Catalog

24 MAYIS 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK LURüST TABİAÎLI ÎSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZ ! IN HARİKULÂDE' MACERALARI KISIM HSŞMILI BİRDEN ZLEKÂ, AKıi- VE. EMEK A/V4P Genel Başkaniy Sadettin Tantan için azil mekanizmasını hemen kuUanmak istemiyor Ydmaz'm Köşkkaygısı Bahçeli: Aklama değil erteleme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin eski Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'i aklamadığını savunarak "Bu aklama değil, ertelemedir. Yargılama sürecinde ya da sonucunda Ersümer'le ilgili somut bir durum ortaya çıkarsa gereğini yapanz" dedi. Bahçeli'nin, "Kemal Derviş, hangi partiye gireceğine artık karar vermelidir. Hükümetin bir bakanı olarak bu biçimde sahaya inmesi doğru değildir" dediği öğrenildi. Çiller'den gensoru tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller dün partisinin grup toplantısında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer hakkındaki gensoruyu gündeme aldırmayan koalisyon partilerinin "suç ortaklığı yaparak çamurun içinde boğulduğunu" söyledi. FP'de bölünme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'nin 'yeni oluşumcu' kanadı, kapatılma davasına bağlı olarak yürüttükleri çahşmalarda kendi içinde bölündü. Siyasi yasağına karşın partileşme çalışmalannı son aşamaya getiren Recep Tayyip Erdoğan, FP kapatılmazsa da yeni bir oluşuma gitmek istemesi nedeniyle bazı FP'lilerle ters düştü. Grup Başkanvekili Bülent Annç başta olmak üzere bir grup yenilikçi, Anayasa Mahkemesi'nden aleyhte karar çıkmazsa, olağanüstü kongre ile "FP içinde yönetimi ele geçirmek için mücadele etmekte" ısrarlı davranıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Me- sut Ydmaz'ın "azfl" imasında bulunarak gözdağı verdiği Içişleri Bakanı Sadettin Tan- tan'a dönük, parti içindeki tep- ki de büyüyor. ANAP'ın dün- kü başkanlık divanı toplantı- sında söz alan üyeler, "parti fle çaüşma içinde olan bakan- lann değiştiriunesim'' istediler. Yılmaz' ın ise bu önerileri din- lemekle yetindiği öğrenildi. ANAPkulislerinde, Yılmaz'ın "azü" mekanizmasını hemen • ANAP Başkanlık Divanı'nda bazı üyeler, isim vermeden, bazı bakanlann partili gibi davranmadıklannı belirterek değiştirilmelerini istediler. Yılmaz ise bu önerileri dinlemekle yetindi. kullanmak istememesinin al- tında, bu istemın Çankaya Köşkü'nden döneceği kaygı- sının yattığı ileri sürüldü. Lı- derler zirvesinde Başbakan Yardımcısı DevletBahçeli par- tili bakanlan için revizyonu düşünmediğini belirtirken ba- kan sayısının azaltılmasına sı- cak yaklaştı. ANAP'ın önceki günkü grup toplantısında yine Sadet- tin Tantan'ı hedef alan Yıl- maz, dünkü başkanlık divanı toplantısında bu konuya gir- memeye özen gösterdi. Ancak toplantıda söz alan bazı üyeler, isim vermeden Tantan'ı eleş- tirdiler ve parti menfaatlanna aykın davranan bakanlar oldu- ğunu belirterek bunlann de- ğiştirilmesini istediler. Yıl- maz'ın ise bu konuda değer- lendirme yapmaktan kaçındı- ğı öğrenildi. Kulislerde Yılmaz'ın, Tan- tan'ın yanı sıra Içişleri Bakan- lığı'na vekâlet ettiği dönemde jandarmaya sınırlama getiren bir genelge yayımlatmaya zor- ladığı Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile gerginlığinin de sürdüğü dile getiriliyor. Yıl- maz'ın ilk kabine revizyonun- da Tantan'ın yanı sıra Mum- cu'yu da kabine dışı bırakabi- leceği konuşuluyor. Kulislerde, Yılmaz'ın "şim- dflüV azil mekanizmasını kul- lanmamasının altında, bu iste- min Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'den dönebileceği endişesinin yattığı konuşulu- yor. Yılmaz'ın bu nedenle de Tantan' ı kamuoyunda yıprata- rak ilk kabine değişikliğinde kabine dışı bırakma yöntemi- ni tercih ettiği dile getiriliyor. Yolsuzlukla mücadele Tantan kararlı tstanbul Haber Servisi - Içişle- ri Bakanı Sadettin Tantan, "Yol- suzlukla mücadele, devletin ku- rumlannın gücü ve yasal prose- dür içerisinde kesintisiz devam edecektir. Bundan kimsenin şüp- hesi olmasın" dedi. Bakan Tantan, Boğaziçi Üni- versitesi'nde, 2001 yılının "tş Ahlakı ve Etik Degerler Yıh" ilan edilmesi ve Boğaziçi Üniversite- si Etik Kulübü'nün kurulması ne- deniyle düzenlenen tören ve pa- nele katıldı. Panelde konuşan Tantan, "Kişikrin menfaatlanna haklanmızı terk edemeyiz. Onun için mücadelemiz sonsuzdur. Mü- cadelede bireysel değil, topyekûn olmak zorundayız" şeklinde ko- nuştu. Yolsuzlukla mücadelede karar- lı olduğunu vurgulayan Tantan, hizmetin halk ve ülke için yapıl- ması gerektiğine işaret etti. Tantan, hizmeti kendi idealleri için kullanmak isteyenlerin dışla- nacağını belirtti. Tantan, "Davra- nışını bu şeldlde sürdürenler tari- hi belgelerde, arşrvierde lanetii ifa- delerk beUektedirier" dedi. Koalisyon liderieri ziyaretler nedeniyle ertetedikleri zirvevidün gerçekleştirdfler. Liderier, zirvede hükümetin ikiydını değerlendirdl (AA) Hükümetin iki yıh değerlendirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Büknt Ecevit, yardımcılan Devlet Bahçeli, Hüsametrin Özkan ve Mesut Yıhnaz'ın katılımıyla gerçekleştınlen zir\'ede hükümetin iki yıh değerlendirildi. Toplantıda. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun DGM. cumhuriyet savcılıklannın kendisine bağlanması ve çı- kar amaçlı suç örgütlerinin yargılandığı yasada yapılma- sı düşünülen değışiklik de görüşüldü. Koalisyon liderieri ziyaretler nedeniyle erteiedikleri zirveyi dün gerçekleştirdiler. Zirvede koalisyonun 29 Mayıs 2001 tarihinde dolacak 2. yıh değerlendirildi. Bü- tün bakanlıklann faaliyetlerinin yer aldığı raporlann Baş- bakanlık'a iletilmesinin ardından önümüzdeki hafta pa- zartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında Ecevit'in bir sunuş yapması kararlaştınldı. Toplantıda, çıkar amaçlı örgütlerin yargılanmasım dü- zenleyen 4422 sayılı yasanm değiştirihnesi tartışıldı. Çı- kar amaçlı örgütlere yönelik sonışturma yürütülmesi sı- rasmda dinlenen telefonlann suiistimal edilmemesi için bu yetkinin tek elde toplanması benimsendi. Telefon dinlenmesinin smırlandırdmasuu içerecek ye- ni düzenleme için Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Ge- nel Müdürlüğü'nün önümüzdeki pazartesiye kadar ya- pacağı çahşmayı sonuçlandırması kararlaştınlırken bu konuya ilişkin Genelkurmay ve MTT'in görüşleri de gün- deme geldi. Toplantıda, Kanadoğlu'nun önerisi doğrultusunda DGM cumhuriyet savcıhklaruıın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığfna bağlanması yönündeki düzenlemenin yapılması kararlaştınldı. ANAP 11 Başkanı îbrahim Taşkın: Türk halkı, bir müstemleke valisinin peşinden gitmez Dervjş'i getireni halk affetmez BARIŞDOSTER ANAP Istanbul ll Başkanı Îbrahim Taşkın, Türk halkı- nın, ekonomiyi yönetmek için ABD'den gönderilmiş bir müstemleke valisinin arka- sından gidecek kadar çaresiz ve aciz olmadığını vurgula- yarak "Kemal Derviş'in ülke- mize gelmesinde kimin güna- hı varsa, onu halk da affetmez, ben de affetmem. Derviş'i ge- tirenler, hesabı sandıkta vere- celder. Deniş'e \ önelik deste- ğin yüzde 47 olduğunu göste- ren anketier, gerçeği yansıtmı- yor. Her şey seçimlerde görü- lecek" dedi. ll başkanlığına yeniden se- çilen îbrahim Taşkın, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcı- sı Mesut Yılmaz ile Içişleri • îl başkanlığına yeniden seçilen îbrahim Taşkın, "Derviş'i getirenler, hesabı sandıkta verecekler. Derviş'e yönelik desteğin yüzde 47 olduğunu gösteren anketier, gerçeği yansıtmıyor. Her şey seçimlerde görülecek" dedi. ANAP îstanbul îl Başkanı îbrahim Taşkın, "Demokrasiyi tabana yaymak ve demokratik altyapıyı güçlendirmek için çalışıyoruz. Siyaset tabana yayılmazsa, sade yurttaşlara güvenmezse başanlı olamaz" diye konuştu. Bakanı Sadettin Tantan ara- sındaki anlaşmazlıkla ilgili olarak "Komıyla ilgilenecek kadar yeterli bir umanım yok" diye konuştu. Kongre öncesinde aday olacağını açıklayan Ahmet Keskin'in, partisinin eski Kâğıthane Ilçe Başkanı ve milletvekili adayı olduğuna anımsatan Taşkın, "Keskin, adayhğını açıklama- dan önce bana geldi, sohbet ettik, adayhğının gerekçeleri- ni açıkladı. îl Merkezi'nin başta salonu ounak üzere tüm olanaklannı kullanabileceği- nisöyledun. İlgiU arkadaşlara bu konuda talimat verdim. Adayhğmdan memnun oldu- ğumu beKrttim" dedi. Kes- kin'in çalışmalara başladık- tan sonra tereddüt ettiğini, lis- te oluşturamadığını ve cu- martesi akşamı saat 22.00'de adaylıktan çekildiğini vurgu- layan Taşkın, "Onun yerinde olsam, çekümez, iddiamı sür- dürürdüm. Ben, il başkanı olarak demokratik bir yanş ohnası için eümden geleniyap- tun" diye konuştu. Partisinin, tüm Türkiye'nin ve halkın ta- mamının partisi olması için Îstanbul örgütü olarak üstle- rine düşeni yapacaklannı an- latan Taşkın, "Demokrasiyi tabana yaymak ve demokra- tik altyapıyı güçlendirmek için çahşıyonız. Siyaset taba- na yayılmazsa, sade yurttaş- lara güvenmezse başanh ola- maz" dedi. Istanbul'daki her sandıkta bir partilinin görev- lendirilmesi için çalışma yap- tıklannı, böylelikle yaklaşık 35 bin kişilik bir örgütlenme modeli oluşturduklannı ve bu projenin yüzde 60'ının ta- mamlandığını belirten Ta§- kın. "Bu yöntemle. adaylan- mız konusunda örgütün önemh" bölümünün görüşünü alabilecek ve bunu genel mer- keze bildirme olanağına ka- vuşacağız. Ajnca örgüt çahş- malarında teknolojinin ola- naklanndan da en üst düzey- deyararianmaya çahşıyoruz" diye konuştu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Aklımın Ermediği İşler (4) TBMM Genel Kurulu tam adı "Radyo ve Tele- vizyonlann Kunıluş ve YayınlanHakkında Kanun, Basın Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ile Kunımlar Vergisi Kanunu'nda Değışiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasansı" olan tasarıyı dün görüşmeye baş- ladı. Hayırlı ve uğurlu olsun! Tasan ile ilgili Anayasa Komisyonu Raporu tam 40 sayfa. Tasan ise komisyonda eklenenler de ka- tılırsa 32 maddeden oluşuyor. Maddelerden çoğu ya bir şey getiriyor ya da gö- türüyor. Özellikle basına yeni öldürücü yaptınmlar öngö- ren maddeleri irdeleyenler ne yazık ki bir elin par- maklannı geçmedı. Hemen herkes özel radyo ve televizyonlarla ilgili maddelerden, yürürlükteki 29'uncu maddeyi değiştirmeyi amaçlayanına ta- kılmış durumda. Tasandaki maddeyi savunanların ileri sürdükle- ri görüş "ortaklık senetlerı nama yazılı hale getiri- leceği ve bir ortağın pay sının yüzde 50'ye yüksel- tileceği için saydamlık sağlanmış olacak" biçimin- de özetleniyor. Ortaklara uygulanan kamu ihalelerine girme ya- sağının kaldınlmasına ise bırkaç kişiden başka kar- şı çıkan olmadı. "Saydamlık sağlanacak" iddiası itiraf etmek ge- rekirse aklımın ermediği işler arasında yer alıyor. Nedeni açik. Yürürlükteki yasada da hisse senetlerinin nama yazılı olması zorunluluğu var. Yok deniyorsa, Baş- bakanlık yayımladığı bir genelge ile ortaklann da "Ulusal Güvenlik Belgesı alması" kuralını neden getirdi? Ortaklann kimliğini bilmiyorsa nasıl uygu- luyor? Demek ki saydamlığın bu bölümüne ilişkin sav geçerli değil. Gelelim savın ortaklık sınırlamasının yüzde 20'den 50'ye yükseltilmesıyle geleceğı ileri sürü- len saydamlık bölümüne. Ortaklık payı sınırının yüzde 20 oluşundan yola çıkarak bir değeriendirme yapalım. Saydamlık geleceğinı ilen sürenlere göre yüzde 20 sınınnın üstünde kalan yüzde 80 payın, hırsız, uğursuz, uyuşturucu madde kaçakçısı, kara para sahibı gibi kişiler tarafından paylaşılması tehlikesi var. Peki sınıriama yüzde 50'ye yükseltilirse istedik- leri sonuç doğacak mı? Ne gezer. Bu kez de hır- sız, uğursuz, uyuşturucu madde kaçakçısı, kara para sahibi kışilerin ortak olmasına açık yüzde 50'lik bir pay kalıyor. Tasanyla onlardan kurtardığımız pay yüzde 30'la sınırlı olmayacak mı? Özlemle istenilen saydamlığın nasıl sağlanmış olacağını bu duruma göre aklım bir türlü almıyor. Bir de şu var: Karanlık işler çeviren kişiler ya da tarikat şeyh- leri "biz de saydamlıktan yarartanalım " diye hemen adlanna hisse senedi alacaklar mı dersinız? Onlar yine arka planda kalmayı yeğleyecekler. Kendi adlannı hisse senedine yazdırsalar bile yu- karıda anılan "Ulusal Güvenlik Belgesi" alma zo- runluluğunu yerine getiremeyecekleri için ortak ol- ma şanslan zaten olmayacak. Peki madde değişmesin mi? Uygulanmayan kuralların yer aldığı bir madde uygulansa ne olur, uygulanmasa ne olur? Işte yürürlükteki maddeden bir bölüm: "Türki- ye'de gazete çıkaran gerçek ve tüzelkişiler ile ba- sınla ilgili mevzuata göre gazete sahibi olanlar bir arada yüzde 20'den fazla hisse sahibi olamazlar. Bu hüküm bu şahıslann bir ile üçüncü dereceye kadar (dahil) kan ve sıhri hısımlan için de uygula- nır." Medya dünyamıza bakıp da bu kuralın uygulan- dığına tanık olan var mı? Yasalann delinmesi neredeyse hak olarak be- nimsenmiş bir toplulukta niye kalkıp da yasa ya- pılır sorusuna da verılecek aklımca bir yanıt bula- mıyorum. oerinc(« cumhuriyet.com.tr Ersümer rahatsızlıgı DSP oylamada en büyük fireyi verdi ANKARA - (Cum- huriyet bürosu) "Be- yaz Enerji" operasyo- nu nedeniyle Enerji Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalan Cumhur Ersümer için verilen soruştur- ma önergesi oylama- sı, iktidar partilerin- deki rahatsızlığın bo- yutlannı ortaya koy- du. Ersümer, Yüce Divan yolundan kur- tanlmasma karşın ik- tidar partilerinden 22 milletvekilinin muha- lefetle birlikte oy kul- lanması, 61 milletve- kilinin de oylamaya katılmaması dikkati çekti. DSP'de bugüne dek ilk kez parti yöne- timinin çizgisine ay- kın oy kullanan mil- letvekili sayısının 16'ya çıkması da göz- lerden kaçmadı. Eski enerji bakanlarmdan Zrva Aktaş, "olayın sadece bürokrarlann üstüne yıkılmasının hakça oünadığım" söyledi. FP'nin Ersümer hak- kında verdiği soruştur- ma önergesınin oylama sonuçları, DSP içinde- ki rahatsızlığın büyü- düğünü gösterdi. DSP'den 16 milletve- kili önergeye destek verirken 22 milletve- kilinin oylamaya ka- tılmaması, "Bugüne dek ilk kez bu kadar çok sayida milletveki- li parti yönetiminin çizgisine karşı tavır koydu. Bu, iyi yorum- lanmah" diye değer- lendirildi. "Parti içi muhalefet" temsilcisi olarak anılan millet- vekilleriyle birlikte değerlendirilmek is- temeyen bazı millet- vekilleri, bundan böyle bireysel olarak kendi doğrulanna uy- gun davranacaklannı söylediler. Bir süre önce FP'den aynlarak ANAP'a ge- çen Îstanbul Milletve- kil MehmetFuatFırat, TBMM Başkanlığı'na başvurarak aslında 'ret' oyu kullanmak is- tediğini, yanlışlıkla 'kabul' oyu verdiğini kaydetti.