23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi GenelYayınYönetmenı. Ibrahim Yüdız • YazuşlenMüdüıü Safen Alpaslan • Sorumlu Müdür Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdürü. HakınKara lstıhbarat Cengiz Yüdınm # Ekonomı ÖzlemYüzak # Kültur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören • Düzeltme AbduUah Vazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç • Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tbrahim Yıkliz, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352S 2/3Tel 4411220, Faks 4419117• AdanaTemsılcısı. Çetin Ytğenoğlu, Inonü Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks 363 1215 Muessese Müdürü. Erol Erkut A Koordınator Ahmet Korulsan # Mu- hasebe Bülent Yener# Idare Hüsevin Gfirer • Satış: FazUet Kuz» MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gilbin Erduran • K.oordınatör Rehı Işıtman • Genel Mudur\ ardımcısı: SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846O-61,Faks 5138463 \ a\ımlayan \e Basan. > em Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş TmiocağıCad 39 41 Lağaloglu 34334 tstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbu] Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,2121513 85 95 www.cumhunyet.com.tr 7ŞUBAT2001 Imsak: 5.32 Güneş: 7.02 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.09 Akşam: 17.36 Yatsı: 18.58 Jagger'm km podyımda • Haber Merkezi - Efsanevi rock grubu Rolling Stones'un solisti Mick Jagger'ın kıa Jade Jagger, tspanya'nın Barcelona kentinde podyuma çıktı. Jagger, Ispanyol modaevi TNC'nin Gaudi Moda Haftası etkınlikleri kapsamında düzenlediği ve 2002 kış koleksiyonunu moda meraklılannın beğenisine sunduğu defilede en çok dikkat çeken isimlerden biri oldu. Monaüsaiçin ozeHKNum • PARİS(AA)Ünlü ressam Leonardo da Vinci'nin şaheseri olarak kabul edilen Mona Lisa tablosu, artık diğer tablolardan ayn bir bölümde sergilenecek. Fransa'daki Louvre Müzesi'nden yapılan açıklamada, her yıl müzeye gelen 5 milyon ziyaretçinin büyük ilgi gösterraesi nedeniyle izdihama yol açan tablonun ayn bir odada sergilenmesine karar verildiği belirtildi. UNICEF'in raporuna göre 14 yaş altı ölümlerde en önemli neden önlenebilir yaralanmalar Çoeııldar kaza kurbaıuDış Haberier Senisi - Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından hazırlanan bir raporda, gelişmiş ülkelerde her yıl 20 bin çocuğun önlenebilir kaza ve yaralanmalar sonucu yaşamını yitirdiği bildirildi. Ekonomik lşbirliği ve Kalkınma ÖTgûtü (OECD) üyesi 29 ülkede yapılan araştırma, son 5 yıllık dönemi kapsıyor. Rapora göre, 14 yaşından küçûk çocuklann ölüm nedenlerinin yüzde 40'ını kazalar oluşturuyor. 14 yaşından küçük çocuklar • Floransa'daki araştırma merkezi tarafından hazırlanan raporda, Isveç'in kaza sonucu çocuk ölümleri açısından en güvenli ülke olduğu kaydedildi. ABD'nin bazı eyaletlerinde, çocuklan mutlak bir ölümden koruduğu bilindiği halde, hâlâ çocuklar için emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunmuyor. açısından ölümcül olan kazalar arasuıda yangınlar, düşmeler, otomobil kazalan ve boğulmalar ön sırayı işgal ediyor. Trafik kazası kurbanı çocuklann çoğunluğunun yayalar ve bisiklet kullananlar olduğuna dikkat çekiliyor. UNICEF'in Floransa'daki araştırma merkezi tarafindan hazırlanan raporda, Isveç'in bu açıdan en güvenli ülke olduğu kaydedildi. ülkede her 100 bin 'Ekranlarm en seksi sunucusujiÇeviıi Senisi - Alman kanallarınm gene * \ii/lerinden Nova Meicrhtinrich'in cazilx> si , erkeklere >öııelik bir deifji olan FHM'nin , okurlan tarat'ından da onaylandı. Mii/ik ve, ma^azin programı "lnside"m sunucusu Meierhcinrich. dergjnin okurlan ' tarafindan Mevizyon ekranlannın en - seksi sunucusu secikü. BJld . gazefesinde \ ayımlanan bir habere a göre ekranlann en seksi • sunucusu unvanım kazanan Meierheinrich"in çalışan bir bevni de var. BELGESEL DtZI çocuktan 5.2'si kazayla ölüyor. Bu oran, Italya ve lngiltere'del00binde6.1, Hollanda'da ise 100 binde 6.6. Kazayla ölümlerin en fazla olduğu ülkeler ise şunlar: Güney Kore 100 binde 25.6, Meksika 100 binde 19.8, Portekiz 100 binde 17.8veABD 100 binde 14.1. ABD'nin bazı eyaletlerinde. çocuklan mutlak bir ölümden koruduğu bilindiği halde, hâlâ çocuklar için emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunmuyor. Bu arada erkek çocuklann ölümcül kazalarda kızlara oranla yüzde 70 oranında daha çok hayatını kaybettiği belirtildi. 14 yaş altı ölümlere, eğitim düzeyi düşük, uyuşturucu ya da alkol bağımlısı ve eşi olmayan genç annelerin çocuklannda daha sık rastlamyor. e-posta : tan @ prizma. net tr GSM İLETİŞİMİNİN SAĞLIĞA ETKİSİ KONULU PANEL Ceptelefonlanbeyne enetjiyottuyor KocaeH(AA) - Kocaelı Üniversıtesi (KOÜ) Teleko- münikasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Dinçer, cep telefonlannın beyın ve kollara önemli sa- yılacak oranda enerjı aktardığını söyledi. Kocaeli Yüksek Ogrenim Derneği Çevre ve Sağ- lık Hizmetleri Grubu ile Kentsel ve Kırsal Yaşam So- runlan Grubu'nca düzenlenen "GSM iletişiminin sağlığa etkisi" konulu panelde konuşan Prof. Dr. Din- çer, haberleşme sırasın- da kullanılan frekansla- r - Ü- /- _ nn radyoaktif olmadığı- m bildirdi. Günlük yaşamda. in- san sağhğuu olumsuz et- kileyen üç ana faktör bu- lunduğunu ifade eden Prof. Dr. Hasan Dinçer. "Elektronik, manyetikve elektromanyetik (EM) alan tşımasuun insanlara zararh etkisi olduğu anlaşd- mışür. Cep telefonlan, beyin ve kollara büyük enerji aktanyor. EM ışınlan, doku hücrelerinin kunyasal ya- pısını bozmaktadır" dedı. Teknolojınin sağladığı kolaylıklardan vazgeçme- nin mümkün olmadığını da anlatan Dinçer, alınacak önlemleri şöyle özetledi: "Halkın EM ışuununın za- rarlan konusunda bilinçlendirihnesi gerekiyor. GSM istasyonlanıun kamu binalan, okul, hastane ve park alam gibi alanlann dışma kurulması gerekiyor. Ozel- likle, çocuklann cep telefonu kullanmalan yasaklan- mahdır.7 * KOÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğ- retim Görevlisl Yrd. Doç. Dr. Nflay Etfler. cep tele- fonlannmhızlayaygınlaşması ile çeşitli sağlık sorun- lannın ortaya çıktığıru bildirdi. Cep telefonlannın sağ- lık üzerindeki etkisini • Prof. Dr. Hasan Dinçer, "Cep telefonlan beyin ve kollara büyük enerji aktanyor. EM ışınlan doku hücrelerinin kimyasal yapısım bozuyor" dedi. araştıran çahşmalannın devam etriğini belirten Etiler, "Ceptetefonuet- Idsinin tam olarak çö- zühnesiiçin,yöntemiiyi bffimseiçahsınaiaryapıl- mabdır" dedi. AvukatSfljelSolakoğ- lu da cep telefonlanrun hukuki düzenlemesinin henüz tam anlamıyla işlerlik kazanmadığını belirtti. GSM hizmetlerinin koordinatörlüğünü Ulaştırma Ba- kanhğı'nın yürüttüğüne değınen Solakoğlu, "Vatan- daşlar, cep telefonlannın sağlık üzerinde olumsuz et- ki yaratması durumunda beiediyelere başvurmaİKİır. Vatandaşm başvurması ve belediyeler ile sivil toplum örgütlerinin çalışmalan sonucunda, ölçüm istasyonla- n açıhnışür" diye konuştu. SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN Yerimiz Yanlış, Porto Alegre Olmalı! Yanhş hatırlıyorsam, duzeltinız! Sosyalizm'in 'en- ternasyonal' örgütlenmesıne, ondan once örgütle- nerek, gezegene el koymuş 'buıjuva' LiberalHği'nın, yol ve imkân verdiğini; daha birkaç gün önce, söyle- memiş miydim? 'Kapitalizm'\n Son Âşaması: Emper- yalizm', uluslararası sermayentn (Burjuvazi'nın), ge- zegeni 'sömiırgeleştırmesı'; 'maz/um/an'esiralmasıan- lamına gelıyordu; kımbılir, belkı de bu yüzden Valâ Nu- rettin, ünlü Enternasyonal marşı'nıTürkçeleştirirken, binncı mısraını şöyle çevırmişti: "...uyan artk uykun- dan uyan / uyan esirier dünyası!..". O 'dünya', XX. yy'dakı 'uyanışında'; III. ve IV. Enternasyonal'leri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Biıiiği'nı. Doğu Bk>- ku ulkelennı, Çin Halk Cumhuriyeti'nı, Ozyonetım'ın Federal Yugoslayya Cumhuriyeti'nr, dahası, o şaşır- tıcı ve inanılmaz 'Üçüncü Dünya Hareketi'ni gerçek- leştirmiş olmadı mı? Bunu bir kenara yazın! 'Sistem' bunu, onlann yanına elbette btrakmaya- caktı: 1990'lardan itibaren, yaşadığımız işte o traged- ya: SSCB'nin ve Doğu Bloku'nun dağılması; 'Üçün- cü Dünya Hareketi'nın 'etkısız hale getirilmesi'd\r ki, ABD'nin XXI. yy Dünya Güvenlik Stratejisi'nde, te- meli 'Küreselleşmek' ve 'Özelleştirmek' olan, 'Yeni Dünya Düzeni'nı getırmış; VVashington kendisini -tek başına ve şüphesiz çok erken- bu yeni düzenin 'efen- dıs/' ilan etmişti: elbette. Determinisme (Gerekircilik) diye sosyal bir yasa olduğunu, hesaba bile katmaya- rak! Aynı koşullarda, aynı davranışlar, aynı sonuç- lanverir, siz kalkıp'überalliği', yine gezegenin aha- lisini soyup soğana çevirmek diye uygularsanız; bu liberal barbarlık' -daha önce de olduğu gibi- yer- yüzü 'Mazlumlannın' yine Küresel' tepkisine ne- den olacaktr. Bu kaçınılamaz. Olmuştur bıle! SeatUe, VVashington, Prag vs der- ken; karşımıza birdenbıre, Porto Alegre 1. Sosyal Fo- rumu çıkıveriyor kı, kimler tarafından ne için yapıldı- ğını, Ignatio Romanet şöyle anlatıyor: "...yeni Lıberalliğin, yeryüzûnün hemen her tarafın- da sebep olduğu felâketleri, yarattığı eşitsizliklehya da adaletsizlikleri; bu defa, protesto etmek ıçın, değıl; ya- pıcı ve olumlu birtutumla, yenitipbir 'Küreselleşme'n/n; teorik ve pratik çerçevesini, saptayıp önermek; aynca, daha insancıl ve dayanışmacı, bir başka dûnyanın mümkün olduğunu, kesınlikle ilan etmekiçin!..." (Le Mon- de Dıplomatique, Ocak 2001 s. 1) Şaşırdınız galiba! Evet, adeta yeni bir Enternasyo- nal'dan söz ediyor; iyi de, acaba neden? Hoca'nın 'lcadı'ndan farksız... Nasreddin Hoca'nın hikâyesini bilirsıniz, hani demiş ki: '-Karia ekmek peynir yemeyi ben icat etb'm, lâkin ben de beğenmedim!'; işte o hesap! Küresel- teşme'yi geri dönülemez bir aşama olarak görenlen uy- gulama-uygulamaylabırlıkte, neden olduğu 'tahribat'- ilehedikçe, 'marifetleri'ni pek de beğenır gorunmüyor- lar. Bunu elbette ben söylemiyorum, Bernard Cassen yazıyor: "...dünya ekonomisi üzerindeki son geJişmeler ra- porunda, Dünya Bankası, 'Uluslararası Para Fo- nu'nun OMF) 'sözde' yoksulluga savaş iddiasıyla ge- liştirdiği 'yeniden yapılanma programlan'nın basa- nsız' olduğunu kabul etmiştir. Zaten \MF'nın Genel Direktör Yardıması M. Stanley Bsherde, 2000yı// Ağus- tos ayında Kansas City'de yapılan 'Federal Rezerv- ler'in yıllıkseminerinde, '...'Küreseleşme'nin karşıt- tan tarafından hükümetlere, büyük firmalara ve uluslararası kurutuşlara yöneltilen saldınlann ço- ğu hakhdır!' dememiş miydi? Dahası Tıme dergisin- de yazan, Dünya Tıcaret Teşkilatı üyesi M. Michael Kingstey de, 'Küreselleşme'n/n en ateşli savunucu- lanna, epeyce uzulerek ne dıyordu!:'-... siyaset yel- pazesinin bir ucundan öteki ucuna kadar, kim var- sa herkes, 'küreselleşme'yi adeta kusuyor..." ('Le Monde Diplomatique, Ocak 2001 s. 4). Hay Allah! Bu Fransız gazetesi ve duoımu değeıien- dirme biçimı, size fazlaca 'solcu 1 mu gözüktü; o halde buyurun size, Ingılız liberal basınından, üç tesbit: tesbrt/ 1: "...kamuoyunun (halkın) istekleriyle, fi- nans pıyasasın/n istekleri, birbirine ters düştüğü süre- ce -bu süre ne kadar uzun olursa olsun-; politikacılar, işadamlannakarşıpopülistbirpolitikayürütmenin.ge- tirisinin yüksek olacağı sonucunu çıkaracaklardır. Bu durum, büyük sermaye için (Big Bussines), hiç de gü- ven ven'cysay7/amaz..."(FinancialTimes, 11 Eylül2OOO) Tesbit/ 2: "...eğer akıllannı başlanna topiayıp, hü- kümetlerin çerden çöpten olduğu ülkelerde, sosyaJ giderleri, çokuluslu şirketler üstlerine almadıkça; bel- ki de (muhtemelen) sokaklardan dolup taşan gösteri- ciler, onlara kendi kurallannı dayatacaklardır..." (Bus- sines VVeekly, 6 Kasım 2000). Tesbit/ 3: "... 'Küreselleşme' karşrtlan, yaşadığımız dönemin en âcil siyasal, ekonomik ve ahlâki sorunu- nun, Üçüncü Dünya'n/n yoksulluğu olduğunu söyle- mekte haklıdıriar, aynca, itici güçleri ne kadaryüksek olursa olsun, 'Küreselleşme 1 dalgasının geriye itile- bileceği hakkındaki iddialan da haklıdır. Âslında 'Kü- reselleşme' karşıtlannı - ve onlara sempati ve yakın- lık duyan akımlan, en can yakıcı şekilde o kadar kor- kunç ö/çüde tehlikeli kılan da, bu iki birbirinden ayn ola- yın, gerçek olmasıdır..." (The Economist, 23 Eytül 2000) Bu üç alıntı da 'Sistemin' en itibariı' üç büyük ikti- sat gazetesındendir; kim çıkıp da bu 'liberal' yayın or- ganlannın, 'Liberal S/sfemin son 'marifeti' 'Küresel- leşme'den memnun ve mutlu olduğunu söyieyebilir? Karla peynir ekmek yemeyi kendi icat edip, kendisı be- ğenmeyen Nasrettin Hoca'dan, ne farklan var? Yerimiz yanlış!... Ovakit, soru şu: Türkiye Cumhuriyeti'nin yeri ne- residir? Son toplantılarını 'Küreselleşme' ve 'Özelteştirme'nin başansızlığı gölgesındeyapan libe- rallerin, Davos'taki (Isviçre) yalnızlığı mıdır; yo<sa, yer- yüzü 'mazlumlan'nm paldır küldür toparlandığı, Porto Alegre midır (Brezilya)? Sız kulak vermeyın Özal'ın devr- i saltanatından kalma, Davos palavralanna; ya da eli ayağı çamura batmış haleflennın, 'yem borjlan'na; Turîoye'nin gerçekte 'Küreselleşme'den ve 'Ö2el- leştirme'den ne kadar zarara ugradığını; -dclayısıyla nerede bulunması gerektiğini- TUBlTAK'ın yaptığı ka- muoyu_araştırması pek güzel gösteriyor: "...TÜBrrAK, gelir dağılımındaki uçurumur gittikçe genişleyerek, altgelirgrubunun; nüfusun yansnayak- laştığını ortaya koydu: Türkiye'deto hanelem yüzde 41.9'unun aylıkgeliri 150 milyon liranın altınds kalıyon üstgelirgrubunu oluşturan ve aylık geliri 1 mihann üs- tünde olan hanelerin oranı ise yüzde 2.8'de talıyor..." (Cumhuriyet, 26 Ocak 2001) Görüyor musunuz, makasın iki ucu fena hade açık: Türkiye'ye Porto Alegre yakışıyor, yerimiz yanlış! http://vmw.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgryayinevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/26019 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear