23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2001 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI dishab@cumhuriyet.com.tr Biz neden ^elmiştik buralara Dönemin Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un 1957 Mayısı'nda Türkıye'yi ziyareti sırasında verdiği muştunun üstünden kırk yıldan fazla bir zaman geçti. Alman ekonomisinın, sanayisinin Türklere gereksinimi olduğunu söyleyen Theodor Heuss'un hemen ardından 150 kişilik bir teknisyen kafilesi Almanya'nın Kiel kentine yollanır. Almanya'nın kapılan Türklere aralanmıştır bir kez. Açılış o açılış! 40 yılda kaç milyon olduk "acı vatan"da? 1954'te Alman hükümeti Türk hûkümetine 150 milyon dolarlık kredi açar. Bunu eleştiren dönemin etkili gazetecilerinden Hüseyin Cahit Yalçuı hakkında "hükümetin manevi şahsiyetini tahJdr" eden yazılanndan dolayı soruşturma açılır. Başbakan Adnan Menderes 2-9 Ekım 1954'te resmi görüşmeler yapmak ûzere Almanya'ya gider. Almanya'yla ekonomik ilişkileri geliştirmek isteyen Türk hûkümeti Almanya'nın NATO'ya alınmasını destekler. Menderes'in gezisinin ardından ortaya şöyle bir tablo çıkar: "Mevcut tfcaret muahedesmm dtşmda çok geniş münasebetler kurulacak, derhal yeni bir ticaret mukaveiesi yapılacak, sanayi programımızm tahakkukuna Abnan endüstrisinin iştirakd sağUnacak"tır. 1954 Aralık'ında Türk - Alman ticaret görüşmesi sona erer. Almanya Türkiye'ye 225 milyon marklık "investisman" kredisi açar. 1955 Şubatı'nda "Türk - Abnan tktisadi Anlaşması" ımzalanır. Batı Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un 1957'de Ankara'ya gelmesi, "Türldye'nin Alman iktisadi yardmuna dayanmasımn genişlediğini beHrkr". 8 Mayıs'ta "Türk - Alman Kûltûr Anlaşması" imzalanır. 1959'da Alman lktısat Bakanı Dr. Ludvvig Erhardt, "Türldye'de kapitalizmin geüşmesi konusunda Almanya'nın ne gibi yardımlan olacağma değgin görüşmdo- BERLIN yapmak üzere Türkiye'ye'' gelir. Erhardt, "ihracatçı GÜLTEKİN ûlkeleriçin E M R E Türkiye'yi ^ — — — — ^ — ^ ^ — 'çokcazipbir saha' olarak nitelemiş ve Alman vannmcılanna geniş vaatterde" de bulunmuşrur. Türkiye artık arpalık ve yağmalık bir ülkedir! 24 Haziran 1961 'de Ankara Radyosu, "93 kişilik ilk işçi grubunun çahşmak için Almanya'ya gittiğini" duyurur. Ulkemız kalkınacak, ışsızlık azalacaktı; her şey ortada! Türklerin Berlin'e gelişini belgelerle ortaya koyan "Tûrkiye'den Berfin'e" sergisi, 'gurbette', 'ikinci vatan'da 40. yılını dolduran 'bizimkilerin' tanhıne ışık tutuyor işbirliğinin devamı olarak. Fabrikada kullanılan aletlerden, oturma ve çalışma belgelerine; ilk uçak biletlerinden, pasaportlara; yurt fotoğraflanndan ilk kurulan derneklere, dügunlere, cenazelere, spor karşılaşmalanna; edebiyat dergilerinden düğün ve sünnet davetiyelerine, kültürel etkinliklere, emeklilerin dünyalanna.. uzanan geniş bir alanı gözler önüne senyor "TürkKe'den BerKn'e'' sergisi, Almanlann "Küçük istanbuT dedikleri, Türklerin yoğun olarak yaşadıklan Berlin'in Kreuzberg semtindeki Kreuzberg Müzesi'nde açılan sergideki belgeler 'bizunkilerin' kentteki kültür tanhıni, yaratıcılıklannı, gelişmelerini, etkinliklerini de ortaya koyuyor. Kahcı bir göç müzesine doğru gidişin ilk adımlannın atıldığını da gösteriyor bu sergi. Yani. bizlerin, yabancı bir ülkede var olma savaşımımızı belgeliyor bunca belge. Erlangerf'de yaşayan yazar Habib Bektaş'ın yeni kitabı "Ben Öykülere İnanınm"daki "Şey" başlıklı öyküsü, Türklerin Almanya'ya gelişinin nedenlerini, bu ülkedeki yaşamlannı, sıkıntılannı, parçalanmalannı, rahatsızlıklannı, geleneklerden kopuşlannı, geleceğe karanlık bakışlanm, sorunlan.. "Birparça aydmhk!" diyerek, ustaca ele alıyor, sorguluyor. Buralara gelmemize dönemin Çahşma Bakanı Büknt Ecevit de tanıktır, belgelerde imzası vardır. Hep düşünüyoruz.. aradan geçen 40 yıllık sürede Türkiye nereye gitti, gidiyor. diye. Türkiye'de ne işsizlik azaldı.. ne de buradakilerin yolladıklan marklar ülke ekonomisinde yerini buldu. Bunca yıl ülkemize hiç mi katkımız olmadı? Bizler neden gelmıştik buralara? Esmer Isaikincisınıfinsari...• - - * • • * . * Bizim gazetelerden biri haberi, "tsa sanşın değil esmermiş'' diye verdi, belkı görmüşsünüzdür. tsa'nın beyaz tenli, mavi gözlü olduğuna sadece Batılılann ınandığını sanıyordum ben. Demek bızde de böyle olduğuna inananlar varmış ki, gazete Fsa'nın esmer tenli olduğu bulgusuna pek bir şaşırmış. Üstelık haber, "Gerçektsa, kısa siyah saçu, firça sakailı, bryıku, gür kaşh ve kahverengi gözlü çıkn" diye de devam etmiş. Fılistınli bir Yahudi olarak dünyaya gelen tsa'nın esmer oluşuna neden şaşılmış olduğuna bir hayli şaşmış bulunuyorum. Beyaz tenli Isa'ya, her iyi ve güzel değerin beyaz adamda olduğuna inanan Batılı saray ya da kilise ressamının tablosunda rastlarsınız ancak. O tablolar Isa'yı beyaz tenli göstermekle kalmaz, bir de uzun saçlı olarak yansıtır ki, sadece bu bile Hıristiyanlığa aykındır. Uzun saçlı erkek Hıristiyanlıkta pek makbul sayılmaz, bildiğiniz gibi. Olay şu: tsa'nın yaşamuıın anlatılacağı bir belgesel için birinci yüzyıla ait kafataslan üzerinde incelemeler yapan bilim adamlan, bu kafataslanndan birine Isa'nın yüzünü -herhalde böyle bir çehre olurdu diyerek- monte etmışler. Bu yeni yüze göre Isa esmer tenli, siyah nrça sakailı, yaşadığı coğrafyanın tüm özelliklenni yansıtan tıpik bır Ortadoğulu. Önemli bir iddia ama kimın umurunda? Isa'yı sanşuı, mavi gözlü tamtanlarla, tsa'nın beyazlığına vurgu yaparak siyah katleden ırkçı Ku Klux Klan örgütü düşünsün bunu. Ernest Renan'ın şöyle bir cümlesı var "tsa'nın yaşamı yazıhrken insan sadece gerçekleri ileri sürmekle yetinsevdi, o zaman ancak birkaç sanrla yetinmek zorunda kaurdV Yani tsa'ya ilişkin öyle yakıştırmalar, öyle olaylar var ki birçok insan ya da topluluk yapıp ettiklerine Isa'yı kaynak gösterebiliyor. îyi örneklerse mesele yok tabii. Vejetaryenliğın çeşitlerinden haberdar olmadığım bir dönemde, "Madem vejetaryensin neden bahkyryorsun" diye sorduğum bir arkadaşım, tsa'nın yemeğinin de balık olduğunu söylemışti yanıt olarak tsa'ya gökten indirilen yemek büyükçe bir balıktı malumunuz. Yıllar önce Londra'da ırkçılık karşıtı bir gösterideydim. Çoğunlukla sosyalıstlerin doldurduğu meydanda kurulan standlan dolaşıyor, kitap, LONDRA MUSTAFA ERDEMOL dergi alıyor, bildiri topluyordum. Siyah Hıristiyanlann standında da elime bir bildiri tutuşturdular. Irkçılığa, Hıristiyanlık öğretısinden yola çıkılarak neden karşı olunması gerektiğı yazılı olan bıldırinın bir yerinde Isa'nın da siyah olduğu iddia ediliyordu. Allah'ın oğlunun Ortadogu Arap'ı oluşu, bir Afrika sıyahı olmasa bile, beyaz olmasından daha iyiydi onlara göre. Peygamberin beyaz olmayan bir coğrafyadan gelmesi siyahlığın kanıtıydı. O kadar. Ilticacılarla ilgili bir toplantıda da konuşmacüardan biri sözü nasıl olup da ortaya getirdi bilmiyorum, kalktı dünyanın ilk mültecisi tsa'du" diye bir laf etti. Hani şu Hint topraklannda ortaya çıkan Ahmediye mezhebi var ya. Bu mezhebe göre tsa Kudüs'ten kaçıp Doğu'ya, Srinagar'a, yani şimdiki Keşmir'e yerleşmiş, orada ölmüş. Mezan da oradaymış. Belki Fittstin'deS cenaze FlMstin'deönceki günkü çaüşmalarda cenazetörenkri dün yapıkfa. Öklürûlen gençkrin buhmduğu gazeteleri taşıyaa binlerce Fffistinli, intikam yemini ettL Israil ordusu dün gece Baü Şeria'dakiEl Haffl kentine bombantaman düzentedi Sakhndaenaz 27kişi yarabmrken çoksayıdaevde agrhasargördü. (Fotoğraf: REUTERS) konuşmacı bu Kudüs'e gidiş hikâyesinden etkilenip de tsa'nın mülteci olduğu sonucuna varmıştır diye düşündüğümden pek de yadırgamamıştım ilk ilticacınuı Isa olduğu iddiasını. Afnkalı siyahlığını, vejetaryen vejetaryenliğini, mülteci mültecılığini Isa'ya dayandırarak moral güç kazandı. tngiltere'de birçok insan tsa'nın gerçeğe en yakın bu yeni çehresini gazetelerde görünce gerçekten heyecanlandı. Çünkü yıllarca beyaz tenli, mavi gözlü diye bildikleri Nasaralı tsa'nın hiç böyle olacağını düşünmemişlerdi. Ben ise kıvırcık saçlı, tıraş yüzü görmemiş sakalı ve en önemlisi teninin rengiyle bu yeni Isa'nın, sokaklarda saldınya uğrâyan, horlanan göçmenlere ne kadar da çok benzediğini düşündüm. Dünyaya geri gelip, insanlığı düzeltinceye kadar. yani kırk yıl, yeryüzünde kalacağına inanılan Isa bu tipiyle öraeğin Londra'da kırk gün bile zor bannır bana sorarsanız. Sosyal yardım kurumlannda terslenir, Ingılizcesi biraz aksanlıysa telefonla yaptığı iş başvurusu anında reddedilır. Annesı Meryem de beraber gelirse eğer, o da evlılik dışı çocuk sahıbi olan diğer hemcinsleri gibi, durumlanna uygun sosyal yardım parasıyla geçinmek zorunda kalırdı. Ingütere yönetıminın yabancılar politikasına karşı ne siyasi partilerin ne de sendıkalann ciddi bir eleştiri geliştirmediklerini gördüklerinde de ana-oğul tek bir şey yapabilir; o da gidip kiliseye sığınmaktır. Saçı san, teni beyaz, gözü mavi olmayan kişi tsa bile olsa fayda etmez. Saçını sanya boyayıp ensesini örtecek kadar uzatan Hasan Mezara'nın bir bıldığı var elbet. KÜLTÜR • SANAT •VV O.21 2 293 89 78 (3 HAT) NİSAN 2001İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU www.crrks.org 6.4.2001 CUMA SAAT 19.30 linHHBitt •lüMiııiııııenınınHiııi •*BŞ Mıl BytO»t 4 000 000 TL-1000 000 TL ıİNDIRIMSİZ) . S/IMJ001 MZAKTESİ/rAZAR SAAT 20.00 OTANBUL BOrOajcHiıt BELEDIYESI Gatl Ssmaı Ylmtmuı. Ar<U Aydtjjan Cemal Refit Rey - Ekrem Refit Rey MLİ H U (Operet. 2 Perde) OtfcaKn $*& Oriua ŞaOıd - Sâhncr» Koftn- Alon Günb.y S0O0 0O0R 6 000M0TL ' 104.2001 SAU SAAT 19.30 * nprAnüsnai Şrf: PUmtm Djmıı StJtst MıU Cm-gma (Ktmam) 8M F W * t 4.000 000 TU- U0OOOO TL (HOİRİMSİZ) 11.4.2001 ÇARŞAMBA SAAT 19.30 (AMUCAMallBMEfil Şefve Solist: Ayhan Haksal (MRyakrc 1000 000 TV ISOaOOOIL (İIOIRİMS1Z) PERŞEMBE SAAT 19.30 ttl 17.4.2001 SAU SAAT 19.30 fcTAIML t t r m d l tBOlYBl IOT MESTUfl Şef Kamıl Co}kun «M n»»d»L 3 000 000 TL - 2-500 000 TL (INOIRMSIZI iKl.2001 POSaiK SAAT 20.00 KTAITtFET2A-fl- Hfittm 1000 000 TL - 10O0 000 TL (IMDIRIMS1Z) 16.4.2001 PAZARTE» SAAT 19.30 H D ü IO0ESCU GAIATHUIE DALKIUÇ (Ktman-Pıyano Rtııtalı) U0OO00TL (INOIRIMSffl (Caz Konsen) ^JM Hyaha 6 000 000 TL - 5 000 000 TL 26.4.2001 PBSBIBE SAAT 19.30 KSRİM-ÇETİN KÖftÜKÇÖ (Turk Muzsğl Koruert) Z.5O0 0O0Tl_(INDıRIMSlZ) Toronto'nun Olimpiyât düşleri I. UIUSLARARASIİSTANIUL DANS FESTİVALİ (Z7.4.2001 4.5.2001) 27/2841001C8MA-CTESİ SAAT 20.00 SBaÇAâUŞBALETOPLUUKU • ^ 8»«HyıItırı lOOCOOOTL-6.000 000 TL »4.2001 PAZAR SAAT 20.00 US ULUSAL BALfSİ S BOLSOY JOÜSTlfRİ BfctH>«lKt10.0O0JOOTL-8.000 000 TL a.4J001PA2ARTtSJ SAAT 20.00 DUK aSHOOT • FRAHK HAIDELER K Dİ£I EVGİ DAJtSPROJESJ mt rtfitm: 6JIOO ooo TL • s m o o o TL 1.5.2001 SAUSAAT 20.00 'UlfTUDLABGALATEMSJÜ- BMFIy«IIRl<U»O0OOTL 1000 000 Tl 2/3.5.2001 Ç8Ş/PRŞ SAAT 20.00 HHnMİIBDIIAIBTIrULISI t IWn»ı<l«L>JO0OO0TL-6ObaoO0Tl 4.5.2001 CUMASAAT20.00 T.C.IIlJİIIAIAItlb SMRyttvı S.OO0000TL-5JXMOOOTL EKESIN KOTEL Kar altında bir şehir karşıladı Olimpiyât Değerlendirme Komitesi'ni ve 7-12 Mart günlen Toronto'nun tarihinde yerini aldı. Adım oümpiyat şehirleri arasına yazdırmak, dünyanm dört bir tarafından gelen yüz binlerce sporseveri ve rekor için yanşan atletlen ağırlamak, dünyanın en büyük organızasyonuna ev sahipliği yapmak, bir şehrin ticari ve sosyal hayatında olabilecek en büyük hareket. Gerçekten de eğer rakamlarla konuşursak, Olimpiyât Oyunlan'na 16 bin atlet, 22 bin medya mensubu ve 500 bin civannda da izleyicinin katılmıı bekleniyor. 14 kişilik Olimpiyât Değerlendirme Komitesi, beş gün boyunca Toronto'da ulaşım, güvenlik, spor alanlan, halkın desteği, konaklama imkânlan, olimpiyât bütçesi, Olimpiyât köyü ve oyunlann ana plam gibi 18 ana konuda incelemeler yaptı. Komite, geçen haftalarda Pekin'de idi ve halk tarafından coşkuyla karşılanmıştı. Gerçekten de Pekin, Olimpiyât Oyunlan içm olan isteğini göstermekte hiç de utangaç veya mağrur davranmadı. Aksine, birbirinden güzel genç hanımlar ekibe eşlik ettiler, çimenler spreylerle yeşile boyandı.. ve hatta çevre konusundaki duyarlılığı göstermek adma, bundan böyle ağaçtan yemek çubuğu yapılmayacağı karan dahi almdı. Toronto Olimpiyât Komitesi ise son iki yıldır bu hafta için hazırlanmakla beraber, sadece teknik detaylan parlatmakla ve sokaklan kardan temizlemekle yetindi. Çünkü komite, kontrol edebileceği yegâne saha olan teknik detaylan öne çıkartarak bu yanşı göğüsleme hedefini güdüyor. Bilindiği gibi teknik yeterliliğin yani sıra Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak, politik bir savaşı da kazanmış olmayı gerektirıyor. Örneğin Çin'in ilk defa oyunlara evsahipliği yapması olgusuna karşı kazamlacak bir savaş ya da bütün şehırlerin gözbebeği Paris'te düzenlenecek bir olimpiyât fikrine karşı kazamlacak bir savaş... Zira Olimpiyp.t Komitesi'nin, Paris'in, 3. defa da olsa, 2008'de Olimpiyatlara evsahipliği yapmasına çok sıcak baktığı kulaktan kulağa dolaşıyor. Bununla beraber Toronto, geçen ağustosta hazırlanan rapora göre 10 üzerinden 8.6 ile spor tesisleri açısından en yüksek notu alan şehir iken genel sıralamada Paris 8.5 puan ile en üst sıraya yerleşiyor; onu 8 puan ile Osaka, 7.6 ile Toronto, 5.4 ile Pekin ve 4.6 ile tstanbul izliyordu. Sonuç olarak Toronto'nun ağustos raporu A'lardan ziyade B'ler ile doluydu. Komite, bazı oyunlann, atletlerin konaklayacağı köyün çok dışında olması yüzünden endişeli olduğunu belirtmişti. Dolayısıyla Toronto beş gün boyunca, atletlerin odalanndaki banyoîann büyüklüğünden sulann tazyikine kadar çeşitli konularda değerlendirme ekibini ikna etme gayreti gösterdi. Örneğin 14 kişilik ekibin üyelerinden biri olan Sergei Bubka, atletlerin ısınma amaçlı kullanacaklan alanlann müsabakalann yapılacağı alanlar kadar büyük olup olmadığını sordu. Bu sunumlar ve geziler bir yandan sürerken bir grup Olimpiyât karşıtı protestocu da Olimpiyât Değerlendirme Komitesi'nden randevu alabildi. Protestocular ile Komite'nin iüc karşılaşması, protestoculann Lake Shore Bulvan'ndan geçmekte olan komite otobüsünün yolu üstünde 'En kötüyü bekle: Toronto 2008' yazılı pankartlarla gösterisi ile olmuştu. Kapalı kapılar ardmda gerçekleşen toplantıda protestocu gruplardan biri olan TORONTO BreadNo Circusus yaptığı video BERNA i z l e t ı s i DEMÖÖOL eşliğinde Toronto'nun ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ kirli küçük ^~^^~~^^^™~"~ sırlanna ve şehrin ciddi bütçe problemlerine dikkat çekerek neden Toronto'nun Olimpiyât için doğru yer olmadığını anlatmaya çalıştı. Ekibin sözcülerine göre, Komite üyelerinin kaldıklan lüks otellerden, bindikleri limuzinlerden, tiyatro salonlanndan veya CN kulesinin tepesinden şehrin gerçeklerini gönneleri çok zor. Eğer Olimpiyât Oyunlan'mn bir felsefesi olduğuna inanıyorlarsa, otellerinden çıkıp şehrin sokaklannda şöyle bir yürümeliler. Gruba göre Toronto, Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olursa, şehir evsizler için daha da yaşanmaz bir yer olacak. Evsizler, ziyaretçilerin göriiş alanmdan çıkartihnak istenecek. Vergi verenlerin parası inşaat firmalan tarafindan, halka yarar sağlamayacak bir amaç için kullamlacak ve zengin-fakir uçurumu daha da açılacak. Grup, video gösterisinde evsizlerin yaşamından kesitler sunarak "Toronto kendi halkına uygun bir yaşam sağlayamazken Olünpryaiiara nasıl ev sahipliği yapacak" diye sordu. Toronto gazetelerinde de yönetim tutumunu eleştiren birçok yazılar yazıldı. Bu eleştirilerin hedefi, Komite'nin gelişine sadece birkaç gün kala, aylarca önce başlaması gereken projelere tekrar dönülüp sözler verilmeye başlanması, projelerin tozlu sayfalanmn çevrilmesi idi. Bu projeler, aslına bakarsanız, Olimpiyatlar almsa da alınmasa da hayata geçirilmesı şehir için gerekli, hatta zorunlu projeler. Şehrin merkez metro istasyonunun büyütühnesi, anayollann genişletilmesi gıbı... Ancak bu projeler, yönetim tarafından aksi vurgulansa da kaderleri Olimpiyatlara bağlanmış, bekliyorlardı. tster ıstemez şu düşünce beliriyor Torontolulann aklında: "Toronto şehrinin bu Olimpiyatlara ihtivacı var. Evet, biz sadece evsahipliği yapmak arzusunda değiliz. Aym zamanda daha iyi yaşama şarüan için buna ihti>acımız da var." Komitemn gelmesme bir gün kala gazetelerden birinde bir yazar, şöyle diyordu: "Oyunlann neden bize verilmesi gerekrjği sorusunun cevabı şudur: Çünkü ovıınlar olmadan şehir geüşimini tamamlayamaz, çünkü oyunlar bize verilirse ancak kendimize inancunızı sağlanz, çünkü biUriz ki komite bize inannuştır. Ve merak edivorum, temmuzda kazanan şehir beUi olup da bu baskı ortadan kalktiğmda şu sn*alar dile getirilen bu projelerin akıbeti ne olacak, pohtikacılaruruzı bize hizmet getirmeye nasıl motive edeceğiz.'' Değerlendirme Komitesi'nin gidişinin ardından Toronto Olimpiyât Komitesi, olumsuz hiçbir yorum duymadığmı belirtti. Komite üyelerinden on birinin, otel asansöründe bir saat mahsur kalmasına rağmen..Komitenin 20 Mart'ta Istanbul'a 28 Mart'ta ise Paris'e yaptığı ziyaretlerinden sonra, 13 Temmuz'da 122 kişilik komite Moskova'da karannı açıklayacak ve kazanan şehir beUi olacak. tşte bu zamana değin Toronto, Paris, Pekin, Osaka ve tstanbul, nefeslerini tutmuş beklıyor olacaklar. Muayene, Teşhis, Tedavl TÜRK KALP VAKFI 19 Mayis Cad. No: 8 ŞişJi/lstaibul Jei: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Intemet: http://www.tkv.onj.tr e-mail: gen.sekreterfatkv.org.tr koonfinator@tkv.org.tr Bağışlayacağtnız her btr kuruş, engelltmn kolu, bacağt ve gözü olacaktır. Bu yardımt bizden esirgemeyin TÜREV Türkiye Engelliler Vakfı Tel: (0 216) 370 }3 66 - 383 93 50 - 370 79 89 Banka besap no: Maltepe Vakıflar Bankası Şubesi 2051328 No'lu hesap Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim ORMANBAKANUĞI AĞAÇLANDKMA VE fROZYON KONTRQLÜ GENEL MUDURLÜĞÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear