Catalog

7 MAYIS 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER öğrencilere aydınlardan destek: McDonald's ODTÜ'ye yakışmıyor SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ODTÜ öğ- rencilerinin kampusta açılan McDonald's'a kar- şı yürüttükleri kampan- yaya aydınlardan destek geldi. Aralannda Halit Çelenk, Demirtaş Cey- hun, Aydın Engin. Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. SinaAkşm ve Nejat Yava- şoğuDan'nın da bulunduğu akademisyen, sanatçı ve yazarlar; Mc Donald's'ın "insana. emeğe, doğaya, insan ve çocuk sağüğına yaklaşı- mıyia değer anlayışı ve şo- venist yanlanyla emper- yalist sermayenin en çir- ldn temsilcilerinden biri" olduğunu belirterek OD- TÜ'de açılan McDo- nald's'a karşı olduklannı bildirdiler. ODTÜ öğren- cilerinin kampanyasında ortak bildiriye imza ko- yarak destek veren aydm- lar. "McDonald's, onurlu bir tarihi olan ODTL'ye yalaşmamaktadır. Özle- mimiz. 'IMF defol' diyen emekçilerin, Bergamah köylülerin, emperyalizme karşı başı dik duran ay- dınlann özlemleriyle bir- dir. McDo- nald's'ı kapatan ODTÜ emperya- lizme bağunhh- ğın, yoksuDuk ve yozlaşmanın ül- kemizin kaderi otmadığını gösterecektir7 ' görüşünü kaydettiler. Ortak bildiride imzası bulunan diğer akademis- yen, sanatçı, yazar ve si- vil toplum örgütü temsil- cilerinden bazıları şunlar: "Haşmet Atahan, Cahit Berkay, Te\fik Çavdar. Zafer Ercan, Halil Ergün. TolgaSağ,SıdıkaSu,Ha- luk Gerger, Izetrin Önder, Aydemir Güler, M. Tahir HatipoğJu." HERKES KEMER SIKACAK.. Sağlık Bakanlığı, hemşirelerin tepkilerine karşın sağlık meslek liselerini yeniden açıyor Hemşireler,12 Mayıs'ı knüamıyor KiPkorov Antalya'da • İZ.VÜR (AA) - Türkiye'de Rusya'nın Tarkan'ı olarak tanınan dünyaca ünlü pop sanatçısı Philip Kirkorov, Antalya'da hayranlanyla buluştu. Kirkorov'un, Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi'nde verdiği konseri için Rusya'dan gelen sanatçının 3 bin hayranı salonu doldurdu. Konseri Turizm Bakanı Erkan Mumcu da izledi. 5 yaralı • İZMİR (AA) - Izmir'de iki aile arasında çıkan kavgada 5 kişi yaralandı. Pınarbaşı 1575 Sokak'ta meydana gelen olayda, amcasuım oğlu Cafer E. ile imam nikâhıyla yaşayan Zahide E. evi terk edince Cafer E.. kardeşi Abidm E. ile birlikte Zahide E'yi almak için amcasının evine gitti.Amca çocuklan arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Seyfettin E, av tüfeğiyle evlerinin balkonundan ateş edince Abidin E, yanmda taşıdığı silahla karşüık verdi. Bu sıradaEME.(46)ile çocuklan Sema (19), Erdoğan (16) ve Ayşegül E.(10) ile Şefika Karpuz (38) çeşitli yerlerinden yaralandılar. Bodpum'da 3 ayrı opman yangını • BODRUM(AA)- Bodrum Uncular, Yalıkavak ve Gümbet beldelerinde aym saatlerde çıkan orman yangınlan kısa sürede söndürüldü. Alınan bilgiye göre, Uncular Pmarhbelen mevkii îniştepe'de yol kenannda çıkan orman yangını, rüzgârm etkisiyle kısa sürede yayıldı. Yetkililer, 8 arozöz, 1 dozerve 150 kişilik söndürme ekibinin görev aldığı yangında, 20 hektar kızılçam orman alanının tamamen tahrip olduğunu belirttiler. SAADET USLU Sağlık Bakanlığı'nın yeni- den sağlık meslek liselerine öğrenci alacağını açıklama- sı üzerine, hemşireler eylem yapma karan aldı. Türki- ye'de hemşire fazlalığı oldu- ğunu vurgulayan dernek ve yüksek okul temsilcileri, "Eğitimde geri adım aülma- sını istemiyoruz. Bu yıl 12 Mayıs'ı kutiamayacağız; he- pimiz Anıtkabir'de buluşa- cağız" dediler. Sağlık Bakanlığı, hemşi- relerin aylardır tepki göster- • Sağlık Bakanlığı'nın gündüzlü sağlık meslek liselerini açma karanna tepki gösteren hemşireler, Türkiye'de zaten hemşire fazlası olduğunu belirterek bakanlığın karanna karşı eylemlere hazırlanıyor. Hemşireler, 12 Mayıs'ta kutlamalara katılmayarak Anıtkabir'e çıkacak. mesine karşın gündüzlü sağ- sini çekiyor. Hemşirelik, dı. Dokuz Eylül üniversitesi lık meslek liselerine önü- müzdeki eğitim öğretim yı- lında öğrenci alınacağını açıkladı. Başvurulan 30 Ni- san-11 Mayıs tarihleri ara- sında yapılacak sınav, 9 Ha- ziran tarihınde 81 il merke- zinde yapılacak. Hemşirelik eğitiminin yeniden lise dü- zeyinde verilmesi talebi, meslek çalışanlannın tepki- ebelik ve sağlık memurluğu eğitimlerinin 1995 yılında li- sans düzeyine çıkanldığını anımsatan hemşireler, Sağ- lık Bakanlığı'nın 20 Ekim 2000 tarihli Yüksek Sağlık Şurası toplantısında, bu mesleklerin yeniden lise dü- zeyinde ve bakanlık bünye- sinde yürürülmesi karanna muhalefet şerhi koymuşlar- Hemşirelik Yüksek Okulu Müdürü Prof. Gülseren Ko- caman, tüm hemşirelik okul- lannın ve derneklerinin bu karar karşısmda eylem planı hazırladıklarını belirterek "12 Mayıs Hemşireler Gü- nü'nü bu yıl kudamayacağız. Hep birlikte Anıtkabir'de buluşacağız" dedi. Kocaman aynca, karann geri alınması için parlamento ve ilgili kuruluşlarla görüşme yapacaklannı da söyledi. Hemşirelik yüksekokulu ve sağlık yüksekokulu tem- silcileri, mesleğin neden üni- versite düzeyinde olması ge- rektiğini ise şöyle açıkhyor: Hemşire ve ebelerin ulusal sağfak hedeflerine ulaşmada kflhpersonelokluklanveeği- timkrinin de bu roUerini ye- rine gerirecek şekilde yapı- landınlması gerektiği, ülke- mizin de imza kovduğu bir- çok uluslarası belgede belir- tilmektedir. Balıkçılar yartştı İSKİ tarafindan bu yıl 2'ncisi düzenlenen "Hıdırellez Şenlikleri" kapsamında Hallç'te oltayla balık tutma yanşması düzenlendi. Yoğun şekilde yağan yağmura karşın Unkapanı Köpriisü'nde düzenlenen yanşmaya katılanlar, saat 12.00'den itibaren bir saat süreyle en fazla balığı turmava çalıştılar. Yanşma sonunda, 233 adet balık tutan Cemal Çağn'ya 100,95 adet balık tutan Servet Uludağ'a 60,60 adet balık tutan Cevat Çelik'e 40 ve en büyük balığı tutan Kemal (Jludağ'a 100 milyon lira para ödülü verildi. (Fotoğraf: ZAFER ÜÇÜNCÜ) BOSTANCIOĞLU FAALİYETLERİNİ YASAKLAMIŞ VE YÖNETİCİLERİ HAKKINDA DAVA AÇMIŞTI Din Eğitimi Vakfı bildiğini okuyor ANKARA (ANKA)- Mil- li Eğitim Bakanı Metin Bos- tancıoğlu. Türkiye Din Eği- timi Vakfı ve bakanlık bü- rokratlan olan yöneticileri- ne söz geçiremiyor. Bakan Metin Bostancıoğlu'nun fa- aliyetlerine yasak koyduğu ve yöneticileri hakkında da- va açtırdığı TÜDEV, imam- hatip lisesi müdürlerine ta- limat göndermeye devam ediyor. Edinilen bilgiye göre, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, 6 Kasım 2000 tarihinde bir genelge yayımlayarak imam-hatip lisesi müdürlerini, TÜ- DEV'in faaliyetleri ile ilgi- lenmemeleri konusunda uyanrken TÜDEV Genel Müdürü Salih Altuntaş, i- mam-hatip lisesi müdürle- rine 11 Nisan 2001 tarihin- de "teföş ve denetim payla- n " konulu bir genelge gön- derdi. İmam-hatip lisesi müdürlerine, vakıf ve vakıf- lara bağlı şubelerden, safi gelirlerinin yüzde 5'i ora- nında teftiş ve denetleme • Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, 6 Kasım 2000 tarihinde bir genelge yayımlayarak imam-hatip lisesi müdürlerini, TÜDEV in faaliyetleri ile ilgilenmemeleri konusunda uyanrken TÜDEV Genel Müdürü Salih Altuntaş, imam-hatip lisesi müdürlerine 11 Nisan 2001 tarihinde "teftiş ve denetim paylan" konulu bir genelge gönderdi. masraflanna katılma payı alındığı hatırlatmasında bu- lunan Altuntaş, birçok şube- nin paylann hesaplanmasın- da yanhşlık yaptığmı belirt- ti. Şubelerin 2000 yılına iliş- kin denetim paylannın he- saplandığını kaydeden Al- tuntaş, buna göre her şube- nin gerekli incelemeyi yap- masını ve yanlışlıklann dü- zeltilmesi talimatını verdi. TÜDEV, MEB Din Öğre- timi Genel Müdürlüğü'nün Genel Müdürü Ahntet Gûl, Genel Müdür Yardımcısı Salih Altuntaş ve diğer üst düzey bürokratlar tarafın- MEB'den korsan dershane uyansı AISKARA(ANKA)-Eğitim sistemi için- de her kademede bir merkezi sınav bulun- ması, trilyonlarca yüzlerce trilyonluk sına- va hazırlık rantınm oluşmasına yol açarken birçok kişi de bu ranttan pay alabümek için kaçak kurslar açıyor. Milli Eğitim Bakanlı- ğı, dershanelere kayıtlarda izin belgeleri- nin mutlaka görülmesi uyansmda bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince gerçekleştirilen denetimlerde birçok bölge- de, üniversiteye hazırlık adı altında çeşitli bürolarda izinsiz faah'yet yapıldığı belirlen- di. Belirlenen kaçak kurslar kapatılırkenbu- ralara kayıt yaptıran ve senetle öderne ya- pan veliler ile öğrenciler ortada kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı, illere bir genel- ge göndererek kaçak kurslar konusunda ve- li ve öğrencilerin bilgilendirihnesini istedi. Özel Oğretim Kurumlan Yasası kapsamın- da, özel öğretim kurumlannın bakanhğın gözetimi ve denetimi altında bulunduğu belirtilirken 2001-2002 öğretim yılı için özel kurs ve dershanelere kayıt yaptıracak öğrencilerin, kaydolmak istedikleri kurum- lann izin belgelerini mutlaka görmeleri gerektiği uyansı yapıldı. dan kurulurken 2000 yılı içinde başlatılan soruştur- ma sonucunda TÜDEV'in imam-hatip liselerine içeri- ğinde Atatürkçülük ve Türk Milli Eğitimi'nin ilke ve he- deflerine aykın yayın ile takvimler gönderdiği belir- lendi. Bunun üzerine Ah- met Gül ve Salih Altun- taş'm da aralannda bulun- duğu bürokratlar hakkında dava açıldı. Aynca, imam-hatip lise- lerine talimat gönderen Sa- lih Altuntaş, din öğretimi genel müdür yardımcılığı görevi sırasmda da hakkın- da meslekten çıkarma ce- zası teklif edilen bir imam- hatip lisesi öğretmeninin dosyasım "sumen am" et- ti. Dosyamn yüksek disip- lin kuruluna gönderilmedi- ğinin belirlenmesi üzerine Altuntaş görevden alınır- ken hakkında da görevini kötüye kullanmak suçun- dan dava açıldı. Altuntaş, halen Ankara 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yar- gılanıyor. AYDINLANMA EMRE KONGAR SerUeşme Nereden Çıktı, Nereye Gider? Uzun süredir bir "temsili demokrasi krizi" ya- şayan Türkiye'de, 2001 yılının baştnda ekonomi de bunalıma girince, zaten beceriksizliklerle ve yol- suzluklarla çatırdayan siyasal yapı içinde, iktidar sertieşmeye başladı. Meclis kulisleri gazetecilere kapatıldı, basın men- suplanna dava üstüne dava açılmaya başlandı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın Jandar- mayı hedef alan sert açıklaması, bu ortamda yapıl- dı. Durumu salim kafayla değeriendirebilmek için, 2001 yılıTürkiyesi'nin, kalınçizgilerleyapılmışolan resmine bir bakalım: 1) Başta bir koalisyon hükümeti var ama bu hü- kümetin içindeki üç parti arasında, toplumsal, eko- nomik, ideolojik ve geleneksel siyaset açısından fazla bir ortak nokta yok. Bu partiler sadece ve sadece "iktidan paylaş- mak için" bir araya gelmişler. Üstelik "demokrasi", "temiz siyaset", "yol- suzluk", "milletvekili dokunulmazlığı" gibi konu- larda aralannda temel yaklaşım farkları olduğu da biliniyor. 2) Üçlü koalisyon hükümeti, "milletvekili doku- nulmazlığı", "temiz siyaset" ve benzeri konular- da seçmenler karşısmda yaptığı vaatleri yerine ge- tirmekte de isteksiz görünmekte, "af yasası" gibi, "süpermarketlerin kent dışına taşınması" gibi siyasal, toplumsal ve ekonomik yaran çoktartışma- lı (hatta zararlı) konuları gündemde tutmakta, böy- lece seçmenın kendısıne olan güveninı zayıflatmak- ta. 3) Son ekonomik kriz ve onu tetikledği öne sürü- len Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki tartış- ma, vatandaşın siyasetçilere olan güvenini iyice sarsmış. Vatandaşın hiçbir siyasal partiye ve hiçbir lidere güveni kalmamış. 4) Bankalaroperasyonu, ünlü basın patronlarının ve bakanlık yapmış ünlü politikacıların gözaltına alınmasına ve hapishaneye konulmasına yol aç- mış, böylecetoplumdaki "temizlik istekleri", top- lumsal hiyerarşiyi de altüst etmiş. Vatandaşın medya kuruluşlanna da güveni kal- mamış. 5) Ülke ekonomisinin "dışardan empoze edilen reçetelerle" uzun dönemde düze çıkamayacağı anlaşılmış ama, yine de güncel işleyişi sağlayabil- mek amacıyla dışardan gerekli olan yardımların alı- nabilmesi için, içerdeki "hortum-soygun düzeni- nin" değişmesi yönündeki istekler, yasama organı üzerinde büyük baskılar oluşturmaya başlamış. Fakat dışardan empoze edilen değışme taleple- rinin ulusal çıkarlarımızla uyum içinde olup olmadı- ğı sorusu vatandaşın aklını kurcalamaya başlamış. Bu nedenle, vatandaşın "dışardan gelen talep- lere" karşı da kuşkulan oluşmuş. 6) Avrupa Birliği ile ilişkiler tam bir çıkmaza gir- miş: AB, Türkiye'den alabileceği tek avantajı sağ- lamış, pazarımıza, "Gümrük Birliği" aracılığıyla el koymuş, şimdi siyasal katılma aşamasında, bizım- le "kedi fareyle oynar gibi oynamaya" başlamış. 7) Sovyetler Birliği dağıldığı için Türkiye, elınde- ki "anti-komünizm" kozunu, hem ıçerde baskı re- jimını sürdürebılmek hem de dışarda "Soğuk Sa- vaş" dünyasında, müttefiklerimize şantaj yapabil- mek açısından kullanma şansını yitirmiş. Yeniden yapılanan dünyada, Türkiye henüz ken- dine özgü stratejik yerinı ve öneminı netleştıreme- miş. 8) Siyasetteki ve ekonomıdeki bu iç ve dış aç- mazlar, yeni siyasal parti oluşumlarını gündeme getirmiş. Sevgili okurlarım, çok kalın çızgılerıyle özetledı- ğim 2001 Türkiyesi'nin bu resmi, "Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Soğuk Savaş koşullanna göre biçimlenmiş ve son rötuşlan 1982 Anaya- sası ile yapılmış olan sistemin artık çöktüğünü, mutlaka değişeceğini ama halkın bu değişme- ye önderlik edecek mevcut kişi ve kurumlar açısından büyük bir güvensizlik içinde bulun- duğunu" gösterıyor. Işte bu ortam içinde, iktıdardan kaynaklanan bir "sertleşme", bütünüyle ters tepecek, halkın "si- yasetin ülke sorunlanna yanıt üretemediği" ko- nusundakı yargısı pekışecek, her sertleşme, baş- ka sertleşmeleri getırecek ve sonunda Türkiye bir kez daha duvara toslayacaktır. Ben bu filmi bir kez daha görmek istemiyorum. www.kongar.org FDA kullammına onay verdi Çocuklar için defibrilatör cihazı CHICAGO (AA) - ABD'nın Gıda ve Ilaç Dairesi (FDA), çocuk- larda ani kalp durmala- nnda kullanılacak bir defibrilatör cihazını onayladı. Gençler ve yetişkin- lere yönelik benzer bir cihazı geçen yıl onay- layan FDA, çocuklara yönelik cihazın 8 yaşı- na kadar kullanılabile- ceğini açıkladı. Bir yastık içinde olan ve göğse konulan defibri- latör cihazı, kalp akti- vitesinin durması sıra- sında elektrik şoku ve- rerek kalbin çalışması- nın normale dönmesi- ni sağlıyor. Prof. Dr. Adil Türkoğlu: Trafik kazalanna alışmaya başladık ADANA (Cumhuri- yet Bürosu) - Son gün- lerde ülke genelinde meydana gelen ölüm- lü trafik kazalannın kamuoyunun dikkatin- den kaçtığını vurgula- yan Çukurova Üniver- sitesi (ÇÜ) Eğitim Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Adil Türkoğlu, "Gatiba trafik kazala- nndaki ölümlere, ka- yıplara ahşıyoruz. Bu- nu kanıksamak nor- mal bir şey değü" de- di. 10 yıl içerisinde ül- kemizde trafik kazala- nndan 75 bin kişinin öldüğünü, 1.5 milyon kişinin de yaralandığı- nı belirten Türkoğlu. bahar aylanna gırildi- ğinde trafik kazalann- da belirgin bir artış gö- rüldüğünü söyledi.