23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22ŞUBAT2001 PERŞEMBE 10 PIİŞ HABİJiKLıllıK dishab@cumhuriyet.com.tr %>JÖRÜŞ / Güner ÖZTEK Emekli Büyükelçi * Irak üzerine bir değerlendirme... 16 Şubat akşamı ABD ve Ingitte- re'ye ait 24 uçak, 4'ü 33. paralelin kuzeyinde, 1 'i güneyinde, 5 uçak- savartesisini bombaladı. ABD ve In- giltere, bombardımanı son zaman- larda devriye görevi yapan uçakla- nna karşı Irak tarafından giderek ar- tan tehdidin önlenmesi ile açıkladı- lar. Geçen ocaktayasak böjgede de- netim yapan ABD ve Ingiliz uçak- larına atılan füze miktarı- nın tüm 2000 yılında atlan füze mik- tan kadar olduğu ileri sürülmekte- dir. Başkan George W. Bush, ya- pılanı rutin bir görev olarak nitele- di. Irak'ın son zamanlarda elde et- tiği dolarlarla silah edinimine ve ocak ayında ABD ve Ingiltere uçak- lanna karşı daha yoğun bir saldın- ya yöneldiği bilinmekle beraber, bombardımanı sadece buna bağ- lamak doğru olur mu? Bush seçim kampanyası sıra- sında, Irak'ın BM kararlanna uyma- dığını, başkan seçildiği takdirde Saddam Hüseyin'e bunun bede- lini ödeteceğını beyan etmişti. Ko- nuya bu açıdan yaklaştığımızda, bombardımanın diğer önemli se- beplerini de görmemiz imkân da- hiline girmektedir. Saddam son derece kurnaz, konjonktürü her zaman lehine kullanabilen birtak- tisyendir. İç politikada son derece sert olan Saddam'ın, Irak'ın dün- yanın en büyük 2. petrol rezervine sahip olma özelliğini dış politika- sında ustalıkla kullanmayı başar- dığı ve Irak'ın bu zenginliğinın bir- çok ülkeyi imtiyaz sağlama veya kontrat vaadi için teşebbüse ge- çirdiği görülmektedir. Bazı büyük şirketlerin, yaptınmlann kaldmlma- sını takiben hayata ge- çirilecek kontratlar im- zaladıklan haberlerine rastlanmaktadır. Geçen yıl yapılan Bağdat Fu- an'na, aralannda Fran- sa, Rusya ve Çin'in de bulunduğu 45 ülkenin katılması ve de heyet- lerin çoğunun uçuş ya- sağı olan bölgelerden özel uçaklarla Bağdat'a gelmeleri anlamlıdır. Irak'ın bundan cesaret- lenerek hava trafiğınde düzenlemelere gıttiği, Irak Havayol- lan'nın kasımda iç hat uçuşlanna başladığı, başkanlık seçimi derdi ile meşgul olan ABD'nin tepkisinin ise sivil trafiğinin yasak dışı oldu- ğu yolunda bir beyandan öteye gitmediği, bundan cesaret bulan Irak'ın Suriye, Ürdün ve BAE (Bir- leşik Arap Emirlikleri) ile tarifeli uçuşlara başlama hazıriıklanna gi- riştiği bilinmektedır. Yasadışı petrol ihracı savı Saddam'ın gıda ve tıbbi malze- me gibi insani amaçlarda kullanıl- mak üzere ihraç ettiği petrolün dı- şında, -el attından- Iran, Ürdün ve Suriye üzerinden petrol pazaria- dığı görülmektedir. Kasımda Suri- ye'ye giden boru hattı faaliyete geçmiştır. Bazı çevreler, Irak'tan gelen petrolü ülkesi içinde kullanan Suriye'nin kendıne ait aynı miktar- daki petrolü ihraç ettiğini ve geliri Irak'la paylaştığını ilen sürmekte- dirler. Saddam'ın petrolden elde ettiği gelirin (16 milyar dolar) 1997'deki petrol gelirinin 4 misli- ne vardığı, ancak bu paralann hal- ka değil silahlanmaya gittıği her- kesin malumudur. Batı'ya sığınan bir Iraklı askeri mühendisin beyanlarından Sad- dam'ın elinde 2 nukleer bomba bulunduğu, eskiden kalan bazı kimyasal ve biyolojik sılahlann da kullanılabilir olduklan ortaya çık- maktadır. BM denetçilerine göre, Irak kimyasal ve biyolojik başlıkla- n yükleyebileceği 150 km. menzil- li füzeteri çok kısa sürede imal ede- iSaddam Hüseyin, 1991'denbuyana dengeleri kendi lehine çevirmiştir. Irak liderinin, Filistin olaylanndan da azami faydayı sagladjğını söylemek yanlış olmayacaktır. bilmek için gerekli "know-how", enfrastrüktür ve uzmanlara sahip- tir. Saddam uluslararası alanda da petrol kozunu kullanarak aktif bir politika izlemektedir. Bu politika- nın önemli hedeflerinden biri, 1991 savaşında Irak'a karşı teşkil olunan koalisyon ortaklan arasındaki da- yanışmayı bozmak olmaktadır. Bağdat Fuan bu açıdan Saddam'ın katettiğı yolu göstermektedir. Sad- dam, Mısır ve eski büyük rakibi Suriye ile serbest ticaret anlaşma- lan imzalamıştır. Bunu Ürdün, Lüb- nan ve BAE ile yapılacak anlaş- malann takip etmesi beklenmek- tedir. Bu anlaşmalann bir yandan Irak'ın dış ticaretini arttınrken diğer yandan BM yaptınmlannı aşındır- dığı da açıktır. Yaptınmlann zaman içinde bek- leneni vermediğinin ortaya çıktığı yolundaki Irak politikasının başa- nlı olduğu, bu yönde uluslararası platformlarda aralannda Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin de bulunduğu, ülkelerin girişimlerin- den anlaşılmaktadır. Yılbaşı itiba- nyla Irak'a bakıldığında şu manza- ra ile karşılaşılmaktadır - Nukleer, biyolojik ve kimyasal silah fabrikalan (yine bir sığınma- cıya göre 64 fabrika) çalışmakta- dır. - lllegal petrol ihracatı yürümek- tedir. - Bağdat Fuan yaptınmlara mey- dan okumuştur. - Irak petrol anlaşmaları yap- maktadır. Sonuncusu, Rusya ile ımzalanan Batı Ourna Petrol Böl- gesi ile ilgili 3.5 milyar dolarlık anlaşmadır. - Irak, BM kararlan- na uymayan Israıl'e kar- şı yaptınma yönelme- yen ABD'nin, Irak'a yaptınmlar empoze et- mesinin haksızlığın/ ılımlı birçok Arap ülke- sine kabul ettirmiştir. - Filistin'de IsraıTin şiddet hareketleri ABD'nin imajını boz- muştur. - Irak'a karşı koalis- yon bozulmuş, Mısr ve Suriye, Irak'la yakın iliş- kiye girmiştir. - Muhalefet dağınık duaımdan kurtulamamıştır. Bu manzara, 1991 'den bu yana Saddam'ın dengeleri nasıl kendi Je- hine çevirmiş olduğunu göster- mektedir. Saddam'ın Filistin olay- lanndan da azamı faydayı sağla- dığını söylemek yanlış olmayacak- tır. Filıstin'e 1 milyar dolar yardımı BM'de ABD tarafından önlenen Saddam'ın Filistinliler nezdindeki prestijini arttırmak için her yolu de- nediği ve Filistınli şehit ailelerine 10 bin dolar, yaralılara 3-4 bin dolar yardımda bulunduğu bilinmektedir. Irak, Körfez Savaşı'ndan beri ilk kez geçen yıl sonu yapılan Kudüs zirvesine davet edilmiştir. Irak'ın Arap âleminde imajının düzelme- ye başlaması ite Israil'in varlığını da- hi kabul etmeyen Saddam'ın ilk etapta Suriye'yı, bilahare Lübnan ve Urdün'ü de yanına alarak banş goruşmelerini etkilemesi, hatta ba- nşı tehdit edebilme tehlikesi gün- deme gelrneye başlamıştır. Bu iti- barla bombalamanın altında özet- lenen gelişmelerin de ağırfıklı bir yer tuttuğuna şüphe yoktur. Bush'un daha ilk ayını bitırmeden aldığı sert kararla Saddam'a attığı heradım- dan ABD'nin haberdar olduğunu, bunlara müsamaha gosterilmeye- ceğını ve BM kararlanna uymak- tan başka yol bulunmadığı mesa- jını vermeyi ve Saddam'ı kamu- oyu önünde sıkıştırmayı amaçla- dığı anlaşılmaktadır. * Ortadoğu ve Balkan tnceleme- leri Vakfi Direktörü Bir sistem yıkıldı ama yerine mafya düzeni kuruldu KartaDar tflkesi nereyeŞimdiye kadar Arnavutluk'un Elbasan-Durres-Tiran ve Işkodra kentleri hakJandaki bölük börçük gözlemlerimi aktardım. Şimdi bunlan bir araya getirerek 21. yüzyılın başında ortaya çıkan Amavutluk tablosunu, bu tablonun renk ve figürlerini değerli okurlarla paylaşmak istiyorum. Bütünü göremezsek aynntılar denizindeki kayalıkJann arasında rotamızı yitirebiliriz. 1) Sosyallzm sonrası llberal- kapftaltst Arnavutluk: Öncelikle bu sorunun yarntını aramaya çalışıyorum. Enver Hoca rejiminin sosyalizm tanımına uymadığı konusunda pek çok şey yazılıp çizildiği için bu noktayı uzatmıyorum. Peki yerine geçen rejim ne mene bir şey? Diğer bir deyişte Arnavutluk, demokrasinin ve serbest piyasanın neresinde? 1997 bahannda patlak veren kriz, gidişat hakkında gerçekleri görmek isteyenlere bir fîkir vermişti. Durum, üç yıl içinde iyiye değil kötüye gitmiş. Bir sistem yıkılmış, ama yerine kurulan sistemin mafya dûzeni olduğu konusunda sağduyu sahibi herkes görûş birliği içinde. Ekonomi, tek kelimeyle felç durumda. Sosyalist rejimin yarattığı kamusal ekonomi, özel sektörce yağmalanmış, ama bu "özelleştirmeJer", kimilerinin iddıa ettiği gibi, ekonomiye bir dinamizm kazandırmamış. Cılız sanayi, özelliklel997krizinden sonra bir şey üretmez olmuş. başmda çevirme yapıp rüşvet alıyor. Köşe başlannı mafyalar tutmuş. Piyasa ekonomisi adı altında, gücü gücüne yetene sistemi çalışıyor. Okullar dökülüyor, çoğunun cam- penceresi kınk. Üniversitenin kapısma asılı tek bir ilan var. O da ünlü spekülatör Soros'a ait. Soros Vakü, burs vereceği başanlı ögrenciler anyor. 10-12 saate çıkan elektrik kesintileri, halkı canından JLJ sid düzeninyerineyeni bir düzen kurulmayınca kaos doğmuş. En kötüsü, umutlann tükenmesi. ' GünümüzdekiArnavutluk, ürettiğinden çok dahafazlasını tüketiyor, günü'nügün edipyaşayıp gidiyor. Nereye kadar ve nereye doğru, belli değil. '• Arnavutluk KAOS'u yaşıyor. lşkodra'daki Ebubekir Camii'nin ve Tiran'daki kimi camilerin çevresinde tek tük Arap giysili kişilere rastlanıyor. Camilere daha çok yaşlılar gidiyor. Bir de yeniyetme gençler. Cami, kimi "' çabalara karşuı, bir toplumsal çekim merkezine dönüşmemiş. 3) Slvll toplum öraütler»: 2) CemaatçlHte Hayat boşluk kabul etmiyor, kendi bildiği yolda akıp gidiyor. Demokratik düzenin sağlayamadığı kamusal işlevleri yerine getirmek üzere, cemaatler hareketleniyor. ^ Katolüder, Müslümanlar önce dinsel yapıtlannı yapmışlar; şimdi mallann^pğu dışandan. -,,.». geliyor. Üretmeyen Arnavutluk, yabancı mallan tüketerek günü kurtarmaya çalışıyor. Bu durum, biraz kaba olacak, ama "Aynuu yok içmeye, tahürevan ile gider tuvalete" atasözünü anımsatıyor. Yabancı kaynaklar, ülkenin belli başh iki girdisinin uyuşturucu ticareti ve yurtdışında çalışan Arnavutlann ülkeye gönderdikleri paralar olduğunu belirtiyor. Uyuşturucu ticareti konusunda benim gibi gariban bir turistin söyleyecek sözü olamaz. Yurtdışındaki Arnavutlardan gelen paralann önemi, Fskender Bey Meydam'nı dolduran "ayakb döviz bürolarrndan belli. Ekonominin üretkenliği, kapitalizme geçışin sorunlan vb. kuşkusuz tartışılabilir. Yamnda ve karşısında görüşler öne sürülebilir. Esas kötü olan, umutlann tükenmesi... Toplum siyasal planda ikiye bölünmüş, birinin ak dediğine öteki kara diyor. Vahim olan şu: 97 ayaklanmasmda halkın askeri depolan basarak ele geçirdiği silahlann ancak yüzde 15'i geri dönmüş. Halkın elinde kalan yüz binlerce silah bir gün, bir şekilde biriJerine karşı ateşlenir mi? Bunu düşünmek bile insani ürkütüyor. Kamu düzeni çökmüş. Polis, köşe Ozeüeştirmder, kimOerimn kfcfe ettiği gibi, ekonoaıiye bir ımizm kazarKfarmam^. Ancak ûrctmeyen ArnavurJuk, yabancı mallan tüketerek gönfi kurtarmaya çalışryor. Ülkenin belli başh iki girdisinden söz edilryor: L*>ıjşrurucu ticareti w>TirtdışındaçaltîanArnavutiann yolladıgı paralar. Bu paralann önemi Iskender Be> Meydanı'ndaki "ayakfa döviz bürobnndan" bdiL afyacenneti W$Mm!im^-->i-::v. .f4MBNM bezdiriyor. Öte yandan, sistem işlemediği için herkes kaçak elektrik kullanıyor, devlet çözüm üretmediği için herkesten aynı parayı istiyor. Belediyeler çok kötü durumda. Kentlerin ana caddelerinde oluşan çöp dağlan her geçen gün büyüyor. Kanalızasyon, mahallenin içinden akıyor. Delik deşik yollar, yağmurda çamurda bir felaket oluyor. Kamu düzeni tek kelime ile çökmüş. toplumsal düzenlerini kurmaya çalışıyorlar. Ortodokslar arkadan yetişmeye çalışıyor bu iki cemaate. Arnavutlar geleneksel olarak laik bir halk, bağnazlık yok görünürde. Ancak bu cemaatçilik nereye kadar gider, belli olmaz. Katolik kilisesinin Italya ile iç içeliği katedralin önünde duran ve Hıristiyan dinsel cemaatlerin amblemlerini taşıyan onlarca arabadan belli. Müslümanlar camilerini açmışlar, olağan ibadet sürüyor. Çok sayıda Avrupalı sivil toplum örgütü ortalıkta dolaşıp duruyor. Bunlann bir bölümü açıkça misyonerlik yapıyor, kendi cemaatini -c güçlendirmeye çalışıyor. Bir bölümünün de yabancı çıkarlar doğrultusunda çalıştığı tahmin edilebilir. Hastaneler, okullar, f ' •<-• ilkyardım kuruluşlan büyük ölçüde yabancı hayır kurumlannın etkisinde, denetiminde. Çökmüş kamu düzenini yabancı sivil toplum kuruluşlan kendilerine göre doldurmaya çalışıyorlar. 4) Komşuları ile illgkller: Arnavutluk dış ticaretinin yüzde 50'si Italya'nın, yüzde 20'si Yunanistan'ın denetiminde. Geri kalan yüzde 30, on kadar ülke arasında bölünüyor. Türkiye bu ülkelerden biri. Çoğrafî yakınhğı Italya'ya ve Yunanistan'a avantaj sağlıyor. Türkiye bu engelleri aşabilir. Ancak sınırlı piyasa, büyük işadamlanna çekici gelmemiş baştan beri. Türkiye bunu da düşünmeli. Bu kadar olumsuzluktan sonra, biraz da madalyonun öteki yüzüne bakalım. Arnavutlar b^ylu boslu, yap,jJı, — gösterişli, yakışıklı insanlar. Türkiye sevgısi pek çok •., Arnavut' un gönlünde yer etmiş. Laik, demokrarüc Türkiye modeli, pek çok Arnavut aydına yol göstermeye devam ediyor. Türkiye'yi izliyorlar. TC'nin başanlan, geçmişte olduğu gibi, onlann da önünü açabilir. öte yandan, güzel bir ülke Arnavutluk. Deniz kıyılan ile dağlan, gölleri ile güzel bir ülke. insanlar sıcak kanlı. Bir turizm cenneti olabilir. Amavutluk, bu hedefe kolayca ulaşabihr ve bu yolla iki yakasını bir araya getirebilir. Ne var ki kamu otoritesinin yetersizliği, can güvensizlıği tehlikesi turizmi baltalıyor. Türkiye ile Arnavutluk arasındaki dostluk ilişkilerini geliştirsek ne iyi olur. Balkanlar'daki bu kardeş halkın iyiliği, Türkiye'nin iyiliğidir. Ancak işin başında olduğumuzu bilmek zorundayız. Kitapçılarda tek bir Türkçe kitaba rastlayamadun. Tiran Üniversitesi'nde "TürkDfli" kürsüsü yeni faaliyete geçmiş. Kültürel ilişkiler suıırlı. Yani daha yapacak çok şey var. Kıssadan hisse: Kamu düzeninin önemini küçümseyenleri, en başta bizim liboşlan Arnavutluk'a yollamah. Piyasanın yarattığı mucizeyi, "sefiüeti" gözleriyle görmeleri için... BİTTÎ BÜLENT DİKMENER HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI Ga^etecı Bölent Dikmener'ın anısını yaşatmak ve Turk gazetecılığıne olan katkılannı manevı vönden sürdûrmeyı sağlamak amacıyla. adına 1980 yıün- da konulan "Haber Ödilfi" 2000-2001 donemınde de sürdürülmektedff. Odül koşullan şöyledtr I. Ödüle her Türk gazetecı aday olabıJır 2 Adaylık, gazetecının kendi ya da Ödiıl Komitesı üyelennin önensi ile ger- çekleşır 3 Odule aday göstenlecek haberlenn I Nısan 2000 ıle 31 Marl 2001 tanhlen arasrnda gûnlük ga- zeteler ya da surelı yayınlardan bınnde yayımlanmış olması gereklıdır. 4. ödûle aday olabılmek için mtelıkien 3. maddede belırtılen haberlenn yayımlandığı gazete ya da surelı yayınlann bir sayısınm 12 Nısan 2001 gunu akşamıoa kadar BöJent DiiaDener Haber Ödilfi PK: 246/lstanbıl adresıne taahhütlü olarak ulaştınlması zorunludur. 5 Ödûila- a) Haber Ödülu, • - - . •' b) Jûn Özel Ödülu, olarak belırlenmıştır , Kazananlara, ödülü sımgeleyen bırer plaket ıle özel annağanlar venlecektır Ödül Komitesi: Müfıt Alaçalı, Yalçın Bayer, Fıkret Dağlıoglu. Orhan Ermç, Yalçuı Eryalçın, Do- ğao Katırcıoğlu, Ergın Koouksever, Turgay Okajto. Erkan Özmen, Denız Som, Yümaz Tunçkol, Ul- vı Yanardağ Aramızdan aynlanlar Orhan Apaydın (1926-1986), Etem Ütük (1925-1989), Ayhu Btşoğlu (1928-1993), Kayhan Edip Sakar>a '(1948-1994), Soner Girgiıı (1937-1995), Çetia (h- bayrak (1939-1995), Erhan Akyıldız (1947-1998), Oktaj' Knrtböke (1936-1999) Kalbinizi koru>Tinuz. TURK KALP VAKFI Muayene ve kontrol ıçın 19 Mayıs Cd. No. 8 ŞŞMİSTANBUL Tei: (0212)2120707^^ ANKARA 8. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN 1999/346 Esas Dayacılar Münir Konak, Rüveyda Konak. Baturay Konak, Sıbel Konak ve Safıye Çenba- şı vekilı tarafından, davalılar Sadık Gençer, Abdurrahman Koçer ve Ray Sıgorta A Ş. aley- hine açılan taznunat davasının yapılan duruşmasuıda verilen ara karan gereğınce; DavaJılardan Abdurrahman Koçer adına çıkartılan tebhgatın bıla ıkînalen ıade edılmış, zabıta tahkıkatından da adresı meçhul kaldığuıdan dava dılekçesının ve duruşma gününün üanen teblığıne karar venlmış olup bu dava ile ılgıü ıbraz etmek ıstedığınız belgelen duruş- mamn bırakıldığı 4 4 2001 günü saat: 9 40'a kadar gondennenız veya duruşmaya getınne- niz gereknğı, duruşmaya gelmedığınız veya bir vekıl tarafından kendınızı temsıl ettırmedı- ğınız takdırde HUMK'nun 213 ve 377 maddesı gereğınce yargılamaya yokluğunuzda de- vam edıp hükûm venleceğı dava dılekçesı ve duruşma günü yenne kaım olmak üzere ilanen duyurulur. 8.2.2001 Basın 9455 ANKARA ASLtYE 2. HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN EsasNo 1999/493 Davacı Nıhat Ata vekilı tarafından davalılar Hazıne, Ayşe ve dahilı davalı Alı oğlu Meh- met aleyfalenne açılan tapu ıptalı tescıl davasında, DavaJılardan Ayşe ıle Alı oğlu Mehmet'ın adreslen tespıt edılemedığmden yenıleme di- lekçesı duruşma gün ve saatının kendilenne ilanen teblığıne karar venlmiş olmakla; Bıluıen en son adreslen Bogazıçı Fahn Korutüık Mah 1 Cad. No 125 Mamak / Ankara olan davalı Hacı Süleyman kızı Ayşe ile Fahn Korutürk Mah. 1 Cad No 152 Natoyohı - Mamak / Ankara olan dahilı davalı AIı oğlu Mehmet'm mahkememızde duruşmanın bırakıl- dığı 27 3.2001 günü saat 10 15'te bızzat hazır bulunmalan veya kendılennı bir vekılle tem- sıl ettmnelen, aksı takdırde yargılamaya yokluklannda devam olunup karar venleceğı hu- suslan davetıye teblığı yerine geçerlı olmak üzere ilanen teblığ olunur. 2 2.2001. Basın: 9645 ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN İLANEN TEBLİGAT Dosya No- 2000/660 Davalı Rıfat Erdoğan Güneş Sıg AŞ vekilı tarafından Rıfat Erdoğan aleyhıne açılan rucüen taznunat davasının duruşmasında, davalıya PTT aracüığıyla tebhgat yapılamadığmdan, zabıta araşünna- sından da adresınız tespıt edılemedığmden ilanen duruşma günü ve dava dılekçesının teblığıne karar venlmışnr tlk ıtı- razlannız ıle bırlıkte esas dava hakkındakı ce\ aplannız ve varsa karşı delıllennızı dava dılekçesının teblığ tanhmden itibaren 10 gün içinde mahkeme kalemıne bıldırmek ve bir suretını davacıya teblığ etürmek zorunda bulunduğunuz, 14 3.2001 duruşma günü saat 09 15'te de Mahkememızde hazır bulunmadığınız takdırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı. ışbu ılanın gazetede yayın tanhmden ıtıba- ren 7 gün sonra tarafımza tebhğ edılmış sayılacağı, Teblıgat Kanunu ve HUMK'nın 195,213 ve 377 maddelen gereğın- ce üanen tebliğ olunur Basın: 9215 BAKIRKÖY 2. ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞÎ'NDEN Esas No: 2000/127 Karar No- 2000/772 Davacı Elıf Dıkmen tarafindan davalı Gokhan Dıkmen aleyhıne açılan boşanma davasmın yapılan duruşması so- nunda. Mahkememızın 30.11.2000 tanh ve aynı sayılı ka- ran gereğınce, Kastamonu, Inebolu ılçesı Dibek Köyü C. 0029, Kütük: 0039'da nüfusa kayıtlı Ahmet ve Şer- mın'den olma 16.2.1980 doğumlu Elıf Dıkmen ıle Karnil ve Meral'den olma 9.5.1979 doğumlu Gokhan Dikmen'ın MK'run 134. maddesı gereğınce boşanmalanna, harç pe- şın alındıgından aynca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tedbır nafakası ıstemedığmden bu konuda karar venlmesıne yer olmadığına, davacı tarafından yapılan toplam 39.450.000 TL yargılama gıdenmn davahdan alı- mp davacıya verılmesıne daır Yargıtay yolu açık olmak üzere davacuun yüzünde, davalının yokluğunda mahke- memızden venlen ışbu hüküm özetınıri adresı meçhul bu- lunan davalı Gokhan Dıkmen'e teblığı yenne kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 9177 SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN EsasNo: 1999/202 Davacı Mehmet Bozkurt ve arkadaşlan ıle davalılar Mal Müdürlüğu ve dığerlerinın aralannda mahieme- nıizde gorülmekte olan tescil davasının venlen ara kara- n gereğmce: Kayseri ili, Sanoğlan ilçesı, KaJe köyü nüfusuna ka- yıtlı davalılar 1934 dofumlu Ali Tuğsat ile Mehmet oğ- lu 1950 doğumlu Hasan Taşktn'a yapılan teblıgatlann bilaikmal döndüğü. zabıta araştırmasında da adresleri- nin tespit edılemediği anlaşıldığından, adı geçen davaJı- lann, duruşma günü olan 19.04.2001 tarih günü saat 09.45'te mahkememizde hazu" bulunmalan veya kendi- lerini bir vekılle temsil etrırmeleri, aksı takdırde yargıla- maya yokluklannda devam edıleceği ve hüküm kurula- cağı, duruşma günü ve dava dılekçesı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın 9196
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear