Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 HAZİRAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Etektronik posta: denizsomOcumhuriyet.com.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Istanbul'da dalga
havuzu açılmış:
"Tsunamive hazırlıklı
olmakicin!"
Buyruk
Ankara'dan Dr.
Ayşegül Tokatiı,
IMF
Başkanı'nın
odasının
d uvannda büyük
o lasılıkla Osmanlı
sultanlanndan IV.
Murat'ın bir sözünün
çerçevelenip asılı
olduğunu söytüyor.
S<iz şöyle: Leh
Kralı'na da yardım
gonderile, para
almaya alışan buyruk
almaya da alışır."
Biistler
Konya Akşehir'deki
Nasrettin Hoca
heykelinin yanına
oyunlanyla halkımızı
güldüren yedi
tiyatrocunun *%
büstü # |
dikilecekve f
böylece bir -
"gülmece anrb"
oluşturulacakmış...
Sanatçılara verilen
değer açısından güzel
bir girişim.. Ancak
hem tiyatrocular
eksik.. Hem de
yazdıklanyia aynı
zamanda düşündüren
Aziz Nesin, Rrfat llgaz
gibi gülmece
ustalannın da büstleri
olmalıydı...
konomik bataktan çıkış için zam yağmuaı yet-
medi, ek vergiler salındı. Dış borç almak için
ulusal varlıklarımızın yabancılara peşkeş çe-
kilmesi yetmedi, sıra vatandaşın iyice soyu-
lup soğana çevrilmesine geldi.
Vaziyet ne yaptı etti, hükümetin gündemindeki ye-
ni vergileri ele geçirdi:
Işçi ücretleri ile memur maaşlanndan yüzde 20;
emekli, dul ve yetim maaşlanndan yüzde 10 oranın-
da "iç ve dış borç faizlerine katkı vergisi" kesilsin.
Istanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köp-
rüleri gibi Karaköy, Atatürk ve Haliç köprüleri de pa-
ralı olsun; Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüle-
rinin tam ortasına yeni gişeler konulsun ve "köprü-
den geçti gelin parası" alınsın.
Çevre yolları da otoyollar gibi paralı olsun; her tür-
lü yoldaki viyadüklerden geçiş paralı hale getirilsin.
Yılda bir defa cep telefonlarından ve televizyonlar-
dan "anten vergisi", sabit telefonlardan ve kablolu te-
Ek vergiler
levizyonlardan "kablo vergisi" tahsil edilsin.
Tüm kentlerin ana caddeleri paralı yapılsın, yaya-
lar için "kaldırım vergisi" konulsun; trafik lambaları-
nın bulunduğu yaya geçitlerini kullanan yayalardan "kar-
şıdan karşıya geçtin parası" alınsın.
Zemberekli ya da dijital her türlü kol, duvar ve ma-
sa saatlerine "zaman tüketim vergisi" getirilsin, bu ver-
ginin hangi zamanlarda alınacağını Bakanlar Kurulu
belirlesin, Bakanlar Kurulu aklına estiğinde "ek zaman
tüketim vergisi" koymaya yetkili kılınsın.
Her vatandaşa birer vergi numarası verildikten son-
ra herkesten "gözünün üstünde kaşın var" vergisi
alınsın, özellikle kaşlarını cımbızla alarak şekil veren
bayanlara "lüks tüketim vergisi" getirilsin.
Ötomobillere "renk vergisi" uygulansın. Açıktan ko-
yuya doğru her rengin ayn bir vergisi olsun.
Âkaryakıt tüketim vergisi ikiye bölünsün, "akar ver-
gisi" ve "yakıt vergisi" olarak ayn ayrı tahsil edilsin.
Park, çocuk bahçesi, piknik alanı gibi yerlere giriş
paralı yapılsın ve ayrıca yılda dört kez (her mevsim)
"nefes alma vergisi" konulsun.
Izmir'in meltemi gibi her bölgenin özelliğine göre "rüz-
gâr vergisi" alınsın. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bu-
laşık makinesi, fınn, süpürge gibi elektrikli ev aletle-
rine bandrol konulsun. Yeni doğan bebeklerden "bu
dünyaya gelme vergisi", ölenlerden de "öteki dünya-
ya gitme vergisi" alınsın.
