23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2001 PERŞEMBE 8 HABERLER Schvvimmer: Krizin nedeni siyasi STRASBOURG(AA)- Avrupa Konseyi Genel Sekreteri VVaherSchwim- mer, demokrasilerde dü- şünce özgürlüğünün çok önemli olduğunu bildirdi. Schvvimmer. "Türiaye'de- ki ekonomik kriz, biraz da siyasi çahşmalar nedeniy- le ortaya çıktT dedi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti ile GAP Bölge Kalkınma Başkanlığı'nca düzenlenen gezi kapsamın- da Diyarbakır'dan Fran- sa'ya giden gazetecileri dün makamında kabul eden Schwimmer, Türki- ye'de düşünce özgürlüğü konusunda hâlâbazı sıkın- tüann bulunduğunu söy- ledi. Demokraside düşün- ce özgürlüğünün çok önemli olduğunu belirten Schvvimmer, "Bu çözüm- lere ilişkin çalışmalarda azınlık haklannuı tanın- masuuçokönemli buluyo- ruz. Kümırel ve dil hakla- nnın verflmesi ülke bütün- lüğüne engel değfl" dedi. Ekonomik krizin öne- mine değinen Schvvimmer, "Bu kriz biraz da siyasiça- bşmalar nedeniyle ortaya çıktı. Türkiye şu anda AB üyeüğine aday, ancak eko- nomik durumu engeller- denbiridir" diye konuştu. MB yasası geçti Para politikası için kurul ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - IMF'nin yeni programa destek koşulu olarak istediği 15 yasa içe- risinde yer alan Merkez Bankası'nm bağımsızlaş- tınlması ve Para Politika- sı Kurulu oluşturulmasına ilişkin tasan, önceki gün TBMM'de yasalaştı. Yasayla, tek amacı fiyat istikran olarak belirlenen Merkez Bankası'nm, an- cak bu politikasıyla çeliş- mediği sürece hükümetin büyüme ve istihdam poli- tikalannı desteklemesi ön- görüldü. Oluşturulacak Pa- ra Politikası Kurulu, para politikası stratejisini ve hü- kümetle birlikte enflasyon hedefıni belirleyecek. Plan ve Bütçe Komisyo- nu' nda değiştirilen Merkez Bankası Yasası 'yla Mer- kez Bankasf ndan Hazi- ne'ye kısa vadeli avans ve kamu kurumlanna kredi verilmesi olanağı kaldınl- dı. Hazine'nin borç kâğıt- lannı birincil piyasadan al- maması öngörülen yasay- la, kamu bankalan operas- yonu için Merkez Bankası kaynaklannın kullanımına olanak sağlandı. Fon ban- kalanna da Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu aracılı- ğıyla kaynak aktanlacak. Merkez Bankası'nm bilan- çosu, dış denetim kuruluş- lanna denetletüecek. Hazineden tahvil Görev zaranna kaynak Ekonomi Servisi- Hazi- ne, görev zararlanna karşı- hk olarak Ziraat Bankası ve Halk Bankası'na biryıl vadeli ve üç aydabir değış- ken faiz ödemeli yeni tah- viller verdi. Böylece iki bankaya yıl başından bu yana görev zararlan karşı- lığında verilen tahvillerin toplam tutan 10 katrilyon uraya ulaştı. Ziraat Banka- sı ve Halk Bankası'na ve- rilen biryıl vadeli özel ter- tip tahvillerin geri ödeme- si 23 Nisan 2OO2'de ger- çekleştirilecek. Kemal Derviş, Alman Die Zeit gazetesinde yayımlanan röportajında uyardı: Batı şaııtaj yapmasınDie Zeit gazetesine konuşan Derviş, kenı guvenı sorunlann bizden küçük olduğunu göreceğiz' dedi. Haber Merkezi - Almanya'da ya- yımlanan hafta- lık Die Zeit ga- zetesinin bugün- kü sayısında eko- nomiden sorum- lu Devlet Bakanı Kemal Derviş'le ya- pılan genış bır röpor- taj yer alıyor. Gaze- tede yayımlanan rö- portajda