23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 KASIM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HiJvl_lll fJlVJJ. / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 TURKCELL'in GPRSLANDdekı 'Asılacak Adam', 'Büyük Başkan', 'Gizli Hayran" ve 'Gol MobiT senislenni 30 KasurTa kadar kullananlar, Ericsson. Motorola ya da Nokıa telefonlanndan bırinı kazanma şansına sahip olacaklar. GLOBAL SOURCES ın Türkiye lısansörü olarak faalıyet gösteren Global B2B Iletışim ve Teknolojı Ticaret, Küçük ve Orta Ölçekli Işletmeler (KOBÎ) ıçin ınternet ortamında yeni iş olanaklan yaratacak çalışmalara başladı. BEYAZ FIRES. 24 Kasım Öğretmenler Günü ıçın farldı tatlarda çikolatalar üretiyor. Hazırlanan çikolatalann fiyatlan. 9 milyon 250 bin lira ile 13 milyon 500 bin lira arasında değışiyor. PtYALE. Warner Bross ıle işbırliğı yaparak ürettıği yenı Pıyotto Eğlencelı Makaraa'yla çızgı fılm kahramanlannı çocuklarla buluşturuyor. APPLE BtLKOM un ı- CAN film ve müzik yanşmasına Urfa'dan New York'a yaklaşık 900 kişi katılırken Apple ürünleriyle donatılmış Tır'ı 30 bin kişi ziyaret ettı. PENTÎ, yurtdışından ıthal ettiği 'Re-Lıfe' ile modayı takip eden bayanlara farklı çorap seçeneklen sunuyor. ACCENTURE. iş hacmı ile net gehrler bazında bir önceki yıla oranla, yüzde 23 artış sağlayarak. yaklaşık 11 mılyar dolar gelire ulaştı. SHELL. BMC Software ile stratejık küresel ortaklığa girdi. İşbirliği ıle BMC Sofhvare, Shell'in yeni projesi MegaCentre için sıstem yönetim çözüraleri sağlayıcısı yapacak. TBYVA, Cannes Lıons'ta jüriden en yüksek puanı alarak. en ıyı Türk reklam ajansı oldu. SKODA, Fabıa Sedan ve Fabia Combı adlı iki ürününü daha otomobil yepazesine ekledi. CONRAD iSTANBUL, rezervasyonu 1 Aralık'tan başlamak üzere. yılbaşı için yeni mönüleri özel fiyatlarla hizmete sunmaya başlıyor. UZEL, Cendant ıle Century 21 çatısı altında bir araya geldi. 89 ülkede 7 bin 200 franchıse ve 120bine ulaşan müşteri temsilcisiyle Amerika'da beş evden ikisının satışını gerçekleştinyor. BEY^VIEN, Akmerkez mağazasının alt katını Jean Active adıyla genç yaşamayı sevenler için hazırladı. Her 1 dolarlık düşüş, Türkiye'nin yıllık ham petrol maliyetini 160 milyon dolar azaltıyor PetroldetasarruffirsatıEkonomi Servisi - Petrol fi- yatlanndaki düşüş ıç ve dış borç batağından kurtulmaya çabalayan Türkiye'nin işine yaramaya başladı. Önümüzde- ki yıl fiyatlann şu andakı sevi- yesı olan varil başına 16-17 do- larda kalması Türkiye'nin bir milyar dolar tasarruf etmesini sağlayacak. Ham petrolün ortalama varil fıyatında kaydedilen her 1 do- larlık düşüş, Türkiye'nin yıllık ham petrol ithalat maliyetini yaklaşık 160 milyon dolar azal- tıyor. Petrol fiyatlannınbugün- kü seviyesi olan 16-17 dolar cı- vanna devam etmesi durumun- da Türkiye 1 milyar dolann üzerinde tasarruf sağlayacak. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verilerine dayanarak ya- pılan hesaplamaya göre. Tür- kiye, yılda ortalama 160 mil- yon varil ham petrol ıthal edi- yor. Türkiye'nin aylık ham pet- rol ihtıyacı ise 13-14 milyon varil düzeyinde. Böylece, ham petrolün varil fıyatındaki her bir dolarlık düşüş Türkiye'nin ithal maliyetini aylık bazda 13- 14 milyon dolar, yıllık bazda ıse 160 milyon dolar azaltıyor. Petrol îhraç Eden Ülkeler Ör- gütü'nün (OPEC), üretimi kıs- mama doğnıltusunda aldığı ka- rar üzerine. ham petrol fiyatla- nnda gözlenen keskin düşüş, Türkiye'nin işine yanyor. Üre- tim kısıhnadı, fiyatlar düşüyor Üretimin kısılmaması, ham petrolün varil fiyatını 16 dola- ra kadar geriletti. 2000 yılının kasım ve aralık aylannda bir varil ham petrol için ortalama 24 dolar ödeyen Türkiye, ulus- lararası piyasalarda 16-17 do- larlık seviyenin korunması ha- lınde yılın son iki ayında petrol harcamalanndan toplam 180 milyon dolar tasarruf sağlaya- cak. 2002 yılında aynı seviye- nin korunması halindeyse pet- rol ıthalatı için 2000 yılında ödediğimizden 1.6 milyar dolar daha az ödeyeceğiz. Kimileri üzgün, kimileri memnıın EkoDomi Servisi - OPEC'in geçen hafta üretim kısmtısına gidilmesi karanna karşın ham petrol fıyatının yüzde 15 oranında azalması farklı tepkilere yol açıyor. Varil fıyatının 16 dolar seviyelerine kadar inmesi petrol ihraç eden ülkeler (OPEC) tarafından endişeyle karşüanırken durgunlugun eşiğindeki petrol ithal eden Batılı ülkeler durumdan memnun. Ancak uzmanlar düşük fiyatlı petrolün Ortadoğu'daki istikrarsızlığı daha da körelteceğini ve tüketimi körükleyeceği için küresel ısınmaya olumsuz katkıda bulunacağını ileri sürûyorlar. Washington, Londra ve Tokya'daki ekonomi uzmanlanna göre fıyatlann bu şekilde seyretmesi küresel durgunluğun aşılmasında itici bir güç olabilir. Uzmanlar, kabaca yaptıklan hesaplamaya göre, ham petrolün varil fıyatında 5 dolarlık bir düşüşün faiz oranlannda yanm puanlık indirime eşdeğer bir ekonomik etki yaratacağını savunuyorlar. İ975 YILINDA KURULAN DÜNYA TURİZM ÖRGÜTÜ'NÜN 355 ÜYESİBULUNUYOR Dünya turizmine Türk yönetici Türkrye'nin güvenli olduğunun ve sunulan ürünlerin Hınstrvan ülkekrden farkh olmadığmın anlatüması ve tanıüm çahşması yapdması gerektiğini söyleyen Nedret Koruyan, ocak ya da şubat aymda Türkiye'de uluslararası bir toplanü yapmak tstedeklerini benrtti. OLCAV BÜYÜKTAŞ Dünyadaki en çok turist ağır- layan ve turist gönderen ülkele- rin kamu ve özel turizm şirket- lerinin ve sivil toplum örgütleri- nin üye olduğu Dünya Turizm Örgütü'ne bağlı (DTÖ) tş Kon- seyi Yönetim Kurulu ve Başkan Yardımcılığı'na bir Türk seçildi. tkı yılda bir yapılan kongrede, seçilmek için iki üyenin aday göstermesi gerekiyor. Halen Türkiye Turizm Yatınmcılan Derneği Ge- nel Sekreterlıği görevini sürdüren Nedret Koru- yan, bir Yunanlı Turizm Girişimciler Derneği vebırTURMOB'un aday göstermesi ile seçildi. Böylece 1975 yı- lından itibaren faalıyet gösteren örgütün yöne- tim kurulunda ılk kez bir Türk ve kadın yer almış oldu. DTÖ'ye ağırlıklı olarak kamu kurum- lan üye oluyor. Oysa rurizmde daha çok özel sektör etkin. Bu nedenle sivil toplum örgütleri va da özel ku- ruluşlar, DTÖ'ye üyeler gnıbu aracılığıyla üye olabiliyorlar. Üye- ler grubuda tş Konseyi olarak ad- landınlıyor. tş Konseyi'nde yeral- manın; en son turizm kararlanmn, eğilimlerinin birinci elden öğre- nilmesini sağladığını anlatan Ko- ruyan, yeni göreviyle ilgili olarak konseyde hem turist gönderen ül- kelerin hem de turist ağırlayan ül- kelerin, kısaca rurizmde söz sahi- bi olan ülkenin bir temsilcisi oldu- • Türkiye Turizm Yatınmcılan Derneği Genel Sekreterliği'ni yürüten Nedret Koruyan, DTÖ îş Konseyi'nin yönetim kurulu ve başkan yardımcılığına seçilen ilk Türk ve kadın oldu. ..