14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 8 MAY1S 2001 O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr B iyoteknolojik ilerlemele- nn, ınsan yaşamını yeni- den biçimlendirmede önemli rol oynayacağı bir döneme giriyonız. Tekno- lojinin sağlık hizmetleri alanındaki rolü ve ağırlığı artokça, sağlık ve tıpta, büyük yatınmlann yapılıp bü- yûk kâriann elde edildiği bır "gfcjöal" sek- tör özelliği kazanıyor. Biyoteknolojik Uerlemelerin içinde tib- bi genetiğın önemli bir yeri vardır. Tıbbi genetik, kahtsal hastalıklann erken tanı ve sağaltım olanaklannın arttığı bir süre- ce girdi. Hücresel-genetik mühendislik, çevre mühendisliğı, genetik danışma ve do- ğumöncesitanıbu alandaki bılgilenn uy- gulamaya geçmiş ömeklennden bazılan- dır. Biyoteknoloji, genetik yeniden dfizen- lemeler için yeni olanaklar sunuyor. Tek- nolojık devnmin yeni araçlan daha sağ- lıklı ve belki daha uzun bir ınsan yaşamı için teroel oluşturuyor. Ne var kı kapita- lıst kânn temel amaç olduğu "serbest pi- yasaekonomisT koşullannda, bu yeni ola- nak ve oluşumlann yaru başında büyük so- ru işaretleri ve tehlikeler de uç veriyor. Bılimin neyi nasü yapacağını, teknolojı- nin yaşamımıza nasıl yansıyacağuu, top- lumdaki egemen sosyal ve ekonomik ıliş- kiler belirliyor. Genetikbügjnin biyokimyasal aktanmı- nın DNA kanalıyla gerçekleştiğıni ve DNA'nın ikili sannal yapısını ortaya ko- yan Nobel ödüllü Watson ve Crkk'in bu tezleri ileri sürmesinden bu yana epeyi yol akndı. 2001 yüının şubat ayında In- san Genom Dizilimi Konsorsıyumu ile CeleraGenomics şirketi, insan genomu di- zilimi taslağını Nature ve Science dergi- lerinde yayımladılar. Gen, desoksiribonükleik asidin (kısaca DNA) birbölümüdür. Kalıtsal madde olan DNA bir soydan öbürüne geçerken o tü- rün soyajçekim özelliklerini dikte ettiri- yor. Bir organizmadaki heT bir hücre bir ya da iki takım temel DNA bileşkeni (ge- nom) taşır. Genomunkendisi birya da da- 'Genetik ve Gelecek Dr. Aysel YURTSEVER Fizyopatoloji-lmmunoloji Uzmanı, ha fazla çok uzun D!l\ moleküUerinden Tıbbi protokoller için 5 yıllık birikim çok azdır. Tıp eğıtimmde ve uzmanlık dalla- nndayenilikler gerekecektir. lş sağaltıma (tedaviye) gelince biyologlar yeterli ola- maz. Aynca, konunun toplumsal yönlen var. Biyoteknolojik yenilikler çok pahalı- dır. Yoksul ülkelerin halkı çağımızın pa- halı übbına ulaşabılecek durumda değıl- dir. Yalnızca çokufak bir ayncahkk azın- lığın hayatına bu yenilikler girebilir. Biyoteknolojik olanaklarla, bitkiler ve hayvanlarla genetıksel olarak oynanarak dünyada aç nüfusun doyurulması, gene- tikten türetilmiş enerji, ınsan ömrünün uzaülması öngörülüyor. Genetik ticaret biyoendüstriyel dünyaya açümaya hazır- lanryor. Bilimsel teknolojik devrimin ye- ni araçlan yeryüzünde yeni biçimlenen biryaşam içinfirsatlaryaratukenbazı teh- likeler de getiriyor. Tehlike en çok, bu alanda birbiriyle yanşan çokuluslu tıcan şirketlenn denetlenemezliğinden kaynak- lanıyor. Üretim ve birikim sürecinde kâr güdüsünü denetleyecek herhangi bir me- kanızmayok. Fazladankâr koparma ama- cına dayah yeni üretim yöntemleri, yeni serüvenler, yeni sennaye yatınmlan, kü- resel olarak yaygmlaşıyor. Kapitauzmde iki eğüimberzaman iç içe- dir. Birincisi bütünleşme sürecidir. Öteki- si aynşma ve catışmadır. Bütünleşme sü- reci emrepyalist bütünleşmecidir (enteg- rasyondur). Genom projesinde de böyle ol- yapılmışor. Bunlara kromozom denir. Soyaçekim hastalıklannda kromozom- lann rolü çok önemlıdir. Hastahklan, be- lrrtilerinden çok hastalığın nedenıne gö- re sağaltacağımız döneme giriyoruz. Bu dönem insanın genetik yapısına bakıla- rak uygulamaya geçilecek bireysel sağal- tım dönemidır. insanlann DNA'lannın yüzde 99.9'u aynı olmakla birlikte 0.1 fark çok önemlidir. Örneğin üç milyar ya- pı taşında üç milyon fark anlamına geli- yor. Bu farklılıklar nedeniyle de her insa- nnı sağaltım yöntemlerine yanıtı ve has- talıklara direnci farklı oluyor. Farklılıklar gen naklı çalışmalannda da kendini gösteriyor. Gen naklinden sonra immumte denenbagışıkhk sistemi devre- ye giriyor. Yeni gelen yabancı gene karşı organızma harekete geçiyor. Amacı ken- dini savunmak. Bağışıklık mekaruzma- mızın ana görevi vücudu savunmaktır. Bu savaş yeni gelen geni yok edene dek sü- rüyor. Tedavi yöntemlerinde bu sorunun aşılması gerekıyor. Sorunun aşüması için yoğun araştırmalar yapüıyor. 21. yüzyıl tıbbında erken tanı (teşhis) yöntemleri öne çıkıyor. Göbekkordonuka- nmdayapılan genetikanalızlerlebirçok has- tahğa yatkınlığımızı önceden bilip ona göre davranabıleceğiz. Örneğin meme kanseri genininı taşıyan biri, yetişkin olun- ca sistematık olarak izlenecek, en ufak bir ur başlangıcuıda çok erken evrede tanı konduğu için bu hastahktan ölüm olma- yacak. Onkolojik vakalarda erken tanı çoğu kez hayat kurtaracak. Taşıyıcı tarama test- leri yaygınlaşacak. Koruyucu tıptadevrim olacak. Gen tedavısı gündelik kullanımda he- nüz yerini alamadı. Bu konuda birçok en- gel, hukuksal, bürokratik sorunkr var. du. Eski ABD Başkanı Ctinton ile lngıl- tere Başbakanı Blair birlikte gösterişli açıklamalar yaptılar. Dünya medyası bu açıklamayı çarpıcı (sansasyonel) biçimde duyurdu. Öte yandan, aynşma ve çatışma eğilimi karşımıza ekonomik ve kimi za- man da süahlı savaşlar olarak çıkıyor Si- lah teknolojisınin teknoloji geliştırme ve uygulamalann en önemli alanlanndanbi- ri olması rastlantı değıldir. îstanbul Tabip Odası Üyesi. 1. Biyoteknolojik olanaklann askeri kullanım olasılığı dünya uluslan için cid- dibir tehdıttir. Genetik olarak planlanmış biyolojik savaş makıneleri insanl'k için yıkım getirebilir. Yeni hastalık yapıcı et- kenlerle karşı karşıya kalabilinz. Transp- lantasyonda kuUanma amacıyla yaratılan ınsan-hayvan melezleri bir andavahşi sa- vaş makınelenne dönebilir. 