Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 27 TEMMUZ2001 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Bugün falını/
ne divor?
LotoCELL
Hangi nunıaralar
kazanmış?
LOTOva/:
5021 e yollayın, (iğreni
MelodiCELL
Cep telefonunıı/
300 de£isik
şekildo (,'alsm
isîeme/ ınisini/?
sim<Ult\
ResimCELL
5060u ı;
Cep telefonunuz
300 değişik
resimle süslensin
istemez misiniz?
(Iftı strvis şiınılilik saılecc Sokitı
cep U'lefonhmmln kulltımlııbiUı: ı
PiyangoCELL
Biletiniz
kazanmış mı?
Bilet ntımaraııı/ııı
biişıruı MP yii/ın.
502IV
lıırkıı-ll l///s/( 44401 VI
.44400 3
u\\ u. lurkrell.cnm.tr
Universite Harçlan...
Prof. Dr. M. Tahir HATİBOĞLU
0 0 nıversıtelerde gimdemden düş-
U
meyen bır konu da öğrencıler-
den ahnan "harç" konusudur
Bu yıl da yıne gündeme gır-
mıştır. YÖK, çalışanlara yüz-
de 5-10 zam yaparken harç-
lara yüzde 54 zam yapmıştır. Amaç, bu
oranlarla gıderek ünıversıtelen paralı yap-
maktır. YOK'ün önensı hükümettarafindan
onaylanırsa, gelecek yıl öğrencıler, yüksek
zamlı harç ödeyeceklerdır.
"Harç" sözcüğü Arapçadır Dıl Derne-
ğı'nırı Türke Sözlük'üne göre "resmi işler-
de devlete ödenen para" anlamındadır Bu
paranın tutannın, o resmı hızmetı almaya en-
gel olmayacak sımgesel değerde olması ge-
rekır. Kısacası, her yurttaş bunu rahatça ve-
rebılmelıdır. Nıtekım, herkesın bıldığı mah-
keme harcı, tapu harcı böyledır. Öğrenım har-
cı, bu artışlarla böyle mıdır? Hayır. Öyley-
se bu harç, öğrencılenn uydurduklan söz-
le "haraç"tır. Nedenı açıktır Bugün yaşa-
magüçlüğüıçındeolannüfiısun yüzde 8O'ı,
bu parayı vermekte zorlanmaktadır Özel-
hkle, bırden çok öğrencı okutan aıleler ıçın,
ödenmesı olanaksızdır Bu bağlamda harç,
harç olmaktan çıkmıştır.
"Harç", Türk ünıversıtelenne ılk kez
1869'da, ünıversıteyle ılgılı ılk duzenleme-
nın yapıldığıa
Maarif-i UmumiyeNizamna-
mea"nın Darülfunun'la ılgılı maddelenn-
de yer almıştır. Daha sonrakı dokuz ünıver-
sıte yasası ve tüzüğünde de harç sözcüğü bu-
lunmuştur. En son yurürlüğe sokulan unlü
YÖK Yasası'nda da harç sozcüğu vardır.
Yüz yılı aşan süre ıçınde sadece 1975-1981"
arasında harç alınmamıştır.
Bütün yasa ve tüzüklerde görülen harç
tutarlan, gerçek anlamlanyla, çok küçük
tutulmuştur. Öğrencıler bunu kolayca öde-
mışlerdır. Harçlara karşı ılk cıddı tepkı
1947'de olmuştur Bu tepkılenn en yüksek
boyutta olduğu, YÖK dönemıdır. Özellık-
le Cumhunyetın ılk 50 yılında devlet hemen
hemen bütün öğrencılerını burslu okuttuğu
ıçın harçlar devlet tarafından ünıversıtele-
re ödenmıştır
Dolayısıyla öğrencı, çoğu kez harç öde-
dığının farkına varmamıştır.
1973 tanhlı. 1750 sayılı Ünıversıteler Ya-
sası, öğrencılerden alınacak harç mıktannı
bu yasayla kurulan Yüksek Öğretım Kuru-
lu'na (ılk YÖK) bırakmıştır. Anayasa Mah-
kemesı 1975 yılında YÖK'ü ünıversıte
özerklığıne aykın bulmuş ve ıptal etmıştır.
