Catalog

6 NİSAN 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 10 bin dolar istedi SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk Kendi çocuğunu satarken yakalandı İZMİR(AA)-I2mir'de bır kadın, 2.5 aylık bebe- gini 10 bin dolar karşılı- ğında satmak isterken su- çüstü yakalandı. Bir istihbaratı değer- lendiren Asayış Şube Müdürlüğü ekipleri, sav- cılık talimatıyla, bebeği- ni satmak için aile aradı- ğı öğrenilen Sougül Kü- çük (27) ile çocuk arayan aile görünümûnde irtiba- ta geçti ve kadına Efes Oteli'nde randevu veril- di. Gasp Büro Amirli- ği'nde görevli Tolga Ozen ve Komiser Yar- dımcısı Meliha Yılmaz, müşteri gibi davranarak buluşma yerine gitti. Ka- dın, bir süre sonra 2.5 ay- lık bebeğı ile otele geldi. Polis, burada bebeğe kar- şılık önceden seri numa- ralan alınmış 10 bin do- lan verdi. Polis, parayı alan Songül Küçük'ü su- çüstü yakaladı. Gasp Büro Amirli- ği'nde ifadesi alınan Kü- çük, hiçbir yerden geliri olmadığını, maddı sıkıntı içinde yaşadığını belirte- rek "Çocuklanma baka- bilmek için yapacağun başkabirşeyyoktu" dedi. Atatûrk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kontrole götürülen kadın ve bebeği, işlemleri ya- pıldıktan sonra adliyeye sevk edilecek. Emniyet yetkilileri, satılmak iste- nen bebeğin gaynmeşru olduğunu, eve zaman za- man travestilerin gelip gittiğini söylediler. Kadının bebeğini sata- cağını komşusuna söyle- mesi üzerine ortaya çı- kan olayda, Izmır'e ge- len bir televizyon kuru- luşunun muhabirleri, müşteri gibi davranarak kadının evinde gizli çe- kim yaptıktan sonra po- lis ile işbirliği yaptılar. i EKONOMİ ÇÖKTÜ. (BASINDAN) Türk Medeni Yasa Tasansı görüşmelerinde 'îleride doğacak çocuk' başlığı gerginlik yarattı ŞhiMİi de sperme miras tarbşması Mnik öğrencüep an gibi çahşıyor • \İRANŞEHİR (AA) - Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Işıldar köyünde yaptınlan ek dersliklı binanın işçliğini okula giden minik öğrenciler üstlendi. Binanın bir an önce bitirilmesi için an gibi çalışan minik öğrenciler büyük takdir topluyor. Marmaris köytüsünün hukuk zaferi • MARMARtS (Cumhurryet) • Marmaris Hisarönü köylüleri ile Mihrişah Sultan Vakfi vârisleri arasında 60 yıldır çeşitli aşamalarda süren arazi davasında mahkeme dün ilk karan köylüler lehine verdi. Marmaris Tapu Kadastro Mahkemesi, Şerefli Ailesi'nin davasını esastan reddedip incelemesini köylüler lehine tamamlayan bilirkişi raporuna uyarak örnek olarak seçilen 74 no'lu parselin Ali Çetin adına tapuya kaydedilmesi ve tescüine karar verdi. Hisarönü, Çamlı ve Karacasöğüt köylerinde davalı durumunda olan yüzlerce köylü, kazarulan davayı örnek göstererek tapu kayıt ve sicillerim yaptırabilecekler. Mettmetçik'ten öğrencflere kitap • tZMTT (AA) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki öğrenciler için 15. Kolordu KomutanlığTnın sorumluluk alanındaki illerde toplanan yaklaşık 189 bin kitap ve ansiklopedi trenle gönderildi. 'Kitap Toplama Kampanyası'na bölge halkının yoğun katılım gösterdiğini ifade eden 15. Kolordu Komutanlığı'nda görevli lstihbarat Albay Şemşettin Akpınar, kitaplann, bölgedeki kolordu komutanlıklan tarafindan ihtiyacı olan okullara dağıtılacağını kaydetti. 8. Fotoğraf, VSdeo ve Mgitai Fuam açfth • lstanbulHaberServisi- TÜYAP'ın düzenlediği "8. Fotoğraf, Video ve Digital Görûntüleme Sistemleri Fuan" Beylikduzü'ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde açıldı. Müjde Ar ve Mustafa Alabora'nın açılıştnı yaptığı fuarda amatör ve profesyonellere yönelik fotoğraf ürünleri sergileniyor. 21 ülkeden 362 finnanın katıldığı fuar, 8 Nisan'a kadar açık kalacak. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Adalet Komisyo- nu'nda, Türk Medeni Yasa Tasa- nsı göruşülürken bu kez de "don- muş spermle gelecekte doğacak ço- cuğun miras hakkT tartışma ko- nusu oldu. FP'li Fethullah Erbaş, dondurulmuş spermle 30-40 yıl sonra çocuk sahıbi olunması duru- munda miras hukukunun nasıl iş- leyeceğini sordu. MHP'li Mefamet Gül, "1 müyon sperm var, hepsini dondurursak o zaman mal 1 mfl- yon parçaya bölünür" dedı. Prof. Dr. Ahrnet Kıbçoğlu'nun tasannın bu yöntemle dünyaya gelecek ço- • Türk Medeni Yasa Tasansı üzerindeki tartışmalar bitmiyor. Önceki gün yaşanan "Evlatlığa miras" tartışmasının ardından bu kez de "donmuş spermle gelecekte doğacak çocuğa miras hakkı" tartışma konusu oldu. MHP'li Gül, "mirasın bölüneceğini" söyleyerek tepki gösterirken, FP'li Toprak ise, cenin ile "ileride doğacak çocuk" kavramlannın aynı anlama gelemeyeceğini belirtti. cuklan kapsamadığını söylemesi üzerine, FP'li Erbaş, "Bu kanun, 21. asnn kanunu olmayacak" diye tepki gösterdı. Tasannın, "Cenin, sağ doğmak koşuluyla mirasçı olur. Olü doğan çocuk mirasçı olamaz" ve "Ueride doğacak çocuk" başhğıyla düzen- lenen "Mirasın açüdığı anda he- nüz var olmayan bir Idmseye art mirasçı veya art vasiyet alacakhsı olarak tereke veya tereke mah bt- rakılabilir" hükümleri tartışma yarattı. FP'li Fethullah Erbaş, " Dondurulmuş bir embriyo ile 50 sene sonra çocuk dünyaya gelirse miras hakkı nasıl olacak" diye sor- du. FP'li Ramazan Toprak, cenin ile "ileride doğacak çocuk" kav- ramlannın aynı anlama gelemeye- ceğini belirtti. Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu, ko- canın ölmesi durumunda cenin sağ olarak doğarsa çocuğun mi- rasçı olacağını söyledi. "İleride doğacak çocuk" başhğıyla düzen- lenen hükümde "müstakbel ço- cuk" kavramının olduğunu belir- ten Kılıçoğlu, "Doğacak çocukla- nn doğmasunn beklenmesi doğru otmaz. Bu düzenleme, kişinin ma- hnı kızına daba sonra da kızuun doğacak çocuklanna bırakması anlamma gefir" dedi. intihar nedeni bilinmiyor Küçük Semra sırlanyla öldü ÖZKANGÜVEN Kaç gün sokakta güle- rek arkadaşlanyla seksek oynadı veya ip atladı bi- linmez ama kendini bil- diğinden bu yana çalıştı Semra Kaya. Henüz 13 yaşında olmasına karşın hem okula gitmek hem de ailesine ekonomik açı- dan katkıda bulunmak için konfeksiyon atölye- sinde çalışmak zorun- daydı. Sultançiftliği Ce- beci Mahallesi'ndeki 11 kişinin yaşadığı 2 odah gecekondunun bir üyesi olan Semra Kaya artık hem okuyup hem de eve para getiremeyecek. Çünkü O, öldü. Odalannın duvannda bulunan av tüfeğini ön- ceki akşam başına daya- yıp intihar etti Semra Ka- ya. Nedeni ise bilinmi- yor. Bilinen, Semra'nın, anne Kezban Kaya tara- fından terlik tokası al- mak üzere konfeksiyon atölyesine gönderilmesi ve geç döndüğü için "azar işitmesi"... Intiha- nn düğüm noktası da bu- rada yatıyor. Semra Ka- ya'nuı intihar etmesinin ardında üç neden bulu- nuyor: Bunlardan birin- cisi annesinin onu azar- laması ve yakmlannın "çok duyarlı bir çocuk- tu" dediği Semra'nın odasuıa çekilerek av tü- feğiyle intihar etmesi. Gerçekten de Semra'nın bu tip durumlarda hemen bir odaya çekilerek ken- dini sakladığı ve uyudu- ğu söyleniyor. Ikinci ih- timal okuldaki arkadaş- lannın, kilo problemi olan Semra'yla alay et- meleri... Hatta bu duru- mun Semra'yı okuldan oldukça soğuttuğu ileri sürülüyor. Uçüncü ihti- mal ise Semra'ya "biri tarafindan" tecavüz edıl- mesi ve ardından, küçük kızın ölümü seçmesi... Adh' Tıp Kurumu'ndan gelecek otopsi raporu, üçüncü ihtimalin doğru olup ohnadığını göstere- cek.. Ama Semra artık hem okula gidip hem de para kazanamayacak. PoUsten çocuklara veyaşlüam armağan Edfrne Emniyet Müdûrhlğû'nde görevli memurlar PoBs Haflası dolayısryia dün anaoku- hıçoculdarmahcdryeferdağrttLİstanbulEnıniyetMüdürüKâzımAbanozdaTürkiyePo- Hs EmekKkri Sosyal Yardnn Derneği Huzurevi'nde kalan yaşhlan ziyaret etti. Türk PoHs Teşküaö'nın 156. kuruhışvıklönümünedeniyieAabadem'de bulunan huzurevineeşi Şen- gül Abanoz De gelen Emniyet Müdürü, yaşolara birer kazak hediye etti. (Fotoğraf: AA) Müzik Yapımcılan Birliği, izinsiz müzik yayınlannın yasaklanmasını istiyor Telif lıaklamula söz yargnıın BAHARTANRISEVER ANKARA - Müzik Yapımcılan Meslek Birliği (MÜYAP), üyeleri- nin ürettiği kaset, CD ve klipleri izinsiz kullanan radyo ve televiz- yon kuruluşlan hakkında yargı yo- luna başvurdu. Ancak Istanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mah- kemesi'nin, aralannda Show TV'nin de olduğu bazı kuruluşla- nn müzik yayınlan hakkında "ih- tiyati tedbir" karan vermesi üzeri- ne müzik yapuncılanyla radyo ve televizyonlar karşı karşıya geldi. MÜYAP, 12 Şubat'ta gazetelere verdiği ilanlarla radyo ve televiz- yon kuruluşlan ile otel, mağaza, eğlence yeri ve internet sitesi sa- hip, yönetici ve sorumlulannın; müzik yapımcılannın ürettiği ka- set, CD ve kliplerdeki ses ve gö- rüntü kayıtlannı kullanmak için izin almak üzere birh'ğe başvurma- lannı istedi. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nı dayanak yapan MÜYAP, 12 Mart tarihinden itibaren kendileriyle sözleşme yapmadan bu yayınlan gerçekleştıren kuruluşlann sahip, yönetici ve sorumlulanna karşı ya- sal yollara gidileceğini kaydetti. Ancak izinsiz kullanınun sürme- si üzerine, birlik müzik yayınlan- nın yasaklanması ve ihtiyati tedbir karan venlmesi istemiyle 28 ulu- sal radyo ve televizyon hakkında Istanbul Fikri ve Sınai Haklar Hu- kuk Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkemenin şu ana dek arala- nnda Show TV'nin de olduğu 15 radyo ve televizyon hakkında MÜ- YAP üyelerine ait müzik ürünleri- nin yayımı konusunda ihtiyati ted- bir karan verdiği öğrenildi. MÜYAP Başkanı Aydm Oskay, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uya- nnca yayınlarda kullanılan kaset, CD ve klipler için izin alınması ve bedelinin ödenmesi gerektiğini be- lirtti. Oskay, "Kontrol altmda ol- mayan bir yayın enflasyonu var. Sa- bşlanmız yüzde 90 oranında dibe vurdu. Bu nedenk kâr elde edipye- nişeyleryaratamamakla karşı kar- şıya kaldık" diye konuştu. GENÎŞ AÇI HtKMET BtLA Papandreu'nun Barış Atağı Yunanistan Dışişlen Bakanı Papandreu Anka- ra'da. Ziyaret öncesinde Atina'ya davet edilen Türk medyasına "sıcak" mesajlar veren Papand- reu, günlerdirmanşetlerde. Komşunun bu sempa- tik bakanının Türkiye'ye bir kez daha "zeytin da- lı" uzattığı, Atina'nın sesinin artık Ankara tarafın- dan dinlenmesi gerektiği, Papandreu'nun banşçı- lığı yazılıyor, çiziliyor. Bu değerlendirmeler yanlış mı? Değil. Ama o kadar basit de değil. Basit olan, Avrupa Birliği'ni kalkan olarak kulla- nan Yunanistan ve Sayın Papandreu için "banş" çağnlan yapmanın "dayanılmaz hafıfliği"... Iki ülkenin silahlanma yarışına son vermesi, Ege'nin banş denizi haline getirilmesi, Kıbns'ın sa- vaş değil turizm adasına dönüştürülmesi... Bun- lann hepsi kulağa hoş gelen sözler. Iki ülke med- yası, hatta Avrupa medyası yansıttığı zaman da yüksek sesle çıkan şarkıya benziyor. Üstelik, iki yıl önceki depremlerle esmeye başlayan sıcak rüz- gâriann hoşluğuyla Papandreu'nun çağnlanna ku- lak tıkamak olanaksız. Ah o rüzgârlar... O rüzgârlar olmasa denecek şey çok. O rüzgârlar olmasa, şunları söyleyebilirdiniz: "Sayın Papandreu, Türkiye'nin savunma harca- malannı kısmasını istiyorsunuz. Ama biliyorsunuz ki, Türkiye'nin savunma harcamalan sadece Ba- tı'da Yunanistan'la komşu olmasından kaynak- lanmıyor. Türkiye'nin daha birçok komşusu var. Üstelik Güneydoğu'sundan çok ciddi bir saldın- ya uğradı. Hani o saldınnın arkasında siz de var- dınız ya... Hani, terör örgütüne siz de yardım ve yataktık yapmıştınız ya. Hani Kenya'da suçüstü yakalanmıştınız ya..." O rüzgârlar olmasa, şöyle de konuşabilirdiniz: "Kıbns'ın askerden anndınlmasını istiyorsunuz a- ma, orada Tün\ toplumunun Rum toplumu tara- fından ezilmesinin, hatta katledilmesinin arkasın- da hep Yunanistan olagelmiştir. Ada'dan Türkas- kerinin çekilmesi halinde yeni yeni Grivas 'lann, yeni yeni Sampson 'lann ortaya çıkmayacağını nasıl garantı edeceksınız? Üstelik, sorun çözüm- süz dururken Kıbns Rum kesimini Avrupa Birii- ği'ne almaya çalışarak ipleri büsbütün geren siz değil misiniz?" Ya da o rüzgârlar olmasa Yunantstan'a şunu da sorabilirdiniz: "Sayın Papandreu, Türkiye'nin dibindeki Ege adalannı antlaşmalara aykın şekilde silahlandırdı- nız. 'Askersizleştirme', 'silahlanmaya son verme' gibi önenlerde bulunurken önce bu adalan silah- sızlandırmanız gerekmez mi?" O rüzgârlar olmasa söylenecek daha çok şey var. Ama nizgârlann hatınna söylenemıyor. O yüz- den de Yunanistan tarafından esen sıcak rüzgâr- lar biraz fazla sıcak, hatta yakıcı olmaya başladı. Avrupa Birliği'ne girmiş, Avrupa'nın kanatlan attın- da ekonomisını duzeltmiş, kendini güvenliğe ve güvenceye almış bır Yunanıstan'ın "banş taarru- zu" yapmasından daha doğal ne olabilir? Adam haklı. Tuzu kuru. Üstelik Türkiye'yi en za- yrf anında, ekonomik bunalım ve siyasal belirsiz- likler ortamında yakalamış, uluslararası arenada sı- kıştırmaz da ne yapar? Dağ gibi potansiyeline, sayısız kaynaklanna kar- şın "gariban ülke" durumuna düşmüş bir Türki- ye'yi sarsmak için bundan uygun fırsat olabilir mi? Uluslararası kamuoyunda yaratılacak görüntüyü düşününüz: Avrupa uygarlığının bir üyesi, getiş- miş, daha da gelişmekte olan, banşçı, silaha de- ğil ekonomik ve toplumsal kalkınmaya para har- camak isteyen, üstelik komşusu ve ezeli düşma- nı Türkiye'ye zeytin dalı uzatıp zor günlerinde o- nun elinden tutan bir Yunanistan... Buna karşılık Avrupa Birliği'ne girmek istediği halde kılını kıpırdatmayan, ekonomisi dibe vur- muş, siyaseten kilitlenmiş, silahlanmaktan vaz- geçmeyen, geleceği belirsiz bir Türkiye görüntü- sü. Ve hepsinden kötüsü, "kriz"\e boğuşurken haklılığını bile anlatamayan bir Türkiye... Hoş geldin Papandreu, ne desen haklısın... hikmetbilantv.com.tr Temoçin'e Ydın Korikoturcusu ödulu tstanbul Haber Senisi - Gazetemiz çizerlennden Zafer Temoçin'e Karikatürcüler Derneği tarafından "Yıhn Karikatürcüsü" ödülü verildi. Temoçin, ödülünü Nevizade Sokak'ta düzenlenen törenle Karikatürcüler Derneği Genel Sekreteri Metin Peker'den aldı. Peker, medyanın bugünkü durumunda Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasını ve Temoçin'in çalışmalannı övdü. Temoçin'e "Yıhn Karikatürcüsü" ödülü, yıl içinde yaptığı çalışmalar nedeniyle verildi. Sevgilı llhan Selçuk, Gönüldaşınız, yol arkadaşınız Saym HANDAN SELÇUK'un kaybından duyduğunuz acıyı paylaşıyonız. Işıklar içinde olsun. ÇYDD Kadıköy Şubesi Yaym Komisyonu Üyeleri HATAY SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1999/227 Davacı Emine Dızmen ve aık. vekıli Av. Mahmut Ka- dıoğlu tarafından davalılar Mehmet Dızmen ve ark. aley- hine açılmış bulunan ışbu ortaklığın gıdenlmesi davası- nın yargılaması sırasında venlen ara karan gereğrnce; Davalılardan Havva Okutan (Yiğitbaşı) ile ilgıli olarak dava konusu Antakya Madenboyu köyünde kâın 71 par- sel sayıh taşınmazda malık olduğundan adı geçenin adre- sı bır türlü tespit edılemedığınden duruşma günû olan 1.5.2001 tarihınde saat 09.00'da mahkememız duruşma salonunda bizzat hazır olması veya kendisını bır vekılle temsil ettırmesı, duruşmada hazır olmadığı veya kendisi- ni bır vekılle temsil ettirmedığı takdırde duruşmaya yok- luğunda devam edileceğı hususu ılan olunur Basın. 16152