Catalog

Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin GenelYayınYönetmenı. Ibrahim YıkİK |>YazuşlenMüdünr. Sabn Alpastan # Sorumlu Müdur. Fikret ttkiz • Haber Merkezi Müdürii. HakanKara tstıhbarat: Cengiz Yıldırıtn • Ekonomr. Özlem Yözak • Kültür. Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme. Abdullah Yazıcı • Bılgı- Belge Edibe Boğra • Yun Habederı Mehmet Faraç • Asnıpa Temsılcısı. Güray Öz Yayın Kunılu. tlhan Selçuk (Ba$kan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinka>a, Şükran Soner. IbrahimYıkhz,Orhan Bursalı, Mustafa Balba\, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustaf» Balbay \tattirkBul\anNo 125,Kat 4,Bakanhklar-AnkaraTel-4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır TetnMİcısı Serdar Kızık. H Zıya Blv B52S 23 Tel-4411220, Faks.4419U7*AdanaTemsıkısı. Çetin Yiğenoğlu, înönü Cd. 119 S No 1 Kaf.l,Tel. 363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Muduru. Erol Erkut • Koordınator Ahmet Korulsan # Mu- hasebe Bülent Yener# tdare Hüse>in Görer • Satış Fâzilet Kıı/a MEDY\ C: • Yonernn l Başkatıı - Genel Mudur G\ Erduran 9 Koordıaatör K Işıtm&n # Genet MüduıYardın> SevdaÇoban Tel 514 07 î 5139580-513S46Wı\.Faks 5138 Va5imU>an\cBasan:YenıGut>Habcr \ı a ı ,s l 3a&m \e "^ avıncılık \ Ş PK 2*6 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (0 2121512 05 05 (20hat) Faks (0712) 513 85 95 www.cumhunyet.com.tr 26 MAYIS 2001 îmsak: 3.35 Güneş: 5.31 Öğle: 13.08 îkindi: 17.04 Akşanv. 20.33 Yatsr. Tüm metneHlerin atası • WASHESGTON (AA) - Yaklaşık 195 tnilyon yıl önce yaşayan, dinozorlar dönemindeki "en küçük tam memeli' olarak bilinen, bir kâğıt atacmdan bile daha hafif, küçük bir hayvanın, insanlar da dahil bütün memelilerin atası olma olasılığı üzerinde duruluyor. ÇocuKları mahkûm yaptılar • Haber Merkezi - ABD'nin başkentı Washington'da. "uslu durmazsanız, yeriniz hapis" temasmı işlemek için cezaevindeki suçlu çocuklan ziyarete götürülen 5 öğrencinin, hapishanede gerçek mahkûmlar gibi soyularak elbiselerinin alınması büyük tepki yarattı. McDonald's ozür dîledi • NEVV\ORK(AA)- McDonald's, kızartmada hayvansal yağ kullandığı yolundaki iddialann yaratüğı karmaşadan ötürü vejetaryenlerden özür diledi. Açıklamada, firmanın özür dilemesinin, iddialan kabul ettiği anlamına gelmediği, "sadece müşterikre. patates kızartmasıyla ilgıli yeterince bılgi vermemesinden dolayı üzgün olduğu" belirtildi. Ameüyat oldu, hâlâ uyanmadı • ALMATl(AA)- Kazakistan'da 10 ay önce ur aldırmak için ameliyat masasma yatan bir kadın, ameliyattan bu yana hâlâ uyanmadı. Akikat-lstına gazetesinin haberine göre kadın. ameliyat sırasında doktorlann yanhş bir müdahalesi nedeniyle uyku haline geçti. Ambulans yerine kamyonet • Haber Merkezi - ttalya'da318kiloluk bir adam kalbinden rahatsızlanmca ortahk kanştı. Sıcilya'nm Palermo kentinde aşın şişman bir kişi ambulansa sığmaymca itfaiyeden yardım istendi. ttfaiyeciler güçlükle adamı kamyonetin arkasma yatırabildikr, ancak bu kez de kasanın kapaklan kapanmadı ve hasta, ayaklan arkadan sarkmış halde hastaneye eötürüldü. Yirmi beş bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, yemek sonrası ölçülen düzey birçok riski ortaya çıkanyc Şeker testine tok gîcliıiSAADETUSLU KUŞADASI-Diyabetintanısın- da (şeker) yıllardvr yaygın olarak açkenkan şekeri ölçülürken, 25 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada tokken kan şekeri ölçmenin kalp krizi riskini ortaya çıkarttığı belir- lendi. Helsinki Ulusal Halk Sağ- lığı Enstitüsü'nden Dr. Jaakko Tu- omikhto, yüksek kan şekerinin düşürülmesiyle diyabete bağlı er- ken ölümlerin yüzde 29 oramnda düşürükbikceğini söyledi. Türkiye Diyabet Vakfı, Türkiye 37. Ulusal Diyabet Kongresi'ne yerli ve yabancı 1200 bilim adamı katıldı. însanlann üçte birinde belirti vermeyert diyabet olduğunu söyleyen Dr. Jaakko Tuomilehto, "Diyabet teşhisi birçok ülkede sabah aç karnına yapılan ölçümlerle konuluyor. Biz yemek sonrasındaki şeker düzeyinin birçok riskleri gösterdiğini düşünüyoruz'' dedi. Tuomilehto, insanlann üçte birinde belirti vermeyen diyabet olduğunu söyledi. Diyabet Cemiyeti ve Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafın- dan düzenlenen 37. Ulusal Diya- bet Kongresi Kuşadası'ndayapıl- dı. Yerli ve yabancı 1200 bilim adamının katıldığı kongrede yeni gelişmekr ve tedavi prensipkri anlatıldı. Dr. Jaakko Tuomilehto. diyabetin tedavisinde doğru tanı- nın hangi yolla olacağı konusun- da 14 merkezde 25 bin kişi üze- rinde yapılan araştırmayı anlattı. tnsanlannüçtebirinde belirti ver- meyen diyabet olduğunu söyle- yen Tuomilehto şöyk devam etti: "Diyabet teşhisi birçok ülkede sabah aç karnına yapılan ölçüm- lerle konuluyor. Biz yemek sonra- smdaldşeker düzeyininbirçokrisk- lerigösterdiğini düşünüyoruz. Bu- nun içinDECODE (Diabetes Col- laborative Analysis Of Criteria in Europe)araşnrmasınıyapük.25bin kişiyi yaklaşık 9 yd izkdik. Bu ki- şüereİsaatffltgBkozyiiklemesiya- pıldı. Buna göre bu ölçüm sonuç- lanyüksekçıkarsaolüm riski yüz- de 50 artryor. Yine yüzde 68 kalp krizi,yüzde 19 kanser riski oluyor. Bu yöntemk belirti verme>en di- yabet hastalannıortaya çıkarmak da mumkün." JaakkoTuomilehto. 2 saatlik gli- koz yükkmesi sonrasmda değer- krin yüksek çıkması durumunda tedavinin bu yönde olabikceğini söyledi. Dr. Tuomilehto, het yapılmayan glikoz düşürme ça malanyla erken ölümlerin yü, 29, diyabetlikrde ölüm oranli nın ise yüzde 20 oranındadüşü kbikceğini de vurguladı. lstanbul Tıp Fakültesi'nden P İlhan Satman ise Türkiye'de es den beri toklukkan şekeri ölçî lerinin yapıldığmı söyledi. Tokluk. kan şekeriyk tam k masmın mümkün olmadığını s kyen Satman, "Toklukkan şe ri, hastalann takibinde önen dedi. DAMAR KASILMASI Kalp hastasına bahar uyarısı ANKARA (AA) - Türkiye Yükspk Ihtisas Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Taşdemir, ani hava değişikliklennde koroner damarlarda kasılmalar olabikceğini belirterek. kalp hastalannın kendilerine dikkat etmeleri gerektiğıni söyledi. Doç. Dr. Taşdemir. ilkbahann, ani hava değişiklikkrinin yoğun yaşandığı bir dönem olduğunu belirterek, kalp hastalannın bu mevsimde sağhklanna daha fazla dikkat etmelerinin önemini \urguladı. Kalp kapak hastalığı olanlann bu mevsimde üst solunum yolu enfeksiyonlanndan kendikrini korumalannın önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Taşdemir. ani hava değişiklikkrinin solunum sisteminüı savunma mekanizmasını kötü yönde etkikyebileceğini ve durumun solunum yolu enfeksiyonlanna yakalanmayı kolaylaştrrdığmı beltrtti. Taşdemir, özellikk kalp kapakçığı hastalannın bu tip enfeksiyonlarda doktora başvnrması gerektiğıni kaydederek, u Kalp kapak hastalannın bu tip enfeksryonlannda, beraberinde kalpte de enfeksiyon görülme olasılığı yüksektir. Doktor kontrolünde anttbiyotik kullanımıyla bu riskten kurtuhınabilir" dedi. • Uzmanlar kaîp hastalannın ilkbaharda sağhklanna daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyorlar. Kapaktaki güzel: Adriana Karembeu "Adriana Karembeu, dün>adaki en güzel kadın. Middlesbrough'un futbol yıldıa Cristian Karembeu'nun göz kamamaşüran eşi Adriana, Naomi CampbeU, Eva Herzigava ve Iinda E\^ıngefeta ve diğer seçkin mankenler gibi ma>o modelliğinin pod> umdaki tanrrçalan kaüna çıktı. Moda patronlan, Adriana'yı kendilerinin milenyum kıa olarak kabul ediyor. Onlarla hemfikir olmak için mezuraya ihtiyacımız yok galiba." Bu övgü dolu haber tngUtere'nin ünlü gazetesi 'Daih Star'ın ilk sayfastnda yer aldı. Haber, Zeki Triko'nun da VîTAİÎ HAKKO: ~ Havah Beyoğtı için çahşıyoraz modeiliğiın yapan Karembeu'nun tamsayfabir fotoğranyia birinci sayfada çıkü. Güzel modeiin buhaberi okuduktan sonra havalara uçtuğunu etmekzor olnıasa gerek. 'Gençkfinnosölji> lstanbul Haber Servi- si - Mimar Sinan Üni- versitesi (MSÜ) Tekstil Bölümü'nün düzenkdi- ği "Be>oğlu ve Moda" konulu toplantıda. geç- miş yıllarda Türkiye'de modanın merkezi olan Beyoğlu'nun, sosyal de- ğişime uygun olarak ye- niden düzenknmesi is- tendi. Vakko'nun sahibi, tekstılcı ışadamı Vltali Hakko. "Biz havah ve havalandırmah Be>oğlu içinçahşryoruz" dıye ko- nuşurken modacı Sadık Kızüağaç, "Eskisi gibi olmasa da Beyoğlu'nu güzel bir kadın haline getirmekeUmi/xlt>" dedi. tşadamı \ ıtali Hakko, Beyoğlu'nu Güzelleş me Derneği'nde 17; dır emek verdiğini be terek "Eski güzeldi a gençlerin nostaljiyk yok. "Markiz yeni( açılsın' diyoruz da t haliyle açüsa, haval dırmasu.\anmsaatc ruunaz" dedi. Sine yazan Gkrvanni Scog millo, moda olgusı zamanın yarattığını ı de ederek "Modamnî leşmesi için belirti t lumsal ve suufsal ko! lar gerekir'' dedi. Yazar Ergun Hiç maz, Kapahçarşı. M Çarşısı ve Beyoğlu'ı sosyal durumun ekoı miİc alanda yansım olarak ortaya çıktıg anlattı. Modacı Vural G çaylı konuşmasında dayla mimarinin, gi> ile çevrenin bütünl mesini vurguladı. Modacı Cemii tpel yıpranan binalann res rasyonunun yanı sıra ka sokaklarda el san lanna yer verilmesini tedi. 'Tanrûann enstrümanı'nın maestrosu ZamfirAntik Tiyatro 'da muhteşem bir konser ven Aspendos'tan bir panjlüt ustası geçt Atfza Mustafa Zadehİzmir'de e-posta : tan (a prizma. net. tr ANTALYA (AA) - Dünyanın en ün- lü pan flüt sanatçısı Gheorge Zamfir, önceki gece Aspendos Antik Tiyatro- su'nda muhteşem bir konser verdi. Antalya Devlet Senfoni Orkestra- sı'nın (ADSO) sezonu kapatması do- layısıyla verdiği 'Bahar K.onseri'ne so- list sanatçı olarak katılan Zamfır, 1800 yıllıktarihi tiyatroyu dolduran 6bin sa- natseveribüyükdi. 'Tannlannenstrü- manı'olarak niteknen pan flütün 'm»- estrosu' olarakkabul edilen sanatçı, A. L. VVebberin "Don't Cry For Me Ar- gentma" (Benim İçin Ağlama Arjan- tin), JamesLast'ın "BirSonbaharRü- yası" ve J. Horner"ın Titank gıbı po- pükr eserlerini de seskndirdi. Konseri, Kültür Bakanı tstemihan Talay, Antalya Valisi ErtuğrulDoku- zoğlu ve Büyükşehir Bekdiye Baş- kanı Bekir Kumbul da izledi. Gürer Aykal yönetimindeki AD- SO. Bahar Konseri'nin ikinci bölü- münde. UKiCemalErkin'in "Köçek- çe"sı, Brahms'ın "Macar Danslan Bernstein'in M Baü Yakası Hikâye- si" ile RaveTın "Bolero"sunu ses- kndirdi. Konserden sonra ızle- yicikrin ısran üzerine, Şef Gürer Aykal 3 kez sahneye döndü ve orkestra, izkyici- krin istediği eserkri ye- niden seslen- - 4 dırdi. tZMİR (AA) - Dünyaca ünlü Azeri kökenli caz sanatçısı Ariza Mustafa Zadeh, müziğin, insanın ruhundaki güzel şeykri çıkarmaya yaradığıru söyledi. Balçova Bekdiyesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen *1. Agamemnon Festivali' kapsammda bugün Efes Antik Tiyatro'da konser verecek olan Zadeh, Hilton Oteli'nde basın toplantısı düzenkdi. Zadeh, müziğin insana vereceği hissin çok önemli olduğunu ifade etti. Aziza Mustafa Zadeh, müziğin evrensel bir dıl olduğunu kaydederek, "Müziğin ruhani yönü evrenseldir. Herkesin hiçbir şekilde savaşmayarak, sevgjjk yaşanmasını istiyorum"dedi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T şlerimizin neden yolunda gıtme- 1 diğinimerakedenlerolur.Böy- k bir meraka kapılanlar gönnüş- lerki biz Türkler işkre aşınbir gay- retle başlar.. ama arkasını getire- mezmiştz. Onun için de "Türkgi- bi başla" demişkr. Çünkü öteki milktkr de bizim gibi başlaya- mazmış. Onlar sessiz sedasız baş- lar, sonrasını da ivıl ivil çahşarak tamamlarlarmış. O yüzden ds bi- zim memkkette yarımkalmısbir- çok iş bulunurmuş. Bİ2 de buhaf- ta "Bakahm öyle mi?" dedik Biz çok iyi başlarız, doğrudur... jT^im demişse doğru söykmiş. j[V biz çok iyı başlarız. Aieşli başlanz. göstenşli başlarız. pek gayretübaşlanz. AmabaşlamaV bir işin yansı değil mıdir'1 Demes ki biz işkrin yansını hemen yapa- nz. Bir aşka nasıl başlanz, bilmez misiniz? Âşık olan erkeğin halle- ri nedir? Kızın peşine düşmeler mi, evinin etrafında gece gündüz delı deli dolaşmalar mı, işi gücü bırakıp yanıp yakılmalar mı? Sa- nırsınızki tarihte böyk aşk görül- memiştir. Kızın da aİdı yatar, gön- lü olur, düğün dernek evlenirler. TürkGibiBaşla... Sonra bir de bakarsınız ki bu aş- kın arkasında iki çocuk, aşkı bit- mış bir erkek, düş kınkhğına uğ- ramış bir kadın kalır. Ders çalışmaya başlanz, her şey yolundadır. Bir süre sonra aksama- larbaşlar, masanın yeri doğru gel- mez, bukitapuygun değildir, ders- ler zaten sıkıcıdır,havalar güzel git- mektedir, arkadaşkr bırakmaz. chat daha zevklidir derken döne- min sonu gelir.. kitaplar da ne ça- re ki kendi kendini okumaz. Diyete başlanz, liste buzdolabı- na asılır, diyet tarifleri alınmıştır, kepekli ekmekler bulunur, ilk bir iki gün iyi gider, sonra görülür ki su içse kilo yapıyordur, yavaş ya- vaş diyet biryana bırakılır, sonuç- ta her şey yenip içilir, ekmeğin azaltılmış olması da tesellisi kalır. Şimdi bunlar az şey midir? tşte çok iyi başhyoruz da nedense ar- kasuu getiremiyoruz. -•*. Simdl sen de baslatma... ir de böyk başlanz. Dururuz dururuz sonrabirbaşlanz, bi- zikimse tutamaz. Başmdada *Baş- latma şimdi" diye uyannz. Bir başladüc mı artık ne var ne yoksa ortaya dökmeden bırakmayız. Ar- tık kime niyetknmişsek ne gel- mişikahr ne geçmişi. Başladık mı iyi başlanz dedik ya, bu da böyk başlama. Başladın artık bir yerde dur değil mi? Hayır olmaz.. bir kere başlayalım, nerede duraca- ğımızıbüemeyiz. Sonuçtadama- raza çıkar. Onun için geknekte "Hayıriısıyla bir başlayahm da" denirdi. Demek ki bir de hayırsız başlangıç var. Var ki böyk hayır- sızbaşlangıçlardan işe yarar sonuç- lar çıkmaz. Onun için neye nasıl başlayacağını bilmekte de fayda var. îyisiböyk başlamalardan uzak kahnaktır. Açtırma kutuyu söy- ktme kötüyü. iyi de sonrası ne olacak? ( Oonrası AHah kerinı.' îşte bı- O zim işkrimızın arkası böy- le gelir. Biz başlanz, sonrasını Al- lah'a havak ederiz. Hele bir baş- layalım, arkasmı Allah bilir. Ma- şallahla başlar, inşallahla sürdürü- rüz. O >üzden de işkrimizin ço- ğu Allahhk'tır. Keferenin böyk bir dayanağı olmadığı için o zaval- hlar bir işe başladıklan zaman program falan gibi gereksiz işler- le uğraşırlar, ne yapıyorlarsabir bi- çımde bitirirler. Onun için de "Türk gibi başla, Alman gibi sür- dür, tngüiz gibi bitir" denmiştir. tş bitirmeyi Almanlar da bilmez- miş. "Orası eğri oldu, burası ek- sik mi kaJdL." derken ışkri bi mezlermiş. lngilızler de bitiı yi iyibilirler, işi bağlarlarrruş. bütünbunlarartıkgende kald şükür.. programı falan pek i nemedik ama iş bitirmeyi ö] dik. Bukez de baülamadığırr leri bitirmeyi öğrendik, ger tada işeyarar birşey görünm