Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 MAYIS 2001 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
Aydınlanmanm bedelli ustasmın doğum günü bugün sekiz büyük kentte kutlanıyor
Rıfat Dgaz doksan yaşmda
• Topluma adadığı yaşamından
ve aydınlık tohumlanndan
başka kendisi için edindiği bir
şeyi olmamıştı. Uzun yaşamı
sayesinde son yıllannda
halkmdan aldığı ödüllerle
mutluluğu tattı. Adı sokaklara,
caddelere, meydanlara,
bulvarlara, kütüphanelere,
kültür merkezlerine verildi.
MEHMET SAYDUR
7 Mayıs 1911 Salı günü doğan
Rıfat Dgaz tam doksan yaşına bas-
tı.
Ilgaz, doksan yıl önceki Balkan
ve I. Dünya Savaşı'nın acılı orta-
mında büyümeye başladı. Savaşlar,
çocuk Mehmet Rıfafın yanıbaşın-
daydı. En büyük ağabeyi Ismail Ça-
nakkale'de savaşıyordu. Yaralanıp
Cide'ye gelmese, onu tanıyamaya-
caktı bile. Bir süre sonra Ismail,
Hemadan'da şehit düşmüş; ta
oralardan kılıcı gelmişti.
Bir resim kalmıştj ondan kon-
solun gözünde
Kim bilir nerelerdedir kıbcı?
Aynahçarşı'da değilse, Ça-
nakkale içinde,
Istanbul'da Kapahçarşı'dadır.
(Talimlerimız'Kulağımız Ki-
rişte)
tlkokul günlerinde kardeş acı-
sının sıcaklığına komşu çocukla-
nnm acılan da eklendi. Kurtuluş
Savaşı başlamıştı bu kez de... Ye-
ni gelen Harbiye'li başöğretmen
Hilmi(Eniem)Bey,Cide'de
u
tstihba-
ratOdası" kurmuştu. Rıfat da bir şey-
ler yapmalıydı. Henüz dokuz yaşında
burada ajans haberlenni kopya ederek
ilk kez ezılen tarafın yanında eylemli
olarak yerini alıyordu.
"._ Halkın istilacılara karşı açtığı sa-
vaşın bütün haberfcrini aynntılanna ka-
dar karbonlu kâğıtlann üsründen bastı-
ra bastıra kakm yürütüp çoğalttım, Ya- I
fa'dan cephane taşıyan \ örekli gemfcfle-
rin takalanm yüzdürdüm. Yunan gemi-
leri tarafindan sıkıştınlanlan karaya çek-
tim. Hemşerim Rahime Kaptan'ı da öbür
kaptanlaıîa birlikte bu günlerde tanıdım..."
(CartCurt, s. 18).
'Istersen zurnacı ol, ama iyi çaT
Rıfat Ilgaz'ın kişilıği böylesine direnme
ve karşı koyuş ortamında oluştu; Kurtuluş
Savaşı kültürüyle mayalandı. Bu hızla Tem-
muz 1923'te henüz on iki yaşında "Rahime
Kaptan"ın romanını yazmaya başladı. Bir
yıl sonra da ikinci roman denemesine giriş-
tı.
u
.~ Hırsızı Beşiktaş'tan rramvaya bindir-
nıiş. Üsküdar'da indirmiştim. tstanbul'u bi-
len Nizami, okumuştu da karıla katıla gül-
müştü_." (San Yazma, s. 113).
Bir yandan Hababam Sınıfı olaylannı ya-
şadığı Kastamonu'da bir
yandan da şiir denemeleri-
ne başlamıştı. Babası bu
duruma pek sevinme-
miş; mektubunda bir
uyanda bulunuyordu:
"... Oğlum, ben senin
mühendis, doktor
obnanıdüşü-
nüyordum.
istersen ol, kanşmam, ama neyi iyi yapacağı-
na akiın yanyorsa onu yap. İstersen zurnacı
oL, ama zurnayı en iyi biçimde çal!™"
Artık ona düşen göre\' yazarlık alanında
zurnayı en iyi çalabümekti. Bu hızla yazdı-
ğı "Sevgüunin Mezannda" şiiri ilk yayımla-
nan ürünü oldu. Şiir, 27 Temmuz 1927 gün-
lü Kastamonu Nazikter gazetesinin birinci
sayfa sağ üst sütununda yayımlandı. 2 Tem-
muz 1928 günlü Açıksözgazetesinde yayım-
lanan "Saznu Çalana" şiiri ise ses getirdi.