-. ~ ~ ğunu, bu nedenle "hak ettiğjmiz yerin ahndığmı" söylüyor. İşbirliği önemli DTÖ İş Konseyi esas olarak cid- di yayınlar ve araştrrmalar yapı- yor. Örneğin elektronik ticaretin rurizmde kullanılmasına ilişkin olarak çok ciddi çalışmaların ya- pıldığını anlatan Koruyan, ikinci olarak da dünyadaki kamu ve özel sektör işbırliğine ilişkin yayınla- nn yapıldığını vurguladı. İş Konseyi'nin gelişmesinde ye- rel inisiyatifın çok daha önemli ol- duğu yönünde bir eğilimin varlığı- na dikkat çeken Koruyan, Türki- ye'de karar vencılere bu eğilimle- rin anlatılmaya çahşılacağını dile getirdi. Türkiye'de yapılacaklan "tkı önemli konu var. Birincisi, iş- birliğinin teşvik edilmesi. Ikincisi de bölgelerin kaderlerine sahip çıkmalan" olarak özetleyen Ko- ruyan, dünyaya ilişkin de 11 Ey- lül'den sonra bir kriz komitesi oluşturuldu- ğunu belirtti. 11 Ey- lül'den sonra dünyada Müslümanlığa karşı bir antipatı geliştiğine, bu- nun da dünya turizmınin yüzde 62'sinin gerçek- leştiği Akdemz ülkeleri için tehlikeli bir dunım yarattığına dikkat çeken Koruyan. Akdeniz'e kıyısı bulunan Müslüman ülkelerin de, Hıristiyan ülkelerin de aynı şeyleri sunduğunu, bunu anlatma- ya yönelik uluslararası toplantıla- nn yapılacağını açıkladı.DTÖ'nün 10 yıllık raporlanna göre, savaşın yayıhnaması halinde. turizm hare- ketinin yılda yüzde 4 artacağına dikkat çeken Koruyan. Türki- ye'nın de bundan payını alacağını, aksini düşünmek ıçin fazla neden olmadığını söyledı. YENÎDEN YAPILANACAKT~ Maliyecüere 'atasözlü' dersler AIVKARA (AA) - Kamunun yeniden yapılan- dırılması amacıyla Maliye Bakanlığı'nda başla- tılan "Sürekli Kalite GeKştirme ve Kamu Bütçe- leme Sisteminin Yeniden Yapılandınlması Proje- sTnde kamu çalışanlannın işe bakış açısı, "Sal- dım çayıra, mevlam kayıra" atasözüyle ortaya kondu. Devletı vatandaş gözünde üreten ve kali- telı hizmet sunan bır yapıya kavuşturmayı hedef- leyen projede, eğitim hizmetini, Türkiye Sanayi, Sevk ve Idare Enstitüsü (TÜSSlDE) veriyor. Neler öğretiliyor? Yeniden yapılandırma çalışmalan adı altında, önemliyi önemsizden ayırma. kaynaklann düşük öncelikli alanlardan yüksek öncelikli alanlara ak- tanlması, zor seçimlerin yapılması gibi konular işlemyor. Verilen mesajlar Kalite eğitimi çalışmalannda, çözümün kuru- mun kendi içinde aranması gerektiği \oırgulana- rak kursiyerlere "GeBşim, kurumun dinamikleri içinde sakbdır. HükümetJer, etkinliği sağlayabil- mek için vatandaşlann değişen ihtiyaçlarmı izle- mefi ve bu ihtiyaçlara cevap verebilimelidir'' me- sajlan veriliyor. Atasözleriyle Türkiye Maliye Bakanlığı'ndaki kalite eğitim dersle- rinde Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın önerdi- ği modelin alt başlıklan, Türkiye gerçeği ve ol- ması gereken, hedef alman yapıya göre atasözle- riyle irdeleniyor. Bu modelde Türkiye'de mevcut durum ile önerilen yapı anlatımında "Hderfik" için 'Bank baştan kokar atasözü kullamlırken "insan kaynaklarT için 'Emir demiri keser' ve "politika strateji" için de 'Gûn oia harman ola' kullanıhyor. \JMUDUNU RAMAZANA BAĞLAYAN ESNAFIN YÜZÜ GÜLMEPf Hurmadan bfle vazgeçildi tstanbul Haber Servisi - Kriz ortamında umudunu ramazana bağlayan küçük esnafm ümitleri boşa çıktı. Mısır Çarşısı esnafı, satışlann ramazan ayının gelme- sine karşm artmamasından yakı- mrken büyük alışveriş merkezle- ri, marketler, hazırladıklan "özel ekonomik paketler'Me ramazan ayının rantım yeme yanşına gir- diler. Mısır Çarşısf nda yaklaşık 50 yıldır hizmet veren Hayat Ku- ruyemiş çalışanlan "Ramazarun gelişini anlayamadık, yurttaşlar geçen yıl 1 kilo aldıklarmdan bu \T1 250 gram atanakla yetiniyor. İf- tar sofralannın başyiyeceği olan hunnayı büe satamaz olduk" di- ye konuştular. Mısu- Çarşısı'nda bütçesine uygun bir alışveriş yapmaya çalışan 43 yaşındakı Derya Lslu da tezgâhlardaki ürünlere yalnızca baktıklanm ifade ederek "Fij'atlar çok yük- sek. Hiçbir şe\in yanına yaklaşıl- mryor. Ekonomikkrizden önce de durum, biz dar geüıüler için çok farkh depdi" dedı. Işçi emekli- si Suat Türker ise "Açhk suun- nın 300 miryon lira olduğu bir ül- kede, aldıgımız emekli maaşryla bırakm ramazan aüşverisini, ya- şamak bik mümkün değil" dıye konuştu. 'Sömûrülüyoruz' Ramazanın gelişini fırsat bilen alışveriş merkezleri, marketler de hazırladıklan ekonomik paket- ler, düzenledikleri ramazan eğ- Ramazan'ın gelı^ııu fırsat bilerek rüketicikr için ekonomik paketler hazuiayan esnaf yine de umduğunu bulamadL (Fotoğraf: Hilal KÖSE) lenceleri ile yurttaşlan kendileri- ne çekmeye çalışıyorlar. Migros alışveriş merkezi, ramazan nede- niyle iftar ve sahur yiyecekleri ıçin özel fiyatlar belirledi. lndi- rimli ürünler arasında peynir, zeytin, tereyağı, bal gibi kahval- tıhklardan tavuğa ve ramazan sofralarmın geleneksel tadı olan güllaca kadar hemen her ürün bu- lunuyor. Ramazanda en çok ihti- yaç du^lan 14 ürünü kapsayan "ramazan paketi" de 9 milyon 950 bın lira ile 18 milyon 950 bin lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Değışik marka ve adet farklıhklan içeren paketler pi- rinç, mercimek, fasulye, şeker, kahve, un, reçel, çay, zeytin, sal- ça, makarna, kayısı, ayçiçeği ya- ğı, çorbadan oluşuyor. 50 bin kişrye yemek Ekonomik kriz nedeniyle alım gücü iyice zayıflayan yurttaşlann umudu beledıyelerin kurduğu aş evi çadırlan oldu. Beledıyelerin ilçe merkezlerinde kurduğu iftar çadırlannda yaklaşık 50 bin kişi- ye sıcak yemek verilecek ve gı- da yardımı yapılacak. Eminönü, Şişli, Üsküdar, Kadıköy. Bağcı- lar. Bahçelievler, Bakırİcöy. Bay- rampaşa, Eyüp, Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa, Ümraniye. Mal- tepe, Sultanbeyli, Pendik ve Kar- tal belediyeleri tarafmdan kuru- lan ramazan çadırlannda iftar ye- mekleri verilecek ve çeşitli kül- tür etkinlikleri gerçekleştirilecek. IŞÇtNtNEVRENtVDEN ŞÜKRAN SONER Taşlar Yerli Yerine... "Ulusiann kendikaderlerinı tayin hakkı"n\x\, "ulus- lann kaderinı tayin hakkı"na dönüştüğü günümüzde, ABD jandarmalığında zengin kuzeyin çıkartarını gü- venceye bağlama stratejilerı Afganistan üzerınden sahneye konuluyor. Dünyanın en uzun ömurlü petrol ve doğalgaz kay- naklannın en uygun geçış yolunun denetıminde söz ve karar sahibı olabılmek uzere, butun ülkeler oyunun içinde bir biçimde yer alabılmek, devre dışı kaimamak için yarış halindeler. Sanki olayın New York'taki ikiz kulelere bomba ola- rak indirilen yolcu uçaklannın peşinden teror odağı ve teröristlerin başını yakalamak için başlatıldığını unut- muş gibiyiz. Şimdilerde elbette başta soz ve karar sa- hibi ABD, bütün büyukler Afganistan'da oluşacak ye- ni iktidarla bir biçimde ılişki içinde olmak ve de olabı- lirse Afganıstan'ın güvenliğınden sorumlu olmak (!) adına Afganistan'a yerleştirilecek guvenlık güçleri ıçın- de yer almanın peşindeler. Ancak çok cıddi bır kaygılan da var. Afganistan'da belkı de umduklarından daha çabuk teslım olan Tale- ban, Bin Ladin. daha doğrusu isiami terörün yapabi- leceklerinden çok korkuyorlar. Sadece Afganistan'da dağlara çekilmış olarak değil, Pakıstan'da, yaygın ola- rak dünyanın pek çok yerinde odaklanmış hareketle- rin hedefi olmamak ıçin de çarpışacak fedaılerin, be- del odeyeceklenn Muslumanlardan olmasının koşul- lannı yaratmaya çalışıyorlar. O nedenle Afganistan'da yerleşecek banş gücü ile, teröristlerle savaşacak banş güçleri bırbirinden aynl- maya çalışılıyor. Savaşacaklann Türkiye dahil Muslü- man ülkelerden (olmeye, öldürüimeye adaylar) olarak seçilmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Yerleşecek, üs- leşecek banş guçlerı ıse elbette başta ABD, zengin kuzeyde söz ve karar sahibı olanlardan olmalı değil mi? Afganistan'da, Afganlılann özgür ıradeleri ile bir yö- netim, ıktıdar oluşturamayacak konuma düşmüş ol- maları, petrol yoluna el koyacak şırketlerin jandarma- lığını yapan ülke ve güç odaklannı, elbettekı farklı den- ge ve ağıriıklar üzerinde oynamaya yöneltıyor. Ama çok dışardan da besbellı kı, ABD birinci dereceden soz. guç, sonuç olarak hak sahibı olarak bu dengeler üzerine bir denge oturtmaya kararlı. Öncelikle Rusya, Çın, AB, bıraz Japonya, hatta Iran'ı fazla rahatsız et- meden, kendi ıktıdarını pekiştirecek stratejilerı adım adım uyguluyor. Bu kez Taleban'da olduğu üzere, sonradan kendisine dönen bır silahla oynamak iste- miyor. işı daha sağlam tutmaya bakıyor. Elbette bu kadar çok oyunun, olasılığın, çıkar ça- tışmasının yumağında ışın ıçinden çıkmak kolay de- ğil. Yeşil kuşakla oynamak yıllarca çok uygun, çok ya- rariı olmuş, sonra da çok pahalı sonuçları doğmuştu. Zengin-fakir, kurallı- kuralsız uçurumu, çelişkilerı bü- yudükçe, yoksulların kendi aralannda bölünmeler. sa- vaşlar, ırk ve din. tarikat, mafyalaşma hesaplaşmala- rı içinde boğulmaları yetmiyor, kuralsız ekonomi, ku- ralsız savaşlarını zengınler dunyasına sıçratıyordu. ABD'de son duşen sıvıl uçağın gerçekten teknık ka- za olarak açıklanması Amerıkalılann korku ve panık duygulannı yatıştırmak şoyle dursun arttırmıştı. Bek- lenen terör tehditlerıne karşı alman onlemler bıle, sü- rekli olacaksa, guçlü ekonomilerı uzun sureçte salla- maya yetebilir. Korku içinde, savunmaduvarları arka- sındakı zenginlığin keyfi çıkanlabılir mi? Besbellı ki Afganıstan'ın güvenlı bir petrol. doğal- gaz geçiş yolu olabilmesı ıçın ABD'nin beslediğı, des- teklediğı, getırdiğı ıktıdarların başta olması yetmiyor. Eski ıttifaklartersyuz olup eskı dostlar birden düşman olabılıyor. ABD zengin kuzeyin jandarmalığında uzak- tan kumanda sıstemi ıle, dünyanın en gelışmış silah teknolojisı, havadan saldırı, savunma sıstemlerı ıle işin ıçinden çıkamayabıliyor. Yenı durumlarda denetlenecek ülkelerde doğrudan bulunma gereğı de gündeme gelmiş bulunuyor. Son gelışmelerde dünyanın her yerinde üs ve askeri guç bulundurma yarışı, dikkat çekmemeye çalışılarak ger- çekleştırilıyor. Afganistan'a mudahale patlak verdi- ğinde de savlamıştım. Şimdı çok daha net gozükü- yor. Her şıkta başta ABD, büyüklerın bundan boyle Af- ganistan topraklan üzerinde önemli usleri olacak. Tıpkı Balkanlar'da olduğu gibi. Geçen hafta Koso- va'da ılk kez özgür seçimler yapıldı değil mı? Hem "evet" hem de büyük palavra. Kosova'daki NATO güçlerinı, ABD'nin Prıştine'deki büyük üssünü kaldı- rın, bakalım Kosova kendi başına ortada kalabiliyor mu? Yoksa yıne kan gövdeyı götürüyor mu? ABD ve AB'nın güvencesinde özgür Bosna devlet olarak üç ayrı parça. Aynca eski Yugoslavya topraklan üzerin- de kurulmuş sözde devletçıklenn hıçbin kendi başı- na ne devlet ne de ayakta. Olanlar oldu. Tito'nun halkların kardeşlığı, ozgurluğü parolasın- da bırleştırmeye çalıştığı Yugoslavya, halklannın kar- deşçe, biriıkte yaşayamadıkları, kendi kaderlenni ta- yin edemeyıp, birbırlennı kesip biçmemek için yaban- cı askeri güce bağımlı oldukları, kendi topraklarını başkalarına üs olarak teslim etmek zorunda kaldıkla- rı bır ülke, daha doğrusu ülkecıkler oldu. Gerçekten ilerı bir eğitim, sosyal, ekonomik, kültürel duzeyden sonra, gunlük yıyecek gereksinımleri için bile el açtık- ları, yardım uğruna kahraman ılan ettıklerı savaş suç- lularını teslim etmek zorunda kaldıklan koşullarda ya- şam sürdürüyoriar. Afganistan'ı nasıl bir gelecek bekliyor acaba? G-20'lerin toplantısının ardından ABD dış yardım için gönüküz OTX\WA (AA) - Ka- nada Maliye Bakanı Pa- ul Martin, mevcut eko- nomik durgunluğa rağ- men zengin ülkelerin, 11 Eylül saldınlannın artçı şoklanndan en faz- la etkilenen fakır ülke- lere yardım edebilecek- lerini söyledi ve "Eko- nomik ohımsuzluklann asıl yükünü fakir ülke- ler çekjyor" dedi. Kana- da'nnı başkenti Otta- wa"da, G-20 toplantısı- nın ardından dün düzen- lenen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Kalkınma Ko- mitesi oturumundan sonra basın toplantısı yapan Martin, "11 Eylül saldınlan sadece bizle- rin ekonomikrini değiş- tirmedi, bu olumsuz du- nımun asıl yükünü en fakir ülkeler çekiyor, bu- nu unutmamalniz" dı- ye konuştu. Bu arada. ABD Hazıne Bakanı Paul O'Neül önceki gün yaptığı açıklamada, dış yardımların arttuılması görüşüne Washington yönetiminin pek destek vermeyen ABDTi ba- kan. "Sadece dış yardım sağlamakla kalmayıp, gerçek anlamda bir eko- nomik kalkınma yohıyla insanlann yaşam şarüa- nnda değişiknk yaraül- ması hedefınde kararlı olma vakti arnk geldi'' derken, Ingiltere Maliye Bakanı Gordon Bronvn, O'Neill'in görüşlerinin aksini savundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear