Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 MAYIS 2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 25 Sinop B 22 Adana
Edime B 27 Samsun B 23 Mersin
Kocaelı B 27 Trabzon PB 22 Diyarbakır A
Çanakkale
Izmır
B 25 Giresun
A 30 Ankara
B 22 Şanlıurfa
B 28 Mardin
Manisa A 32 Eskişehir B 29 Siirt
Aydın A 35 Konya B 29 Hakkâri B 26
Denızlı A 33 Sıvas B 24 Van B 24
Zonguldak B 24 Antalya A 34 Kars
^ Açık (£1*5 parçah bulutlu
B 23
Bütün bölgeler
azbuluttu veaçık
DIS MERKEZLER
geçecek.
sıcaklığı
Hava
tüm
Oslo PB 20
Helsinki PB 20
Stockholm PB 18 Madrid A 30 Astana PB
yurtta artacak. Londra PB~~2Ü
Rüzgâr kuzey ve Amsterdam PB 22
doğu yönlerden Brüksel PB 21
hafifarasıraorta ™Ş P B 2 6
kuvvetteesecek. B o n n P B 2 3
Münih PB 24 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
A
PB
Y
Y
Y
Y
22
23
30
22
16
16
27
30
Moskova
Aşkabat
Taşkent PB
Bakû B
BişkekBişke
Tiflis
Kahire
PB 25 Şam
Bututlu ^Çofcbututlu •IBV Vagmurtu kGök gürültOü
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştarafi 1. Sayfada
ğişiklik olmuş bitmiş gibi günlerdir bayramsal ya-
yın yapıyor.
Bu telaşlı destek, bu aşın heyecan nereden kay-
naklanıyor? Medyamız tam üyelik için anayasamı-
zın da AB ölçeklerine bir an önce uymasını istiyor.
Burası Türkiye. Her çıkışın, her girişimin önünde
arkasında bir "acaba " sorusu yatıyor.
Aceleye, gereksiz yere heyecana kapılmaya kar-
şı çıkan eski Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul
Yalçınbayır'ın verdiği bir örnek, dereyi görmeden
paçayı sıvayanlann kulağına küpe olacak mı acaba?
Diyor ki eski başkan: "Biz bir maddenin bir fıkra-
sını yeniden düzenlemek için komisyonda tam 17
saat 3 dakika müzakere ettik."
Konuyu -tabii- ciddiyetle ele alan anayasa hukuk-
çulan, hatta kimi siyasetçiler, birtakım hevesleri ya-
n yolda bırakan gerçekçi açıklamalar yaptılar.
lçterinden biri, Nasreddin Hoca'nın kaybolan eşe-
ğini bulduktan sonraki sözlerini anımsatan bir irde-
leme yaptı.
TBMM'ye danışmanlık yapan ve anayasa değişik-
liğinin ilk taslağını hazırlayan Prof. Erdoğan Teziş-
ler dedi ki:
"7967 Anayasası (bugün peşinde koşturduğu-
muz), Kopenhag kıiterierini de aşan bir anayasa i-
di. Bugün 1961 Anayasası 'na ulaşmaya çalışıyo-
ruz."
Bu yargı, "güleriz ağlanacak halimize" deyişine
parlak bir örnek değil mi?
27 Mayts ihtilalinden sonra yeniden demokrasiye
açılışta motor görevini üstlenen Milli Birlik Komite-
si'nin, Kurucu Meclis'e egemen Ismet Paşa'lı
CHP'nin üstün çabalanyla hazırlanan ve yürüriüğe
giren demokratik haklan çağdaşhkla eşrtleyen 1961
Anayasası...
1965'lerden başlayarak 1970'lerde sağ iktidaria-
nn -özellikle emekli Cumhurbaşkanı Demirel'in ba-
şında olduğu Adalet Partisi'nin- karşı çıktığı özgür-
lükçü 1961 Anayasası...
12 Mart müdahalesinde Adalet Partisi'nin öne sür-
düğü değişikliklerte havasından suyundan yitirme-
ye başlayan, 12 Eylül 1980'deki yangında kül olan
bir anayasa...
Ve... Türkiye bugün, Kopenhag ölçütlerini aşan
1961 Anayasası'na ulaşmaya çalışıyor.
Vay benım köse sakalım!
Zora sokmak
Üstelik TBMM'deki bugünkü aritmetik yeni bir
anayasa yaprnaya, hatta sözü edilen değişikliklerin
tümüne elverişli değil.
O halde değişiklikler nasıl sağlanacak? Öngörü-
len 51 maddenin hepsi değiştirilebilecek mi?
Anayasada değişikliğin güncelleştiği ilk gün siya-
set ve ilim kanallanndan gelen yanrt: Hayır!
öyteyse yapılması gereken nedir? 51 maddenin
içlerinden TBMM'de uzlaşma sağlanabilecek örne-
ğin 10 ya da 15 maddeyle yetinmek! Giderek güç-
lenen eğilim bu.
öngörüten taslağın taslağını büyük sevinçle kar-
şılayan tek parti Fazilet. Bugünkü değişiklikleri, ile-
ride laiklik ilkelerini anayasadan çıkarma olanağının
ilk aşaması kabul ediyor. Partı kapatmayı zorlaştıran
değişikliğe bayram ediyor.
Daha ilk gün, anayasanın 4. maddesi gereği "de-
ğiştirilmez ve değiştirilmesi teklifedilemez" madde-
lerinden olan 3. maddedeki "devletin dili Türkçedir"
hükmü, "devletin Yesmi' dili Türkçedir"e dönüştü-
rülmek isteniyor.
Bu değişikliğin hedefi: Yayım, yazın, eğitim ve ko-
nuşma dili olarak Kürtçeyı, Türkçe kadar anayasal
rahatlığa kavuşturmak!
Batı'nın düşü: Olası "Kürt azınlığa" şapka çıkar-
mak!
Üstelik, komisyonun değiştirilemeyecek hüküm-
leri saptayan 4. madde varken 2. ve 3. maddeleri de-
ğiştirmeye girişmesi, güncel hevesleri açmaza sok-
mak değil mi?
Sezer'den Telekom
cıldatmtıccısıncıçekince
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, yabancı-
lann yüzde 45 'lik hisse
sırurına karşın stratejik
ortaklıkta çoğunluk
hakkına sahip olarak
fiilen Telekom'un yö-
netimini ele geçırmele-
rine yönelik niyet mek-
tubuyla ortaya çıkan
Telekom'daki aldatma-
caya karşı çıktı. Sezer.
niyet mektubunda ya-
bancılara getırilen ga-
rantinin, çıkanlan ya-
saya uygun olmadığını
Başbakanhk'a bildirir-
ken anasözleşmeyle
yabancılaşma, imtiyaz-
lı hisse ve güvenlikle il-
gili yasadaki korucu
hükümlerin anasözleş-
meyle de güvence altı-
na alınması gerektiğini
bildirdi.
Cumhurbaşkanhğı
Sözcüsü Metin Yal-
man. dün düzenlediği
bilgilendirme toplantı-
smda, Anayasa Mahke-
mesi'nin özelleştirme
ve telekomünikasyon
hizmetlenyle ilgili ka-
rarlannda: devletin ge-
leceğı üzerinde doğru-
dan etkisi olan yaşam-
sal önemdeki konular-
da, Tûrk ulusunun çı-
kaıiannın, ülke gûven-
liği, savunması ve ba-
ğımsızlığının sağlan-
ması için özelleştirme-
nin yabancüaşünnaya
dönüşmemesi, bunu
sağlamak için yasal dû-
zenlenıelerde, yönetim
ve denetimde yabancı
ağırhğını önleyici kural-
lara yer verilrnesi" ge-
rektiğini kabul ettiğini
vurguladı. Yalman, Te-
lekom Yasası'nda ya-
bancı gerçek ya da tü-
zel kişilere Telekom'un
yönetim ve denetimin-
de oy çoğunluğu sağla-
namayacağı, tüm satış
işlemlerinde bu koşul
ve karşılıklılık ilkesi-
nin göz önünde bulun-
durulacağmın da öngö-
rüldüğünü belirtti.
Yalman, "Sayın
Cumhurbaşkanımız
aynca EVlF'ye verilen
niyet mektubunda be-
lirtilen stratejik yaö-
runcı konsorsiyumun-
da yabancıiann çoğun-
lukta bulunmasuun yu-
kandakj yasa kuralına
uygun düşmeyeceğini,
anasözleşme değişikli-
ğinde bu hususlara
uyulması gerektiğini
bir ek yazıyla Başba-
kanhk'a büdirmişler-
dir" dedi.
DABALDIH Baştarafi 1. Sayfada .
rek ihaleleri alan şirketlerin ver-
gi kayıtlannı aldı.
Savcı Cengiz Köksal, dün sa-
bah saatlerinde, "Mavi Akun"
dosyası ve iddıalanna ilişkin ya-
zılar yazan Hürriyet gazetesi ya-
zarı Yalçın Bayer'in biigisine
başvurdu.
Ankara DGM Savcısı Cengiz
Köksal, Mavi Akım soruşturma-
sını derinleştirerek sürdürüyor.
Kaçakçıhk ve Organize Suçlar-
la Mücadele Şube Müdürü Vas-
fi Kara, öğle saatlerinde
DGM'ye gelerek bir süre DGM
Savcısı Cengiz Köksal ile görüş-
tû. Görüşmenin ardından savcı
Köksal ile Kara aynı araçla
DGM'den aynldı. Savcı Kök-
sal'ın yürüttüğü Mavi Akım so-
ruşturmasıyla bağlantısı olan do-
ğalgaz çevrim santral ihalelerine
ilişkin dosyalann Enerji Bakan-
lığı ile aynı yerleşkede bulunan
TEAŞ Genel Müdürlüğü'nde ol-
duğunun öğrenilmesi üzerine
Enerjide uluslararası düğüm
ANKARA (CumburiyttBS-
rosu) - Türkiye'de yürütülen ve
Mavi Akım projesmi de kapsa-
yan 'Beyaz Enerji' operasyonu,
Rusya Federasyonu ve Ukray-
na'yı da içeren uiuslararası bir
düğümün parçası gibi görünü-
yor. Bu düğümün en önemli un-
surlanndan biri olarak öne çıkan
Turusgaz şirkeünın. Türkive'nin
Rusya'dan aldığı doğalgazı met-
reküp basına 1 cent daha pahalı
sataıak 8 milyarmetreküpte top-
lam 80 miiyon dolarlık devlet
zaranna neden olduğu iddialan
da soruşturma kapsamında yer
alıyor. Botaş'ın yüzde 35 ile his-
sedan olduğu Turusgaz'ın hisse-
lerinden yüzde 5'inin sahibinin
bilmmedjği, aocak Rusya'da ya-
şanan tartışmalara göre eski
Başbakan Vlktm-Çernonurdta
veailesımndesürecin bir parça-
sı olduğu savlanıyor.
Turusgaz şirketi, Türkiye'den
Botaş, Rusya'dan Gazprom ik
Türk şirketi Gama tarafından
oîuşturulan bir konsorsiyum.
Botoş'tn Turusgaz'a katılımı,
REFAHYOL hükümetinin
Enerji ve Tabii Kaynakiar Ba-
kanı Recai Kutan'ın tmzasıyla
1996 yıbnda gerçekleştı. Turus-
gaz ve diğer uluslararası bağian-
olarlailgüiönemli unsurlar şöy-
le:
Yuzde 5 künin: Turusgaz ku-
rulurken Botaş'm yüzde 39, Ga-
ma'nın yüzde 18. Gazprom'un
da yüzde43 hissesi vardı. Bu dü-
zenlemede yüzde 4'lük hıssenın
kime ait olduğu bilınmiyordu.
Daha sonra yapılan düzenleme-
lerde Botaş'ın oraru yüzde 35,
Gazprom'un oranı yüzde 45,
Gama'nıa oranı ise yüzde 15
olarak belirlendi. Bu durumda
ise sahibi belirsiz hisse oranı
yüzde 5'e çıkmış oldu. Yüzde
5'îik oranın Rus şahıslaraait ol-
duğu bildiriliyor.
Tekofıs, 1 lOmiyondoiar kâr:
Bulgaristan topraklannda ko-
nuşlu olan Turusgaz şırketınin,
doğalgazın taşınması, doldurul- j
mast veya depolanmasınayöne- \
lik hiçbir ekipmaru ve faaliyeti i
bulunmuyor. 1
80 mflyondofau-zarar: Botaş, >
bir metreküp doğalgazı Rus-
ya'dan aldığı bedelm 1 cent da-
ha üzerinden bir miktarla Tu-
rusgaz'dan alıyor. Rusya'mn
satüğı doğalgazın bedeli 9 cent, j
Turusgaz'dan ahnan ise 10 cent |
Botaş'ın 8 milyar metreküplük i
alımı gerçekleştirmesi duru- \
munda aradaki fark 80 miiyon
dolar olacak.
ÇernomBT&ıbağlantısı: Ulus-
lararası yolsuzluğun Rusya Fe- j
derasyonu tarafında ise Mavi ]
Akım anlaşması altında imzası i
bulunan eski Başbakan Viktor |
Çernomırdin olduğu iddia edili-
yor. Çernomırdin'in oğlu VitaM
Çernonurdin'in Gazprom'un
yurtdışındakı yan kuruluşlannı
-Turusgaz gibi- bedavaya sayüa-
cak fıyatlarla satın aldığı savla-
nıyor.
baskın düzenlendi.
TEAŞ'a saat 14.20'de gelen
Köksal ve polısler, girişteki da-
nışma görevlilerini yukan katla-
ra bilgi vermemeleri konusunda
uyararak genel müdürlük kahna
çıktılar. Köksal ve Kara. bir süre
TEAŞ Genel Müdür Vekili Ömer
Esirgemez'le göriiştü. Savcı Kök-
sal, görüşmede Esirgemez'e Ma-
vi Akım soruşturması kapsamın-
da yer alan doğalgaz çevrim sant-
ral ihalelerine ilişkin dosyalarda
inceleme yapmak üzere dosya fo-
tokopilerini istedi. Köksal ve Ka-
ra, saat 16.00'da TEAŞ'tan ayn-
lırken burada kalan polis ekiple-
ri, savcının istemi doğrultusunda
dosyalann fotokopilerini çektiler.
Rapor hazırlanacak
Köksal ile Vasfı Kara. Baş-
kent ve Cumhuriyet Vergi Da-
ireleri'nin bulunduğu binaya
geldiler. Savcının buradan da
doğalgaz çevrim santral ihalele-
rini alan şirketlerin vergi kayıt-
lannı aldığı bildirildi. Savcı
Cengiz KöksaPın fotokopileri-
ni aldığı ihale dosyalan üzerin-
de. malıye müfettişlerinden olu-
şan bilirkişiler çalışma yaparak
rapor hazırlayacaklar.
Öte yandan Ankara 1 No'lu
DGM'nin görevsizlik karan ve-
rerek nöbetçi 3. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne gönderdiğı Beyaz
Enerji davasının tevzii dün yapıl-
dı. Bilgisayarla yapılan görevlen-
dirmede dava 4 Ağır Ceza Mah-
kemesine düştü.
Müsteşar Yiğitgüden
hakkmda ön inceleme
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Enerji Bakanı Zeki
Çakan, Beyaz Enerji iddiana-
mesinde kamu yarannı göz
ardı ederek şirketlerin avuka-
tı gibi davranmakla suçlanan
Müsteşar Yurdakul Yiğitgü-
den hakkında Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcısı Sabih Ka-
nadoğhı'nun istemi üzerine
ön inceleme başlattı.
Enerji Bakanı Zeki Çakan,
Başbakan Bülent Ecevit ve
ANAP Genel Başkanı, Baş-
bakan Yardımcısı Mesut Yü-
mazla görüştükten sonra dün
akşam saatlerinde yaptığı ya-
zılı açıklamada, Yiğitgü-
den'in Beyaz Enerji iddiana-
mesinde suçlandığını anım-
sattı. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın soruşturma
açılabilmesi amacıyla izin
alınması gerektiği için gön-
derdiği dosyanın önceki gün
bakanhğa ulaştığını bildirdi.
Soruşturma istemlerinde ba-
kan onayı gerektiğini kayde-
den Çakan, önceki gün saat
17.15 'te Enerji Bakanlığı Tef-
riş Kurulu Başkanlığı'na tali-
mat verdiğini ve 3 müfettişten
oluşan bir heyet kurulduğunu
belirtti. Heyetin dosyayla ılgı-
li yapacağı ön inceleme sonu-
cunda soruşturma izni verilir-
se Yiğitgüden'in, verilmezse
başsavcının itiraz hakkı bulu-
nuyor. Itirazlan Danıştay 2.
Dairesi sonuçlandıracak.
Daire itiraz istemlerini red-
dederse Yiğitgüden hakkin-
daki son soruşturmayı Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcılığı
yapacak. Başsavcılık takip-
sizlik karan verebileceği gibi
Yiğitgüden hakkında dava da
açabilecek. Bu durumda Yi-
ğitgüden suç vasfina göre
Yargıtay'ın ilgili ceza daire-
sinde yargılanacak.
Beyaz Enerji iddianame-
sinde, istifa eden Enerji Baka-
nı Cumhur Ersümer ile Yi-
ğitgüden'in "bik bOe suç iş-
ledikleri" belirtiliyor.
Tantan: Menfaathukuku
Türkiye'yitehditediyor
İstanbul HaberServisi-lçişleri Ba-
kanı Sadertin Tantan, Türkiye'yı teh-
dit eden en önemli konulardan birirun
'menfaat hukukunun önde gözükme-
si' olduğunu söyledi.
Bakan Tantan. Marmara Üniversı-
tesi Hukuk Fakültesı ve lçişlen ile
Adalet bakanlıklannın ortaklaşa dü-
zenledıkien 8'inci Hukuk thtisas Se-
nüneri'ne katıldı. Tantan, yasalann
çıkanlmasının yanında yasalann ada-
letli ve nitelikli bir şekilde uygulama-
ya sokulmasının daha önemli olduğu-
nu ifade ederek ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yıhnaz'ın eleşrirdiği 4422
sayılı yasanın "güvenlik güçlerirûn
önûnü açnğınr söyledi.
Tantan, bakanlık olarak yolsuzluk
ekonomisiyle mücadele ederken bu-
nu oluşturan sistemin ortadan kalk-
ması için çalışmalannı sürdürdükle-
rini söyledi. Tantan, "YıDann yozlaş-
mışhğL halkuı gündemden uzak tu-
tubnuşluğu içerisinde halkın kuü bü-
gilerk üst üste bıralalması netkesin-
de halka gerçek bilginin anlaütması
lazun. Türldye'yi tehdit eden önemli
konulardan biri menfaat hukukunun
önde gözükmesidir. Bunlan yıkacak
sistem, hepimizin irade-
sinde vatmaktadu*. Sav-
a ve hâkimler. ülke>eçok
büyük hizmet edhorlar.
Bu hizmeti yaparken
adaletli davraıı-
dıklan sürece
kamu vicda-
nı rahadaya-
caknr. Kamu
vkdanırun
rahatlaması
demek, ka-
nunun ken-
dinivöneten-
lere ve siya-
setçiyegüve-
nin \üksel-
mesi de-
mektir.
Eğerbugün
güven orta-
mında bir
eksikiik
varsabirsı-
kuıü \arsa.
bu suç
hepimizin-
chr''dedi.
Bergama küidi kınlclx
SERDARK1ZIK
İZMİR - Yargı kararlanna, 10
yılı aşkın sürdürülen toplumsal
mücadeleye karşın Bergama'da si-
yanürle altın üretimine başlandı.
Daha da önemlisi, Anadolu'nun
500 ayn noktasında doğayı talan
edecek çokuluslu alhncı şirketler
önemli bir kazanım sağladı.
10 yıl önce gelmişlerdi Alman
Gezalşaf, Fransız BRGM ve
Avustralyalı Normandy Mining.
Kurduklan ortak şirket Eurogold,
Bergama'nm üstüne kâbus gibi
çökmüştü. Kısa bir süre sonra ken-
di ülkelerindeki kamuoyunun da
baskılanyla Fransız ve Alman or-
taklar Bergama'yı terk ederken
Avustralyahlar inat etti. Onlar i-
nat etti, Bergamalı direndi...
Yıllarca sürdü mücadele. Dire-
niş salt bir çevre hareketi olmak-
tan çıktı. Giderek antiemperyalist
bir kimliğe büründü. Direnişin bo-
yutlan ulusal sınırlan da aştı, dün-
yadaki çevre mücadelelerine ör-
nek oldu.
Bergamalının, bilim insanlan,
çevreciler, hukukçular, hekimler
ve birçok yurttaşm da desteğiyle
verdiği hukuk mücadelesi, 1996
yıluıda Danıştay'ın anayasaya da-
yanarak verdiği M
Siyanürle altm
üretimi insan ve çevre sağhğı için
tehditaV karanyla taçlandı. Ama
Eurogold (bugünkü adıyla Nor-
mandy) durmadı. Kimi politikacı-
lar ve bürokratlarla yapılan görüş-
melerden sonra Başbakan Bülent
Ecevk'in isteğiyle TÜBİTAK'tan
bir grup uzmana yeni bir rapor ha-
zırlatıldı. Ortada mahkeme karan
dururken hazırlanan rapora daya-
nılarak ilgili birçok bakanlık ve
bürokrat yasadışı biçimde siyanü-
re izin verdi.
Yıllardır banşçı mücadele sür-
düren, onca provokasyona geçit
vermeyen Bergamalı köylülerin
sözcüsü Oktay Konyar bir nokta-
ya dikkat çekiyor; yargı kararlan-
na karşın siyanüre izin veren. al-
tına imza atan bürokratlann bu-
gün çeşitli yolsuzluk suçlamala-
nyla DGM'lerde yargılandıklan-
nı söylüyor.
Neden bu inatlaşma?..
Siyanürcü şirketin ÇED rapo-
runda yer alan verilerine bablırsa
bütünfirtına,8 yılda tükenecek re-
zervden sağlanacak 250 miiyon
dolarlık gelir için kopuyor. Yılda
l&tağan'a son darbe
YiOAĞAN (AA) - Yatağan
Termik Santrah'ndaenerji üre-
timine devam edilen 2 ünite,
ilçede kükürtdioksit oranının
normal değerieri aşması üzeri-
ne devre dışı bırakıldı.
Santralda baca gazlannın
oluşturduğu kirîilik oranı, dün
sabah saatlerinde 3000 metre-
küp/mikrogram seviyesine
çıktı. Yaşanan inversiyon ne-
deniyle, Muğla Valüiği'nin
tebîiği doğrultusunda, Yatağan
Kaymakamlığı tarafından
enerji üretimirun yapıldığı 2
ünite devre dışı bırakıldı.
Belediye hoparlörlerinden
yapılan yayınlarda vatandaşlar
uyanlarak zorunlu olmadıkça
sokaga çıkılmaması ıstendi.
Yapılan duyuruda, özellikle
yaşhlann ve çocuklann sokağa
kesinlikle çıkmamalan gerek-
tiğine dikkat çekildi. Yatağan
Termik Santralf nınoluşturdu-
ğu hava kirliliğinin önlenmesi
amacıyîa 3'üncû üniteye ait
antma tesisi 24 Nisan, 2'nci
üniteye ait antma tesisi de 15
Mayıs'ta devreye sokulmuştu.
26 miiyon dolar değerinde 3 ton
altın çıkanlacak. Bunun için 21
miiyon dolar harcanacak. Maden
Yasası 'nm 15. maddesine göre yıl-
lık kazancın yüzde 10'u vergi ola-
rak ödenecek. Yani Türkiye Cum-
huriyeti siyanür belasından yılda
ancak 500 bin dolar kazanacak.
Yalnızca 500 bin dolar...
Oysa... Bergama Belediyesi'nin
yıllık bütçesi 15 miiyon dolar.
DPT venlenne göre Bergama'da-
ki bankalarda 30 miiyon dolar
mevduat var. İlçede kayıtlı 53 şir-
ket. 1996 yılı verilerine göre 20
miiyon dolarlık ıhracat yapmış.
Salt Bergama'da sigortalanan var-
lıklann değeri 200 miiyon dolar.
Bu arada önemli bir soru daha
var: Yıllardır altın üretimi için bü-
yük bir tanıtım ve reklam harca-
ması yapan. madenden kazanaca-
ğını neredeyse şimdiye değin har-
cayan Normandy'nın hesabı ne?
Taşkın'a göre hesap ortada: a
Bu,
klasik bir emperyalist taktik... İlk
direnişj kıracaksin ki başkalanna
örnek ohnasuı. Türkiye'de çoku-
luslu şirketlerin 500 ayn yerde al-
tın için ruhsatlan var. Berga-
ma'dan para kazanmalan onlar
için hiç de önemli değil. Bu neden-
k inada asıhyoıian''
Böyle yağma hangi üUcede
var?..
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ki belediye başkanının gözaltına alınmasından Ko-
caeli'nde eski emniyet müdürünün yakalanıp tu-
tuklanmasına kadar hemen her adımda jandarma-
nın süngüsü.. affedersiniz, imzası var.
Siyasiler jandarmanın bu rolünü görmemeyi ya da
görmezden gelmeyi yeğlerken "Yolsuzluklaria mü-
cadele asıl siyasi kadrolann işidir" deyip başa geç-
meyi de düşünmüyorlar.
Hatta tam tersi durumlaıia karşılaşabiliyoruz.
2- Jandarma, kurum olarak lçişleri Bakanlığı'na,
işleytş olarak Genelkurmay Başkanlığı'na, operasyo-
nel olarak kendisine bağlı bir güç.
Askeri yaklaşımın şöyle bir özelliği var
önce, karşı karşıya olduğu durumu ya da sorunu
inceleyip değeriendiriyor. Yapılabilecekleri tarbyor.
Yetkisini yokluyor. Atılacak adımda bağ oluşturacak
engeller varsa gideriyor. Düğmeye bastığında geri
dönüşü olmayan bir aşamaya geçmiş oluyor.
Yolsuzluk olaylannın üzerine jandarmanın gitmeye
başlamasını da bu yaklaşım ışığında değeriendirmek
gerekiyor. Görünen o ki, jandarma "şu alanlarda yol-
suzluk var diyohar, şöyle biryoklayıp duruma baka-
lım" diye değil, hazırlıklannı yaptıktan, yukanda stra-
ladığımız aşamaları geçtikten sonra kamuoyunun
önüne çıktı.
Ancak kesin yorum için erken. Yargı aşamasının so-
nuçlanması gerekli.
3- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, duruma
yukanda sıraladığımız çizgilerie değil, partisine yöne-
lik eleştirilerin getireceği kaygılaria bakıyor. ANAP, sa-
vunma ile saldın arasında gidip geliyor.
Yılmaz, jandarmayla kavgalı; bildiriye bildtriyle kar-
şılık verdi. Yargıyla kavgalı; savcı hakkında soruştur-
ma açılmasını istedi. lçişleri Bakanı'yla kavgalı; 'ha-
in"\e girdi, 'yakamızdan dûşie çıktı. 'Bakanlan ben
atanmiaesti, 'heran azledebilirim'le gürledi. ,(
Gidiş ANAP açısından hoş değil.
Köksal'ın kök saldığı yön
4- Yılmaz, Savcı Talat Şalk'ı hedef aldı, "Bu savcı
bize karşı tarafsızlığını yitirmiştir" dedi. Söytemek is-
tediği, savcının görevden alınması, Mavi Akım'a bir
başka savcının bakmasıydı.
DGM Başsavcısı Mavi Akım'ı Nuh Mete Yük-
sel'den alırken öncesinı bildiği için Şalk'a verebitirdi,
yapmadı. tX3M'nin genç savcılanndan Cengiz Kök-
sal soruşturmayı aldı. 10 Mayıs günü bu köşede Kök-
sal'ın soruşturmayı nasıl yürüteceğini irdeierken şu-
nu söylemiştik:
"Mavi Akım, s/yasef/e yargı arasında gidip geliyor.
Bakalım, Köksal hangi tarafa kök salacak?.."
önceki gece jandarma eşliğinde BOTAŞ'tan
DGM'ye belge hattı döşeyen Köksal'ın tutumu, eği-
limiru ortaya koyuyor.
5- Köksal, Mavi Akım Projesı'nin yürütücüsü BO-
TAŞ'a gece gidişinın bir baskın olarak değerlendiri-
lemeyeceğinı söyledi. "Orası bir devlet kurumu, bas-
kın mı olur? Beigeler vardı. onlan aldık" dedi.
İlk bakışta yalın bir yanıt gibi görünüyor, ama de-
ğil. Bu değeriendirmeden bizim çıkardığımtz sonuç-
lar şunlar:
- Demek ki BOTAŞ'tan yargıya istenen belgeter git-
miyor.
- Yargı, gelmeyen belgeleri almaya gidiyor.
- Yeni savcı, işin Talat Şalk ya da Nuh Mete Yüksel
konusu olmadığını gösterdi. Belki de Şalk'tan biraz
daha aktrf hareket etmeye başladı.
6- Yılmaz ortamı gerdikçe kazanan taraf olmaya-
cak. ANAP lideri, bugün için önde görünen kişiteri ge-
riletirse operasyonlarda ANAP'ı yaralayan unsurlann
törpüleneceğini düşünüyor. Ancak, Şalk'tan sonra
Köksal'ın tavırianna baktığımızda bunun doğru ot-
madığı ortaya çıkıyor.
ister misiniz, lçişleri Bakanlığı konusunda da aynı
sahne yaşansın!
ankcum&ttnetnettr
Denetim rantmafren
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi, yapı dene-
timıni sermaye şirketle-
rinin tekeline bağlayan
595 sayılı Kanun Hük-
münde Karamame'nin
(KHK)temelmaddele-
rini iptal etti.
Anayasa Mahkemesi,
önceki gün yaptığı top-
lantıda kararnamenin
yapı denetimini tüzelki-
şiliğe sahip yapı dene-
tim kuruluşlanna veren
4. maddeyi, yapı ruhsa-
tı verilmesi hükmünü
düzenleyen 13. madde-
yi, yapı kullanma izni
verilmesi başlıklı 14.
maddeyi, ruhsat ve ek-
lere aykın uygulamala-
ra karşı alınacak önlem-
leri sıralayan 15. mad-
deyi iptal etti. Karan
değerlendiren Mimar-
lar Odası'nca yapılan
yazılı açıklamada,
"Anayasa Mahkeme-
si'nin kararuu sevinç ve
umurla karşıhyoruz.
Yüce Mahkeme'nin bu
karanyla, sadece bilim
dışı ve spekülatif bir in-
şaatdenetim anlayışı de-
ğil bu anlayışa dayanak
oluşturan kamusal so-
rumluluklann bile özd-
leştirilmesine yöneük
toplum ve ülke yaranna
aylon çıkarcı siyaserkr
de hukuk karşısında
mahkûm olmuşlardır"
denildi.
iptal edilen KHK'nin
yapı deneriminde bele-
diyeleri, valilikleri,
meslek odalanm yetki-
siz kılarak sermaye şir-
ketlerini devreye sokrna
amacında olduğunun
belirtildiği açıklamada,
KHK'nin çıktığı gün-
den bu yana çok sayıda
denetim şirketinin ku-
rulduğu, bunlann da da-
ha ilk "iş abna" aşama-
sından başlayarak iliş-
kilerinde meslek etiğine
aykın, "pazardan pay
kapma" düzeysizliği
içinde davranmaya baş-
ladıklan vurgulandı.
Açıklamada şu görüşle-
re yer verildi: "Bu ne-
denlerle, Anayasa Mah-
kemesi'nin karan, her-
hangi bir yasanın dur-
durubnası değildeprem
korkusunun sömürul-
mesine de hukukun ver-
diği tarihsel bir derstir."
Mimarlar Odası Baş-
kanı Oktay Ekind, "Bu
kararnamenin bu ka-
dar hukuka aykın çık-
masında Baymduiık
Bakanlığı'na baghYük-
sek Fen Kuruhı'mın bü-
yük payı vanhr. Çünkü
bütün haarhğı bu kurul
yapt ve kuruhın başka-
nı Hakkı Ustaömer. M-
zun hiçbir uyanmıa
dikkate ahnadığı gibi
öyie samyorum ki, Ba-
ymduiık Bakanı'nı da
yandttL Ben onun verin-
de olsaydım şu anda is-
tifa ederdim" dedi.