Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2001 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Biz neden
^elmiştik
buralara
Dönemin Cumhurbaşkanı Theodor
Heuss'un 1957 Mayısı'nda
Türkıye'yi ziyareti sırasında verdiği
muştunun üstünden kırk yıldan fazla
bir zaman geçti. Alman
ekonomisinın, sanayisinin Türklere
gereksinimi olduğunu söyleyen
Theodor Heuss'un hemen ardından
150 kişilik bir teknisyen kafilesi
Almanya'nın Kiel kentine yollanır.
Almanya'nın kapılan Türklere
aralanmıştır bir kez.
Açılış o açılış! 40 yılda kaç milyon
olduk "acı vatan"da?
1954'te Alman hükümeti Türk
hûkümetine 150 milyon dolarlık
kredi açar. Bunu eleştiren dönemin
etkili gazetecilerinden Hüseyin Cahit
Yalçuı hakkında "hükümetin manevi
şahsiyetini tahJdr" eden yazılanndan
dolayı soruşturma açılır. Başbakan
Adnan Menderes 2-9 Ekım 1954'te
resmi görüşmeler yapmak ûzere
Almanya'ya gider. Almanya'yla
ekonomik ilişkileri geliştirmek
isteyen Türk hûkümeti Almanya'nın
NATO'ya alınmasını destekler.
Menderes'in gezisinin ardından
ortaya şöyle bir tablo çıkar: "Mevcut
tfcaret muahedesmm dtşmda çok
geniş münasebetler kurulacak, derhal
yeni bir ticaret mukaveiesi yapılacak,
sanayi programımızm tahakkukuna
Abnan endüstrisinin iştirakd
sağUnacak"tır. 1954 Aralık'ında
Türk - Alman ticaret görüşmesi sona
erer. Almanya Türkiye'ye 225 milyon
marklık "investisman" kredisi açar.
1955 Şubatı'nda "Türk - Abnan
tktisadi Anlaşması" ımzalanır.
Batı Almanya Cumhurbaşkanı
Theodor Heuss'un 1957'de
Ankara'ya gelmesi, "Türldye'nin
Alman iktisadi yardmuna
dayanmasımn genişlediğini beHrkr".
8 Mayıs'ta "Türk - Alman Kûltûr
Anlaşması" imzalanır. 1959'da
Alman lktısat Bakanı Dr. Ludvvig
Erhardt, "Türldye'de kapitalizmin
geüşmesi konusunda Almanya'nın ne
gibi yardımlan olacağma değgin
görüşmdo-
BERLIN yapmak
üzere
Türkiye'ye''
gelir. Erhardt,
"ihracatçı
GÜLTEKİN ûlkeleriçin
E M R E
Türkiye'yi
^ — — — — ^ — ^ ^ — 'çokcazipbir
saha' olarak nitelemiş ve Alman
vannmcılanna geniş vaatterde" de
bulunmuşrur. Türkiye artık arpalık ve
yağmalık bir ülkedir!
24 Haziran 1961 'de Ankara Radyosu,
"93 kişilik ilk işçi grubunun çahşmak
için Almanya'ya gittiğini" duyurur.
Ulkemız kalkınacak, ışsızlık
azalacaktı; her şey ortada!
Türklerin Berlin'e gelişini belgelerle
ortaya koyan "Tûrkiye'den Berfin'e"
sergisi, 'gurbette', 'ikinci vatan'da 40.
yılını dolduran 'bizimkilerin' tanhıne
ışık tutuyor işbirliğinin devamı
olarak. Fabrikada kullanılan
aletlerden, oturma ve çalışma
belgelerine; ilk uçak biletlerinden,
pasaportlara; yurt fotoğraflanndan ilk
kurulan derneklere, dügunlere,
cenazelere, spor karşılaşmalanna;
edebiyat dergilerinden düğün ve
sünnet davetiyelerine, kültürel
etkinliklere, emeklilerin dünyalanna..
uzanan geniş bir alanı gözler önüne
senyor "TürkKe'den BerKn'e''
sergisi, Almanlann "Küçük
istanbuT dedikleri, Türklerin yoğun
olarak yaşadıklan Berlin'in
Kreuzberg semtindeki Kreuzberg
Müzesi'nde açılan sergideki belgeler
'bizunkilerin' kentteki kültür tanhıni,
yaratıcılıklannı, gelişmelerini,
etkinliklerini de ortaya koyuyor.
Kahcı bir göç müzesine doğru gidişin
ilk adımlannın atıldığını da
gösteriyor bu sergi. Yani. bizlerin,
yabancı bir ülkede var olma
savaşımımızı belgeliyor bunca belge.
Erlangerf'de yaşayan yazar Habib
Bektaş'ın yeni kitabı
"Ben Öykülere İnanınm"daki
"Şey" başlıklı öyküsü,
Türklerin Almanya'ya gelişinin
nedenlerini, bu ülkedeki yaşamlannı,
sıkıntılannı, parçalanmalannı,
rahatsızlıklannı, geleneklerden
kopuşlannı, geleceğe karanlık
bakışlanm, sorunlan.. "Birparça
aydmhk!" diyerek, ustaca ele alıyor,
sorguluyor.
Buralara gelmemize dönemin
Çahşma Bakanı Büknt Ecevit de
tanıktır, belgelerde imzası vardır.
Hep düşünüyoruz.. aradan geçen 40
yıllık sürede Türkiye nereye gitti,
gidiyor. diye. Türkiye'de ne işsizlik
azaldı.. ne de buradakilerin
yolladıklan marklar ülke
ekonomisinde yerini buldu.
Bunca yıl ülkemize hiç mi katkımız
olmadı?
Bizler neden gelmıştik buralara?
Esmer Isaikincisınıfinsari...• - - * • • * . *
Bizim gazetelerden biri haberi, "tsa
sanşın değil esmermiş'' diye verdi,
belkı görmüşsünüzdür. tsa'nın beyaz
tenli, mavi gözlü olduğuna sadece
Batılılann ınandığını sanıyordum ben.
Demek bızde de böyle olduğuna
inananlar varmış ki, gazete Fsa'nın
esmer tenli olduğu bulgusuna pek bir
şaşırmış. Üstelık haber, "Gerçektsa,
kısa siyah saçu, firça sakailı, bryıku,
gür kaşh ve kahverengi gözlü çıkn"
diye de devam etmiş. Fılistınli bir
Yahudi olarak dünyaya gelen tsa'nın
esmer oluşuna neden şaşılmış
olduğuna bir hayli şaşmış
bulunuyorum. Beyaz tenli Isa'ya, her
iyi ve güzel değerin beyaz adamda
olduğuna inanan Batılı saray ya da
kilise ressamının tablosunda
rastlarsınız ancak. O tablolar Isa'yı
beyaz tenli göstermekle kalmaz, bir
de uzun saçlı olarak yansıtır ki, sadece
bu bile Hıristiyanlığa aykındır. Uzun
saçlı erkek Hıristiyanlıkta pek makbul
sayılmaz, bildiğiniz gibi.
Olay şu: tsa'nın yaşamuıın
anlatılacağı bir belgesel için birinci
yüzyıla ait kafataslan üzerinde
incelemeler yapan bilim adamlan, bu
kafataslanndan birine Isa'nın yüzünü
-herhalde böyle bir çehre olurdu
diyerek- monte etmışler. Bu yeni yüze
göre Isa esmer tenli, siyah nrça
sakailı, yaşadığı coğrafyanın tüm
özelliklenni yansıtan tıpik bır
Ortadoğulu. Önemli bir iddia ama
kimın umurunda? Isa'yı sanşuı, mavi
gözlü tamtanlarla, tsa'nın beyazlığına
vurgu yaparak siyah katleden ırkçı Ku
Klux Klan örgütü düşünsün bunu.
Ernest Renan'ın şöyle bir cümlesı var
"tsa'nın yaşamı yazıhrken insan
sadece gerçekleri ileri sürmekle
yetinsevdi, o zaman ancak birkaç
sanrla yetinmek zorunda kaurdV Yani
tsa'ya ilişkin öyle yakıştırmalar, öyle
olaylar var ki birçok insan ya da
topluluk yapıp ettiklerine Isa'yı
kaynak gösterebiliyor. îyi örneklerse
mesele yok tabii. Vejetaryenliğın
çeşitlerinden haberdar olmadığım bir
dönemde, "Madem vejetaryensin
neden bahkyryorsun" diye sorduğum
bir arkadaşım, tsa'nın yemeğinin de
balık olduğunu söylemışti yanıt
olarak tsa'ya gökten indirilen yemek
büyükçe bir balıktı malumunuz. Yıllar
önce Londra'da ırkçılık karşıtı bir
gösterideydim. Çoğunlukla
sosyalıstlerin doldurduğu meydanda
kurulan standlan dolaşıyor, kitap,
LONDRA
MUSTAFA
ERDEMOL
dergi alıyor, bildiri topluyordum.
Siyah Hıristiyanlann standında da
elime bir bildiri tutuşturdular.
Irkçılığa, Hıristiyanlık öğretısinden
yola çıkılarak neden karşı olunması
gerektiğı yazılı olan bıldırinın bir
yerinde Isa'nın da siyah olduğu iddia
ediliyordu. Allah'ın oğlunun
Ortadogu Arap'ı oluşu, bir Afrika
sıyahı olmasa bile, beyaz olmasından
daha iyiydi onlara göre. Peygamberin
beyaz olmayan bir coğrafyadan
gelmesi siyahlığın kanıtıydı. O kadar.
Ilticacılarla ilgili bir toplantıda da
konuşmacüardan biri sözü nasıl olup
da ortaya getirdi bilmiyorum, kalktı
dünyanın ilk mültecisi tsa'du" diye bir
laf etti. Hani şu Hint topraklannda
ortaya çıkan Ahmediye mezhebi var
ya. Bu mezhebe göre tsa Kudüs'ten
kaçıp Doğu'ya, Srinagar'a, yani
şimdiki Keşmir'e yerleşmiş, orada
ölmüş. Mezan da oradaymış. Belki
Fittstin'deS
cenaze
FlMstin'deönceki
günkü çaüşmalarda
cenazetörenkri dün
yapıkfa. Öklürûlen
gençkrin
buhmduğu gazeteleri
taşıyaa binlerce
Fffistinli, intikam
yemini ettL Israil
ordusu dün gece Baü
Şeria'dakiEl
Haffl kentine
bombantaman
düzentedi
Sakhndaenaz
27kişi
yarabmrken
çoksayıdaevde
agrhasargördü.
(Fotoğraf:
REUTERS)
konuşmacı bu Kudüs'e gidiş
hikâyesinden etkilenip de tsa'nın
mülteci olduğu sonucuna varmıştır
diye düşündüğümden pek de
yadırgamamıştım ilk ilticacınuı Isa
olduğu iddiasını. Afnkalı siyahlığını,
vejetaryen vejetaryenliğini, mülteci
mültecılığini Isa'ya dayandırarak
moral güç kazandı. tngiltere'de birçok
insan tsa'nın gerçeğe en yakın bu yeni
çehresini gazetelerde görünce
gerçekten heyecanlandı. Çünkü
yıllarca beyaz tenli, mavi gözlü diye
bildikleri Nasaralı tsa'nın hiç böyle
olacağını düşünmemişlerdi. Ben ise
kıvırcık saçlı, tıraş yüzü görmemiş
sakalı ve en önemlisi teninin rengiyle
bu yeni Isa'nın, sokaklarda saldınya
uğrâyan, horlanan göçmenlere ne
kadar da çok benzediğini düşündüm.
Dünyaya geri gelip, insanlığı
düzeltinceye kadar. yani kırk yıl,
yeryüzünde kalacağına inanılan Isa bu
tipiyle öraeğin Londra'da kırk gün
bile zor bannır bana sorarsanız.
Sosyal yardım kurumlannda terslenir,
Ingılizcesi biraz aksanlıysa telefonla
yaptığı iş başvurusu anında reddedilır.
Annesı Meryem de beraber gelirse
eğer, o da evlılik dışı çocuk sahıbi
olan diğer hemcinsleri gibi,
durumlanna uygun sosyal yardım
parasıyla geçinmek zorunda kalırdı.
Ingütere yönetıminın yabancılar
politikasına karşı ne siyasi partilerin
ne de sendıkalann ciddi bir eleştiri
geliştirmediklerini gördüklerinde de
ana-oğul tek bir şey yapabilir; o da
gidip kiliseye sığınmaktır.
Saçı san, teni beyaz, gözü mavi
olmayan kişi tsa bile olsa fayda
etmez.
Saçını sanya boyayıp ensesini örtecek
kadar uzatan Hasan Mezara'nın bir
bıldığı var elbet.
KÜLTÜR • SANAT •VV O.21 2 293 89 78 (3 HAT)
NİSAN 2001İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
www.crrks.org
6.4.2001 CUMA SAAT 19.30
linHHBitt
•lüMiııiııııenınınHiııi
•*BŞ Mıl BytO»t 4 000 000 TL-1000 000 TL ıİNDIRIMSİZ)
. S/IMJ001 MZAKTESİ/rAZAR SAAT 20.00
OTANBUL BOrOajcHiıt BELEDIYESI
Gatl Ssmaı Ylmtmuı. Ar<U Aydtjjan
Cemal Refit Rey - Ekrem Refit Rey
MLİ H U (Operet. 2 Perde)
OtfcaKn $*& Oriua ŞaOıd - Sâhncr» Koftn- Alon Günb.y
S0O0 0O0R 6 000M0TL
' 104.2001 SAU SAAT 19.30
* nprAnüsnai
Şrf: PUmtm Djmıı StJtst MıU Cm-gma (Ktmam)
8M F W * t 4.000 000 TU- U0OOOO TL (HOİRİMSİZ)
11.4.2001 ÇARŞAMBA SAAT 19.30
(AMUCAMallBMEfil
Şefve Solist: Ayhan Haksal
(MRyakrc 1000 000 TV ISOaOOOIL (İIOIRİMS1Z)
PERŞEMBE SAAT 19.30
ttl
17.4.2001 SAU SAAT 19.30
fcTAIML t t r m d l tBOlYBl IOT MESTUfl
Şef Kamıl Co}kun
«M n»»d»L 3 000 000 TL - 2-500 000 TL (INOIRMSIZI
iKl.2001 POSaiK SAAT 20.00
KTAITtFET2A-fl-
Hfittm 1000 000 TL - 10O0 000 TL (IMDIRIMS1Z)
16.4.2001 PAZARTE» SAAT 19.30
H D ü IO0ESCU GAIATHUIE DALKIUÇ
(Ktman-Pıyano Rtııtalı)
U0OO00TL (INOIRIMSffl
(Caz Konsen)
^JM Hyaha 6 000 000 TL - 5 000 000 TL
26.4.2001 PBSBIBE SAAT 19.30
KSRİM-ÇETİN KÖftÜKÇÖ
(Turk Muzsğl Koruert)
Z.5O0 0O0Tl_(INDıRIMSlZ)
Toronto'nun Olimpiyât düşleri
I. UIUSLARARASIİSTANIUL DANS FESTİVALİ
(Z7.4.2001 4.5.2001)
27/2841001C8MA-CTESİ SAAT 20.00
SBaÇAâUŞBALETOPLUUKU
• ^ 8»«HyıItırı lOOCOOOTL-6.000 000 TL
»4.2001 PAZAR SAAT 20.00
US ULUSAL BALfSİ S BOLSOY JOÜSTlfRİ
BfctH>«lKt10.0O0JOOTL-8.000 000 TL
a.4J001PA2ARTtSJ SAAT 20.00
DUK aSHOOT • FRAHK HAIDELER K Dİ£I EVGİ
DAJtSPROJESJ
mt rtfitm: 6JIOO ooo TL • s m o o o TL
1.5.2001 SAUSAAT 20.00
'UlfTUDLABGALATEMSJÜ-
BMFIy«IIRl<U»O0OOTL 1000 000 Tl
2/3.5.2001 Ç8Ş/PRŞ SAAT 20.00
HHnMİIBDIIAIBTIrULISI
t IWn»ı<l«L>JO0OO0TL-6ObaoO0Tl
4.5.2001 CUMASAAT20.00
T.C.IIlJİIIAIAItlb
SMRyttvı S.OO0000TL-5JXMOOOTL
EKESIN KOTEL
Kar altında bir şehir karşıladı
Olimpiyât Değerlendirme
Komitesi'ni ve 7-12 Mart günlen
Toronto'nun tarihinde yerini aldı.
Adım oümpiyat şehirleri arasına
yazdırmak, dünyanm dört bir
tarafından gelen yüz binlerce
sporseveri ve rekor için yanşan
atletlen ağırlamak, dünyanın en
büyük organızasyonuna ev sahipliği
yapmak, bir şehrin ticari ve sosyal
hayatında olabilecek en büyük
hareket. Gerçekten de eğer
rakamlarla konuşursak, Olimpiyât
Oyunlan'na 16 bin atlet, 22 bin
medya mensubu ve 500 bin
civannda da izleyicinin katılmıı
bekleniyor. 14 kişilik Olimpiyât
Değerlendirme Komitesi, beş gün
boyunca Toronto'da ulaşım,
güvenlik, spor alanlan, halkın
desteği, konaklama imkânlan,
olimpiyât bütçesi, Olimpiyât köyü
ve oyunlann ana plam gibi 18 ana
konuda incelemeler yaptı. Komite,
geçen haftalarda Pekin'de idi ve
halk tarafından coşkuyla
karşılanmıştı. Gerçekten de Pekin,
Olimpiyât Oyunlan içm olan
isteğini göstermekte hiç de utangaç
veya mağrur davranmadı. Aksine,
birbirinden güzel genç hanımlar
ekibe eşlik ettiler, çimenler
spreylerle yeşile boyandı.. ve hatta
çevre konusundaki duyarlılığı
göstermek adma, bundan böyle
ağaçtan yemek çubuğu
yapılmayacağı karan dahi almdı.
Toronto Olimpiyât Komitesi ise son
iki yıldır bu hafta için
hazırlanmakla beraber, sadece
teknik detaylan parlatmakla ve
sokaklan kardan temizlemekle
yetindi. Çünkü komite, kontrol
edebileceği yegâne saha olan teknik
detaylan öne çıkartarak bu yanşı
göğüsleme hedefini güdüyor.
Bilindiği gibi teknik yeterliliğin
yani sıra Olimpiyatlara ev sahipliği
yapmak, politik bir savaşı da
kazanmış olmayı gerektirıyor.
Örneğin Çin'in ilk defa oyunlara
evsahipliği yapması olgusuna karşı
kazamlacak bir savaş ya da bütün
şehırlerin gözbebeği Paris'te
düzenlenecek bir olimpiyât fikrine
karşı kazamlacak bir savaş... Zira
Olimpiyp.t Komitesi'nin, Paris'in, 3.
defa da olsa, 2008'de Olimpiyatlara
evsahipliği yapmasına çok sıcak
baktığı kulaktan kulağa dolaşıyor.
Bununla beraber Toronto, geçen
ağustosta hazırlanan rapora göre 10
üzerinden 8.6 ile spor tesisleri
açısından en yüksek notu alan şehir
iken genel sıralamada Paris 8.5
puan ile en üst sıraya yerleşiyor;
onu 8 puan ile Osaka, 7.6 ile
Toronto, 5.4 ile Pekin ve 4.6 ile
tstanbul izliyordu.
Sonuç olarak Toronto'nun ağustos
raporu A'lardan ziyade B'ler ile
doluydu. Komite, bazı oyunlann,
atletlerin konaklayacağı köyün çok
dışında olması yüzünden endişeli
olduğunu belirtmişti. Dolayısıyla
Toronto beş gün boyunca, atletlerin
odalanndaki banyoîann
büyüklüğünden sulann tazyikine
kadar çeşitli konularda
değerlendirme ekibini ikna etme
gayreti gösterdi. Örneğin 14 kişilik
ekibin üyelerinden biri olan Sergei
Bubka, atletlerin ısınma amaçlı
kullanacaklan alanlann
müsabakalann yapılacağı alanlar
kadar büyük olup olmadığını sordu.
Bu sunumlar ve geziler bir yandan
sürerken bir grup Olimpiyât karşıtı
protestocu da Olimpiyât
Değerlendirme Komitesi'nden
randevu alabildi. Protestocular ile
Komite'nin iüc karşılaşması,
protestoculann Lake Shore
Bulvan'ndan geçmekte olan komite
otobüsünün yolu üstünde 'En
kötüyü bekle: Toronto 2008' yazılı
pankartlarla gösterisi ile olmuştu.
Kapalı kapılar ardmda gerçekleşen
toplantıda protestocu gruplardan
biri olan
TORONTO BreadNo
Circusus
yaptığı video
BERNA
i z l e t ı s i
DEMÖÖOL eşliğinde
Toronto'nun
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ kirli küçük
^~^^~~^^^™~"~ sırlanna ve
şehrin ciddi bütçe problemlerine
dikkat çekerek neden Toronto'nun
Olimpiyât için doğru yer olmadığını
anlatmaya çalıştı. Ekibin
sözcülerine göre, Komite üyelerinin
kaldıklan lüks otellerden, bindikleri
limuzinlerden, tiyatro salonlanndan
veya CN kulesinin tepesinden
şehrin gerçeklerini gönneleri çok
zor. Eğer Olimpiyât Oyunlan'mn
bir felsefesi olduğuna inanıyorlarsa,
otellerinden çıkıp şehrin
sokaklannda şöyle bir yürümeliler.
Gruba göre Toronto, Olimpiyatlara
ev sahipliği yapacak olursa, şehir
evsizler için daha da yaşanmaz bir
yer olacak. Evsizler, ziyaretçilerin
göriiş alanmdan çıkartihnak
istenecek. Vergi verenlerin parası
inşaat firmalan tarafindan, halka
yarar sağlamayacak bir amaç için
kullamlacak ve zengin-fakir
uçurumu daha da açılacak. Grup,
video gösterisinde evsizlerin
yaşamından kesitler sunarak
"Toronto kendi halkına uygun bir
yaşam sağlayamazken Olünpryaiiara
nasıl ev sahipliği yapacak" diye
sordu. Toronto gazetelerinde de
yönetim tutumunu eleştiren birçok
yazılar yazıldı. Bu eleştirilerin
hedefi, Komite'nin gelişine sadece
birkaç gün kala, aylarca önce
başlaması gereken projelere tekrar
dönülüp sözler verilmeye
başlanması, projelerin tozlu
sayfalanmn çevrilmesi idi. Bu
projeler, aslına bakarsanız,
Olimpiyatlar almsa da alınmasa da
hayata geçirilmesı şehir için gerekli,
hatta zorunlu projeler. Şehrin
merkez metro istasyonunun
büyütühnesi, anayollann
genişletilmesi gıbı... Ancak bu
projeler, yönetim tarafından aksi
vurgulansa da kaderleri
Olimpiyatlara bağlanmış,
bekliyorlardı. tster ıstemez şu
düşünce beliriyor Torontolulann
aklında: "Toronto şehrinin bu
Olimpiyatlara ihtivacı var. Evet, biz
sadece evsahipliği yapmak
arzusunda değiliz. Aym zamanda
daha iyi yaşama şarüan için buna
ihti>acımız da var." Komitemn
gelmesme bir gün kala gazetelerden
birinde bir yazar, şöyle diyordu:
"Oyunlann neden bize verilmesi
gerekrjği sorusunun cevabı şudur:
Çünkü ovıınlar olmadan şehir
geüşimini tamamlayamaz, çünkü
oyunlar bize verilirse ancak
kendimize inancunızı sağlanz,
çünkü biUriz ki komite bize
inannuştır. Ve merak edivorum,
temmuzda kazanan şehir beUi olup
da bu baskı ortadan kalktiğmda şu
sn*alar dile getirilen bu projelerin
akıbeti ne olacak, pohtikacılaruruzı
bize hizmet getirmeye nasıl motive
edeceğiz.'' Değerlendirme
Komitesi'nin gidişinin ardından
Toronto Olimpiyât Komitesi,
olumsuz hiçbir yorum duymadığmı
belirtti.
Komite üyelerinden
on birinin, otel asansöründe
bir saat mahsur
kalmasına rağmen..Komitenin
20 Mart'ta Istanbul'a 28
Mart'ta ise Paris'e yaptığı
ziyaretlerinden sonra, 13
Temmuz'da 122 kişilik komite
Moskova'da karannı
açıklayacak ve kazanan şehir
beUi olacak. tşte bu zamana
değin Toronto, Paris, Pekin,
Osaka ve tstanbul, nefeslerini
tutmuş beklıyor olacaklar.
Muayene, Teşhis, Tedavl
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayis Cad. No: 8 ŞişJi/lstaibul
Jei: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Intemet: http://www.tkv.onj.tr
e-mail: gen.sekreterfatkv.org.tr
koonfinator@tkv.org.tr
Bağışlayacağtnız her btr kuruş,
engelltmn kolu, bacağt ve gözü olacaktır.
Bu yardımt bizden esirgemeyin
TÜREV
Türkiye Engelliler Vakfı
Tel: (0 216) 370 }3 66 - 383 93 50 - 370 79 89
Banka besap no: Maltepe Vakıflar Bankası
Şubesi 2051328 No'lu hesap
Başka Türkiye
Yok
Haydi Fidan
Dikelim
ORMANBAKANUĞI
AĞAÇLANDKMA VE fROZYON
KONTRQLÜ
GENEL MUDURLÜĞÜ