2. Kopyalama tekniklerinin gelişmesı, öjenik uygarlık sorununu getiriyor. Bu kavram, sözlük anlamı "iyidoğmnş" olan eugenes kelimesinden geliyor. Yunanca "en" ıyi, "genos" doğum köklerinin yar- dımıyla XIX. yüzyıl sonunda Ingiliz F. Galton taranndan kullanılıyor. Sözcük, çok genel biçimde ınsan topluluklanna özgü nıteliklenn iyileştirılmesidır. Zaman- la sözcük ırkçı bir anlam kazanmıştır. Is- marlama bebekler, üstün zekâlar, bılgısa- yarlarla gen evüliklerirun doğurabilecek- leri, Hiüer'ın düşlerini bile aşar! 3. Sanayi artıklanyla petro kimyasal kırlenme. nükleerarnklarlanükleerkırlen- me yaşayan dünyamız bu kez de genetik kirlenme tehdidi altındadır. Ekonomik ya- rarlar için yaşayan maddeler birbirine ek- leniyor, yeniden birleştiriliyor, bırbinnin ıçine sokuluyor. Yeni canhürünlerimal edi- liyor. Ancak düzenlemelerin yan etkisi olarak karşımıza genetik kırlenme çıkıyor. Kirlenmenin bu yeni bıçımı yeryüzünde- ki hayvan, insan ve bıtki türlen ıçın çok cıddi tehlikeler yaratabilir. 4. Genetik olarak düzenlenmiş ürünler çevreyi de tehdit ediyor. Ekolojık yaşam zinciri ciddi tehdit altındadır. Virüse dire- nen yeni kuşak transgenetikürünler doğa- da daha önce hiç varolmarmş yeni virüs- lerortaya çıkıyor. AIDS hastalığına neden olan HTV virüsünün Batı Afrika yağmur ormanlan kökenlı oldugundan ve insan- laramaymunlardan yayıldığından hep kuş- ku duyulmuştur. Çeşitli savlara göre HÎV böylesi bir virüstür. 5. Yirmi birinci yüzyıla kadar bilimsel teknolojik ilerlemeler hep cansız inorga- nik bileşenler üzerineydi. Cansızın en önemli özelhğı çoğalamamasıdrr. Oysa günümüzde canhyla oynanıyor. Canlının en önemh özelhğı üremesıdir. Biranda de- netlenemeyen transgenetik canlı yayılı- mıyla karşı karşıya kalabiliriz. Transge- netik canlılar, hem evrim tanhınden hem de klasik yetıştirme uygulamalanndan köklü bir aynhştır. 6. Tüketici tercihi kavramı ve bunun dikkate alındığı bir dönem başlayacak; 'İ>ç«k)jikya2gı"dansözedilebilecek! Si- parişlerbaşlayacak; yenianahkbabahk kav- ramlan gündeme gelebilecekrir. Dünyamız- da genotıpe bağlı yeni aynm gruplan or- taya çıkabilir. Yeni bir gen zengıni aristok- rat sınrfiyla karşı karşıya kalabiliriz. 7. Biyoteknolojik devnmını yapmış zen- ginülkelerle, Güney Yanküre'dekı yoksul ülkeler arasmda siyasal ve ekonomik ma- kas çok açılıyor. Tüm varlıklar tek dünya pazannda ahnıp satılabılen meta durumu- na indirgeniyor. Belki de özel mûlkiyetin canlı doğa üzerindeki egemenliğimn en yüksekboyutuyla karşı karşıya kalacağız. Birleşık Devletler Patent ve Ticari Mar- kalar Bürosu (PTO: U.S. Patents andTra- demark OfFıce), bir genin izole edilmesi, özellik ve amaçlanmn smıflandınlması, onun bir icat olarak gösterilmesi için ye- teriidir diyor. Çalışmalar için de maymun- lar ve Afrika ülkeleri seçüiyor. Uluslara- rası biyoteknolojik fırmalar patent yasa- lanyla kendı kârlannı güvence altına ah- yorlar. Gezegenimizin biyolojisi değişik biçimde sömürü konusu haline geliyor. Emperyalıst kapitalist sıstemde üretici güçler gelışıyor. Ama bu gelişme olabile- ceği kadar hızlı ve doğru yönde ilerlemi- yor. Kapitalizmbugüne dekknzlerini, so- runlannı genişletihniş yeniden üretimle tersınden "çözdü". Ancak bugün, üretici güçlerin geüşmesi öyle bir boyuta geldi ki yeni üretim ilişkilerini zorluyor. Yeni sos- yal düzen kendini dayatıyor. Dün, 7 Mayıs 'Cumburiyet r \r\ kuruluş günüy- dü. 1924'ten bu yana geçen 77 yıl! Yaşlanma- maya, eskimemeye bir ömek... Bunun nedeni, genç düşüncelerin, halktan, emekten, sanattan, kültürden, insanca değerierden yana olmanın yarattığı etkinlik... Bir aile gibiyiz... Çocukluğumuzdan ortayaş- lılığa, yaşlılığın son çizgisine kadar okuruyla dost- luğunu sürdürebilmek başansı... O, otuzlu yıllar- da evimıze gıren "Cumhuriyet"te "Fetek" imza- sını harf harf söke söke okuduğumu anımsıyo- rum: "Felek" sözcüğü çıkınca şaşırmıştım. Ne demekti Felek? Bir yazann adı olduğunu annem söyiemişti sonra. Yıl 1929, ilkokula baş- ladığım yıl... Yetmişyedi yıldaçizgisinden kopmamış bir ga- zete... Zaman zaman oldu bir şeyler! Kımileri Cumhuriyet'i değiştirmeye kalkıştı. 12 Martgün- leri nasıl unutulur? Çok isterdim. O günlerde çı- kan "Cumhuriyet Boyalı Kâğıt Değildir" başlık- lı yazımı bir kez daha siz- lere sunmayı... Gazete- ye egemen olanlar bu yazımdan sonra işime son vermişlerdi. Dizilmiş bıryazımı da sayfadan ç«- kartmışlardı. NadirBey, Ifıan, bir yıl gazete dışın- dakalmıştık. Birde 1991 serüvenimiz vaıi Yeni bir kanşma, kanştırma!.. Bu kez llhan'ı, Uğur'u, Ali'si, daha başka arka- daşlarla kendiliğimizden çekip gitmiştik. Ama çok sürmez bu aynlışlar, kopuşlar! "Cumhuriyet'm sahibi okur dostlar bırakmaz gazetesinin tanın- maz bıçime sokulmasını! Bir anda tepkisini gösterir, gazetesini yeniden eski sağlam çizgisine çeker. Hep öyle oldu, öy- le olacak... Tam 32 yıl olmuş!.. Daha önce de yazılanm çı- kardı, ama "Evet-Hayırlan yazmayabaşlayah ge- EVET/HAY1R OKTAY AKBAL 77 Yaşmda Bir Genç... çen zaman... 12 Mart 1971'de, bir de 1991'deki zorunlu aynlıklardışında ge- çen otuz iki yıl!.. Kö- şe yazarlığında bir çeşit rekor mu? Oy- sa daha önce "Va- fan"da geçen on yıl daha var 1 . Binlerce yazı, binlerce anı! Soaıştur- malar, duruşmalar, savcılıklar, sonunda kısa da olsa "içerde" olmalar... "Cumhuriyet" şimdi genç arkadaşlann yöne- timinde. Genç olmak, yeni olmak, tazeliktir, can- lılıktır... Yeni Genel Yayın Yönetmenimiz Ibra- Wm Yıklız 7 Mayıs'tan sonra yararlı bir başlan- gıç yapmaya karaıiı. Istediği, yazar arkadaşlanmızın uzunluktan kaçmalan, kısa, özlü yazmalan!.. Okurlanm bi- lirler, benim hep olabildigi kadar kısa yazmanın yanındaokjuğumu. Köşeyazısı, kısa olmalıdtr, ya- zar görüşünü, düşüncesini en özlü biçimde oku- runa duyurmalı, daha doğrusu okuruyla paylaş- malıdır... Kendi adıma uzun mu uzun yazılan bi- raz da sıkılarak, kimi zaman atlayarak, göz gez- direrek okuduğumu söylemelıyim. Ibrahim Yıl- dız tüm arkadaşlara yolladığı yazıda, bizleri "kı- sa" yazmaya çagınyor. Haklıdır da... Ama doğ- rusu ya beni ayırmalıydı. "3200 harfi geçmeyin" diyor. Oturup saydım, kimi zaman o sayıya bile ulaşmamışım!.. Yetmiş yedi yıllık bir gazetenin aynı yaştaki bir yazan olmak hem sevindirici, hem düşündürü- cü, biraz da hüzün verici!.. Nice anı, nice dost, niceyitik! Nadır Bey, Uğur, Kışlalı, Rarf, Arpad, Mehmed Kemal, Ekmekçi, Ergun Balcı... Gerçek şu, basının en genç gazetesiyız, yaşı- tmzyetmişyediyeulaşmışolsada... "Gençlikyaş- ta değil, başta" demezler mi? Tüm Cumhuriyet- çilere en içten sevgilerle... PENCERE 7 Mayıs Içm Düşünceleı Dün7Maytst. . • , Sabah kalktim: EyvahL Pencereden görünen gökyüzü kapalı; ne bir fc bulut görünüyor, ne el kadar mavi... - Sakın yağmur yağmasın?.. Nadir Nadi'yi anımsadım; duygulannı belli etrr suskunluğunun ardında, her 7 Mayıs günü merakt ğe bakardı. - Nadir Bey yağacak... -Yaaa?.. Cumhuriyet her 7 Mayıs'ta kuruluş yıldönümüı çakgönüllü birtörenle gazetenin bahçesınde kutlj at 12'de dostlar toplanmaya başlar, kimse dav» ğildir; herkes çağnlıdır. Nadir Nadi, yıldönümü törenlerinde afra tafrayl dız ve lüksü hiç istemedi; herkes herkese ıçtenlikve luk üzerine bir toplantı... Bahçede döner, pilav, marul, bira... Nedense zamanla bu sade liste renklendi; z yağlı dolma, börek ektendi!.. Bahçedeherkestabaj de kuyruğa girer, payını alır... Cumhuriyet böyle... 1924-2001... Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulm özdeş bir gazete..., Bu anlamı son on yılda daha çok düşünmenin ci yaşanryor... 1991 'de Nadir Nadi gözlerini yaşama kapadı. 1991 'de Şovyetler yıkıldı.. Dünya iki kutupluydu.. Tek kutuplu oldu!.. 9O'lı yıllar, Türkiye için dipten doruğa silkinmerr şullannı yarattı; PKK'nin dış destekli başkaldınsı,- huriyet düşmanlannın umutlannı körükledi; irttı, Başbakanlığa dek tırmanıp hükümetını kurmask devletin temellerini sarstı; gazeteciliğin medya ı- mesinde rengini yitirmesi, Cumhuriyet'in zora gi»i— ne yol açtı. Tamtamlar çalryordu: "-U/usdeWetbftft7.." Ne demekti bu?.. 1923'te kurulan "ulus devlet "le mayası oluşanTi— huriyet gazetesi de ulus devletin tükenişiyle birlinn— lamını yitiriyor muydu?.. Son on yıl zoriu geçti.. Ama haklı çıktk. • Insanlık sömürgeleşme ve emperyalizm ^ ni karanlıkta yaşadı; Doğu-Bat bloklap ikilemi 2O'nvxz.- yılda estı savurdu; bugün geçerli görünen küret©^- me sürecinde Türkiye'nin rezil rüsva olması içırÇt>ir haklı gerekçe yoktur, "U/us devlet bitti" diye za*ap oynayanlar, mütareke artıklannın güncel mandları- dır; Cumhuriyet kışiler, toplumlar, sınıflar, ülkelelev- letler arasmda eşitliği savunuyor... Çünkü insanlığın gereğı budur.. Onur, insanla hayvan arasındakı farkı yaratan *ğer- dir... • • *- ' Son on yılda medya kiriendikçe kirlendi.. ı Biz haklı çıktık!.. Cumhunyet genç kusaklann elleri üstünde geceğe doğru güzellikle yükselecek.. B^P <3 M A W I neniz için en güzel armağanlar, yine tstikbarde. Peşin fiyatına 7 taksit, % 1 6 nakit ödeme indirimi, 13 aya varan vade seçenekleri. Bonus Cord logosu bulunan tum Ishkbal bayilermde Bonus Cord avonlapanndon foydalanabılırsiniz. v/v<w. istikbal.com.tr ÛcretsiıTükefkiHoHı 0800 361 5558 istikbal çok }ey ı'"r'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear