Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
M HakkârigöÇy açlık, işsidik, eğitimsizlik sorunlanyla boğuşuyor
/icılannbaşkentiALİ SEVMtŞ
H A K K A R İ - Hakkâri terörün
pençesinden henüz kurtuldu. A-
ma göç.. açlık.. işsizlik.. eğitim-
sizlik...
Hakkâri şimdi bu sorunlarla bo-
ğuşuyor. Devletin, işadamlanrun
ilgisini bekliyor, çığlığın duyul-
masını istiyor. Hakkâri "can si-
mitleri'' bekliyor.
Kurulduğu günden bu yana
"makûs talihPni yenmeye çalıştı
Hakkâri... Hikâyelerdeki, "bizim
olan ama gidilmeyen köy" oldu...
Yıllar yılı cezalandınlan memur-
lar, idareciler gönderildi Hakkâ-
ri'ye. Doktorsuz, hemşiresiz ve
çaresiz kaldı doğunun bir ucunda-
ki bu kent... Kamu yöneticileri
bölgeye gitmekten kaçındı. Dev-
let orada hep "vekâletle'' yönetil-
di.
İgslzllk dlz boyu
Son 20 yılda yaşanan terör Hak-
kâri'yi batıdan daha da uzaklaş-
tırdı. Yatınm gelmiyor, hizmet
götürûlmüyordu. Koruculuğun
bir sektör haline geldiği kentte in-
sanlar uzun yıllar boş yere fabri-
kalann açılmasını bekledi. îşsiz-
liğin diz boyu olduğu kentte her
gün bir işyeri kapanıyor. Çalışan
tek sektör ise işsizlerin günlerini
Kamu yöneticileri Hakkâri'ye gitmekten hep kaçu. Doğu Anadolu'nun bu Ui sürgün yeri olantk görüldü.
geçirdikleri kahvehaneler... Bun-
lara ise her gün yenileri ekleni-
yor. Terörden kaçan kırsal kesim
insanı da şehre hücum edince
Hakkâri yoksulluğun, acılann
başkentine dönüştü.
Gecekondulann çevresinde ar-
tık göçer çadırlan var. Kar altın-
da yakacak bulamayan binlerce
insan yaşama umutlannı yitirme-
meye çahşıyor. Kimileri ise çöp-
lüklerde ekrnek kınntılannın pe-
şinde. Ya çocuklar?...
Ayaklannda yırtık naylon ayak-
kabılar... Okula gitmek için ön-
lük, defter-kitap bulamıyorlar.
Boş yere bekliyorlar kahvehane-
den dönen işsiz barjalannı... Sıcak
bir parça ekmeğe, aşa muhtaçlar...
Kuru erzattla yaşam
Yöre halkı terörün bitmesine
seviniyor... Kurşun sesi duyma-
mak, ceset görmemek, acı yaşa-
mamak mutlu ediyor onlan... Ya
yaşamlan?.. Onu nasıl sürdüre-
cekler?...
Bu soruya devletin Hakkâri'de-
ki yöneticileri de yanıt bulmaya
çahşıyor. 3 bini Yüksekova'da, 7
bini kent merkezinde olmak üze-
re toplam 10 bin aile, Sosyal Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Fo-
nu'ndan aldıklan kuru erzakla ya-
şamlarını sürdürmeye çahşıyor.
Birde erzak alamayanlar var...!
Mazot tttialatı
Mazot ithalatının yasaklanma-
sı da Hakkâri'de bir umudu daha
Tek eğlence yeıieri düğûn salonlan olan Hakkârililer, aç ve çaresiz.» Yerel idareciler, doğunun bu insanlan için etinden gelen çabayı gösteriyor.
mıdat çGULŞAHDURAK
Doğu Anadolulu sanayici-
ler, yetkılilerin bölgeye karşı
önyargılı davrandığını ve bu-
nun da çözümsüzlüğe neden
olduğunu belirttiler. Yetkilile-
ri göreve davet eden sanayici-
ler, "Gümrük kapılan, sınır ti-
careti ve hayvancüığa konulan
ambargoyu aşamadığımız sü-
rece ekonomimiz aksayacak.
Bu durunıun sosyal parlamaya
sebebiyet vennemesi için tüm
ügttive yetkilileri duyarh oima-
ya çağınyoruz'' dediler.