Derviş, Batıülkele- riniTür- ki- ye'ye vardı- mı politik şartlara bağlamama ko- nusunda uyararak "Bu çok büyük bir hata ouır" dedi. Yaşanmakta olan krizin aşılması için öncelik- li olarak güven ortarrunm oluşma- sı gerektiğine dikkat çeken Derviş, "Eger kendimize güvenirsek so- runlann bizden küçük olduğunu göreceğiz'' diye konuştu. Almanya'da haftalık olarak ya- yımlanan Die Zeit gazetisinde, ekonomiden sorumlu Devlet Ba- kanı Kemal Derviş ile yapılan rö- portaja tam sayfa aynldı. Bugün sa- tışa sunulacak gazetedeki röportaj- da Derviş, dış desteğin etkili olma- sı için gereken bütün önlemlerin alındığım belirterek "Yanhmeden- ler bu önlemleri istedikleri gibi konür>ledebflirler.Ama>ardımı po- litik bazı şartlara bağlamak... Bu şantajdır. Bununla Türkiye'den is- tenilenin tam tersi sağlanır" diye konuştu. Derviş, gazete yer alan röporta- jında, siyaset ve ekonominin bir- birinden ayrılması gerektığini vur- gulayarak "Yalnızca siyasetçiler ekonominin günlük işleyişine ka- nşmakla kalnuy or, ekonomi de si- yasetçklenhergünsübvansiyonta- tep ediyor" şeklinde konuştu. 'Sorunlar bizden küçük' Türkiye'de yeni bir 'bflinç' oluş- masının önemine değinen Ke- mal Derviş, "Eğer yeniden ken- dimize güvenirsek sorunlann biz- den küçük olduğunu göreceğiz'' dedi. Politik reformlann Türki- ye'nin kendini güçlü hissetmesi halinde daha kolay gerçekleşece- ğini belirten Kemal Derviş, "Bu refbrmlar, Baü istediği için değfl, ihtiyacınuzokhığu için gerekü" di- ye konuştu. Gazeteye, Türkiye'nin Avru- pa Birliği'ne tam üyelik süreci- ni de değerlendiren Derviş, AB ile tam üyelik görüşmelerine 2004 yılında başlama hedefine de des- tek vererek 'Eğer yokuşu ürma- nırsakbu mümkün' şeklinde gö- rüş belirtti. Potis okuUannagirişyasasında istediklerideğişikliğiyaptıramayan FP'lüergenelkurulu terketti Meclis'te 'imam-hatip' kavgası• İmam-hatip lisesi mezunlanna polis okulu yolunu kapatan tasan, dün TBMM Genel Kurulu'nda kabuledildi MHPveFP'lilerinsert tartişmalarma sahne olan görüşmeler sırasmda FP'li Çiçek, Bakan Tantan'ın babasının köy köy dolaşıp imam-hatip lisesi açtığını söyleyerek "öyle bir babanın oğlu böyle bir kanun getiriyor" dedi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- imam-hatip li- sesi mezunlarının polis yüksek okullanna alınma- sını engelleyen tasan, dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Görüşmeler sırasında FP'lilerle MHP'liler arasında tartış- malar yaşanırken istedik- leri değişikliklerin gerçek- leştirilmesini sağlayamayan FP'liler, genel kurulu terk etti. Polis Akademisi'ni üniver- site statüsüyle yeniden yapılan- dıran, polis okullannı polis yük- sekokullanna dönüştüren tasa- n üzerindeki görüşmeler dün tamamlandı. Görüşmelere tçiş- leri Bakanı Sadettin Tantan'ın katılmaması dikkati çektı. Ta- san üzerinde geçen hafta yapı- lan görüşmeler sonunda Tan- tan'ın "Pofemeslek>üksekokul- lanna, öğrenci seçme smavinı kazanan genelBse,erkek teknik öğretimi, kız tekniköğretinü ve tkaretvırurizrnöğrrtiminebağ- h okul mezunlan arasında ya- pılacak özel yetenek sınavmda başarüı olanlar ahnn*" içerikli önergesi, uzun tartışmalar so- nunda kabul edılmişti. MHP'lilerin çoğunluğu oylamaya kaülmadı tmam-hatip lisesi mezunla- nna polis okulu yolunu kapa- tan bu maddenin tümünün oy- laması dün yapüırken ılk oyla- mada karar yeter sayısı buluna- madı. MHP'lilerin büyük ço- ğunluğunun oylamaya katıl- maması dikkat çekti. tkinci oy- lamada yeter sayı bulunarak madde kabul edildi. Görüşmeler sırasında FP'li Mehmet Çiçek, Içişleri Baka- nı Tantan'ın babasını tanıdığı- nı vurgulayarak "Kendisi ölme- denönceköy köydolaşıpimam- hatip lisesi açüması için çauş- nuşür. Öyle bir babanın oğlu böyle bir kanun getiriyor" de- di." FP'li Nazh Dıcak^ iktidar milletvekillerine "28 Şubat'ın tozunu üzerinizden atamazsa- IUZ, AB'nin kryısına bile yana- şamazsuuz" diye seslendi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır yerinden "İmam-hatipKseleriniarka bah- çesi kabul edenlerbu durumdan mesuldür" diye bağınnca, Ha- tipoğlu "Sen sahip çıkmıyor- sun,istiyorsun ki bizdesahipçık- mayahm" karşılığını verdi. FP Grup Başkanvekili Bülent Annç, "İmam-hatip Kseleri ar- ka bahcemizdir sözü imam-ha- tiplere düşmanhkedenlerin pa- lavrasıdır. Bu sözü bize yama- maya çahşanlar haindir, müfte- ridir" diyerek grubuyla birlik- te genel kurulu terk etti. Bu sı- rada MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Her türlü mese- lenin istismannı yapanlann bu TBMM Genel Kunılu'ndaki görüşmeler sırasında MHPileFP'ti millervekilleri arasında sert tartışmalar >-aşandL FP'ü Yasin Hatipoğlu MHPU millervekilleri hedefalarak "Seçünlerden önce bu okullan ürkekler açamaz, biz erkekler açanz diyenleri halka anlatacağız" dedL FP'lüerin genel kurulu terk etmesinin ardından söz alan MHP'li Vural da "Her türlü meselenin istismannı yapanlann bu kürsüyü terk etmesi, milletin haklaruu ne kadartakip ettiklerini gösteriyor" diye konuştu. (AA) kürsüyü terk etmesi, mületin haklaruu ne kadar takip ettik- lerini de gösteriyor'' dedi. 'İkiyüzlülük' suçlaması Genel kurulu terk eden FP'li- ler basın toplanüsı düzenledi. Bülent Annç, özel sohbetlerdc kendilerine hak veren MHP'li- lerin genel kunılda 'efleri mah- kûm oy kullandığuu' savunarak "Asd ikiyüzhılük budur. Ülke- nin tertemiz insanlanm dağa çıkmaya mecburedenuy^ulama- nm karşısında oMuk. Ne olacak buinsanlar? Bütün kapüaryüz- lerine kapanryor" diye konuştu. BDDK Başkanı Akçakoca, eski başkan Temizerin tersine maaşının arttınlmasını istedi Halef ve seleften farkh tutıuıı MtYASEtLK?WR Ekonomik kriz nedeniyle ulusça ta- sarruf önlemlerinin alındığı ve hükiume- tin işçilere önerdiği sıfrr zam oranının tartışıldığı şu günlerde kamuoyuna ör- nek olması gereken Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı ile kurul üyeleri, kendi maaş- lannı arttırma derdine düştü. BDDK'nin el konan bankalann içi- ni boşaltan sahiplerinin mal varlıklany- la sorumlu tutulmasına ilişkin tasanya ek olarak gönderdiği Bankalar Yasası değişikliktasansmabİT madde eklene- rek Kurul Başkam Engin Akçakoca ile kurul üyelerinin maaşlanna zam yapıl- ması istendi. Hazırlanan yeni yasa ta- sansında maaş zammı ile ilgili madde Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafın- dan çıkanrmasaydı BDDK başkan ve • Bakanlar Kurulu geçen yıl BDDK personeli ile birlikte Başkan Temizel'in de maaşını arttırmak istemiş ancak Temizel, buna engel olmuştu. Şimdiki Başkan Akçakoca ise Bankalar Kanunu'nda yeni düzenlemeler getiren tasanya kendisinin maaş artışını öngören bir madde ekledi. Ancak Derviş tarafından veto edildi.Temizel üyelerinin maaşlan bundan böyle Ba- kanlar Kurulu'nca belirlenecek, Başkan Engin Akçakoca'nın maaşı 2 milyar 600 milyon liradan 4 milyar 200 mil- yon liraya, kurul üyelerinin maaşı ise 2 milyar 300 milyon liradan 3 milyar 900 milyon liraya çıkacaktı. Temizel zam istememişti BDDK'nin geçen yıl kuruluşu sıra- smda başkan ve kurul üyelerinin ma- aşı diğer bağımsız kurullannbaşkan ve üyelerinden daha düşük belirlenmişti. Akçakoca Ancak özellikle BDDK personelinin ücretlerinde bir sorun vardı. Hazine ve Merkez Bankasfndan kaydınlacak personelin maaşı BDDK'ye geçince düşeceğinden personel arasında bir hoşnutsuzluk oluşmuş, banka mura- kıplan da "Ücretkr bu düzeyde kalır- sa geçmejiz" şeklinde tepki koymuş- lardı. Bu gelişmeler üzerine BDDK'nin ilk başkanı Zekeriya Temizel, Bakan- lar Kurulu'nu bu konuda uyarmış ve Bakanlar Kurulu, kurul personelinin maaş çizelgesini yeniden düzenlemiş- ti. Hazurlanan yeni kararnameye göre naklen geldiği kurumlarda daha yük- sek ücret alan personel, bu kurumlar- da aldığı net ücreti aynen alacak, aynı statüde olan personel arasmdaki ma- aş farklılıklan da giderilecekti. Perso- nelin ücretlerinin yeniden düzenlen- mesi için hükümeti uyaran dönemin BDDK Başkanı Temizel. personele yapılacak maaş zammından kendisinin ve kurul üylerinin muaf tutulmasını istemişti. O dönemde kurul üyesi olan Akça- koca, Temizel'in "Bizim maaşumzın artmasma gerek yok" yönündeki ka- ranndan rahatsız olmuş olacak ki, gö- reve gelir gelmez kendisinin ve kurul üyelerinin maaşlannın arttınlmasım talep etti. BDDK'de halef ve seleften, maaş konusunda iki farklı uygulama bir yıl ara ile görülmüş oldu. BM'nin 2001 raporundaki öneriler, akademisyenler, sendikalar ve meslek odaları tarafından da desteklendi Borç erteleme krizden çıkış için şartANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kal- kınma Konferansı'run (UNCTAD) önceki gün açıklanan 2001 yılı rapo- runda dile getirilen Türkiye'nin borç ödemelerini askıya alması gerektiği görüşü bilim adamlan, sendikalar ve meslek odalan tarafından da "kriz- dençüaşiçintemelkoşul" olarak gös- teriliyor. 2000 yıluıda 114 milyar dolara çı- kan dış borç stokunun Türkiye'nin içinde bulunduğu kriz ortammm te- mel sorumlusu oldugu ve bunalımın aşılması için borç yükünün yeniden yapılandırılması gerektiği düşünce- si çeşitli toplum kesimleri tarafindan da yüksek sesle dile getiriliyordu. Bilkent Üniversitesi tktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erinç Yekian, bu- nalımm aşılması için yurtiçi borç stokunun mali sisteme ve tüm reel ekonomiye olan yükünü düşüren bir düzenlementn (konsolidasyon) yön- temlerinin araştınlması gerektiğini belirtti. Kamu borçlanrun yeniden yapılandınlmasımn bir gereklilik ol- duğuna işaret eden ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Oktar Türel de, sürekli ihalelerle borçlann dev- redilmesinin gerçeklerden uzak çö- zümler olacağrnı kaydetti. Bunahnı, 20 yılhk süredn sonucu Şubat ayı sonunda başlayan krizin aslıoda 20 yülıkbir sürecin sonucu ol- duğunu vurgulayan Bağımsız Sosyal Bilimciler-Iktisat Grubu da, yurtiçi borç stokunun vadesini uzun \'adeye yayan ve bu borcun reel faiz yükünü düşüren bir düzenlemenin yöntemle- rinin araştınlması gerektiğini dekla- re etti. Krizden çıkış için cözüm yol- lannı içeren 'Uhısal Ekonomi' baş- lıklıbildiriyi 28 Şubat'ta yayımlayan grupta, KorkutBoratav,.\zizKonuk- man,AhmetKöse,OğuzOyan,Alper Güzel, Nazif Ekzen, Yakup Kepenek, ErdalÖzmen,Cem Somel, Sinan Sön- mez,FikretŞenses,ErolTayxaz, Ok- tar Türel, tşfya Üşör ve Erinç Yeldan bulunuyor. Emek Platformu'nun Alternatif Eko- nomik Programı'nda da iç ve kısa va- deli dış borçlann yeniden takvimlen- dirilmesi istendi. PERIŞEMBE ORHANBUBSAU Ucuz Ülke Olmaktan Çıkmak Kalkınma sorunlanna kafa yoran ve dünyadaki eşitsiz kalkınma süreçlerini inceleyen bilim adamla- n şu sonuca vanyor. Emek, mal ve hizmetlerini sü- rekli ucuzlatarak ihracatlannı arttırma ve döviz elde etme yolu, ülkelerin refah düzeylerini yükseltmez. Ka- lıcı zenginlikler yaratmaz... Türkiye örneğinde bunu yıllardıryaşıyoruz... Türkiye kaç kez devalüasyonlaria ülkeyi ucuzla- tarak, büyük teşvik ve vergi iadelerini devreye so- karak, dışsatım seferbertiğine girişti ve döviz soru- nunu çözmeye kalkıştı? Her seferinde de, yeniden bir başlangıç noktası- na dönmedik mi? ••• Türkiye'nin kalkınamama sorunu, sadece, siyaset- çilerin 40-50 yıldır ülkeyi paldır küldür ve ekonomi- yi hortumlamak üzerinden yönetmenleri değildir. Ya nedir? Türkiye'nin, kendine özgü koşullan ve dünyada- ki bizi etkileyecek ekonomik ve siyasi ana eğilim ve gelişmeleri dikkate alarak bir kalkınma sentezine varmamış, bunu düşünmemiş ve planlamamış... ...kalkınmanın, zenginliğin bilim, teknik ve eği- tim boyutunu ve bu boyutun ekonomiyle yakın iliş- kisini kurmamış, görememiş olmasıdır. (*) Bu boyut hâlâ ortada yoktur. Sayın Derviş'in programında da yoktur. Düşüncelennde olup olmadığı ise bilinmemekte- dir. Türkiye dışarıya karşı iyice ucuzlama yöntemiyle, bu krizin üstesinden ama kısa dönemli olarak gel- mesine gelir de, ana sorun, kriz yaratacak ölçüler- de enflasyon-devalüasyoniann kaçınılmaz olduğu ucuz ülke sarmalından nasıl kurtulacağımızdır. Türkiye'nin "ucuz ülke sendromu" aynntılanyla ortaya konmalı ve alternatif kalkınma modelleri ka- muoyunda geniş ölçüde tartışmaya açtlmalıdır. To- faş yöneticilerinden Sayın Jan Nahum'un önceki ge- ce rJTV'de kalkınmanın teknoloji ve Ar-Ge boyutu- nu gündeme getirmesine fırsat verilmesi bu açıdan olumludur. Derviş'in programında göremediğimiz, ucuz ülke olmaktan çıkmanın ve zenginliğe ulaşmanın yolunu, uluslararası deneyimlergöstenyor. Şüphesizki bun- lar Sayın Derviş için de bılinmez değildir. Aynca ülkenin bilim ve teknoloji güçleri yıllardır bu konuda çok buyutlu çalışmalar sürdürmüş, ancak sesleri sadece kubbede hoş bir seda olarak kalmış- tır TÜRKİYE, VERİMÜÜĞI YÜKSEK, TEKNOLOJİ- Sl YENİ VE GELİŞKİN, YÜKSEK TEKNOLOJİ İÇE- REN, İÇİNDE BEYİN GÜCÜ VE YARATICI DÜŞÜN- CE, ULUSLARARASI ÖLÇEKTE VE REKABET DÜ- ZEYİNDE OLAN ÜRÜN VE HİZMETLERE, EKONO- MİK FAAÜYETLERE YÖNELMEÜDİR. Bu yöneliş ancak bilinçli bir tercihle olabilir. Bir kalkınmaplanı çerçevesinde, toplam üretim için- de bu tür ürün ve hizmetlerin oranını hızta arttıran ekonomi politikalan saptanmalı ve hayata geçirilme- lidir. Ucuz emeğe dayanan üretim ve dışsatım, azge- lişmiş ülkelerin ve yoksulluğun göstergesidir. O dip- siz kuyudan hiçbir zaman yukanya çıkamazsınız. Para eden, zenginlik yaratan ise içinde yüksek beyin gücü, yaratıcı düşünce olan üretimdir. Dünya deneyimi, sanayileşmeyi ve daha sonra da, yüksek beyin gücürte dayanan bilimsel teknolojik devrimi ba- şından kaçıran bizim gibi ülkelerin, kalkınma ve zen- gin ülkelerle arasmdaki refah uçurumunu kapama şanslannın var olduğunu gösteriyor. Pazar yazısını bu konuyu tartışan bir kitaba ayıra- cağım... O Bunu yapmayan kadrolar, kendilerini en büyük vatanseverve diğerinsanlan da hain ve düşman ilan etmişlerdir 50 yıldır! Bırakınız çapaçul yönetimleri- ni, kalkınmanın esas dayandığı "insan kalrtesini", oku//an imam hatip okullanna dönüşturmekte ve din eğitiminde arayanlann iflasını yaşıyoruz aynı za- manda. Şimdi onlar vatansever olarak hâlâ ortada dolaşıyoriar. Konuya bu boyutuyla da bakınca, ba- zı gazete yazarları tarafından, ekonomik knze "ide- olojik boyut" katmak ve krizden ideolojikyarar sağ- lamaya çalışmakla suçlanıyoruz. 40yıllık ülkeyöne- timinin, hemen heralanda, siyasi, ekonomik, kültü- nel, bilim yönetimiyle aslında bir "ideotojik butün" oluş- turduğunu görmemeli ve sonuçta bu "ideolojik bü- tünlüğün" Türkiye'yi batırdığını söylememeli mıyiz? Burada, biz, yine de, aklı ve bilimi ülke yönetımine egemen kılma çabası içindeyiz sadece... obursali(g bilimmerkezi.org.tr Bakanlar Kurulu'nda tartısma Okuyan: Sermayenin yeşili kırmızısı olmaz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-Bakanlar Kurulu'nda Petlas'ın içinde bulunduğu zor- luklann gündeme getiril- mesi, 'yeşüsennaye' tar- tışmasına neden oldu. Devlet Bakanı Rama- zanMirzaoğJu. Petlas'a teşvik belgesi verihne- mesi nedeniyle kurulu- şun kapanabileceğini be- lirterek çözüm istedi. Çahşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan, kendisine de bu yönde yakınmalar geldiğini belirterek "Sermayenin yeşili, tar- mızısı olmaz" diye ko- nuştu. Başbakan Bülent Ecevit, Petlas'uı duru- munun incelenmesi için Mirzaoğlu'nun çahşma yapmasını istedi. Oku- yan, YÖK'ün yönetme- liklere uymadığı için Fa- tih Üniversitesi'ne öğ- renci ahnmaması kara- nnı da eleştirdi. Bakan- lar Kurulu'nda Bayrak Yasası'nın yeniden dü- zenlenerek törenler sı- rasında sadece kamu gö- revlileri, öğretmen ve öğrencilerin kılık kıya- fet yönetmeliğine uy- ması sağlandı. Bankalar Yasası imzaya açtldı Toplantıda, Bankalar Yasa Tasansı imzaya açıl- dı. Bakanlar Kurulu'nda armatörlerinEmlak Ban- kası' na olan borçlanrun yeni ödeme planına bağ- lanması konusu da de- ğerlendirildi. Deniz Tica- ret Odası Başkanı Cen- giz Kaptanoğlu'nun ba- kanlara yazdığı mektup üzerine konu toplantıda değerlendirilirken top- lam 270 milyon dolarlık borcunbiryılı ödemesiz 5 yıla yayılmasını dü- zenleyen karamamenin uygulamasının sürdürül- mesine karar verildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear