23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yıldız • YazuşlenMudürii: Safcn Alpaslan • Sorumlu Müdür: Fikret Ükiz • Haber Merkezı Müdürü. HakanKam Istihbarat: Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Öziem Yüzak • Kfıltur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelmao # Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köstoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen- Mehmet Faraç 0 Avnıpa Temsilcisı: Göray Öz Yayın Kurulu. tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Ennç, Hikmet Çetiokaya, Şükran Soner, tbrahim Yıküz, Orhan Bursalı, Mnstafa Baibay, HakanKara. Ankara Temsilcisı: Vlustafa Baibay Atatürk Bulvan N'o 125,Kal:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 lznur Temsücısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 4411220, Faks. 44191170 AdanaTemalcıs: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S No:l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Mûdürii Erol Erkut 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener0 Idare. Hüseyin Gflrer 0 Satış: Fazilet Kuza MEDVA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mûdur Câlbn Erduran • Koordınator Reba Işıhnan • Genel MüdıirYaıdımcıSL" SevdaÇotan Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 5138460-61. Faks. 5138463 \atımla>an \e Basan: ^ enı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş Turkocagı Cad »9 41 Cagaloglu 34334 tstanbui PK 246 - Sı'rkecı 34435 Istanbul Tel (O2I2|512O5 05(2Ohal) Faks (0 212)513 85 95 www. cumhuriyet.com.tr 6NİSAN2001 lmsak:5.01 Güneş: 6.33 Öğle: 13.14 Dcindi: 16.49 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.06 RTÜK'e mankenli reklam şikâyeti • ANKARA (AA)- Manken Deniz Akkaya'nın rol aldığı ve sinemadaki yer göstencinin "Bayanın on sıra arkası boş bulduğun yere otur" sözleriyle tanınan cep telefonu reklamı, Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) şikâyet edıldi. Başbakanhk Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü, reklamda "Kadının cinsel kimliğinin bir araç olarak sergılendiği" gerekçesıyle RTUK'e başvurdu. Copperfielıl 'alev'e girıf • Haber Merkezi - Dünyaca ünlü illüzyonist Davıd Copperfield, zorlu bir sınavdan daha geçti. Copperfield. salı günü gerçekleştirdiği gösteride ale\ den bir girdabın içinde 10 saniye kalmayı başardı. Üzerinde ateşe dayanıklı bir tulum olan ve kaşlanyla saçlanna özel bir koruyucu jel süren Copperfield. gösten bitiminde kendini çok bıtkin ama mutlu hissettiğıni söyledi. ABD'de ilk döner kebap büfelerini uzun zamandır uğraşan bir Alman işadamı açtı Döner çıkarmasıHİLMİTOZAN FRANKFURT-Almanya'daki 'fast food' kültürünün vazgeçilmez bır par- çası haline gelen döner kebap, ABD'ye de ihraç edildi. 3 yıldır döneri Ame- rika'dapazarlama girişimlenni sürdü- ren Alman işadamı Alfred Haerle, ılk döner büfelenni 'Kebap Corner' adı altında ABD'nin Florida eyaletinde açtı. Hedefınin Kebab USA Inc. şirketiy- le ABD genelinde yeni bir 'fast food' zincirini pazara oturtmak olduğunu açıklayan Haerie, ilk döner dükkânla- nnın Florida eyaletinde açılmasının nedenini ise "Florida'ya ydda yakla- şık 42 milyon turist geliyor. Burada • Kebab USA Inc. şirketiyle ABD genelinde yeni bir 'fast food' zincirini pazara oturtmayı amaçlayan Alman işadamı Alfred Haerie, dönerin Amerika'da başanlı olacağına inanıyor. Haerie, "Döner, kimyasal maddeler içermiyor. Bu Amerikan fast food ürünlerinde fazla görülmeyen bir özellik. Döner, sağlıklı ve lezzetli bir alternatif oluşturur"diye konuştu. başlangıç koşuliannın daha uygun ol- duğunu düşündük" sözlenyle açıkla- dı. Yeni zıncınn 'Rheinhaus' marka- sı altında kurulacağını ve geleneksel Alman yemeklerinin yanı sıra döneri de pazarlayacaklanru belirten Haerie, "Markanın isminin Rheinhaus' ol- masına karar verdik, çünkü Ameri- kalılarda Aimancavı haüriatan her şty, çalışkanhk, daküdik gibi olumlu çağ- nşunlar yaranyor" diye konuştu. Dönerin Amerika'da başanlı olaca- ğma kesin olarak inandığını belirten Alman işadamı, bunun her şeyden ön- ce bu ürünün 'sağhkh besin maddesi' olarak kazandığı olumlu imajdan kay- naklandığını belirtti. Haerie, "Döner, tatlandıncı gibi künyasal maddeler içermiyor. Bu Amerikanfast food ûrün- lerinde fazla görülmeyen bir özelük. Bu nedenle Amerikaulann biiyûk ço- ğunluğunun kilo sorunu var. Işte bu in- sanlar için döner, sağlıklı ve lezzetli bir alternatif oluşturur. Önümûzdeki haf- talarda Miami'nin en iyi reklam şirket- leri bu yönde bir reklam kampanyası- na başlayacaJdar" şeklınde konuştu. ABD'de genişlemek için ilk adımın ABD'nin en büyük süpermarket zin- cirlerinden Simon Property Group ile işbirüğine gidilerek atıldığını bildiren Haerie, söz konusu marketlerin gıda bölümlerinde AJman ve Avrupa ye- mekleri sunulacağını belirtti. 'Alman dönerci', genişleme sürecinde hedef- lenen 100 saüş noktası için gereken ser- mayeyi Amerikan borsası Nasdaq'a gırerek sağlamaya çalışacak. Harekedi, enerjidolu, cmlcnıl Vakkorama,2001 tlkbahar-Yaz koleksiyonunda rahatlığı ön plana çıkaran, siyah ve beyaz renklerin ağırhkta olduğu giysilere yer verdi. Kadjnlar için Şehir Safari, Çizgi-Mania, Back to the 80's ve Black and W hite adını verdiği dört ayn koleksiyon hazuiayan Vakkorama, erkek giysüerinde ise rahatnk ve dinamiküği tercih etmiş. Playboy düzenliyor Feministleri kızdıran anket Haber Merkezi - Playboy dergisinin, okurlan arasında yap- tığı bir anket, Ameri- kalı feministleri ayak- landırdı. Ünlü dergi, okurla- nna televizyonda fi- nans haberlennı sunan kadın spikerlerden hangisıni çıplak gör- mek istediklerini sor- du ve ödül olarak da birinci seçilecek spi- kere, miktan açıklan- mayan ancak çok yük- sek olduğu belirtilen bir ücret karşıhğı tek- lif götüreceğinı açıkla- dı. ABD'li finans dev- lenni cinsiyet aynm- cdığı yapmakla suçla- yan bir grup kadının avukatlığuıı üstlenen Mary StoweD. anketi skandal olarak niteler- ken "Erkekler neden kariyer sahibi kadm- tardankorkuyorlaı;ne- den kadınlan hep dn- sdobje olarakgörmek ve sunmak istiyorlar? Birzekâtestinetabitu- tuisalar,eminimbuka- dınlann hepsi Play- boy'da çahşan erkekle- ri geçerler" dedi. An- kette adaylardan CNN kanahndan Wiilow Ba>;MariaBartironra, Jenifer VVesthoven ile Fox TV'den Mollyh Fokoner yer alıyor. e-posta: tan (S prizma. net. tr Hazır Kart'ta BizbizeCEU- O Ucuz tarife BizbizeCell'e geç. / ^ Kazı Konuş Kartı indirimini kullan. %66 daha ucuza konus! BizbizeCell'e geçmenin iki kolay yolu var. 0 535i ara ve geç Q Kimlik fotokopinle herhangi bir Turkcell Abone Merkezine veya Turkcelt Bölge Ofisine gel ve geç. 100 kontörle 10 dakika yerine Dakikası 7.60 âaha ucuz. 250 kontörle 25 dakika yerine Dakîkası %64 daha ucuz 500 kontörle 50 dakika yerine Dakikası %65 daha ucuz 750 kontörle 75 dakika yerine Dokikcuı %66 daha ucuz 1000 kontörle 100 dakika yerine Dakikau %66 daha ucuz Yukandakl ıür«(w. Hazr Kort Blzblı»C«U torlf.sin. g«ç*nt*r için tad*c« Hazr Kari'tan Hozr Karl a. TurkccU* v« Muhobbci Hot'ta aramalarda g«c«riidir Başka op«ratöH*H vs labH t*t*fontan aradığınada bu tûraicr 5 dakika! dakika! 5 dakika! 8 dakika! 0 dakika! HAZIR KART H I 7 M E T İ D İ R Faturaıa Sabtt OcrvtMr Törkly«'nin rw t|*rind«. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Kara kedi' mi geçmişti? (Çok da olmadı: Davos/Porto Alegre 'karşıtlığı'nı duyurvrken; Batı'// 'liberal' Media'nın, Uluslararası Para Fonu (IMF) aleyhindeki, eleştirilerini özetlemıştim; hanidir, 'ikiz kardeşi' Dünya Bankası da, çeşitli ülkelerdeki IMF 'uygulamalannın' başansız olduğuna, dikkati çekip dunıyordu. Anlaşılan 'ortamı hazııiıyoriar'mış; baksanıza, birden ortalıkta o haber: artık IMF, ekonomisinidenetimine aldığı ülkelerin, bakkalhesaplanna kadar bumunu sokmayacak; bundan böyle daha çok kavramlar ve ilkelerüzerinde; -o ûlkenin koşullanna göre- telkin ve tavsryeler'de bulunacakmış! Hadi şimdi, gel de gülme! Bu 'kuruluşlar', nasıl da tam anlamıyla 'özerk', hatta 'bağımsız' imiş gibi haber uyduruyor, sonra da uydurduklan habere, kendileri de inanıyorlar... Kemal Deryiş'/'n kapıdan girerken, Ankara'dan bir faks mesajı, -herkesin gözünü açması gereken- son derece önemli birnoktanın altını çiziyor. "... oyunun ilmiğini, salt IMFya da IBRD'n/n f Dünya BankasTJ 'operasyonlan' ile çözmek eksik olur. Bu kurumlann, ABD, NSC'den ('Natonal Security CouncHV 'Milli GüverUik Kurulu') bağımstz, bağlantsız politika oJuşturmalan mümkün değildir. Bizdeki aklı evveller sanıriar ki ABD 'de her şey özelleştınlmiştır; oysa ABD'de, ister özel olsun, ister resmi olsun, tüm kurumlar NSC'nin kararianna uymak zorundadır. ABD'nin bırakın malî kararnamelerini, yasalarını; insan hakları, din hürriyeti karariannın her birine; 'ABD'nin uluslararası dış politika, ulusal güvenlik çıkarlarına uygundur' kaydı konulur..." (Mustafa Yıldınm, 22 Mart 2001) Yani neymiş, 1977'de Ecevit Hükümeti ile o yönetimin Planlama Müsteşan arasından geçen kara kedi, demek ki 'münhasıran' uluslararası mali bir örgütle, 'ulusal' bir planlama örgütü arasından geçmiyormuş; bir bakıma, Amerikan Milli Güvenlik Kurulu ile Türkiye Milli Güvenlik Kurulu arasından geçiyormuş! Hâlâ öyte değil midir?) Az blraz - devre dışı bırakmak... "... Türkeş, son zamanlarda ağzından çıkanı kulağı duymadığından mıdır, nedir: 'Planlama Örgütü'nü komünistler bastı' dedi, çıktı işin içinden; zaten bızim 'sağcılanmız', bu plan 'davasından' oldum olası hoşlanmamışlardır hiç: önce 'sosyalist' ülkelerde belirmiş diye, bilindiğinden olacak; plandan da, programdan da, kuşkulanır dururlar. Zaten o yüzden değil midir ki. Türkiye'de gizli gizli Amerikancılıkyapan, eski 'Forum' dergisi; Maynard Keynes edâlı kjlavuzplancılıklarsavunurken, hababam 'sağcılanmız' tarafından, handiyse komünist sanılmışlardır. (Sahi be! O 'Forum' dergisi de, iiginçti hani; baksanıza orada kamuoyunun tanıdığı üç imza, hanidir üç siyasal partimizde başa güreşip durmuştur hep: Turhan Feyzioğlu, Aydın Yalçın ve TUran Güneş!..." "... adı 'demokratik sol'a çıkmış yeni hükümet, plancılardan kuşkulanırsa ayıp olur elbet; yalnız, adamın kafasında kıvnlan soru işaretine ne demeli: önceki hükümetlerin planı ve plancılan 'zararsız hale getirmek için' devreye soktukları, o eski 'Bakanlıklararasj Ekonomik Kurul'vardı ya, birsüredirbu hükümet de onu kurdu, işletiyor; acaba neden? Iktidann uluslararası düzeyde verdiği sözlehe, Parlamento'dan gelen öneri ve strate- jilerin birbirine ters düşmesinden; bu yüzden de, tıpkı ötekiler gibi, bu hükümetin de planlamayı - az biraz - devre dışı bırakmakta yarar görmesinden olmasın? Vallahi günahı vebali söyleyenin boynuna, bu Ankara kötü bir yer, dedikodu kumkuması birader, herkes bir şey söylüyor, eh gazetecinin görevi de, söytenenleri millete duyunvak değil mi?.." "... duyurmakdedim de..." Türkiye sanayl toplumu olacaktır... "...yoksa Planlama Örgûtü'nün, kendi içinde tartışıian, henüz iktidarca siyasal tercihi yapılmamış olan stratejiyi, ortalığa duyurması gerçekten kabahat mi? Hükümet, alındı bundan! Her ne kadar Bilsay Kuruç, yaptığı basın toplantısında, Bakanlar Kurulu'nda görüşülüp kabul edilmedikçe, bir stratejiden söz edilemeyeceğini vurgulamış idiyse de, buna bakan yok; şundan ki Pianlama Müsteşan, giderek, Strateji Taslağı'nı kamuoyuna yaymaya girişti; sendikacılarla, meslek odalanyla, ışverenlerle tartıştı. Bundan ne mi çıkar? llahı.. belirli bir stratejinin, ufak ufak kamuoyuna maledilmesi, benimsetılmesi; böylelikle de, sıyasi ıktidan karar vereceği zaman, bir okjubitti karşısında bırakması çıkmaz mı? Aslında Turan Güneş'in 'içerlediği', Bülent Eceyit'in 'uyardığı' nokta, bu: Planlama Örgütü, pek de benimsenmek istenmeyen bir 'kalkınma felsefesi'ni temel yaparak, ortaya bir 'strateji' çıkarmakla kalmıyor; üstelik bunu kamuoyuna mal ederek, hükümetçe benimsenmek olasılığına itiyor. iyi ama kardeşim, amaç sanayi kesıminde yüzde onbir, ortalamayüzde sekızlik bır kalkınma, idiyse; Erbakan'ın hazıriattığı planı geri almaya ne gerek vardı?.." "...bilmem bu yazı çıktığı zaman Plan Stratejisi, Bakanlar Kurulu gündeminde karara bağlanmış olacak mıdır? Bağlansa da bağlanmasa da, şurası açık: Türkiye Cumhuriyeti'nin Planlama Örgütü, halkın gözleri önüne, devletin hangi yoldan gitmesi gerektiğini koymuştur. Gerçekte bu, yıllardır iyi kötü sürdürülen 'büyüme'nin, daha derli toplu bir çerçeve içinde, sürdürülmesinden ibarettir. Türkiye, sanayi toplumu olacaktır; bunun için de, bütün gücünü geçişe yoğunlaştımaya zorunludur. Bu arada IMF'ye nasıl dert anlatılır; Dünya Bankası'na ne mazeret bulunur, bilemem; bildiğim, hangi hükümet gelirse gejsin, nasıl devletin 'Sovyet Rusya politikası' değişmiyorsa; nasıl 'Üçüncü Dünya'ya açılmak politikası' kurumlaşmakta ise; nasıl 'Savunma Sanayii'ni ulusallaştırmak' gündemde kalıyorsa; nihayet 'Kıbns Sorunu', üç aşağı beş yukan, aynı çerçevede eie alınıyorsa, 'kalkınma sorunu' da böyledir..." "...bunun siyasal iktidan,'açmaz'adüşürdüğüsöylenemezmi?.." Turnusol kâğıdı glbl bir şey... "...hem evet, hem hayıri Ecevit iktidannın emperyalist 'Sistem'e, Ortak Pazar'a, banka konsorsiyumlanna verdiği sözler hesaba katılırsa; IMPye, Dünya Bankası'na girdiği taahhütler düşünülürse; bu doğrultudaki bir kalkınma stratejisi, hükümeti müşkül duruma düşürecektir. Bu, meydanda! Birsürü piyasa kurduna, uluslararası tefecıye, dert anlatmak zorunda kalacaklar! Buna karşılık, hükümetin Sovyetter'le yaptığı anlaşmalar, bu anlaşmalann önemli bir kısmının Türkiye'nın sanayıleşmesine yönelik olduğu düşünülürse, plan stratejisiyle, iktidann anlaşmalan cukoturuyor..." "...o zaman, bundan sonrası için, gözümüzü dört açıp, plan stratejisi veyeni plan konusunda, iktidann alacağı karara, takınacağı tavra bakacağız: hangisini seçiyor? Yapacağı seçim, ülkenin kalkınması ve bağımsızlaşması yolunda mı; yoksa işi eski minval üzere devam ettirmek niyetinde mi, olduğunu gösterecektir: stratejinin açıklanması tumusol kâğıdı gibi bir şey oldu, kızmalan bundan..." (Dünya, 16 Temmuz 1977) (Sıra geldi, 'Derviş'/n 'fikri' ve 'zikri'ne!...) http://vww.prizma.rK5t.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/2601988
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear