Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3© NİSAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DSP'DE KURULTAY
Bülent Ecevit'in rakibi kongrede yuhalandı, oğlu Yüce ise partililerden dayak yedi
DSP'de demofcratik yasakTÜREYKÖSE
ANKARA-DSP'nin 5. Ola-
ğan Kurultayı'nda Başbakan
Bülent Ecevit, 963 oy alarak
yeniden genel başkan seçilir-
ken karşısına aday olarak çı-
kan Aydın Milletvekili Sema
Pişkinsüt 86 oy aldı, 35 oy da
geçersiz sayıldı. Adaylık baş-
vurusunu yapmak için divana
Notlar
Yenibir
İek
adam
9
kurutayı
BÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - DSP'nin 5.
Olağan Kurultayı, yenı bir
'tek adam' kurultayı olarak
tanhe geçerken Başbakan
BülentEcevit'in karşısına a-
day olarak çıkan Sema Piş-
kinsüt salonda 4 özel koru-
ma eşliğinde dolaşabıldi.
Partililer. 'tahammülsüz-
lüklerini' Pişkinsüt'ün oğlu
Yüce'ye saldırarak da göste-
rirken salonda uçurulan be-
yaz güvercinler sembolik
kaldı. Kurultaydan bazı il-
ginç notlar şöyle:
• Tribünlerde oturan par-
tililerin arasına 3'er kişilik
gruplar halinde sivil polisler
yerleştirildi. 'Polfaiın' diye-
rek belinde silahıyla salona
girmeye çalışan bir kişi ya-
kalandı.
• Salon; tepeden sarkitı-
lan beyaz güvercinlcrin ya-
nı sıra, ağırlıklı olarak Ale-
vi deyişlerinden esinlenen
pankartlarla süslendi.
• Sema Pişkinsüt tribün-
de milletvekilerine aynlan
yerde otururken milletveki-
li arkadaşlan kendisinden
uzak durmayı yeğledi. Ya-
nında, oğlu Yüce ve delege
olmayan üç yardımcısı dı-
şında kimse bulunmayan
Pişkinsüt, her işlem için
kendisi dolaşmak zorunda
kaldı. Bunun üzerine, des-
tekçisi Rıdvan Budak yanı-
na gelerek "Siz mümkün ol-
duğunca yerinizden kalk-
mayın" önerisinde bulun-
du."
• Pişkinsüt, PM'ye aday
gösterdiği delege arkadaşla-
nnın bile salona alınmadığı-
nı söyledi.
• Gündemin büyük bölü-
münü VIP salonundan izle-
mek zorunda kalan Pişkin-
süt, konser, dans ve halay-
larla disko salonunu andırân
kurultayı terk ederken "tn-
sanlanmızaçhkla mücadele
ediyor, büyük hicap duyuyo-
rum. Bövİe bir tabîoda oyun
oynaülabiliyor. Partimin rö-
ban daha fazla zedelenme-
sin diye aynhyonım'' dedi.
geldiğinde bazı partililer tara-
findan yuhalanan Pişkinsüt,
kurultayda konuşturulmadı.
DSP'nin 5. olağan kurultayı,
dün ASKİ Spor Salonu'nda
yapıldı. Sema Pişkinsüt oğluy-
la birlikte geldiği salonda mil-
letvekillerine aynlan bölüme
oturdu. Ecevit salona girerken
diğer milletvekilleriyle birlik-
te Pişkinsüt de kendisini ayak-
ta alkışladı. Pişkinsüt, daha
sonra Ecevitler'in yanına gide-
rek 'Hoşgddiniz' dedi.
Ecevit, kurultay konuşma-
sında "Şimdi önümüzde bir he-
defkakü, oda tek başına çoğun-
lukiktidanolmak"dedi. "Tak-
Ktçi değil, ulusal soku oldukla-
ruu, hizipçüikk bölünmedikle-
rini" vurgulayan Ecevit,
"Umuduın yeni bir orta sol itti-
fak kurulmasında yaüyor" di-
yen Devlet Bakanı KemalDer-
viş'e "Sohınhertürünübirara-
ya getirmeye kalkışmak gibi ol-
mayacak hayaOare kapdmadık.
Birüğbnizi, doğrumı tutarhnğı-
nun ve şeffafhğunızı öyle koru-
yabildik'' karşıhğını verdi.
Sema Pişkinsüt, adaylık baş-
vurusu için divana geldiğinde
bazı partililer kendisini yuha-
DSP'de genel başkaobk yanşına katüan Sema Pişkinsüt, kongreye oğlu ile birlikte geldi.
Pişkinsüt, yapamadığı konuşmasını basına dağıttı:
Demokrasiye darbe
SERTAÇEŞ
ANKARA - DSP Genel BaşkanlığVna
aday olduğu kurultayda
konuşturulmayan Aydın Milletvekili
Sema Pişkinsüt, demokrasi istemine
karşılık 'hiddet ve şiddet gördüğünü'
belirterek "Banş güvercinkrinin
uçurulduğıı DSP kurultayında,
demokrasiye büyük bir darbe
vurulmuşrur" dedi. Kurultay öncesinde
hedefıni, "Deriye dönük düşünüyonım,
amacım tarihe not düştnek, Miras
bekleyen çocuk görünümünde
ohnamalıyız'' diye anlatan Sema
Pişkinsüt, karşılaştığı engellemeler
konusunda. "SorgukmamH gereken
DSP'nin sol olması ve parti olmasıy la Ugüi
tabiodur. Demokrasi adma hepimiz biıük
obnabyız'' görüşünü dile getirdi. Divan
Başkanı'nın kendisini hedef gösteren
anonslanna tepki gösteren Pişkinsüt,
DSP'den aynlmayacağuu, partiyi
büyütmek için çahşmaya devam
edeceğini söyledi. Basına dağıttığı yazılı
metne göre. Pişkinsüt, yapamadığı
konuşmasında şu görüşlen dile
getirmeyi tasarhyordu:
• Bu kürsüdeki gücümü halkımdan ve
parti tabanımızdan alıyorum. Halk
rahatsız, durumdan memnun ve mutlu
değil; halkıa bu konuma gelmesinde
büyük siyasi sorumluluğumuz var.
• Türkiye'nin iyi yönetilemediği son
derece açık. Gelişmiş demokrasilerde,
başansızlıklann siyasi bedelleri vardır.
Ama biz hiçbir şey olmamış gibi
yolumuza devam etmek istiyoruz.
• Hakça düzen diye yola çıktık.
Çalışanı emekliyi, çiftciyi, ensafi gerçek
sanayiciyi, yani halkı mağdur ettik.
Onlan suçladık, haklannı savunanlan
"popüHst poNtika izöyorlar" diye
eleştirdik.
• Haksız kazanç elde edenlere engel
olamadık. Devalüasyonla halkın yüzde 80
yoksullaşmasına neden olduk. Ülkede,
sanayileşme ve üretim anlayışından
uzaklaşarak tüketim ve rant ekonomisine
dayalı bir yapıyı egemen hale getirdik.
• Ülkede şeriat düzeni kurmak
isteyenlerin yargılanmalanndan üzüntü
duyduğumuzu kamuoyuna açıkladık. Bir
tarikat şeyhinin Süleymaniye Camisi'ne
gömülmesine onay verdik.
• Son 20 yıl dikkate almdığında,
geçmişın karamsarlığı, geleceğin ise
umudu çağnştırdığını unutmamalıyız.
Geleceği yalnız düşünmemeli. onu
yaratmahyız. "Idare-i maslahatçılar
gerçek devrimd olamazlar."
Budak: DSP, babasmın mah değil
Rıdvan Budak, listesinde yer aldığı
Pişkinsüt'ün engeüenmesine sert tepki
gösterdi. "Muiuüefetten yararlanma
hakkını gösteremeyen, akdh iktidar
otamaz. Siz toplnma rağmen siyaset
yapıyorsunuz" diyen Budak. şu görüşleri
dile getırdı: "DSP kimsenin babasının
mah değfl. Bu partide kafanak bizim
muradunızdır. Sayın Ecevit'in, 1971'de
Inönü ile farklılaştığı gibi, bizim de şimdi
kendisiyte farkhlaşmamız var. Kendisme
de 'Bu siyasi listeyie, bu kadroyla
Türkiye'yi refaha götüremezsiniz' dedik.
Ülke, bu siyasi kadroyla hiçbir yere
gjdemez. Bu kongrede bir eksiklik var:
Kongre değişime öncii olmalıydı. Halkın
tümü şikâyetçi, siz diyorsunuz ld her şey
iyi. Çoğulculuğa nereye kadar karşı
çıkacağK."
\t-Ti
larken, bazılan da alkışladı.
Kongre divanı, ilan edilen gün-
demde yer almadığı gerekçe-
siyle Pişkinsüt'e konuşma izni
vermedi. Pişkinsüt, bunun üze-
rine hükümet komiserine yazı-
lı bir dilekçe ile başvurarak ko-
nuşma yapmak istediğini bil-
dirdi. Hükümet komiseri ise
yetkinin divanda olduğunu bil-
dirdi.
Yeniden protokole dönen Se-
ma Pişkinsüt ve oğlu Yüce, VIP
salonunun girişinde düzeni
sağlamakla görevli olan mavi
gömlekli parti görevlilerinin
saldınsnıa uğradı. Partililer,
"Sen buraya gireınezsin'* diye-
rek kolundan çektikleri Yüce
Pişkinsüt'ü yumruklarken Se-
ma Pişkinsüt de kısa bir tartak-
lamayla karşılaştı. Güvenlik
görevlileri, partili gençleri
uzaklaştırdı.
Pişkinsüt listesini çekti
Pişkinsüt'ün 40 kişilik PM
listesinin başında Rıdvan Bu-
dak, Mehmet Özcan ve Ramis
Savaş yer aldı. Listede yer alan-
lardan bazılannın partiye üye
olmadığı itirazlan ve 2 kişinin
de çekilmesi üzerine Pişkinsüt
listesini çekti. Pişkinsüt, yalnız-
ca genel başkan adayhğinı sür-
dürdüğünü bildirdi.
Pişkinsüt'ün genel başkan
adayı olarak konuşmasının söz
konusu olmadığını savunan Di-
van Başkanı Ramazan Gürsoy,
başvuruyu delegelerin oyuna
sunacağını bildirdi. Aydın Ku-
şadası delegesi CevdetTemizd
dışındaki tüm delegelerin oyuy-
la Pişkinsüt'ün konuşma iste-
mi reddedildi. Çalışma raporu
üzerinde görüşmeler sürerken
Pişkinsüt kürsü ve sandık gü-
venliğinin sağlanması için ye-
niden divana başvurdu. Basının
yoğun ilgisi sonucu divanda ya-
şanan arbede sırasında bazı par-
tililer "Hain dtşan" diye bağı-
rırken tribünlerden bazı partili-
ler de "Salon konuşmaunı isti-
jıor* diye bağırdı.
Özkan'a 'çizik'
Başbakan Ecevit ve eşi Rah-
şan Ecevit, kurultay çalışmala-
nnı sonuna dek izledi. 1189 ka-
yıtlı delegeden 1084'ünün oy
kullandığı kurultayda 1049 oy
geçerli sayıldı. Ecevit 963 oy
alırken Pişkinsüt 86 oy aldı, 35
oy da geçersiz sayıldı. Ecevit,
sonuçlann açıklanmasından
sonra kürsüye çıkarak teşekkür
konuşması yaptı. Ecevit'in PM
listesi aynen seçildi. Öctisatçı
Ihsan Çabuk 1000 oy alarak en
yüksek oyla seçilirken Rahşan
Ecevit 998 oy aldı. 921 oy alan
Başbakan Yardımcısı Hüsa-
mettin Ozkan ise en düşük oy-
la seçilen PM üyesi oldu.
13 yeni isün
Listede Izmir Büyükşehir
Belediye Başkam Ahmet Priş-
tina ile Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yılmaz Bü-
yükerşen'e de yer verildi. Lis-
teye giren 13 yeni isim şöyle:
"HiktnetUluğbay,Hasan Ya-
vıızalp. Sabahat Vardar, Süley-
man Yağız, Yılmaz Büyüker-
şen, Hüsnü Dilaver, Erdoğan Bi-
İenser. Ramazan Gürsoy, Müs-
lüm Akahn, FanıkAlkaya, Hay-
ati Kırkpınar, Necip Şekerdoğ-
Ju, Yonca Sorgun."
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net tr.
Borsacılar, para jonklörleri
krcin ekonomik olduğunu söy-
leyedursun, Türkiye'yi temel-
lemden sarsan "kriz"\n siyasal
olcuğu, günübirlik olgularla ka-
nıtanıyor, kanıtlanıyor, kanıtla-
nıyor...
Alın Kemal Derviş'in hükü-
rrKtteki konumunu. Resmi adı:
Ekanomiden soaımlu Devlet
Ba<anı. Peki Derviş, sayısını
artk kimselerin bilmediği dev-
letaakanlarından herhangi bi-
h ni, yoksa koalisyonun dör-
di/ıcü ve zoraki davetli ortağı
mı' Bakanlar Kurulu'ndaki
öttki bakanlar için o bir "kabi-
nearkadaşı" mı, yoksa "Ner-
cfe7 çıktı bu lanet olası herif"
mi'
Okkalı faizlerie 10-15 milyar
dcar borç vermek için bile kılı
k ı r yaran IMF'nin, son anda
Bsbakan'a telefon edip bir
ke. daha "Programı siyasal
arBmda destekliyor musu-
ncj." diye sorması ve bunu o
pwgramı hazırlayan bir baka-
n«r başbakanına sorması do-
ğ=mı?
Sütün bunlar bir "siyasal
Ne Demokratik, Ne Sol, Ne Parti
kriz"öen başka neyin kanıtları-
dır kuzum?
Gelelim siyasal krizin kendi-
sine...
Sizce kriz, yaşı çok ileriemiş,
muhakeme yeteneğinde şid-
detli kayıplar olduğu ekranlara
yansıyan, ama sınırsız ihtırası
ile ülkeyi yönetmeye devam et-
mekte kararlı, saçları karaya
boyalı bir parti başkanı; gırtla-
ğa kadar yolsuzluğa bulaşmış,
neredeyse vurgun ekonomisi-
ne yardım ve yataklık etmek
parti programına dönüşmüş bir
başka parti başkanı ve pusuya
yatmış "kurt"un inanılmaz sab-
rı ile yüzünde kıl bile kıpırda-
maksızın avın üstüne çullana-
cağı anın gelmesini bekleyen
bir başka parti başkanının
uyumlu görünen uyumsuz ko-
alisyonundan mı kaynaklanı-
yor?
Yoksa, ülkeyi temellerinden
sarsan, çıkmaz sokaklarda ka-
fasını taştan taşa vurmasına y-
ol açan siyasal krizin daha de-
rinlerde yatan nedenleri mi
var?
Soruyu değişim ekseninde
enine boyuna tartışmak gerek.
Bu köşede, önümüzdeki gün-
lerde pehlivan tefrikasına ben-
zemeyi de göze alıp bu yapıl-
maya çalışılacak. Ama bu sa-
tırların yazıldığı şu günlük gü-
neşlik, yaz müjdecisi pazar gü-
nünde, sürmekte olan Demok-
ratik Sol Parti 5. Kurultayı göz-
lemleriyle yetinilecek.
DSP 5. Kurultayı başladı. Siz
bu yazıyı okurken kurultay res-
men bitmiş olacak. Bu yazıya-
zılırken yalnız Hüsamettin Oz-
kan ile Rahşan Ecevit'in bildi-
ği parti meclısı listesi filan da
belli olacak.
Ama DSP 5. Kurultayı'nın
üstündeki utanç verici demok-
rasi lekesi hep kalacak.
Hayır, sadece bir "demokra-
si magandası"n\n, "öteki" ge-
nel başkan adayı Sema Piş-
kinsüt'ün oğlunun yüzünde
patlayan tokadından söz etmi-
yorum. O tokat, genç Pişkin-
süt'ün suratında değil demok-
rasınin suratında patladı. Ama
yine de 5. kurultayın tek ayıbı
o tokat olaydı, diyebiliriz.
Hayır, Sema Pişkinsüt'e ge-
nel başkan adayı olarak söz
hakkı verilmemesi ve bunun
için parti tüzüğünün abuk sa-
buk maddelerinin ardına sakla-
nılması da sözünü ettiğimiz
utancın tek nedenı değil.
Hayır, Rahşan Ecevit-Hüsa-
mettın Özkan ikilisinin özenle
seçtiği delegelerden oluşan
kurultay kalabalığının hemen
hemen oybirliği ile Sema Piş-
kinsüt'ün genel başkan adayı
oiarak konuşmasına "hayır"
oyu vermesinden de ibaret de-
ğil. Tamam, bu oylama kendi
basına ezici bir utanç nedeni,
ama o delege yığınından baş-
ka bir davranış beklemeyecek
kadar DSP'yi tanıyoruz.
Biz asıl Sema Pişkinsüt'ün
parti meclisi için verdiği listenin
reddedilış gerekçesıne dikkati
çekmek istiyoruz. Liste "parti-
li olmayan kişilere de yer veril-
diği" gerekçesiyle reddedildi.
Sema Pişkinsüt'ün DSP
üyesi olmayanlardan bir parti
meclisi listesi yapıp divana ver-
mesi için ya budala olması ge-
rek ya kara cahil. Siz Pişkin-
süt'te bu iki özelliğin herhangi
bir belirtisini görüyor musu-
nuz?
Peki, kurultay başkanlık di-
vanı hile mi yaptı?
Yoooo... O listede üye olma-
dığı söylenenler gerçekten de
artık parti üyesi değiller.
Çünkü DSP'de hiç, ama hiç,
bakan bile olsa hiç kimse par-
ti üyesi olup olmadığını bilmi-
yor. Parti üyesi olarak yatanlar,
sabah artık parti üyesi olma-
yabileceklerini biliyoriar. De-
mokratik Sol Parti de kural
bu.
Peki, Türkiye'yi AB'ye taşı-
ma iddiasındaki bir hükümetin
en büyük kanadını oluşturan
bu siyasal örgüte parti dene-
bilir mi? Peki, demokratik de-
nebilir mi? Peki, sol denebilir
mi?
Son Mektuba Giden Yol..
AnkaraDGM
Savcılığı'nın açık
suçlamalanna karşın,
ancak koalisyondaki
gerilim üzerine istifaya
razı olan Cumhur
Ersümer'in yapacağı
savunma merakla
bekleniyordu. Ersümer,
basın toplantısında
önce basını hedef aldı:
"Yasama da, yürûtme Cumhur Ersümer
de, yargı da basından
şikâyetçi. Basın birinci güç haline
geldi." Sonra, eleştiri oklarını
geçmiş dönemlere ve yakın
çevresine yöneltti. Davaya konu
olan sözleşmelenn 1992 yılına
kadar uzandığını; 1994,1996 ve
1997 yıllanndaki uygulamalardan
kaynaklanan sorunlar olduğunu
anlattı. Ersümer'e göre, Türk Ceza
Yasası'nın 366. maddesine göre
iddianameye alınan konular
"zamanaşımına" giriyordu. "Kaldı
ki" dedi eski bakan, "daha öncekı
dönemde tek teklifle alınan işler
mevcut. Aynca, devlet memuru,
konusu suç teşkil eden
emh yerine getiremez.
Zaten görevden almaya
çalıştığım bu memurtann
bana husumetleri var."
Bu savunmalar, eski
Sovyetler Birliği devlet
adamı Nikita Kruşçev'i
anımsattı. Oscar ödüllü
"Trafik" filminde de
aktanlan öykü -belki
dilden dile dolaşan bir
rivayet- ama sankı
bugünleri anlatıyor: Başbakanlıktan
indirilen Kruşçev, halefi Kosigin'e 3
mektup bırakır. "Başın dara
düşünce bu mektuplan sırasıyla
aç" diye öğütler. Gün gelir,
Kosigin'in de başı derde girer.
Birinci mektubu açar "Beni ve
basını suçla" diye önermiştir
Kruşçev. Böylece atlatır ilk sorunu.
Ikinci bunalım gelir ve peşi sıra
ikinci mektup: "Yakın çevreni
suçla!" Bir badireyi daha atlatır
başbakan. Üçüncü sorunda, son
umutla üçüncü mektubu açar:
"Üç mektup da sen yazıveri"
Avustralya mı yakın, Sincan mı?
Cezaevterinde, dışandaki destek
eytemlerinde her gün insanlar
öKiyor. "Çeçen kardeşler" ile
pazarlık yapan devlet, cezaevlen
söz konusu olunca şahin kesilip
"Pazariıkyok" dıyor. Adalet
Bakanı Hlkmet Sami Türk'ün
yaklaşımı ortada. Ya, TBMM
Iri8an Haklan Komisyonu ne
yapıyor? TBMM Insan Haklan
Komisyonu, Avustralya, Almanya,
Danimarka, Isveç ve Norveç'te
yaşayan Türklerin sorunlannı
araştınyor. Komisyon
başkanlığının MHP'ye geçmesiyte
işievi de değişen komisyonun bu
gidişle ad/nı da "Dtş Türfder
Komisyonu" olarak değiştirmek
gerekecek. Cezaevterinde ölen
yufttaşiar, Avustralya'da yaşayan
Türider kadar ilgi göremiyor.
Komisyon üyelerinden sadece
DYP'li Kamer Genç ile FP'Iİ
Mehmet Bekaroğlu çırpınıp
duruyor, ancak ellerinden bir şey
gelmiyor. Bekaroğlu çaresizlik
içinde kendi komisyonuna
mektup yazarak durumu protesto
ediyor: "Kurulan att komisyonlar
toplanamıyor, çalışmalarfa ilglll
bllgi vehlemiyor. Biıiken ktşlset
başvurular konusunda kurvmlara
yazı yazılması dışında işlem
yapılmıyor. Komisyonumuzun
insan haklan konusundaki
işlevselliği ve güveni sarsılıyor.
Komisyon hak ıhlalien üzenne
inandıncı ve etkili şekılde
gitmezse, üye olmamın biranlamı
kalmayacak*
Meclis Başkanı Ömer Izgi'nin,
TBMM'nin81. kuruluş
yıldönümünde verdiği resepsiyona
"askerikesim", milletvekıllennden
daha çok ilgi gösterdi. Resepsiyona
katılan mılletvekilleri kısa bir süre
kalıp aynlmayı yeğlerken; başta
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu olmak üzere
kuvvet komutanlan Meclis'i en son
terk edenler arasında yer aldı.
Resepsiyona en az katılım ise
ANAP'tan oldu. üder düzeyinde
temsil edilmeyen ANAP'ın
milletvekilleri de resepsiyona ilgisiz
kaldı. Gazeteciler, bunun nedenini
Taşar'm hesabı
Genel Başkan Yardımcısı Mustafa
Taşar'a sordu. Yanıt "politikti":
"Bizim kongrelerimiz var.
Milletvekillen'miz seçim
bölgelerinde. Askerlerin öyle bir
derdi yok." Ancak gazeteciler ikna
olmadı: "Askerlerin de 30 Ağustosu
var. Aylar öncesinden hazııiık
başlıyor, üstelik askerler daha titiz
hazırlanın'ar..."
Köşeye sıkışan Taşar, pes etmek
zorunda kaldı:
"Ağustosa kadar bizim
kongrelerimiz biter.
Milletvekillerimiz de 30 Ağustos
törenlerine katılır, ödeşiriz."
Tantan'ın niyeti
Polis Yükseköğretim
Yasası'ntn
gdrüşmelerinde, FP
ve DYP'nin imam
hatip tisesi
mezunlanna
akademiye giriş
yolunu açma
girişimine MHP de
destek verince
hükümette küçük
çaolf bir bunalım
yaşandı. Içişleri
Bakanı Sadettin Tantan'ın da
bu girişime destek verdiği, hatta
bu nedenle istifa noktasına
geldiği de biliniyor. Genel
kurulda tasarı görüşülürken
Tantan'ın "kerhen" destegiyle,
tmam hatip lisesi mezunlanna
akademi yolu kapattldı. Bir süre
askiya alınan tasan, geçen hafta
TBMM'de kabul edildi. Tasan
görüşülürken gözler Tantan 'ı
Sadettin Tantan
aradı. Ama yerinde
Devlet Bakanı Edîp
Safter Gaydalı
oturuyordu. Tantan
ise Istanbul'da bir
sempozyuma
katılmayı yeğfemişti.
Tantan'tn bu
tutumundan rahatsız
olan bir ANAP
milletvekili, Tantan'm
"kasıtlı" olarak
görüşmelere
katılmadığını vurguladı:
Tantan, katıldtğt sempozyuma
bütün iktidar partili Istanbul
milletvekillerini davet etti.
Hepimize özel mektup yazmış
toplantının ne kadar önemli
olduğunu, muttaka gelmemizi
istiyor. Amacı belli. Biz o
toplantıya katılacaktık, bu yasa
da burada geçmeyecekti. Ama
hesabı tutmadı...*
Milletvekili ve iUbar
Milletvekillerinin "sokağa çıkamaz"
hale geldiği, kulisin sık sohbet
konularından. Bu "itibar kaybına"
son örnek, DYP Kayseri Milletvekili
Sevgi Esen'in basına geldi. 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı nedeniyle Kavseri'de
düzenlenen törenlerde
yaşadıklarını Esen'den dinleyelim:
"Tören alanına gittiğimde,
protokol sıralanna yöneldim. Ama
gördüm ki milletvekillerine yer
aynlmamıştı. Ben de bu tutumu
protesto edip oradan aynldım.
Böyle bir tabloy/a karşılaşmak
gerçekten üzücüydü."
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu.
ankcum@ttnet.nettr