23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MAYİS 2001 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIIN DEVAMI TURKIYE istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı Zonguldak B B B B B B B B PB 21 23 22 21 28 29 32 29 19 Sinop PB 18 Adana A 33 Samsun Y 16 Trabzon Y 15 Giresun Y 15 Ankara PB 21 Eskışehır PB 22 Konya Sıvas Antalya PB 25 Y A 16 30 Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van A PB PB PB PB PB PB 29 27 32 26 27 21 18 Kars Y 12 f**% Parçalı bulutlu Yurdun Kuzeydoğu kesımlerı parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz. IçAnado iıfnun kuzeydoğust ıle Dogu Anado IU nun kuzeyı sağa nak ve gokguruttulu sağanak yağışlı, dı- ğer yerler parçalı az bulutlu ve açık geçe- cek DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y PB PB PB PB B PB 20 12 13 25 22 24 25 23 Beriin PB 25 Budapeşte B 25 Madrid PB 26 Viyana B 24 PB 22 Roma 22 Atina PB 20 Münih Y 25 Zürih Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B B B Y Y Y Y A 18 34 26 27 23 27 22 36 A 36 Buluttu ^ Çok bulutiu ı Yağmuriu Kanı G U I N C E L CINEYT ARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada olayların derınıne tnen bılgıler; yansıtmadan bır baş- kasına (hucum etmek) saldırmak! Örneğın. ANAP lıderının son konuşmaları. Beyaz Enerjı soruşturmasıyla başlayan tartışmalar, bırden ANAP ıçıne dondü Mesut Yılmaz önce nafıften başladı. Sonra do- zunu arttırdı, ANAP lıden. jandarmanın, orneğın sıyasal ıçerik- lı açıklamaları, bağlı olduğu İçışleri Bakanı'na haber vermedığını soyledı. Bır gün sonra Bakan Tantan bır gazetecıye, "Jan- darma'nın sözu edılen açıklamayı kendisıne gön- derdığıni, ancak o gün Meclis 'te olduğu ıçın met- nı görmedığını" açıkladı. Bu ikı olaydakı tezat yadırgandı. ANAP liderı, ısım vermeden öyle şeyler söylüyor kı orneğin, makamlarını kullanarak kahramanlığa kımsenin soyunnıamasını, partıyı kullanarak un yap- mak ısteyenlerın artık yakalarından düşmesıni isti- yor. isım vermeden söylenen sözler kulıste doğru- dan İçışleri Bakanı'na bağlandı Hatta kulıstekı haberlere gore Mesut Yılmaz, Tan- tan'ı -bakanın Tahran gezısınden bır gun önce- ça- ğırmış, hareketlerıyle partıye ters düştuğü ıçin ısti- fasını ıstemıştı. Medya. Yılmaz ın ısım vermeyen ırdelemelerini yorumlayarak doğrudan Tantan'ı hedef aldığını yaz- masa; sade vatandaş. ınce poiıtika gereği benim- senen bu turden yöntemle kımın suçlandığını ya da ıstıfasının ıstendığını anlamayacaktı. Medya da bır noktada zoriuk çekıyor. Ince polrtı- Ka gereği Yılmaz, Tantan'ı adeta suçluyor. Tantan ıse pek anlaşılmayan deyımler ya da benzetmeler- le Yılmaz'ı yanıtlıyor. Fakat sorunun aslı faslı nedır, medya da doğal olarak kamuoyu da merak ıçınde. Yılmaz'ın ehndekı bakanı ıstifaya zoriayacak ıçe- rıktekı belge ve bılgılerı kimse bilmıyor. Buyurun mindere Bakan Tantan'ın da hangı dayanaklara guvene- rek "dırendiğını" bılen yok! "Mındere çıkar gureşınm. Getırın mınden, nere- de ısterseniz gureşınm" diyor. Ne kı mınderde gureşebilmek ıçın babayığıt ıkı yol var. 1)- Istifa edip kamuoyuna gereken açıklamaları yapmak, lıderle savaşımı açıktan kabul etmek. 2)- Ya da ıstifa etmeden Yılmaz'ın suçlamalarına karşı ne bılıyorsa veya Yılmaz ne ıstedı de yapmadı ıse bun - ları bakan koltuğundan açıklamak Velakın ınce siyaset bu yöntemlerı engellıyor. Tantan ın tek dayanağı kuşandığı zırh; yolsuzluk- ların uzenne gıden bakan kımlığı! "Bu kımliğe guvenen Tantan, dokunulması zor bır kışıliğe sahip olduğu ınancına dayanarak bakanlık- tan ıstifa etmeyı reddedıyor. Bakanlıktan alınacağı olasıltğına fazla şans tanımıyor. Ama yanlış bır mantık sergıleyerek. Oylarıyla mil- letvekılı seçtığı Tantaıı'ı halk; İçışleri Bakanlığı'na dtamadı. Tantan'ı koltuğa Yılmaz oturttu. Hukumetın ANAP kanadı. ıçişleri gibı çok duyar- ıı bır Dakaniıkta gur ılerdıt suregeıen sorunu çözüm- lemek zorunda. "Ince sıyasete ' bır başka orneğı son grup top- idntısnida MHP l.deri Devlet Bahçeli verdı. "Bazı çe^relenn, nalkın dıkhatım kendı zıhınlenndekı fark- lı amaçlar doğnjltusunda projelere kanalıze etme- ye çalıştığını" soyledı Kımdi bu çevreler? ince siyaset gereği yıne ne ku- IUIUŞ ne de kışı adı yok! Ama medya Bahçelı'nin son gunlerdekı çizgisını dıkkate aldı ve.. "bazı çevrele- ri" ısımlendirdı. Bahçeli; Devlet Bakanı Derviş e, TUSİAD'la TÖ- BB'ye ustu ortulu mesajlar veriyordu! Ya DSP? Orada neler oluyor? DSP'de Ecevitler'ı rahatsız edecek ınce kalın siyaset örneklerine rastlanmıyor! Kıvmko^hı laiklik ıııesajı verdi I Baştarafı 1. Sayfada dar kullanacağının ka- rarlılığıyla. cumhurı- yetın kuruluşundan bu- güne kadar kabul ettığı bütun anayasaların bı- rıncı maddesinde, "Türkiye devleti bir cumhuriyettir" ıbare- sıne yer verdığinc d; k kat çektı. Bılgı çağında süratle ılerleyen ve her geçen gün daha da zengınleşıp müreffeh vaşayan top- lumların »evıyesme u- Iaşmak ve onları geç- mek ıçın çok çalışılnıa- sı gerektıgını vurgula- yan Kıvnkoğlu, bu ça- hşmanın, bağnaz v e ge- rıci saplantılardan uzak, çağdaş eğıttme. bılirı \ e f eknığe dayanması ge- rektığmı vurguladı. Eğıtımın laık, modern ve mılh ülması ı>erektı ğinı de belırten Kıvn- koğlu $öyle konuştu. "Burada değinmek is- tediğinı en öncnıü husus- lardan birisi de laiklik- tir. Hepinizin de bildiği gibi bu prensip din ve devlet işlerinin birbirin- den av rılması. diniıı \al- nızca bireyle Ianrı ara- siııda bir iİişki olarak ta- nınılanmasıdır. Tiirki- yenin gelişmesinin, çağ- daşlaşmasının, birtik ve bütünJüğüniin muhafa- ^asının en öneınli uıısur- lanndan biri, laiklik il- kesidir. Laiklik Ukesinin kabulüv le Türkiye'de ilk kez ümnıet biiincinin ve- rini ulus biiinci almış, böylece dini vatansever- lik devri yerine, milli va- tameveriik dönemi baş- lanuştır. Laiklik, sadece lürkiye Cumhuriye- ti'nin ana ilkelerinden biriolmakla kalnıamak- ta. avnı /anıanda Ata- türkdevTİmkrinin temel dayanağmı ve genel nite- liğini oluşturmaktadırr Öğretmenlere de ses- lenen Kıvnkoğlu, bu okulda yetışecek öğ- rencılenn, vatansever, \tatürkçü düşünceyle yoğrulmuş. akilcı, çağ daş ve bılımsel esaslar- la yetışmış olarak ülke- nın faydalı bırer fertle- rı olacağına ınandığını •»ehrttı. KJV nkoğlu, daha son- . a okul bahçesındekı \tatiirk bûstünü açarak okulugezdı. 300öğren c. kapasıtelı okulun açı- hşına 1. Taktık Hava vuvvet Komutanı Kor- geueraı İbrahim Fırbna ıle Kı\nkoğlu'nun aile- si de katıldı. ^ 4 ^çSS&ZİKŞçŞK&ÂğcirJŞİ&s&Çg- Sigorta sektörüne Islamcı düzenleme 1 MUSTAFAÇAKIR ANKARA - Din îşleri Yük- sek Kurulu'mm, REFAHYOL hûkömeti döneminde verdiği. sigortacılık sisteminde şeri ku- rallara uygun düzenlemder ya- pıhnası kaımını incefeyen Di- yanet uzmanlan, karuhm yetki- sini aştığına dikkat çekerek "Hizballah ve benzerleriııin yapmavidüşondüldefibandan ne kadar farkbdır" görüşûnö dile getirdiler. Sigortacılıkta Mısır ûniversiteîeri ve müftü- nün görûşlerinin aluıınasını eleştiren uzmanlar, "Eğer bu karar ve arkasmdaki düşünce devktiayapı^daıesasiDadö- nüştörmeviamaçlayafakpiaııfa nfetrakyapdmmmya, ha^ta MJV birşcyböykbirsııçuoiı^ftııra- maz" saptamasındabulundular. Uzmanlar, kurulun karannı, Necmettin Erbakan'ın başba- kanhğı döneminde Diyanet'te bulunanlann üzerierindeki kor- kuyu atarak bu düşüncelerini resmi metinler haline getirme gayretine girdiklerinin en iyi ör- neği oldugunu belirttiler. Din îşleri Yüksek Kuru- lu'nun, Diyanet Aylık Dergi'de Kasım 1997'de yayımlanan bir karannda sigortacılık hakkında yapüması gerekenlere ihşkin değeriendinneler yer aldı. "tnanç, ibadet ve abJak esasia- n* ile ilgiii işleri yürûtmek ve camiieri yönetmek ûzere kuru- lan Diyanet İşleri Başkanhğı, görevi olmamasına karşın si- gortacılık hakkmda görûş be- lirtti. Kararda, Islamdininin sa- dece iman. ibadet ve ahlaki hü- kümlerden oluşmadığı beiirti- lerek u İslanı dkn, fert ve topta- mun maddi- manevt dini-dün- yevi bütün havaünı. sosyal kül- türel veekonomikbütün ihtiyaç- lannuı karşdanmasıyia ilgili fa- aliyetlerde uyulması gereken kuraUar «erirmiştir. Fertve U>p- lum hayaünda karşılaşılacak bütün pn>bkmkrin,bukuraya- rmışığıaltndaonlarater$düş- meden çözümlenmes! gerekir" denildi. Kararda, sigorta şirketlerinin çalışma kurallannrn, Islam hu- kukçulannın kabul ettikleri şartlara uymadıklarına işaret edilerek bu konuda çahşmalar yapüması istendi. Aynca bu ko- nuda geTekli araştirma ve çalış- malann yapılmasının "ldfai bfr farz" olduğu belirtilerek "K&- amaçlıtkarisigortacjhğındaya- pUacakmevzuatdüzenlenıesiile faiz ve benzert İslami temel ku- rallaria çelişen hususlardan anndıniarak, dinen meşnı yar- dımiaşmasisteminedönü^ürül- meslenazındanyaklaştınlın»- SL,mümkün görülmektedir" de- nildi. "Farz-ı kifaye'' olarak bi- linen bu kurala göre, herkesin bu işle ugraşmaması, sadece " a ü erenterin'' bu yönde çaltş- ması yeterli oluyor. Kararda, islami temel kural- lara uygun düzenlemeler yapı- lıp bunagöre çalışan sigorto ku- ruluşlan olusturuluncaya kadar zorunluluk halinde, uygulan- makta olan eşya, kasko ve sağ- hk sigortası yaptırmanın uygun olacağı da kaydedildi. _l Dervişler luııııt dağttb • Baştarafı 1. Sayfada programına dün sabah Tuğcan Oteh'nden eşi CatherineStach- niak Derviş ile bırlikte Burç Or- manı ıçınde Valı Erhan Tanju. Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan. sanayiciler ve es- naf temsılcilerinin katıldığı kahvaltıyla başladı. Daha sonra Vali Tanju'yu ma- kamında zıyaret eden Derviş, va- lılikte düzenlediği kısa basın toplantısında, "Ekonomide be- pimiz son 2 ayda çok önemli sı- kınblar yaşadık. Faizkr çok yiik- seldl, üretimde, ihracatta bu so- runlan gördük. Ancak. son 10 günde iyileşme var. Bundan son- ra üretim artacaktır. Şu anda yangını söndürdük. Ancak, üre- tim çarkını tam anlamıyla dön- düremedik. Bu konuda, Cazian- tepii sanayicUerle neler yapabile- ceğimizitartışacağız*'dedı Der- viş, Hazıne kâğıtlan ihalesine bankalann ilgi göstermedıği yö- nündeki bır soruya. u Bu dıırum, o strada toplu iş södeşme göriiş- melerinin imzalanmamasından kaynaklanmış olabilir" vanıtını verdi. Bır gazetecinın sorusu üzerine Irak'a uygulanan ambar- gonun Türk ekonomisine büyiik yük getırdiğini ifade eden Der- viş, "Ortadogu'da bir an önce banşın sağlanması Türkiye için önemlidir. Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa arasında köprü görevi üstlenmektedir" diye konuştu Denış. daha sonra valilık bına- sından yürûyerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda Başkan Celal Doğan" ı ziyaret etti Der- viş'e yürüyüşü sırasında. yoldan geçen servis araçlanndaki öğ- renciler sevgi gösterisinde bu- lundular Derviş, OSB Başkan- lığı'nda. Vali Erhan Tanju. Bele- diye Başkanı Doğan. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer ıle bırlikte «anayicı- len dinledi Derviş. toplantmın açılışında. "Evimİ7de yangın vardı. Mayis ayı itibanyla vangı- nı önemli ölcüde söndürdük. Bin- lcri aşan faizleri düşürdük. \ma vine de vüksek" dıve konuştu. Derviş şöyle devam ettı: "Temel sonınumuz bu. Bu ara- da istihdam konusu. Çahşanla- nn. vatandaşlann geleceğine iliş- kin olarak neler yapabüeceğimiz hususlaruu saptamak amaayla çok ciddi adımlar atıyoruz. Şu anda, devlet gelirlerinin yüzde 90'ının biraz üzerindeki bölümü hâlâ faizkrv gidiyor. Dolayısıyla bu faizleri mutJaka düşürmemiz gerekhor." Gaziantep'deki temaslannı ta- mamlayan Derviş, eşiyle birlik- te akşam saatlerinde karayoluy- la Adana'yageçri ValıOğuzKa- an Köksal ve Belediye Başkanı Avtaç Durak tarafından karşıla- nan Der\ iş, kentte kısa bır tur at- tıktan sonra Adana'da HiltonSA Oteli'nde Vali Köksal. Belediye Başkanı Durak ve reel sektör temsilcılenyle bır araya geldı. Ylne protesto edildi Kemal Deı MŞ v e eşı Adana'da kalacaklan otelın girişınde işçı pârtili nlduklan bildirilen bir grup tarafindan protesto edildi. Gruptan 20 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. gazeteci olmak isterdim' ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Devlet Bakanı Kemal Derviş. Türkiye'yc gelirken 2- 3 ay danışmanlık yapmayı düşündüğünü, an- cak işin içine girdikten sonra olaylann farklı geliştiğini söyledi. Derviş, en çok kitap oku- mayı özlediğini vurguladı. Derviş, babasıyla yaşadığı ilk görüş aynlıklannın Başbakan Bü- İentEcevit'in 196O'lı yıllarda başlattığı 4 orta- nın solu' hareketine uzandıgmı söyledi. Der- viş'in TRT'de yayımlanan özel röportajından bazı bölümler şöyle: - Türkiye'ye gelirken ne düşünüyordunuz? - Türkiye'ye gelirken sıkıntılann bu kadar büyük oldugunu tahmin etmiyordum Ra- kamlara gırince fark ettik ki gelinen nokta çok kötü... 2-3 a\ danışmanlık yapmayı dü- şünüyordum. Fakat işin için de girdikten son- ra olaylar farklı gelişti ve yoğun bir çalışma içine girdik. - Küçükken ne olmak isterdiniz? - Yaşıma göre değışıyordu. Fakat en çok gazeteci olmayı hayal ediyordum. Küçüklü- ğümden beri günde 6-7 gazete okurdum. Ya- zar olmayı isterdinı. 19601ı yıllarda biz aile- ce ismetPaşa'yı çok ıyı tanırdık. Onu ziyaret ederdık. Ona çok bağhydık. Ben de Ismet Pa- şa'nın \tatürk'ten sonra asnn en büyük lide- rı oldugunu duşunu)ordıun 1%0'h yıllarda ben Ecevıt'ın ortanın solu hareketini gönül- den destekledim. Babam ise gelenekçi bir ta- vırtakınarak büyük hayranlık duyduğu Ismet Paşa'yı destekledi Bundan dolayı babamla yemeklerde sert tartışmalanmız oldu - Programda rant ekonomisine son verüece- ği > önünde açüdamalarmız oldu. - Ecevıt de büyümeye erişmeyi çok önem- li görüyor. Ankara'dan rant koparma değil de üretime. rekabete katkıyı arttırmak için elimizden gelenı yapmalıyız. TÜSİAD'ın Konjonktur raporu: Yıl sonunda TEFE yüzde 74 olur Ekonomi Servisi - Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'mn, toplumsal uzlaşma üzerine inşa edilmesi gerektiğini bil- diren Türk Sanayicileri ve lşadamları Derneği (TÜSİAD), doların yıl- sonu tahmminı 1 milyon 268 bin 468 lira olarak açıkladı. TEFE ve TÜ- FE'deki artışların ise yüzde 74 ve yüzde 66 ol- ması öngörülüyor. TÜ- SlADın üç ayda bir ya- yımlanan ekonomik de- ğerlendirme raporu Konjonktür'ün 27. sayı- sında yer alan verilere göre TÜSİAD, yılın ta- mammda negatif büyü- me bekliyor. Ikınci çey- rekte yüzde 10.3 ve yıl ortalaması olarak yüzde 5.8'lik bir daralma tah- min ediliyor. Değerlen- dirmede, "TÜSİAD, yıl- sonunda dolar kurunun 1 milyon 268 bin 468 lira, TEFE ve TÜFE'deki ar- bşlann yüzde 74 ve yüz- de 66 olmasını öngör- mektedir. TÜSİAD, faiz dışı dengenin GSMH'ye oran olarak yüzde 4.8 fazla ve bütçe dengesinin yüzde 15.8 açık vereceği- ni, 2001 yıluıda dış tica- ret açığuun yaklaşık 14.1 milyar dolara ineceğini ve cari işlemler fazlasuun da3.1 milyar dolar olaca- ğuu beklemektedir" de- nildi TOBB Başkanı Fuat Miras, Büknt Ecevit ve Hüsamettin Özkan 0e gorâştâ. Miras: Tutia ilgimizyok En fakir il Muş ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Türkiye'nin en zengin ili, kişi başına düşen 6 bin 336 dolarla Ko- caeli olurken en fakir ili 802 dolarla Muş oldu. Türkiye'nin en zengin 10 ilinin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYlH) içindeki toplam payı yüzde 57.7 o- larak gerçekleşti. De\ let Istatistik Enstitüsü, 1999 yılı iller itibany- la GSYlH sonuçlarını açıkladı. DİE'nin açıkla- masına göre. 1999 yılında bölgeler itibanyla GSYİH'ye en yüksek katkıyı, yüzde 36.5 ile Mar- mara Bölgesi, en düşük katkıyı ise yüzde 4.3 ile Doğu Anadolu Bölgesi sağladı. ANKARA (Cutnhuriyet Bürosu) -Başbakan BülentEcevit ve yardım- cısı Hüsamettin Ozkan'la görüşen TOBB Başkanı Fuat Miras. Devlet Bakaru Kemal Derviş' in Anadolu gezilerinin kendı üyelerince düzen- lenmediğini iletti. Miras'm tutum- lannı iîetme zorunluluğu hissetme- si, hükümetin Derviş'in yurt gezi- sine olan karşı tavnnı ve rahatsızh- ğını ortaya koydu. Miras'm başkanlığmdaki TOBB heyeti, dün akşam saatlerinde önce Özkan, ardından da Ecevit ile gö- rüştü. Çıkışta gazetecilerin sorula- nnı yanıtiayan Miras, kamuoyunda Derviş'in Anadoîu gezilerini kendi- lerinin düzenlediği îzlenımi oldu- gunu, ancak bu ziyaretlerin kendi- leriyle bir ilgisi olmadığıru Özkan veEcevit'e ilettığini söyledi. Miras, "Birtakım söjlentiler var. Odalar Birliği, Derviş'i organize ediyor di- ye. Böyle bir şey yok" dedi. Der- viş'in kendüerini ziyaret etmediği- ni belirten Miras, "Derviş'i toplan- tılanmıza davet edip de lütfen bir defa katılmışsa sayın Derviş'in ka- pısını çalacak bir kurum değjliz" di- ye konuştu. Miras, Dervış'ın Gazi- antep'e Anakent Belediye Başkanı Celal Doğan. Adana'ya da vali tara- findan davet edildiğini söyledi. Miras. "Bu rahatsıziığı kim difc getudi'" sorusuna, u Bizduyduk.Ba- na gelen bUgiler, basmda birtakım söytentiler var bu konuda" dedi. Miras, Ecevit'i TOBB'nin Genel Kurulu'na davet ettiklerini ve prog- ramın reel sektör ayağuun eksik ol- duğu yönündeki görüşlerini ilettik- lerini kaydetti. Gok gurultülü G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada - Çiller'i bu kadar destekliyorsunuz ama, hakkın- da bir dizi iddia var. Her mitıngde gaf yapıyor, Türk- çeyte ilgiii sorunlan var. Toplumu yakından tanımı- yor. Bunlara rağmen mı oy alacak? Amerikalı danışman şu karşılığı vermişti: - Sızın söylediklerinızin kaygısını taşıyan kişi sa- yısı Türk toplumunun yüzde 5'inı geçmez. Biz, ka- lan yüzde 95'ten oy alacağız... "Biz" dediğı, Çiller'di. Şimdi "biz" değişti; Kemal Derviş oldu. ABD'nin Çiller hedefi şuydu: - 1990'lann Özal'ı olur mu? Çiller bunu başarmaya çalıştı. Başbakanlığının ilk aylannda, "benim bedenim DYP, başım Özal" gibi Demirel'i çıldırtan yakıştırmalar yaptı. Olmadı. Geldik 2000'lere. Şimdi de "Derviş, 2000lerin özal'ı olur mu" sorusuna yanıt aranıyor. Şımdilik ve- rilebilecek yanıt şu: Havet! Derviş'in bu yoldaki artılan şunlar: - ABD, Özal gıbı onu da çok sevıyor. ABD'nin alt kurumlan IMF ve Dünya Bankası da zaten bızım ele- manımız diyor. Bu pencereden bakınca, Cottarelli IMF Türkiye Masası Şefi'ydi. Derviş. Türkiye Masa- sı Bakanı... - Yeni yüz arayan toplum, onu hemen benimsedi. Samimi buldu. Acı ilaç, açlık, fakirlık onerse de or- ta vadede onunla düzlüğe çıkılabileceğıne inanan- lann sayısı az değil. En büyük artısı halkın onu da- ha önce tanımıyor olması. Bu bağlamda Derviş'in tek rakibı. bir Marslı olabilir. - Derviş kendisini sosyal demokrat, demokratik solcu olarak tanıtıyor. Soldaki dağınıklık Derviş açı- sından bir artı oluşturuyor. Özal mantığının solcusu nasıl olur? Ekşili ekmek kadayıfı gibi bir tanım! Zincirleme toplu pazariık Eksilerine gelince... özal, askerlerin hazııiadığı dikensız bır güi bah- çesinde başbakanlığa başladı. Elbette bazı çelişki- leri vardı ama, toplumsal dinamiklerin en aza indiril- diği, depolitızasyonun en üst aşamada olduğu bir süreçte, her eğilimi birleştirip omurgasız bir y- ol çizdi. 90'larla bırlikte herkes kendi yoluna gitti. Or- tada, merkez parti olmaya çalışan bır ANAP kaldı. Derviş, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı ama, koalisyonun fıili modelı değişti: 3+1... Üç siyasi parti lideri ve Derviş. Bunun en taze ör- neklerinden birini, 500 bin kamu işçısının toplusöz- leşme görüşmelerinde yaşadık Türk-lş Başkanı Bayram Meral, toplusözleşmelerden sorumlu Dev- let Bakanı Mehmet Keçeciler'le pazarlık yapıyor: "Ucundan azıcıkzam ver, yoksa kendımı bodrum kattan aşağı atanm." Keçecıler dönüyor, Başbakan'la pazaıifk yapıyor "Meral her şeye hazır. Biraz ödün vermiş görûn- sekyeter." Başbakan, Derviş'le pazarlık yapıyor: "Programı deldirmem dıye dıretme, biraz delinir- sebirşeyolmaz." Bu toplu pazarlık türü icraatın değişik ömeklerini önümüzdeki dönemde de göreceğiz. Ekonomi bi- raz düzlüğe çıkarsa, buna hukumet de ortak olacak. O gün Derviş'in son kullanma tarihi tartışılmaya baş- lanacak. Kötüye giderse suçlu hazır: - Derviş'e uyduk, böyle oldu... Eşini de getirerek Türkiye tipi siyasette eşsiz ol- dugunu kanıtlama yolundakı Derviş, Anadolu'yu da tanımaya çalışıyor. Böyle durumlar için Anadolu'da söylenen bir söz vardır: - Daha birkaç fınn ekmek yemesi gerekl ankcum@ttnetnettr BOTAŞ'a basknı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Jandarma ekıplen, dün akşam saat- lerinde BOTAŞ Genel Müdürlüğü'ne baskın dü- zenledı. Bazı dosya ve dokümanlara el koyan jandarma baskınının he- men ardından, Mavi Akım soruşturmasını yü- rüten DGM Savcısı Cen- giz Köksal da genel mü- dürlüğe giderek çalışma- lan yönetti. BOTAŞ Ge- nel Müdürü Gökhan Yar- dım ise "baskmın*1 söz konusu olmadığinı iddia ederek Köksal'ın dün sa- bah saatlerinde kendisiy- le görüşerek bazı belge ve bilgilen istediğinı, bunla- nn akşam saatlenndejan- darma ekiplerine teslim edildiğini ileri sürdü. Mavi Akım soruştur- ması, BOTAŞ Genel Mü- dürlüğü'nün jandarma ekiplerince basılmasıyla boyutlandı. Jandarma, Savcı Köksal'ın talima- tıyla dün akşam saatlerin- de BOTAŞ Genel Mü- dürlüğü'ne baskın düzen- ledi. fki ayn ekiple genel müdürlüğe giren jandar- ma güçleri. çalışmalan- nın gazeteciler tarafından öğrenilmesi ve kamerala- nn olay yerine gelmesı üzerine binanın ışıkJannı söndürdüler. Baskının ar- dmdan bınaya gelen Köksal, sözlü müdahale- lerle çalışmalan yönlen- dırdı. BOTAŞ Genel Mü- dürlüğü'nün Bilkent'te bulunması nedenıylejan- darmanın görev alanına gırdığı belirtıldi. BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım, jandar- manın operasyonuyla il- giii soru üzerine Savcı Köksal ile dün sabah gö- rüştüklerini belirtti. BOTAŞ yetkilileri, jan- darma ekiplerinin dün sa- at 10.00 sıralannda BO- TAŞ Genel Müdürlü- ğü'ne giderek bazı ihale dosyalannın fotokopile- rini istediğini ileri sürdü- ler. Ekibin, BOTAŞ Ge- nel Müdürü Yardım ile görüşerek bazı ihale dos- yalannın fotokopisini is- tediğini savlayan yetkili- ler, Yardım'm işlemlerin uzun süreceğini belirte- rek jandarmanın bu ko- nuda kendilerine yardım- cı olmasını istediğini öne sürdüler. Iddiaya göre ekipler, yaklaşık 6 saat süreyle çok sayıda belge- nin fotokopisini aldılar. Soruşturmayı yürüten Köksal'ın da öğleden sonra genel müdürlük bi- nasına geldiğini kayde- den BOTAŞ yetkilileri, akşam geç saatlerde foto- kopi işlemlerinı tamam- ladıklan ileri sürdüler. FP'liNazalhcak'ınsuç duyurusu üzerine Nuh Mete Yüksel, Mavi Akım projesiyle ılgılı soruştur- ma başlatmıştı. ANAP'a uzanabileceği öne sürü- len soruşturma Yük- sel'den ahnarak Köksal'a verilmişti.'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear