Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 MAYİS 2001 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIIN DEVAMI
TURKIYE
istanbul
Edime
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
Zonguldak
B
B
B
B
B
B
B
B
PB
21
23
22
21
28
29
32
29
19
Sinop PB 18 Adana A 33
Samsun Y 16
Trabzon Y 15
Giresun Y 15
Ankara PB 21
Eskışehır PB 22
Konya
Sıvas
Antalya
PB 25
Y
A
16
30
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
A
PB
PB
PB
PB
PB
PB
29
27
32
26
27
21
18
Kars Y 12
f**% Parçalı bulutlu
Yurdun Kuzeydoğu
kesımlerı parçalı çok
bulutlu, Orta ve Doğu
Karadeniz. IçAnado
iıfnun kuzeydoğust
ıle Dogu Anado
IU nun kuzeyı sağa
nak ve gokguruttulu
sağanak yağışlı, dı-
ğer yerler parçalı az
bulutlu ve açık geçe-
cek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
Y
PB
PB
PB
PB
B
PB
20
12
13
25
22
24
25
23
Beriin PB 25
Budapeşte B 25
Madrid PB 26
Viyana B 24
PB 22
Roma 22
Atina PB 20
Münih Y 25 Zürih Y 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
Y
Y
Y
Y
A
18
34
26
27
23
27
22
36
A 36
Buluttu ^ Çok bulutiu ı Yağmuriu Kanı
G U I N C E L CINEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
olayların derınıne tnen bılgıler; yansıtmadan bır baş-
kasına (hucum etmek) saldırmak!
Örneğın. ANAP lıderının son konuşmaları. Beyaz
Enerjı soruşturmasıyla başlayan tartışmalar, bırden
ANAP ıçıne dondü
Mesut Yılmaz önce nafıften başladı. Sonra do-
zunu arttırdı,
ANAP lıden. jandarmanın, orneğın sıyasal ıçerik-
lı açıklamaları, bağlı olduğu İçışleri Bakanı'na haber
vermedığını soyledı.
Bır gün sonra Bakan Tantan bır gazetecıye, "Jan-
darma'nın sözu edılen açıklamayı kendisıne gön-
derdığıni, ancak o gün Meclis 'te olduğu ıçın met-
nı görmedığını" açıkladı.
Bu ikı olaydakı tezat yadırgandı.
ANAP liderı, ısım vermeden öyle şeyler söylüyor
kı orneğin, makamlarını kullanarak kahramanlığa
kımsenin soyunnıamasını, partıyı kullanarak un yap-
mak ısteyenlerın artık yakalarından düşmesıni isti-
yor. isım vermeden söylenen sözler kulıste doğru-
dan İçışleri Bakanı'na bağlandı
Hatta kulıstekı haberlere gore Mesut Yılmaz, Tan-
tan'ı -bakanın Tahran gezısınden bır gun önce- ça-
ğırmış, hareketlerıyle partıye ters düştuğü ıçin ısti-
fasını ıstemıştı.
Medya. Yılmaz ın ısım vermeyen ırdelemelerini
yorumlayarak doğrudan Tantan'ı hedef aldığını yaz-
masa; sade vatandaş. ınce poiıtika gereği benim-
senen bu turden yöntemle kımın suçlandığını ya da
ıstıfasının ıstendığını anlamayacaktı.
Medya da bır noktada zoriuk çekıyor. Ince polrtı-
Ka gereği Yılmaz, Tantan'ı adeta suçluyor. Tantan
ıse pek anlaşılmayan deyımler ya da benzetmeler-
le Yılmaz'ı yanıtlıyor.
Fakat sorunun aslı faslı nedır, medya da doğal
olarak kamuoyu da merak ıçınde.
Yılmaz'ın ehndekı bakanı ıstifaya zoriayacak ıçe-
rıktekı belge ve bılgılerı kimse bilmıyor.
Buyurun mindere
Bakan Tantan'ın da hangı dayanaklara guvene-
rek "dırendiğını" bılen yok!
"Mındere çıkar gureşınm. Getırın mınden, nere-
de ısterseniz gureşınm" diyor.
Ne kı mınderde gureşebilmek ıçın babayığıt ıkı yol
var. 1)- Istifa edip kamuoyuna gereken açıklamaları
yapmak, lıderle savaşımı açıktan kabul etmek. 2)- Ya
da ıstifa etmeden Yılmaz'ın suçlamalarına karşı ne
bılıyorsa veya Yılmaz ne ıstedı de yapmadı ıse bun -
ları bakan koltuğundan açıklamak
Velakın ınce siyaset bu yöntemlerı engellıyor.
Tantan ın tek dayanağı kuşandığı zırh; yolsuzluk-
ların uzenne gıden bakan kımlığı!
"Bu kımliğe guvenen Tantan, dokunulması zor bır
kışıliğe sahip olduğu ınancına dayanarak bakanlık-
tan ıstifa etmeyı reddedıyor. Bakanlıktan alınacağı
olasıltğına fazla şans tanımıyor.
Ama yanlış bır mantık sergıleyerek. Oylarıyla mil-
letvekılı seçtığı Tantaıı'ı halk; İçışleri Bakanlığı'na
dtamadı. Tantan'ı koltuğa Yılmaz oturttu.
Hukumetın ANAP kanadı. ıçişleri gibı çok duyar-
ıı bır Dakaniıkta gur ılerdıt suregeıen sorunu çözüm-
lemek zorunda.
"Ince sıyasete ' bır başka orneğı son grup top-
idntısnida MHP l.deri Devlet Bahçeli verdı. "Bazı
çe^relenn, nalkın dıkhatım kendı zıhınlenndekı fark-
lı amaçlar doğnjltusunda projelere kanalıze etme-
ye çalıştığını" soyledı
Kımdi bu çevreler? ince siyaset gereği yıne ne ku-
IUIUŞ ne de kışı adı yok! Ama medya Bahçelı'nin son
gunlerdekı çizgisını dıkkate aldı ve.. "bazı çevrele-
ri" ısımlendirdı.
Bahçeli; Devlet Bakanı Derviş e, TUSİAD'la TÖ-
BB'ye ustu ortulu mesajlar veriyordu!
Ya DSP? Orada neler oluyor?
DSP'de Ecevitler'ı rahatsız edecek ınce kalın
siyaset örneklerine rastlanmıyor!
Kıvmko^hı laiklik
ıııesajı verdi
I Baştarafı 1. Sayfada
dar kullanacağının ka-
rarlılığıyla. cumhurı-
yetın kuruluşundan bu-
güne kadar kabul ettığı
bütun anayasaların bı-
rıncı maddesinde,
"Türkiye devleti bir
cumhuriyettir" ıbare-
sıne yer verdığinc d;
k
kat çektı.
Bılgı çağında süratle
ılerleyen ve her geçen
gün daha da zengınleşıp
müreffeh vaşayan top-
lumların »evıyesme u-
Iaşmak ve onları geç-
mek ıçın çok çalışılnıa-
sı gerektıgını vurgula-
yan Kıvnkoğlu, bu ça-
hşmanın, bağnaz v e ge-
rıci saplantılardan uzak,
çağdaş eğıttme. bılirı \ e
f
eknığe dayanması ge-
rektığmı vurguladı.
Eğıtımın laık, modern
ve mılh ülması ı>erektı
ğinı de belırten Kıvn-
koğlu $öyle konuştu.
"Burada değinmek is-
tediğinı en öncnıü husus-
lardan birisi de laiklik-
tir. Hepinizin de bildiği
gibi bu prensip din ve
devlet işlerinin birbirin-
den av rılması. diniıı \al-
nızca bireyle Ianrı ara-
siııda bir iİişki olarak ta-
nınılanmasıdır. Tiirki-
yenin gelişmesinin, çağ-
daşlaşmasının, birtik ve
bütünJüğüniin muhafa-
^asının en öneınli uıısur-
lanndan biri, laiklik il-
kesidir. Laiklik Ukesinin
kabulüv le Türkiye'de ilk
kez ümnıet biiincinin ve-
rini ulus biiinci almış,
böylece dini vatansever-
lik devri yerine, milli va-
tameveriik dönemi baş-
lanuştır. Laiklik, sadece
lürkiye Cumhuriye-
ti'nin ana ilkelerinden
biriolmakla kalnıamak-
ta. avnı /anıanda Ata-
türkdevTİmkrinin temel
dayanağmı ve genel nite-
liğini oluşturmaktadırr
Öğretmenlere de ses-
lenen Kıvnkoğlu, bu
okulda yetışecek öğ-
rencılenn, vatansever,
\tatürkçü düşünceyle
yoğrulmuş. akilcı, çağ
daş ve bılımsel esaslar-
la yetışmış olarak ülke-
nın faydalı bırer fertle-
rı olacağına ınandığını
•»ehrttı.
KJV nkoğlu, daha son-
. a okul bahçesındekı
\tatiirk bûstünü açarak
okulugezdı. 300öğren
c. kapasıtelı okulun açı-
hşına 1. Taktık Hava
vuvvet Komutanı Kor-
geueraı İbrahim Fırbna
ıle Kı\nkoğlu'nun aile-
si de katıldı.
^
4
^çSS&ZİKŞçŞK&ÂğcirJŞİ&s&Çg-
Sigorta sektörüne Islamcı düzenleme
1
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Din îşleri Yük-
sek Kurulu'mm, REFAHYOL
hûkömeti döneminde verdiği.
sigortacılık sisteminde şeri ku-
rallara uygun düzenlemder ya-
pıhnası kaımını incefeyen Di-
yanet uzmanlan, karuhm yetki-
sini aştığına dikkat çekerek
"Hizballah ve benzerleriııin
yapmavidüşondüldefibandan
ne kadar farkbdır" görüşûnö
dile getirdiler. Sigortacılıkta
Mısır ûniversiteîeri ve müftü-
nün görûşlerinin aluıınasını
eleştiren uzmanlar, "Eğer bu
karar ve arkasmdaki düşünce
devktiayapı^daıesasiDadö-
nüştörmeviamaçlayafakpiaııfa
nfetrakyapdmmmya, ha^ta MJV
birşcyböykbirsııçuoiı^ftııra-
maz" saptamasındabulundular.
Uzmanlar, kurulun karannı,
Necmettin Erbakan'ın başba-
kanhğı döneminde Diyanet'te
bulunanlann üzerierindeki kor-
kuyu atarak bu düşüncelerini
resmi metinler haline getirme
gayretine girdiklerinin en iyi ör-
neği oldugunu belirttiler.
Din îşleri Yüksek Kuru-
lu'nun, Diyanet Aylık Dergi'de
Kasım 1997'de yayımlanan bir
karannda sigortacılık hakkında
yapüması gerekenlere ihşkin
değeriendinneler yer aldı.
"tnanç, ibadet ve abJak esasia-
n* ile ilgiii işleri yürûtmek ve
camiieri yönetmek ûzere kuru-
lan Diyanet İşleri Başkanhğı,
görevi olmamasına karşın si-
gortacılık hakkmda görûş be-
lirtti. Kararda, Islamdininin sa-
dece iman. ibadet ve ahlaki hü-
kümlerden oluşmadığı beiirti-
lerek u
İslanı dkn, fert ve topta-
mun maddi- manevt dini-dün-
yevi bütün havaünı. sosyal kül-
türel veekonomikbütün ihtiyaç-
lannuı karşdanmasıyia ilgili fa-
aliyetlerde uyulması gereken
kuraUar «erirmiştir. Fertve U>p-
lum hayaünda karşılaşılacak
bütün pn>bkmkrin,bukuraya-
rmışığıaltndaonlarater$düş-
meden çözümlenmes! gerekir"
denildi.
Kararda, sigorta şirketlerinin
çalışma kurallannrn, Islam hu-
kukçulannın kabul ettikleri
şartlara uymadıklarına işaret
edilerek bu konuda çahşmalar
yapüması istendi. Aynca bu ko-
nuda geTekli araştirma ve çalış-
malann yapılmasının "ldfai bfr
farz" olduğu belirtilerek "K&-
amaçlıtkarisigortacjhğındaya-
pUacakmevzuatdüzenlenıesiile
faiz ve benzert İslami temel ku-
rallaria çelişen hususlardan
anndıniarak, dinen meşnı yar-
dımiaşmasisteminedönü^ürül-
meslenazındanyaklaştınlın»-
SL,mümkün görülmektedir" de-
nildi. "Farz-ı kifaye'' olarak bi-
linen bu kurala göre, herkesin
bu işle ugraşmaması, sadece
" a ü erenterin'' bu yönde çaltş-
ması yeterli oluyor.
Kararda, islami temel kural-
lara uygun düzenlemeler yapı-
lıp bunagöre çalışan sigorto ku-
ruluşlan olusturuluncaya kadar
zorunluluk halinde, uygulan-
makta olan eşya, kasko ve sağ-
hk sigortası yaptırmanın uygun
olacağı da kaydedildi.
_l
Dervişler luııııt dağttb
• Baştarafı 1. Sayfada
programına dün sabah Tuğcan
Oteh'nden eşi CatherineStach-
niak Derviş ile bırlikte Burç Or-
manı ıçınde Valı Erhan Tanju.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Celal Doğan. sanayiciler ve es-
naf temsılcilerinin katıldığı
kahvaltıyla başladı.
Daha sonra Vali Tanju'yu ma-
kamında zıyaret eden Derviş, va-
lılikte düzenlediği kısa basın
toplantısında, "Ekonomide be-
pimiz son 2 ayda çok önemli sı-
kınblar yaşadık. Faizkr çok yiik-
seldl, üretimde, ihracatta bu so-
runlan gördük. Ancak. son 10
günde iyileşme var. Bundan son-
ra üretim artacaktır. Şu anda
yangını söndürdük. Ancak, üre-
tim çarkını tam anlamıyla dön-
düremedik. Bu konuda, Cazian-
tepii sanayicUerle neler yapabile-
ceğimizitartışacağız*'dedı Der-
viş, Hazıne kâğıtlan ihalesine
bankalann ilgi göstermedıği yö-
nündeki bır soruya.
u
Bu dıırum,
o strada toplu iş södeşme göriiş-
melerinin imzalanmamasından
kaynaklanmış olabilir" vanıtını
verdi. Bır gazetecinın sorusu
üzerine Irak'a uygulanan ambar-
gonun Türk ekonomisine büyiik
yük getırdiğini ifade eden Der-
viş, "Ortadogu'da bir an önce
banşın sağlanması Türkiye için
önemlidir. Türkiye, Ortadoğu ve
Avrupa arasında köprü görevi
üstlenmektedir" diye konuştu
Denış. daha sonra valilık bına-
sından yürûyerek Büyükşehir
Belediye Başkanlığı'nda Başkan
Celal Doğan" ı ziyaret etti Der-
viş'e yürüyüşü sırasında. yoldan
geçen servis araçlanndaki öğ-
renciler sevgi gösterisinde bu-
lundular Derviş, OSB Başkan-
lığı'nda. Vali Erhan Tanju. Bele-
diye Başkanı Doğan. Gaziantep
Sanayi Odası (GSO) Başkanı
Nejat Koçer ıle bırlikte «anayicı-
len dinledi Derviş. toplantmın
açılışında. "Evimİ7de yangın
vardı. Mayis ayı itibanyla vangı-
nı önemli ölcüde söndürdük. Bin-
lcri aşan faizleri düşürdük. \ma
vine de vüksek" dıve konuştu.
Derviş şöyle devam ettı:
"Temel sonınumuz bu. Bu ara-
da istihdam konusu. Çahşanla-
nn. vatandaşlann geleceğine iliş-
kin olarak neler yapabüeceğimiz
hususlaruu saptamak amaayla
çok ciddi adımlar atıyoruz. Şu
anda, devlet gelirlerinin yüzde
90'ının biraz üzerindeki bölümü
hâlâ faizkrv gidiyor. Dolayısıyla
bu faizleri mutJaka düşürmemiz
gerekhor."
Gaziantep'deki temaslannı ta-
mamlayan Derviş, eşiyle birlik-
te akşam saatlerinde karayoluy-
la Adana'yageçri ValıOğuzKa-
an Köksal ve Belediye Başkanı
Avtaç Durak tarafından karşıla-
nan Der\ iş, kentte kısa bır tur at-
tıktan sonra Adana'da HiltonSA
Oteli'nde Vali Köksal. Belediye
Başkanı Durak ve reel sektör
temsilcılenyle bır araya geldı.
Ylne protesto edildi
Kemal Deı MŞ v e eşı Adana'da
kalacaklan otelın girişınde işçı
pârtili nlduklan bildirilen bir
grup tarafindan protesto edildi.
Gruptan 20 kişinin gözaltına
alındığı bildirildi.
gazeteci olmak isterdim'
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Kemal Derviş. Türkiye'yc gelirken 2-
3 ay danışmanlık yapmayı düşündüğünü, an-
cak işin içine girdikten sonra olaylann farklı
geliştiğini söyledi. Derviş, en çok kitap oku-
mayı özlediğini vurguladı. Derviş, babasıyla
yaşadığı ilk görüş aynlıklannın Başbakan Bü-
İentEcevit'in 196O'lı yıllarda başlattığı
4
orta-
nın solu' hareketine uzandıgmı söyledi. Der-
viş'in TRT'de yayımlanan özel röportajından
bazı bölümler şöyle:
- Türkiye'ye gelirken ne düşünüyordunuz?
- Türkiye'ye gelirken sıkıntılann bu kadar
büyük oldugunu tahmin etmiyordum Ra-
kamlara gırince fark ettik ki gelinen nokta
çok kötü... 2-3 a\ danışmanlık yapmayı dü-
şünüyordum. Fakat işin için de girdikten son-
ra olaylar farklı gelişti ve yoğun bir çalışma
içine girdik.
- Küçükken ne olmak isterdiniz?
- Yaşıma göre değışıyordu. Fakat en çok
gazeteci olmayı hayal ediyordum. Küçüklü-
ğümden beri günde 6-7 gazete okurdum. Ya-
zar olmayı isterdinı. 19601ı yıllarda biz aile-
ce ismetPaşa'yı çok ıyı tanırdık. Onu ziyaret
ederdık. Ona çok bağhydık. Ben de Ismet Pa-
şa'nın \tatürk'ten sonra asnn en büyük lide-
rı oldugunu duşunu)ordıun 1%0'h yıllarda
ben Ecevıt'ın ortanın solu hareketini gönül-
den destekledim. Babam ise gelenekçi bir ta-
vırtakınarak büyük hayranlık duyduğu Ismet
Paşa'yı destekledi Bundan dolayı babamla
yemeklerde sert tartışmalanmız oldu
- Programda rant ekonomisine son verüece-
ği > önünde açüdamalarmız oldu.
- Ecevıt de büyümeye erişmeyi çok önem-
li görüyor. Ankara'dan rant koparma değil de
üretime. rekabete katkıyı arttırmak için
elimizden gelenı yapmalıyız.
TÜSİAD'ın Konjonktur raporu:
Yıl sonunda TEFE
yüzde 74 olur
Ekonomi Servisi -
Güçlü Ekonomiye Geçiş
Programı'mn, toplumsal
uzlaşma üzerine inşa
edilmesi gerektiğini bil-
diren Türk Sanayicileri
ve lşadamları Derneği
(TÜSİAD), doların yıl-
sonu tahmminı 1 milyon
268 bin 468 lira olarak
açıkladı. TEFE ve TÜ-
FE'deki artışların ise
yüzde 74 ve yüzde 66 ol-
ması öngörülüyor. TÜ-
SlADın üç ayda bir ya-
yımlanan ekonomik de-
ğerlendirme raporu
Konjonktür'ün 27. sayı-
sında yer alan verilere
göre TÜSİAD, yılın ta-
mammda negatif büyü-
me bekliyor. Ikınci çey-
rekte yüzde 10.3 ve yıl
ortalaması olarak yüzde
5.8'lik bir daralma tah-
min ediliyor. Değerlen-
dirmede, "TÜSİAD, yıl-
sonunda dolar kurunun
1 milyon 268 bin 468 lira,
TEFE ve TÜFE'deki ar-
bşlann yüzde 74 ve yüz-
de 66 olmasını öngör-
mektedir. TÜSİAD, faiz
dışı dengenin GSMH'ye
oran olarak yüzde 4.8
fazla ve bütçe dengesinin
yüzde 15.8 açık vereceği-
ni, 2001 yıluıda dış tica-
ret açığuun yaklaşık 14.1
milyar dolara ineceğini
ve cari işlemler fazlasuun
da3.1 milyar dolar olaca-
ğuu beklemektedir" de-
nildi
TOBB Başkanı Fuat Miras, Büknt Ecevit ve Hüsamettin Özkan 0e gorâştâ.
Miras: Tutia ilgimizyok
En fakir il Muş
ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Türkiye'nin en
zengin ili, kişi başına düşen 6 bin 336 dolarla Ko-
caeli olurken en fakir ili 802 dolarla Muş oldu.
Türkiye'nin en zengin 10 ilinin gayri safi yurtiçi
hasıla (GSYlH) içindeki toplam payı yüzde 57.7 o-
larak gerçekleşti.
De\ let Istatistik Enstitüsü, 1999 yılı iller itibany-
la GSYlH sonuçlarını açıkladı. DİE'nin açıkla-
masına göre. 1999 yılında bölgeler itibanyla
GSYİH'ye en yüksek katkıyı, yüzde 36.5 ile Mar-
mara Bölgesi, en düşük katkıyı ise yüzde 4.3 ile
Doğu Anadolu Bölgesi sağladı.
ANKARA (Cutnhuriyet Bürosu)
-Başbakan BülentEcevit ve yardım-
cısı Hüsamettin Ozkan'la görüşen
TOBB Başkanı Fuat Miras. Devlet
Bakaru Kemal Derviş' in Anadolu
gezilerinin kendı üyelerince düzen-
lenmediğini iletti. Miras'm tutum-
lannı iîetme zorunluluğu hissetme-
si, hükümetin Derviş'in yurt gezi-
sine olan karşı tavnnı ve rahatsızh-
ğını ortaya koydu.
Miras'm başkanlığmdaki TOBB
heyeti, dün akşam saatlerinde önce
Özkan, ardından da Ecevit ile gö-
rüştü. Çıkışta gazetecilerin sorula-
nnı yanıtiayan Miras, kamuoyunda
Derviş'in Anadoîu gezilerini kendi-
lerinin düzenlediği îzlenımi oldu-
gunu, ancak bu ziyaretlerin kendi-
leriyle bir ilgisi olmadığıru Özkan
veEcevit'e ilettığini söyledi. Miras,
"Birtakım söjlentiler var. Odalar
Birliği, Derviş'i organize ediyor di-
ye. Böyle bir şey yok" dedi. Der-
viş'in kendüerini ziyaret etmediği-
ni belirten Miras, "Derviş'i toplan-
tılanmıza davet edip de lütfen bir
defa katılmışsa sayın Derviş'in ka-
pısını çalacak bir kurum değjliz" di-
ye konuştu. Miras, Dervış'ın Gazi-
antep'e Anakent Belediye Başkanı
Celal Doğan. Adana'ya da vali tara-
findan davet edildiğini söyledi.
Miras. "Bu rahatsıziığı kim difc
getudi'" sorusuna, u
Bizduyduk.Ba-
na gelen bUgiler, basmda birtakım
söytentiler var bu konuda" dedi.
Miras, Ecevit'i TOBB'nin Genel
Kurulu'na davet ettiklerini ve prog-
ramın reel sektör ayağuun eksik ol-
duğu yönündeki görüşlerini ilettik-
lerini kaydetti.
Gok gurultülü
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
- Çiller'i bu kadar destekliyorsunuz ama, hakkın-
da bir dizi iddia var. Her mitıngde gaf yapıyor, Türk-
çeyte ilgiii sorunlan var. Toplumu yakından tanımı-
yor. Bunlara rağmen mı oy alacak?
Amerikalı danışman şu karşılığı vermişti:
- Sızın söylediklerinızin kaygısını taşıyan kişi sa-
yısı Türk toplumunun yüzde 5'inı geçmez. Biz, ka-
lan yüzde 95'ten oy alacağız...
"Biz" dediğı, Çiller'di.
Şimdi "biz" değişti; Kemal Derviş oldu.
ABD'nin Çiller hedefi şuydu:
- 1990'lann Özal'ı olur mu?
Çiller bunu başarmaya çalıştı. Başbakanlığının ilk
aylannda, "benim bedenim DYP, başım Özal" gibi
Demirel'i çıldırtan yakıştırmalar yaptı. Olmadı.
Geldik 2000'lere. Şimdi de "Derviş, 2000lerin
özal'ı olur mu" sorusuna yanıt aranıyor. Şımdilik ve-
rilebilecek yanıt şu:
Havet!
Derviş'in bu yoldaki artılan şunlar:
- ABD, Özal gıbı onu da çok sevıyor. ABD'nin alt
kurumlan IMF ve Dünya Bankası da zaten bızım ele-
manımız diyor. Bu pencereden bakınca, Cottarelli
IMF Türkiye Masası Şefi'ydi. Derviş. Türkiye Masa-
sı Bakanı...
- Yeni yüz arayan toplum, onu hemen benimsedi.
Samimi buldu. Acı ilaç, açlık, fakirlık onerse de or-
ta vadede onunla düzlüğe çıkılabileceğıne inanan-
lann sayısı az değil. En büyük artısı halkın onu da-
ha önce tanımıyor olması. Bu bağlamda Derviş'in
tek rakibı. bir Marslı olabilir.
- Derviş kendisini sosyal demokrat, demokratik
solcu olarak tanıtıyor. Soldaki dağınıklık Derviş açı-
sından bir artı oluşturuyor. Özal mantığının solcusu
nasıl olur? Ekşili ekmek kadayıfı gibi bir tanım!
Zincirleme toplu pazariık
Eksilerine gelince...
özal, askerlerin hazııiadığı dikensız bır güi bah-
çesinde başbakanlığa başladı. Elbette bazı çelişki-
leri vardı ama, toplumsal dinamiklerin en aza indiril-
diği, depolitızasyonun en üst aşamada olduğu bir
süreçte, her eğilimi birleştirip omurgasız bir y-
ol çizdi. 90'larla bırlikte herkes kendi yoluna gitti. Or-
tada, merkez parti olmaya çalışan bır ANAP kaldı.
Derviş, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı ama,
koalisyonun fıili modelı değişti:
3+1...
Üç siyasi parti lideri ve Derviş. Bunun en taze ör-
neklerinden birini, 500 bin kamu işçısının toplusöz-
leşme görüşmelerinde yaşadık Türk-lş Başkanı
Bayram Meral, toplusözleşmelerden sorumlu Dev-
let Bakanı Mehmet Keçeciler'le pazarlık yapıyor:
"Ucundan azıcıkzam ver, yoksa kendımı bodrum
kattan aşağı atanm."
Keçecıler dönüyor, Başbakan'la pazaıifk yapıyor
"Meral her şeye hazır. Biraz ödün vermiş görûn-
sekyeter."
Başbakan, Derviş'le pazarlık yapıyor:
"Programı deldirmem dıye dıretme, biraz delinir-
sebirşeyolmaz."
Bu toplu pazarlık türü icraatın değişik ömeklerini
önümüzdeki dönemde de göreceğiz. Ekonomi bi-
raz düzlüğe çıkarsa, buna hukumet de ortak olacak.
O gün Derviş'in son kullanma tarihi tartışılmaya baş-
lanacak. Kötüye giderse suçlu hazır:
- Derviş'e uyduk, böyle oldu...
Eşini de getirerek Türkiye tipi siyasette eşsiz ol-
dugunu kanıtlama yolundakı Derviş, Anadolu'yu da
tanımaya çalışıyor. Böyle durumlar için Anadolu'da
söylenen bir söz vardır:
- Daha birkaç fınn ekmek yemesi gerekl
ankcum@ttnetnettr
BOTAŞ'a basknı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Jandarma
ekıplen, dün akşam saat-
lerinde BOTAŞ Genel
Müdürlüğü'ne baskın dü-
zenledı. Bazı dosya ve
dokümanlara el koyan
jandarma baskınının he-
men ardından, Mavi
Akım soruşturmasını yü-
rüten DGM Savcısı Cen-
giz Köksal da genel mü-
dürlüğe giderek çalışma-
lan yönetti. BOTAŞ Ge-
nel Müdürü Gökhan Yar-
dım ise "baskmın*1
söz
konusu olmadığinı iddia
ederek Köksal'ın dün sa-
bah saatlerinde kendisiy-
le görüşerek bazı belge ve
bilgilen istediğinı, bunla-
nn akşam saatlenndejan-
darma ekiplerine teslim
edildiğini ileri sürdü.
Mavi Akım soruştur-
ması, BOTAŞ Genel Mü-
dürlüğü'nün jandarma
ekiplerince basılmasıyla
boyutlandı. Jandarma,
Savcı Köksal'ın talima-
tıyla dün akşam saatlerin-
de BOTAŞ Genel Mü-
dürlüğü'ne baskın düzen-
ledi. fki ayn ekiple genel
müdürlüğe giren jandar-
ma güçleri. çalışmalan-
nın gazeteciler tarafından
öğrenilmesi ve kamerala-
nn olay yerine gelmesı
üzerine binanın ışıkJannı
söndürdüler. Baskının ar-
dmdan bınaya gelen
Köksal, sözlü müdahale-
lerle çalışmalan yönlen-
dırdı. BOTAŞ Genel Mü-
dürlüğü'nün Bilkent'te
bulunması nedenıylejan-
darmanın görev alanına
gırdığı belirtıldi.
BOTAŞ Genel Müdürü
Gökhan Yardım, jandar-
manın operasyonuyla il-
giii soru üzerine Savcı
Köksal ile dün sabah gö-
rüştüklerini belirtti.
BOTAŞ yetkilileri, jan-
darma ekiplerinin dün sa-
at 10.00 sıralannda BO-
TAŞ Genel Müdürlü-
ğü'ne giderek bazı ihale
dosyalannın fotokopile-
rini istediğini ileri sürdü-
ler. Ekibin, BOTAŞ Ge-
nel Müdürü Yardım ile
görüşerek bazı ihale dos-
yalannın fotokopisini is-
tediğini savlayan yetkili-
ler, Yardım'm işlemlerin
uzun süreceğini belirte-
rek jandarmanın bu ko-
nuda kendilerine yardım-
cı olmasını istediğini öne
sürdüler. Iddiaya göre
ekipler, yaklaşık 6 saat
süreyle çok sayıda belge-
nin fotokopisini aldılar.
Soruşturmayı yürüten
Köksal'ın da öğleden
sonra genel müdürlük bi-
nasına geldiğini kayde-
den BOTAŞ yetkilileri,
akşam geç saatlerde foto-
kopi işlemlerinı tamam-
ladıklan ileri sürdüler.
FP'liNazalhcak'ınsuç
duyurusu üzerine Nuh
Mete Yüksel, Mavi Akım
projesiyle ılgılı soruştur-
ma başlatmıştı. ANAP'a
uzanabileceği öne sürü-
len soruşturma Yük-
sel'den ahnarak Köksal'a
verilmişti.'