Kastamonu'ya gelen Milli Eğitim Bakanı
Mustafa Necati ve şair Faruk Nafiz gazetede
gördükleri bu şiiri beğenmiş, şairi ile tanış-
mak istemişlerdi. Necati Bey onu kutlarken
öğretmenlere dönmüş, şöyle demişti:
"... Bu gibi şairler çok lazun bize. Saanı ça-
lanlara seslenirken memleket halkına da ses-
lenmesini bilen şairler istiyoruz biz™"
Cezaevi ile ilk tanışıkhğı 1944'te oldu
Atatürk döneminde Mustafa Necati Bey
gibi bakanlar. devlet yöneticileri vardı. Şair-
ler, yazarlar büyükelçi
yapılıyordu. Yazık ki
Atatürk erken öldü.
Üstelıkl938'deyal-
nızca Atatürk ölme-
di; daha neler öldü, ne-
ler... Yitikler ileriki yıllar-
da birbırini izledi. Olum-
suz gidiş şaire. yaza-
ra. aydına erken-
den yansıdı.
1942'lerde Yürü-
yüş dergisi ve ilk şiir
kitabı Yaren-
lik'teki şiirleri ile
"toplumcu-ger-
çekçi lark kuşa-
ğı"nın kurucuları
arasında yer aldı. ama
1944'te çıkan Sınıf kitabı
25 gün sonra Bakanlar
Kurulu karanyla toplatıl-
dı. Ilgaz da sınıftan ve
öğretmenlikten atıl-
dı. Cezaevi ile
bu ilktanışıklığıydı. Gelgelelim arkası kesil-
meyecek. tam otuz yedi yıl boyunca en sık
mekânı olacak; ömrünün 5 yıl, 5 ay, 25 günü
bu kapalı kapılar ardında geçecekti.
1946'da ülkemize yeniden girmeye başlayan
ABD emperyalizmine iktidan muhalefeti ku-
cak açınca, içlerinde duyumsadıklan tam ba-
ğımsızlık tutkusundan ve aydın olma sorumlu-
luğundan hareketle, Sabahattin AH ve AzizNe-
sin ile birlikte mizah silahına sanlarak Marko
Paşa muhalefet gazetesini çıkardılar.
"... Bu işte hangi menfaaüann oyunu var?
Dünyayı bir ahtapot gibi sarmaya çalışan em-
peryalist sermayenin kucağuıa aülmak, mil-
İetin alm terini dolara ve sterline sarmak iste-
yenler kim? Gözü doymaz paranın bu kor-
kunç taarruzu karşısında mületini ve vatanı-
m seven her namuslu insan sesini yüksettme-
ye mecburdur.
Çünkü bir memkkete girip yerleşen yaban-
cı sermayeyi çıkanp armanın. yabancı ordu-
lan süriip denize dökmekten çokdaha güç ol-
duğunu, biz Osmanlı İmparatoriuğu'nun mi-
rasçılan herkesten iyi bifiriz..." (Marko Paşa
2.12.1946, sayı: 2).