Iptal üzenne öğrencılerden harç alma ola-
nağı kalmamışür Bunedenle 1975'tenson-
ra harçsız bır dönem yaşanmıştır.
YOKdönemi
Harçlann en çok konuşulduğu ve tepkı gör-
düğü dönem, YÖK dönemıdır Nedenı açık-
Yökolog, TÜMÖD Genel Başkam
tır. Öğrencılenn çoğunluğu belırtılen tutar-
lan ödeyemez ya da zor öder duruma düş-
müştür Harç. harç olmaktan çıkmıştır.
1982 Anayasasfnın 130 maddesınde,
* Yükseköğretimde ahnacak harçlarkanun-
la düzenlenir" denmıştır. Dıkkat edıhrse,
burada esas olan, alınacak paranın "harç"
olması ve aynca bunun "yasayla" düzenle-
necek olmasıdır. Şu anda yapılan, her ıkısı
de değıldir.
YÖK'çülenn asıl amaçlan harç almak
olmadığından, 1992 yılında, 2547 sayılı
YÖK Yasası'nm "Harçlar" başlıklı 46
maddesını değıştırtmışlerdır "Harçlar"
sözcüğü yenne "cari hizmet ödeneği" adı
konmuştur Ve bu maddede, carı hizmet
ödeneğırun YOK'ün önensı ve Bakanlar Ku-
rulu'nun onayıyla alınacağı saptanmıştır. Ya-
sa maddesının bu şeklı YOK'ü var eden 1982
Anayasasf na bıle aykındır. Bır, harç değıl
ödenek yazıldığı ıçın; ıkı. yasayla belırlen-
medığı ıçın
Ödenek başka, harç başkadır. Başka ol-
duğu ıçın yıllardır anayasada yazılı harç
kavramına aykın bıçımde para alınmakta-
dır. Bu maddenın Anayasa Mahkemesı'ne
götürülmesı gerekır 12 Eylül cuntasmın
çıkardığı yasa maddesı olmaması nedenıy-
le Anayasa Mahkemesı'ne götürülmesine
engel yoktur. Tüm Öğretım Uyelen Derne-
ğı, Anayasa Mahkemesı'ne götürülmesı
ıçın önümüzdekı günlerde bir yerel mah-
kemeye dava açacaktır. Böyle bır dava öğ-
rencıler tarafından da açılmalıdır.
Yürürlükte olan bu 46. madde aynca yan-
lış uygulanmaktadır Maddenın ıkıncı pa-
ragrafı, "Öğrend tarafından yapılacaköde-
melerin miktar ve bolgekre göre oranlaru.
Bakanlar Kurulu'nca befirtenir" demekte-
dır Bunun anlamı, y ükseköğretımde öğ-
rencılere sunulan hizmet eşıt olmadığı ıçın
can hizmet ödeneğmın farklı üniversıte-
lerde ve fakültelerde farklı mıktarlarda alı-
nacağıdır. Yasa koyucu burada doğru dü-
şünmuştür. Çünkü ünıversıte öğrencısıne su-
nulan hizmet her yerde aynı değıldir. Nıte-
kım, Istanbul Tıp Fakültesf nde öğrencıye
sunulan hizmet ıle Şanlıurfa Tıp Fakülte-
sı'nde sunulan hizmet eşıt değıldir Dığer
fakülte ve yüksekokullar ıçın de durum bu-
dur Oysa. yıllardan ben, ısmı aynı olan
okullann tamamında, can hizmet ödeneğı
eşıt alınmaktadır. Bu uygulamada da yasa-
ya aykınlık açıktır.
YÖK Yasası'nın 50 maddesının (c)ben-
di, "Lisansüstü öğretim yapan öğrencikr-
den harç alınmaz" demektedır 46 madde
değıştınhrken 50 maddenın değıştınlme-
sı unutulmuş ve "harç" sözcüğü anayasa-
ya uygun olarak korunmuştur. Bu kadar
açık hükme karşın, bu öğrencılerden de
"ahnmaz" hükmüne karşın harç karşılığı de-
nılerek can hizmet odeneğı alınmaktadır
Yasaya aykın olan bu uygulama da yargı-
ya götürülmelıdır
İkinci öğretim
Pek çok ünıversıtede "ikinci öğretim"
denılen bır öğretım yapılmaktadır Bu oğ-
retım kamuoyunda gece oğretımı olarak
bılınmektedır. Son ıkı yıldır bu öğretım
şeklıne çok sayıda öğrencı alınmaktadır
Işın tuhafı, bu öğretım şeklı, öğretım üye-
sı çok olan yükseköğretım bınmlennde ol-
ması gerekirken en az öğretım ü>esı çoğu
yerde öğretım görevlısı olan bınmlerde
açılmaktadır Buradakı amaç. ı>ı öğretım-
den çok, öğretım uyesıne para kazandır-
mak, yoksul öğrencılere de "al sana okul"
demektır Dola> ısıyla buralarda son dere-
ce düşük kalıtede öğretım yapılmaktadır.
îkincı öğretıme düşük puanlı öğrencıler
gırmektedır. Bunun ıkı nedenı vardır. Bır,
öğretımın nıtelığının ıyı olmaması; ıkı, öğ-
renım ücretının yüksek olmasıdır Aynca bu-
ralara, ılköğretım ve ortaöğretımdekı fırsat
eşıtsızlığının kurbanı olmuş yoksul ve kır-
sal alan öğrencılen gırmektedır.
Durum bu ıken burada da bır terslık var-
dır. îkincı oğretımı düzenleyen 1992 tanh-
lı ve 3843 sayılı yasanın 7 maddesı, öğren-
cılerden "öğrenim ücreti" alınacağını yaz-
maktadır Buradakı para harç da değıldir,
can hizmet ödeneğı de değıldir. Dolav ısıy-
la hem YÖK Yasası "na hem de anayasaya
aykındır.
Burada bır başka terslıkdaha vardır 7
maddenın son fıkrası, "Öğrenim ücreti
YURTKUR tarafindan kredi olarak vcrü-
mez" demektedır. Devlet, nıtelıklı egıtım ver-
medığı öğrencılerden, bınncı öğretımın ıkı-
üç mıslı ücret almaktadır. Ve aynca, bu öğ-
rencıler devlet kurbanı, ıyı eğıtım almamış
yoksul aıle çocuklandır. Dev let burada açık-
ça suç ışlemektedır
Doğru hizmet vermedığı yurttaşından,
haksız ve yüzsüz olarak fazla ücret ıste-
mektedır. Bu da yetmıyormuş gıbı, bu öğ-
rencılere kredı venlmemekte ve peşın alın-
maktadır Bınncı öğretıme YURTKUR kre-
dı venrken bunlara vermemektedır Bura-
da da çok açık eşıtsızhk ve haksızlık var-
dır. Bu anlayışın neresı sosyal ve adaletlı dev -
let kapsamı ıçındedır'
Sonuç: Ünıversıte oğrencılen harç kavra-
mı sınırlan ıçınde harç ödeyebılırler. Harç-
takı amaç, öğrencılerde. kamu hızmetlen-
ne karşı sorumluluk duygusunu gelıştır-
mektır. Harcın yükseköğretıme konuş ne-
denı budur Bunu dernek üyelık odentılen-
ne benzermek olasıdır Hıçbır dernek, üye-
smın ödeyemeyeceğı mıktarda odentı belır-
lemez. O yüzden harç. herkesın kolayca ve-
rebıleceğı mıktan geçmemelıdır Günümüz-
de harç tutan asgarı ücret esas alınarak
hesaplanmalıdır
Kültürde Küreselleşme...
Ayşen LAÇEVEL Eğıtıma-TVProgramcısı
E
piktetas der kı, "Sen
istedikten sonra kar-
ga bile uğur getirir
sana". Hayata, olay-
lara v e ınsanlara na-
sıl baktığın, nasıl anladığınla ıl-
gılı yaşananlar. Kendını, kader-
sız, şanssız görenler bu olum-
suzluğa davetıye de çıkanyor za-
ten.
Küreselleşme rüzgân esıyor
duyumsanır bıçımde. Ikı görüş
var. Bin, "Bu bir firsattır. Ne
ohırsa olsun yararlanümabdır,
masada söyjenenler yapümah-
dır" dıyor. Öbürü, "Küreselleş-
meninzengmülkekrindahazen-
gm, geüşmekte olan ülkelerinse
kaynaklannnı tüketileceği anla-
nuna gelen" bakış açısı.
Sekız lıdenn bır araya gelıp
dünya sorunlannı konuşacakla-
n G-8 zırvesının haylı tuhaf so-
nuçlandığını görüyoruz Lıderler,
dünyanın ve ınsanlığın sorunla-
nna çözüm bulmak ıçın Ceno-
va'da toplandıklannı duyurur-
ken 100 bını aşkın protestocu da
lıderlen ınsanlığın ufkunu ka-
rartmakla suçluyor. Protestolar sı-
rasında bır göstencının öldürül-
mesıyle olaylartırmanıyor. Tüm
bu karşıtlıklar, dünya nereye gı-
dıyor sorusunu ve nereye gıtme-
lı ırdelemesını zıhnımıze kazıyor.
Hangısı doğru?
Tabıı her zaman olduğu gıbı,
sıyah veya beyaz değıl son yo-
rum. Madalyonun ıkı yüzü var
Madalyonun tümünü görebılmek
var bır de
Felsefecı Teo Grünberg, "İn-
san bir düşünceye ne kadar ina-
mrsa inansın, yanlış olabileceği-
ni akhndan çıkarmamah_. Hata
> apmazsak Ûerieme ohnaz; kötü
olan hata>a düşmek değü, hata-
da ısrar etmek" dıyor. Bır za-
manlar dünyaya açılan, bürok-
ratlarla uluslararası gezılere da-
vet edilen Türk ışadamlan, gın-
şımcıler on yıl öncesınden ben
duraklamaya gırmış gıbıler. Dı-
şa açılma, dünya pazannda ola-
bılme atılımlanyla hareketlenen
Türk ekonomısı, arsız otlara da
toprak verdı. Hep böyle olmaz
mı
9
Bır yerlerde bınlen ıyı ışler
yaparken öte yandan fırsatçılar
kendılenne çıkar sağlamaya uğ-
raşmaz mı?
İşte bu hayalı ıhracatçılann,
köşe dönmecılenn de olduğu dö-
nemler belkı de bu temkınlılığı,
duraklamayı doğurdu. Şımdıyse,
Türkıye'nın Ozal'lı yıllarda ken-
dılığınden başlamış olduğu gın-
şımler, dünya pazannda yer al-
ma ısteğı ve devamında yapıl-
ması gereken (yapılmamış) sı-
yasal, ekonomık, etık değışıklık-
ler, IMF'nın koşulu olarak uygu-
lanmak zorunluluğunda karşı-
mıza çıkıyor
Bu konuda pek çok uzmanla
söyleşı yaptım. Üzennde durul-
ması gereken bır başka önemlı
konu bence. son yıllarda sıkça dı-
le getınlen kültür emperyahz-
mı Kültürün evrensel olduğu
hepımızce bılınıyor. Acaba kül-
tür emperyalızmı sözü, yennde
mı7
Doğru mu9
Bana hıç de doğ-
ru gelmryor. Kültürün evrensel ol-
ma nıtelığı, ınsanlığın ortak pa-
yı olmayı gerektırmıyor mu
9
Işte belkı küreselleşme kavra-
mı, kültürün evrensel nıtelığı do-
layısıyla kültür alanında benım-
senebılır Kısacası küreselleşme
kültürde olmahdır. kanısında-
yım.
HAZIR KART TURKCELL
Soldaki Sollamalar...
ZaferKARALAR
1994 yerel seçımlennde
Ankara Beledıye
Başkanhğı ıçuı SHP Korel
Göymen'i, CHP de AB
Dinçer'ı aday göstermışti.
Seçimı Melih Gökçek
kazandı 1999'da,CHP
Murat Karayalçm'ı, DSP
Doğan Taşdelen'ı aday
göstermışti, kazanan yıne
Melıh Gökçek oldu.
Oylann dağılımına
baktığımız zaman solda
tek aday olsaydı Melıh
Gökçek ın seçılmesı
olanaksızdı. Aynı durum
Istanbul ve İzmır ıçın de
geçerlı. Bu örnekten yola
çıkarak günümüze gelırsek
yapılan hatalardan hıç ders
alınmadığı, gereksız
ınatlaşmanın sürdürüldüğü
anlaşılmaktadır.
CHP, küçük olsun benım
olsun "dıyen Sayın Deniz
Baykal'la yoluna devam
edıyor. Sayın Erdal İnönü
ve Sayın Mümtaz Soysal'ın
öncülüğunde yenı ıkı partı
daha kurulma aşamasında.
1999 yerel seçımlennde
CHP yüzde 15 cıvannda
oy abnıştı. Bu yüzde 15'lık
oyu üç partı paylaşacak.
Sonuçta üçünün de barajı
aşamayacağı olasılığı
yüksektır.
Görülen o kı, yapılacak ılk
genel seçımlerde
TBMM'de solu temsıl
• eden bır partı
bulunmayacak demektır.
Iş, Sayın Denız Baykal'da
düğümlenıyor
Vakıt kaybetmeden
bırleşerek güçlenmelennı.
ılk seçımlerde halkın sesını
TBMM'ye taşımalannı
ıstıyoruz. Aksı halde
ev lennden çıkamayacak,
halkın yüzüne
bakamayacak dunıma
düşerler
Bızden söylemesı...
Demokrasi Buysa Batsın!
ŞemsettinORHAN
Demokrasi dedıklen, ulusal
bağımsızlıktan tek yanlı ödün
vermekse;
IMF ve Dünya Bankasf nın
buyruklanna boyun eğmekse;
Ulusal çıkarlar yenne, çokuluslu
tekellenn çıkarlanru
savunmaksa;
Parlamentoda; ulusun değıl,
Amenka ve Avrupa'nın ıstedığı
yasalan kabul etmekse;
İşsızlık, açlık. yoksulluk, sefalet
ve çeşıtlı olumsuzluksa;
Kamuya aıt mallan
"özelleştirme" adı altmda
yağmalamaksa;
Hırsızlık, arsızlık ve halkın
malını hortumlamaksa;
Üç-beş partı ağasınm
dıktatörlüğü ıse,
Hastanelerde rehın, mezarda
emeklı olmak ve kuyruklarda
ölmek ıse;
Tanmı bıtınnek, hayvancıhğı
yok etmek, üretmeden tüketmek,
Türk malını hor görmekse;
Ülkeyı emperyalızmın açık
pazanna dönüştürüvermekse;
Dolann padışahlığı, markın
vezırlığı, TL'mn kolelığı ıse;
Servet-sefalet uçurumu ıse;
Kemahzm'e rahmet okumâk,
küreselleşmeyı savunmaksa;
Lozan'ı enterne etmeye çalışıp
Sevr'ı kabullenmekse;
Tankatlan. "shil toplum
örgütü" olarak görmekse.
Insan haklan adına. devletın
temellennı dınamıtlemekse.
Antımılıtanzm adına Sılahlı
Kuvvetlenmıze küfür etmekse;
Tankat lıderlerının elını öpmek.
bunlardan ödül almaksa;
Cumhurıyet duşmanlığıysa;
Ve de onurumuzdan odün
vermekse. .
Sonuç olarak bır de düşünceyı
açıklama özgurlüğünü
kapsıyorsa eğer(!). ben de
düşüncemı açıklamak ıstıyor ve
-ünlü arabesk sanatçısının
"batsuı bu dünya" dedığı gıbı-
dıyorum kı Batsın bu
demokrasi!
PENCERE
Hiç...
Uzmanlaşma süreci çağın hem gostergesı hem
sorunu olmaya aday...
Tıpta uzmanlık dalları gun geçtıkçe çoğalıyor,
eskıden Istanbul'da seçkın semtlerın sokaklann-
dakı gostenşlı apartman kapılarında bır levhaya
rastlanırdı:
"Dahılıye Mutehassısı
Doktor Fılanca..."
Dahıliye mutehassısı sonradan ıç hastalıklan uz-
manınadönuştü...
Ve tanhe kanştı.
Hekımler ıç hastalıklarını paylaşmaya başladılar.
Uzmanlık dallara ayrıldı.
Yalnız tıpta mı boyle?.. Çağımızda uzmanlık kıl-
cal damariara dağılıyor; ama bır sorunu da körük-
luyor; çunku uzmanlık yalnız bır alanda dennleş-
medır, ufuk köriüğüne yol açabılır.
•
Ekonomı küreselleşme surecınde polıtıkayı aşan
bir onem kazanıyor.
Ancak ışın püf noktası ne?..
Unıversıtelerde sıyaset bılımınin okutulması bir
ülkeyi hoduk polıtikacılann elınden kurtarmaya yet-
mıyor, ıktısat fakultetennde yetışen uzmanlar ne den-
lı değertı olurlarsa olsunlar, bır devletın ekonomi-
sını bataktan kurtarmak ayn ış...
Bızım ekonomı uzmanlarımız allahına kadar uz-
manlaşmışlar...
Pekı, Türkıye nıçın IMF ve Dunya Bankası uzman-
lannın elınde şamar oğlanı9
.
•
Çoğu kez bu köşede yınelenen bir laf vardır Al-
lah bır ülkeyı kurtarıcılardan kurtarsın...
Eskıden kurtarıcılar hıç olmazsa Turkıye'den çı-
kardı; bu kez dışardan yollanıyor.
Yenı kurtancı kım?..
Derviş!..
Dervış bızı kurtarmaya geldiğinden ben en gü-
zel so'zunu dun soyledı:
"- Çıpa öncesı devaluasyon yapılmalıydı."
Çıpa bundan oncekı IMF programının adıdır; el-
bette ondan once, yanı 2000 yılının başında bır ok-
kalı devaluasyon yapılsaydı, çok kıyak olur, dış ve
ıç ıkılem arasındakı çapraz -geçıcı bır sure- çozu-
lürdu, bunu bılmeyecek ne vardı?.. 120 kuruş 1 do-
larken çok partılı rejıme başlayan Turkıye'de bu-
gun 1 dolar 1.300.000 lıra!..
Iktısat tarıhımızı vurguluyor bu ıkı sayı...
Şımdıye dek kaç devaluasyon yaptık, kaç kezTür-
kıye'yı kurtardık?..
•
Son günlerde Pertev Naili Boratav'ın ve llhan
Başgöz'un kıtapları elımden duşmuyor, Nasret-
fn Hoca yalnız mızahıyla değıl, felsefesıyle de bü-
yük adam...
Adamın bın kadıya başvurmuş, yanındaki kışiyi
gostererek:
- Bu henf sırtında odun taşıyordu, tökezledi,
düştü, yardım ıstedı. 'Karşılığında ne vereceksın'
dıye sordum, 'Hıç' dedı. Odunu yenıden sırtına vur-
dum. Şımdı benim 'hıç'ımı versın, borcunu öde-
sin.
Hoca ayağa kalkrnış, adamı yanına çağırmış,
oturduğu mınden gostererek kaldırmasını soylemış.
Davacı mınden kaldınnca sormuş:
- Ne var mindenn altmda?..
-Hıç!..
Hoca:
- Senın hakkın hıç değıl mı, mindenn altından
hıçı al da gıt!..
Sırtımıza yenı yukler vuran IMF'nın bızim üs-
tümuzdeki hakkı ne?..
Hiç...
CUMHURİYET MAHALLESİ'NDEN
Cumhunyet Mahallesı Projesı'nın bınncı etabuun temel at-
ma törenı. 29 Temmuz 2001 Pazar gımu saat 11 00'de yapılacak-
tır SIIINTI llçesı Çanta Beldesı Beledıyesı \e yukleıucı firma Ek-
sen Yapı Lımıtet Şırketı"nın de katkılanv la gerçekleşecek olan bu
törene, tum Cumhunyet Mahallesı sakınlen davetlıdır
YAPI-C
(Cumhunyet Vakfı Kuruluşu)
CUMHURİYET MAHALLESİ'NDEN
DUYURU
Saj ın Cumhunyet Mahallesı l'ncı \e 2'ncı kısım ıle Kınalı kısmı sa-
kınlen
Bır Cumhunyet Vakii kuıuluşu olan \apı C organızasyonunda yûra-
tulen Cumhunvet Mahallesı çalışmalan ve yenı yürûrlüğe nren Yapı De-
netun vasası hakkındakı aynntılar aşağıda bılgınıze sunulmuştur
1- Konut ınşaatlan ıçuı nıhsatlanıu alan arsa sahıplennuı ruhsatlan
2 vıl ıçuı geçerlıdır Bu süre ıçınde uışaatlanna başlamavanlarm ruhsat-
lan >asağere|ı geçersızkalacaktır Ruhsatlannı almış oturlann buhak-
lannı ka\betmemelen ıçuı en azından temel mşaatlanna ba^lamalannı
önermekteviz
Bö)lece nıhsatlann 5 yıl geçerlı ohnası sağlanacaküı
2- Cumhumet Mahallesı 1 \e 2'ncı kısımlan üe ılgılı konut yapım
ıhalest sonuçlandınlmış \e ıhaleyı Eksen Yapı Ltd firması kazanmışto
Ihaieye katılan 29 fırmaja teşekkûr edi)oruz 21 avn tıp evlenn fıyat-
lan bu" >azı ıle sızlere ıletıhnıştu" Detav bılgılen \apı C'den öjrenebı-
ltfSUUZ
3-1 ve 2'ncı kısmı arsa sahıplennden ruhsatlannı almamış olanlar
13 Ağustos 2001 tanhıne kadar ruhsat ışlennı vaptınnalan halmde ya-
pı denetım kapsamına gırmejeceklerdu' Bu konuda deta>lar bıryaa ıle
arsa bahıplenne posta ıle aöndenlmışnr
Projemızın denıze açılan penceresı olan Cumhunyet Kınalı Mahal-
lesı ıle ılgılı olarakyaptığımtz çalışmalar da sonuçlandinlmıştır veönem-
h bazı konular aşağıda Hıkkaruııze sunulmuştur
1 - Kınalı Mahallesı nden arsa alan okurianmıan tüm proıelen Cum-
hunyet ın kendı ekonomık kaynaklannı kullanarak verdıgı destek sonu-
cu YAPI C tarafından tamamlanmış ve ruhsat başvıırulanna hazır hale
getmlmıştır
2- Kınalı Mahallesı'nde arsa sahıbı olanlar da 13 \Sustos 2001 tan-
hme kadar \API C tarafindan hazulanan projelenm alıp ruhsat başvu-
rulannı tamamlamalan halmde buıa malıyetmın % 3 ü gıbı bır yükibn-
luluk getırecek olan Yapı Denetun Yasası kapsamına gırmeyecekler ve
me\cutme\zuatagore ruhsatlamu alabıleceklerdır Proje fı>atlan vedı-
ger detav lan Yapı C'den ogrenebılusınız
3- Kınalı Mahallesrndekı arazı sahıplennuıkatkısı ıleoluşturulanmo-
del çevçevesuıde konutlann >apımlannı Pıramıt Inşaat A Ş yapacaknr
Inşa edılecek 4 rıp evın fıv at \e ödemeloşullan ıledıJer ayrintılarönü-
mûzdekı günlerde Kmalı iakmlerme posta ıle ulaştınlacaktıı
1 ve 2 ncı kısun ve Kınalı kısmından >er alan okurlanmızm rvede-
lıkle Yapı C'den avnntılan ojrenmelennı ve çok kısıtlı olan sürede ış-
lemleruu tamamlamalannı düıjoruz
Savgılanmızla
YAPI-C
Turkıye Gazetecıler Cemıyetı nın yayınladığı gunluk
Bizim Gazete
Ulke sorunlanna ılışkın raporlanyla araştırmalanyla,
koşe yazılanyla, tarafsız haberienyle sıvıl toplumlann gazetesı
Duzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0^12.511 08 75