Seçim döneminde oy kullanacak olanlardan "san-
dık vergisi" alınsın, makbuzunu beyan edemeyen
seçmen oy kullanamasın; seçimlere katılım oranı yüz-
de 50'nin altına düşerse bir defaya mahsus olmak üze-
re herkesten "demokrasiyi kurtarma vergisi" tahsil
edilsin.
Her verginin ek vergisi olsun.
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkuK/ yahoo.com
Dervış'e öneriler-3: Yolsuzluklara TSE standardı
getirilsin!
Arıt Kanyonu'nda doğa katliamı
Orman Mühendisleri Odası Genel
Başkanı Salih Sönmezışık:
"2000 yılında milli park ilan edi-
len Kastamonu-Bartın Küre Dağla-
n Milli Parkı'nda yapılan doğa katliamı
akıl alacak cinsten değildir. Dünya Do-
ğayı Koruma Vakfı tarafından Avru-
pa'nın acil korunması gereken 100
orman alanından birisi olarak belirle-
nen Küre Dağlan'nın milli parkı için-
de denizden 1250 metre yüksekte
160-220 milyon yıllık bir süreçte olu-
şan mağaraların, sarkıt ve dikitlerin
bulunduğu Arıt Kanyonu'nda, bir dev-
let kuruluşu tarafından yerleşim bi-
rimlerini birbirine bağlayan 15 metre
genişliğinde yol yapılmaktadır. Milli
parkın mutlak koruma çizgisinde ya-
pılan yol 2 kilometreye ulaşmıştır. Yer-
yüzünde hiçbir ekosistemde toplu
halde bulunmayan 130 santim ça-
pındaki porsuk ağaçlarını parçala-
yarak ilerleyen yol Orman Bakanlı-
ğı'nca durdurulmuş ancak siyasetçi-
lerin baskısı ile yeniden açılmaya baş-
lanmıştır."
DSP'li Orman Bakanı Nami Ça-
ğan'ın durdurulması için fazla ısrar
etmediği bu yol, milli parkı Kurucaşi-
le'ye bağlayacaktır. Kurucaşile'de tek-
ne yapımcıları, Arıt Kanyonu'ndaki or-
manda ise tekne yapımında kullanı-
lan yaşlı kestane ağaçları vardır!
DSP Bartın Milletvekili CaferTufan
Yazıcıoğlu'nun açılmasını istediği yo-
la karşı çıkan orman işletme müdür-
leri ve ağaçlandırma müdürierinin gö-
revden alınması boşuna değildir...
Küreselleşme ve tehdit
altıııdaki Türk dili
DENtZ BANOĞLU
Eskilerin "Tarih tekerrürden
ibarettir" sözünü oldum olası
sevmem. Çünkü geçmişte ka-
lan tarihi, yeni kuşakların çok
iyi bilmesi, tanıması, hatta ör-
nek alarak bazı deneyimler
kazanması gerektiği doğru-
dur da, iyisi kötüsüyle onu ye-
-*en yaşamanın hiçbir akılcı,
^anileyici ve geliştirici yanı
yoktur.
Ama, dilimize ve gelenekle-
rimize yerleşmiş, pek çok de-
yiş gibi "tarihin tekerrûr oldu-
ğu" söylemi de günümüz için
ne yazık hâlâ geçerli.
Dilimizden söz etmek istiyo-
rum... Dün, yani tarihte, Os-
manh'nın ne parlak olduğu ne
de parlak olmadığı dönemler-
de, salon efendilerinin birbir-
lerine monşer (mon Cher) de-
yişi ile seslendikleri, evin genç
kızının özel tutulmuş yabancı
öğretmenlerden Fransızcadi-
lini öğrendikleri, paşaların bu
dilin ülkesinde eğitim gördük-
leri ya da o ülke edebiyatçıla-
nnın "şarkın büyüsü Istanbul'u
mesken tutarak" yapıtlannda
hayran olduklan bu yabancı
kültürü yansıttıkları, kısacası
Osmanlı'ya Fransız kültürü-
nün egemen olduğu bir dö-
nem, yaklaşık 400 küsur yıl
sonra, 21 'inci yüzyılın tekno-
loji-internet ve küreselleşme
çağının Cumhuriyet Türkiye-
si'nde yerini Amerikan kültü-
rüne, affedin, kültürsüzlüğüne
bırakıyor...
Teksas Üniversitesi'nden
Richard Pells, kökü dışarıda,
misyonu Türkiye'de Alman
Konrad Adenauer Vakfı'nın
25-26 Mayıs 2000 tarihinde
istanbul'da düzenlediği "Mo-
dernleşme ve Küreselleşme
Sürecinde Kültürel Kimlik" ko-
nulu kongrede sunduğu bil-
diride, Ingiliz gazetecisi Wil-
liam Stead'ın 1901'de "The
Americanization of the Worid"
(Dünyanın Amerikanlaşması)
adlı bir kitap yayımladığından
sözediyordu. Kitabın bu adıy-
la, 20'nci yüzyılın giderek yay-
gınlaşan birgelişmesini yaka-
ladığını vurgulayan Pells, şöy-
le diyordu:
"Birbirinin aynı ve benzeri
kültürierin egemen olacağı kor-
kusu giderek yerleşmektedir,
sanatçı ve aydın kimliği yok
sayılmakta, ulusal dil ve gele-
neklergiderek silinmekte, unu-
tulmakta, Amerikan yaşam ve
düşünce biçimi ülkelerin bü-
tünlüğü ve kimliğini yok et-
mektedir."
Küreselleşme adına, kaza-
nılmış tüm Cumhuriyet devrim-
lerinden adım adım uzaklaşı-
yor, tek kültüre, tek egemen ve
dışardan dayatma ekonomiye,
uzaktan yönetilen siyasete ve
nihayet ihanete uğramış bir
Türkçeye sesimizi çıkarma-
dan, vicdanlarımız sızlama-
dan boyun eğme erdemsizli-
ğini gösterebiliyoruz. Yüzyılın
değiştirHemez kaderi dediği-
miz "küreselleşmeye", ulusal
onurumuzu, bağımsızlığımızı
koruyarak dilimizden, yeraltı
ve kültürel zenginliklerimiz-
den, edindiğimiztopraklardan
ödün vemneden "uyum sağla-
mak" yerine, kolay teslimiyet-
çiliği yeğliyoruz. Ve buna alkış
tutanlar da ikinci cumhuriyet-
çi sözde aydınlarımızla küre-
selleşmeyi savunanlanmız olu-
yor.
Türkçemizin perişan halini
ÇYDD'nin TÜYAP'taki tanıtım
sergisinde dinleyenlere akta-
ran araştırmacı yazar, edebi-
yatçı Feyza Hepçilingirler,
"Peki çözüm nedir" şeklinde-
ki bir dinleyicinin haklı sorusu-
nu, "Bu yozlaşmanın ve bu
olumsuz gidişin farkında ola-
bilmek" diye yanıtladı. Bu ya-
nrtın anlamı şu olmalıydı. Okul-
da, ailede, eğitimde, evde, iş-
yerinde, siyasette, ekonomi-
de, medyada, bürokraside,
velhasıl yaşamımızın her ala-
nında Türkçe yazıp Türkçe ko-
nuşmanın küçültücü bir yanı
olmadığının, kendi dilimiz ye-
rine tersine bir yabancı dili
yeğlememizin ise, çağdaşlık,
ilericilik ya da gelişmişlikle
uzaktan yakından ilgisi bulun-
madığının bilincine varmak...
Bir ulus ve ülkenin bağımsız-
lığının, salt silah ve savaşla
değil, ama dille başlayıp gi-
derek derinleşen ciddi bir kül-
tür emperyalizmiyle de tehdit
edilebileceğinin farkındalığı-
na varabilmek...
Ve nihayet, yozlaşmış gör-
sel medyanın yoz, kültürsüz
yayınlarının insan beyninde
yarattığı uyuşukluktan şöyle
bir silkinip Türkiye gerçeğini
görebilmek... Uyanmak ve bi-
rey olarak tek tek üzerimize
düşen görev ve sorumlulukla-
n olabildiğince çevremize ak-
tarmak. Farkında olmayı ben
böyteyorumluyorum. Aksi hal-
de, IMF'lerle başlayan ve tah-
kim yasaları, endüstri bölge-
leri yasaları, AB dayatmaları,
dil yozlaşması ve kültür em-
peryalizmi ile giderek daralan
çember, soluğumuzu kesme
noktasına gelecektir.
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakCa turk.net
I]
ÇtZGtLİK KÂMtL MASARACI
HARBÎ SEMİH POROY semihporoy(5yahoo.com
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Haziran
VERSAILLESBAR8 AIMA$MAS1
19İ9'OA SU6ÛN, ( y )
LAŞMASI, FBANSA'OA AYNI ACHA ANlLAhl SA-
HAYDA İMZAlAAJOI. r-PÛNYA SAI/AÇI'NI B£S-
MEN SONA SeHİStBfJ ANTlAŞMA, SAI/AŞIfJ
BAŞLAO/6/ eÜAJÛA/ 6EŞİUCÎ Y/LPÖMÜMUA/-
DE İMZACANtYOe&U. İTtLAF D£I/LE71M£İ
İLE ALMAUYA A&IS/UDAKİ SU AAJTLAŞMA,
Y£Nİ< T/teAF AÇtSINDAAI AĞIR KOŞUUAR
İÇEKMeOjEYPf- ABD BAŞKANI S '
İ4 tUiESİ ıŞtĞlMPA YAPlLAN
*İLERDE. BİR *MİLLETl£f> CBMiySTf * tOJRUL-
MASl FİKRl ONAYLAMPI. YEUİK ALMAKJYA
SİLAMSfZLAA/Pie/LIYO/S, f
AZAL.T7UYO&, YÜ&M SAl/AÇ TA2MİAJA-
Tl İSTBMİYORPU-
ALMAMYA, İÇ6AL ETT/61 YEISLSRI GE-
Rj VERÎYO&, TOPBAKLAJStNlN BİR.
tISMMI ICAYeePiYOIZ, SAZi BÖLSE-
DŞ, tiURitlAA/ MHM£rL£lt QT-
i 'uıu SÖZET/M ve yöueri-
İÂİUE SllZAKIUYOBPU. BU A/BAOA,
ZCBLİMDA
. BU TOPRAKIAIS. DA 6A-
İ.İPLS/S. A/eAS/HIDA PAYLAÇritYOEPU.
VERSAILLES ANTLAÇMASI, ALMAN YA
TASAFtNPAU OAIA>ZA/VM/f OLMASM/A
KARŞfUK, ÇOK SEIET ZOŞULLAei
NEDEUİYLB HlÇgıS. <ZAMAN 77IM
OLA/SAK UYGULAUAMIYACAKTIR..
Resimdc l/crsii/ies Sarayı görülâyor.
ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2001/77
Davacı Fehime Şimşek vs. vekili Av. Fuat Küçükbağcı tarafından davalı Mustafa Taşdemır, vekili Av. Fuat Küçükbağ-
cı tarafından davalılar Prim tnşaat Ticaret Ltd. Şti. Suphi Yılmaz vs. aleyhine açılan kal irtifakı kayıtlannın iptali dava-
sının mahkememizde yapılan açık duruşmalan sonunda, Davalılar Prim Inşaat Tic. Ltd. Şti. Salim Kesti'nin adresleri-
nin tespit edilemediğinden adına ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş olmakla,
Mahkememiz tarafından verilen 7.5.2001 tarih ve 2001 '77 esas. 2001/356 karar sayılı ılamı ile davacılann davasının
kabulü ile Adana ili, Seyhan 1. Bölge Karalar Bucağı Mah. 20 m. 4 pafta, 7911 ada, 3 parselde kayıtlı tapuda kayıtlı ta-
şınmazdaki kat irtifakı kayıtlaruıın iptaline karar verilmiş olmakla davalılar Prim Inş. Tic. Ltd. Şti. Salim Kesti'nin ila-
nın yayın tarihinden itibaren 7 gün sonra teblig edilmiş sayılacağı, 15 gün sonra karann kesuıleşeceği, tebligat yerine
kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 13 6.2001 Basın: 36771
POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1999/162 KararNo: 2000/208
Davacı: Leyla Demir, Vek. Av. Mustafa Bilgiç
Davalı: 1- Nezihe Uluçay, 2- Muharrem Uluçay, 3- Nurten Uluçay, 4- Nezihe Doğ-
ramacı, 5- Saide Uluçay, 6- Cemal Uluçay, 7- Ülker Ayla Ertem.
Davacı Leyla Demir'in, Nuri Uluçay mirasçıları aleyhine açtığı tapu iptali ve tescilı
davası sonunda Pozantı Belemedık köyü. 101 ada, 1 ve 107 ada, 16 parsellerin Nurı
Uluçay adına olan tapulannın iptali ile davalı Leyla Demir adına tapuya tesciline karar
verilmiştir.
Mahkememiz karannın, kendilerine ilanen tebligat yapılan yukandaki davalılara ila-
mn yayın tarihinden 10 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. Basın: 36751
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZİLELİ
Hiç Üzülmedim!..
Kimse kusura bakmasın ama ben zerre kadar
üzülmedim!..
Üzülmediğim için kendimi demokrasi karşıtı fi-
lan da hissetmedim!..
Aksine; Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kara-
rı yürekten alkışladım...
Ülkeyi, "bizveonlar", "inananlar-inanmayanlar"
diye ikiye bölmeye yeltenen, şeriat simgesi tür-
banı TBMM'ye bayrak olarak dikmeye kalkışan,
demokrasiyi "gerektiğiyerde inilecek bir tramvay"
olarak nitelendiren, cumhuriyete, "kanlı mı gele-
ceğiz, kansızmı?", "kanakacak, fıstıkgibiolacak",
"kubbeler miğferimiz, minareler süngümüz, mü-
minler askerimiz" tehditleriyle savaş açan zihni-
yetin yuvalandığı partinin kapatılmasına çok se-
vindim...
- Kararı duyduğum an, Sıvas'ta katledilen ay-
dınlar geldi aklımâ...
"Cumhuriyet Sıvas'ta kuruldu, Sıvas'ta yı-
kılacak" sloganıyla, bu ülkenin yiğit insanlarını
cayır cayır yakan yobaz güruhunun avukatlığına
soyunacak kadar pervasızlaşanların layık olduk-
lan bu sonuç, en çok o güzel insanlann ruhunu
şad etmiştir diye düşündüm...
- Mutlu oldum...
• • •
Cumhuriyet tabii ki, 80 yılın rövanşını almak is-
teyenlere dur diyecektiL
Kör topal yürütmeye çalıştığımız demokrasi,
tabii ki, kendisini yok etmek isteyen din devleti
heveslilerine "Ağırol" uyarısını yapacaktı...
- Bunun neresi garip, neresi demokrasiye ay-
kın?..
Fazilet Partisi'nin kapatılmasını gözyaşları için-
de karşılayan, "kaygı verici" bulan, "demokrasi
normlanna aykm" diye nitelendirenlere sormak
isterim:
- Dünyada hangi demokrasi, kendisini yok et-
mek isteyenlere, "Emrinizolur" diyebilir?!.
Tiksinti verici bir ikiyüzlülükle, "Avrupa bunu bir
demokrasiayıbı olarakgörüyor" diyenlere de ba-
zı anımsatmalarda bulunmak isterim:
- Çok değil, daha bir yıl kadar önce Avustur-
ya'da seçim kazanarak işbaşına gelen faşist Ha-
ider, seçmen iradesi hiçe sayılarak Avrupa'nın or-
tak tepkisiyle görevinden aynlmaya zorlanmadı
mı?..
- Fransa'da faşist Le Pen, aldığı oylar göz ar-
dı edilerek, bir yığın ayak oyunuyla siyasetin dı-
şına itilmedi mi?..
- AJmanya'da Nazi ruhunu diriltmeye çalışan "mil-
li öncüler" bir sinek gibi ezilmiyor, kapatılmaları
için her yol denenmiyor mu?..
Avrupa, yumuşak karnı ırkçılık söz konusu ol-
duğu zaman en despot uygulamalan hiç kimse-
yi dinlemeden, en ufak müdahaleyi kabullenme-
den yaşama geçirecek, Türkiye ise yüzyıllardır
iliğini sömüren, gelişmesini engelleyen karanlığın
uşaklanna, gerici yobazlara, vahşi katillerin avu-
katlarına, "Istediğinizgibiyıkabilirsiniz, bizza-
ten bu cumhuriyeti siz dilediğiniz gibi iğfal
edesiniz diye kurduk" diyecek... ; ',".'.',',
- Mide bulandırıcı değil mi?!..
• • •
Karanlığın uşaklarını demokrasi adına destek-
leyenlere gelince;
Maaşlarını yürekten ve cepten bağlandıkları
emperyalistlerden alan kapıkulu işbirlikçilerin, de-
mokrasiyi kullanarak demokrasiyi iğdiş etmeye so-
yunan gerici yobazlara omuz veren şaşkın ente-
lektüellerin söyledikleri, yazdıkları beni yalnızca
utandırıyor!..
Otuz yılın şeriatçısı Erbakan 1, "yenilikçi", "er-
demli" adı altında toplumu bir kez daha karanlı-
ğın içine çekmeye çalışan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ı, üstelik arkasında ABD'nin bulunduğunu
bilerek destekleyen aydın kılıklı "köşe tutanlar" ve
siyasiler beni yalnızca acı acı güldürüyor!..
Bu topluma özellikle son 10 yıldır en karanlık
kâbusları yaşatanlar, bu günahlarının bedelini
ödemek zorundaydılar, ödediler!..
- Dün de ödemişlerdi, bugün de ödediler...
- Cumhuriyet var oldukça da ödeyecekler...
Asıl mutluluk verici olan da bu!..
E-posta:uzileli(« superonline.com
BULMACA SEDAT YAŞAYA\
SOLDANSAĞA:
1/ Acıklı. tra-
jik. 2/ Bahar-
lı meyveleri
anason gibi
kullanılan ot-
su bir bitki...
"Eğil bir yol
öpeyim/ —
karanlık gör-
mezler" (Tür-
kü). 3/ Ada-
letli, dürüst... 9
"Yüz. çehre" anla-
mında argo sözcük. •)
4/ Kızlık zan... "Sı-
cak—": Cemal Sü-
reya'nın şiir kitabı.
5/ Trabzon'un bir il-
çesi...Çiftçilikte,top- _
rağı işleyerek ürüne 7
ortak olan kimse. 6/ Q
Çelişki. II Gözleri
görmeyen... Asya'da
1 2 3 4 5 6 7 8
bir ırmak. 8/ Maden eşya üzerine vurulan bir cins
cila... Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kim-
se. 9/ Deride fiskeler durumunda beliren kabar-
cık... Dantel ya da nakış ipliği yumağı.
YUKARIDÂN AŞAĞIYA:
1/ Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye ver-
diği para ya da mal. 2/ "Kışlanın önünde — se-
si v
r
ar / Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift
kundurayla bir de fesi var" (Türkû)... Saçın kü-
çük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyan-
nıış durumu. 3/ Bir işteki engelleri yenme kara-
rı... Cehennem. 4/ Ağır kanlı, rahatına düşkün...
Bir renk. 5/ En kısa zaman süresi... "Yok" anla-
mında argo sözcük. 6/ Zilli bir kasnağa geçiril-
miş kursak zanndan oluşan çalgı... Boyun eğen.
II Tokat yöresine özgü bir halk oyunu. 8/ Bir
ayakkabıya çivi çakmak için delik açmaya yara-
yan araç. 9/ Alev... Eski dilde su.