Van Tıcaret ve Sanayi Oda-
sı (TSO) Yönetım Kurulu Baş-
kanı Kayhan Türkmenoğlu
başkanlıgında bir araya gelen
Iğdır, Agn, Yüksekova, Doğu-
beyazıt, Hakkâri, Muş, Erciş,
Bitlis TSO başkanlan ve bir-
çok sivil toplum kuruluşu tem-
silcisi, bölgenin sorunlan ve
yetkililerin yanıtlamasını iste-
dikleri sorulan içeren bir ra-
por hazırladılar. Sanayiciler ra-
porda, daha önce de çok kez
çözüm önerileri içeren rapor-
lan yetkililere sunduklan hal-
de hiçbir zaman yanıt alama-
dıklanndan yakındılar.
Sanayiciler, bölge halkının
yüzde 60'ının tanm ve hay-
vancılıkla uğraşmasına karşın
bu sektörlerle ilgili olanak ve
gereksinimler göz önünde bu-
lundurulmaksızın radikal ka-
T""V oğu Anadolu'daki ticaret ve sanayi odası başkanlan ve b'irçok sivil
m J toplum kuruluşu temsilcisi, bölgenin sorunlan ve yetkililerin
* S yanıtlamasını istedikleri sorulan içeren bir rapor hazırladılar.
Sanayiciler raporda, daha önce de çok kez çözüm önerileri içeren raporlan
yetkililere sunduklan halde hiçbir zaman yanıt alamadıklanndan yakındılar.
rarlar alındığını, bu nedenle
yurttaşların daha da zor du-
rumda kaldığını ifade ettiler.
Yetkililerin "bölgeyi tanıma-
dan ekonomrye yön vermeye
çalışüğuu" belirten sanayici-
ler. Dış Ticaretten Sorumlu
Devlet Bakanı ile Tanm ve
Köyışlen Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp'ı bölge kentlerine,
köylerine davet ettiler.
Yapüan yanhş çahşmalar so-
nucunda 2000 yıhnda hayvan-
cılıkta ithalatta yüzde 163 ar-
tış, ihracatta ise yüzde 90 ge-
rileme görüldüğüne dikkat çe-
ken sanayiciler, bölgede 200
holdingin sağladığı istihdama
karşılık, 2 milyon kişinin işsiz
olduğunu vurguladılar.
Bölgenin en önemli geçim
Olanaksızlıklar yüzünden zor durumda kalıyorlar
İdareciler çırpınıyor
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Sorunlar kenri
Hakkâri"de idareciler olanaksızlıklar içinde
çırpınıyor. Hakkâri Valisi Orhan Işm,
kentin gelişmesi için hazırladığı projeleri
göstermek ve sorunlan anlatmak için ayda
bir kez Ankara'ya gidiyor. Projelerden
umutlu olduklannı anlatan Işm. "Buradaki
insanlara gıda yardımı yapmak çare değfl-
bu insanlan üretici hale getirmek lazım.
İstibdama yöne&k en büyük umudu muz
yapun çalışmalanna bu yd başianacak olan
Hakkâri Barajı işsizüği büyük ölçüde
çözume kavuşturacak" dıye konuşuyor.
Hakkârililer hiçbir zaman kendi seçtıkleri
milletvekillenyle anlaşamadı. Ancak bu
dönem farklı biri var onlan temsil eden.
Merve Kavakçı ve Fazilet Partili
milletvekillerinin turumlannı içine
sindiremeyerek FP'den istifa eden, bir süre
bağımsız kaldıktan sonra DSP'ye geçen
Evüya Parlak, Meclis kürsüsünde Hakkâri
sorunlanru anlata anlata bitiremiyor.
Parlak, sorunlan bitiremediği için Meclis
kürsüsünde en çok konuşan milletvekiUeri
arasına girdi. Ayda bir kez Hakkâri'ye
gelerek Meclis'te anlattığı sorunlannm
çözümünü takip eden Parlak, devletin
Hakkâri'ye özel uygulamalar
getirmesinden yana. Devletin, bölgenin
tümünü bir tutmasının yanlış oyduğunu
savunan Parlak, bölgede, ulaşım ve altyapı
olanaklan Hakkâri'nin çok çok üstünde
olan kentler olduğunu ve Hakkâri'yle aynı
teşvikleri aldıklanna dikkat çekiyor.
kaynağı olan sınır ticaretinin
daraltılmasının işsizliği arttır-
dığını belirten sanayiciler,
"Birkaç petrol üreticisi ile ho»-
dinglere davetiye çıkardığuıızı
büryor musunuz? Aynca kom-
şu ülkeierie ticari diyaloğumu-
zu kestiğiniz gibi, ülke ekono-
misine de milyon dolarlar dü-
zeyinde zarar verdiğinizden
haberiniz var mı" dediler.
Sağlıklı polrtikalar
Gümrük müdürleri ve tanm
il müdürlerinin sık sık değiş-
mesinin sağlıkh pohtıka üretil-
mesini engellediğini belirten
sanayiciler, sınır ticareti ile il-
gili karariann bölgede yapüan
toplantılarda alınması gerekti-
ğini ifade ettiler. Bölge ekono-
misine mültecilerin de büyük
darbe vurduğuna dikkat çeken
sanayiciler, hayvancılık sektö-
rünün ardından bölgenin tek
geçim kaynağı olarak kalan ta-
nmda da yanlış politikalar uy-
gulandığını belirttiler.
Sorunlanru anlatmak ama-
cıyla Başbakan Bülent Ece-
vit'e randevu için başvurma-
lannm üzerinden 7 ay, Başba-
kan Yardımcısı Devlet Bahçe-
K'den randevu talebinın üzerin-
den de 1.5 ay geçtiğini bildiren
Doğulu sanayiciler, dertlerini
anlatacak yetkili bulamamak-
tan yakındılar.
söndürmüş. Valilikten aldığı yar-
dımlarla ayakta durabilen kentin
tek sanayi kuruluşu Hakkâri Iplik
Sanayi AŞ'de (HİSAŞ) üretimin
durması, kilim dokuyan genç kız-
lanrun ipliği dışandan almalanna
neden ohnuş. Özellikle göçer ai-
lelerin genç kızlan, derme-çatma
atölyelerde acüannı küim motif-
lerine dökerek ailesine katkı sağ-
lıyor. Ayda sadece 20-30 milyon
lira kazanabüiyorlar.
l;l olanlar da mutlu deflll
Hakkâri'de iş bulanlar da mut-
lu değil. Devlet kurumunda çahş-
tığı için kendini şanslı sayan be-
lediye işçileri ise 4 aydır maaşla-
nnı alamıyor. HADEP'li beledi-
yenin sıkmtılan da giderek büyü-
yor. Belediye de devletin ilgisini,
desteğini bekliyor.
Yoksulluk kentte hastalıklan da
arttmyor. Sağlık hizmetleri so-
runlu. 10 yataklı devlet hastane-
sinde yalnızca 4 uzman hekim
var. Hakkârili ise çareyi komşu
ülke Iran'a gitmekte buluyor.
lran'da profesöre 1.5 milyona mu-
ayene olabihne lüksünü yaşıyor-
lar. Türkiye'de 500 milyon olacak
ameliyatı lran'da 150 milyona, 15
milyonluk tahlili 1.5 milyona
yaptmyorlar.
Geçen yıl Tüketici Haklan Der-
neği'nce başlatılan ve
15 bin imza toplanan
"Doktorumu tstiyo-
rum" kampanyasına
karşılık devletin "Hak-
kâri'ye gönderecek
doktor bulamıyoruz"
sözleri, halkm sağlık
konusunda bütün
umutlannı söndürdü.
Eflltlm
Hakkâri'de 8 yıllık
eğitimin başlamasının
ardından yeni yapılan 6
yatılı ilköğretim bölge
okulunda da öğretmen
sıkmtısı çekiliyor. Kent
merkezinde yıllar önce
nüfus 10 bin iken yapı-
lan orta dereceli okul-
lara yenileri eklenme-
miş. Hakkâri Lise-
si'nde öğrenci sayısı-
nın çok fazla olması
nedeniyle ruvaletler
yıktunlarak derslik ha-
line dönüştürülmüş..
ancak gereksinimi kar-
şılamıyor. Bütün bu
olumsuzluklar yüzün-
den Hakkâri, üniversi-
te sınavlarmda sonun-
culuğunu koruyor.
_ Hakkârililer 100. Yıl
Üniversitesi'ne bağlı
Meslek Yüksek Oku-
lu'nun yam sıra Eğitim
Fakültesi açıhnasmı da
sabırsızhkla bekliyor.
Ve umutlar
Bütün bu olumsuz-
luklara karşın Hakkâ-
ri'de geleceğe dönük
umutlar cıhz da olsa
sönmüyor. Huzur orta-
mının sağlanmasıyla
düğünler de artık eski-
si gibi renkli. Huzuru
katık etmişler yoksul-
luklanna... Terörün
durması büyük teselli
çünkü...
Her şeye karşın ka-
dınlar yine rengârenk
giysilerini giyiyorlar ve
geleceğe dönük umut-
lan için yoksul düğün-
lerde halay çekiyorlar.
Gece 24.00'e kadar ge-
zebilmek de gençlik
için önemli... Ne de ol-
sa yakın zamanda ak-
şam saat 18.00'den
sonra yaşam duruyor-
du kentte. Sayılan ar-
tan internet cafelerde
umut anyorlar.
Bir çare bulur diye
Genç Işadamlan Der-
neği'ni bile kurmuş
Hakkârililer.
Yani Hakkârililer ar-
tık kendileriyle ilgile-
nihnesini, sorunlanna
çara bulunmasuu bek-
liyorlar.
GEÇMİŞTEN
CrELECEGE
ORHAN ERİNÇ
BuKezdeParaKuyruğu
"Başbakan Ecevit" denildiğinde kuyruklan hatır-
lamayı epeydir unutmuştuk. Margarin kuyruğu, tüp
gaz kuyruğu, şeker kuyruğu, akaryakrt kuyruğu tam-
lamalan bile "Başbakan Ecevit"\ çağrıştırmaz ol-
muştu.
Başbakan ne zaman ki, Sayın Cumhurbaşkanı'nı
bir kez daha suçlayarak ekibini savunmaya niyet-
lendi, kuyaık geri geldi. Hem de daha önemli bir kuy-
ruk: Para kuyruğu.
Kuyruğun geri gelmesiyle kalsaydı, belki yine de
hoşgörüyle bakılırdı.
Ama "istikrar programı" diye sunulan ve halka
yük bindirmekte örneği olmayan ek vergiler ve zam-
laria kurtanlmaya çalışılan UPF programının, iskam-
bil kâğıdından yapılmış şato ömeği sağa sola uçu-
şuvermesi kandilin yağının bitmekte olduğunu da
kanıtlayrverdi...
* • •
Bakanlar Kurulu'nun çarşamba günü saat
14.15'te başlayan ve perşembeye sarkarak gece
02.45'te biten toplantısı, Türkiye'ye son yıllann en
gerilimli sürecini yaşattı.
Başbakan Ecevit, ekonomide yaşanan paniği
"Saytn Cumhurbaşkanı'nın ekonomik programa
destek vermediğini" de suçlamalanna ek olarak
açıklamasının yarattığı artçı depremin ayırdında mıy-
dı acaba?
Bakanlar Kurulu'nun açıklamasını beklerken yine
geçmişe döndüm. Aklıma ya Muhittin Rarf Bey'in
ya da Muallim Cudi'nin söylemiş olduğu şu dört-
lüktakıldı.
•^Yıkmak ne kadar sehl ise ey nur-i nazar
Yapmak o kadar sab' ü meşakkataver
Bir devleti yıllar getirir meydane
Bir saat onu hak ile yeksan eyler."
(Eygözümünnunı. Yıkmak ne kadarkolaysa, yap-
mak da o kadar çetin ve zahmetlidir. Bir devleti yıl-
larmeydana getıhrama bir saat onu yerle biretme-
ye yeter).
fürkiye Cumhuriyeti'nin yerle bir olmasını düşün-
menin yersizliği ile üçüncü dizedeki "devleti" söz-
cüğünün yerine vezrie de uysun diye "önlemi" söz-
cüğünü koyarak kendimce öykünmeye kalkışma-
dım desem yalan olur.
Haberierden gecelik faizin yüzde 7 bin 500'lere fır-
ladığını öğrenip "devalüasyon" denilmesi ayıp ola-
cağından "dalgalı kur uygulamasına geçildiğini" du-
yuran resmi açıklamayı dinledik.
Sabah gözümüzü açtığımızda dolar neredeyse
1.5 milyona dayanmıştı. Asgari ücret, dağılan Sov-
yetter Biriiği ülkelerini bile sollayarak 100 dolara ini-
vermişt. Dolarla borçlanmış olanlar, konut kiralayan-
lar, akreditif açtıranlar tümden yerle bir olmuştu.
Halkın büyük çoğunluğunun ise ağzını bıçak aç-
mıyordu. Akaryakrta, elektriğe, doğalgaza gelecek
artışlardan, günlük gereksinim maddelerine birkaç
katı yansıyacak yeni zam dalgasının etkisinde kal-
mış, neredeyse beti benzi solmuş insanlar olmuş-
tartfc.'Ocreflerinin ya da aylıklannın yüzde otuzu da-
ha bir gecede ceplerinden alınıvermişti.
Yalnızca döviz bürolannın önünde oluşmuş kuy-
ruMar vardı. Ama çok zorunlu olarak döviz almak du-
rumunda kalanlann dışındakiler, ışıklı panolardaki
karşılıklan donmuşcasına seyretmekle yetiniyoriar-
dı.
Ekonomi ve sade yurttaş gerçekten çökmüştü.
Pek çok kesimi baştan dışlamış olan üçlü koalis-
yon, düşerken tutunacak dallar olarak gördüğü "ih-
racat" ve "turizm" kesimlerine sanlmaya çalışryor-
du. Ama önce ihracatçılar umutlannı kırdı. "Girdile-
rin fiyatı da yükseleceğinden yeni ekonomik ön-
lemlerin bize biryaran olmayacak" deyiverdiler.
"Böylece güvenilen dağlardan en yalçınına da kar
yağıvermişti.
• • •
"Insanlann ağzını bıçak açmıyordu" tantmı yal-
nızca ekonomik şokun yıkıcı etkisiyle sınırlrydı.
Siyasal yönden bakıldığında insanlann ağzı öyle
bir açılmıştı ki.. Vapurda, trende, otobüste, dolmuş-
ta, minibüste konuşulanlar, iktidar partilerinin değe-
ri yükseltilen dolar ve markla ters orantılı bir şekilde
güven yıtirdiğını gösteriyordu.
DSR tarikat şeyhlerine ayncalık, MGKtanzive Dev-
let Denetleme Kurulu'na karşı çıkmakla başlattığı
güven kaybını hızlandırmıştı. ANAP Mavi Akım ve
Beyaz Enerji soruştunmalan yüzünden büsbütün
gözden düşmüştü. Bir süredir kimi bakanlannın ka-
ba davranışlan, kimilerinin de partizanca işlemleri
yüzünden kaybettiği prestijine hükümette bulunma-
sının sorumluluğu da eklenınce tepki oylannın gidi-
şinin ardından MHP de gerilemeye başlamıştı.
Uderine ve kurmaylanna yöneltilen onca suçla-
maya karşın, koalisyonun başansızlığından yararian-
ma başansını gösteren ve iktidann çabasıyta kuyu-
dan çıkanlan DYP'nin ise yıldızı pariıyordu.
Sade vatandaşın CHP ile ilgili yargısı ise hiç de u-
mut vermiyordu. Ülkenin bunca sorunu varken yi-
ne parti içi çekişmelere ağırlık tanınması CHP'nin
daha da düşük bir oranla barajın altında kalacağı-
nın göstergesi olarak yorumlanıyordu.
Gİenel kanı; bugünkü hükümetın Türkiye'yi; esen-
lik bir yana, daha koyu bir ekonomik bataklığa gö-
türeceği yönünde ağırtık kazanıyor.
Söz alan milletvekillerinin, Meclis televizyonundan
sadece o süreçte izlendiklerini sanarak seçmene ve
liderieri ile bakanlanna hulûs çakmalan artık yandaş-
lan dışında kimseyi etkilemiyor.
Herkesin sağduyuya gereksinimi var. Ama millet-
vekillerininki herkesinkinden önemli. Hele de "de-
mokrasiye olan inancımm" yitirmemişsek...
oerinc(g cumhuriyet.com.tr.
VEFAT
Edime Veteriner Mudürfuğü'nden emekli MEHMET
HAŞİM DlZDAROĞLU'nun eşi, SSK Paşabahçe
Hastanesı'nın emekli Başhekımı Dr. KAYA ERGUN
DlZDAROĞLU'nun annesi, Çapa Tıp Fakültesi
Patoloji Anabılım Dalı Başkanı Prof. Dr. FERHUNDE
DlZDAROĞLU'nun sevgılı kayınvalıdesı. Dr. NEVİYE
YILDIZ DİZDAROĞLU, Ressam SEVİL YEŞİM
DİZDAROĞLU ile MEHMET HAŞİM
DlZDAROĞLU'nun dünya güzelı babaanrveteri
NEVİYE DİZDAROĞLU
Sinop'ta dün vefat etmiştır.
Cenazesi Sınop Büyük Camı'de 24 Şubat 2001
Cumartesi günü (bugün) ikindi namazından sonra
kılınacak cenaze namazını müteakip Çukurbağ
Mezarltğı'nda toprağa verilecektir.
BİRİCİK OĞLU
Dr. KAYA ERGUN DİZDAROCtU