılgılı maddelenn- de yer almıştır. Daha sonrakı dokuz ünıver- sıte yasası ve tüzüğünde de harç sözcüğü bu- lunmuştur. En son yurürlüğe sokulan unlü YÖK Yasası'nda da harç sozcüğu vardır. Yüz yılı aşan süre ıçınde sadece 1975-1981" arasında harç alınmamıştır. Bütün yasa ve tüzüklerde görülen harç tutarlan, gerçek anlamlanyla, çok küçük tutulmuştur. Öğrencıler bunu kolayca öde- mışlerdır. Harçlara karşı ılk cıddı tepkı 1947'de olmuştur Bu tepkılenn en yüksek boyutta olduğu, YÖK dönemıdır. Özellık- le Cumhunyetın ılk 50 yılında devlet hemen hemen bütün öğrencılerını burslu okuttuğu ıçın harçlar devlet tarafından ünıversıtele- re ödenmıştır Dolayısıyla öğrencı, çoğu kez harç öde- dığının farkına varmamıştır. 1973 tanhlı. 1750 sayılı Ünıversıteler Ya- sası, öğrencılerden alınacak harç mıktannı bu yasayla kurulan Yüksek Öğretım Kuru- lu'na (ılk YÖK) bırakmıştır. Anayasa Mah- kemesı 1975 yılında YÖK'ü ünıversıte özerklığıne aykın bulmuş ve ıptal etmıştır. Iptal üzenne öğrencılerden harç alma ola- nağı kalmamışür Bunedenle 1975'tenson- ra harçsız bır dönem yaşanmıştır. YOKdönemi Harçlann en çok konuşulduğu ve tepkı gör- düğü dönem, YÖK dönemıdır Nedenı açık- Yökolog, TÜMÖD Genel Başkam tır. Öğrencılenn çoğunluğu belırtılen tutar- lan ödeyemez ya da zor öder duruma düş- müştür Harç. harç olmaktan çıkmıştır. 1982 Anayasasfnın 130 maddesınde, * Yükseköğretimde ahnacak harçlarkanun- la düzenlenir" denmıştır. Dıkkat edıhrse, burada esas olan, alınacak paranın "harç" olması ve aynca bunun "yasayla" düzenle- necek olmasıdır. Şu anda yapılan, her ıkısı de değıldir. YÖK'çülenn asıl amaçlan harç almak olmadığından, 1992 yılında, 2547 sayılı YÖK Yasası'nm "Harçlar" başlıklı 46 maddesını değıştırtmışlerdır "Harçlar" sözcüğü yenne "cari hizmet ödeneği" adı konmuştur Ve bu maddede, carı hizmet ödeneğırun YOK'ün önensı ve Bakanlar Ku- rulu'nun onayıyla alınacağı saptanmıştır. Ya- sa maddesının bu şeklı YOK'ü var eden 1982 Anayasasf na bıle aykındır. Bır, harç değıl ödenek yazıldığı ıçın; ıkı. yasayla belırlen- medığı ıçın Ödenek başka, harç başkadır. Başka ol- duğu ıçın yıllardır anayasada yazılı harç kavramına aykın bıçımde para alınmakta- dır. Bu maddenın Anayasa Mahkemesı'ne götürülmesı gerekır 12 Eylül cuntasmın çıkardığı yasa maddesı olmaması nedenıy- le Anayasa Mahkemesı'ne götürülmesine engel yoktur. Tüm Öğretım Uyelen Derne- ğı, Anayasa Mahkemesı'ne götürülmesı ıçın önümüzdekı günlerde bir yerel mah- kemeye dava açacaktır. Böyle bır dava öğ- rencıler tarafından da açılmalıdır. Yürürlükte olan bu 46. madde aynca yan- lış uygulanmaktadır Maddenın ıkıncı pa- ragrafı, "Öğrend tarafından yapılacaköde- melerin miktar ve bolgekre göre oranlaru. Bakanlar Kurulu'nca befirtenir" demekte- dır Bunun anlamı, y ükseköğretımde öğ- rencılere sunulan hizmet eşıt olmadığı ıçın can hizmet ödeneğmın farklı üniversıte- lerde ve fakültelerde farklı mıktarlarda alı- nacağıdır. Yasa koyucu burada doğru dü- şünmuştür. Çünkü ünıversıte öğrencısıne su- nulan hizmet her yerde aynı değıldir. Nıte- kım, Istanbul Tıp Fakültesf nde öğrencıye sunulan hizmet ıle Şanlıurfa Tıp Fakülte- sı'nde sunulan hizmet eşıt değıldir Dığer fakülte ve yüksekokullar ıçın de durum bu- dur Oysa. yıllardan ben, ısmı aynı olan okullann tamamında, can hizmet ödeneğı eşıt alınmaktadır. Bu uygulamada da yasa- ya aykınlık açıktır. YÖK Yasası'nın 50 maddesının (c)ben- di, "Lisansüstü öğretim yapan öğrencikr- den harç alınmaz" demektedır 46 madde değıştınhrken 50 maddenın değıştınlme- sı unutulmuş ve "harç" sözcüğü anayasa- ya uygun olarak korunmuştur. Bu kadar açık hükme karşın, bu öğrencılerden de "ahnmaz" hükmüne karşın harç karşılığı de- nılerek can hizmet odeneğı alınmaktadır Yasaya aykın olan bu uygulama da yargı- ya götürülmelıdır İkinci öğretim Pek çok ünıversıtede "ikinci öğretim" denılen bır öğretım yapılmaktadır Bu oğ- retım kamuoyunda gece oğretımı olarak bılınmektedır. Son ıkı yıldır bu öğretım şeklıne çok sayıda öğrencı alınmaktadır Işın tuhafı, bu öğretım şeklı, öğretım üye- sı çok olan yükseköğretım bınmlennde ol- ması gerekirken en az öğretım ü>esı çoğu yerde öğretım görevlısı olan bınmlerde açılmaktadır Buradakı amaç. ı>ı öğretım- den çok, öğretım uyesıne para kazandır- mak, yoksul öğrencılere de "al sana okul" demektır Dola> ısıyla buralarda son dere- ce düşük kalıtede öğretım yapılmaktadır. îkincı öğretıme düşük puanlı öğrencıler gırmektedır. Bunun ıkı nedenı vardır. Bır, öğretımın nıtelığının ıyı olmaması; ıkı, öğ- renım ücretının yüksek olmasıdır Aynca bu- ralara, ılköğretım ve ortaöğretımdekı fırsat eşıtsızlığının kurbanı olmuş yoksul ve kır- sal alan öğrencılen gırmektedır. Durum bu ıken burada da bır terslık var- dır. îkincı oğretımı düzenleyen 1992 tanh- lı ve 3843 sayılı yasanın 7 maddesı, öğren- cılerden "öğrenim ücreti" alınacağını yaz- maktadır Buradakı para harç da değıldir, can hizmet ödeneğı de değıldir. Dolav ısıy- la hem YÖK Yasası "na hem de anayasaya aykındır. Burada bır başka terslıkdaha vardır 7 maddenın son fıkrası, "Öğrenim ücreti YURTKUR tarafindan kredi olarak vcrü- mez" demektedır. Devlet, nıtelıklı egıtım ver- medığı öğrencılerden, bınncı öğretımın ıkı- üç mıslı ücret almaktadır. Ve aynca, bu öğ- rencıler devlet kurbanı, ıyı eğıtım almamış yoksul aıle çocuklandır. Dev let burada açık- ça suç ışlemektedır Doğru hizmet vermedığı yurttaşından, haksız ve yüzsüz olarak fazla ücret ıste- mektedır. Bu da yetmıyormuş gıbı, bu öğ- rencılere kredı venlmemekte ve peşın alın- maktadır Bınncı öğretıme YURTKUR kre- dı venrken bunlara vermemektedır Bura- da da çok açık eşıtsızhk ve haksızlık var- dır. Bu anlayışın neresı sosyal ve adaletlı dev - let kapsamı ıçındedır' Sonuç: Ünıversıte oğrencılen harç kavra- mı sınırlan ıçınde harç ödeyebılırler. Harç- takı amaç, öğrencılerde. kamu hızmetlen- ne karşı sorumluluk duygusunu gelıştır- mektır. Harcın yükseköğretıme konuş ne- denı budur Bunu dernek üyelık odentılen- ne benzermek olasıdır Hıçbır dernek, üye- smın ödeyemeyeceğı mıktarda odentı belır- lemez. O yüzden harç. herkesın kolayca ve- rebıleceğı mıktan geçmemelıdır Günümüz- de harç tutan asgarı ücret esas alınarak hesaplanmalıdır Kültürde Küreselleşme... Ayşen LAÇEVEL Eğıtıma-TVProgramcısı E piktetas der kı, "Sen istedikten sonra kar- ga bile uğur getirir sana". Hayata, olay- lara v e ınsanlara na- sıl baktığın, nasıl anladığınla ıl- gılı yaşananlar. Kendını, kader- sız, şanssız görenler bu olum- suzluğa davetıye de çıkanyor za- ten. Küreselleşme rüzgân esıyor duyumsanır bıçımde. Ikı görüş var. Bin, "Bu bir firsattır. Ne ohırsa olsun yararlanümabdır, masada söyjenenler yapümah- dır" dıyor. Öbürü, "Küreselleş- meninzengmülkekrindahazen- gm, geüşmekte olan ülkelerinse kaynaklannnı tüketileceği anla- nuna gelen" bakış açısı. Sekız lıdenn bır araya gelıp dünya sorunlannı konuşacakla- n G-8 zırvesının haylı tuhaf so- nuçlandığını görüyoruz Lıderler, dünyanın ve ınsanlığın sorunla- nna çözüm bulmak ıçın Ceno- va'da toplandıklannı duyurur- ken 100 bını aşkın protestocu da lıderlen ınsanlığın ufkunu ka- rartmakla suçluyor. Protestolar sı- rasında bır göstencının öldürül- mesıyle olaylartırmanıyor. Tüm bu karşıtlıklar, dünya nereye gı- dıyor sorusunu ve nereye gıtme- lı ırdelemesını zıhnımıze kazıyor. Hangısı doğru? Tabıı her zaman olduğu gıbı, sıyah veya beyaz değıl son yo- rum. Madalyonun ıkı yüzü var Madalyonun tümünü görebılmek var bır de Felsefecı Teo Grünberg, "İn- san bir düşünceye ne kadar ina- mrsa inansın, yanlış olabileceği- ni akhndan çıkarmamah_. Hata > apmazsak Ûerieme ohnaz; kötü olan hata>a düşmek değü, hata- da ısrar etmek" dıyor. Bır za- manlar dünyaya açılan, bürok- ratlarla uluslararası gezılere da- vet edilen Türk ışadamlan, gın- şımcıler on yıl öncesınden ben duraklamaya gırmış gıbıler. Dı- şa açılma, dünya pazannda ola- bılme atılımlanyla hareketlenen Türk ekonomısı, arsız otlara da toprak verdı. Hep böyle olmaz mı 9 Bır yerlerde bınlen ıyı ışler yaparken öte yandan fırsatçılar kendılenne çıkar sağlamaya uğ- raşmaz mı? İşte bu hayalı ıhracatçılann, köşe dönmecılenn de olduğu dö- nemler belkı de bu temkınlılığı, duraklamayı doğurdu. Şımdıyse, Türkıye'nın Ozal'lı yıllarda ken- dılığınden başlamış olduğu gın- şımler, dünya pazannda yer al- ma ısteğı ve devamında yapıl- ması gereken (yapılmamış) sı- yasal, ekonomık, etık değışıklık- ler, IMF'nın koşulu olarak uygu- lanmak zorunluluğunda karşı- mıza çıkıyor Bu konuda pek çok uzmanla söyleşı yaptım. Üzennde durul- ması gereken bır başka önemlı konu bence. son yıllarda sıkça dı- le getınlen kültür emperyahz- mı Kültürün evrensel olduğu hepımızce bılınıyor. Acaba kül- tür emperyalızmı sözü, yennde mı7 Doğru mu9 Bana hıç de doğ- ru gelmryor. Kültürün evrensel ol- ma nıtelığı, ınsanlığın ortak pa- yı olmayı gerektırmıyor mu 9 Işte belkı küreselleşme kavra- mı, kültürün evrensel nıtelığı do- layısıyla kültür alanında benım- senebılır Kısacası küreselleşme kültürde olmahdır. kanısında- yım. HAZIR KART TURKCELL Soldaki Sollamalar... ZaferKARALAR 1994 yerel seçımlennde Ankara Beledıye Başkanhğı ıçuı SHP Korel Göymen'i, CHP de AB Dinçer'ı aday göstermışti. Seçimı Melih Gökçek kazandı 1999'da,CHP Murat Karayalçm'ı, DSP Doğan Taşdelen'ı aday göstermışti, kazanan yıne Melıh Gökçek oldu. Oylann dağılımına baktığımız zaman solda tek aday olsaydı Melıh Gökçek ın seçılmesı olanaksızdı. Aynı durum Istanbul ve İzmır ıçın de geçerlı. Bu örnekten yola çıkarak günümüze gelırsek yapılan hatalardan hıç ders alınmadığı, gereksız ınatlaşmanın sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. CHP, küçük olsun benım olsun "dıyen Sayın Deniz Baykal'la yoluna devam edıyor. Sayın Erdal İnönü ve Sayın Mümtaz Soysal'ın öncülüğunde yenı ıkı partı daha kurulma aşamasında. 1999 yerel seçımlennde CHP yüzde 15 cıvannda oy abnıştı. Bu yüzde 15'lık oyu üç partı paylaşacak. Sonuçta üçünün de barajı aşamayacağı olasılığı yüksektır. Görülen o kı, yapılacak ılk genel seçımlerde TBMM'de solu temsıl • eden bır partı bulunmayacak demektır. Iş, Sayın Denız Baykal'da düğümlenıyor Vakıt kaybetmeden bırleşerek güçlenmelennı. ılk seçımlerde halkın sesını TBMM'ye taşımalannı ıstıyoruz. Aksı halde ev lennden çıkamayacak, halkın yüzüne bakamayacak dunıma düşerler Bızden söylemesı... Demokrasi Buysa Batsın! ŞemsettinORHAN Demokrasi dedıklen, ulusal bağımsızlıktan tek yanlı ödün vermekse; IMF ve Dünya Bankasf nın buyruklanna boyun eğmekse; Ulusal çıkarlar yenne, çokuluslu tekellenn çıkarlanru savunmaksa; Parlamentoda; ulusun değıl, Amenka ve Avrupa'nın ıstedığı yasalan kabul etmekse; İşsızlık, açlık. yoksulluk, sefalet ve çeşıtlı olumsuzluksa; Kamuya aıt mallan "özelleştirme" adı altmda yağmalamaksa; Hırsızlık, arsızlık ve halkın malını hortumlamaksa; Üç-beş partı ağasınm dıktatörlüğü ıse, Hastanelerde rehın, mezarda emeklı olmak ve kuyruklarda ölmek ıse; Tanmı bıtınnek, hayvancıhğı yok etmek, üretmeden tüketmek, Türk malını hor görmekse; Ülkeyı emperyalızmın açık pazanna dönüştürüvermekse; Dolann padışahlığı, markın vezırlığı, TL'mn kolelığı ıse; Servet-sefalet uçurumu ıse; Kemahzm'e rahmet okumâk, küreselleşmeyı savunmaksa; Lozan'ı enterne etmeye çalışıp Sevr'ı kabullenmekse; Tankatlan. "shil toplum örgütü" olarak görmekse. Insan haklan adına. devletın temellennı dınamıtlemekse. Antımılıtanzm adına Sılahlı Kuvvetlenmıze küfür etmekse; Tankat lıderlerının elını öpmek. bunlardan ödül almaksa; Cumhurıyet duşmanlığıysa; Ve de onurumuzdan odün vermekse. . Sonuç olarak bır de düşünceyı açıklama özgurlüğünü kapsıyorsa eğer(!). ben de düşüncemı açıklamak ıstıyor ve -ünlü arabesk sanatçısının "batsuı bu dünya" dedığı gıbı- dıyorum kı Batsın bu demokrasi! PENCERE Hiç... Uzmanlaşma süreci çağın hem gostergesı hem sorunu olmaya aday... Tıpta uzmanlık dalları gun geçtıkçe çoğalıyor, eskıden Istanbul'da seçkın semtlerın sokaklann- dakı gostenşlı apartman kapılarında bır levhaya rastlanırdı: "Dahılıye Mutehassısı Doktor Fılanca..." Dahıliye mutehassısı sonradan ıç hastalıklan uz- manınadönuştü... Ve tanhe kanştı. Hekımler ıç hastalıklarını paylaşmaya başladılar. Uzmanlık dallara ayrıldı. Yalnız tıpta mı boyle?.. Çağımızda uzmanlık kıl- cal damariara dağılıyor; ama bır sorunu da körük- luyor; çunku uzmanlık yalnız bır alanda dennleş- medır, ufuk köriüğüne yol açabılır. • Ekonomı küreselleşme surecınde polıtıkayı aşan bir onem kazanıyor. Ancak ışın püf noktası ne?.. Unıversıtelerde sıyaset bılımınin okutulması bir ülkeyi hoduk polıtikacılann elınden kurtarmaya yet- mıyor, ıktısat fakultetennde yetışen uzmanlar ne den- lı değertı olurlarsa olsunlar, bır devletın ekonomi- sını bataktan kurtarmak ayn ış... Bızım ekonomı uzmanlarımız allahına kadar uz- manlaşmışlar... Pekı, Türkıye nıçın IMF ve Dunya Bankası uzman- lannın elınde şamar oğlanı9 . • Çoğu kez bu köşede yınelenen bir laf vardır Al- lah bır ülkeyı kurtarıcılardan kurtarsın... Eskıden kurtarıcılar hıç olmazsa Turkıye'den çı- kardı; bu kez dışardan yollanıyor. Yenı kurtancı kım?.. Derviş!.. Dervış bızı kurtarmaya geldiğinden ben en gü- zel so'zunu dun soyledı: "- Çıpa öncesı devaluasyon yapılmalıydı." Çıpa bundan oncekı IMF programının adıdır; el- bette ondan once, yanı 2000 yılının başında bır ok- kalı devaluasyon yapılsaydı, çok kıyak olur, dış ve ıç ıkılem arasındakı çapraz -geçıcı bır sure- çozu- lürdu, bunu bılmeyecek ne vardı?.. 120 kuruş 1 do- larken çok partılı rejıme başlayan Turkıye'de bu- gun 1 dolar 1.300.000 lıra!.. Iktısat tarıhımızı vurguluyor bu ıkı sayı... Şımdıye dek kaç devaluasyon yaptık, kaç kezTür- kıye'yı kurtardık?.. • Son günlerde Pertev Naili Boratav'ın ve llhan Başgöz'un kıtapları elımden duşmuyor, Nasret- fn Hoca yalnız mızahıyla değıl, felsefesıyle de bü- yük adam... Adamın bın kadıya başvurmuş, yanındaki kışiyi gostererek: - Bu henf sırtında odun taşıyordu, tökezledi, düştü, yardım ıstedı. 'Karşılığında ne vereceksın' dıye sordum, 'Hıç' dedı. Odunu yenıden sırtına vur- dum. Şımdı benim 'hıç'ımı versın, borcunu öde- sin. Hoca ayağa kalkrnış, adamı yanına çağırmış, oturduğu mınden gostererek kaldırmasını soylemış. Davacı mınden kaldınnca sormuş: - Ne var mindenn altmda?.. -Hıç!.. Hoca: - Senın hakkın hıç değıl mı, mindenn altından hıçı al da gıt!.. Sırtımıza yenı yukler vuran IMF'nın bızim üs- tümuzdeki hakkı ne?.. Hiç... CUMHURİYET MAHALLESİ'NDEN Cumhunyet Mahallesı Projesı'nın bınncı etabuun temel at- ma törenı. 29 Temmuz 2001 Pazar gımu saat 11 00'de yapılacak- tır SIIINTI llçesı Çanta Beldesı Beledıyesı \e yukleıucı firma Ek- sen Yapı Lımıtet Şırketı"nın de katkılanv la gerçekleşecek olan bu törene, tum Cumhunyet Mahallesı sakınlen davetlıdır YAPI-C (Cumhunyet Vakfı Kuruluşu) CUMHURİYET MAHALLESİ'NDEN DUYURU Saj ın Cumhunyet Mahallesı l'ncı \e 2'ncı kısım ıle Kınalı kısmı sa- kınlen Bır Cumhunyet Vakii kuıuluşu olan \apı C organızasyonunda yûra- tulen Cumhunvet Mahallesı çalışmalan ve yenı yürûrlüğe nren Yapı De- netun vasası hakkındakı aynntılar aşağıda bılgınıze sunulmuştur 1- Konut ınşaatlan ıçuı nıhsatlanıu alan arsa sahıplennuı ruhsatlan 2 vıl ıçuı geçerlıdır Bu süre ıçınde uışaatlanna başlamavanlarm ruhsat- lan >asağere|ı geçersızkalacaktır Ruhsatlannı almış oturlann buhak- lannı ka\betmemelen ıçuı en azından temel mşaatlanna ba^lamalannı önermekteviz Bö)lece nıhsatlann 5 yıl geçerlı ohnası sağlanacaküı 2- Cumhumet Mahallesı 1 \e 2'ncı kısımlan üe ılgılı konut yapım ıhalest sonuçlandınlmış \e ıhaleyı Eksen Yapı Ltd firması kazanmışto Ihaieye katılan 29 fırmaja teşekkûr edi)oruz 21 avn tıp evlenn fıyat- lan bu" >azı ıle sızlere ıletıhnıştu" Detav bılgılen \apı C'den öjrenebı- ltfSUUZ 3-1 ve 2'ncı kısmı arsa sahıplennden ruhsatlannı almamış olanlar 13 Ağustos 2001 tanhıne kadar ruhsat ışlennı vaptınnalan halmde ya- pı denetım kapsamına gırmejeceklerdu' Bu konuda deta>lar bıryaa ıle arsa bahıplenne posta ıle aöndenlmışnr Projemızın denıze açılan penceresı olan Cumhunyet Kınalı Mahal- lesı ıle ılgılı olarakyaptığımtz çalışmalar da sonuçlandinlmıştır veönem- h bazı konular aşağıda Hıkkaruııze sunulmuştur 1 - Kınalı Mahallesı nden arsa alan okurianmıan tüm proıelen Cum- hunyet ın kendı ekonomık kaynaklannı kullanarak verdıgı destek sonu- cu YAPI C tarafından tamamlanmış ve ruhsat başvıırulanna hazır hale getmlmıştır 2- Kınalı Mahallesı'nde arsa sahıbı olanlar da 13 \Sustos 2001 tan- hme kadar \API C tarafindan hazulanan projelenm alıp ruhsat başvu- rulannı tamamlamalan halmde buıa malıyetmın % 3 ü gıbı bır yükibn- luluk getırecek olan Yapı Denetun Yasası kapsamına gırmeyecekler ve me\cutme\zuatagore ruhsatlamu alabıleceklerdır Proje fı>atlan vedı- ger detav lan Yapı C'den ogrenebılusınız 3- Kınalı Mahallesrndekı arazı sahıplennuıkatkısı ıleoluşturulanmo- del çevçevesuıde konutlann >apımlannı Pıramıt Inşaat A Ş yapacaknr Inşa edılecek 4 rıp evın fıv at \e ödemeloşullan ıledıJer ayrintılarönü- mûzdekı günlerde Kmalı iakmlerme posta ıle ulaştınlacaktıı 1 ve 2 ncı kısun ve Kınalı kısmından >er alan okurlanmızm rvede- lıkle Yapı C'den avnntılan ojrenmelennı ve çok kısıtlı olan sürede ış- lemleruu tamamlamalannı düıjoruz Savgılanmızla YAPI-C Turkıye Gazetecıler Cemıyetı nın yayınladığı gunluk Bizim Gazete Ulke sorunlanna ılışkın raporlanyla araştırmalanyla, koşe yazılanyla, tarafsız haberienyle sıvıl toplumlann gazetesı Duzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0^12.511 08 75
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear