Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2001 PERŞEMBE
8 HABERLER
Schvvimmer:
Krizin
nedeni
siyasi
STRASBOURG(AA)-
Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri VVaherSchwim-
mer, demokrasilerde dü-
şünce özgürlüğünün çok
önemli olduğunu bildirdi.
Schvvimmer. "Türiaye'de-
ki ekonomik kriz, biraz da
siyasi çahşmalar nedeniy-
le ortaya çıktT dedi.
Güneydoğu Gazeteciler
Cemiyeti ile GAP Bölge
Kalkınma Başkanlığı'nca
düzenlenen gezi kapsamın-
da Diyarbakır'dan Fran-
sa'ya giden gazetecileri
dün makamında kabul
eden Schwimmer, Türki-
ye'de düşünce özgürlüğü
konusunda hâlâbazı sıkın-
tüann bulunduğunu söy-
ledi. Demokraside düşün-
ce özgürlüğünün çok
önemli olduğunu belirten
Schvvimmer, "Bu çözüm-
lere ilişkin çalışmalarda
azınlık haklannuı tanın-
masuuçokönemli buluyo-
ruz. Kümırel ve dil hakla-
nnın verflmesi ülke bütün-
lüğüne engel değfl" dedi.
Ekonomik krizin öne-
mine değinen Schvvimmer,
"Bu kriz biraz da siyasiça-
bşmalar nedeniyle ortaya
çıktı. Türkiye şu anda AB
üyeüğine aday, ancak eko-
nomik durumu engeller-
denbiridir" diye konuştu.
MB yasası geçti
Para
politikası
için kurul
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - IMF'nin yeni
programa destek koşulu
olarak istediği 15 yasa içe-
risinde yer alan Merkez
Bankası'nm bağımsızlaş-
tınlması ve Para Politika-
sı Kurulu oluşturulmasına
ilişkin tasan, önceki gün
TBMM'de yasalaştı.
Yasayla, tek amacı fiyat
istikran olarak belirlenen
Merkez Bankası'nm, an-
cak bu politikasıyla çeliş-
mediği sürece hükümetin
büyüme ve istihdam poli-
tikalannı desteklemesi ön-
görüldü. Oluşturulacak Pa-
ra Politikası Kurulu, para
politikası stratejisini ve hü-
kümetle birlikte enflasyon
hedefıni belirleyecek.
Plan ve Bütçe Komisyo-
nu' nda değiştirilen Merkez
Bankası Yasası 'yla Mer-
kez Bankasf ndan Hazi-
ne'ye kısa vadeli avans ve
kamu kurumlanna kredi
verilmesi olanağı kaldınl-
dı. Hazine'nin borç kâğıt-
lannı birincil piyasadan al-
maması öngörülen yasay-
la, kamu bankalan operas-
yonu için Merkez Bankası
kaynaklannın kullanımına
olanak sağlandı. Fon ban-
kalanna da Tasarruf Mev-
duatı Sigorta Fonu aracılı-
ğıyla kaynak aktanlacak.
Merkez Bankası'nm bilan-
çosu, dış denetim kuruluş-
lanna denetletüecek.
Hazineden tahvil
Görev
zaranna
kaynak
Ekonomi Servisi- Hazi-
ne, görev zararlanna karşı-
hk olarak Ziraat Bankası
ve Halk Bankası'na biryıl
vadeli ve üç aydabir değış-
ken faiz ödemeli yeni tah-
viller verdi. Böylece iki
bankaya yıl başından bu
yana görev zararlan karşı-
lığında verilen tahvillerin
toplam tutan 10 katrilyon
uraya ulaştı. Ziraat Banka-
sı ve Halk Bankası'na ve-
rilen biryıl vadeli özel ter-
tip tahvillerin geri ödeme-
si 23 Nisan 2OO2'de ger-
çekleştirilecek.
Kemal Derviş, Alman Die Zeit gazetesinde yayımlanan röportajında uyardı:
Batı şaııtaj yapmasınDie Zeit
gazetesine
konuşan
Derviş,
kenı
guvenı
sorunlann
bizden küçük
olduğunu
göreceğiz'
dedi.
Haber Merkezi -
Almanya'da ya-
yımlanan hafta-
lık Die Zeit ga-
zetesinin bugün-
kü sayısında eko-
nomiden sorum-
lu Devlet Bakanı
Kemal Derviş'le ya-
pılan genış bır röpor-
taj yer alıyor. Gaze-
tede yayımlanan rö-
portajda Derviş,
Batıülkele-
riniTür-
ki-
ye'ye
vardı-
mı politik şartlara bağlamama ko-
nusunda uyararak "Bu çok büyük
bir hata ouır" dedi. Yaşanmakta
olan krizin aşılması için öncelik-
li olarak güven ortarrunm oluşma-
sı gerektiğine dikkat çeken Derviş,
"Eger kendimize güvenirsek so-
runlann bizden küçük olduğunu
göreceğiz'' diye konuştu.
Almanya'da haftalık olarak ya-
yımlanan Die Zeit gazetisinde,
ekonomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş ile yapılan rö-
portaja tam sayfa aynldı. Bugün sa-
tışa sunulacak gazetedeki röportaj-
da Derviş, dış desteğin etkili olma-
sı için gereken bütün önlemlerin
alındığım belirterek "Yanhmeden-
ler bu önlemleri istedikleri gibi
konür>ledebflirler.Ama>ardımı po-
litik bazı şartlara bağlamak... Bu
şantajdır. Bununla Türkiye'den is-
tenilenin tam tersi sağlanır" diye
konuştu.
Derviş, gazete yer alan röporta-
jında, siyaset ve ekonominin bir-
birinden ayrılması gerektığini vur-
gulayarak "Yalnızca siyasetçiler
ekonominin günlük işleyişine ka-
nşmakla kalnuy or, ekonomi de si-
yasetçklenhergünsübvansiyonta-
tep ediyor" şeklinde konuştu.
'Sorunlar bizden küçük'
Türkiye'de yeni bir 'bflinç' oluş-
masının önemine değinen Ke-
mal Derviş, "Eğer yeniden ken-
dimize güvenirsek sorunlann biz-
den küçük olduğunu göreceğiz''
dedi. Politik reformlann Türki-
ye'nin kendini güçlü hissetmesi
halinde daha kolay gerçekleşece-
ğini belirten Kemal Derviş, "Bu
refbrmlar, Baü istediği için değfl,
ihtiyacınuzokhığu için gerekü" di-
ye konuştu.
Gazeteye, Türkiye'nin Avru-
pa Birliği'ne tam üyelik süreci-
ni de değerlendiren Derviş, AB
ile tam üyelik görüşmelerine 2004
yılında başlama hedefine de des-
tek vererek 'Eğer yokuşu ürma-
nırsakbu mümkün' şeklinde gö-
rüş belirtti.
Potis okuUannagirişyasasında istediklerideğişikliğiyaptıramayan FP'lüergenelkurulu terketti
Meclis'te 'imam-hatip' kavgası• İmam-hatip lisesi
mezunlanna polis okulu
yolunu kapatan tasan,
dün TBMM Genel
Kurulu'nda kabuledildi
MHPveFP'lilerinsert
tartişmalarma sahne
olan görüşmeler
sırasmda FP'li Çiçek,
Bakan Tantan'ın
babasının köy köy
dolaşıp imam-hatip lisesi
açtığını söyleyerek "öyle
bir babanın oğlu böyle
bir kanun getiriyor" dedi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- imam-hatip li-
sesi mezunlarının polis
yüksek okullanna alınma-
sını engelleyen tasan, dün
TBMM Genel Kurulu'nda
kabul edildi. Görüşmeler
sırasında FP'lilerle
MHP'liler arasında tartış-
malar yaşanırken istedik-
leri değişikliklerin gerçek-
leştirilmesini sağlayamayan
FP'liler, genel kurulu terk etti.
Polis Akademisi'ni üniver-
site statüsüyle yeniden yapılan-
dıran, polis okullannı polis yük-
sekokullanna dönüştüren tasa-
n üzerindeki görüşmeler dün
tamamlandı. Görüşmelere tçiş-
leri Bakanı Sadettin Tantan'ın
katılmaması dikkati çektı. Ta-
san üzerinde geçen hafta yapı-
lan görüşmeler sonunda Tan-
tan'ın "Pofemeslek>üksekokul-
lanna, öğrenci seçme smavinı
kazanan genelBse,erkek teknik
öğretimi, kız tekniköğretinü ve
tkaretvırurizrnöğrrtiminebağ-
h okul mezunlan arasında ya-
pılacak özel yetenek sınavmda
başarüı olanlar ahnn*" içerikli
önergesi, uzun tartışmalar so-
nunda kabul edılmişti.
MHP'lilerin çoğunluğu
oylamaya kaülmadı
tmam-hatip lisesi mezunla-
nna polis okulu yolunu kapa-
tan bu maddenin tümünün oy-
laması dün yapüırken ılk oyla-
mada karar yeter sayısı buluna-
madı. MHP'lilerin büyük ço-
ğunluğunun oylamaya katıl-
maması dikkat çekti. tkinci oy-
lamada yeter sayı bulunarak
madde kabul edildi.
Görüşmeler sırasında FP'li
Mehmet Çiçek, Içişleri Baka-
nı Tantan'ın babasını tanıdığı-
nı vurgulayarak "Kendisi ölme-
denönceköy köydolaşıpimam-
hatip lisesi açüması için çauş-
nuşür. Öyle bir babanın oğlu
böyle bir kanun getiriyor" de-
di." FP'li Nazh Dıcak^ iktidar
milletvekillerine "28 Şubat'ın
tozunu üzerinizden atamazsa-
IUZ, AB'nin kryısına bile yana-
şamazsuuz" diye seslendi.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır yerinden
"İmam-hatipKseleriniarka bah-
çesi kabul edenlerbu durumdan
mesuldür" diye bağınnca, Ha-
tipoğlu "Sen sahip çıkmıyor-
sun,istiyorsun ki bizdesahipçık-
mayahm" karşılığını verdi. FP
Grup Başkanvekili Bülent
Annç, "İmam-hatip Kseleri ar-
ka bahcemizdir sözü imam-ha-
tiplere düşmanhkedenlerin pa-
lavrasıdır. Bu sözü bize yama-
maya çahşanlar haindir, müfte-
ridir" diyerek grubuyla birlik-
te genel kurulu terk etti. Bu sı-
rada MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural, "Her türlü mese-
lenin istismannı yapanlann bu
TBMM Genel
Kunılu'ndaki
görüşmeler sırasında
MHPileFP'ti
millervekilleri arasında
sert tartışmalar >-aşandL
FP'ü Yasin Hatipoğlu
MHPU millervekilleri
hedefalarak
"Seçünlerden önce bu
okullan ürkekler
açamaz, biz erkekler
açanz diyenleri halka
anlatacağız" dedL
FP'lüerin genel kurulu
terk etmesinin ardından
söz alan MHP'li Vural
da "Her türlü meselenin
istismannı yapanlann
bu kürsüyü terk etmesi,
milletin haklaruu ne
kadartakip
ettiklerini gösteriyor"
diye konuştu. (AA)
kürsüyü terk etmesi, mületin
haklaruu ne kadar takip ettik-
lerini de gösteriyor'' dedi.
'İkiyüzlülük' suçlaması
Genel kurulu terk eden FP'li-
ler basın toplanüsı düzenledi.
Bülent Annç, özel sohbetlerdc
kendilerine hak veren MHP'li-
lerin genel kunılda 'efleri mah-
kûm oy kullandığuu' savunarak
"Asd ikiyüzhılük budur. Ülke-
nin tertemiz insanlanm dağa
çıkmaya mecburedenuy^ulama-
nm karşısında oMuk. Ne olacak
buinsanlar? Bütün kapüaryüz-
lerine kapanryor" diye konuştu.
BDDK Başkanı Akçakoca, eski başkan Temizerin tersine maaşının arttınlmasını istedi
Halef ve seleften farkh tutıuıı
MtYASEtLK?WR
Ekonomik kriz nedeniyle ulusça ta-
sarruf önlemlerinin alındığı ve hükiume-
tin işçilere önerdiği sıfrr zam oranının
tartışıldığı şu günlerde kamuoyuna ör-
nek olması gereken Bankacılık Düzen-
leme ve Denetleme Kurulu (BDDK)
Başkanı ile kurul üyeleri, kendi maaş-
lannı arttırma derdine düştü.
BDDK'nin el konan bankalann içi-
ni boşaltan sahiplerinin mal varlıklany-
la sorumlu tutulmasına ilişkin tasanya
ek olarak gönderdiği Bankalar Yasası
değişikliktasansmabİT madde eklene-
rek Kurul Başkam Engin Akçakoca ile
kurul üyelerinin maaşlanna zam yapıl-
ması istendi. Hazırlanan yeni yasa ta-
sansında maaş zammı ile ilgili madde
Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafın-
dan çıkanrmasaydı BDDK başkan ve
• Bakanlar Kurulu geçen yıl BDDK personeli ile
birlikte Başkan Temizel'in de maaşını arttırmak
istemiş ancak Temizel, buna engel olmuştu.
Şimdiki Başkan Akçakoca ise Bankalar
Kanunu'nda yeni düzenlemeler getiren tasanya
kendisinin maaş artışını öngören bir madde ekledi.
Ancak Derviş tarafından veto edildi.Temizel
üyelerinin maaşlan bundan böyle Ba-
kanlar Kurulu'nca belirlenecek, Başkan
Engin Akçakoca'nın maaşı 2 milyar
600 milyon liradan 4 milyar 200 mil-
yon liraya, kurul üyelerinin maaşı ise 2
milyar 300 milyon liradan 3 milyar 900
milyon liraya çıkacaktı.
Temizel zam istememişti
BDDK'nin geçen yıl kuruluşu sıra-
smda başkan ve kurul üyelerinin ma-
aşı diğer bağımsız kurullannbaşkan ve
üyelerinden daha düşük belirlenmişti.
Akçakoca
Ancak özellikle BDDK personelinin
ücretlerinde bir sorun vardı. Hazine
ve Merkez Bankasfndan kaydınlacak
personelin maaşı BDDK'ye geçince
düşeceğinden personel arasında bir
hoşnutsuzluk oluşmuş, banka mura-
kıplan da "Ücretkr bu düzeyde kalır-
sa geçmejiz" şeklinde tepki koymuş-
lardı. Bu gelişmeler üzerine BDDK'nin
ilk başkanı Zekeriya Temizel, Bakan-
lar Kurulu'nu bu konuda uyarmış ve
Bakanlar Kurulu, kurul personelinin
maaş çizelgesini yeniden düzenlemiş-
ti. Hazurlanan yeni kararnameye göre
naklen geldiği kurumlarda daha yük-
sek ücret alan personel, bu kurumlar-
da aldığı net ücreti aynen alacak, aynı
statüde olan personel arasmdaki ma-
aş farklılıklan da giderilecekti. Perso-
nelin ücretlerinin yeniden düzenlen-
mesi için hükümeti uyaran dönemin
BDDK Başkanı Temizel. personele
yapılacak maaş zammından kendisinin
ve kurul üylerinin muaf tutulmasını
istemişti.
O dönemde kurul üyesi olan Akça-
koca, Temizel'in "Bizim maaşumzın
artmasma gerek yok" yönündeki ka-
ranndan rahatsız olmuş olacak ki, gö-
reve gelir gelmez kendisinin ve kurul
üyelerinin maaşlannın arttınlmasım
talep etti. BDDK'de halef ve seleften,
maaş konusunda iki farklı uygulama
bir yıl ara ile görülmüş oldu.
BM'nin 2001 raporundaki öneriler, akademisyenler, sendikalar ve meslek odaları tarafından da desteklendi
Borç erteleme krizden çıkış için şartANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kal-
kınma Konferansı'run (UNCTAD)
önceki gün açıklanan 2001 yılı rapo-
runda dile getirilen Türkiye'nin borç
ödemelerini askıya alması gerektiği
görüşü bilim adamlan, sendikalar ve
meslek odalan tarafından da "kriz-
dençüaşiçintemelkoşul" olarak gös-
teriliyor.
2000 yıluıda 114 milyar dolara çı-
kan dış borç stokunun Türkiye'nin
içinde bulunduğu kriz ortammm te-
mel sorumlusu oldugu ve bunalımın
aşılması için borç yükünün yeniden
yapılandırılması gerektiği düşünce-
si çeşitli toplum kesimleri tarafindan
da yüksek sesle dile getiriliyordu.
Bilkent Üniversitesi tktisat Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Erinç Yekian, bu-
nalımm aşılması için yurtiçi borç
stokunun mali sisteme ve tüm reel
ekonomiye olan yükünü düşüren bir
düzenlementn (konsolidasyon) yön-
temlerinin araştınlması gerektiğini
belirtti. Kamu borçlanrun yeniden
yapılandınlmasımn bir gereklilik ol-
duğuna işaret eden ODTÜ öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Oktar Türel
de, sürekli ihalelerle borçlann dev-
redilmesinin gerçeklerden uzak çö-
zümler olacağrnı kaydetti.
Bunahnı, 20 yılhk süredn sonucu
Şubat ayı sonunda başlayan krizin
aslıoda 20 yülıkbir sürecin sonucu ol-
duğunu vurgulayan Bağımsız Sosyal
Bilimciler-Iktisat Grubu da, yurtiçi
borç stokunun vadesini uzun \'adeye
yayan ve bu borcun reel faiz yükünü
düşüren bir düzenlemenin yöntemle-
rinin araştınlması gerektiğini dekla-
re etti. Krizden çıkış için cözüm yol-
lannı içeren 'Uhısal Ekonomi' baş-
lıklıbildiriyi 28 Şubat'ta yayımlayan
grupta, KorkutBoratav,.\zizKonuk-
man,AhmetKöse,OğuzOyan,Alper
Güzel, Nazif Ekzen, Yakup Kepenek,
ErdalÖzmen,Cem Somel, Sinan Sön-
mez,FikretŞenses,ErolTayxaz, Ok-
tar Türel, tşfya Üşör ve Erinç Yeldan
bulunuyor.
Emek Platformu'nun Alternatif Eko-
nomik Programı'nda da iç ve kısa va-
deli dış borçlann yeniden takvimlen-
dirilmesi istendi.
PERIŞEMBE
ORHANBUBSAU
Ucuz Ülke Olmaktan
Çıkmak
Kalkınma sorunlanna kafa yoran ve dünyadaki
eşitsiz kalkınma süreçlerini inceleyen bilim adamla-
n şu sonuca vanyor. Emek, mal ve hizmetlerini sü-
rekli ucuzlatarak ihracatlannı arttırma ve döviz elde
etme yolu, ülkelerin refah düzeylerini yükseltmez. Ka-
lıcı zenginlikler yaratmaz... Türkiye örneğinde bunu
yıllardıryaşıyoruz...
Türkiye kaç kez devalüasyonlaria ülkeyi ucuzla-
tarak, büyük teşvik ve vergi iadelerini devreye so-
karak, dışsatım seferbertiğine girişti ve döviz soru-
nunu çözmeye kalkıştı?
Her seferinde de, yeniden bir başlangıç noktası-
na dönmedik mi?
•••
Türkiye'nin kalkınamama sorunu, sadece, siyaset-
çilerin 40-50 yıldır ülkeyi paldır küldür ve ekonomi-
yi hortumlamak üzerinden yönetmenleri değildir.
Ya nedir?
Türkiye'nin, kendine özgü koşullan ve dünyada-
ki bizi etkileyecek ekonomik ve siyasi ana eğilim ve
gelişmeleri dikkate alarak bir kalkınma sentezine
varmamış, bunu düşünmemiş ve planlamamış...
...kalkınmanın, zenginliğin bilim, teknik ve eği-
tim boyutunu ve bu boyutun ekonomiyle yakın iliş-
kisini kurmamış, görememiş olmasıdır. (*)
Bu boyut hâlâ ortada yoktur.
Sayın Derviş'in programında da yoktur.
Düşüncelennde olup olmadığı ise bilinmemekte-
dir.
Türkiye dışarıya karşı iyice ucuzlama yöntemiyle,
bu krizin üstesinden ama kısa dönemli olarak gel-
mesine gelir de, ana sorun, kriz yaratacak ölçüler-
de enflasyon-devalüasyoniann kaçınılmaz olduğu
ucuz ülke sarmalından nasıl kurtulacağımızdır.
Türkiye'nin "ucuz ülke sendromu" aynntılanyla
ortaya konmalı ve alternatif kalkınma modelleri ka-
muoyunda geniş ölçüde tartışmaya açtlmalıdır. To-
faş yöneticilerinden Sayın Jan Nahum'un önceki ge-
ce rJTV'de kalkınmanın teknoloji ve Ar-Ge boyutu-
nu gündeme getirmesine fırsat verilmesi bu açıdan
olumludur.
Derviş'in programında göremediğimiz, ucuz ülke
olmaktan çıkmanın ve zenginliğe ulaşmanın yolunu,
uluslararası deneyimlergöstenyor. Şüphesizki bun-
lar Sayın Derviş için de bılinmez değildir.
Aynca ülkenin bilim ve teknoloji güçleri yıllardır bu
konuda çok buyutlu çalışmalar sürdürmüş, ancak
sesleri sadece kubbede hoş bir seda olarak kalmış-
tır
TÜRKİYE, VERİMÜÜĞI YÜKSEK, TEKNOLOJİ-
Sl YENİ VE GELİŞKİN, YÜKSEK TEKNOLOJİ İÇE-
REN, İÇİNDE BEYİN GÜCÜ VE YARATICI DÜŞÜN-
CE, ULUSLARARASI ÖLÇEKTE VE REKABET DÜ-
ZEYİNDE OLAN ÜRÜN VE HİZMETLERE, EKONO-
MİK FAAÜYETLERE YÖNELMEÜDİR.
Bu yöneliş ancak bilinçli bir tercihle olabilir.
Bir kalkınmaplanı çerçevesinde, toplam üretim için-
de bu tür ürün ve hizmetlerin oranını hızta arttıran
ekonomi politikalan saptanmalı ve hayata geçirilme-
lidir.
Ucuz emeğe dayanan üretim ve dışsatım, azge-
lişmiş ülkelerin ve yoksulluğun göstergesidir. O dip-
siz kuyudan hiçbir zaman yukanya çıkamazsınız.
Para eden, zenginlik yaratan ise içinde yüksek
beyin gücü, yaratıcı düşünce olan üretimdir. Dünya
deneyimi, sanayileşmeyi ve daha sonra da, yüksek
beyin gücürte dayanan bilimsel teknolojik devrimi ba-
şından kaçıran bizim gibi ülkelerin, kalkınma ve zen-
gin ülkelerle arasmdaki refah uçurumunu kapama
şanslannın var olduğunu gösteriyor.
Pazar yazısını bu konuyu tartışan bir kitaba ayıra-
cağım...
O Bunu yapmayan kadrolar, kendilerini en büyük
vatanseverve diğerinsanlan da hain ve düşman ilan
etmişlerdir 50 yıldır! Bırakınız çapaçul yönetimleri-
ni, kalkınmanın esas dayandığı "insan kalrtesini",
oku//an imam hatip okullanna dönüşturmekte ve
din eğitiminde arayanlann iflasını yaşıyoruz aynı za-
manda. Şimdi onlar vatansever olarak hâlâ ortada
dolaşıyoriar. Konuya bu boyutuyla da bakınca, ba-
zı gazete yazarları tarafından, ekonomik knze "ide-
olojik boyut" katmak ve krizden ideolojikyarar sağ-
lamaya çalışmakla suçlanıyoruz. 40yıllık ülkeyöne-
timinin, hemen heralanda, siyasi, ekonomik, kültü-
nel, bilim yönetimiyle aslında bir "ideotojik butün" oluş-
turduğunu görmemeli ve sonuçta bu "ideolojik bü-
tünlüğün" Türkiye'yi batırdığını söylememeli mıyiz?
Burada, biz, yine de, aklı ve bilimi ülke yönetımine
egemen kılma çabası içindeyiz sadece...
obursali(g bilimmerkezi.org.tr
Bakanlar Kurulu'nda tartısma
Okuyan: Sermayenin
yeşili kırmızısı olmaz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-Bakanlar
Kurulu'nda Petlas'ın
içinde bulunduğu zor-
luklann gündeme getiril-
mesi, 'yeşüsennaye' tar-
tışmasına neden oldu.
Devlet Bakanı Rama-
zanMirzaoğJu. Petlas'a
teşvik belgesi verihne-
mesi nedeniyle kurulu-
şun kapanabileceğini be-
lirterek çözüm istedi.
Çahşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Yaşar
Okuyan, kendisine de
bu yönde yakınmalar
geldiğini belirterek
"Sermayenin yeşili, tar-
mızısı olmaz" diye ko-
nuştu. Başbakan Bülent
Ecevit, Petlas'uı duru-
munun incelenmesi için
Mirzaoğlu'nun çahşma
yapmasını istedi. Oku-
yan, YÖK'ün yönetme-
liklere uymadığı için Fa-
tih Üniversitesi'ne öğ-
renci ahnmaması kara-
nnı da eleştirdi. Bakan-
lar Kurulu'nda Bayrak
Yasası'nın yeniden dü-
zenlenerek törenler sı-
rasında sadece kamu gö-
revlileri, öğretmen ve
öğrencilerin kılık kıya-
fet yönetmeliğine uy-
ması sağlandı.
Bankalar Yasası
imzaya açtldı
Toplantıda, Bankalar
Yasa Tasansı imzaya açıl-
dı. Bakanlar Kurulu'nda
armatörlerinEmlak Ban-
kası' na olan borçlanrun
yeni ödeme planına bağ-
lanması konusu da de-
ğerlendirildi. Deniz Tica-
ret Odası Başkanı Cen-
giz Kaptanoğlu'nun ba-
kanlara yazdığı mektup
üzerine konu toplantıda
değerlendirilirken top-
lam 270 milyon dolarlık
borcunbiryılı ödemesiz
5 yıla yayılmasını dü-
zenleyen karamamenin
uygulamasının sürdürül-
mesine karar verildi.