Yazılan geçerüliğinden bir şey
yitirmedi
Gazeteleri toplatıldı. kendileri ikide bir içeri
atıldılar. Yılmadılar. Dışanda kalan, yeni paşa-
lan çıkardı: Merhum Paşa, Malûm Paşa, Aliba-
ba, Yedi-Seldz Paşa, Hür Marko Paşa.. Bu ga-
zetelerdeki yazılar elli yılı aşkın bir süre sonra
bugün de geçerüliğinden bir şey yitirmiş değil-
dir. Üstelik, bugün yazılmışçasına daha da an-
lam kazanmıştır:
"... Her gün gazetelerde okuyoruz. Sağhk is-
lerimizi düzenlemek için Amerikalı mütehassıs
geldi. Bütçc> i hâlâ yola koymak için mister bU-
mem ne geldi. Madenieri aramak ve işlermek
için Amerikah heyet gddL
Peki amma, sizin vadfeniz nedir baylar? Açık
konuşalım. Ayıp değil a! Gücümüze gjdiyor, ka-
nımıza dokunuyor. Oldu olacak, çekilin bari,
Amerikahlar idare etsin bizL Naylon diş firçası
gibi. süaşnk mı Amerikalı bakan da irhal ede-
lim.olsun bitsiih.." (Merhum Paşa, 29.10.1947,
s:3)(*).
1948'de Bakanlar Kurulu bir kez daha Rıfat
Ilgaz için toplandı ve yeni çıkan Yaşadıkça şi-
ir kitabı toplatıldı. 1952'de çıkardığı Ademba-
badergisındeki yazılan yüzünden "yedidosya-
fa" davaaçıldı. Adı "yasakb" oldu. Babıâli pat-.
ronlan yazılannı koymadılar. O da ekmeğini
dizgicilikten kazandı.
"Kapandı \"üzümüze dergi kapaklan
Bir varmış, bir yokmuş olduk sağhgımızda
Şiir... O yosmanın boyuna.
Gazete... Gelene gidene başyazı.
Ara ki bulasın sa\falarda
Şair Rıfaz Rgaz'ı
İyi ki doğdun sevgili Ilgaz!
Sen hep yaşayacaksın...
Sen kalktuı şair oldun, yazar oldun. Ne
(*) Marko Paşa gazeteleri incelenerek hazır-
lanan Marko Paşa Gerçeği' adlı Mtabımız Çı-
nar Yayınlan ndan çıbnak üzeredir
'Artık bir sokağım var...'Adı yasaklı Rıfat Ilgaz'a sayfalannı açan
yürekli bir dergici çıktı: llhan Selçuk... O-
nun Dolmuş mizah dergisınde "Stepne"
takma adıyla yazdığı "Hababam Sınıfi"
ünlendi; ünü yazannı da aştı gittı.
1975 yılında emekli olarak yerleştiği Ci-
de'de peş peşe yapıtlar verdi. Yazdıklan
kadar toplum kalkınması uğrunda yaptık-
ları da göze battı. 12 Eylül'ün hemen son-
rasında, bir Mayıs günü, 70 yaşındaki ya-
zar "bir operasyonla" gözaltına alındı...
Kastamonu Et Kombinası'nda verdiği, as-
lında hâlâ Kurtuluş Savaşı toplumculuğu-
nun hesabıydı. Kırk yıl önce kırk yıl son-
ra başından geçenler yine aynıydı... Yaşa-
mı boyunca çile çeken Ilgaz"ın topluma
adadığı yaşamından ve aydınlık tohumla-
nndan başka kendisi için edindiği bir şeyı
olmamıştı.
"Geride kalanlara ne bırakacağım.
Çocuklanma,
Onlann da çocuklanna?
OLsaolsa
Karadeniz'den payuna düşenL-
Beş on e\ lek \ er gök>iizünden.
(...) (Bilmeyecekler)
Aydınlanmanm bedelli ustalanndan Rı-
fat Ilgaz uzun yaşamı sayesinde son yılla-
nnda halkından aldığı ödüllerle mutluluğu
tattı.-Adı sokaklara, caddelere, meydanla-
ra, bulvarlara, kütüphanelere, amfı tiyatro-
lara, kültür merkezlerine verildi. Bunlann
ilkinde. 2 Mayıs 1991 'de Kastamonu'daki
"Rıfat Ugaz Sokak"ın levha değişıminde.
bu mutluluğu şöyle dillendirmişti:
"Şöyle kasılahm biraz!... Arök, bir sokak
sahibi olarak! Bir diküi çöpüm yok... Evim,
köyüm >ok ama, artık bir sokağım var_.
MüUdyet duygusu güzel şeymiş!™"
80. yaş törenı, onun deyişiyle "dört bü-
yük kentte: Ankara, tstanbul, tzmir ve Kas-
tamonu'da" yapılmıştı. 80. yaş törenınde.
90. yaşında yine birlikte olma sözü ver-
mişti. Olmadı. Sıvas yangınının olacağını
nereden bilebilirdi ki... O yangında yiten
canlara dayanamadı. Sıvas'tan sıçrayan kı-
vılcım Istanbul'daki Ilgaz'ı da yaktı.
Sevgili Ilgaz Hoca. Şuna emin ol ki sen
zurnayı iyi çaldın. Fincancı katırlannı ür-
küten sesinle yine aramızdasın işte... Bak
bu kez 90. yaşını 8 büyük kentte kutluyo-
ruz. Halkımızın artan coşkusuyla ve
olumlu değişikliklerle... lzmir'de yaşgü-
nü pastanı, senin Hababam Sınıff nın bu-
günkü toplumcu öğretmen ve öğrencile-
ri akıl edip getirdiler. salona... Polis kame-
rası yine vardı, ama bu kez arkadasın Po-
lis Hüseyin idi çekim yapan. Düşüncele-
rinle aydınlattığın ortam mumlarla daha
da aydınlandı...
iyi ki doğdun sevgili Ilgazî
Nice yıllara demiyorum; çünkü:
Sen hep yaşayacaksın... Adını taşıvan sokakta. dostu Asun Bezirci ile..
Uçan Süpürge 4. Kadm Filmleri'nde gün, Archibugi'nin Armut Ağacı'yla başlıyor
Kapkara dünyayı çoeuklar aydınlataeak
Agnes Varda'nın fdmi "5'ten 7'ye Cleo'"
CUMHUR CANBAZOĞLU
ANKARA - Uçan Süpürge 4. Kadın Filmle-
ri Festivali, Yeşilçam'ın dört kraliçesi Türkan
Şoray, Hürva Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz
Akm'ın ilk kez bir araya geldiği, Yeşilçam'a e-
mek vermiş kadm sanatçılann ödüllendirildi-
ği görkemli bir açılıştan sonra zengin progra-
mıyla yoluna devam ediyor. Böyle dev adımla
başlayarak hoş bir 'gövde gösterisi' yapan Uçan
Süpürge ile ılgili ilk gözlemimiz, organizasyo-
nun çok iyi akması ve tematik bir etkinlik ol-
masına karşm erkek sinemaseverin de salon-
larda gözükmesi.
Ancak Ankaralı sinemaseverin 'festivalfîhn-
leri'ne soğukluğu yine devam ediyor; salonlar
yan yanya dolu, bazen de gişe 15-20 kişiye ini-
yor. Oysa programda hayli iyi filmler var. Ör-
neğin Agnes Varda'nın Fransa'nın dört bir ya-
nını dolaşarak yanındaki el kamerasıyla çekti-
ği son filmi Arokçılar Ve Ben, çok keyifli. son
derece zeki ve usta işi bir 'özneP belgesel. Tü-
ketim toplumundaki saplantılan, israfı, kapi-
talizmin umarsız sisteminin altında var olma
şansı bulamayan 'jitik insanlar'ı anlatan Var-
da'nın belgeselinden herkesin payma acı ders-
ler düşüyor. Festival'de dikkat çeken bir başka
uygulama da birçok kadın yönetmenin ve uz-
manın Ankara'ya gelip yapıtlannın gösterim-
lerinden sonra sinemaseverlerle bire bir ileti-
şim sağlayarak moda deyimle interaktif bir or-
tam yaratmalan.
Bu arada. senaryo yanşmasma katılan aday-
lann IşılOzgentürk'ün yönetmenliğinde sürdü-
rülen atölye çalışmalanna katıldıklannı da ek-
leyelim. Bugünün programma gelınce; Alman
Kültür Merkezi'nde, kısa filmlerin toplandığı
Kısa Ohnazsa Obnaz bölümü başlıyor Bu bö-
lüm, on altı ülkeden gelen 28 filmden oluşu-
yor.
Kızılırmak'ta ise ilk film, Italyan yönetmen
Francesca Archibugi'nin Armut Ağacı. Archi-
bugi, daha önce CINE 5'te de ekrana gelmiş
olan Armut Ağacı'nda, yine kapkara dünyayı
çocuklann gözüyle izlemeyi ve umudun onlar-
da olduğunun altını çizmeyi sürdürüyor.
Bu salondaki 5'ten 7'ye Cko ise Varda'yı
uluslararası sinema pazanyla tanıştıran fibn
olarak tarihe geçmiş durumda.
Kavaklıdere'de ise Macar yönetmen Marta
Meszaros'un günce üçlemesinin son ayağı 'Son
Günce' öne çıkıyor. Meszaros'un kendi yaşan-
tısından, anavatanlanndan ayn bıraktınlan in-
sanlardan notlar var yapıtta.
Baba Naşit,
ödülleriyle yaşıyor
Kültür Servisi -
Uluslararası Lions
Kulüpler Birliği'nin
düzenlediği ve bu yıl
ilki verilen Setim Naşit
Özcan H>'atro Ödülİe-
ri cuma akşamı Harbi-
ye Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde düzenle-
nen törenle sahiplerini
buldu.
Geçen yıl 19 Ağus-
tos"ta yitirdiğımiz ti-
yatro sanatçısı Sefim
Naşit Ozcan' ın anısına
düzenlenen ödüllerin
değerlendirme ve ödül-
lendirme programı Li-
ons Kulüpler Birli-
ği'nın oluşturduğu halk
jürisi tarafindan yapıl-
dı. Sanatçının oğlu Na-
şit Özcan, Ash Öngö-
ren'le birlikte sunduğu
gecede tören öncesin-
de babasına yazdığı bir
mektubu okudu. Öz-
can, babasının Afife
Ödülleri'nde en iyi yar-
dımcı erkek oyuncu
ödülü alırken söylediği
"Ben bir tiyarro deni-
şiyim, bekieyen derviş,
muradma erermiş" sö-
zünü hatırlatarak ken-
disinin de babasının
izinden giden bir tiyat-
ro dervişi olacağını
söyledi.
Gecenin en çok ödül
alan kurumu Şehir Ti-
yarrosu oldu. En çok
ödül alan oyun ise, en
iyi yönetmen (Neşe
Atakan), en iyi erkek
oyuncu (Emrah Özer-
tem), en iyi prodüksi-
yon ödülleriyle tstan-
bul Şehir Tiyatrosu ya-
pımı 'Sabaha Az Kala'
adlı oyun oldu. Yine
aynı kurumun yapımı
'Çuı Sabahta', en iyi
yerli oyun yazan (Nezi-
he Meriç) ve en iyi ka-
dın oyuncu (Hale Akm-
h) ödülleriyle 'Sabaha
AzKala'yı izledi.
En iyi yardımcı er-
kek oyuncu ödülü Sü-
kan Kahraman (Hasır
Şapka), en iyi yardım-
cı kadın oyuncu Ash
Seçkin (Hepsi Oğlum-
du), en iyi sahne tasa-
nmı Ethem Ozbora
(Leenane'nin Güzellik
Kraliçesi), en iyi kos-
tüm tasanmı Nunülah
Tuncer (Woyzeck), en
iyi ışık tasanmı Murat
tpek (Gün Uzar Yüz
yıl Olur). en iyi oyun
müziği Yannis Sa-
oulis'e (Troilos ile
Kressida)'e verildi.
Gecede aynca 'Tîyat-
roya bir Omür' başlığı
altında tiyarro sanatına
birömürverdikleri için
Cüneyt Gökçer ve Su-
na Pekuysal'a ve erken
yaştaki başanlanndan
dolayı genç sanatçılar
Burak Davutoğlu ve
Esra Ede'ye verildi.
Karikatür ve siyaset
• KüJtür Servisi - '7. Uluslararası Ankara
Karikatür Festivali' dahilinde bugün Ahmet
Taner Kışlalı Kültür Merkezi'nde saat 14.00'te
"Karikatür ve Siyaset' konulu söyleşi
gerçekleştirilecek. Yine festival kapsamında
"Karikatür ve Siyaset" başlığı altında
oluşturulan kitapta ise aralannda Nezih
Danyal, Turhan Selçuk, Ali Ulvi Ersoy,
Viladimir Kazanevsky, Tan Oral, Kâmil
Masaracı, Peter Nieuwindijk, Izel Rozental'in
de bulunduğu pek çok sanatçı ve yazann
bildinleri. karikarürleri yer alıyor. »
tZDOB'da Napoliten Akşamı'
• tZMİR (AA) - Izmır De\ let Opera ve Balesi,
tzmir Sanat Evi'nde bugün ve yann 'Napoliten
Akşamı' düzenliyor. Gecede soprano Birgül Su
Ariç, mezzosoprano Belgın Tufan, tenor Ziya
Elmacı ve Fırat Yalçınkaya; baritonlar Haldun
Özörten ve Cengiz Sayın konser verecek.
Piyanist Anrietta losifova'nın eşlik edeceği
konserde Rossini, Cardillo, Tagliaferri. Falvo
gibi bestecilerin eserleri sunulacak.
Cevdet Kudret Ödülü
• Kültür Servisi - Beş ayn dalda dönüşümlü
olarak verilmekte olan Cevdet Kudret Edebiyat
Ödülü, bu yıl denerne-inceleme-araştırma
dalında verilecek. Ödüle Aralık 2000 ile Kasım
2001 tarihleri arasında yayımlanmış kitaplar
aday olabilecek. Yanşmanın seçici kurulu
Doğan Hızlan, Sami Karaören, Uğur Kökden,
Emin Özdemir ve Afşar Timuçin'den oluşuyor.
Ödül, Cevdet Kudret' in doğum tarihi olan
7 Şubat'ta verilecek. Başvurulann en geç
1 Arahk'a dek yapılması gerekiyor. (Cevdet
Kudret Ödülleri, Amiral Engin Sok. Vaizoğlu
Apt.No 8/5 Rumelihisan-îstanbul)
'Sanatta Beştiri' paneli
• Kümır Senisi - İTÜ Sosyal Bilimler
Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı, 'Sanatta
Eleştiri' adlı bir panel düzenliyor. Perşembe
günü saat 14.00'te İTÜ Taşkışla binası 109
No'lu salonda yapılacak panele öğretim üyesi,
küratör ve eleştirmen Ali Akay, Prof. Dr.
Seçkin Cılızoğlu, Prof. Dr. Jale Erzen, ressam
ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği
Başkanı Mehmet Güleryüz, öğretim üyesi,
küratör ve eleştirmen Ayla Ödekan ve yazar-
eleştirmen Tahsin Yücel katılacak. "Türkiye'de
her alanda olduğu gibi sanat alanında da eleştiri
yokluğu bir gerçektir" saptamasından yola
çıkılarak düzenlenen panelde eleştirinin tanımı,
eleştirinin niteliği, "doğru" eleştirinin
oluşturulması için yapılması gerekenler
tartışılacak.
Ömer Seyfeddin Hikâye Yanşmasi
• Kültür Servisi - 2001 Ömer Seyfeddin
Hikâye Yanşması'nın sonuçlan belli oldu.
Birincilik ödülü 'Dedemin Sevdalan' isimli
hikâye ile Zafer Altunkozaoğlu, ikincilik
'Ölümün Sulannda' başlıklı çahşmayla
Sabahattin Özkan'a, üçüncülük de 'Raylar
Cinnete Gider'le Hüseyin Karaca'ya verildi.
10 Mayıs Perşembe günü saat 20.00'de
Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek
ödül törenine Kültür Bakanı Istemihan
Talay da katılacak.